Çocuk İşçiler
4 Şubat 2005

Hazırlayan: Faruk Eskioğlu / Açık Gazete (http://www.acikgazete.com/?action=journalist&aid=782)
(Resim tarafımdan eklenmiştir)

Ülkelerin milli gelirleri arttığı oranda, çocukların gelişimi ve eğitiminin önündeki engeller de kaldırılıyor. Ne yazık ki dünya çocuklarını koruyucu yasaların çıkarılması 20'nci yüzyılın ikinci yarısına rastlar.

Okul çağındaki çocuklar tarlalarda, fabrikalarda çalışıyor, boylarından büyük silahlarla cephede savaştırılıyor... Bazı ülkelerde, küçük işçilerin emeklerini kiralaması, geleneklerle de destekleniyor.

World Vision tarafından hazırlanan dünyada 21'nci yüzyılda karşılaşılacak en önemli 10 sorun arasında yoksulluk, savaş, barış ve çevrenin korunmasının yanı sıra, çocuk işçilerin sorunları da yer alıyor.

Uluslararası örgütlerin çocuk işçileri korumaya yönelik çabalarına günümüz tüketicileri de tüketim mallarında çocuk emeğine karşı çıkarak destek oluyor. AB ülkelerinin özellikle Uzakdoğu'dan ithal ettiği mallarda "çocuk Emeği Yoktur" etiketleri kullanılıyor...

DÜNYADA ÇOCUK İŞÇİLER
ILO verilerine göre; üçte ikisi Asya'da olmak üzere yaklaşık 250 milyon çocuk çok kötü koşullarda çalıştırılıyor. Gelişmekte olan ülkelerde 5-14 yaşları arasında bulunan 250 milyon çocuk işçinin 120 milyonu tam gün çalışıyor. Bu çocuk işçilerin yüzde 61'i Asya, 32'si Afrika ve yüzde 7'si Latin Amerika'da bulunuyor. Genellikle kırsal kesimde, tarım sektöründe çalıştırılan çocuklar ailelerince bir yatırım aracı olarak görülüyor. IPEC'in verilerine göre de çalışan çocukların üçte ikisini erkekler oluşturuyor.

ILO'nun 14 yaşından küçük çocukların çalıştırılmasını yasaklayan 5 nolu anlaşmasını 174 üye ülkeden 141'i onayladı. UNICEF'in 1995'te hazırladığı ''Dünya çocuk Hakları Sözleşmesi'' de 179 ülke tarafından imzalandı.

Çoğu Asyalı: Asya'da çalıştırılan çocukların çoğu travma ve geçici hastalıklara açık bir şekilde seks ticaretinde kullanılıyor. Küçük bedenlerine karşın Asyalı çocuklar, cam ve tuğla yapımı gibi tehlikeli işlerin yanı sıra madenlerde de ağır işçilik yapıyor. Asya'daki tarım sektörünün yorucu işçiliğini de küçücük omuzlar üstleniyor.

ILO'nun araştırmalarına göre çocuk işçiler seks ticareti ve fabrika işçiliğinin yanı sıra dilencilik, silahlı soygun, ev işlerinde hatta haşhaş-eroin trafiğinde de acımasızca kullanılıyor.

Çağdaş kölelik sisteminde genellikle tuğla yapımı ve seks ticaretinde kullanılan çocukların aileleri patronlara borçlandırılıyor. Minik emekçiler yetişkinlerin çalışma saatlerinden daha çok emek döküyorlar.

Kurtarma Projeleri: ILO, UNESCO, UNICEF, Birleşmiş Milletler (BM) ve Dünya Sağlık örgütü (World Health Organisation-WHO) çocukların çalıştırılmasına karşı hükümetlerin önlem almaları ve kamuoyunun ilgisini çekmeye yönelik ortak projeler geliştiriyor, resmi ve sivil örgütlerle ortaklaşa çalışmalar yapıyor. ILO bu amaçla 10 yıl önce başlattığı uluslararası "çocuk İşçileri Kurtarma-Elimination of Child Labour (IPEC) " programı çerçevesinde çocuk işçileri Nepal'de atölye sahiplerinin, Tayland'da seks tüccarlarının, Kamboçya'da tuğla yapımcılarının elinden kurtararak eğitim olanağı sundu.

TÜRKİYE'DE ÇOCUK İŞÇİLER
Türkiye'de çocukların çalıştırılması Güneydoğu'da yoğunlaşıyor. Türkiye gündemine uluslararası projelerle giren çocuk işçiler, 1999'da İtalyan Benetton'un Türkiye'deki fason üretimlerinde de tartışılmıştı. Benetton'un Türkiye'deki ortağı Cem Boyner, fason üretim yaptırdığı işletmelerde çocuk işçi çalıştırıldığı iddiaları karşısında zor durumda kalmıştı. AB ülkelerinde tüketicilerin çocuk işçilerin ürettiği malları protesto etmesi İtalya'daki Benotton yetkililerini ve Türkiye'deki ortaklarını harekete geçirmişti.

En çok Güneydoğu'da: Devlet İstatistik Enstitüsü'nün (DİE) araştırmalarına göre; çocuk istihdamının yoğun olduğu iller arasında Mardin, Siirt, Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Gaziantep bulunuyor. 12-14 yaş grubu erkek çocukların yüzde 6.4'ü kırlarda, yüzde 1.9'u ise kentlerde çalışıyor. Uzmanlar, işçi çocuk sayısında erkeklerin fazla olmasını, eğitim sisteminin dışında kalma oranlarının yüksek olmasıyla ilişkilendiriyor. çocuk işçiler, en çok sırasıyla tarım, sanayi, ticaret ve hizmet sektörlerinde çalıştırılıyor.

Gaziantep'teki çocuk İşçiler: Uluslararası çalışma örgütü'nün (ILO), Uluslararası çocuk İşçiliği ile Mücadele Projesi (IPEC) kapsamında Hak-İş'in yürüttüğü çocuk İşçiliği ile Mücadele Kapasitesi'ni Artırma Projesi Eylem Komitesi eğitim seminerlerinin ilki Şubat 2000'de Gaziantep'te düzenlendi.

Hak-İş'in araştırmasına göre; "Gaziantep'teki bazı işletmeler sendikasız ve ucuz emek olan çocuk ve kadın emeğini tercih ediyor. Gaziantep'te çocukların çoğu tekstil, halı atölyeleri ve gıda üreten işyerlerinin paketleme ünitelerinde çalışıyor. çocuk işçiler düşük ücretle, uzun süreli ve uygunsuz işyeri koşullarında ağır bir yükün altına itilmiş konumda bulunuyor. Aileler, çocuklarını 'eti senin kemiği benim' anlayışıyla işverenlere teslim ediyor... "

TESK'in Projesi: 2000 yılının ilk aylarında ILO'ya bağlı ülkelerin çalışan çocuklara yönelik hazırladığı projeler arasında Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu'nun (TESK) projesi birinci seçildi. TESK Başkanı Derviş Günday, Türkiye'de 18 yaşın altında bir milyon işçinin bulunduğunu vurgulayarak projenin kapsamını şöyle açıkladı:

''Çalışan çocukların yüzde 97.1'i TESK'in tabanını oluşturan küçük ve orta ölçekli işletmelerde istihdam ediliyor. TESK'in hazırladığı İşyeri Denetleme Danışmanlık Grupları (İDDG) projesi, bir anlamda Türkiye'deki mesleki eğitim sistemi ve çalışan çocuklar için dönüm noktası yaratıyor. Böylece bir yandan İDDG'lerin eğitimi ile mesleki eğitim kalitesi ve işyeri verimi artırılırken, diğer yandan özellikle çalışan çocukların çalışma koşullarının iyileştirilmesinin yolu açılmış oluyor.''

DİSK'in Araştırması: DİSK Araştırma Dairesi Başkanı çetin Uygur, DİSK'in ilköğretim öğrencileri arasında yaptığı araştırmanın sonuçlarını şöyle açıklıyor; "öğrencilerden yüzde 24`ü bir işte çalışıyor.çalışan öğrencilerin okula devamsızlıkları en dikkati çeken durum. çalışan öğrencilerin, yüzde 50`si günde 5 saatten fazla çalışarak 1-2 milyon lira kazanmaktadır. öğrencilerin yüzde 48'i üniversitede okumak istediklerini belirtiyor ancak ders çalışacak zaman bulamamaktan şikayet ediyorlar."

Sendikalardan Destek: Türk-İş, Hak-İş ve DİSK, Ulusal Egemenlik ve çocuk Bayramı`nın kutlanacağı 17-24 Nisan tarihleri arasında, Türkiye'nin 11 merkezinde "çocuk İşçiliğe Karşı Ulusal Yürüyüş" düzenledi. 17 Nisan'da Tekirdağ çerkezköy ve Adana'dan başlayan olan yürüyüş, resmi kutlamaların yapılacağı Selçuk-Efes-İzmir bölgesinde birleşti. Yürüyüş Komitesi'nin Ankara`da TBMM Başkanı'nı ziyaretiyle de sona erdi.

ÇOCUK HAKLARI
Türkiye'de çocuklar Anayasa tarafından güvence altına alındı. çocukların çalıştırılma şartları İş Kanunun'da belirtildi. Ayrıca çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bünyesinde "çalışan çocuklar Bölümü" oluşturularak, çalışma yaşamında korunması gereken risk gruplarından birini oluşturan çocuk işçilerin sorunlarına çözüm üretilmeye çalışıldı.

· Anayasa: 50 'nci maddeye göre; kimse yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz. Küçükler ve kadınlar ile bedeni ve ruhi yetersizliği olanlar, çalışma şartları bakımından özel olarak korunurlar. 15 yaşından aşağı çocukların çalıştırılması yasaktır. Ancak, çocukların sağlık ve gelişmelerine, okul veya mesleki eğitim ve mesleğe yönelme programlarına, devamlarına yahut öğrenimden faydalanma kabiliyetlerine zarar vermeyecek nitelikteki hafif işlerde 13 yaşını doldurmuş çocukların çalıştırılması mümkündür.

· İş Kanunu: İlköğretim çağında olup da zorunlu temel öğretim kısımlarına devam etmeyenlerin resmi ve özel işyerinde veya her ne biçimde olursa olsun çalıştırmayı gerektiren başka yerlerde ücretli ve ücretsiz çalıştırılması yasaktır. 49, 67, 68 ve 80'inci maddeleri çocukların çalışabileceği koşul ve sektörleri belirlemiştir. Kanuna göre 18 ve daha küçük yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin 18 günden az olamaz. Bu süreler toplu iş sözleşmeleri ve hizmet akitleri ile artırılabilir. Yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilemez.

. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı: Bakanlık bünyesinde "Çalışan Çocuklar Bölümü" oluşturuldu. Bakanlık, çalışma yaşamında korunması gereken risk gruplarından birini oluşturan çocuk işçilerin sorunlarına çözüm aranmasını temel görevleri arasında saydı. Uluslararası çalışma örgütü (ILO) ile 10.06.1992 tarihinde yapılan anlaşmanın uygulamaya geçirilmesiyle Bakanlık'taki çalışmalarda ILO/IPEC ile işbirliği yapılıyor. Türkiye, çocukların çalıştırılma koşullarına ilişkin pek çok uluslararası anlaşmaya imza attı.

· Alo çocuk Hattı: İstanbul Sosyal Hizmetler Müdürlüğü, fiziksel, duygusal, cinsel, ekonomik istismar ve şiddete uğramış veya uğrama olasılığı bulunan çocuklara yardımcı olmak amacıyla, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve çocuk Bayramı'nda "Alo çocuk Hattı" açtı. çocuk Hattı'na mesai saatleri içinde 0212 512 3535 numaralı telefonla ulaşılabilecek.

. 1. İstanbul Çocuk Kurultayı: İstanbul Valiliği bünyesindeki İstanbul çocukları Vakfı, 26 Haziran 2000'de Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda "1. İstanbul çocuk Kurultayı" düzenledi.

ÇARPICI GÖRÜŞLER ...
- Gaziantep Valisi Muammer Güler: çocuk işçiliği gelecekte Türkiye'nin ihracatını olumsuz etkileyecek. Bugün pek çok ülkenin tüketicileri çocuk ve hatta kadın emeği kullanılarak imal edilen ürünleri satın almıyor. çocuk işçiliği ile mücadele ekonomik olduğu gibi sağlık ve sosyal açılardan da önemlidir. çalışan çocukların beden ve ruh sağlıkları geriliyor, gelişme kusurları ile büyüyorlar.

- Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Saim Uslu: çocuk işçi istihdamı, ülkelere göre farklı boyutlar arz etse de çağdaş dünyanın bir ayıbıdır. Ancak gelişme ve kalkınmanın bedelini körpe çocuk bedenlerine yüklemek insanlık ayıbı ve insafsızlıktır. Sorun, dengesiz gelir dağılımı ile eğitim ve öğretim hizmetlerinin yetersizliğinden kaynaklanıyor.

- ILO Türkiye temsilcisi Gülay Aslantepe: çocukların ezilmesini, sömürülmesini görmezlikten gelme lüksüne ve şansına sahip değiliz.

- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürü Ömer Benokan: Türk halkının, çalışan çocuğa hoşgörüyle bakması yanlıştır. Türkiye'de çalışan çocuk ve kadın sayısında azalma gözlenmektedir ve bu değerlendirmeye ilişkin verilerin önümüzdeki günlerde açıklanacaktır.

- Yrd. Doç. Dr. Belkıs Kümbetoğlu: Türkiye'de özellikle kadınların ekonomide yer almamasının çocuk kazançlarını düzensiz de olsa önemli kılıyor. Eğitim sisteminin dışında kalan yoksul çocukların beslenme, gelişme, büyüme gibi en temel hakları da zedeleniyor.

- DİSK Eğitim Dairesi Başkanı Çetin Uygur: Türkiye'de 12 milyon çalışan çocuk bulunuyor. Türkiye, bu sorunu tartışmanın ötesinde, nihai çözüme yönelik adımlar atmalıdır. Eğitim çağındaki çocukların çalıştırılması, tüm toplumun geleceğini ilgilendiriyor. çocukların istihdam edilmesi, onların bedensel ve ruhsal gelişmesini olumsuz etkilemekte ve tüm hayatları boyunca eğitimsiz ve niteliksiz işgücü olmaya itmektedir.Sorunun çözümü politik tercihlerde yatıyor. Dünyadaki küreselleşme politikaları, tüm olumsuzluklar gibi çocuk işçilerin de temelini oluşturuyor. Dünyanın en zengin 3 kişisinin serveti, üçüncü Dünya ülkelerinin 600 milyonluk nüfusunun gelirine eşit. Gelişmiş ülkelerle yoksul ülkeler arasındaki gelir dağılımı gittikçe büyüyor.

- Türkiye Tekstil Sanayi İşverenleri Sendikası Başkanı Halit Narin: (Tekstil sektöründeki haksız rekabetten şikayet ederek) Sosyal sigorta kapsamında olmayan, kaçak işçinin yanında çocuk işçi çalıştıran, çocuk işçi çalıştırmakla kalmayıp bunları 12 saat, 16 saat çalıştıran insanların kredi alırken bordroları ve vergi mükellefiyetleri üzerinden en ufak bir incelemeye tabi tutulmadı.

- Samsun Ondokuz Mayıs üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Kurtman Ersanlı: Geleceğimiz olan çocukları, insan onuruna yakışan bir ortamda yaşatmak, insan olmanın gereğidir. Bu nedenle 1923 Cenevre, 1948 çocuk Esirgeme Birliği, 1959 Birleşmiş Milletler (çocuk Hakları Beyannamesi)ile 20 Kasım 1989 Birleşmiş Milletler Genel Kurulu (çocuk Hakları Sözleşmesi) yayınlanmış ve üye ülkeler de, anayasalarını bu uluslararası sözleşmeye göre düzenlemeye çalışmışlardır.

Anayasamızdaki bazı maddeler de bu uluslararası sözleşmelere göre düzenlenmiş ve çocuk hakları yasalaşmıştır. Ancak yasalarda bazı maddelerin bulunması değil, bu ilke ve kuralların hayata geçirilmesi önemlidir. Türk Ceza Kanunu'nda, çocukların ticaret konusu yapılamayacağı açık olarak belirtilmiştir.

İş Kanunu`nda ise eğitiminin sağlanması kaydıyla, 13 yaş üstü çocukların çalıştırılabileceği kaydediliyor. Ancak ülkemizde ekonomi, eğitim, hızlı nüfus artışı gibi nedenler, bu hakların arzu edilen düzeyde sağlanmasını zorlaştırıyor.