Geniz yakan havası, bakır kızılı akan deresiyle bir
ölüm ovası burası. Kocaeli Üniversitesi'nin yaptığı
araştırmaya göre, her 100 kişiden 32'sinin ölüm
nedeni kanser. Ayrıca, bronşit, kalp rahatsızlığı ve
felç de çok görülüyor.
TEM ve E5 otoyolları tarafından bölünen, yüzlerce
bacadan tüten duman altında kalmış bir belde
Dilovası... Geniz yakan havası, bakır kızılı akan
deresiyle bir ölüm ovası. Kocaeli Üniversitesi'nin
yaptığı araştırmaya göre, her 100 kişiden 32'sinin
ölüm nedeni kanser.
TBMM'nin 8 milyon metrekare üzerine kurulu
Organize Sanayi Bölgesi'ndeki fabrikaların saçtığı
kimyasal maddelerin ölümler üzerindeki etkisini
araştırma kararı aldığı Dilovası'nda kapısını
çaldığımız her evde en az bir hasta var. Akciğer,
gırtlak ve mide kanserinin yanı sıra kalp
rahatsızlığı ve beyin kanaması nedeniyle oluşan
felçli hastalara yoğun olarak rastlanıyor.
Dilovası halkı, 5 yıl öncesine kadar Dilovası'nda
kuyu suyunun kullanıldığına dikkat çekerek,
"Kimyasal atıklar yeraltı sularına karıştı.
Hayvanlarımız zehirli otlaklarda otluyor. Biz
yıllarca bu suları içtik. Her gün zehir soluyoruz.
Organize Sanayi yöneticileri, 2006 sonunda tüm
fabrikaların arıtma tesislerinin tamamlanacağını ve
sorunun ortadan kalkacağını söylüyor. Oysa arıtma
tesisi olan fabrikalar akşam saatlerinde maliyeti
düşürmek için fabrika bacalarındaki filtreleri
açıyorlar" diyor.
Adem tedaviyi bekliyor
Zehirli gazların en fazla üzerine çöktüğü Adatepe
Mahallesi sakinlerinden Melek Kuzu'nun evinde iki
hasta var. 17 yaşındaki oğlu Adem kan kanseri. 3 yıl
önce teşhis konmuş ancak, babasının işsiz olması
nedeniyle 2 yıldır tedavisi yarım kalmış. Kuzu'nun 1
yaşındaki torunu Barış ise astım hastası. Uzun,
"Yiyecek ekmeğimiz yokken buradan nasıl taşınalım.
Kocam 1 ay önce iş buldu. Oğlumu tedavi ettirmek
için sigortasının dolmasını bekliyor" diyerek
gözyaşı döküyor. Diliskelesi Mahallesi'nde ise en
çok gırtlak kanseri vakası görülüyor. Gırtlak
kanserine yakalananlardan biri de 70 yaşındaki
Bayram Taşdemir. 20 yıl önce Van'dan göç etmişler.
Bir yıl önce yakalandığı hastalık nedeniyle onlara
komşuları bakıyor.
Dilovası Belediye Başkanı Musa Kahraman,
"Çocuklar özürlü doğuyor. Dilovası acil olarak afet
bölgesi ilan edilmeli. Sanayiden etkilenen
mahalleler acil olarak taşınmalı" diyor.
Sorun 2006'da bitecek
Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı
Mustafa Türker, iddiaları şöyle yanıtladı:
"Biz 2002'de kurulduk. Bizden sonra kurulan yeni
fabrikaların filtrelerinde sorun yok. Ancak eski
fabrikalar, teknolojilerini şimdi yeniliyorlar.
Sorun 2006 sonunda tamamen bitmiş olacak."
Dünya ortalamasının yaklaşık üç katı
Kocaeli Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim
Dalı'nca Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu'nun başkanlığında
yürütülen çalışmaların ön raporu şöyle: Dilovası'nda
kanserden ölüm oranı, dünya ortalamasının üç katı
düzeyinde seyrediyor. 1 Ocak 1995 - 10 Ekim 2004
tarihleri arasında gerçekleşen ölümlerin yüzde
32.3'ü kanser nedeniyle... Gebze İleri Teknoloji
Enstitüsü Çevre Mühendisliği Bölümü'nden Yard. Doç.
Dr. Pınar Kuş ise, "Dilovası'nda son yıllarda
gerçekleşen ölümlerin yüzde 50'sinin kanser nedenli
olduğu Sağlık Bakanlığı'nca tespit edilmiştir"
diyor.
Haber
Sağlık - 01.07.2006 - 12:27:12
Meclis raporu:
Dilovası'nda 2 mahalle boşaltılsın
TBMM Dilovası
Araştırma Komisyonunun taslak raporunda, Organize
Sanayi Bölgesi (OSB) içindeki Yeni Yıldız Mahallesi
ile Fatih Mahallesi'nin boşaltılması önerildi
Raporda, ''Bu mahallelerin
kamulaştırma çalışması bir an önce tamamlanmalıdır.
Sanayicilerin, çevre kirliliğinin giderilmesindeki
duyarlılıklarının göstergesi olarak, kamulaştırma
maliyetinin Dilovası OSB yönetimcinde karşılanması
uygun olacaktır'' denildi.
Gebze'nin Dilovası beldesindeki sanayi atıklarının
çevre ve insan sağlığı üzerindeki olumsuz
etkilerinin araştırılması amacıyla kurulan Meclis
Araştırma Komisyonu, çalışmalarının büyük bölümünü
tamamlayarak, taslak rapor hazırladı.
Sorunların ve çözüm
önerilerinin sıralandığı raporda, çevresel
kirleticiler göz önüne alındığında, Dilovası'nda
öncelikli müdahale edilmesi gereken bir halk sağlığı
sorunu olabileceği uyarısında bulunuldu. Rapora
göre, Dilovası'nda kanserden kaynaklı ölümler,
Türkiye ortalamasından 2.6; dünyadakinden ise 2.7
kat daha fazla görülüyor.
Dilovası'nda kansere bağlı
ölümler içindeki akciğer ve mide kanseri ölüm
oranları, dünyadakinin 2.6 katı, prostat kanserinde
ölüm oranları ise 3.2 katı.
Dilovası'nda 10 yıl ve daha
uzun süre yaşayanlarda kanser nedeniyle ölme riski,
10 yıldan az yaşayanlara göre 4.4 kat daha fazla.
Raporda, bölgenin tıbbi afet
bölgesi olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği
konusunda karar verilmesi istendi.
Kocaeli'nde kanser aktif kayıt
sistemine bir an önce başlanılması gerektiği
belirtilen raporda, ''Bölgedeki kanser vakalarındaki
artışın, başta yoğun hava kirliliği olmak üzere,
diğer çevre sorunlarından kaynaklanabileceği
düşünülmektedir. Dilovası'ndaki fabrikaların önemli
bir kısmının üretim ve girdilerinde kanserojen
maddeler kullanıldığı da bilinmektedir'' denildi.
Raporda, Dilovası'nda sağlık
kayıtlarının düzenli ve kapsamlı tutulması, sağlık
kuruluşlarının niteliklerinin artırılması, bölgede
yaşayanlarda biyo izleme yapılması önerildi.
Kapasite Talepleri
Sınırlandırılmalı' Dilovası'nda yeni sanayi tesisi
kurulması; mevcut tesislerin kapasite artırma
taleplerinin dikkatle değerlendirilmesi ve mümkün
olduğu ölçüde sınırlandırılması istendi.
Raporda yer alan çözüm
önerilerinden bazıları şöyle:
'Dilovası OSB içinde kalmasına
rağmen, imar planında yerleşim alanı olarak
lekelenmiş Yeni Yıldız Mahallesi ile imar planında
orman ve 2B kapsamındaki orman alanında yerleşik
Fatih Mahallesi'nin boşaltılması gerekmektedir.
Kocaeli Valiliği İl Planlama ve
Koordinasyon Müdürlüğünün öncülüğünde Yeni Yıldız
Mahallesi ve Fatih Mahallesi kamulaştırma çalışması
bir an önce tamamlanmalıdır. Sanayicilerin, çevre
kirliliğinin giderilmesindeki duyarlılıklarının bir
göstergesi olarak, kamulaştırma maliyeti Dilovası
OSB yönetimcinde karşılanması uygun olacaktır.
Dilovası'nda faaliyet gösteren
fabrikaların endüstriyel atıklarının önemli bir
kısmının endüstriyel nitelikli tehlikeli atık
olduğu, bu tür atık üreten sanayicilerin tehlikeli
atıklarını bertaraf etmede genellikle çevre
kirliliğinin önlenebilmesi açısından duyarlı
davranmadıkları tespit edilmiştir.
Çevre ve Orman Bakanlığınca
yürütülen etüt çalışmaları sonucu, ülke genelinde 5
adet tehlikeli atık yakma ve depolama tesisinin
kurulmasının yeterli ve ekonomik olacağı, bu
bağlamda Marmara Bölgesinde biri Trakya diğeri ise
Anadolu yakasında olmak üzere 2 adet tehlikeli atık
yakma ve depolama tesisi öngörülmüştür.''
'Titizlik Göstermemekte'
Bölgede yapılan incelemelerde,
bazı fabrikaların arıtma sistemlerinin olduğu, ancak
bunların yetersiz ya da çalıştırılmadığının
gözlemlendiği belirtilerek, ''Bazı işletmeler
genelde arıtma tesislerinin inşası ve işletilmesini
külfet olarak görmekte ve bu tesislerin
çalıştırılması hususunda isteksiz davranmakta,
titizlik göstermemektedir'' denildi.
Komisyonun bölgedeki
incelemelerinde, sanayici ve halkın çevre konusunda
yeterince bilinçli olmadığının tespit edildiği
belirtilerek, eğitim seminerleri düzenlenmesi de
istendi.