GÖZ O
Kİ. DAĞIN ÖTESİNİ GÖRE.
AKIL O Kİ, GELECEĞİ GÖRE.
YUNUS EMRE
Hak cihana doludur, kimseler Hakkı bilmez
Onu sen senden iste, o senden ayrı olmaz
Dünyaya gelen geçer, bir bir şerbetin içer
Bu bir köprüdür geçer, Cahiller onu bilmez
*** ***
Gelin tanış olalım, işin kolayın tutalım
Sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz
Yunus sözün anlar isen, mani'sini dinler isen
Sana iyi dirlik gerek, bunda kimseler kalmaz
*************************************************************
Türk milletinin yetiştirdiği en büyük tasavvuf erlerinden ve Türk dili ve
edebiyatı tarihinin en büyük şairlerinden biri olan Yunus Emre'nin hayatı ve
kimliğine dair hemen hemen hiçbir şey bilinmemektedir.
Yunus'un bazı mısralarından, 1273'de Konya'da ölen, tasavvuf edebiyatının
büyük ustası Mevlana Celalettin Rumî ile karşılaştığı anlaşılmaktadır; buradan
da Yunus'un 1240'larda ya da daha geç bir tarihte doğduğu sonucu çıkarılabilir.
Bilinen hususlar onun Risalet-ün-Nushiyye adlı eserini H.707 (M.1308) yılında
yazmış olması ve H.720 (1321) tarihinde vefat etmesidir.Böylece H.638
(M.1240-1241) yılında doğduğu anlaşılan Yunus Emre XIII. yüzyılın ikinci
yarısıyla XIV. yüzyılın ilk yarısında yaşamıştır.Bu çağ,Selçukluların sonu ile
Osman Gazi devrelerine rastlamaktadır.Yunus Emre'nin şiirlerinde bu tarihlerin
doğru olduğunu gösteren ipuçları bulunmakta; şair, çağdaş olarak Mevlana
Celaleddin,Ahmet Fakıh,Geyikli Baba ve Seydi Balum'dan bahsetmektedir.
***********
tüm şiirlerinde ,deyişlerinde riyakarlığa,samimiyetsizliğe hatta sahtekarlık ve
yolsuzluğa dem vurmuştur,
bugünün de sorunu olan din sömürüsüne karşı çıkmış,allaha kul olmanın önce
samimiyetten geçtiğini vurgulamış,kul hakkı yemenin ve kalp kırmanın en büyük
günah olduğunu bi çok şiirinde vurgulamış,
yunus emre aynı zamanda saf tertemiz bir anadolu türkü idi,
artık bizler dilimizi kaybettiğimiz için onun türkçesinin anlamamakta ve bazen
bugüne çevirmekteyiz.
**************************
yunus diğer türk ozanları gibi farsçaya özenmemiş,halktan kopmamış,halkın içinde
olmuştur,
yunus emre yabancı dilde bilmezdi,mektepli yada üst sınıf değildi,
ama halk onu o kadar sevmiştiki,o kadar benimsemişti ki,
deyişleri türk milletinin dilinde yıllarca ezberden dolaşmıştır,
ilk kitap derlemesi onun ölümünden 70 yıl sonra yapıldığı sanılmaktadır(yani
yazılı deyişleri yokken ,dilden dile dolaşan deyişleri toprlanmıştır)
günümüze ulaşan 300 kadar deyiş onun kabul edilmektedir.ancak başka türk
ozanlarına kondurulan 200 kadar daha tartışmalı deyişi olduğu sanılmaktadır.
*****************
Yunus Emre, dünya kültür ve medeniyet tarihinde bir merhale olmustur.
Kültürümüzün en değerli yapı taşlarındandır. Zira Yunus Emre, sadece yasadigi
devrin değil, çagimiz ve gelecek yüzyillarin da ışık kaynağıdır. Allah ve cümle
yaradılmışı içine alan sonsuz sevgisinden kaynaklanan fikirleri, dünya üzerinde
insanlik var oldukça degerini koruyacaktir. Yunus Emre'nin amaci, sevgi yoluyla
dünyada yasayan tüm insanlarin, hem kendileriyle hem evrenle kaynaşmasını
sağlamak ve sonsuz yaşamda ebedi hayata doğmalarını sağlamaktır.
Yunus Emre adı, her Türk
ve Türk kültürünü tanıyıp seven herkes için bir şeyler ifade eder. Şiirlerinde,
her devrin okuyucusu ya da dinleyicisi kendini etkileyecek bir şey bulmuştur.
İlk kez Yunus, şiirlerinde büyük ölçüde Türkçe kullanmıştır. Yunus'la birlikte
dil, daha renkli, canlı ve halk zevkine uygun bir hale gelmiştir. Gerçi
şiirlerinin bir çoğunda, aruz veznini kullanmıştı, fakat en güzel ve tanınmış
şiirleri Türkçe hece vezniyle yazılmıştır. Böylece, şiirleri kısa zamanda
yayılarak benimsenmiş ve ilahi olarak da söylenerek günümüze dek ulaşmıştır
*************************************************************
Nice bir besleyesin, bu kadd
ile kameti
Düştün dünya zevkine unuttun kıyameti
Dürüs, kazan, ye yedir, bir gönül ele getir
Yüz KABEden yiğrektir, bir gönül ziyareti
*** ***
Uslu değil delidir Halka Salusluk satan
Nefsin müslüman etsin var ise kerameti
Yunus imdi sen dahi, gerçeklerden olagör
Gerçek erenler imiş, cümlenin ziyareti
*** ***
Kadd : Boy,pos
Kamet : Boy
Dürüs : Toplayıp biraraya getirme
Yiğrek : Daha iyi
Salusluk: Hilekarlık
Keramet : Olağanüstü işler, haller
*************************************************************
Aşkın aldı benden beni, bana seni gerek seni
Ben yanarım dün ü günü, bana seni gerek seni
Ne varlığa sevinirim, ne yokluğa yerinirim
Aşkın ile avunurum bana seni gerek seni
*** ***
Aşkın aşıklar öldürür,Aşk denizine daldırır
Tecelli ile doldurur,bana seni gerek seni
Aşkın şarabından içem,Mecnun olup yola dusem
Sensin dün ü gün endişem,bana seni gerek seni
*** ***
Sufilere sohbet gerek, Ahilere ahret gerek
Mecnunlara Leyla gerek, bana seni gerek seni
Eğer beni öldüreler, kulum göğe savuralar
Toprağım anda çağırır, bana seni gerek seni
*** ***
Cennet dedikleri ne ki, bir kaç köşkle birkaç huri
İsteyene ver onları, bana seni gerek seni
Yunus-durur benim adım, gün geçtikce artar ödüm
İki cihanda maksudum, bana seni gerek seni
*** ***
Tecelli: Allah eserlerinin mevcut olanda görünmesi
Sufi : Derviş
Maksud : Amaç
*************************************************************
Bir kez gönül yıktın ise
Bu kıldığın namaz değil
Yetmişiki millet dahi
Elin yüzün yumaz değil
*** ***
Yol odur ki, doğru vara
Göz odur ki, Hakkı göre
Er odur ki alçak dura
Yüceden bakan göz değil
*************************************************************
İlim ilim bilmektir, ilim kendin
bilmektir
Sen kendini bilmezsin, ya nice okumaktır
Okumaktan mani ne, kişi Hakkı bilmektir
Cun okudun bilemedin, ha bir kuru emektir
*** ***
Okudum bildim deme, çok taat
kıldım deme
Eri hak bilmez isen, abes yere yelmektir
Dört kitabın manisi, bellidir bir elif te
Sen elif dersin hoca, manisi ne demektir
*** ***
Yunus der ki Ey hoca
Gerekse var bin Hacca
Hepisinden iyice
Bir gönüle girmektir
*** ***
Taat : İbadet
Abes : Boş yere, boşuna
Yelmek : Ardından gitmek
Manisi : Anlamı
***********************************************************
Haber eylen aşıklara, Aşka gönül
veren benem
Aşk bahrisi oluban denizlere dalan benem
Gördüm göğün meleklerin, her biri bir işteymis
Hak Calabın zikrin eden İNCİL benem KURAN benem
*** ***
Gördüm diyen değil, gören
Bildim diyen değil, bilen
Bilen O'dur, gösteren O,
Aşka esir olan benem
*** ***
Deli oldum adım Yunus
Aşk oldu bana kılavuz
Hazrete değin yalınız
Yüz sürüyü varan benem
************************************************************
Müslümanlar zamane yatlı oldu
Helal yenmez, haram kıymetli oldu
Fakirler miskinlikten çekti elin
Gönüller yıkıben heybetli oldu
*** ***
Peygamber yerine geçen hocalar
Bu halkın başına zahmetli oldu
Yunus gel aşık isen tevbe eyle
Nasuh'a tevbe ucu kutlu oldu
*** ***
Nasuh tevbesi : Bir daha bozmamak üzere edilen tevbe
*************************************************************
Miskinlikte buldular, kimde erlik
var ise
Merdivenden ittiler, yüksekten bakar ise
Gönül yüksekte gezer, dem-be-dem yoldan azar
Dış yüzüne o sızar içinde ne var ise
*** ***
Ak sakallı pir hoca, bilemez
hali nice
Emek vermesin hacca, bir gönül yıkar ise
Sağır işitmez sözü, gece sanar gündüzü
Kördür münkirin gözü, alem münevver ise
*** ***
Gönül Calabın tahtı, CALAP gönüle baktı
İki cihan bedbahtı, kim gönül yıkar ise
Sen sana ne sanırsan ayrugada onu san
Dört kitabın manası budur eğer var ise
*** ***
Bildik gelenler geçmiş, konanlar geri göçmüş
Aşk şarabından içmiş, kim mana duyar ise
Yunus yoldan azuban, yüksek yerde durmasın
Sinle sırat görmeye, sevdiği didar ise
*** ***
Dem-be-dem : Zaman zaman
Münevver : Bilgili, aydın
Calap : ALLAH
Pir koca : İhtiyar
Bedbaht : Talihsiz
Sin : Mezar
Sırat : Cennet yolu
Didar : Allaha kavusma, hakkın yüzü
************************************************************
Sufiyim halk içinde, tesbih
elimden gitmez
Dilim marifet söyler gönlüm hiç kabul etmez
Söylerim marifeti, saluslanırım katı
Miskinliğe dönmeye gönlümden kibir gitmez
*** ***
Görenler elim öper, tac u hırkaya bakar
Söyle sanırlar beni, zerrece günah etmez
Dışımda ibadetim sohbetim hoş taatım
İç pazara gelince bin yıllık ayyar etmez
*** ***
Dışım derviş içim boş, dilim tatlı sözüm hoş
Amma ettiğim işi dinin değişen etmez
Yunus eksikliğini Allah'ına arz eyle
Onun keremi çoktur sen ettiğin o etmez
*** ***
Saluslanmak : Hilekarlık, düzenbazlık.
*********
galın salıcanan
Bu dizeleri paylaşan Ecz.Kıymet Kayasal'a teşekkür ederim.