BİLİM ÇAĞI – MESKA ve CETA
Ceta dünyası Sayı.2 Nisan 2001
Bu sayıda, ülkemizde, gelişmiş ülkelere göre çok az sayıda olan sivil toplum örgütlerinden MESKA’yı tanıtmak istiyorum.
1996 yılında çeşitli meslek disiplininden 63 kişi bir araya gelip emeklerini vakfederek “Meslek Hastalıkları ve İş Kazaları Araştırma ve Önleme Vakfı”nı kurdular. 2001 yılı itibariyle, üniversitelerimizin değişik bilim dallarından ve çeşitli meslek kollarından 83 üyesi bulunmaktadır. Bilgi beceri ve üniversite araştırmalarını yayın ve eğitim yoluyla topluma yansıtma ve bilgilendirme görevlerini yerine getirmeye çalışmaktadırlar. Bu ihtiyacın tarihsel gelişimine bir göz atarsak.
Kısaca sanayinin oluşumunu hatırlayalım. Sanayi devrimi ile batıda başlayan makineleşme sonunda insanı da makine olarak değerlendirmiş ve uzun bir süreçten sonra insan aklı sanayi devrimini bilim devrine dönüştürmüştür.
Biraz daha değişik bir pencereden
bakarsak. Her şey çaydanlığın kapağını tıkırdatan buharın gücünü kullanabilme ile
başladığını görüyoruz. İnsanlar hazır olmadıkları bir değişikliğin içine
girmişler.Tarım alanlarına sahiplik ile doğru orantılı zenginlik makine gücüne
sahip olmakla oluşmaya başlamış. İnsanlar bu süreçte iki büyük savaş geçirip
bedelini ağır ödemişler. Ama hırs devam etmiş sanayi çalışması insanlar lehine
disipline olmuş insanca yaşamanın hazzını bulmaya başlamışlar. Sanayinin temeli
işçi, sağlıklı ve güvenli çalışmayı çabuk benimseyerek daha verimli ve ucuz
üretme yolunu keşfetmiştir. Yaşamın temeli olan sağlıklı ve mutlu olmak,
beraberinde bilgilenmeyi getirmiştir. Mühendisler, salt makinelerin daha fazla
üretmeleri için tasarımlar geliştirmenin yanında sosyal olayları da istatistik
bilgileri ile beraber kullanarak, olayları sayısal değerler haline dönüştürmeyi
başarmışlardır. Böylece giderek, önlem alarak ve koruyucu kullanarak (robot
kullanmayı da söyleyebiliriz) hem verimlilik artmış hem de insanların mutluluğu
yükselmiştir.
Sonuçta günümüzde insanlar her şeyin insan mutluluğu için
değer taşıdığına inanarak, makinelere sahip olmak yerine, gelişen bilim gücüne
sahip olamakla zenginliği, diğer anlamda mutluluğu yakalamışlardır. O yüzden
gelişmiş ülkelerde sanayi devrimi çoktan bitmiş bilim çağına geçilmiştir. Bilim borsası oluşmuş günümüzde en pahalı meta
halini almıştır.
Meska, bu kültür ile, en pahalı kaynak bilgiyi
paylaşmaktadır. İş sağlığı ve güvenliği konularında araştırmalar yapmakta,
yasal ihtiyaçlar ve standartların oluşmasında önemli çalışmalar yapmaktadır.
İstanbulda, son bir kaç senedir Mayıs ayındaki “iş sağlığı ve güvenliği
haftası” etkinliklerini başarıyla sürdürmektedir. Bu yıl ILO’dan da konuşmacı
davet ederek “İnşaat iş kolunda iş sağlığı ve güvenliği” konulu iki günlük
sertifikalı seminer düzenlemiştir.
Önceleri
söylemekte olduğumuz, işçi sağlığı ve iş güvenliği cümlesine kulaklarımız öyle
alışmış ki niye iş sağlığı diye akıllara soru takılmaktadır. Önceleri iş kazası
sadece işçinin maruz kaldığı bir olay gibi algılanıyordu. Bir örnekle söylemeye
çalışırsak, şöförün çalışırken geçirdiği bir kaza kendi işi ise iş kazası
değil, başkasının hesabına çalışan ise yani işçi ise iş kazası idi (hala
böyle). Meskanın girişimleri ile ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızın
da bu yönde uygun kararları ile toplumun her katındaki kazalara karşı duyarlı
olmak amacıyla, iş kazası, işçiye has bir olay değil, işin özelliklerine bağlı
bir olay olarak kabul edilmektedir.
Bu yılki iş sağlığı ve güvenliği haftasında, Meskanın
Marmara Üniversitesinde tertiplediği, Türkiye’nin Avrupa Birliğine giriş sürecinde
iş sağlığı ve güvenliği konulu panele Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız ve
İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü de katılmışlardır. Bu konudaki çalışmalar
hakkında ve Türkiyenin Avrupa Birliğine geçiş süreci içinde yaşadığı problemler
dile getirilip çözümler tartışılmıştır.
Sonuçta, esas olan olayda mağdur olan insan olunca, onun
işçi veya patron olması önemli değil. Kazanın gerekçesi önemli ki önlemi veya
önlemleri doğru seçelim.
Sonuç olarak, Meska’nın bu etkinliklerinden faydalanmakta
ve yönetiminde aktif görev alarak toplumumuzu bilgilendirme görevimizi yerine
getirmekteyiz. Bilimin ışığında, kazasız, mutlu güzel günlere, hepbirlikte.