ANA SAYFAYA DÖN
26 MAYIS 2008 tarih ve 5763 Sayılı Kanunla YENi DÜZENLEMELER YAPILDI
Md:81, 16, Yeni md(23), Yeni md(24), (ayni kanun 4857 de de değişiklikler yapmıştır)
SOSYAL
SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU
(26.10.2009 tarihinde UYAP’dan
indirilmiştir SON REVİZYON)
Kanun Numarası :
5510
Kanun
Kabul Tarihi
:
31/05/2006
Resmi Gazete Tarihi :
16/06/2006
Resmi Gazete Saysı
: 26200
BİRİNCİ KISIM : AMAÇ, KAPSAM VE TANIMLAR
AMAÇ
Madde 1-
Bu Kanunun amacı, sosyal sigortalar ile genel sağlık sigortası
bakımından kişileri güvence altına almak; bu sigortalardan yararlanacak
kişileri ve sağlanacak hakları, bu haklardan yararlanma şartları ile
finansman ve karşılanma yöntemlerini belirlemek; sosyal sigortaların ve
genel sağlık sigortasının işleyişi ile ilgili usûl ve esasları
düzenlemektir.
KAPSAM
Madde 2-
Bu Kanun; sosyal sigortalar ile genel sağlık sigortasından yararlanacak
kişileri, işverenleri, sağlık hizmeti sunucularını, bu Kanunun
uygulanması bakımından gerçek kişiler ile her türlü kamu ve özel hukuk
tüzel kişilerini ve tüzel kişiliği olmayan diğer kurum ve kuruluşları
kapsar.
TANIMLAR
Madde 3-
Bu Kanunun uygulanmasında;
1) Bakanlık: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını,
2) Kurum: Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığını,
3) Sosyal sigortalar: Kısa ve uzun vadeli sigorta kollarını,
4) Kısa vadeli sigorta kolları: İş kazası ve meslek hastalığı, hastalık
ve analık sigortası kollarını,
5) Uzun vadeli sigorta kolları: Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortası
kollarını,
6) Sigortalı: Kısa ve/veya uzun vadeli sigorta kolları bakımından adına
prim ödenmesi gereken veya kendi adına prim ödemesi gereken kişiyi,
7)
(Değişik bend:
17/04/2008-5754
S.K./1.mad)
Hak sahibi: Sigortalının veya sürekli iş göremezlik geliri ile
malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığı almakta olanların ölümü
halinde, gelir veya aylık bağlanmasına veya toptan ödeme yapılmasına hak
kazanan eş, çocuk, ana ve babasını,
8) Genel sağlık sigortası: Kişilerin öncelikle sağlıklarının
korunmasını, sağlık riskleri ile karşılaşmaları halinde ise oluşan
harcamaların finansmanını sağlayan sigortayı,
9) Genel sağlık sigortalısı: Bu Kanunun 60 ıncı maddesinde sayılan
kişileri,
10)
(Değişik bend:
17/04/2008-5754
S.K./1.mad)
Bakmakla yükümlü olduğu kişi: Bu Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendinin (1) ve (2) numaralı alt bentlerinin dışında
kalan genel sağlık sigortalısının, sigortalı sayılmayan veya isteğe
bağlı sigortalı olmayan, kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık
bağlanmamış olan;
a) Eşini,
b) 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim veya 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı
Meslekî Eğitim Kanununda belirtilen aday çıraklık ve çıraklık eğitimi
ile işletmelerde meslekî eğitim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek
öğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmamış ve evli olmayan çocukları
ile yaşına bakılmaksızın bu Kanuna göre malûl olduğu tespit edilen evli
olmayan çocuklarını,
c) Geçiminin sigortalı tarafından sağlandığı Kurumca belirlenen
kriterlere göre tespit edilen ana ve babasını,
11) Hizmet akdi: 22/4/1926 tarihli ve 818 sayılı Borçlar Kanununda
tanımlanan hizmet akdini ve iş mevzuatında tanımlanan iş sözleşmesini
veya hizmet akdini,
12) Ücret: 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bendi
kapsamında sigortalı sayılanlara saatlik, günlük, haftalık, aylık veya
yıllık olarak para ile ödenen ve süreklilik niteliği taşıyan brüt
tutarı,
13) Asgarî ücret: 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu gereğince
16 yaşından büyük işçiler için belirlenen bir aylık brüt ücreti,
14)
(Değişik bend:17/04/2008-5754
S.K./1.mad)
Ay: Ücretleri; her ayın 15'inde ödenen 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalılar için, ayın
15'inden ertesi ayın 15'ine kadar geçen, diğer sigortalılar için ise
ayın 1'i ilâ sonu arasında geçen ve otuz gün olarak değerlendirilen
süreyi,
15)
(Değişik
bend:
17/04/2008-5754
S.K./1.mad)
Yıl: Ücretleri; her ayın 15'inde ödenen 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalılar için, 15 Ocak
tarihinden ertesi yılın 15 Ocak tarihine kadar geçen, diğer sigortalılar
için ise 1 Ocak ilâ 31 Aralık tarihleri arasında geçen ve 360 gün olarak
değerlendirilen süreyi,
16) Gelir: İş kazası veya meslek hastalığı halinde sigortalıya veya
sigortalının ölümü halinde hak sahiplerine, yapılan sürekli ödemeyi,
17)
(Değişik
bend:
17/04/2008-5754
S.K./1.mad)
Aylık: Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile vazife malûllüğü
halinde yapılan sürekli ödemeyi,
18) Ödeme dönemi: Bu Kanuna göre bağlanan gelir ve aylıkların, ödeme
tarihinden takip eden ödeme tarihine kadar geçen süreyi,
19) Tarımsal faaliyet: Kendi mülkünde, ortaklık veya kiralamak suretiyle
başkalarının mülkünde veya kamuya mahsus mahallerde; ekim, dikim, bakım,
üretme, yetiştirme ve ıslah yoluyla yahut doğrudan doğruya tabiattan
istifade etmek suretiyle bitki, orman, hayvan ve su ürünleri elde
edilmesini ve/veya bu ürünlerin yetiştiricileri tarafından;
muhafazasını, taşınmasını veya pazarlanmasını,
20)
(Değişik bend:17/04/2008-5754
S.K./1.mad)
Kurum Sağlık Kurulu: Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti
sunucularının sağlık kurullarınca düzenlenecek raporlardaki teşhis ve bu
teşhise dayanak teşkil eden belgeleri incelemek suretiyle, çalışma gücü
kaybı ve meslekte kazanma gücü kaybı oranlarını, erken yaşlanma halini,
vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücü kaybını ve
malûllük derecelerini belirlemeye yetkili hekimlerden ve/veya diş
hekimlerinden oluşan kurulları,
21)
(Değişik
bend:
17/04/2008-5754
S.K./1.mad)
Kamu idareleri: 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve
Kontrol Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde
belirtilen kamu idareleri ve kamu iktisadi teşebbüsleri ile bunların
bağlı idare, ortaklık, müessese ve işletmeleri ve yukarıda
belirtilenlerin ödenmiş sermayesinin % 50'sinden fazlasına sahip
oldukları ortaklık ve işletmelerden Türk Ticaret Kanununa tabi
olmayanlarla özel kanunlarına göre personel çalıştıran diğer kamu
kurumlarını,
22) Sağlık hizmeti: Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu
kişilere 63 üncü madde gereği finansmanı sağlanacak tıbbî ürün ve
hizmetleri,
23) Kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmeti: Kişilerin hastalıktan
korunması veya sağlıklı olma halinin sürdürülmesi amacıyla, kişiye
yönelik olarak finansmanı sağlanacak sağlık hizmetlerini,
24) Aile hekimi: Sağlık Bakanlığı tarafından aile hekimi olarak
yetkilendirilen ve Kurum ile sözleşme yapmış hekimleri,
25) Sağlık hizmeti sunucusu: Sağlık hizmetini sunan ve/veya üreten;
gerçek kişiler ile kamu ve özel hukuk tüzel kişilerini ve bunların tüzel
kişiliği olmayan şubelerini,
26) Katılım payı: Sağlık hizmetlerinden yararlanabilmek için, genel
sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü olduğu kişiler tarafından
ödenecek tutarı,
27) Sığınmacı ve Vatansız: İçişleri Bakanlığı tarafından sığınmacı veya
vatansız olarak kabul edilen kişileri,
28) Peşin sermaye değeri: Kurumca, bu Kanunun ilgili maddelerinde
belirtilen giderlerin yaş, kesilme ihtimali ve Kurumca belirlenecek
iskonto oranı dikkate alınarak hesaplanan tutarı,
29)
( İptal: Anayasa Mahkemesi'nin 30.12.2006 tarih ve 26392 sayılı
Resmi Gazete'de yayımlanan 2006/111 E. ve 2006/112 Kararı ile ; Değişik
bend:
17/04/2008-5754
S.K./1.mad)
Güncelleme katsayısı:
Her yılın Aralık ayına göre Türkiye İstatistik Kurumu tarafından
açıklanan en son temel yıllı tüketici fiyatları genel indeksindeki
değişim oranının % 100'ü ile sabit fiyatlarla gayri safi yurtiçi hasıla
gelişme hızının % 30'unun toplamına (1) tam sayısının ilâve edilmesi
sonucunda bulunan değeri,
30)
(Ek
bend:
17/04/2008-5754
S.K./1.mad)
Vazife malûllüğü: Bu Kanunun 47 nci maddesinde tarif edilen vazife
ve/veya harp malûllüğü hallerini,
31)
(Ek
bend:
17/04/2008-5754
S.K./1.mad) Uluslararası sosyal
güvenlik sözleşmeleri: Ülkemizin taraf olduğu sosyal güvenlik
sözleşmelerini,
ifade eder.
(Ek fıkra:17/04/2008-5754
S.K./1.mad)
Bu maddenin (29) numaralı bendinde belirtilen güncelleme katsayısının
hesabında, en son temel yıllı tüketici fiyatları genel indeksindeki
değişim oranı veya sabit fiyatlarla gayri safi yurtiçi hasıla gelişme
hızının eksi olduğu yıllarda eksi değerler sıfır olarak alınır.
İKİNCİ KISIM : SOSYAL SİGORTA HÜKÜMLERİ
BİRİNCİ BÖLÜM : SİGORTALILARA İLİŞKİN HÜKÜMLER
SİGORTALI SAYILANLAR
Madde 4 -
(Değişik madde:
17/04/2008-5754
S.K./2.mad)
Bu Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından;
a) Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından
çalıştırılanlar,
b) Köy ve mahalle muhtarları ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi
adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan ise;
1) Ticarî kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit
usûlde gelir vergisi mükellefi olanlar,
2) Gelir vergisinden muaf olup, esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı
olanlar,
3) Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi
paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket
ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları,
4) Tarımsal faaliyette bulunanlar,
c) Kamu idarelerinde;
1) Bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendine tabi olmayanlardan, kadro
ve pozisyonlarda sürekli olarak çalışıp ilgili kanunlarında (a) bendi
kapsamına girenler gibi sigortalı olması öngörülmemiş olanlar,
2) Bu maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerine tabi
olmayanlardan, sözleşmeli olarak çalışıp ilgili kanunlarında (a) bendi
kapsamına girenler gibi sigortalı olması öngörülmemiş olanlar ile 657
sayılı Devlet Memurları Kanununun 86 ncı maddesi uyarınca açıktan vekil
atananlar,
sigortalı sayılırlar.
Birinci fıkranın (a) bendi gereği sigortalı sayılanlara ilişkin
hükümler;
a) İşçi sendikaları ve konfederasyonları ile sendika şubelerinin
başkanlıkları ve yönetim kurullarına seçilenler,
b) Bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılan; film, tiyatro,
sahne, gösteri, ses ve saz sanatçıları ile müzik, resim, heykel,
dekoratif ve benzeri diğer uğraşları içine alan bütün güzel sanat
kollarında çalışanlar ile düşünürler ve yazarlar,
c) Mütekabiliyet esasına dayalı olarak uluslararası sosyal güvenlik
sözleşmesi yapılmış ülke uyruğunda olanlar hariç olmak üzere, yabancı
uyruklu kişilerden hizmet akdi ile çalışanlar,
d) 2/7/1941 tarihli ve 4081 sayılı Çiftçi Mallarının Korunması Hakkında
Kanuna göre çalıştırılanlar,
e) 24/4/1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanununda
belirtilen umumî kadınlar,
f) Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen kurslarda usta öğretici
olarak çalıştırılanlar, kamu idarelerinde ders ücreti karşılığı görev
verilenler ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin
(C) bendi kapsamında çalıştırılanlar,
hakkında da uygulanır.
Birinci fıkranın (b) bendi gereği sigortalı sayılanlara ilişkin
hükümler; 10/7/1953 tarihli ve 6132 sayılı At Yarışları Hakkında Kanuna
tabi jokey ve antrenörler hakkında da uygulanır.
Birinci fıkranın (c) bendi gereği sigortalı sayılanlara ilişkin
hükümler;
a) Kuruluş ve personel kanunları veya diğer kanunlar gereğince seçimle
veya atama yoluyla kamu idarelerinde göreve gelenlerden; bu görevleri
sebebiyle kendilerine ilgili kanunlarında Devlet memurları gibi
emeklilik hakkı tanınmış olanlardan hizmet akdi ile çalışmayanlar,
b) Başbakan, bakanlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, belediye
başkanları, il encümeninin seçimle gelen üyeleri,
c) Birinci fıkranın (c) bendi kapsamında iken, bu kapsamdaki kişilerin
kurduğu sendikalar ve konfederasyonları ile sendika şubelerinin
başkanlıkları ve yönetim kurullarına seçilenlerden aylıksız izne
ayrılanlar,
d) Harp okulları ile fakülte ve yüksek okullarda, Türk Silâhlı
Kuvvetleri hesabına okuyan veya kendi hesabına okumakta iken askerî
öğrenci olanlar ile astsubay meslek yüksek okulları ve astsubay
naspedilmek üzere temel askerlik eğitimine tâbi tutulan adaylar,
e) Polis Akademisi ile fakülte ve yüksek okullarda, Emniyet Genel
Müdürlüğü hesabına okuyan veya kendi hesabına okumakta iken Emniyet
Genel Müdürlüğü hesabına okumaya devam eden öğrenciler,
hakkında da uygulanır.
Dördüncü fıkranın (d) ve (e) bentlerinde belirtilen okulları
tamamlamadan ayrılanlar ile bu okulları tamamlamalarına rağmen
görevlerine başlamadan ayrılanların, bu okullarda geçen eğitim süreleri
sigortalılıklarından sayılmaz.
Bu Kanunun kısa vadeli sigorta kollarına ilişkin hükümleri bu maddenin
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılanlara bu
kapsamda oldukları sürece uygulanmaz.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
BAZI SİGORTA KOLLARININ UYGULANACAĞI SİGORTALILAR
Madde 5-
Kısa ve uzun vadeli sigorta kolları bakımından aşağıda sayılan kişiler
hakkında uygulanacak sigorta kolları şunlardır:
a) Hizmet akdi ile çalışmamakla birlikte, ceza infaz kurumları ile
tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri ünitelerde
çalıştırılan hükümlü ve tutuklular hakkında, iş kazası ve meslek
hastalığı ile analık sigortası uygulanır ve bunlar, 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılırlar.
b)
(Değişik
bend:
17/04/2008-5754
S.K./3.mad)
5/6/1986 tarihli ve
3308 sayılı Meslekî Eğitim Kanununda belirtilen aday çırak, çırak ve
işletmelerde meslekî eğitim gören öğrenciler hakkında iş kazası ve
meslek hastalığı ile hastalık sigortası; meslek liselerinde okumakta
iken veya yüksek öğrenimleri sırasında zorunlu staja tabi tutulan
öğrenciler hakkında ise iş kazası ve meslek hastalığı sigortası
uygulanır ve bu bentte sayılanlar, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(a) bendi kapsamında sigortalı sayılırlar.
c)
(Değişik
bend:17/04/2008-5754
S.K./3.mad)
Harp malûlleri ile
12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu, 3/11/1980
tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında
Kanuna göre vazife malûllüğü aylığı bağlanmış malûllerden, 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamında sigortalı
olarak çalışmaya başlayanların aylıkları kesilmez. 3713 sayılı Kanuna
göre aylık bağlanmış malûller ile aynı Kanun kapsamına giren olaylar
sebebiyle vazife malûllüğü aylığı alan er ve erbaşların, 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olmaları halinde de
aylıkları kesilmez. Aylıkları kesilmeksizin 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışanlar hakkında uzun vadeli sigorta
kolları, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri
kapsamında çalışanlar hakkında ise iş kazası ve meslek hastalığı
sigortası hükümleri uygulanır. İş kazası ve meslek hastalığı sigortası
hükümleri uygulananların uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmayı
istemeleri halinde, bu isteklerini Kuruma bildirdikleri tarihi takip
eden ay başından itibaren, haklarında uzun vadeli sigorta kolları da
uygulanır. Bu fıkra kapsamına girenlerden ayrıca genel sağlık sigortası
primi alınmaz.
d)
(Mülga
bent:
17/04/2008-5754
S.K./3.mad)
e) Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen meslek edindirme, geliştirme
ve değiştirme eğitimine katılan kursiyerler, 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılırlar ve bunlar hakkında
iş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri uygulanır.
f)
(Mülga
bent:
17/04/2008-5754
S.K./3.mad)
g)
(Ek
bend:
17/04/2008-5754
S.K./3.mad)
Ülkemiz ile sosyal
güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt
dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılır
ve bunlar hakkında kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık
sigortası hükümleri uygulanır. Bu sigortalıların uzun vadeli sigorta
kollarına tabi olmak istemeleri halinde, 50 nci maddenin ikinci
fıkrasındaki Türkiye'de yasal olarak ikamet etme şartı ile aynı fıkranın
(a) bendinde belirtilen şartlar aranmaksızın haklarında isteğe bağlı
sigorta hükümleri uygulanır. Bu kapsamda, isteğe bağlı sigorta
hükümlerinden yararlananlardan ayrıca genel sağlık sigortası primi
alınmaz.
SİGORTALI SAYILMAYANLAR
Madde 6-
Bu Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları hükümlerinin
uygulanmasında;
a) İşverenin işyerinde ücretsiz çalışan eşi,
b) Aynı konutta birlikte yaşayan ve üçüncü derece dahil bu dereceye
kadar hısımlar arasında ve aralarına dışardan başka kimse katılmaksızın,
yaşadıkları konut içinde yapılan işlerde çalışanlar,
c)
(Değişik
bend:
17/04/2008-5754
S.K./4.mad)
Ev hizmetlerinde
çalışanlar (ücretle ve sürekli olarak çalışanlar hariç),
d) Askerlik hizmetlerini er ve erbaş olarak yapmakta olanlar ile yedek
subay okulu öğrencileri,
e) Yabancı bir ülkede kurulu herhangi bir kuruluş tarafından ve o
kuruluş adına ve hesabına Türkiye'ye bir iş için gönderilen ve yabancı
ülkede sosyal sigortaya tâbi olduğunu belgeleyen kişiler ile Türkiye'de
kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, yurt dışında ikamet eden
ve o ülke sosyal güvenlik mevzuatına tâbi olanlar,
f) Resmî meslek ve sanat okulları ile yetkili resmî makamların izniyle
kurulan meslek veya sanat okullarında ve yüksek okullarda fiilen normal
eğitim süreleri içinde yapılan, tatbikî mahiyetteki yapım ve üretim
işlerinde çalışan öğrenciler,
g) Sağlık hizmet sunucuları tarafından işe alıştırılmakta olan veya
rehabilite edilen, hasta veya malûller,
h)
(Değişik bend:
17/04/2008-5754
S.K./4.mad)
4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (b) ve (c) bentleri gereği sigortalı sayılması
gerekenlerden 18 yaşını doldurmamış olanlar,
ı) Kamu idareleri hariç olmak üzere, tarım işlerinde veya orman
işlerinde hizmet akdiyle süreksiz işlerde çalışanlar ile tarımda kendi
adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; tarımsal faaliyette bulunan ve
yıllık tarımsal faaliyet gelirlerinden, bu faaliyete ilişkin masraflar
düşüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının, bu Kanunda
tanımlanan prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katından az
olduğunu belgeleyenler,
j)
(Mülga
bent:
17/04/2008-5754
S.K./4.mad)
k)
(Değişik
bend:
17/04/2008-5754
S.K./4.mad)
Kendi
adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan gelir vergisinden muaf olup,
esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı olanlardan, aylık faaliyet
gelirlerinden bu faaliyetine ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan
tutarı, prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katından az olduğunu
belgeleyenler,
l) Kamu idarelerinin dış temsilciliklerinde istihdam edilen ve
temsilciliğin bulunduğu ülkede sürekli ikamet izni veya bu devletin
vatandaşlığını da haiz bulunan Türk uyruklu sözleşmeli personelden,
bulunduğu ülkenin sosyal güvenlik kurumunda sigortalı olduğunu
belgeleyenler ile kamu idarelerinin dış temsilciliklerinde istihdam
edilen sözleşmeli personelin uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri
çerçevesinde ve temsilciliğin bulunduğu ülkenin ilgili mevzuatının*
zorunlu kıldığı hallerde, işverenleri tarafından bulunulan
ülkede sosyal sigorta kapsamında sigortalı yapılanlar,
4 üncü ve 5 inci maddelere göre sigortalı sayılmaz.
(h) bendinin uygulanmasıyla ilgili olarak, bir meslek veya sanat okulunu
bitirenlerden, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu
hükümlerine göre mahkemece ergin kılınmak suretiyle, öğrenimleriyle
ilgili görevlerde çalışanlar hakkında 18 yaşın bitirilmiş olması şartı
aranmaz.
Birinci fıkranın (ı) bendinin uygulanmasında, Türkiye Ziraat Odaları
Birliğinin görüşü alınır.
Bu maddenin uygulamasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
SİGORTALILIĞIN BAŞLANGICI
Madde 7-
Sigorta hak ve yükümlülükleri 4 üncü maddenin birinci fıkrasının;
a) (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için çalışmaya, meslekî
eğitime veya zorunlu staja başladıkları tarihten,
b)
(Değişik
bent:
17/04/2008-5754
S.K./5.mad)
(b) bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan, gelir vergisi mükellefi
olanlar ile şahıs şirketlerinden kolektif, adi komandit şirketlerin
komandite ve komanditer ortakları ve donatma iştiraki ortaklarının vergi
mükellefiyetlerinin başladıkları tarihten; sermaye şirketlerinden
limited şirket ortakları ile sermayesi paylara bölünmüş komandit
şirketlerin komandite ortaklarının, şirketin ticaret sicil
memurluklarınca tescil edildikleri tarihten; anonim şirketlerin yönetim
kurulu üyesi olan ortaklarının yönetim kuruluna seçildikleri tarihten;
gelir vergisinden muaf olanların ise esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı
oldukları tarihten; tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar
için tarımsal faaliyetlerinin kanunla kurulu ilgili meslek
kuruluşlarınca veya kendilerince, bir yıl içinde bildirilmesi halinde
kaydedildiği tarihten, bu süre içinde bildirilmemesi halinde ise
bildirimin Kuruma yapıldığı tarihten; köy ve mahalle muhtarları için
seçildikleri tarihten; 4 üncü maddenin üçüncü fıkrasında belirtilenler
için ise lisans belgesine istinaden fiilen çalışmaya başladıkları
tarihten,
c)
(Değişik bent:
17/04/2008-5754
S.K./5.mad) (c) bendi kapsamında
sigortalı sayılanlar için, göreve başladıkları veya bu Kanunun 4 üncü
maddesinin dördüncü fıkrasının (d) ve (e) bentleri kapsamındaki
okullarda öğrenime başladıkları tarihten,
itibaren başlar.
Birinci fıkranın (b) bendinin uygulanmasında, gelir vergisinden muaf
olanlar ile tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanların kayıt
ve tescil işlemleri ile ilgili olarak kanunla kurulmuş ilgili meslek
kuruluşlarının görüşleri alınır.
SİGORTALI BİLDİRİMİ VE TESCİLİ
Madde 8-
(Değişik
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./6.mad)
İşverenler, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında
sigortalı sayılan kişileri, 7 nci maddenin birinci fıkrasının (a)
bendinde belirtilen sigortalılık başlangıç tarihinden önce, sigortalı
işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirmekle yükümlüdür. Ancak işveren
tarafından sigortalı işe giriş bildirgesi;
a) İnşaat, balıkçılık ve tarım işyerlerinde işe başlatılacak
sigortalılar için, en geç çalışmaya başlatıldığı gün,
b) Yabancı ülkelere sefer yapan ulaştırma araçlarına sefer esnasında
alınarak çalıştırılanlar ile Kuruma ilk defa işyeri bildirgesi verilecek
işyerlerinde; ilk defa sigortalı çalıştırmaya başlanılan tarihten
itibaren bir ay içinde çalışmaya başlayan sigortalılar için, çalışmaya
başladıkları tarihten itibaren en geç söz konusu bir aylık sürenin
dolduğu tarihe kadar,
c) Kamu idarelerince istihdam edilen 4447 sayılı İşsizlik Sigortası
Kanununa göre işsizlik sigortasına tabi olmayan sözleşmeli personel ile
kamu idarelerince yurt dışı görevde çalışmak üzere işe alınanların,
çalışmaya başladıkları tarihten itibaren bir ay içinde,
Kuruma verilmesi halinde, sigortalılık başlangıcından önce bildirilmiş
sayılır.
Sigortalılar, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren en geç bir ay
içinde, sigortalı olarak çalışmaya başladıklarını Kuruma bildirirler.
Ancak, sigortalının kendini bildirmemesi, sigortalı aleyhine delil
teşkil etmez.
(Değişik
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./6.mad) 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendinde bulunanlar
hariç olmak üzere diğer alt bentleri kapsamında sigortalı sayılan
kişiler için 7 nci maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen
sigortalılık başlangıcından; (4) numaralı alt bendi kapsamında sigortalı
sayılanlar için ise kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıt tarihinden
itibaren kendi mevzuatına göre kayıt veya tescili yapan ilgili kurum,
kuruluş ve birlikler, vergi daireleri ve esnaf sicil memurluğu sigortalı
işe giriş bildirgesi düzenleyerek Kuruma vermekle yükümlüdür. 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (1), (2) ve (3) numaralı alt
bentlerinde sayılanların bildirimleri en geç 15 gün, (4) numaralı alt
bendinde sayılanların bildirimleri ise en geç bir ay içinde yapılır.
Ayrıca 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt
bendinde sayılanların kendileri tarafından da sigortalılık bildirimleri
yapılabilir. 4 üncü maddenin üçüncü fıkrasında belirtilenlerin ise
çalışmaya başladıkları tarihten itibaren en geç bir ay içinde tescil
eden kuruluş tarafından Kuruma bildirilmesi zorunludur. Kurum bu
bildirimlerden itibaren bir ay içinde tescili yapılan kişilere,
sigortalılık hak ve yükümlülüklerinin başladığını bildirir.
(Mülga fýkra:
17/04/2008-5754
S.K./6.mad)
(Değişik
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./6.mad)
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı
sayılan kişileri çalıştıracak işverenler, bu kapsamda ilk defa veya
tekrar çalıştırmaya başlattıkları kişileri, 7 nci maddenin birinci
fıkrasının (c) bendinde belirtilen sigortalılık başlangıcından itibaren,
onbeş gün içinde sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirmekle
yükümlüdürler. Aynı kamu idaresinin farklı birimleri arasındaki naklen
tayin ve görevlendirmelerde bildirim yapılmaz.
(Mülga fýkra:
17/04/2008-5754
S.K./6.mad)
Kamu idareleri ile bankalar, Kurumca sağlanacak elektronik altyapıdan
yararlanmak suretiyle, Kurumca belirlenecek işlemlerde, işlem yaptığı
kişilerin sigortalılık bakımından tescilli olup olmadığını kontrol etmek
ve sigortasız olduğunu tespit ettiği kişileri, Kuruma bildirmekle
yükümlüdürler.
Bu maddenin ikinci ve beşinci fıkraları hariç olmak üzere, diğer
fıkralarında belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyen ilgililer
hakkında, 102 nci madde hükümlerine göre idarî para cezası uygulanır.
Sigortalı işe giriş bildirgesinin şekli ve içeriği, bildirgenin verilme
yöntemleri ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar,
Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
SİGORTALILIĞIN SONA ERMESİ
Madde 9-
Kısa ve uzun vadeli sigorta kolları bakımından sigortalılık;
a) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki
sigortalıların, hizmet akdinin sona erdiği tarihten,
b) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki
sigortalıların;
1) Gelir vergisi mükellefi olanlar için, mükellefiyetlerini gerektiren
faaliyetlerine son verdikleri tarihten,
2)
(Değişik
bend:
17/04/2008-5754
S.K./7.mad) Gelir vergisinden
muaf olanlar için, esnaf ve sanatkâr sicili kaydının silindiği veya 6
ncı maddenin birinci fıkrasının (k) bendi kapsamına girdiği tarihten,
3)
(Değişik
bend:
17/04/2008-5754
S.K./7.mad)
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (3) numaralı alt bendi kapsamına
girenlerden, şahıs şirketlerinden kolektif, adi komandit şirketlerin
komandite ve komanditer ortakları ve donatma iştiraki ortaklarının vergi
mükellefiyetlerinin sona erdiği tarihten, sermayesi paylara bölünmüş
komandit şirketlerin komandite ortaklarının, şirketin ticaret sicil
memurluğundan kaydının silindiği tarihten, limited şirket ortaklarından
hisselerinin tamamını devreden sigortalıların, hisse devrinin
yapılmasına ortaklar kurulunca karar verildiği tarihten, anonim
şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortaklarının yönetim kurulu
üyeliklerinin sona erdiği tarihten, iflas veya tasfiye durumu ile
münfesih duruma düşen şirketler için ortağın talep etmesi halinde,
mahkeme kararı ile iflasın, tasfiyenin açılmasına, ortaklar kurulu
kararı ile tasfiyenin başlamasına veya şirketin münfesih duruma
düşmesine karar verildiği, ortakların talepte bulunmaması halinde,
mahkemece iflasın kapatılmasına karar verildiği, tasfiyesi sonuçlanan
şirketlerin ortaklıklarının ise tasfiye kurulu kararının ticaret sicili
memurluğunca tescil edildiği tarihten,
(Mülga
madde:17/04/2008-5754
S.K./7.mad)
5) Tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar için, tarımsal
faaliyetlerinin sona erdiği veya 6 ncı maddenin birinci fıkrasının (ı)
bendi kapsamına girdiği tarihten,
6) Köy ve mahalle muhtarlarının, muhtarlık görevlerinin sona erdiği
tarihten,
7) Herhangi bir yabancı ülkede ikamet eden ve o ülke mevzuatı kapsamında
sigortalı olarak çalışmaya başladığı veya ikamet esasına bağlı olarak, o
ülke sosyal güvenlik sistemine dahil olduğu tarihten,
8)
(Değişik
bend:
17/04/2008-5754
S.K./7.mad)
(3) numaralı alt bent kapsamında iflas veya tasfiye durumu ile münfesih
duruma düşen şirketlerin ortaklarından 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında çalışmaya başlayanların, çalışmaya
başladıkları tarihten,
9) Köy ve mahalle muhtarlarından; kendi adına ve hesabına bağımsız
çalışmasından dolayı gelir vergisi mükellefiyeti bulunanlar hariç, aynı
zamanda hizmet akdi ile çalışanların çalışmaya başladığı tarihten,
10)
(Değişik
bend:
17/04/2008-5754
S.K./7.mad)
Gelir vergisinden muaf olan, ancak esnaf ve sanatkârlar sicili kaydına
istinaden 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında
sigortalı sayılanlardan, bu sigortalılıklarının devamı sırasında, hizmet
akdi ile çalışanların çalışmaya başladığı tarihten,
c) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı
sayılanların;
1)
(Değişik bend:
17/04/2008-5754
S.K./7.mad)
Ölüm veya aylık bağlanmasını gerektiren hallerde görev aylıklarının
kesildiği tarihi, 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanunun 40 ıncı
maddesinde belirtilen yaş hadleri ile sıhhi izin sürelerinin
doldurulması halinde ise bu süre ve hadlerin doldurulduğu tarihleri
takip eden aybaşından,
2)
(Değişik
bend:
17/04/2008-5754
S.K./7.mad) Diğer hallerde ise
görevden ayrıldıkları tarihten,
d) 5 inci madde gereği bazı sigorta kollarına tâbi tutulanların,
sigortalı sayılmalarını gerektiren halin sona erdiği tarihten,
e) 6 ncı maddenin birinci fıkrasının (l) bendi kapsamında olanlardan,
çalışmakta iken bulunduğu ülkenin sosyal güvenlik kurumu ile
irtibatlandırılanlar ile uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri
çerçevesinde, seçimini bu yönde kullananlar için sigortalandıkları
tarihten,
itibaren sona erer.
Ancak, hastalık ve analık hükümlerinin uygulanmasında sigortalılık;
a) İlgili kanunlar gereği sigortalının ücretsiz izinli olması, greve
iştirak etmesi veya işverenin lokavt yapması hallerinde, bu hallerin
sona ermesini,
b) Diğer hallerde ise birinci fıkrada belirtilen tarihleri,
takip eden onuncu günden başlanarak yitirilmiş sayılır.
Birinci fıkranın (a), (c) ve (d) bentlerine göre sigortalılığı sona
erenlerin durumları işverenleri tarafından, (b) bendinde belirtilen
şekillerde sona erenlerin durumları ise kendileri ve sözü edilen bentte
belirtilen faaliyetin sona erme halinin bildirildiği kuruluşlar veya
vergi daireleri tarafından, en geç on gün içinde Kuruma bildirilir. Bu
kişilerin meslek kuruluşlarına ya da vergi dairelerine olan
yükümlülüklerini yerine getirmemiş olmaları, sigortalılığın sona
ermesine ilişkin belge ya da bilginin verilmesine engel teşkil etmez.
Birinci fıkranın (e) bendine göre sigortalılığı sona erenler ile 8 inci
maddenin birinci fıkrasının (c) bendine göre bildirimi yapılan
sigortalıların, sigortalılığının sona ermesine ilişkin bildirimleri, üç
ay içinde Kuruma yapılır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
SİGORTALILARIN İŞLERİ NEDENİYLE GEÇİCİ OLARAK YURT DIŞINDA BULUNMALARI
Madde 10-
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde sayılan sigortalıların
işverenleri tarafından geçici görevle yurt dışına gönderilmeleri, (c)
bendinde sayılan sigortalıların mevzuatlarında belirtilen usûle uygun
olarak yurt dışına gönderilmeleri veya (b) bendinde sayılanların
sigortalılığa esas çalışması nedeniyle yurt dışında bulunmaları halinde,
bu görevleri yaptıkları sürece, sigortalıların ve işverenlerin sosyal
sigortaya ilişkin hak ve yükümlülükleri devam eder.
(Mülga fıkra: 17/04/2008-5754
S.K./67.
mad)
İKİNCİ BÖLÜM : İŞYERLERİ VE İŞVERENLERE İLİŞKİN HÜKÜMLER
İŞYERİ, İŞYERİNİN BİLDİRİLMESİ, DEVRİ, İNTİKALİ VE NAKLİ
Madde 11-
İşyeri, sigortalı sayılanların maddî olan ve olmayan unsurlar ile
birlikte işlerini yaptıkları yerlerdir.
İşyerinde üretilen mal veya verilen hizmet ile nitelik yönünden
bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen işyerine bağlı
yerler, dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım,
beden veya meslek eğitimi yerleri, avlu ve büro gibi diğer eklentiler
ile araçlar da işyerinden sayılır.
İşveren, örneği Kurumca hazırlanacak işyeri bildirgesini en geç
sigortalı çalıştırmaya başladığı tarihte, Kuruma vermekle yükümlüdür.
Şirket kuruluşu aşamasında, çalıştıracağı sigortalı sayısını ve bunların
işe başlama tarihini, ticaret sicili memurluklarına bildiren
işverenlerin, bu bildirimleri Kuruma yapılmış sayılır. Ticaret sicili
memurlukları, kendilerine yapılan bu bildirimi en geç on gün içinde
Kuruma bildirmek zorundadır.
29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tâbi
şirketlerin nevilerinin değişmesi, birleşmesi veya diğer bir şirkete
katılması durumunda, bu hususların ticaret siciline tesciline ilişkin
ilân tarihini; adi şirketlerde şirkete yeni ortak alınması durumunda ise
en geç yeni ortağın alındığı tarihi takip eden on gün içinde, işyeri
bildirgesi ile Kuruma bildirilmek zorundadır.
İşyerinin faaliyette bulunduğu adresten başka bir ildeki adrese
nakledilmesi, sigortalı çalıştırılan bir işin veya işyerinin başka bir
işverene devredilmesi veya intikal etmesi halinde, işyerinin
nakledildiği, yeni işverenin işi veya işyerini devraldığı tarihi takip
eden on gün içinde, işyerinin miras yoluyla intikali halinde ise
mirasçıları, ölüm tarihinden itibaren en geç üç ay içinde, işyeri
bildirgesini Kuruma vermekle yükümlüdür. İşyerinin aynı il sınırları
içinde Kurumun diğer bir ünitesinin görev alanına giren başka bir adrese
nakledilmesi halinde, adres değişikliğinin yazı ile bildirilmesi
yeterlidir. Bu işlerde çalışan sigortalıların, sigorta hak ve
yükümlülükleri devam eder.
Valilikler, belediyeler ve ruhsat vermeye yetkili diğer kamu ve özel
hukuk tüzel kişileri, yapı ruhsatı ve diğer tüm ruhsat veya ruhsat
niteliği taşıyan işlemlerine ilişkin bilgi ve belgeler ile varsa
bunların verilmesine esas olan istihdama ilişkin bilgileri, verildiği
tarihten itibaren bir ay içinde Kuruma bildirmekle yükümlüdürler.
Bu maddede belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyenler hakkında, 102
nci maddenin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca idarî para cezası
uygulanır. İdarî para cezası uygulanması, bu yükümlülüklerin yerine
getirilmesine engel teşkil etmez.
Alt işveren, asıl işverenin işyerinde çalıştırdığı sigortalıları,
işverenle aralarında yaptıkları sözleşmenin ibrazı kaydıyla, Kurumdan
alacağı özel bir numara ile asıl işverenin kayıtlı olduğu dosyadan
bildirir.
İşyeri bildirgesinin verilmemesi veya geç verilmesi, bu Kanunda
belirtilen hak ve yükümlülükleri ortadan kaldırmaz. İşyeri bildirgesinin
şekli ve içeriği ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar
Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
İŞVEREN, İŞVEREN VEKİLİ, GEÇİCİ İŞ İLİŞKİSİ KURULAN İŞVEREN VE ALT
İŞVEREN
Madde 12-
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerine göre sigortalı
sayılan kişileri çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği
olmayan kurum ve kuruluşlar işverendir.
İşveren adına ve hesabına, işin veya görülen hizmetin bütününün yönetim
görevini yapan kimse, işveren vekilidir. Bu Kanunda geçen işveren
deyimi, işveren vekilini de kapsar. İşveren vekili ve 4857 sayılı İş
Kanununda tanımlanan geçici iş ilişkisi kurulan işveren, bu Kanunda
belirtilen yükümlülüklerinden dolayı işveren ile birlikte müştereken ve
müteselsilen sorumludur.
4 üncü maddenin ikinci fıkrasının (a) bendine tâbi olanlar hakkında,
işverenlerin bu Kanunda belirtilen yükümlülükleri, bunları çalıştıran
işçi sendikaları
(Ek ibare:
17/04/2008-5754
S.K./66.
mad)
ve konfederasyonlarý
veya işveren tarafından; 4 üncü maddenin
dördüncü*
fıkrasına tâbi olanlar hakkında, işverenlerin bu Kanunda belirtilen
yükümlülükleri, bunları çalıştıran kamu idareleri veya eğitim gördükleri
okullar tarafından yerine getirilir.
2/7/1941 tarihli ve 4081 sayılı Çiftçi Mallarının Korunması Hakkında
Kanuna g öre çalıştırılanlar hakkında, işverenlerin bu Kanunda
belirtilen yükümlülükleri, bunları çalıştırmaya yetkili makam tarafından
yerine getirilir.
Ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis,
atölye ve benzeri ünitelerde çalıştırılan hükümlü ve tutukluların
işvereni, Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumu,
işveren vekilleri ise Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları
Kurumunun sorumlu müdür ve amirleridir.
Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin
bir işte veya bir işin bölüm veya eklentilerinde, iş alan ve bu iş için
görevlendirdiği sigortalıları çalıştıran üçüncü kişiye alt işveren
denir. Sigortalılar, üçüncü bir kişinin aracılığı ile işe girmiş ve
bunlarla sözleşme yapmış olsalar dahi, asıl işveren, bu Kanunun işverene
yüklediği yükümlülüklerden dolayı alt işveren ile birlikte sorumludur.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM : HİZMET AKDİYLE VEYA KENDİ ADINA VE HESABINA BAĞIMSIZ
ÇALIŞAN SİGORTALILARIN TABİ OLDUĞU KISA VADELİ SİGORTA HÜKÜMLERİ
İŞ KAZASININ TANIMI, BİLDİRİLMESİ VE SORUŞTURULMASI
Madde 13-
İş kazası;
a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
b)
(Değişik
bend:
17/04/2008-5754
S.K./8.mad)
İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına
ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,
c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri
dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın
geçen zamanlarda,
d)
(Değişik
bend:
17/04/2008-5754
S.K./8.mad) Bu Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın
sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan
zamanlarda,
e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere
gidiş gelişi sırasında,
meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen
özüre uğratan olaydır.
İş kazasının 4 üncü maddenin birinci fıkrasının;
a) (a) bendi ile 5 inci madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından
bunları çalıştıran işveren tarafından, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine
derhal ve Kuruma da en geç kazadan sonraki üç işgünü içinde,
b) (b) bendi kapsamında bulunan sigortalı bakımından kendisi tarafından,
bir ayı geçmemek şartıyla rahatsızlığının bildirim yapmaya engel
olmadığı günden sonra üç işgünü içinde,
(Mülga
madde:
17/04/2008-5754
S.K./8.mad)
(Değişik
paragraf:
17/04/2008-5754
S.K./8.mad)
iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile doğrudan ya da taahhütlü
posta ile Kuruma bildirilmesi zorunludur. Bu fıkranın (a) bendinde
belirtilen süre, iş kazasının işverenin kontrolü dışındaki yerlerde
meydana gelmesi halinde, iş kazasının öğrenildiği tarihten itibaren
başlar.
Kuruma bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında bir
karara varılabilmesi için gerektiğinde, Kurumun denetim ve kontrol ile
yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık iş müfettişleri
vasıtasıyla soruşturma yapılabilir. Bu soruşturma sonunda yazılı olarak
bildirilen hususların gerçeğe uymadığı ve olayın iş kazası olmadığı
anlaşılırsa, Kurumca bu olay için yersiz olarak yapılmış bulunan
ödemeler, ödemenin yapıldığı tarihten itibaren gerçeğe aykırı bildirimde
bulunanlardan, 96 ncı madde hükmüne göre tahsil edilir.
İş kazası ve meslek hastalığı bildirgesinin şekli ve içeriği, verilme
usûlü ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum
tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
MESLEK HASTALIĞININ TANIMI, BİLDİRİLMESİ VE SORUŞTURULMASI
Madde 14-
Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden
dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden
uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal özürlülük
halleridir.
Sigortalının çalıştığı işten dolayı meslek hastalığına tutulduğunun;
a) Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları tarafından usûlüne
uygun olarak düzenlenen sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî
belgelerin incelenmesi,
b) Kurumca gerekli görüldüğü hallerde, işyerindeki çalışma şartlarını ve
buna bağlı tıbbî sonuçlarını ortaya koyan denetim raporları ve gerekli
diğer belgelerin incelenmesi,
sonucu Kurum Sağlık Kurulu tarafından tespit edilmesi zorunludur.
Meslek hastalığı, işten ayrıldıktan sonra meydana çıkmış ve sigortalı
olarak çalıştığı işten kaynaklanmış ise, sigortalının bu Kanunla
sağlanan haklardan yararlanabilmesi için, eski işinden fiilen
ayrılmasıyla hastalığın meydana çıkması arasında bu hastalık için Kurum
tarafından çıkarılacak yönetmelikte belirtilen süreden daha uzun bir
zamanın geçmemiş olması şarttır. Bu durumdaki kişiler, gerekli
belgelerle Kuruma müracaat edebilirler. Herhangi bir meslek hastalığının
klinik ve laboratuvar bulgularıyla belirlendiği ve meslek hastalığına
yol açan etkenin işyerindeki inceleme sonunda tespit edildiği hallerde,
meslek hastalıkları listesindeki yükümlülük süresi aşılmış olsa bile,
söz konusu hastalık Kurumun veya ilgilinin başvurusu üzerine Sosyal
Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun onayı ile meslek hastalığı sayılabilir.
Meslek hastalığının 4 üncü maddenin birinci fıkrasının;
a) (a) bendi*
ile 5 inci madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından,
sigortalının meslek hastalığına tutulduğunu öğrenen veya bu durum
kendisine bildirilen işveren tarafından,
b) (b) bendi kapsamındaki sigortalı bakımından ise kendisi tarafından,
bu durumun öğrenildiği günden başlayarak üç işgünü içinde, iş kazası ve
meslek hastalığı bildirgesi ile Kuruma bildirilmesi zorunludur. Bu
yükümlülüğü yerine getirmeyen veya yazılı olarak bildirilen hususları
kasten eksik ya da yanlış bildiren işverene veya 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalıya, Kurumca bu durum için
yapılmış bulunan masraflar ile ödenmişse geçici iş göremezlik ödenekleri
rücû edilir.
Meslek hastalığı ile ilgili bildirimler üzerine gerekli soruşturmalar,
Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya
Bakanlık iş müfettişleri vasıtasıyla yaptırılabilir.
Hangi hallerin meslek hastalığı sayılacağı, iş kazası ve meslek
hastalığı bildirgesinin şekli ve içeriği, verilme usûlü ile bu maddenin
uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikte düzenlenir. Yönetmelikte belirlenmiş
hastalıklar dışında herhangi bir hastalığın meslek hastalığı sayılıp
sayılmaması hususunda çıkabilecek uyuşmazlıklar, Sosyal Sigorta Yüksek
Sağlık Kurulunca karara bağlanır.
HASTALIK VE ANALIK HALİ
Madde 15 -
(Değişik madde:
17/04/2008-5754
S.K./9.mad)
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki
sigortalının, iş kazası ve meslek hastalığı dışında kalan ve iş
göremezliğine neden olan rahatsızlıklar, hastalık halidir.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki
sigortalı kadının veya sigortalı erkeğin sigortalı olmayan eşinin, kendi
çalışmalarından dolayı gelir veya aylık alan kadının ya da gelir veya
aylık alan erkeğin sigortalı olmayan eşinin gebeliğinin başladığı
tarihten itibaren doğumdan sonraki ilk sekiz haftalık, çoğul gebelik
halinde ise ilk on haftalık süreye kadar olan gebelik ve analık haliyle
ilgili rahatsızlık ve özürlülük halleri analık hali kabul edilir.
İŞ KAZASI, MESLEK HASTALIĞI, HASTALIK VE ANALIK SİGORTASINDAN SAĞLANAN
HAKLAR
Madde 16 -
(Değişik madde:17/04/2008-5754
S.K./10.mad)
İş kazası veya meslek hastalığı sigortasından sağlanan haklar şunlardır:
a) Sigortalıya, geçici iş göremezlik süresince günlük geçici iş
göremezlik ödeneği verilmesi.
b) Sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanması.
c) İş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölen sigortalının hak
sahiplerine, gelir bağlanması.
d) Gelir bağlanmış olan kız çocuklarına evlenme ödeneği verilmesi.
e) İş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölen sigortalı için cenaze
ödeneği verilmesi.
Hastalık ve analık sigortasından sigortalıya hastalık veya analık
hallerine bağlı olarak ortaya çıkan iş göremezlik süresince, günlük
geçici iş göremezlik ödeneği verilir.
Analık sigortasından sigortalı kadına veya sigortalı olmayan karısının
doğum yapması nedeniyle sigortalı erkeğe, bu Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılardan;
kendi çalışmalarından dolayı gelir veya aylık alan kadına ya da gelir
veya aylık alan erkeğin sigortalı olmayan eşine, her çocuk için yaşaması
şartıyla doğum tarihinde geçerli olan ve Kurum Yönetim Kurulunca
belirlenip Bakan tarafından onaylanan tarife üzerinden emzirme ödeneği
verilir.
Sigortalı kadına veya sigortalı olmayan eşinin doğum yapması nedeniyle
sigortalı erkeğe emzirme ödeneği verilebilmesi için, Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının;
a) (a) bendi kapsamında olanlar için doğumdan önceki bir yıl içinde en
az 120 gün kısa vadeli sigorta kolları primi bildirilmiş olması,
b) (b) bendi kapsamında olanlar için doğumdan önceki bir yıl içinde en
az 120 gün kısa vadeli sigorta kolları primi yatırılmış ve genel sağlık
sigortası primi dahil prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının
ödenmiş olması,
şarttır.
Emzirme ödeneğine hak kazanan sigortalılardan 9 uncu maddeye göre
sigortalılığı sona erenlerin, bu tarihten başlamak üzere üçyüz gün
içinde çocukları doğarsa, sigortalı kadın veya eşi analık sigortası
haklarından yararlanacak sigortalı erkek, doğum tarihinden önceki onbeş
ay içinde en az 120 gün prim ödenmiş olması şartıyla emzirme ödeneğinden
yararlandırılır.
ÖDENEK VE GELİRLERE ESAS TUTULACAK GÜNLÜK KAZANÇ
Madde 17-
İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde verilecek
ödeneklerin veya bağlanacak gelirlerin hesabına esas tutulacak günlük
kazanç; iş kazasının veya doğumun olduğu tarihten, meslek hastalığı veya
hastalık halinde ise iş göremezliğin başladığı tarihten önceki oniki
aydaki son üç ay içinde 80 inci maddeye göre hesaplanacak prime esas
kazançlar toplamının, bu kazançlara esas
prim ödeme gün sayısına*
bölünmesi suretiyle hesaplanır.
(Mülga cümle: 17/04/2008-5754
S.K./67.
mad)
Oniki aylık dönemde çalışmamış ve ücret almamış olan sigortalı,
çalışmaya başladığı ay içinde iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle
iş göremezliğe uğrarsa verilecek ödeneklerin veya bağlanacak gelirlerin
hesabına esas günlük kazanç; çalışmaya başladığı tarih ile iş
göremezliğinin başladığı tarih arasındaki sürede elde ettiği prime esas
günlük kazanç toplamının, çalıştığı gün sayısına bölünmesi suretiyle;
çalışmaya başladığı gün iş kazasına uğraması halinde ise aynı veya emsal
işte çalışan benzeri bir sigortalının günlük kazancı esas tutulur.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a)
bendi* gereği
sigortalı sayılanların ödenek veya gelire esas günlük kazançlarının
hesabında:
a) Prim, ikramiye ve bu nitelikteki arızi ödemeler dikkate alınmış ise
ödenek ve gelire esas alınacak günlük kazanç, ücret toplamının ücret
alınan gün sayısına bölünmesiyle hesaplanacak günlük kazanca, % 50
oranında bir ekleme yapılarak bulunan tutardan çok olamaz.
b) İdare veya yargı mercilerince verilen karar gereğince yapılan ücret,
ikramiye, zam, tazminat ve bu mahiyetteki ödemelerden, ödenek ve gelirin
hesabına esas alınan üç aylık dönemden önceki aylara ilişkin olanlar
dikkate alınmaz.
Meslek hastalığı, sigortalının sigortalı olarak çalıştığı son işinden
ayrıldığı tarihten bir yıl geçtikten sonra meydana çıkmış ise, günlük
kazancı bu son işinden ayrıldığı tarih esas alınarak yukarıdaki
fıkralara göre hesaplanır.
İş kazası ile meslek hastalığı sigortasından bağlanacak gelirlere esas
tutulacak aylık kazanç, yukarıdaki hükümlere göre hesaplanacak günlük
kazancın otuz katıdır.
GEÇİCİ İŞ GÖREMEZLİK ÖDENEĞİ
Madde 18-
Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından istirahat raporu
alınmış olması şartıyla;
a) İş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle iş göremezliğe uğrayan
sigortalıya her gün için,
b)
(Değişik bend:
17/04/2008-5754
S.K./11.mad) 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (a) bendi ile 5 inci madde kapsamındaki
sigortalılardan hastalık sigortasına tabi olanların hastalık sebebiyle
iş göremezliğe uğraması halinde, iş göremezliğin başladığı tarihten
önceki bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi
bildirilmiş olması şartıyla geçici iş göremezliğin üçüncü gününden
başlamak üzere her gün için,
c)
(Değişik
bend:
17/04/2008-5754
S.K./11.mad)
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi ile (b) bendinde belirtilen
muhtarlar ile aynı bendin (1), (2) ve (4) numaralı alt bentleri
kapsamındaki sigortalı kadının analığı halinde, doğumdan önceki bir yıl
içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması
şartıyla, doğumdan önceki ve sonraki sekizer haftalık sürede, çoğul
gebelik halinde ise doğumdan önceki sekiz haftalık süreye iki haftalık
süre ilâve edilerek çalışmadığı her gün için,
d)
(Değişik bend:
17/04/2008-5754
S.K./11.mad)
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi ile (b) bendinde
belirtilen muhtarlar ile aynı bendin (1), (2) ve (4) numaralı alt
bentleri kapsamındaki sigortalı kadının isteği ve hekimin onayı ile
doğuma üç hafta kalıncaya kadar çalışılması halinde, doğum sonrası
istirahat süresine eklenen süreler için,
geçici iş göremezlik ödeneği verilir.
(Değişik
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./11.mad.) 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanlara iş kazası veya
meslek hastalığı ya da analık halinde geçici iş göremezlik ödeneği,
genel sağlık sigortası dahil prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının
ödenmiş olması şartıyla yatarak tedavi süresince veya yatarak tedavi
sonrası bu tedavinin gereği olarak istirahat raporu aldıkları sürede
ödenir. Ancak bu maddenin birinci fıkrasının (c) bendine göre doğum
öncesi ve doğum sonrası çalışmadığı sürelerde geçici iş göremezlik
ödeneğinin ödenebilmesi için yatarak tedavi şartı aranmaz.
(Değişik
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./11.mad.) İş kazası, meslek
hastalığı, hastalık ve sigortalı kadının analığı halinde verilecek
geçici iş göremezlik ödeneği, yatarak tedavilerde 17 nci maddeye göre
hesaplanacak günlük kazancının yarısı, ayaktan tedavilerde ise üçte
ikisidir.
Sigorta prim ve ödeneklerinin hesabına esas tutulacak günlük kazançların
alt sınırında meydana gelecek değişikliklerde, yeniden tespit edilen alt
sınırın altında bir günlük kazanç üzerinden ödenek almakta bulunanların
veya almaya hak kazanmış veya kazanacak olanların bu ödenekleri, günlük
kazançlarının alt sınırındaki değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihten
başlayarak değiştirilmiş günlük kazançların alt sınırına göre ödenir.
Bir sigortalıda iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık
hallerinden birkaçı birleşirse, geçici iş göremezlik ödeneklerinden en
yükseği verilir.
Geçici iş göremezlik ödenekleri, toplu iş sözleşmesi yapılan işyerleri
ile kamu idarelerinin işverenleri tarafından Kurumca belirlenen usûl ve
esaslara göre Kurum adına sigortalılara ödenerek, daha sonra Kurum ile
mahsuplaşmak suretiyle tahsil edilebilir.
Geçici iş göremezlik ödeneklerinin ödeme zamanı ile bu maddenin
uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
SÜREKLİ İŞ GÖREMEZLİK GELİRİNE HAK KAZANMA, HESAPLANMASI, BAŞLANGICI VE
BİRDEN ÇOK İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIĞI HALİ
Madde 19-
(Değişik
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./12.mad) İş kazası veya
meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca
yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından
verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü
en az % 10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalı, sürekli
iş göremezlik gelirine hak kazanır.
Sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış olan sigortalının yeniden tedavi
ettirilmesi halinde meslekte kazanma gücünü ne oranda yitirdiği, birinci
fıkrada belirtilen sağlık kurullarından alınacak raporlara göre yeniden
tespit olunur.
Sürekli iş göremezlik geliri, sigortalının mesleğinde kazanma gücünün
kaybı oranına göre hesaplanır. Sürekli tam iş göremezlikte sigortalıya,
17 nci maddeye göre hesaplanan aylık kazancının % 70'i oranında gelir
bağlanır. Sürekli kısmî iş göremezlikte sigortalıya bağlanacak gelir,
tam iş göremezlik geliri gibi hesaplanarak bunun iş göremezlik derecesi
oranındaki tutarı kendisine ödenir. Sigortalı, başka birinin sürekli
bakımına muhtaç ise gelir bağlama oranı % 100 olarak uygulanır.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı
sayılanlara, sürekli iş göremezlik geliri bağlanabilmesi için, kendi
sigortalılığından dolayı, genel sağlık sigortası dahil
prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının*
ödenmiş olması zorunludur.
( İptal fıkra: Anayasa Mahkemesi'nin 30.12.2006 tarih ve 26392 sayılı
Resmi Gazete'de yayımlanan 2006/111 E. ve 2006/112 Kararı ile )
Başka birinin sürekli bakımına muhtaç olanlar hariç, sürekli iş
göremezlik gelirinin güncellenmemiş aylık tutarı; sigortalının sürekli
iş göremezlik geliri hesabına esas alınan döneme ilişkin kazancı
üzerinden vergi, sosyal sigorta, genel sağlık sigortası ve işsizlik
sigortası primleri kesintileri sonrası hesaplanan aylık net kazancını
geçemez.
Yukarıdaki fıkralara göre hesaplanan gelir, günlük kazanç hesabına giren
son ay ile gelir başlangıç tarihi arasında 55 inci maddenin ikinci
fıkrası hükmüne göre artırılarak belirlenir.
Sigortalının sürekli iş göremezlik geliri;
a) Geçici iş göremezlik ödeneğinin sona erdiği tarihi,
b) Geçici iş göremezlik tespit edilemeden sürekli iş göremezlik durumuna
girilmişse, buna ait sağlık kurulu raporu tarihini,
takip eden ay başından başlar.
Sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış sigortalılardan, aynı özürlülük
veya meslek hastalığı nedeniyle istirahat raporu alanlara, yazılı istek
tarihinden itibaren 18 inci maddeye göre hesaplanacak bir günlük geçici
iş göremezlik ödeneği ile aylık sürekli iş göremezlik gelirinin otuzda
biri arasındaki fark, her gün için geçici iş göremezlik ödeneği olarak
verilir.
Sigortalının yeniden bir iş kazasına uğraması veya yeni bir meslek
hastalığına tutulması halinde, meydana gelen özürlerin bütünü göz önüne
alınarak kendisine, sürekli iş göremezliğini doğuran son iş kazası veya
meslek hastalığı sırasındaki kazancı üzerinden gelir hesaplanır. Ancak,
sigortalının son iş kazası veya meslek hastalığı sırasındaki günlük
kazancına göre bulunacak geliri, hesaplanan ilk gelirinden az ise
sigortalının sürekli iş göremezlik geliri ilk kazanç üzerinden ödenir.
İş kazası ve meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremezlik hallerinde
meslekte kazanma gücündeki kayıp oranının belirlenmesine ve bu maddenin
uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
HAK SAHİPLERİNE GELİR BAĞLANMASI, EVLENME VE CENAZE ÖDENEKLERİ
Madde 20-
İş kazası veya meslek hastalığına bağlı nedenlerden dolayı ölen
sigortalının hak sahiplerine, 17 nci madde gereğince tespit edilecek
aylık kazancının % 70'i, 55 inci maddenin ikinci fıkrasına göre
güncellenerek 34 üncü madde hükümlerine göre gelir olarak bağlanır.
İş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü % 50 veya
daha fazla oranda kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri
bağlanmış iken ölenlerin, ölümün iş kazası veya meslek hastalığına bağlı
olup olmadığına bakılmaksızın birinci fıkraya göre belirlenen tutar, 34
üncü madde hükümlerine göre hak sahiplerine gelir olarak bağlanır.
İş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü % 50
oranının altında kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri
bağlanmış iken ölenlerin, ölümün iş kazası veya meslek hastalığına bağlı
olmaması halinde sigortalının almakta olduğu sürekli iş göremezlik
geliri, 34 üncü madde hükümlerine göre hak sahiplerine gelir olarak
bağlanır.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı
sayılanların hak sahiplerine gelir bağlanabilmesi için, kendi
sigortalılığından dolayı, genel sağlık sigortası dahil
prim ve prime iliţkin her türlü borçlarýnýn*
ödenmiş olması zorunludur.
Gelirin başlangıcı, kesilmesi ve yeniden bağlanmasında 34 üncü ve 35
inci maddeler uygulanır.
37 nci madde hükümlerine göre hak sahiplerine cenaze ve evlenme ödeneği
verilir.
İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIĞI İLE HASTALIK BAKIMINDAN İŞVERENİN VE
ÜÇÜNCÜ KİŞİLERİN SORUMLULUĞU
Madde 21-
İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların
sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu
meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun
gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan
gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı
veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı
olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. İşverenin sorumluluğunun
tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır.
İş kazasının, 13 üncü maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen
sürede işveren tarafından Kuruma bildirilmemesi halinde, bildirim
tarihine kadar geçen süre için sigortalıya ödenecek geçici iş göremezlik
ödeneği, Kurumca işverenden tahsil edilir.
Çalışma mevzuatında sağlık raporu alınması gerektiği belirtilen işlerde,
böyle bir rapora dayanılmaksızın veya eldeki rapora aykırı olarak
bünyece elverişli olmadığı işte çalıştırılan sigortalının, bu işe
girmeden önce var olduğu tespit edilen veya bünyece elverişli olmadığı
işte çalıştırılması sonucu meydana gelen hastalığı nedeniyle, Kurumca
sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödeneği işverene ödettirilir.
İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru
nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya
ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı
tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü
kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilir.
İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık; kamu görevlileri, er ve
erbaşlar ile kamu idareleri tarafından görevlendirilen diğer kişilerin
vazifelerinin gereği olarak yaptıkları fiiller sonucu meydana gelmiş
ise, bu fiillerden dolayı haklarında kesinleşmiş mahkûmiyet kararı
bulunanlar hariç olmak üzere, sigortalı veya hak sahiplerine yapılan
ödemeler veya bağlanan gelirler için kurumuna veya ilgililere rücû
edilmez. Ayrıca, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölümlerde, bu
Kanun uyarınca hak sahiplerine bağlanacak gelir ve verilecek ödenekler
için, iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesinde kusuru
bulunan hak sahiplerine veya iş kazası sonucu ölen kusurlu sigortalının
hak sahiplerine, Kurumca rücû edilmez.
SİGORTALININ KENDİSİNDEN KAYNAKLANAN SEBEPLERLE TEDAVİ SÜRESİNİN
UZAMASI, İŞ GÖREMEZLİĞİNİN ARTMASI
Madde 22-
Sigortalının aşağıdaki sayılan nedenlerden dolayı iş kazasına veya
meslek hastalığına uğraması, hastalanması, tedavi süresinin uzaması veya
iş göremezliğinin artması hallerinde geçici iş göremezlik ödeneği veya
sürekli iş göremezlik geliri;
a) Ceza sorumluluğu olmayanlar ile kabul edilebilir bir mazereti olanlar
hariç, sigortalının iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık
nedeniyle hekimin bildirdiği tedbir ve tavsiyelere uymaması sonucu
tedavi süresinin uzamasına veya iş göremezlik oranının artmasına, malûl
kalmasına neden olması halinde, uzayan tedavi süresi veya artan iş
göremezlik oranı esas alınarak dörtte birine kadarı Kurumca eksiltilir.
b) Ceza sorumluluğu olmayanlar hariç, ağır kusuru yüzünden iş kazasına
uğrayan, meslek hastalığına tutulan veya hastalanan sigortalının kusur
derecesi esas alınarak üçte birine kadarı Kurumca eksiltilir.
c) Kasdî bir hareketi yüzünden iş kazasına uğrayan, meslek hastalığına
tutulan, hastalanan veya Kurumun yazılı bildirimine rağmen teklif edilen
tedaviyi kabul etmeyen sigortalıya, yarısı tutarında ödenir.
d) Tedavi gördüğü hekimden, tedavinin sona erdiğine ve çalışabilir
olduğuna dair belge almaksızın çalışan sigortalıya geçici iş göremezlik
ödeneği ödenmez, ödenmiş olanlar da yersiz yapılan ödeme tarihinden
itibaren 96 ncı madde hükümlerine göre geri alınır.
13 üncü maddenin ikinci fıkrasının (b) bendinde belirtilenler tarafından
iş kazasının anılan bentte belirtilen süre içinde Kuruma bildirilmemesi
durumunda, sigortalıya yapılacak iş göremezlik ödenekleri bildirim
tarihinden itibaren ödenir.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
SÜRESİNDE BİLDİRİLMEYEN SİGORTALILIKTAN DOĞAN SORUMLULUK
Madde 23-
Sigortalı çalıştırmaya başlandığının süresi içinde sigortalı işe giriş
bildirgesi ile Kuruma bildirilmemesi halinde, bildirgenin sonradan
verildiği veya sigortalı çalıştırıldığının Kurumca tespit edildiği
tarihten önce meydana gelen iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve
analık halleri sonucu ilgililerin gelir ve ödenekleri Kurumca ödenir.
Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, Kurumca yapılan ve ileride
yapılması gerekli bulunan her türlü masrafların tutarı ile gelir
bağlanırsa bu gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri
tutarı, 21 inci maddenin birinci fıkrasında yazılı sorumluluk halleri
aranmaksızın, işverene ayrıca ödettirilir.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı olduğu
halde, 8 inci maddenin
dördüncü fýkrasýnda*
belirtilen süre içerisinde bildirimde bulunmayanlara, bildirimde
bulunulmayan sürede meydana gelen iş kazası, meslek hastalığı,
analık*
halleri sonucu ilgililerin gelir ve ödenekleri Kurumca
ödenmez.
KISA VADELİ SİGORTA KOLLARINDA DİKKATE ALINMAYAN SÜRELER
Madde 24-
Kısa vadeli sigorta kolları bakımından;
a) Herhangi bir sebeple silâh altına alınan sigortalının askerlikte
geçen hizmet süresi,
b) Hükümlülükle sonuçlanmayan tutuklulukta geçen süre,
c) İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortalarından
geçici iş göremezlik ödeneği alan sigortalının iş göremediği süre,
d) Sigortalının greve iştirak etmesi veya işverenin lokavt yapması
hallerinde geçen süre,
18 inci maddede belirtilen çalışma sürelerine girmediği gibi, iş
göremezliğin başladığı veya hastalığın anlaşıldığı yahut doğumun olduğu
tarihten önceki bir yılın hesabında da dikkate alınmaz.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM : UZUN VADELİ SİGORTA HÜKÜMLERİ
MALÛL SAYILMA
Madde 25 -
(Değişik madde:
17/04/2008-5754
S.K./13.mad)
Sigortalının veya işverenin talebi üzerine Kurumca yetkilendirilen
sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usûlüne uygun
düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki
sigortalılar için çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı
sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 60'ını, (c) bendi kapsamındaki
sigortalılar için çalışma gücünün en az % 60'ını veya vazifelerini
yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği Kurum Sağlık
Kurulunca tespit edilen sigortalı, malûl sayılır.
Ancak, sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce
sigortalının çalışma gücünün % 60'ını veya vazifesini yapamayacak
derecede meslekte kazanma gücünü kaybettiği önceden veya sonradan tespit
edilirse, sigortalı bu hastalık veya özrü sebebiyle malûllük aylığından
yararlanamaz.
Yedek subay veya er olarak ya da talim, manevra, seferberlik veya harp
dolayısıyla görevleri ile ilgileri kesilmeksizin silâh altına
alındıkları dönemde malûl olup, bu malûllükleri asıl görevlerini veya
işlerini yapmaya mani olmayanlar hakkında, bu hastalık veya özürleri
sebebiyle malûllük sigortasına ilişkin hükümler uygulanmaz.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalıların
yazılı talepleri halinde, haklarında bu madde hükümleri uygulanmaksızın
malûllüklerinin mani olmadığı başka vazife veya sınıflara nakil
suretiyle tayinleri yapılmak üzere istifa etmiş sayılırlar. Bunların,
istifa etmiş sayıldıktan sonra dahi, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasını
isteme hakları mahfuzdur. Ancak, kurumlarında başka vazife ve sınıflara
nakli mümkün olanlardan özel kanunlarına göre yükümlülük süresine tabi
olanlar, bu yükümlülüklerini tamamlamadıkça veya malûliyetlerinin yeni
vazifelerine de mani olduğuna dair usûlüne uygun yeniden rapor almadıkça
bu haklarını kullanamazlar.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki
sigortalılardan, vazifelerini yapamayacak derecede hastalığa uğrayanlar,
hastalıkları kanunlarında tayin edilen sürelerden fazla devam etmesi
halinde, hastalıklarının mahiyetlerine ve doğuş sebeplerine göre birinci
fıkra uyarınca malûl veya 47 nci madde hükümlerine göre vazife malûlü
sayılırlar.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki
sigortalılardan; personel kanunlarına tabi olmayanların hastalık
sebebiyle malûl sayılmalarına esas alınacak hastalık süresi hakkında
kendi özel kanunları yürürlüğe girinceye kadar 657 sayılı Devlet
Memurları Kanununun hastalık iznine ilişkin hükümleri uygulanır.
Kanunlarındaki yazılı sürelerden önce geçen hastalığı en çok bir yıl
içinde nüksetmesi halinde eski ve yeni hastalık süreleri birleştirilmek
suretiyle işlem yapılır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
MALÛLLÜK SİGORTASINDAN SAĞLANAN HAKLAR VE YARARLANMA ŞARTLARI
Madde 26-
Malûllük sigortasından sigortalılara sağlanan hak, malûllük aylığı
bağlanmasıdır.
Sigortalıya malûllük aylığı bağlanabilmesi için sigortalının;
a) 25 inci maddeye göre malûl sayılması,
b)
(Değişik
bend:
17/04/2008-5754
S.K./14.mad) En az on yıldan beri
sigortalı bulunup, toplam olarak 1800 gün veya başka birinin sürekli
bakımına muhtaç derecede malûl olan sigortalılar için ise sigortalılık
süresi aranmaksızın 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları
primi bildirilmiş olması,
c) Malûliyeti nedeniyle sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan
veya işyerini kapattıktan veya devrettikten sonra Kurumdan yazılı
istekte bulunması,
halinde malûllük aylığı bağlanır. Ancak, 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanların kendi sigortalılığı
nedeniyle genel sağlık sigortası primi dahil,
prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının*
ödenmiş olması zorunludur.
MALÛLLÜK AYLIĞININ HESAPLANMASI, BAŞLANGICI, KESİLMESİ VE YENİDEN
BAĞLANMASI
Madde 27 -
(Değişik
madde:
17/04/2008-5754
S.K./15.mad)
Malûllük aylığı; prim gün sayısı 9000 günden az olan sigortalılar için
9000 gün üzerinden, 9000 gün ve daha fazla olanlar için ise toplam prim
ödeme gün sayısı üzerinden, 29 uncu madde hükümlerine göre hesaplanır.
Sigortalı başka birinin sürekli bakımına muhtaç ise tespit edilen aylık
bağlama oranı 10 puan artırılır. Ancak, 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için 9000 prim gün
sayısı 7200 gün olarak uygulanır.
Malûllük aylığı, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri
kapsamındaki sigortalılar ile (c) bendi kapsamında sigortalı iken
görevinden ayrılmış ve daha sonra başka bir sigortalılık haline tabi
olarak çalışmamış olanların;
a) Malûl sayılmasına esas tutulan rapor tarihi yazılı istek tarihinden
önce ise yazılı istek tarihini,
b) Malûl sayılmasına esas tutulan rapor tarihi yazılı istek tarihinden
sonra ise rapor tarihini,
c) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışmakta
olanların ise, malûliyetleri sebebiyle görevlerinden ayrıldıkları
tarihi,
takip eden ay başından itibaren başlar.
Malûllük aylığı almakta iken bu Kanuna göre veya yabancı bir ülke
mevzuatı kapsamında çalışmaya başlayanların malûllük aylıkları,
çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başında kesilir ve
bu Kanuna tabi olarak çalıştıkları süre zarfında 80 inci maddeye göre
belirlenen prime esas kazançları üzerinden 81 inci madde gereğince kısa
ve uzun vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortasına ait prim
alınır. Bunlardan işten ayrılarak yeniden malûllük aylığı bağlanması
için yazılı istekte bulunan ya da emekliye ayrılan veya sevkedilenlere;
kontrol muayenesine tabi tutulmak ve ilk aylığına esas malûllüğünün
devam ettiği anlaşılmak kaydıyla, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında çalışıyorsa görevinden ayrıldığı tarihi, diğerlerine
ise istek tarihlerini takip eden ödeme döneminden itibaren yeniden
malûllük aylığı hesaplanarak bağlanır.
Bu durumdakilerden ilk bağlanan malûllük aylığına esas prim ödeme gün
sayısı;
a) 9000 günün üzerinde olanların aylıkları 30 uncu maddenin üçüncü
fıkrasının (a) bendi hükümleri uygulanarak hesaplanır.
b) 9000 günden az olanların aylıkları ise, eski aylığın kesildiği
tarihten sonra aylıklara yapılan artışlar uygulanmak suretiyle aylığın
başlangıç tarihi itibariyle hesaplanan tutarının emeklilik öncesi ve
sonrası prim ödeme gün sayısı toplamının emeklilik öncesi prim ödeme gün
sayısına orantılı bölümü ile emeklilik sonrası çalışmaya ait kısmi
aylığın toplamından oluşur. Emeklilik sonrası çalışmaya ait kısmi aylık,
emeklilik öncesi ve sonrası prim ödeme gün sayısı toplamı ve
emeklilik sonrası çalışmaya ait prime esas kazançları üzerinden bu
maddenin birinci fıkrasına göre hesaplanan aylığın emeklilik sonrası
prim ödeme gün sayısına orantılı bölümü kadardır. Yeni aylık, eski
aylığın kesildiği tarihten sonra aylıklara yapılan artışlar uygulanmak
suretiyle bulunan tutarın altında olamaz.
Yukarıdaki (a) ve (b) bentlerinde belirtilen 9000 prim gün sayısı, 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı
sayılanlar için 7200 gün olarak uygulanır.
YAŞLILIK SİGORTASINDAN SAĞLANAN HAKLAR VE YARARLANMA ŞARTLARI
Madde 28-
Yaşlılık sigortasından sigortalıya sağlanan haklar şunlardır:
a) Yaşlılık aylığı bağlanması.
b) Toptan ödeme yapılması.
(Değişik
fıkra:
17/04/05/2008-5754
S.K./16.mad)
İlk defa bu Kanuna göre sigortalı sayılanlara;
a) Kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş olmaları ve en az 9000
gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması
şartıyla yaşlılık aylığı bağlanır. Ancak, 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için prim gün
sayısı şartı 7200 gün olarak uygulanır.
b) (a) bendinde belirtilen yaş şartı;
1) 1/1/2036 ilâ 31/12/2037 tarihleri arasında kadın için 59, erkek için
61,
2) 1/1/2038 ilâ 31/12/2039 tarihleri arasında kadın için 60, erkek için
62,
3) 1/1/2040 ilâ 31/12/2041 tarihleri arasında kadın için 61, erkek için
63,
4) 1/1/2042 ilâ 31/12/2043 tarihleri arasında kadın için 62, erkek için
64,
5) 1/1/2044 ilâ 31/12/2045 tarihleri arasında kadın için 63, erkek için
65,
6) 1/1/2046 ilâ 31/12/2047 tarihleri arasında kadın için 64, erkek için
65,
7) 1/1/2048 tarihinden itibaren ise kadın ve erkek için 65,
olarak uygulanır. Ancak yaş hadlerinin uygulanmasında (a) bendinde
belirtilen prim gün sayısı şartının doldurulduğu tarihte geçerli olan
yaş hadleri esas alınır.
Sigortalılar, ikinci fıkranın (a) ve (b) bentlerinde yer alan yaş
hadlerine 65 yaşını geçmemek üzere** üç yıl eklenmek ve
adlarına en az 5400 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi
bildirilmiş olmak şartıyla da yaşlılık aylığından yararlanabilirler.
Sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce 25 inci
maddenin ikinci fıkrasına göre malûl sayılmayı gerektirecek derecede
hastalık veya özürü bulunan ve bu nedenle malûllük aylığından
yararlanamayan sigortalılara, en az onbeş yıldan beri sigortalı bulunmak
ve en az 3960 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi
bildirilmiş olmak şartıyla yaşlılık aylığı bağlanır.
Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucularının sağlık kurullarınca
usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin
incelenmesi sonucu, Kurum Sağlık Kurulunca çalışma gücündeki kayıp
oranının;
a) % 50 ilâ % 59 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar, en az 16 yıldan
beri sigortalı olmaları ve 4320 gün,
b) % 40 ilâ % 49 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar, en az 18 yıldan
beri sigortalı olmaları ve 4680 gün,
malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olmak şartıyla
ikinci fıkranın (a) bendindeki yaş şartları aranmaksızın yaşlılık
aylığına hak kazanırlar. Bunlar 94 üncü madde hükümlerine göre kontrol
muayenesine tâbi tutulabilirler.
Bakanlıkça tespit edilen maden işyerlerinin yeraltı işlerinde sürekli
veya münavebeli olarak en az 20 yıldan beri çalışan sigortalılar için
ikinci fıkrada belirtilen yaş şartı 55 olarak uygulanır.
55** yaşını dolduran ve erken
yaşlanmış olduğu tespit edilen sigortalılar, yaş dışındaki diğer
şartları taşımaları halinde yaşlılık aylığından yararlanırlar.
(Ek fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./16.mad)
Emeklilik veya yaşlılık aylığı
bağlanması talebinde bulunan kadın sigortalılardan başka birinin sürekli
bakımına muhtaç derecede malûl çocuğu bulunanların, bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten sonra geçen prim ödeme gün sayılarının dörtte biri,
prim ödeme gün sayıları toplamına eklenir ve eklenen bu süreler
emeklilik yaş hadlerinden de indirilir.
(Değişik
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./16.mad)
Yukarıdaki fıkralarda belirtilen yaşlılık aylıklarından yararlanabilmek
için, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen
sigortalının çalıştığı işten ayrıldıktan, (b) bendinde belirtilen
sigortalının sigortalılığa esas faaliyete son verip vermeyeceğini beyan
ettikten sonra yazılı istekte bulunmaları, 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (c) bendinde belirtilen sigortalıların ise istekleri üzerine
yetkili makamdan emekliye sevk onayı alındıktan sonra ilişiklerinin
kesilmesi şarttır.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen sigortalılara
yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için ayrıca, yazılı talepte bulunduğu
tarih itibarıyla genel sağlık sigortası primi dahil kendi sigortalılığı
nedeniyle ***prim
ve prime ilişkin her türlü borcunun olmaması zorunludur.
Bu maddenin uygulamasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
YAŞLILIK AYLIĞININ HESAPLANMASI
Madde 29 -
(Değişik
madde:
17/04/2008-5754
S.K./17.mad)
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki
sigortalılar ile aynı fıkranın (c) bendine göre bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten sonra ilk defa sigortalı olarak çalışmaya başlayanların
yaşlılık aylığı, aşağıdaki hükümlere göre belirlenecek ortalama aylık
kazancı ile aylık bağlama oranının çarpımı sonucunda bulunan tutardır.
Ortalama aylık kazanç, sigortalının her yıla ait prime esas kazancının,
kazancın ait olduğu yıldan itibaren aylık talep tarihine kadar geçen
yıllar için, her yıl gerçekleşen güncelleme katsayısı ile güncellenerek
bulunan kazançlar toplamının, itibarî hizmet süresi ile fiilî hizmet
süresi zammı hariç toplam prim ödeme gün sayısına bölünmesi suretiyle
hesaplanan ortalama günlük kazancın otuz katıdır.
Aylık bağlama oranı, sigortalının malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortalarına tâbi geçen toplam prim ödeme gün sayısının her 360 günü
için % 2 olarak uygulanır. Bu hesaplamada 360 günden eksik süreler
orantılı olarak dikkate alınır. Ancak aylık bağlama oranı % 90'ı
geçemez.
28 inci maddenin dördüncü ve beşinci fıkralarına göre aylığa hak kazanan
sigortalılar için hesaplanacak aylık bağlama oranı, prim ödeme gün
sayısı 9000 günden az olanlar için çalışma gücü kayıp oranının 9000 gün
prim ödeme gün sayısı ile çarpımı sonucu bulunan rakamın % 60'a
bölünmesi suretiyle hesaplanan gün sayısına göre, % 50'yi geçmemek üzere
üçüncü fıkra uyarınca tespit edilen orandır. Prim ödeme gün sayısı 9000
günden fazla olanlar için ise toplam prim ödeme gün sayısına göre aylık
bağlama oranı belirlenir. Ancak, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a)
bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için bu fıkrada geçen 9000 prim
gün sayısı 7200 gün, % 50 oranı da % 40 olarak uygulanır.
Yukarıdaki şekilde hesaplanan aylığın başlangıç tarihinin yılın ilk altı
aylık dönemine rastlaması halinde 55 inci maddenin ikinci fıkrasına göre
Ocak ödeme dönemi için gelir ve aylıklara uygulanan artış oranı kadar
artırılarak, yılın ikinci altı aylık dönemine rastlaması halinde ise
öncelikle Ocak ödeme dönemi, daha sonra Temmuz ödeme dönemi için gelir
ve aylıklara uygulanan artış oranları kadar artırılarak, sigortalının
aylık başlangıç tarihindeki aylığı hesaplanır.
YAŞLILIK AYLIĞININ BAŞLANGICI, KESİLMESİ VEYA SOSYAL GÜVENLİK DESTEK
PRİMİ ÖDENMESİ
Madde 30-
4 üncü maddenin birinci fıkrasının;
a) (a) ve (b) bentlerinde belirtilen sigortalılardan yaşlılık aylığına
hak kazananlara, yazılı istek tarihinden sonraki,
b)
(Değişik
bend:
17/04/2008-5754
S.K./18.mad) (c) bendinde
belirtilen sigortalılardan yaşlılık aylığına hak kazananlara, yetkili
makamdan alınan emekliye sevk onayı üzerine görevleriyle ilişiğinin
kesildiği tarihi takip eden,
c)
(Değişik
bend:
17/04/2008-5754
S.K./18.mad) (c) bendinde
belirtilen sigortalılardan her ne şekilde olursa olsun görevinden
ayrılmış ve daha sonra başka bir sigortalılık haline tabi olarak
çalışmamış olanlar ile kontrol muayenesi sonucu aylığı kesilenlerden
yaşlılık aylığına hak kazananlara ise istek tarihini takip eden,
ay başından itibaren aylık bağlanır.
Aylığın ödenmesine başlanacağı tarihte hastalık sigortasından geçici iş
göremezlik ödeneği almakta olan sigortalının yaşlılık aylığı, geçici iş
göremezlik ödeneği verilme süresinin sona erdiği tarihi takip eden ay
başından başlar. Ancak, bağlanacak yaşlılık aylığı geçici iş göremezlik
ödeneğinin aylık tutarından fazla ise, aradaki fark birinci fıkraya göre
tespit edilecek tarihten başlanarak verilir.
(Değişik
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./18.mad)
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa sigortalı olan
kişilerden yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra;
a) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt
bendi hariç olmak üzere bu Kanuna göre veya yabancı bir ülke mevzuatı
kapsamında çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıkları, çalışmaya
başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başında kesilir. Bunlardan
bu Kanuna tabi çalıştıkları süre zarfında 80 inci maddeye göre
belirlenen prime esas kazançları üzerinden 81 inci madde gereğince kısa
ve uzun vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortasına ait prim
alınır. Yaşlılık aylığı kesilenlerden, işten ayrılarak veya işyerini
kapatarak yeniden yaşlılık aylığı bağlanması için yazılı istekte
bulunanlara ya da emekliye ayrılan veya sevk edilenlere, yazılı istek
tarihini veya görevinden ayrıldığı tarihi takip eden ödeme döneminden
itibaren yeniden yaşlılık aylığı hesaplanarak bağlanır. Yeni aylık, eski
aylığın kesildiği tarihten sonra aylıklara yapılacak artışlar
uygulanarak bu fıkrada belirtilen aylık başlangıç tarihi itibarıyla
bulunan tutarı ile emeklilik sonrası çalışmaya ait kısmi aylığın
toplamından oluşur. Emeklilik sonrası çalışmaya ait kısmı aylık, talep
tarihindeki emeklilik öncesi ve sonrası prim ödeme gün sayısı ve
emeklilik sonrası çalışmaya ait prime esas kazançları üzerinden 29 uncu
maddeye göre hesaplanan aylığın emeklilik sonrası prim ödeme gün
sayısına orantılı bölümü kadardır.
b) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt
bendi hariç olmak üzere diğer alt bentlerine tabi çalışmaya
başlayanlardan aylıklarının kesilmemesi için yazılı istekte bulunanların
yaşlılık aylıklarının ödenmesine devam edilir. Bunlardan, almakta
oldukları aylıklarının % 15'i oranında sosyal güvenlik destek primi
kesilir. Ancak kesilecek olan bu tutar, 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (b) bendine tabi sigortalılara ilgili yılın Ocak ayında
ödenen en yüksek yaşlılık aylığından alınabilecek sosyal güvenlik destek
priminden fazla olamaz. Bu sigortalılardan ayrıca kısa vadeli sigorta
kolları primi alınmaz. Sosyal güvenlik destek primine tabi olanların
primleri, aylıklarından kesilmek suretiyle tahsil edilir. Sosyal
güvenlik destek primi ödenmiş veya bildirilmiş süreler bu Kanuna göre
malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim ödeme gün sayısına ilâve
edilmez, 31 inci ve 36 ncı madde hükümlerine göre toptan ödeme yapılmaz.
(Mülga
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./18.mad)
(Değişik
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./18.mad)
4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (b) bendine tabi faaliyete başladığı için üçüncü
fıkranın (a) bendine göre yaşlılık aylığı kesilenler, 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılıkları devam ettiği
süre içinde bu maddenin üçüncü fıkrasının (b) bendi hükümlerinin
uygulanmasını; (b) bendi hükümlerine göre sosyal güvenlik destek primine
tabi olanlar ise haklarında üçüncü fıkranın (a) bendi hükümlerinin
uygulanmasını isteyebilirler.
YAŞLILIK TOPTAN ÖDEMESİ VE İHYA
Madde 31 -
(Değişik
madde:
17/04/2008-5754
S.K./19.mad)
4 üncü maddenin birinci fıkrasının; (a) ve (b) bentleri kapsamındaki
sigortalılar ile bu Kanuna göre ilk defa (c) bendi kapsamında sigortalı
olanlardan, herhangi bir nedenle çalıştığı işten ayrılan veya işyerini
kapatan ve yaşlılık aylığı bağlanması için gerekli yaş şartını
doldurduğu halde malûllük ve yaşlılık aylığı bağlanmasına hak
kazanamayan sigortalıya, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c)
bentleri kapsamında ise kendi adına bildirilen, (b) bendi kapsamında ise
ödediği malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinin her yıla ait
tutarı, primin ait olduğu yıldan itibaren yazılı istek tarihine kadar
geçen yıllar için, her yılın gerçekleşen güncelleme katsayısı ile
güncellenerek toptan ödeme şeklinde verilir.
Bu Kanuna göre toptan ödeme yapılarak hizmetleri tasfiye edilmiş
bulunanlardan, yeniden bu Kanuna tabi olarak malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primi bildirilmiş olanlar, yazılı olarak müracaat etmeleri
halinde, aldıkları toptan ödemenin ödeme tarihi ile yazılı istek tarihi
arasında geçen yıllar için her yılın gerçekleşen güncelleme katsayısı
ile güncellenerek bulunan tutarın ilgiliye tebliğ tarihini takip eden
ayın sonuna kadar ödemeleri halinde, bu hizmetler ihya edilerek bu
Kanunun uygulanmasında dikkate alınır.
ÖLÜM SİGORTASINDAN SAĞLANAN HAKLAR VE YARARLANMA ŞARTLARI
Madde 32 -
Ölüm sigortasından sağlanan haklar şunlardır:
a) Ölüm aylığı bağlanması.
b) Ölüm toptan ödemesi yapılması.
c) Aylık almakta olan kız çocuklarına
evlenme ödeneği verilmesi.
d) Cenaze ödeneği verilmesi.
(Değişik
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./20.mad)
Ölüm aylığı;
a) En az 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi
bildirilmiş veya 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç
en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malûllük, yaşlılık
ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş,
b) 47 nci maddede yazılı sebeplerle kazaya uğramış, malûllük, vazife
malûllüğü veya yaşlılık aylığı almakta iken veya malûllük, vazife
malûllüğü veya yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanmış olup henüz
işlemi tamamlanmamış,
c) Bağlanmış bulunan malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığı,
sigortalı olarak çalışmaya başlamaları sebebiyle kesilmiş,
durumda iken ölen sigortalının hak sahiplerine, yazılı istekte
bulunmaları halinde bağlanır. Ancak, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(b) bendine göre sigortalı sayılanların hak sahiplerine aylık
bağlanabilmesi için ölen sigortalının genel sağlık sigortası primi dahil
kendi sigortalılığından dolayı prim ve prime ilişkin her türlü borcunun
olmaması veya ödenmesi şarttır.
ÖLÜM SİGORTASINDAN BAĞLANACAK AYLIĞIN HESAPLANMASI
Madde 33-
Sigortalının ölümü halinde hak sahiplerine bağlanan aylığın
hesaplanmasında;
a) Sigortalının almakta olduğu veya bağlanmasına hak kazandığı malûllük
(Ek ibare:
17/04/2008-5754
S.K./66.
mad)
vazife
malûllüğü
veya yaşlılık aylığı,
b) Malûllük veya yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra sigortalı olarak
çalışmaya başlaması sebebiyle aylığı kesilen sigortalının ölüm tarihi
esas alınarak 27 nci veya 30 uncu*
maddelere göre tespit edilecek aylığı,
c) 32 nci maddenin ikinci fıkrasının (a) bendi kapsamında malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olan sigortalının prim ödeme
gün sayısı, 9000 günden az ise 9000 gün üzerinden, 9000 gün ve daha
fazla ise toplam prim ödeme gün sayısı üzerinden, 29 uncu madde
hükümlerine göre hesaplanan aylığı,
esas alınır.
(Ek cümle:
17/04/2008-5754
S.K./66.
mad)
Ancak, 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı
sayılanlar için 9000 prim gün sayısı 7200 gün olarak uygulanır.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri ile 5 inci
madde kapsamındaki sigortalılar için ayrı ayrı olmak üzere;
sigortalıların ölümleri halinde ölüm sigortasından dosya bazında her yıl
bağlanan aylıkların aylık başlangıç tarihinin ait olduğu yılın Ocak ayı
itibarıyla yıl içine ait artışlar uygulanmaksızın hesaplanacak
tutarları, yaşlılık sigortasından bir önceki yılın son ödeme ayında söz
konusu sigortalılar için ayrı ayrı ödenen en düşük yaşlılık aylığından
az olamaz. Sigortalı başka birinin sürekli bakımına muhtaç durumda malûl
sayılarak aylık bağlanmasına hak kazanmış ise, birinci fıkranın (a) ve
(b) bentlerinin uygulanmasında bu durum dikkate alınmaz.
ÖLÜM AYLIĞININ HAK SAHİPLERİNE PAYLAŞTIRILMASI
Madde 34-
Ölen sigortalının 33 üncü madde hükümlerine göre hesaplanacak aylığının;
a)
(Değişik bend:
17/04/2008-5754
S.K./21.mad)
Dul eşine % 50'si; aylık bağlanmış çocuğu bulunmayan dul eşine ise bu
Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri
hariç bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında
çalışmaması veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık
bağlanmamış olması halinde % 75'i,
b)
(Değişik bend:
17/04/2008-5754
S.K./21.mad)
Bu Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri
hariç bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında
çalışmayan veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık
bağlanmamış çocuklardan;
1) 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek
öğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmayanların veya,
2) Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında
yitirip malûl olduğu anlaşılanların veya,
3) Yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan
boşanan veya dul kalan kızlarının,
her birine % 25'i,
c) (b) bendinde belirtilen çocuklardan sigortalının ölümü ile anasız ve
babasız kalan veya sonradan bu duruma düşenlerle, ana ve babaları
arasında evlilik bağı bulunmayan veya sigortalının ölümü tarihinde
evlilik bağı bulunmakla beraber ana veya babaları sonradan evlenenler
ile kendisinden başka aylık alan hak sahibi bulunmayanların her birine %
50'si,
d)
(Değişik bend:
17/04/2008-5754
S.K./21.mad)
Hak sahibi eş ve
çocuklardan artan hisse bulunması halinde her türlü kazanç ve irattan
elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması
ve diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere
gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması şartıyla ana ve babaya toplam %
25'i oranında; ana ve babanın 65 yaşın üstünde olması halinde ise artan
hisseye bakılmaksızın yukarıdaki şartlarla toplam % 25'i,
oranında aylık bağlanır.
Sigortalı tarafından evlât edinilmiş, tanınmış veya soy bağı düzeltilmiş
veya babalığı hükme bağlanmış çocukları ile sigortalının ölümünden sonra
doğan çocukları, bağlanacak aylıktan yukarıda belirtilen esaslara göre
yararlanır.
Hak sahiplerine bağlanacak aylıkların toplamı sigortalıya ait aylığın
tutarını geçemez. Bu sınırın aşılmaması için gerekirse hak sahiplerinin
aylıklarından orantılı olarak indirimler yapılır.
HAK SAHİPLERİNİN AYLIKLARININ BAŞLANGICI, KESİLMESİ VE YENİDEN
BAĞLANMASI
Madde 35-
Ölüm sigortasından sigortalının hak sahiplerine bağlanacak aylıklar;
a) Sigortalının ölüm tarihini,
b) Hak sahibi olma niteliğinin ölüm tarihinden sonra kazanılması
halinde, bu niteliğin kazanıldığı tarihi,
takip eden ay başından itibaren başlatılır. Hak sahiplerine bağlanan
aylıklar 34 üncü maddede belirtilen şartların ortadan kalktığı tarihi
takip eden ödeme dönemi başından itibaren kesilir.
Ancak bu Kanunun 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (d) ve (e)
bentlerinde belirtilenlerden öğrenci olanların sigortalı sayılmaları,
bağlanan aylıkların kesilmesini gerektirmez.
Aylığın kesilmesine yol açan sebebin ortadan kalkması halinde, 34 üncü
maddede belirtilen şartlar saklı kalmak kaydıyla, müracaat tarihini
takip eden ay başından itibaren yeniden aylık bağlanır.
(Mülga cümle: 17/04/2008-5754
S.K./67.
mad)
Bu madde gereğince aylığı kesilen çocuklardan, sonradan Kurum Sağlık
Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında kaybederek malûl
olduğu anlaşılanlara, 34 üncü maddede belirtilen şartları taşımaları
halinde, malûllük durumlarının tespitine esas teşkil eden rapor tarihini
takip eden ay başından itibaren, 94 üncü madde hükmü saklı kalmak
kaydıyla aylık bağlanır.
Yeniden bağlanan aylık, aylığın kesildiği tarihten tekrar bağlandığı
tarihe kadar geçen süre için 55 inci maddenin ikinci fıkrasına göre
artırılmak suretiyle belirlenir.
ÖLÜME BAĞLI TOPTAN ÖDEME VE İHYA
Madde 36-
(Değişik
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./22.mad)
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki
sigortalılar ile bu Kanuna göre ilk defa aynı maddenin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanlardan ölen sigortalıların
hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanamaması durumunda, ölüm tarihi esas
alınmak kaydıyla 31 inci maddenin birinci fıkrasına göre hesaplanan
tutar, 34 üncü madde hükümleri dikkate alınarak hak sahiplerine toptan
ödeme şeklinde verilir.
Hak sahiplerine yapılacak toptan ödemenin toplamı, sigortalıya yapılacak
toptan ödeme tutarını geçemez. Bu sınırın aşılmaması için gerekirse hak
sahiplerinin hisselerinden orantılı olarak indirim yapılır.
Toptan ödeme yapıldıktan sonra artan tutar olursa sigortalının ölümünden
sonra doğan veya soy bağı düzeltilen veya babalığı hükme bağlanan
çocuklarına da bu madde hükümlerine göre toptan ödeme yapılır.
(Değişik
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./22.mad)
Bu Kanuna göre toptan ödeme yapılarak tasfiye edilmiş süreler,
borçlanılarak veya yurt dışı hizmetleri birleştirilerek ya da sonradan
hizmet tespiti nedeniyle hak kazanılan sürelerin eklenmesi suretiyle
ölüm sigortasından yararlanmak için gerekli prim ödeme gün sayısının
tamamlanması halinde, hak sahiplerinin yazılı isteği üzerine 31 inci
maddenin ikinci fıkrasına göre ihya edilir. Yukarıdaki süreler, ihya
edilen süreye ilişkin tutar dahil her türlü borçların ödendiği tarihi
takip eden ay başı itibarıyla bu Kanuna göre aylık bağlanmasında dikkate
alınır.
EVLENME VE CENAZE ÖDENEĞİ
Madde 37 -
(Değişik
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./23.mad)
Evlenmeleri nedeniyle, gelir veya aylıklarının kesilmesi gereken kız
çocuklarına evlenmeleri ve talepte bulunmaları halinde almakta oldukları
aylık veya gelirlerinin iki yıllık tutarı bir defaya mahsus olmak üzere
evlenme ödeneği olarak peşin ödenir. Evlenme ödeneği alan hak sahibinin
aylığının kesildiği tarihten itibaren iki yıl içerisinde yeniden hak
sahibi olması halinde, iki yıllık sürenin sonuna kadar gelir veya aylık
bağlanmaz, bu durumda olanlar 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (f)
bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılır.
Evlenme ödeneği verilmesi halinde, diğer hak sahiplerinin aylık veya
gelirleri evlenme ödeneği verilen sürenin bitimini takip eden ödeme
döneminden itibaren 34 üncü maddeye göre yeniden belirlenir.
İş kazası veya meslek hastalığı sonucu veya sürekli iş göremezlik
geliri, malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığı almakta iken
veya kendisi için en az 360 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortası
primi bildirilmiş olup da ölen sigortalının hak sahiplerine Kurum
Yönetim Kurulunca belirlenip Bakan tarafından onaylanan tarife üzerinden
cenaze ödeneği ödenir. Cenaze ödeneği, sırasıyla sigortalının eşine,
yoksa çocuklarına, o da yoksa ana babasına, o da yoksa kardeşlerine
verilir.
Cenaze ödeneğinin üçüncü fıkrada sayılanlara ödenememesi ve sigortalının
cenazesinin gerçek veya tüzel kişiler tarafından kaldırılması durumunda,
üçüncü fıkrada belirtilen tutarı geçmemek üzere belgelere dayanan
masraflar, masrafı yapan gerçek veya tüzel kişilere ödenir.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı
sayılanlardan ölenlerin hak sahiplerine kendi kurumları tarafından
ilgili mevzuat gereği ölüm yardımı hariç cenaze gideri, cenaze nakil
gideri ödeneği veya bu mahiyette bir ödemenin yapılması halinde, Kurum
tarafından cenaze ödeneği ödenmez.
UZUN VADELİ SİGORTA KOLLARI BAKIMINDAN SİGORTALILIK SÜRESİ
Madde 38-
(Değişik
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./24.mad)
Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında dikkate
alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı; sigortalının, mülga 2/6/1949
tarihli ve 5417 sayılı İhtiyarlık Sigortası Kanununa, mülga 4/2/1957
tarihli ve 6900 sayılı Malûliyet, İhtiyarlık ve Ölüm Sigortaları
Hakkında Kanuna, 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar
Kanununa, 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer
Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununa, 17/10/1983
tarihli ve 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununa, bu
Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve
Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa ve 8/6/1949 tarihli ve
5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa, 506 sayılı
Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesi kapsamındaki
sandıklara veya bu Kanuna tâbi olarak malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortalarına tabi olarak ilk defa kapsama girdiği tarih olarak kabul
edilir. Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri hükümleri saklıdır.
Bu Kanunun uygulanmasında 18 yaşından önce malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortalarına tâbi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını
doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Bu tarihten önceki süreler
için ödenen malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, prim ödeme
gün sayılarının hesabına dahil edilir.
(Değişik fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./24.mad)
Aylık bağlama
işlemlerinde dikkate alınan sigortalılık süreleri, sigortalılığın
başlangıç tarihi ile sigortalının aylık bağlanması için yazılı istekte
bulunduğu, aylık bağlanması için istekte bulunmayan sigortalılar için
ise ölüm tarihi arasında geçen süredir. 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalılar bakımından sigortalılık
süresi; sigortalılığın başlangıç tarihi ile 48 inci maddeye göre yetkili
makamdan emekliye sevk onayının alınarak görevi ile ilişiğinin kesildiği
ayın son günü arasında geçen süredir.
(Ek fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./24.mad)
Vazife malûllüğü
aylığı almakta iken, çalışmaya başlamaları nedeniyle haklarında uzun
vadeli sigorta hükümleri uygulananlar için malûllük, yaşlılık ve ölüm
aylığı bağlanmasında veya toptan ödeme yapılmasında esas alınacak
sigortalılık süresi, prim ödeme gün sayısı ve prime esas kazancın
hesaplanmasında, vazife malûllüğü aylığı bağlandığı tarihten önceki
süreler dikkate alınmaz.
UZUN VADELİ SİGORTA KOLLARI BAKIMINDAN ÜÇÜNCÜ KİŞİNİN SORUMLULUĞU
Madde 39-
Üçüncü bir kişinin kastı nedeniyle
malűl veya vazife malűlü
olan*
sigortalıya veya ölümü halinde hak sahiplerine, bu Kanun uyarınca
bağlanacak aylığın başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin
yarısı için Kurumca zarara sebep olan üçüncü kişilere rücû edilir.
Malûllük,
(Ek ibare:
17/04/2008-5754
S.K./66.
mad)
vazife malűllüđü
veya ölüm hali, kamu görevlilerinin veya er ve erbaşlar ile kamu
idareleri tarafından görevlendirilen diğer kişilerin vazifelerinin
gereği olarak yaptıkları fiiller sonucu meydana gelmiş ise, bu
fiillerden dolayı haklarında kesinleşmiş mahkûmiyet kararı bulunanlar
hariç olmak üzere, sigortalı veya hak sahiplerine yapılan ödemeler veya
bağlanan aylıklar için Kurumca, kurumuna veya ilgililere rücû edilmez.
FİİLÎ HİZMET SÜRESİ ZAMMI
Madde 40 -
(Değişik madde:
17/04/2008-5754
S.K./24.mad)
Aşağıda belirtilen işyerlerinde ve işlerde 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamında çalışan sigortalıların prim
ödeme gün sayılarına, bu işyerlerinde ve işlerde geçen çalışma
sürelerinin her 360 günü için karşılarında gösterilen gün sayıları,
fiilî hizmet süresi zammı olarak eklenir. 360 günden eksik sürelere ait
fiilî hizmet süresi zammı, 360 gün için eklenen fiilî hizmet süresi ile
orantılı olarak belirlenir. Çalışmanın fiili hizmet süresi zammı
kapsamında değerlendirilebilmesi için, tablonun (13) ve (14) numaralı
sıralarında belirtilen sigortalılar hariç sigortalının kapsamdaki
işyerleri ile birlikte belirtilen işlerde fiilen çalışması ve söz konusu
işlerin risklerine maruz kalması şarttır.
Aşağıdaki bentlerden birden fazlasına dahil olanlar için, en yüksek olan
bentten fiilî hizmet süresi zammı uygulanır.
Kapsamdaki Kapsamdaki
Eklenecek
İşler/İşyerleri
Sigortalılar
Gün Sayısı
1) Kurşun ve arsenik işleri 1) Kurşun üretilen
galenit, serüzit, anglezit gibi
cevherlerin çıkarılmasına ilişkin maden
ocağı
işlerinde çalışanlar.
2) Kurşunlu madenlerden yahut içinde
kurşun
bulunan kül, maden köpüğü, kurşun fırın
kurumu, 60
üstübeç artığı ve benzeri maddelerden
kurşun üretimi
için yapılan izabe işlerinde
çalışanlar.
3) Antimuan, kalay, bronz ve benzeri
maddelerle
yapılan kurşun alaşımı işlerinde
çalışanlar.
4) Kurşun izabe fırınlarının teksif
odalarında biriken 90
kuru tozları kaldırma işlerinde
çalışanlar.
2) Cam fabrika ve atölyeleri 1) Cam yapımında kullanılan
ilkel maddeleri toz haline
getirme, eleme, karıştırma ve kurutma
işlerinde
(bu işleri yapmak üzere tam kapalı
odalar içinde otomatik
makineli tesisat veya çalışma
ortamındaki tozları
sağlık için tehlike oluşturmayacak
düzeye indiren
havalandırma tesisatı bulunmadığı
takdirde) çalışanlar.
2) Eritme işlerinde (otomatik besleme
fırınlarıyla
çalışılmadığı takdirde) çalışanlar.
3) Ateşçilik işlerinde çalışanlar.
4) Üfleme işlerinde (tamamen otomatik
makinelerle
yapılmadığı takdirde) çalışanlar.
5) Basınçla yapılan cam işlerinde (cam
tazyiki işleri)
çalışanlar.
6) Ayna camı sanatında potalı cam
dökümü işlerinde 60
(potalar kalıp masasına mekanik
araçlarla taşınmadığı
takdirde) çalışanlar.
7) Camı fırın başından alma işlerinde
çalışanlar.
8) Yayma fırınlarında düzeltme
işlerinde çalışanlar.
9) Traş işlerinde çalışanlar.
10) Asitle hak ve cilâlama işlerinde
çalışanlar.
11) Basınçlı havayla kum püskürten
cihazlarla yapılan
işlerde (çalışma ortamındaki tozları
sağlık için tehlike
oluşturmayacak düzeye indiren
havalandırma tesisatı
bulunmadığı takdirde) çalışanlar.
12) Pota ve taş odalarında görülen
işlerde çalışanlar.
3) Cıva üretimi işleri sanayii 1) Cıva izabe
fırınlarında görülen işlerde çalışanlar.
2) Elementer cıva bulunan ocaklarda
görülen işlerde 90
çalışanlar.
4) Çimento fabrikaları 1) İlkel maddeleri
kırma, ufalama, ezme, eleme ve
karıştırma işlerinde çalışanlar.
2) Otomatik fırınlarda pişirme
işlerinde çalışanlar.
3) Klinkeri öğütme, eleme, torba ve
fıçılara koyma 60
işlerinde (otomatik olarak tozun etrafa
yayılmasını
önleyici bir düzenleme yapılmadığı
takdirde) çalışanlar.
5) Kok fabrikalarıyla 1) Ateşçilik, ocak temizliği, jeneratör, doldurma,
termik santraller boşaltma ve temizleme işlerinde çalışanlar.
2) Kimyasal arıtma işlerinde
çalışanlar.
3) Gazın geçtiği cihaz ve boruların
onarılması ve
temizlenmesi işlerinde çalışanlar.
4) Kok fabrikalarında kömür ve ocak
işlerinde
çalışanlar.
5) Elektrik enerji üretim
santrallerinin kazan 60
dairesindeki ateşçilik, kül ve
kömürlerin taşınması
işlerinde çalışanlar.
6) Termik santrallerle her çeşit buhar
kazanlarının
kazan dairesindeki ateşçilik, kül ve
kömürlerin
taşınması işlerinde çalışanlar.
6) Alüminyum fabrikaları 1) Alüminyum oksit
üretimi işlerinde çalışanlar.
2) Alüminyum bronzu hazırlama işlerinde
çalışanlar. 60
3) Alüminyum madeni üretimi işlerinde
çalışanlar.
7) Demir ve çelik fabrikaları 1) Demir izabe
fabrikalarında cevherin demire
çevrilmesi işleriyle boru
fabrikalarının fırın ve
döküm dairelerinde yapılan işlerinde
çalışanlar.
2) Çelikhanelerin çelik yapılan
fırınlarıyla bunların
teferruat ve eklentilerinden olan
ikinci derecedeki
fırınlarda ve konvertörlerde yapılan
işlerinde
çalışanlar.
3) Sıvı haldeki demir ve çeliğin
tesisat ve teçhizatla 90
veya mekanik olarak taşınmasına ilişkin
işlerde
çalışanlar.
4) Sıcak veya sıvı haldeki cürufun
taşınması ve
işlenmesi işlerinde çalışanlar.
5) Haddehanelerde (soğuk demirle
çalışılan
haddehaneler hariç), fırınlarda, hadde
serilerinde,
haddehaneyi kızgın veya sıvı çelik
yahut demirle
besleyen tesisat ve araçlarla görülen
işlerle kızgın
halde olan yarı mamul parçaların
kesilmesi ve
hazırlanması işlerinde çalışanlar.
8) Döküm fabrikaları 1) Döküm kalıp ve maçalarının yapılması ve döküme
hazır duruma getirilmesi işlerinde
çalışanlar.
2) Döküm şarjının hazırlanması ve her
çeşit maden 60
eritme (izabe) fırınlarının döküme
hazır duruma
getirilmesi işlerinde çalışanlar.
3) Maden eritme ve dökme işlerinde
çalışanlar.
9) Asit üretimi yapan 1) Asit için hammaddelerin hazırlanması işlerinde
fabrika ve
atölyeler
çalışanlar.
2) Asidin yapılma safhalarındaki
işlerinde çalışanlar. 90
3) Baca gazlarından asit elde edilmesi
işlerinde
çalışanlar.
10) Yeraltı işleri Maden ocakları (elementer cıva bulunduğu
saptanan
cıva maden ocakları hariç),
kanalizasyon ve tünel 180
yapımı gibi yer altında yapılan işlerde
çalışanlar.
11) Radyoaktif ve Doğal ve yapay radyoaktif, radyoiyonizan
maddeler
radyoiyonizan maddelerle veya bütün diğer korpüsküler emanasyon
kaynakları 90
yapılan işler ile yapılan işlerde çalışanlar.
12) Su altında veya su altında 1) Su altında basınçlı hava içinde
çalışmayı gerektiren
basınçlı hava içinde çalışmayı işlerden 20- 35 metreye kadar
derinlik veya
gerektiren işler 2-3,5 kg/cm2 basınçta yapılan
işlerde çalışanlar. 60
2) Su altında basınçlı hava içinde
çalışmayı gerektiren
işlerden 35-40 (40 hariç) m. derinlik
veya 3,5-4 90
(3,5 hariç) kg/cm2 basınçta yapılan
işlerde çalışanlar.
3) Dalgıçlık işinde çalışanlar.
13) Türk Silâhlı Kuvvetlerinde Subay, yedek subay, astsubay, uzman
jandarma
ve uzman
erbaşlar. 90
14) Emniyet ve polis mesleğinde, Asaleti onaylanmış olmak şartıyla
adaylıkta geçirilen
Milli İstihbarat Teşkilâtında süreler dahil polis, komiser
yardımcısı, komiser,
baş komiser, emniyet amiri, emniyet
müdürleri ile 90
bu ve daha yukarı maaş ve derecelerdeki
emniyet
mensupları, Milli İstihbarat Teşkilâtı
mensupları.
15) İtfaiye veya yangın Yangın
söndürme işlerinde çalışanlar. 60
söndürme işleri
Bu maddenin birinci fıkrası hükmüne göre hesaplanan fiilî hizmet süresi
zammı, yukarıdaki tablonun (13) ve (14) numaralı sırasında yer alan
sigortalılar için sekiz, diğer sigortalılar için beş yılı geçmemek üzere
uzun vadeli sigorta kolları uygulamasında prim ödeme gün sayısına
eklenir. Bu sürelerin, üç yılı geçmemek üzere yarısı emeklilik yaş
hadlerinden indirilir. Tablonun (10) numaralı sırasında yer alan
sigortalılar için bu fıkradaki süre sınırı uygulanmaz.
Yukarıdaki fıkrada belirtilen yaş haddi indiriminden yararlanabilmek
için ölüm ve malûliyet halleri hariç tablonun (10) numaralı sırasında
yer alan sigortalıların en az 1800 gün, diğer sıralarda yer alan
sigortalıların ise en az 3600 gün belirtilen işyeri ve işlerde çalışmış
olmaları şarttır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Kurumun önerisi
üzerine Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelik ile düzenlenir.
SİGORTALILARIN BORÇLANABİLECEĞİ SÜRELER
Madde 41-
Bu Kanuna göre sigortalı sayılanların;
a)
(Değişik bent: 17/04/2008-5754
S.K./67.
mad)
Kanunları gereği verilen ücretsiz
doğum ya da analık izni süreleri ile 4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(a) bendi kapsamındaki sigortalı kadının, iki defaya mahsus olmak üzere
doğum tarihinden sonra iki yıllık süreyi geçmemek kaydıyla hizmet akdine
istinaden işyerinde çalışmaması ve çocuğunun yaşaması şartıyla talepte
bulunulan süreleri,
b) Er veya erbaş olarak silâh altında veya yedek subay okulunda geçen
süreleri,
c) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olanların,
personel mevzuatına göre aylıksız izin süreleri,
d) Sigortalı olmaksızın doktora öğrenimi veya tıpta uzmanlık için yurt
içinde veya yurt dışında geçirdikleri normal doktora veya uzmanlık
öğrenim süreleri,
e) Sigortalı olmaksızın avukatlık stajını yapanların normal staj
süreleri,
f) Sigortalı iken herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına
alınanlardan bu suçtan dolayı beraat edenlerin tutuklulukta veya
gözaltında geçen süreleri,
g) Grev ve lokavtta geçen süreleri
(Mülga ibare: 17/04/2008-5754
S.K./67.
mad)
h) Hekimlerin fahrî asistanlıkta geçen süreleri,
ı) Seçim kanunları gereğince görevlerinden istifa edenlerin, istifa
ettikleri tarih ile seçimin yapıldığı tarihi takip eden ay başına kadar
açıkta geçirdikleri süreleri,
kendilerinin veya hak sahiplerinin yazılı talepte bulunmaları ve talep
tarihinde 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt ve
üst sınırları arasında olmak üzere, kendilerince belirlenecek günlük
kazancın % 32'si üzerinden hesaplanacak primlerini borcun tebliği
tarihinden itibaren bir ay içinde ödemeleri şartı ile borçlandırılarak,
borçlandırılan süreleri sigortalılıklarına sayılır.
Bir ay içinde ödenmeyen borçlanmalar için ise yeni başvuru şartı aranır.
Primi ödenmeyen borçlanma süreleri hizmetten sayılmaz. Borçlanma
sürelerinin ne şekilde belgeleneceğini belirlemeye Kurum yetkilidir.
Bu Kanuna göre tespit edilen sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki
süreler için borçlandırılma halinde, sigortalılığın başlangıç tarihi,
borçlandırılan gün sayısı kadar geriye götürülür. Sigortalılık
borçlanması ile aylık bağlanmasına hak kazanılması durumunda, ilgililere
borcun ödendiği tarihi takip eden ay başından itibaren aylık bağlanır.
Borçlanılan süreler, uzun vadeli sigorta ve genel sağlık sigortası
bakımından;
a) Birinci fıkranın (a), (b), (d), (e), (f), (g) ve (h) bentleri gereği
borçlananlar, borçlandığı tarihteki 4 üncü maddenin birinci fıkrasının
ilgili bendine göre,
b) Birinci fıkranın (c) ve (ı) bentleri gereği borçlananlar, 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (c) bendine göre,
sigortalılık süresi olarak değerlendirilir.
Bu Kanunun yürürlük tarihinden sonraki sürelere ait borçlanmalarda;
borçlanılan prime esas gün sayısı borçlanılan ilgili aylara mal edilir.
Seçilen prime esas kazanç, borcun ödendiği tarihteki prime esas asgarî
kazanca oranlanarak, söz konusu oran ilgili ayın prime esas asgarî
kazancı ile çarpılır. Bulunan tutar, ilgili ayın prime esas kazancı
kabul edilir. Ancak hesaplanan prime esas kazanç hiçbir suretle o ayın
prime esas azamî kazancını geçemez.
BİLDİRİM
Madde 42-
Kurum, sigortalıya veya hak sahiplerine bağlanacak gelir, aylık veya
toptan ödemeleri, gerekli belgelerin ve incelemelerin tamamlandığı
tarihten itibaren en geç üç ay içinde hesap ve tespit ederek sonuçlarını
yazı ile bildirir.
(Mülga cümle: 17/04/2008-5754
S.K./67.
mad)
BEŞİNCİ BÖLÜM : KAMU GÖREVLİLERİNE İLİŞKİN HÜKÜMLER
CUMHURBAŞKANLIĞI, TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI VE BAŞBAKANLIK
GÖREVİNDE BULUNANLARIN AYLIKLARI
Madde 43-
Cumhurbaşkanı iken bu görevinden herhangi bir nedenle ayrılanlara,
istekleri üzerine, müracaat tarihini takip eden ay başından itibaren,
istek tarihinde Cumhurbaşkanına ödenmekte olan aylık ödeneğin % 40'ı
oranında yaşlılık aylığı bağlanır.
Ancak, herhangi bir nedenle görevden ayrılan Cumhurbaşkanı, 28 inci
maddeye göre yaşlılık aylığına hak kazanıyorsa, 29 uncu maddeye göre
yaşlılık aylığı ayrıca hesaplanır ve aylıklardan yüksek olanı yaşlılık
aylığı olarak bağlanır. 28 inci maddeye göre aylığa hak kazanamaması
halinde birinci fıkraya göre bağlanan aylığın tümü, 28 inci maddeye göre
aylığa hak kazanması halinde ve 29 uncu maddeye göre hesaplanan aylık,
birinci fıkraya göre bağlanan aylıktan düşükse aradaki fark, Hazineden
tahsil edilir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı veya Başbakan iken bu görevinden
herhangi bir nedenle ayrılanlara, istekleri üzerine, müracaat tarihini
takip eden ay başından itibaren, istek tarihindeki Cumhurbaşkanına
ödenmekte olan aylık ödeneğin % 40'ı esas alınarak Cumhurbaşkanına
bağlanacak yaşlılık aylığının % 75'i oranında yaşlılık aylığı bağlanır.
Ancak herhangi bir nedenle görevden ayrılan Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı veya Başbakan, 28 inci maddeye göre yaşlılık aylığına hak
kazanıyorsa, 29 uncu maddeye göre yaşlılık aylığı ayrıca hesaplanır ve
aylıklardan yüksek olanı yaşlılık aylığı olarak bağlanır. 28 inci
maddeye göre aylığa hak kazanılamıyorsa üçüncü fıkraya göre bağlanan
aylığın tümü, 28 inci maddeye göre aylığa hak kazanılıyor ve 29 uncu
maddeye göre hesaplanan aylık, üçüncü fıkraya göre bağlanan aylıktan
düşükse aradaki fark Hazineden tahsil edilir.
Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı veya Başbakan iken
veya bu görevlerden ayrıldıktan sonra ölenlerin hak sahiplerine, bu
maddeye göre hesap edilen aylık 34 üncü madde hükümlerine göre ölüm
aylığı olarak bağlanır.
Bu madde kapsamında bağlanan gelir ve aylıklar, 55 inci maddenin ikinci
fıkrası hükümlerine göre artırılır.
BAZI KAMU GÖREVLİLERİNE YAŞLILIK AYLIĞI BAĞLANACAK HALLER
Madde 44-
Bu Kanun hükümlerinin uygulanmasında bu Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılan bazı kamu
görevlilerine yaşlılık aylığı bağlanmasına ilişkin aşağıdaki hükümler
uygulanır:
a) 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun 40 ıncı
maddesi gereğince yaş haddinden emekliye ayrılanlara 5400 gün prim ödeme
gün sayısı olması halinde,
b) Özel kanunları gereğince kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk
edilenlere yaş şartı aranmaksızın, prim ödeme gün sayısı 9000 gün olması
halinde,
yaşlılık aylığı bağlanır.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olanlardan
subay, astsubay, askerî memurlarla uzman jandarma ve uzman erbaşlar
ahlâk noktasından hükümle veya yetersizlik ya da disiplin sebeplerinden
dolayı sicilleri üzerine veyahut askerî mahkemelerce verilecek kararlar
üzerine kurumlarınca re'sen, bunlar dışında kalanlar ise ahlâk ve
yetersizlik sebeplerinden dolayı yönetmeliğine göre sicilleri üzerine
kurumlarınca re'sen emekliye sevk edilenlere ise, 28 inci maddenin
ikinci ve üçüncü fıkrasında belirtilen yaş ve prim ödeme gün sayısını
tamamlamaları halinde yaşlılık aylığı bağlanır.
Birinci fıkranın (a) ve (b) bentleri gereğince bağlanan yaşlılık
aylıkları, 28 inci maddenin ikinci ve üçüncü fıkrasında aranan yaş ve
prim ödeme gün sayısı tamamlanıncaya kadar bunları çalıştıran kamu
idarelerinden tahsil edilir.
KANUNLARI GEREĞİNCE GÖREVDEN UZAKLAŞTIRILANLAR, TUTUKLANANLAR VEYA
GÖREVİNE SON VERİLENLERİN SİGORTALILIKLARI VE PRİMLERİ
Madde 45-
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında
olan sigortalılardan görevden uzaklaştırılan, görevi ile ilgili olsun
veya olmasın herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınanlardan,
kanunları gereğince eksik aylığa müstahak bulunanların prime esas
kazançlarının yarısı; kanunlarına göre bu müddetler için sonradan
görevlerine iade edilerek tam aylığa hak kazananların ise prime esas
kazançlarının tamamı üzerinden prim alınır.
(Ek cümle:
17/04/2008-5754
S.K./66.
mad)
Prime
esas kazançların yarısı üzerinden prim alınanların prim ödeme gün sayısı
bu sürelerin yarısı olarak hesap edilir.
Görevine son verilenlerden yargı kararı ile görevlerine iade edilenlerin
primleri, göreve son verildiği tarihten görevine başladığı tarihe kadar
kendi kadrosunun veya emsali kadronun prime esas kazancına göre
hesaplanır. Bu durumdakilerin primlerine ait sigortalı ve işveren
hisselerinin gecikme cezası ve gecikme zamları kurumlarınca ödenir ve bu
süreler sigortalılık süresinden sayılır.
Birinci ve ikinci fıkraya göre sigortalılık durumu değişenler için ek
bildirge düzenlenerek Kuruma verilir ve bu durumda 102 nci madde
hükümleri uygulanmaz.
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında
sigortalı sayılanlardan, ilgili kanunları gereğince kullandıkları
aylıksız izin sürelerinin bitiminden sonra göreve başlayanlar ile
göreve başlaması için tanınan süreler ile
bir yıl ve daha az süreyle aylıksız izne ayrılanların aylıksız izin
sürelerinde* bu Kanunun 67
nci maddesinde aranan 30 günlük prim ödeme şartı aranmaz.
BAZI KAMU GÖREVLİLERİNİN PRİME ESAS KAZANÇLARI VE PRİME ESAS KAZANÇ ÜST
SINIRI
Madde 46 -
(Değişik madde:
17/04/2008-5754
S.K./26.mad)
Harp okulları ile fakülte ve yüksek okullarda silâhlı kuvvetler hesabına
okuyanların ve astsubay meslek yüksek okulu öğrencileri ile astsubay
nasbedilmek üzere temel askerlik eğitimine tabi tutulan adayların
öğrenci harçlıkları ile ilgisine göre en az aylık alan teğmen veya
astsubay çavuşun prime esas kazançları arasındaki farkın primi; polis
akademisi ile fakülte ve yüksek okullarda Emniyet Genel Müdürlüğü
hesabına okuyan öğrencilerin öğrenci harçlıkları ile komiser yardımcısı
veya polis memuru prime esas kazançları arasındaki farkın primi,
öğrenciler adına kurumlarınca ödenir.
Fakülte veya yüksek okullarda kendi hesabına okuduktan sonra subay veya
astsubaylığa nasbedilen veya yedek subaylık hizmetini takiben subaylığa
geçirilenler ile fakülte ve yüksekokullarda kendi hesabına okuduktan
sonra, komiser yardımcısı veya polis memuru olarak atananların başarılı
öğrenim süreleri; borçlanmanın yapıldığı tarihte ilgisine göre en az
aylık alan teğmenin, astsubay çavuşun veya polis memuru ya da komiser
yardımcısının prime esas kazancı üzerinden, bu sürelere ait primler
kendilerince ödenerek borçlandırılmak suretiyle hizmetten sayılır. Bu
şekilde hesap edilecek borç, tebliğ tarihinden itibaren iki yıl içinde
eşit taksitler halinde ödenir.
Fakülte veya yüksek okullarda kendi hesabına okumakta iken Türk Silahlı
Kuvvetleri veya Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına okumaya devam eden
öğrencilerin, daha önce kendi hesabına okudukları normal okul süreleri
hakkında, ikinci fıkra hükümleri uygulanır.
Talim ve manevra için rütbe ile silâh altına alınan 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olan sigortalılardan
rütbelerinin prime esas kazançları, vazifelerinin prime esas kazancından
fazla olanların prime esas kazanç farklarına ait primleri vazife
gördükleri kurumlarınca ve seferberlik ve harp için silâh altına
alınanlardan vazifelerinin prime esas kazançları, rütbelerinin prime
esas kazancından fazla olanların prime esas kazançları arasındaki farkın
primleri de, rütbelerinin prime esas kazancını ödeyen kamu idaresince
kesilerek Kuruma ödenir.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına giren
sigortalıların prime esas kazançlarının tespitinde 82 nci maddede
belirtilen üst sınır aranmaz. 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamına giren sigortalılardan, aylıksız izinli sayılmaksızın ve
tabi olduğu personel kanunu ile ilgisi devam edecek şekilde yurt dışına
geçici ya da sürekli görevle gönderilenlerin prime esas kazancının
hesabında; geçici görevle gönderilenlerin bulundukları kadroya ilişkin
prime esas kazancı, yurt dışı kadrolarına atananların ise yurt dışına
atanma tarihi itibarıyla, atandıkları kadro ile atanmadan önceki yurt
içi kadrosuna ilişkin prime esas kazançtan yüksek olanı esas alınır.
Sürekli görevle atananların yurt dışı kadrolarına ilişkin prime esas
kazancın hesabında dikkate alınacak ödeme unsurlarından, ilgili mevzuatı
uyarınca söz konusu kadroya bağlı olarak belirleme yapılmamış ödeme
unsur ve tutarlarını, kadrosunun bulunduğu kurum personelinin
yararlanmakta olduğu ödeme unsurlarıyla sınırlı olmak ve aynı veya
benzer nitelikteki kadroya ilişkin prime esas kazanca tabi ödemeleri
gözönünde bulundurmak suretiyle belirlemeye ilgili kamu idaresinin
görüşü üzerine Kurum ve Maliye Bakanlığı müştereken yetkilidir.
VAZİFE MALÛLLÜĞÜ
Madde 47 -
(Değişik madde:
17/04/2008-5754
S.K./27.mad)
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanlar için aşağıdaki
hallerde vazife malûllüğü hükümleri uygulanır. 25 inci maddede
belirtilen malûllük; sigortalıların vazifelerini yaptıkları sırada veya
vazifeleri dışında idarelerince görevlendirildikleri herhangi bir kamu
idaresine ait başka işleri yaparken bu işlerden veya kurumlarının
menfaatini korumak maksadıyla bir iş yaparken ya da idarelerince
sağlanan bir taşıtla işe gelişi ve işten dönüşü sırasında veya işyerinde
meydana gelen kazadan doğmuş olursa, buna vazife malûllüğü ve bunlara
uğrayanlara da vazife malûlü denir.
Vazife malûllükleri;
a) Keyif verici içki ve her çeşit maddeler kullanmaktan,
b) Kanun, tüzük ve emir dışında hareket etmiş olmaktan,
c) Yasak fiilleri yapmaktan,
d) İntihara teşebbüsten,
e) Her ne suretle olursa olsun kendisine veya başkalarına menfaat
sağlama veya zarar verme amacından,
doğmuş olursa bunlara uğrayanlar hakkında vazife malûllüğü hükümleri
uygulanmaz.
Kamu idareleri vazife malûllüğüne sebep olan olayı, o yer yetkili kolluk
kuvvetlerine veya kendi mevzuatına göre yetkili mercilere derhal, Kuruma
da en geç onbeş iş günü içinde bildirmekle yükümlüdür. Kuruma bildirim,
aynı süre içerisinde sigortalılar veya hak sahiplerince de yapılabilir.
Vazife malûllüğüne sebep olan olaydan kamu idarelerinin yetkili
mercilerinin haberdar edilmemiş olması hali dışında; ilgililerin
bildirimi, kamu idarelerinin bildirim sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.
Kuruma bildirim süresi;
a) Vazife malûllüğüne sebep olan olayın meydana geldiği tarihten,
b)Hastalıklarının sebep ve mahiyetleri dolayısıyla haklarında vazife
malûllüğü hükümleri uygulanacaklar için, hastalıklarının tedavisinin
imkânsız olduğuna dair düzenlenen kati raporun onay tarihinden,
c) Esirlik ve gaiplik hallerinde ise, bu hallerin sona erdiği tarihten,
başlar.
Süresi içerisinde bildirimde bulunulan vazife malûllüğü aylıkları,
sigortalının ölüm ya da malûliyeti sebebiyle göreviyle ilişiğinin
kesildiği tarihi takip eden aybaşından itibaren bağlanır.
Vazife malûllüğü süresi içerisinde bildirilmeyen sigortalılara; kamu
idareleri ya da sigortalılar veya hak sahiplerince sonradan yapılacak
bildirim üzerine, vazife malûllüklerinin belgelenmesi ve müstahak
olmaları şartıyla, bu Kanunun zamanaşımı hükümleri dikkate alınmak
suretiyle vazife malûllüğü aylığı bağlanır veya bağlanmış olan aylıklar
düzeltilir. Bu durumda sigortalı veya hak sahiplerine bağlanacak aylık
ya da aylık farklarının, vazife malûllüğünün bildirildiği tarihe kadar
olan toplam tutarı Kurumca ilgili kamu idaresine ödettirilir.
Vazife malûllüğü aylığı, vazife malûllerinden itibari hizmet süreleri
eklenmek suretiyle bulunacak prim ödeme gün sayısı toplamı;
a) 10800 güne kadar olanlara 10800 gün üzerinden,
b) 10800 günden fazla olanlara, toplam prim ödeme gün sayıları
üzerinden,
en son prime esas kazancı esas alınmak suretiyle 29 uncu maddeye göre
hesaplanacak aylıklara, malûllük derecelerine göre aşağıda yazılı
oranlarda ayrıca zam yapılmak suretiyle bağlanır:
Malûllük Derecesi Zam nispeti
1 % 30
2 % 23
3 % 15
4 % 7
5 % 3
6 % 2
Subay, astsubay, uzman jandarma, uzman erbaş ile Türk Silâhlı
Kuvvetlerince görevlendirilen 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamındaki sigortalılardan;
a) Harpte fiilen ateş altında,
b) Harpte, harp bölgelerindeki harp harekât ve hizmetleri sırasında, bu
harekât ve hizmetlerin sebep ve etkileriyle,
c) Harpte veya harbe hazırlık devresinde her çeşit düşman silâhlarının
etkisiyle,
d) Askerî harekâtı gerektiren iç tedip ve sınır hareketleri sırasında,
bu hareketlerin sebep ve etkisiyle,
e) Barışta veya olağanüstü hallerde, emir veya görev ile uçuş yapan
uçucularla hangi meslek ve sınıftan olursa olsun emirle görevli olarak
uçakta bulunanlardan uçuşun havadaki ve yerdeki sebepleriyle ve yine
emir ve görev ile dalış yapan dalgıçlarla, hangi meslek ve sınıftan
olursa olsun emirle görevli olarak denizaltı gemisinde veya dalgıç
kıtasında bulunanlardan denizaltıcılığın veya dalgıçlığın çeşitli sebep
ve etkileriyle,
f) Anayasanın 92 nci maddesi veya Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası
sözleşmeler uyarınca Türk Silâhlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere
gönderilmesini gerektiren durumlarda, birliklerin bulundukları yerlerden
hareketlerinden itibaren yurt içinde, yurt dışında, yabancı ülkelerde
veya yurda dönüş sırasında,
vazife malûlü olanlara harp malûlü denir.
Bunlardan uzman erbaşlara bulundukları kademenin üç ilerisindeki
kademenin, uzman jandarmalara bulundukları rütbenin bir üst rütbesinin
aynı kademesinin; astsubaylarla yarbay rütbesine kadar (yarbay hariç)
bir üst rütbenin aynı kademesinin, yarbaylara albay, albaylara kıdemli
albay, kıdemli albay ile general ve amirallere bir üst rütbenin, bu
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında
bulunan sigortalılara ise bir üst derecesine veya kademesine karşılık
gelen prime esas kazancı üzerinden aylık bağlanır.
Bulundukları derecenin bir üst derecesi olmayanlar için o derecenin üç
ilerisindeki kademe göstergesi, üç ilerisindeki kademe göstergesi
olmayanlar için de o derecenin son kademe göstergesinin prime esas
kazancı esas alınır.
Harp malûllerinin, malûllük derecesine göre aşağıdaki yazılı
göstergelerin, memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak miktar
"Harp malûllüğü zammı" olarak ayrıca eklenir.
Malûllük Derecesi Göstergeler
1 1100
2 950
3 800
4 600
5 500
6 400
Harp malûlü sayılanlardan bir harekâtın başarıyla sonuçlanmasını şahsen
sağladığı ve örnek tutulacak cesaret ve fedakârlık gösterdiği sıralarda
bu malûllüğe uğradıkları usûlüne göre sıralı üstlerince saptanan Türk
Silâhlı Kuvvetleri mensupları ile Türk Silâhlı Kuvvetlerince
görevlendirilen sivil görevlilere, Genelkurmay Başkanlığının uygun
görmesi ve Millî Savunma Bakanının onayı ile harp malûllüğü zamları % 25
fazlasıyla bağlanır.
Bu madde gereğince vazife malûllüğü aylığı almakta iken veya vazife
malûllüğü aylığı bağlanması gerekirken ölenlerin, hak sahiplerine,
müstahak olmaları halinde harp malûllüğü zammı da dahil olmak üzere prim
ödeme gün sayısına bakılmaksızın ölüm aylığı bağlanır.
Harp malûlü olanlara verilecek harp malûllüğü zammı tutarının Kurumca
belirlenecek peşin sermaye değeri toplamı en geç bir ay içinde Millî
Savunma Bakanlığı veya İçişleri Bakanlığı tarafından Kurumun göstereceği
hesaplara yatırılır. Süresinde yatırılmayan tutarlar için 89 uncu madde
hükümleri uygulanır.
Vazife malûllüğü aylığı bağlananlardan;
a) 5 inci maddenin (c) bendi hükmü saklı kalmak kaydıyla vazife
malûllüğü aylığı bağlanmış olanlardan harp malûllüğü zammı hariç
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında
çalışmaya başlayanların aylıkları, çalışmaya başladıkları tarihi takip
eden ödeme dönemi başından itibaren kesilir ve bunlar hakkında uzun
vadeli sigorta kolları uygulanır. Bunlardan çalıştıkları süre zarfında
80 inci maddeye göre belirlenen prime esas kazançları üzerinden 81 inci
madde gereğince kısa ve uzun vadeli sigorta kolları ile genel sağlık
sigortasına ait prim alınır. Bunlar ile 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında çalışmaları nedeniyle istekleri üzerine
haklarında uzun vadeli sigorta kolları uygulananlardan; yeniden aylık
bağlanması için yazılı istekte bulunan ya da emekliye ayrılan veya
herhangi bir nedenle görevi sona erenler hakkında sonraki çalışmaları
karşılığında aylığa hak kazanmaları halinde bu süre için, 29 uncu
maddeye göre aylık hesaplanır. Sonradan geçen çalışmalarından dolayı
yaşlılık aylığına hak kazanamayanların kendilerine toptan ödeme, vefatı
halinde ise hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanır veya toptan ödeme
yapılır.
b) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışmaları
sırasında malûllük derecelerinin değişmesi halinde aylığı yeni malûllük
derecesi de dikkate alınarak son prime esas kazancı üzerinden ilk vazife
malûllüğü aylığından az olmamak kaydıyla yeniden hesaplanır.
c) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin 4 numaralı alt bendi
hariç olmak üzere diğer alt bentlerine tabi çalışmaya başlayanlar
hakkında 30 uncu maddenin üçüncü fıkrasının (b) bendi hükmü uygulanır.
Vazife malûllüğüne bağlı nedenlerden dolayı ölen sigortalının hak
sahiplerine, bu madde gereğince tespit edilecek aylık, 34 üncü ve 35
inci madde hükümlerine göre bağlanır. Ayrıca 37 nci madde hükümlerine
göre hak sahiplerine cenaze ve evlenme ödeneği de verilir.
Bu maddeye göre bağlanacak vazife veya harp malûllüğü aylıkları, bu
Kanunla yürürlükten kaldırılan maddeleri dahil 5434 sayılı Kanun
hükümlerine göre emsali iştirakçiye bağlanacak harp veya vazife
malûllüğü aylığından az olamaz.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki
sigortalılardan, uluslararası barışı koruma ve destekleme
operasyonlarında Türkiye Cumhuriyetince görevlendirilenlere, bu
görevleri esnasında veya bu görevleri nedeniyle vazife malûlü aylığı
ödendiği sürece harp malûllüğü zammı ayrıca verilir.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Kurumca çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir.
KAMU GÖREVLİLERİNİN EMEKLİYE SEVK ONAYLARI
Madde 48-
(Değişik
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./28.mad)
4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olanların yaşlılık, malûllük
veya vazife malûllüğü işlemleri;
a) Re'sen emekliye sevk hallerinde, sigortalının çalıştığı göreve
atamasındaki usûle göre atamaya yetkili makamın,
b) İstek üzerine veya yaş haddi, malûllük veya vazife malûllüğü
hallerinde kamu idaresinin en yüksek amirinin,
c) Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri için Meclis Başkanlığının,
belediye başkanları için belediye encümeninin, illerin daimi komisyon
üyeleri için il valiliğinin, çalıştıkları kamu idareleri ile ilişikleri
kesilmiş olup da bir kanunla sigortalılık hakkı devam edenler için daha
önce görev yaptıkları son kamu idaresinin en yüksek amirinin,
d) Kurumların yönetim kurulu üyelerinin istek, malûliyet ve yaş haddi
hallerinde, atanmalarında atamayı yapan kurumun en yüksek amirinin,
e) Danıştay Başkanının istek, malûliyet ve yaş haddi hallerinde
Başbakanlık, Sayıştay Başkanının aynı halleri için Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığı,
onayı ile tekemmül eder.
Özel kanun hükümleri hariç olmak üzere yetkili makamın emekliye sevk
onayı, talep tarihinden itibaren bir ayı geçemez. Bakanlar Kurulu kararı
veya müşterek kararname ile atananların görevleriyle ilişiklerinin
kesilmesi ilgili bakanın onayı ile tekemmül eder.
Özelleştirilmeleri sonucu sermayesindeki kamu payı % 50'nin altına düşen
kuruluşlar ile satış veya devri yapılmış olan kuruluşlarda çalışmakta
iken emekliye ayrılanlar için emekliye sevk onayı aranmaz. Birinci
fıkranın (b) bendine göre emekliye ayrılmak isteyenler için her durumda,
istek tarihinden itibaren bir aylık süre sonunda ilişikleri kesilmiş
sayılır.
İTİBARÎ HİZMET SÜRELERİ VE İTİBARÎ HİZMET SÜRESİ PRİMİ
Madde 49 -
(Değişik madde:
17/04/2008-5754
S.K./29.
mad)
İtibarî hizmet süresi, bu Kanuna göre bağlanacak aylıklar ve yapılacak
toptan ödemelerin hesabında dikkate alınan ancak hiçbir şekilde bu
Kanunla tanınan hakları kazanma bakımından gerekli prim ödeme gün
sayısı, yaş ve emeklilik ikramiyesinin hesabında nazara alınmayan
süredir. Sigortalıların aşağıda yazılı görevlerde geçen zamlar hariç,
fiilî hizmet sürelerinin her yılı için;
a) Subay (yedek subay dahil), astsubay, uzman jandarma ve uzman
erbaşlardan;
1) Harbi doğuran genel ve kısmî seferberliğe katılanların, harbin
ilânından seferberliğin bitim tarihine,
2) Seferberliği gerektiren iç tedip hareketlerine fiilen katılan
birliklerde görevli olanların, çarpışmaların başlangıcından
seferberliğin sona erdiği tarihe,
3) Harp veya seferberlik ilân edilmeden, Anayasanın 92 nci maddesi veya
Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler uyarınca, yabancı
ülkelere gönderilen Türk Silâhlı Kuvvetlerinde görev yapanların çarpışma
meydana gelmesi halinde, çarpışma süresince veya çarpışma bitmeden
dönenler için Türkiye'ye dönüş tarihine,
kadar geçen tutsaklık süreleri dahil fiilî hizmet sürelerinin,
b) 4 üncü madde gereği sigortalı sayılanlardan bu fıkranın (a) bendinin
(1), (2) ve (3) numaralı alt bentlerinde yazılı hareketlere sivil
görevli, er veya erbaş olarak katılanların, bu durumlarda geçen fiilî
hizmet sürelerinin, bu tarihlerden sonra devam eden tutsaklık
sürelerinin,
c) Harp halinde düşmana tutsak düşen veya düşman tarafından enterne
edilen sigortalılardan kanunları gereğince, aylıkları ödenmek suretiyle,
sözleşmeli personel hariç olmak üzere kurumları ile ilgileri
kesilmeyenlerin, bu durumlarda geçen fiilî hizmet sürelerinin,
her yılı için altı ay itibarî hizmet süresi olarak eklenir. Bu
nedenlerle eklenecek itibarî hizmet sürelerinin toplamı, üç yıldan fazla
olamaz.
Kamu idarelerinde pilot olan ve olmayan uçucu, denizaltıcı, dalgıç,
kurbağa adam ve paraşütçülerin bu görevlerde geçirdikleri fiilî hizmet
sürelerinin her yılı için üç ay itibarî hizmet süresi eklenir. Bunlardan
bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) ve (2) numaralı alt
bentlerinde gösterilenler için itibarî hizmet süresi zamları ayrıca
eklenir.
Her yıl sonunda, sigortalının fiilî hizmet süresine bu maddenin birinci
fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri ile ikinci fıkrası hükümleri
uyarınca eklenen itibarî hizmet süresinin her otuz günü için, yılın son
ayında sigortalı adına ödenen malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortasına ait
sigortalı ve işveren prim toplamı kadar ayrıca itibarî hizmet süresi
primi işverenden tahsil edilir. Süresinde yatırılmayan tutarlar için 89
uncu madde hükümleri uygulanır.
ALTINCI BÖLÜM : İSTEĞE BAĞLI SİGORTA HÜKÜMLERİ
İSTEĞE BAĞLI SİGORTA VE ŞARTLARI
Madde 50-
İsteğe bağlı sigorta; kişilerin isteğe bağlı olarak prim ödemek
suretiyle uzun vadeli sigorta kollarına ve genel sağlık sigortasına tâbi
olmalarını sağlayan sigortadır.
(Değişik
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./30.mad)
İsteğe bağlı sigortalı olabilmek için Türkiye'de ikamet edenler ile
Türkiye'de ikamet etmekte iken sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış
ülkelerdeki Türk vatandaşlarından;
a) Bu Kanuna tâbi zorunlu sigortalı olmayı gerektirecek şekilde
çalışmamak veya sigortalı olarak çalışmakla birlikte ay içerisinde 30
günden az çalışmak ya da tam gün çalışmamak,
b) Kendi sigortalılığı nedeniyle aylık bağlanmamış olmak,
c) 18 yaşını doldurmuş bulunmak,
d) İsteğe bağlı sigorta talep dilekçesiyle Kuruma başvuruda bulunmak,
şartları aranır.
İSTEĞE BAĞLI SİGORTA BAŞLANGICI VE SONA ERMESİ
Madde 51-
(Değişik
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./31.mad)
İsteğe bağlı
sigortalılık, müracaatın Kurum kayıtlarına intikal ettiği tarihi takip
eden günden itibaren başlar.
İsteğe bağlı sigortalı olarak prim ödenen tarihlerde, 4 üncü maddeye
göre sigortalı olmayı gerektirecek çalışması bulunduğu tespit
edilenlerin, zorunlu sigortalılıkla çakışan isteğe bağlı prim ödenen
süreleri iptal edilerek, bu süreye ilişkin ödedikleri primler ilgililere
iade edilir.
(Ek fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./31.mad)
Ay içerisinde 30 günden az çalışan veya 80 inci madde uyarınca prim
ödeme gün sayısı, ay içindeki toplam çalışma saatinin 4857 sayılı Kanuna
göre belirlenen günlük normal çalışma saatine bölünmesi suretiyle
hesaplanan sigortalıların aynı ay içerisinde isteğe bağlı sigortaya prim
ödemeleri halinde, primi ödenen süreler zorunlu sigortalılığa ilişkin
prim ödeme gün sayısına otuz günü geçmemek üzere eklenir ve eklenen bu
süreler, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında
sigortalılık süresi olarak kabul edilir.
İsteğe bağlı sigortalılık;
a) İsteğe bağlı sigortalılığını sona erdirme talebinde bulunanların,
primi ödenmiş son günü takip eden günden,
b) Aylık talebinde bulunanların, aylığa hak kazanmış olmak şartıyla
talep tarihinden,
c) Ölen sigortalının ölüm tarihinden,
itibaren sona erer.
İsteğe bağlı sigorta primi ödenmiş süreler, malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları ile genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulamasında
dikkate alınır ve bu süreler 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamında sigortalılık süresi olarak kabul edilir.
İSTEĞE BAĞLI SİGORTA PRİMLERİ VE ÖDENMESİ
Madde 52 -
(Değişik madde:
17/04/2008-5754
S.K./32.mad)
İsteğe bağlı sigorta primi, 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas
kazancın alt sınırı ile üst sınırı arasında, sigortalı tarafından
belirlenen prime esas aylık kazancın % 32'sidir. Bunun % 20'si malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları primi, % 12'si genel sağlık sigortası
primidir. 51 inci maddenin üçüncü fıkrasında belirtilenler için 82 nci
maddeye göre belirlenen prime esas kazancın alt sınırı ile üst sınırı
arasında olmak kaydıyla belirlenen günlük kazanç ve gün sayısı üzerinden
malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası primi
alınır.
İsteğe bağlı sigortalı olanlar, bakmakla yükümlü olunan kişi olsa dahi,
60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında genel sağlık
sigortalısı sayılır ve genel sağlık sigortası primini de ödemekle
yükümlüdürler. Yabancı ülke vatandaşlarından Türkiye'de yerleşik olma
hali bir yılı doldurmadıkça genel sağlık sigortası primi alınmaz ve bu
kişiler genel sağlık sigortalısı sayılmaz.
Ait olduğu aydan itibaren en geç 12 ay içinde 89 uncu maddenin ikinci
fıkrasına göre hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme zammıyla birlikte
primi ödenmeyen süreler, sigortalılık süresinden sayılmaz. Bu 12 aylık
süreden sonra ödenen primler 89 uncu maddenin üçüncü fıkrası hükümlerine
göre iade edilir.
İsteğe bağlı sigortalıların zorunlu sigortalılık nedeniyle prim borcunun
bulunması halinde, isteğe bağlı sigortaya tâbi ödenen primler öncelikle
zorunlu sigortalılık nedeniyle Kuruma olan borçlarına mahsup edilir.
SİGORTALILIK HALLERİNİN BİRLEŞMESİ
Madde 53-
(Değişik
fıkra:17/04/2008-5754
S.K./33.mad)
Sigortalının, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c)
bentlerinde yer alan sigortalılık hallerinden birden fazlasına aynı anda
tabi olmasını gerektirecek şekilde çalışması halinde; öncelikle aynı
maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında, (c) bendi kapsamında
çalışması yoksa ilk önce başlayan sigortalılık ilişkisi esas alınarak
sigortalı sayılır.
(Ek fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./33.mad)
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sayılanlar,
kendilerine ait veya ortak oldukları işyerlerinden dolayı, 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı
bildirilemezler.
(Ek fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./33.mad)
İsteğe bağlı sigortalı olanların 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a),
(b) ve (c) bentleri kapsamına tabi olacak şekilde çalışmaya başlamaları
halinde, bu Kanunun 51 inci maddesinin üçüncü fıkrası saklı kalmak
kaydıyla isteğe bağlı sigortalılık hali sona erer.
Sigortalının, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c)
bentlerinde yer alan sigortalılık halleri ile 5 inci maddenin (a) ve (e)
bentlerine tâbi sigortalılık hallerinin çakışması halinde, 4 üncü madde
kapsamında sigortalı sayılır ve birinci fıkra hükmü uygulanır.
Sigortalının, bu madde hükmüne göre sigortalı sayılması gereken
sigortalılık halinden başka bir sigortalılık hali için prim ödemiş
olması durumunda, ödenen primler birinci fıkraya göre esas alınan
sigortalılık hali için ödenmiş ve esas alınan sigortalılık halinde
geçmiş kabul edilir.
(Değişik
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./33.mad)
Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren ilk defa sigortalı sayılanlardan 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinden birden
fazlasına tabi olarak çalışmış olanların yaşlılık aylığı bağlanma
taleplerinde, en fazla sigortalılığın geçtiği sigortalılık hali, hizmet
sürelerinin eşit olması ile malûllük ve ölüm halleri ile yaş haddinden
re'sen emekli olma, süresi kanunla belirlenen vazifelere atanma veya
seçilme ve bağlı oldukları sigortalılık halinin kanunla değiştirilmesi
durumunda ise son sigortalılık hali esas alınır.
AYLIK VE GELİRLERİN BİRLEŞMESİ
Madde 54-
Bu Kanuna göre bağlanacak aylık ve gelirlerin birleşmesi durumunda;
a) Uzun vadeli sigorta kollarından;
1) Hem malûllük hem de yaşlılık aylığına hak kazanan sigortalıya, bu
aylıklardan yüksek olanı, aylıklar eşitse yalnız yaşlılık aylığı,
2) Malûllük
(Ek ibare
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./34.mad)
vazife malûllüğü
veya yaşlılık aylığı ile birlikte, ölen eşinden dolayı da aylığa hak
kazanan sigortalıya her iki aylığı,
3) Ana ve babasından ayrı ayrı aylığa hak kazanan çocuklara, yüksek olan
aylığın tamamı, az olan aylığın yarısı,
4) Birden fazla çocuğundan aylığa hak kazanan ana ve babaya en fazla
ödemeye imkân veren ilk iki dosyadan yüksek olan aylığın tamamı, düşük
olan aylığın yarısı,
5)
(Değişik
bend:
17/04/2008-5754
S.K./34.mad)
Hem eşinden, hem de ana ve/veya babasından ölüm aylığına hak
kazananlara, tercihine göre eşinden ya da ana ve/veya babasından
bağlanacak aylığı,
6)
(Ek bend:
17/04/2008-5754
S.K./34.mad) Bu Kanuna göre vazife malûllüğü
aylığı almakta iken, tekrar sigortalı olanlardan hem vazife malûllüğüne
hem de malûllük aylığına hak kazananlara bu aylıklardan yüksek olanı,
aylıkları eşitse yalnızca vazife malûllüğü aylığı, bunlardan hem vazife
malûllüğü hem de yaşlılık aylığına hak kazananlara, bu aylıkların her
ikisi,
7)
(Ek
bend:
17/04/2008-5754
S.K./34.mad)
Evliliğin ölüm nedeniyle sona ermesi durumunda sonraki eşinden de aylığa
hak kazananlara tercih ettiği aylığı,
bağlanır.
b) Kısa vadeli sigorta kollarından;
1) Sürekli iş göremezlik geliriyle birlikte ölen eşinden dolayı da
gelire hak kazanan eşe her iki geliri,
2) Ana ve babadan ayrı ayrı gelire hak kazananlara, yüksek olan gelirin
tamamı, az olanın yarısı,
3)
(Değişik bend:
17/04/2008-5754
S.K./34.mad) Birden fazla çocuğundan gelire
hak kazanan ana ve babaya, en fazla ödemeye imkân veren ilk iki dosyadan
yüksek olan gelirin tamamı, düşük olan gelirin yarısı,
4)
(Değişik bend:
17/04/2008-5754
S.K./34.mad) Hem eşinden, hem de ana ve/veya
babasından ölüm gelirine hak kazananlara, tercihine göre eşinden ya da
ana ve/veya babasından bağlanacak geliri,
5)
(Ek bend:
17/04/2008-5754
S.K./34.mad) Evliliğin ölüm nedeniyle sona
ermesi durumunda sonraki eşinden de gelire hak kazananlara tercih ettiği
geliri,
bağlanır.
c)
(Değişik bend:
17/04/2008-5754
S.K./34.mad)
Malûllük, yaşlılık, ölüm sigortaları ve vazife malûllüğü ile iş kazası
ve meslek hastalığı sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler
birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık veya gelirlerden
yüksek olanın tamamı, az olanın yarısı, eşitliği halinde ise iş kazası
ve meslek hastalığından bağlanan gelirin tümü, malûllük, vazife
malûllüğü veya yaşlılık aylığının yarısı bağlanır.
Birinci fıkradaki sıralamaya göre yapılacak değerlendirmeler sonucunda,
bir kişide ikiden fazla gelir veya aylık birleştiği takdirde, bu gelir
ve aylıklardan en fazla ödemeye imkân veren iki dosya üzerinden gelir
veya aylık bağlanır, diğer dosya veya dosyalardaki gelir ve aylık
hakları durum değişikliği veya diğer bir dosyadan gelir veya aylığa hak
kazanıldığı tarihe kadar düşer.
GELİR VE AYLIKLARIN DÜZELTİLMESİ, YÜKSELTİLMESİ, ALT SINIRI, ÖDENMESİ VE
YOKLAMA İŞLEMLERİ
Madde 55-
Bu Kanuna göre gelir veya aylık bağlanan sigortalı ile hak sahibi
kişilerin durumlarının, kendilerine veya başka hak sahiplerine bağlanmış
bulunan gelir veya aylık tutarının düzeltilmesini gerektirir bir şekilde
değişmesi halinde gelir veya aylık tutarları, değişikliğin meydana
geldiği tarihten sonraki ödeme dönemi başından başlanarak yeni duruma
göre düzeltilir.
(Değişik fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./35.mad)
Bu Kanuna göre bağlanan gelir ve aylıklar, her yılın Ocak ve Temmuz
ödeme tarihlerinden geçerli olmak üzere, bir önceki altı aylık döneme
göre Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan en son temel yıllı
tüketici fiyatları genel indeksindeki değişim oranı kadar artırılarak
belirlenir.
(Ek fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./35.mad)
Bu Kanuna göre sigortalıya bağlanacak aylıklar ile ölen sigortalının hak
sahiplerinin aylıklarının hesabına esas tutar, çalışma sürelerindeki her
yıl için 82 nci maddeye göre tespit edilen prime esas günlük kazanç alt
sınırları dikkate alınarak, talep veya ölüm yılına ait Ocak ayı
itibariyle 29 uncu maddenin ikinci fıkrasına göre belirlenen ortalama
aylık kazancın % 35'inden, sigortalının bakmakla yükümlü olduğu eşi veya
çocuğu varsa % 40'ından az olamaz. Hak sahibi kimselerin aylıkları; hak
sahibi bir kişi ise bu fıkraya göre hesaplanan alt sınır aylığının %
80'inden, hak sahibi iki kişi ise % 90'ından az olamaz. Uluslararası
sosyal güvenlik sözleşmeleri gereğince bağlanan kısmı aylıklar için bu
fıkra hükümleri uygulanmaz.
(Ek fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./35.mad)
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki
sigortalılar için ayrı ayrı olmak üzere, malûllük sigortasından dosya
bazında her yıl bağlanan aylıkların aylık başlangıç tarihinin ait olduğu
yılın Ocak ayı itibarıyla yıl içine ait artışlar uygulanmaksızın
hesaplanacak tutarları, yaşlılık sigortasından bir önceki yılın son
ödeme ayında söz konusu sigortalılar için ayrı ayrı dosya bazında ödenen
en düşük yaşlılık aylığından az olamaz.
(Ek fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./35.mad)
İş kazası veya meslek hastalığı sonucu başka birinin sürekli bakımına
muhtaç duruma gelen sigortalı için bu Kanunun 19 uncu maddesine göre
hesaplanacak sürekli iş göremezlik geliri, 82 nci maddeye göre tespit
edilen prime esas kazanç alt sınırının aylık tutarının %85'inden az
olamaz.
Sigortalıya veya hak sahiplerine bağlanan gelir veya aylıklar, her ay
peşin olarak ödenir. Gelir ve aylıkların ödeme dönemleri, ödeme
tarihleri, ödeme şekli ve ödeme merkezleri Kurumca belirlenir.
Gelir ve aylık alma şartlarının devam edip etmediğine yönelik yoklama
işlemlerine ilişkin usûl ve esaslar ile bu maddenin uygulanmasına
ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelik
ile düzenlenir.
GELİR VE AYLIK BAĞLANMAYACAK HALLER
Madde 56-
(Değişik
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./36.
mad) Ölen sigortalının
hak sahiplerinden;
a) Kendisinden aylık bağlanacak sigortalıyı veya gelir ya da aylık
bağlanmış olan sigortalıyı kasten öldürdüğü veya öldürmeye teşebbüs
ettiği veya bu Kanun gereğince sürekli iş göremez hale veya malûl duruma
getirdiği,
b) Kendisinden aylık bağlanacak sigortalıya veya gelir ya da aylık
bağlanmamış olan sigortalıya veya hak sahibine karşı ağır bir suç
işlediği veya bunlara karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini
önemli ölçüde yerine getirmemesi nedeniyle ölüme bağlı bir tasarrufla
mirasçılıktan çıkarıldıkları,
hususunda kesinleşmiş yargı kararı bulunan kişilere gelir veya aylık
ödenmez. Ödenmiş bulunan gelir ve aylıklar, 96 ncı madde hükümlerine
göre geri alınır.
Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı
belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir.
Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96 ncı madde hükümlerine göre geri
alınır.
YAŞ
Madde 57-
İş kazasıyla meslek hastalığı halinde, hak sahiplerine bağlanacak
gelirlerin hesabında, iş kazasının olduğu veya meslek hastalığının hekim
veya sağlık kurulu raporu ile ilk defa tespit edildiği tarihte nüfus
kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihleri esas alınır.
Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına ilişkin yaş ile ilgili
hükümlerin uygulanmasında, sigortalıların ve hak sahibi çocuklarının,
mülga 2/6/1949 tarihli ve 5417 sayılı Kanun ve mülga 4/2/1957 tarihli ve
6900 sayılı Kanun ile 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971 tarihli
ve 1479 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga
17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı ve 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı
kanunlara, 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci
maddesine tâbi sandıklara veya bu Kanuna göre ilk defa malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi olduğu tarihte, nüfus kütüğünde
kayıtlı bulunan doğum tarihleri, sigortalının bu Kanuna göre ilk defa
çalışmaya başladığı tarihten sonra doğan çocuklarının ise nüfus kütüğüne
ilk olarak yazılan doğum tarihleri esas alınır.
İş kazası, meslek hastalığı, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından
gelir ve aylık tahsisleri ile sermaye değerinin hesabında, iş kazasının
olduğu veya meslek hastalığının hekim raporuyla ilk defa tespit edildiği
veya sigortalıların bu Kanuna ve bu Kanunla yürürlükten kaldırılmış
kanunlara tâbi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten sonraki yaş
düzeltmeleri dikkate alınmaz.
Nüfus kayıtlarında doğum ay ve günleri yazılı olmayanlar 1 Temmuz'da,
doğum ayı yazılı olup da günü yazılı olmayanlar o ayın birinde doğmuş
sayılır.
Türk Silâhlı Kuvvetleri mensuplarının 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti
Emekli Sandığı Kanununun 40 ıncı maddesinde belirlenen yaş hadleri
sebebiyle emeklilik işlemleri, doğum tarihlerinde ay ve gün yazılı
olmayanlar ile doğum günleri 1 Eylülden önce olanlar için 1 Eylül, doğum
günleri 1 Eylül ve daha sonra olanlar için müteakip yılın 1 Eylül
tarihinde yapılır.
SOSYAL SİGORTA YÜKSEK SAĞLIK KURULU
Madde 58-
Bu Kanunda yazılı olan görevleri yerine getirmek üzere branşları Kurum
tarafından belirlenecek uzman hekimlerden oluşan Sosyal Sigorta Yüksek
Sağlık Kurulu kurulur. Kurul; Millî Savunma Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Yüksek Öğretim Kurulu, en fazla
üyeye sahip işveren, işçi ve kamu çalışanlarını temsil eden
konfederasyonlar, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Türkiye Esnaf ve
Sanatkârları Konfederasyonu, Türk Tabipleri Birliği,
Türkiye Ziraat Odaları Birliği ile
Kurum tarafından görevlendirilecek birer uzman hekimden oluşur. Aynı
usûlle birden fazla Kurul oluşturmaya Bakanlık yetkilidir.
Kurula, kendi aralarından seçecekleri üye başkanlık eder. Başkan,
yokluğunda yerine bakacak üyeyi belirler. Kurul, haftada en az bir kez
ve en az yedi üye ile toplanır, kararlar salt çoğunlukla alınır.
(Ek
cümle:
17/04/2008-5754
S.K./37.
mad)
Oylarda eşitlik olması halinde başkanın bulunduğu taraf çoğunluk
sayılır.
Kurulda görevlendirilecek olan hekimlerin hizmet süreleri üç yıl olup,
üç yıl sonunda yeniden görevlendirilebilirler. Bir takvim yılı
içerisinde mazeretsiz olarak birbirini izleyen beş veya toplam on
toplantıya katılmayan üyelerin üyelikleri kendiliğinden sona erer. Bu
şekilde üyeliği sona eren üyenin yerine bir başka kişi, aynı usûlle
görevlendirilir.
(Değişik
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./37.
mad) Sosyal
Sigorta Yüksek Sağlık Kuruluna iştirak edenlerden; katıldıkları her
toplantı günü için 4000 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile
çarpımı sonucu bulunacak miktarda ve ayda sekiz toplantıyı geçmemek
üzere huzur hakkı ödenir. Kurulun çalışmaları ile ilgili her türlü
giderler Kurumca ödenir. Kurul gerek gördüğü hallerde dışarıdan uzman
kişilerin görüşüne başvurabilir. Bu kişilere de aynı miktar ve şartlarda
huzur hakkı ödenir.
Kurul, sigortalılar hakkında vazife
malûllük derecesi, iş kazası ve meslek hastalığı sonucu
sürekli iş göremezlik derecesi tespiti ile çalışma gücünün malûliyeti
gerektirecek derecede kaybına ilişkin Kurumca verilen kararlardan
itiraza konu olanları inceleyerek karara bağlar. Kurul, sigortalı veya
hak sahiplerinin talebi üzerine görevlendirdiği uzman bir hekimi
dinlemek zorundadır.
Kurul, bu Kanunda yazılı görevlerle sınırlı olmak kaydıyla,
mahkemelerden intikal eden ve bilirkişi sıfatıyla rapor düzenlenmesi
talep edilen dava dosyaları hakkında, gerekli incelemeleri yaparak görüş
bildirir. Mahkemeler, bahse konu dosyalar için belirlediği bilirkişi
ücretini kurul üyelerine iletilmek üzere Kuruma gönderir.
Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun hizmetlerini ifa etmesi için
gerekli sekretarya işlemleri Kurumca yerine getirilir. Sosyal Sigorta
Yüksek Sağlık Kurulunun görev, yetki, çalışma usûl ve esasları ile bu
maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
KURUMUN DENETLEME VE KONTROL YETKİSİ
Madde 59-
Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin işlemlerin denetimi, Kurumun denetim ve
kontrol ile görevlendirilmiş memurları eliyle yürütülür. Askerî
işyerlerine ait sigorta işlemlerinin denetim ve kontrolü, askerî iş
müfettişleri tarafından da yapılabilir.
Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri
sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya
ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar
tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.
İşverenler ve sigortalılar ile işyeri sahipleri, tasfiye ve iflâs
idaresinin memurları, işle ilgili gerçek ve tüzel kişiler, Kurumun
denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarına bilgi verilmek üzere
çağrıldıkları zaman gelmek, gerekli olan defter, belge ve delilleri
getirip göstermek ve vermek, görevlerini yapmak için her türlü kolaylığı
sağlamak ve bu yoldaki isteklerini geciktirmeksizin yerine getirmekle
yükümlüdürler. Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları
görevlerini yaparken, tüm kamu görevlileri gerekli kolaylığı gösterir ve
yardımcı olurlar.
Bu Kanunun uygulanması bakımından, Kurumun denetim ve kontrol ile
görevlendirilmiş memurları, 4857 sayılı İş Kanununda belirtilen denetim,
teftiş ve kontrol yetkisini de haizdir.
İhaleli işler ile özel bina inşaatı işyerleri işverenlerine, Kuruma prim
borçlarının bulunmadığını gösteren ilişiksizlik belgesinin verilmesinde,
1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest
Muhasebeci Malî Müşavirlik ve Yeminli Malî Müşavirlik Kanununa göre
yetki verilmiş serbest muhasebeci malî müşavirler ile yeminli malî
müşavirler tarafından işyeri kayıtlarının incelenmesi sonucunda Kuruma
bildirildiği tespit edilen işçilik tutarlarının uygunluğu, Kurumun
denetim yetkisi saklı kalmak kaydıyla, esas alınabilir.
Usûl ve esasları Kurumca belirlenmiş hesaplama yöntemine uygun olarak
serbest muhasebeci malî müşavirler ile yeminli malî müşavirlerce
düzenlenen rapor ile Kuruma yeterli işçilik bildirilmediği anlaşılan
işyeri ve işverenlerinin, tespit edilen fark işçilik tutarı üzerinden
hesaplanacak prim, gecikme cezası ve gecikme zammı tutarını 102 nci
maddenin birinci fıkrasının (d) bendi ile (e) bendinin (4) numaralı alt
bendi uyarınca verilecek idarî para cezaları ile birlikte ödemeleri
kaydıyla ilişiksizlik belgesi verilebilir.
Kurumca belirlenen usûl ve esaslara aykırı hareket ederek Kurum zararına
sebebiyet verdiği anlaşılan serbest muhasebeci malî müşavirler ile
yeminli malî müşavirler tarafından düzenlenen raporlar dikkate alınmaz
ve bunların daha sonra düzenleyecekleri raporlar Kurumca işleme
konulmaz. Gerçeğe aykırı rapor düzenleyen serbest muhasebeci malî
müşavirler ile yeminli malî müşavirler, Kurumun bu nedenle uğradığı
zarardan işverenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olup,
bunlar hakkında, genel hükümlere göre Kurumun takip hakkı saklıdır.
Meslek mensupları, işverenlerin devamlı işyerlerinin sigortalıları ile
yaptıkları işler ile Kurumda tescil edilmemiş veya tescil edilmiş
olmakla birlikte işçilik bildiriminde bulunulmamış olan yukarıdaki işler
hakkında inceleme yapamazlar.
Kamu idarelerinin
denetim elemanlarý*,
kendi mevzuatı gereğince işyerlerinde yapacakları soruşturma, denetim ve
incelemeler sırasında, çalıştırılanların sigortalı olup olmadığını da
tespit ederek, sigortasız çalıştırılanları Kuruma bildirmek zorundadır.
Bu kurumlar ayrıca kendi mevzuatları gereğince yaptıkları inceleme ve
tespitler sırasında bu Kanuna göre sigortalı sayılanların prime esas
kazançlarının veya sigortalı gün sayılarının eksik bildirilmesi sonucunu
doğuran tespitlerini de en geç bir ay içinde Kuruma bildirirler. Kurum
bu bildirimleri esas almak üzere gerekli yasal işlemi yapar. İlgililerin
itiraz hakları saklıdır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
ÜÇÜNCÜ KISIM : GENEL SAĞLIK SİGORTASI HÜKÜMLERİ
BİRİNCİ BÖLÜM : KAPSAMDAKİ KİŞİLER VE TESCİLİ
GENEL SAĞLIK SİGORTALISI SAYILANLAR
Madde 60 -
(Değişik madde:
17/04/2008-5754
S.K./38.
mad)
İkametgahı Türkiye'de olan kişilerden;
a) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının;
1) (a) ve (c) bentleri gereğince sigortalı sayılan kişiler,
2) (b) bendi gereğince sigortalı sayılan kişiler,
b) İsteğe bağlı sigortalı olan kişiler,
c) Yukarıdaki (a) ve (b) bentlerine göre sigortalı sayılmayanlardan;
1) Harcamaları, taşınır ve taşınmazları ile bunlardan doğan hakları da
dikkate alınarak, Kurumca belirlenecek test yöntemleri ve veriler
kullanılarak tespit edilecek aile içindeki geliri kişi başına düşen
aylık tutarı asgari ücretin üçte birinden az olan vatandaşlar,
2) Vatansızlar ve sığınmacılar,
3) 1/7/1976 tarihli ve 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve
Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine
göre aylık alan kişiler,
4) 24/2/1968 tarihli ve 1005 sayılı İstiklal Madalyası Verilmiş
Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında
Kanun hükümlerine göre şeref aylığı alan kişiler,
5) 28/5/1986 tarihli ve 3292 sayılı Vatani Hizmet Tertibi Aylıklarının
Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alan kişiler,
6) 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması
Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alan kişiler,
7) 24/5/1983 tarihli ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme
Kurumu Kanunu hükümlerine göre korunma, bakım ve rehabilitasyon
hizmetlerinden ücretsiz faydalanan kişiler,
8) Harp malûllüğü aylığı alanlar ile Terörle Mücadele Kanunu kapsamında
aylık alanlar,
9) 18/3/1924 tarihli ve 442 sayılı Köy Kanununun 74 üncü maddesinin
ikinci fıkrasına göre görevlendirilen kişiler ile aynı Kanunun ek 16 ncı
maddesine göre aylık alan kişiler,
10) 11/10/1983 tarihli ve 2913 sayılı Dünya Olimpiyat ve Avrupa
Şampiyonluğu Kazanmış Sporculara ve Bunların Ailelerine Aylık Bağlanması
Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alan kişiler,
d) Mütekabiliyet esası da dikkate alınmak şartıyla, oturma izni almış
yabancı ülke vatandaşlarından yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında
sigortalı olmayan kişiler,
e) 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı Kanun gereğince işsizlik ödeneği ve
ilgili kanunları gereğince kısa çalışma ödeneğinden yararlandırılan
kişiler,
f) Bu Kanun veya bu Kanundan önce yürürlükte bulunan sosyal güvenlik
kanunlarına göre gelir veya aylık alan kişiler,
g) Yukarıdaki bentlerin dışında kalan ve başka bir ülkede sağlık
sigortasından yararlanma hakkı bulunmayan vatandaşlar,
genel sağlık sigortalısı sayılır.
6 ncı maddenin birinci fıkrasının (a), (b), (c), (f), (g), (h), (ı) ve
(k) bentlerinde sayılanların öncelikle, genel sağlık sigortalısının
bakmakla yükümlü olduğu kişi olup olmadığına bakılır. Genel sağlık
sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi ise tescili yapılmaz. Aksi
takdirde birinci fıkra hükümlerinden durumuna uyan bende göre genel
sağlık sigortalısı sayılır. Birinci fıkranın (f) bendi kapsamında gelir
alması nedeniyle genel sağlık sigortalısı sayılanlar, aynı zamanda diğer
bentler gereği de genel sağlık sigortalısı sayılması halinde (f) bendi
dışındaki bentler kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılır.
6 ncı maddenin birinci fıkrasının (d), (e) ve (l) bentleri kapsamında
olanlar, ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde bulunan hükümlü
ve tutuklular, birinci fıkranın (d) bendi kapsamına girenlerden
Türkiye'de bir yıldan kısa süreyle yerleşik olanlar, (f) bendi
kapsamında olup mülga 30/5/1978 tarihli ve 2147 sayılı ve 8/5/1985
tarihli ve 3201 sayılı kanunlara göre borçlanarak aylık bağlanan
kişilerden ise Türkiye'de ikamet etmeyenler genel sağlık sigortalısı ve
genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi sayılmazlar.
Birinci fıkranın (d) ve (g) bentlerinin uygulanmasında evli olanlar
için, eşlerden hangisinin bu maddeye göre genel sağlık sigortalısı,
hangisinin bakmakla yükümlü olunan kişi olacağının tespiti kendi
tercihlerine bırakılır. Diğer bentler gereği eşlerin her ikisinin de
genel sağlık sigortalılık şartlarının oluşması halinde her ikisi de ayrı
ayrı genel sağlık sigortalısı sayılır.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı
sayılanlardan, ilgili kanunları gereğince bir yıldan fazla aylıksız izin
kullanan eşler, genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi
sayılır.
Bu maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi ile
80 inci maddede belirtilen aile; aynı hane içerisinde yaşayan eş, evli
olmayan çocuk, büyük ana ve büyük babadan oluşur.
GENEL SAĞLIK SİGORTALILIĞININ BAŞLANGICI, BİLDİRİMİ VE TESCİLİ
Madde 61-
Genel sağlık sigortalılığı başlangıcının tespiti ve tescil işlemleri
aşağıdaki hükümlere göre yürütülür. 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının;
a) (a) ve (b) bentlerinde sayılanlar; sigortalı veya isteğe bağlı
sigortalı olarak tescil edildikleri tarihten itibaren genel sağlık
sigortalısı sayılır ve ayrıca bir bildirime gerek olmaksızın tescil
edilmiş sayılır.
b)
(Değişik
bend:
17/04/2008-5754
S.K./39.
mad)
(c) bendinde sayılanlardan; (1) numaralı alt bentte belirtilenler
Kurumca tescil edildiği, (3), (4), (5), (6), (8), (9) ve (10) numaralı
alt bentlerde belirtilenler ise aylığa hak kazandıkları tarihten
itibaren genel sağlık sigortalısı sayılır. Yukarıdaki alt bentler
kapsamı dışında kalanlar ise vatansız ve sığınmacı sayıldıkları,
korunma, bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinden ücretsiz yararlanmaya
başladıkları tarihten itibaren genel sağlık sigortalısı sayılır ve
ilgili kurumlarca kapsama alındığı tarihten itibaren bir ay içinde
Kuruma bildirilir. (1) numaralı alt bentte belirtilenlerin taleplerinin
Kurumca değerlendirilmesi sonucu talep tarihi itibariyle müstahak olduğu
anlaşılanların talep tarihi; daha sonra müstahak olanların ise müstahak
oldukları tarih, Kurumca tescil edildikleri tarih olarak kabul edilir.
c) (d) bendinde sayılanlar; Türkiye'deki yerleşim süresinin bir yılı
geçtiği tarihten itibaren genel sağlık sigortalısı sayılır ve bu
tarihten itibaren bir ay içinde verecekleri genel sağlık sigortası giriş
bildirgesi ile tescil edilirler.
d)
(Değişik
bend:
17/04/2008-5754
S.K./39.
mad) (e)
bendinde sayılanlar, işsizlik veya kısa çalışma ödeneğinden yararlanmaya
başladıkları tarihten itibaren genel sağlık sigortalısı sayılır ve
Türkiye İş Kurumu tarafından işsizlik ödeneğinin bağlandığı tarihten
itibaren bir ay içinde Kuruma bildirilir.
e) (f) bendinde sayılanlar; gelir veya aylıktan yararlanmaya
başladıkları tarihten itibaren genel sağlık sigortalısı sayılır ve
ayrıca bir bildirime gerek olmaksızın tescil edilmiş sayılır.
f)
(Değişik
bend:
17/04/2008-5754
S.K./39.
mad) (g)
bendinde sayılanlar; diğer bentlere göre genel sağlık sigortalısı
olmadıkları tarihten itibaren genel sağlık sigortalısı sayılır ve bu
tarihten itibaren bir ay içinde verecekleri genel sağlık sigortası giriş
bildirgesi ile tescil edilirler. Ancak 60 ıncı maddenin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılanların
zorunlu sigortalılıklarının sona erdiği tarihten itibaren 10 gün sonra
bu bent kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılır.
(Değişik
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./39.
mad) 60 ıncı
madde gereği genel sağlık sigortalısı sayılanların çocukları, ana ya da
babanın tescil edilmiş olmasına bakılmaksızın ve ayrıca bir işleme gerek
olmaksızın 18 yaşını dolduruncaya kadar genel sağlık sigortalısı veya
genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi olarak sağlık
hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlandırılır. 18 yaşından küçük
çocuğun ana ve babası da yok ise 18 yaşını dolduruncaya kadar 60 ıncı
maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (7) numaralı alt bendi
kapsamında primi Devlet tarafından ödenmek üzere genel sağlık
sigortalısı sayılır.
(Değişik
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./39.
mad) 60 ıncı
madde gereği genel sağlık sigortalısı iken durumunda değişiklik olan
kişilerden, aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı
alt bendine veya (g) bendi kapsamına giren kişiler durumlarında
değişiklik olduğu tarihten itibaren en geç bir ay içinde Kuruma
başvurmak zorundadır. Bu kişilerin 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının
(c) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamına girmediğinin tespit
edilmesi halinde, durumlarında değişiklik olduğu tarihten başlamak üzere
(g) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılırlar.
Genel sağlık sigortalılığı, yerleşim yerinin Türkiye olmadığı veya 60
ıncı maddenin üçüncü fıkrası gereği genel sağlık sigortası kapsamı
dışına çıkılan tarihten itibaren sona erer.
Bu maddede belirtilen genel sağlık sigortası giriş bildirgesini süresi
içinde vermeyenler hakkında 102 nci maddenin birinci fıkrasının (a)
bendine göre idarî para cezası uygulanır.
Genel sağlık sigortası giriş bildirgesinin içerik ve şekli ile bu
maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
SAĞLIK HİZMETLERİ VE DİĞER HAKLAR İLE BUNLARDAN YARARLANMA
Madde 62-
Bu Kanun gereğince genel sağlık sigortasından sağlanacak sağlık
hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlanmak, genel sağlık sigortalısı
ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler için bir hak, Kurum için ise bu
hizmet ve hakların finansmanını sağlamak bir yükümlülüktür.
Sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan genel sağlık sigortalısı ile
bakmakla yükümlü olduğu kişiler yararlandırılır.
Bu Kanun kapsamındaki kişilere sağlanacak sağlık hizmetleri ve diğer
haklar ile kişilerden alınan primlerin tutarı arasında ilişki kurulamaz.
İKİNCİ BÖLÜM : SAĞLANAN SAĞLIK HİZMETLERİ VE DİĞER HAKLAR
FİNANSMANI SAĞLANAN SAĞLIK HİZMETLERİ VE SÜRESİ
Madde 63-
Genel sağlık sigortalısının ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin
sağlıklı kalmalarını; hastalanmaları halinde sağlıklarını kazanmalarını;
iş kazası ile meslek hastalığı, hastalık ve analık sonucu tıbben gerekli
görülen sağlık hizmetlerinin karşılanmasını, iş göremezlik hallerinin
ortadan kaldırılmasını veya azaltılmasını temin etmek amacıyla Kurumca
finansmanı sağlanacak sağlık hizmetleri şunlardır:
a) Kişilerin hastalanmalarına bakılmaksızın kişiye yönelik koruyucu
sağlık hizmetleri ile insan sağlığına zararlı madde bağımlılığını
önlemeye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri.
b) Kişilerin hastalanmaları halinde ayakta veya yatarak; hekim
tarafından yapılacak muayene, hekimin göreceği lüzum üzerine teşhis için
gereken klinik muayeneler, laboratuvar tetkik ve tahlilleri ile diğer
tanı yöntemleri, konulan teşhise dayalı olarak yapılacak tıbbî müdahale
ve tedaviler, hasta takibi ve rehabilitasyon hizmetleri, organ, doku ve
kök hücre nakline ve hücre tedavilerine yönelik sağlık hizmetleri, acil
sağlık hizmetleri, ilgili kanunları gereğince sağlık meslek mensubu
sayılanların hekimlerin kararı üzerine yapacakları tıbbî bakım ve
tedaviler.
c) Analık sebebiyle ayakta veya yatarak; hekim tarafından yapılacak
muayene, hekimin göreceği lüzum üzerine teşhis için gereken klinik
muayeneler, doğum, laboratuvar tetkik ve tahlilleri ile diğer tanı
yöntemleri, konulan teşhise dayalı olarak yapılacak tıbbî müdahale ve
tedaviler, hasta takibi, rahim tahliyesi, tıbbî sterilizasyon ve acil
sağlık hizmetleri, ilgili kanunları gereğince sağlık meslek mensubu
sayılanların hekimlerin kararı üzerine yapacakları tıbbî bakım ve
tedaviler.
d)
(Değişik bend:
17/04/2008-5754
S.K./40.
mad)
Kişilerin hastalanmaları halinde ayakta veya yatarak; ağız ve diş
muayenesi, diş hekiminin göreceği lüzum üzerine ağız ve diş
hastalıklarının teşhisi için gereken klinik muayeneler, laboratuvar
tetkik ve tahlilleri ile diğer tanı yöntemleri, konulan teşhise dayalı
olarak yapılacak tıbbî müdahale ve tedaviler, diş çekimi, konservatif
diş tedavisi ve kanal tedavisi, hasta takibi, diş protez uygulamaları,
ağız ve diş hastalıkları ile ilgili acil sağlık hizmetleri, 18 yaşını
doldurmamış kişilerin ortodontik diş tedavilerinin 72 nci maddeye göre
belirlenen tutarı,
e) Evli olmakla birlikte çocuk sahibi olmayan genel sağlık sigortalısı
kadın ise kendisinin, erkek ise karısının;
1) Yapılan tıbbî tedavileri sonrasında normal tıbbî yöntemlerle çocuk
sahibi olamadığının ve ancak yardımcı üreme yöntemi ile çocuk sahibi
olabileceğinin Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları sağlık
kurulları tarafından tıbben mümkün görülmesi,
2) 23 yaşından büyük, 39 yaşından küçük olması,
3) Son üç yıl içinde diğer tedavi yöntemlerinden sonuç alınamamış
olduğunun Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları sağlık
kurulları tarafından belgelenmesi,
4) Uygulamanın yapıldığı tıbbî merkezin Kurum ile sözleşme yapmış
olması,
5) En az beş yıldır genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü
olunan kişi olup, 900 gün genel sağlık sigortası prim gün sayısının
olması,
şartlarının birlikte gerçekleşmesi halinde en fazla iki deneme ile
sınırlı olmak üzere yardımcı üreme yöntemi tedavileri ile bir hastalığın
tedavisinin başka tıbbî bir yöntemle mümkün olmaması ve Kurumca
yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları sağlık kurulları tarafından
tıbben zorunlu görülmesi halinde yardımcı üreme yöntemi tedavileri.
f) Yukarıdaki bentler gereğince sağlanacak sağlık hizmetleriyle ilgili
teşhis ve tedavileri için gerekli olabilecek kan ve kan ürünleri, kemik
iliği, aşı, ilaç, ortez, protez, tıbbî araç ve gereç, kişi kullanımına
mahsus tıbbî cihaz, tıbbî sarf, iyileştirici nitelikteki tıbbî sarf
malzemelerinin sağlanması, takılması, garanti süresi sonrası bakımı,
onarılması ve yenilenmesi hizmetleri.
(Değişik
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./40.
mad) Kurum,
finansmanı sağlanacak sağlık hizmetlerinin teşhis ve tedavi yöntemleri
ile (f) bendinde belirtilen sağlık hizmetlerinin türlerini, miktarlarını
ve kullanım sürelerini, ödeme usûl ve esaslarını Sağlık Bakanlığının
görüşünü alarak belirlemeye yetkilidir. Kurum, bu amaçla komisyonlar
kurabilir, ulusal ve uluslararası tüzel kişilerle işbirliği yapabilir.
Komisyonların çalışma usûl ve esasları Maliye Bakanlığı ile Sağlık
Bakanlığının görüşü alınarak Kurumca belirlenir.
60 ıncı maddede sayılan genel sağlık sigortalısı sayılma şartlarının
yitirilmesi halinde, devam etmekte olan tedavi nedeniyle sağlanacak
sağlık hizmetleri kişinin iyileşmesine kadar sürer.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Sağlık Bakanlığının
görüşü üzerine Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
KURUMCA FİNANSMANI SAĞLANMAYACAK SAĞLIK HİZMETLERİ
Madde 64-
Kurumca finansmanı*
sağlanmayacak sağlık hizmetleri şunlardır:
a) Vücut bütünlüğünü sağlamak amacıyla yapılan ve iş kazası ile meslek
hastalığına, kazaya, hastalıklara veya konjenital nedenlere bağlı olarak
ortaya çıkan durumlarda yapılacak sağlık hizmetleri dışında estetik
amaçlı yapılan her türlü sağlık hizmeti ile estetik amaçlı ortodontik
diş tedavileri.
b) Sağlık Bakanlığınca izin veya ruhsat verilmeyen sağlık hizmetleri ile
Sağlık Bakanlığınca tıbben sağlık hizmeti olduğu kabul edilmeyen sağlık
hizmetleri.
c)
(Ek
bend:
17/04/2008-5754
S.K./41.
mad) Yabancı ülke vatandaşlarının; genel sağlık sigortalısı veya
genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi sayıldığı
tarihten önce mevcut olan kronik hastalıkları,
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Sağlık Bakanlığının
uygun görüşü alınarak, Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
YOL GİDERİ, GÜNDELİK VE REFAKATÇİ GİDERLERİ
Madde 65-
Hekimin veya diş hekiminin muayene veya tedavi sonrası tıbben göreceği
lüzum üzerine genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu
kişilerin sağlık hizmetinden yararlanmaları için muayene ve tedavi
edildikleri yerleşim yeri dışına yapılan sevkinde, ayakta tedavilerde
kendisinin ve bir kişi ile sınırlı olmak üzere refakatçisinin gidiş ve
dönüş yol gideri ve gündelikleri; yatarak tedavilerde ise gidiş ve dönüş
tarihleri için gündelikleri ile yol gideri Kurumca karşılanır.
Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin yatarak
tedavileri sırasında, hekimin veya diş hekiminin tıbben göreceği lüzum
üzerine yanında kalan refakatçinin yatak ve yemek giderleri bir kişi ile
sınırlı olmak üzere Kurumca karşılanır.
Yurt içinde veya yurt dışına yapılan sevkler nedeniyle ödenecek
gündelik, yol, yatak ve yemek giderlerinin tutarı 72 nci maddede
belirtilen Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu tarafından
belirlenir.
Sürekli iş göremezlik veya malûllük durumlarının tespiti, kontrolü veya
periyodik sağlık muayenesi amacıyla yapılan sağlık hizmeti giderleri ile
yol ve gündelik giderleri de bu madde hükümlerine göre ödenir.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
YURT DIŞINDA TEDAVİ
Madde 66-
63 üncü maddede sayılan sağlık hizmetlerinin yurt içindeki sağlık hizmet
sunucularından sağlanması esastır. Ancak;
a) 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt
bendinde sayılan genel sağlık sigortalılarından; işverenleri tarafından
Kurumca belirlenen usûle uygun olarak veya kamu idareleri için özel
mevzuatlarında belirtilen usûle uygun olarak geçici görevle yurt dışına
gönderilenlere, acil hallerde,
b) 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt
bendinde sayılan genel sağlık sigortalılarından; işverenleri tarafından
Kurumca belirlenen usûle uygun olarak veya kamu idareleri için özel
mevzuatlarında belirtilen usûle uygun olarak sürekli görevle yurt dışına
gönderilenler ile bunların yurt dışında birlikte yaşadıkları bakmakla
yükümlü olduğu kişilere,
c) Sağlık Bakanlığının uygun görüşü üzerine yurt içinde
tedavisinin yapılamadığı*
tespit edilen kişilerin,
sağlık hizmetleri yurt dışında sağlanır.
(Ek fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./66.
mad)
Yurt içinde yapılması
mümkün olmayan tetkiklerin de yurt dışında yapılması sağlanabilir.
Ancak, yukarıdaki fıkranın (a) ve (b) bentleri gereği yurt dışında
sağlanan sağlık hizmetlerinin Kurumca karşılanacak bedelleri, yurt
içinde sözleşmeli sağlık hizmet sunucularına ödenen tutarı geçemez. Bu
tutarı aşan kısım işverenler tarafından ödenir. Uluslararası sosyal
güvenlik sözleşmeleri hükümleri saklıdır.
Bakanlar Kurulu kararı ile birlik halinde ya da kamu idarelerinin
yetkili makamlarınca yurt dışına askerî veya güvenlik amaçlı
görevlendirilenlerin, bu Kanun kapsamına giren sağlık hizmetlerinin
sağlanması ile bu hizmetlere ilişkin giderlerin yurt içindeki sözleşmeli
sağlık hizmeti sunucularına ödenen tutarı aşan kısmı, kurumlarınca
karşılanır.
Kurum, birinci fıkranın (a) ve (b) bentleri kapsamındaki kişilerin
sağlık hizmetlerini, bu kişilerin geçici veya sürekli görev süresince
genel sağlık sigortası için Kuruma ödenen prim tutarını geçmemek
kaydıyla, ilgili ülkede sağlık sigortası yaptırmak suretiyle de
sağlayabilir.
Birinci fıkranın (c) bendi gereğince yurt dışına sevk edilen kişilerin
sağlık hizmeti bedelinin tümü ödenir. Ancak bu tutar varsa Kurumun yurt
dışında sevke konu tedaviye ilişkin sözleşmeli olduğu sağlık hizmet
sunucularına ödenen tutarı geçemez. Bu kişilerin 65 inci madde
hükümlerine göre yapılacak giderleri ayrıca karşılanır.
Yukarıdaki haller dışında, yurt dışında sağlık hizmetlerine ilişkin
giderler Kurumca ödenmez.
Bu maddenin uygulanmasında 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında sigortalı olması nedeniyle genel sağlık sigortalısı
sayılanların daimi olarak altı aydan fazla süreyle yurt dışında
görevlendirilmeleri durumu, sürekli görevle yurt dışına gönderilme
sayılır.
Kamu idarelerinde çalışan sigortalılar dışında 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların geçici veya sürekli
görevlendirilmesine ilişkin usûller ve süreler ile bu maddenin
uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, ilgili Bakanlıkların görüşü
alınarak Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM : SAĞLIK HİZMETLERİNDEN YARARLANMA ŞARTLARI VE KATILIM PAYI
SAĞLIK HİZMETLERİNDEN YARARLANMA ŞARTLARI
Madde 67 -
(Değişik madde:
17/04/2008-5754
S.K./42.
mad)
18 yaşını doldurmamış olan kişiler, tıbben başkasının bakımına muhtaç
olan kişiler, acil haller, iş kazası ile meslek hastalığı halleri,
bildirimi zorunlu bulaşıcı hastalıklar, 63 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) ve (c) bentleri gereğince sağlanan sağlık hizmetleri, 75
inci maddede sayılan afet ve savaş ile grev ve lokavt hali hariç olmak
üzere sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlanabilmek için;
a) 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) ve (f) bentleri hariç diğer
bentleri gereği genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu
kişilerin, sağlık hizmeti sunucusuna başvurduğu tarihten önceki son bir
yıl içinde toplam 30 gün genel sağlık sigortası prim ödeme gün sayısının
olması,
b) 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin (2) numaralı alt
bendi ile (g) bendine tabi olan genel sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü olduğu kişilerin yukarıdaki bentte sayılan şartla birlikte,
sağlık hizmeti sunucusuna başvurduğu tarihte 60 günden fazla prim ve
prime ilişkin her türlü borcunun bulunmaması,
c) 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (b) ve (d) bentlerine tabi olan
genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin yukarıdaki
bentlerde sayılan şartla birlikte, sağlık hizmeti sunucusuna başvurduğu
tarihte prim ve prime ilişkin her türlü borcunun bulunmaması,
şarttır.
Ancak, genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi
kapsamından çıkanların genel sağlık sigortalısı olduğu tarihten itibaren
otuz gün içinde sağlık hizmetlerinden yararlanabilmesi için bu maddenin
birinci fıkrasının (a) bendindeki prim ödeme gün sayısı aranmaz. Ayrıca
60 ıncı madde kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılanların;
a) Herhangi bir sebeple silâh altına alınan sigortalının askerlikte
geçen hizmet süresi,
b) Hükümlülükle sonuçlanmayan tutuklulukta geçen süre,
c) İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortalarından
geçici iş göremezlik ödeneği alan sigortalının iş göremediği süre,
d) Sigortalının greve iştirak etmesi veya işverenin lokavt yapması
hallerinde geçen süre,
sağlık hizmeti sunucusuna başvurduğu tarihten önceki son bir yıl içinde
toplam 30 gün genel sağlık sigortası primi ödeme gün sayısı hesabında
dikkate alınmaz.
Ayrıca genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin
sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlanabilmeleri için sağlık
hizmet sunucularına başvurduklarında acil haller hariç olmak üzere (acil
hallerde ise acil halin sona ermesinden sonra); nüfus cüzdanı, sürücü
belgesi, evlenme cüzdanı, pasaport veya Kurum tarafından verilen resimli
sağlık kartı belgelerinden birinin gösterilmesi zorunludur.
60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında genel sağlık
sigortalısı sayılanlar, zorunlu sigortalıklarının sona erdiği tarihten
itibaren on gün süreyle genel sağlık sigortasından yararlanırlar. Bu
kişilerin sigortalılık niteliğini yitirdikleri tarihten geriye doğru bir
yıl içinde 90 günlük zorunlu sigortalılıkları varsa, sigortalılık
niteliğini yitirdikleri tarihten itibaren 90 gün süreyle zorunlu
sigortalılıklarından sonraki genel sağlık sigortalılıklarından dolayı
prim borcu olup olmadığına bakılmaksızın bakmakla yükümlü olduğu kişiler
dahil sağlık hizmetlerinden yararlandırılırlar.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
KATILIM PAYI ALINMASI
Madde 68-
63 üncü maddede sayılan sağlık hizmetlerinden katılım payı alınacak
olanlar şunlardır:
a) Ayakta tedavide hekim ve diş hekimi muayenesi.
b) Ortez, protez, iyileştirme araç ve gereçleri.
c) Ayakta tedavide sağlanan ilaçlar.
(Değişik
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./43.
mad) Katılım payı,
birinci fıkranın (a) bendindeki sağlık hizmetleri için 2 Yeni Türk
Lirası olarak uygulanır. Katılım payı, (b) ve (c) bentlerindeki sağlık
hizmetleri için gereksiz kullanımı azaltma, sağlık hizmetlerinin
niteliği itibarıyla hayati öneme sahip olup olmaması, kişilerin prime
esas kazançlarının, gelir ve aylıklarının tutarı ve benzeri ölçütler
dikkate alınarak % 10 ilâ % 20 oranları arasında olmak üzere Kurumca
belirlenir. Birinci fıkranın (a) bendindeki sağlık hizmetleri için
belirlenen katılım payı tutarı, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi
Usûl Kanunu uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranı kadar her yıl
artırılır. Birinci fıkranın (a) bendi gereği katılım payını; birinci
basamak hizmet sunucularında yapılan muayenelerinde almamaya ya da daha
düşük tutarlarda belirlemeye veya tekrar birinci fıkranın (a) bendi için
belirlenen tutara getirmeye, ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmet
sunucularında yapılan muayenelerde ise önceki basamaklardan sevkli
olarak başvurulup başvurulmadığı dikkate alınmak suretiyle yarısına
kadar indirmeye veya beş katına kadar artırmaya, gerektiğinde bu
tutarları kanuni tutarlarına getirmeye veya indirmeye Kurum yetkilidir.
İkinci fıkrada belirtilen katılım payı tutarı ve oranları, genel sağlık
sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sevk zincirine uymadan,
diğer basamaktaki sağlık hizmet sunucularına doğrudan müracaatları
halinde % 50 oranında artırılarak uygulanır.
Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin birinci
fıkranın (b) bendi gereği ödeyecekleri katılım payının tutarı, sağlık
hizmetinin alındığı tarihteki asgarî ücretin % 75'ini geçemez.
63 üncü maddenin birinci fıkrasının (e) bendi gereğince sağlanan ve bir
hastalığın tedavisinin başka tıbbî bir yöntemle mümkün olmaması
nedeniyle yapılacak yardımcı üreme yöntemi tedavisi dışındaki, yardımcı
üreme yöntemi tedavisinde katılım payı ilk denemede % 30, ikinci
denemede % 25 oranında uygulanır. Ancak katılım payında dördüncü fıkra
gereği uygulanan üst limit dikkate alınmaz.
60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1), (2) ve (3)
numaralı alt bentleri gereği genel sağlık sigortalısı sayılanlar ile
bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilerin ödemiş oldukları katılım
payları, talepleri halinde, 29/5/1986 tarihli ve 3294 sayılı Sosyal
Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu hükümlerine göre kendilerine
geri ödenir.
Katılım paylarını, gelir veya aylık alan kişilerin gelir veya
aylıklarından, çalışanların ücret veya maaşlarından mahsup edilmek
suretiyle tahsile ve katılım paylarının ödenme usûlünü belirlemeye Kurum
yetkilidir. Sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularına, tahsil ettikleri
katılım payı düşüldükten sonra kalan tutar ödenir.
(Değişik
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./43.
mad) Katılım paylarının
hesaplanmasında 72 nci maddeye göre tespit edilen sağlık hizmeti
tutarları esas alınır.
Katılım paylarının ödenme usûlleri ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin
diğer usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
KATILIM PAYI ALINMAYACAK HALLER, SAĞLIK HİZMETLERİ VE KİŞİLER
Madde 69-
68 inci maddede sayılan sağlık hizmetlerinden katılım payı alınmayacak
haller, sağlık hizmetleri ve kişiler şunlardır:
a) İş kazası ile meslek hastalığı halleri ile askerî tatbikat ve
manevralarda sağlanan sağlık hizmetleri.
b) 75 inci maddede yer alan afet ve savaş hali nedeniyle sağlanan sağlık
hizmetleri.
c) Aile hekimi muayeneleri ve kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri.
d) Sağlık raporu*
ile belgelendirilmek şartıyla; Kurumca belirlenen kronik hastalıklar ve
hayati önemi haiz 68 inci maddenin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamındaki sağlık hizmetleri ile organ
(Ek
ibare:
17/04/2008-5754
S.K./66.
mad)
doku ve kök hücre
nakli.
e) 94 üncü maddede tanımlanan kontrol
muayeneleri**,
f) 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c ) bendinin (4)
(Ek ibare:
17/04/2008-5754
S.K./66.
mad)
numaralı alt bendinde belirtilen kişiler ile bunların eşleri
(5), (6), (7) ve (8)
numaralı alt bentleri kapsamında sayılanlar, vazife malûlleri ile
4 üncü maddenin dördüncü fıkrasının**
(d) ve (e) bentlerinde sayılanlar.(Ek cümle:
17/04/2008-5754
S.K./66.
mad)
Ayrıca, 3713 sayılı Kanuna göre aylık bağlanmış malûller ile aynı Kanun
kapsamına giren olaylar sebebiyle vazife malûllüğü aylığı alan er ve
erbaşların sağlık kurulu raporuyla ihtiyaç duydukları her türlü
ortez/protez ve diğer iyileştirici araç/gereçler herhangi bir katılım
payı veya fark alınmaksızın ve kısıtlama getirilmeksizin karşılanır.
Bu madde gereğince katılım payı alınmayacak sağlık hizmetlerini tek tek
veya gruplandırarak tespite Kurum yetkilidir.
HİZMET BASAMAKLARI VE SEVK ZİNCİRİ
Madde 70-
Bu Kanunun uygulanması bakımından sağlık hizmeti sunucuları birinci,
ikinci ve üçüncü basamak olarak Sağlık Bakanlığı tarafından
basamaklandırılır*.
Bu basamaklar ve sağlık hizmet sunucuları arasında sevk zinciri; tanı,
ön tanı, hekimlerin ve diş hekimlerinin uzmanlıkları dikkate alınmak
suretiyle tüm yurtta veya il ya da ilçe bazında Sağlık Bakanlığının
görüşü alınarak Kurum tarafından belirlenir. Aile hekimleri birinci
basamak hizmet sunucuları içinde yer alır.
Kurumca sağlık hizmetlerinin sağlanabilmesi için, genel sağlık
sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler sevk zinciri kurallarına
uygun hareket etmek zorundadır.
(Mülga fıkra: 17/04/2008-5754
S.K./67.
mad)
KİMLİK TESPİTİ VE ACİL HALLER
Madde 71-
Sağlık hizmeti sunucuları, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü
olduğu kişilere sağlık hizmeti sunumu aşamasında (acil hallerde ise acil
halin sona ermesinden sonra), 67 nci maddenin
üçüncü*
fıkrasında sayılan belgeleri ve bu belgelerin başvuran kişiye ait olup
olmadığını kontrol etmek zorundadır.
(Mülga cümle: 17/04/2008-5754
S.K./67.
mad)
Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin kendi
adına bir başkasının sağlık hizmeti almasını veya Kurumdan haksız bir
menfaat temin etmesini sağlaması yasaktır. Bu fiilleri işleyenlerden
Kurumun uğradığı zararın iki katı kanunî faiziyle birlikte müştereken ve
müteselsilen tahsil edilir ve ilgililer hakkında 26/9/2004 tarihli ve
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu hükümleri uygulanır.
Bu Kanunun uygulamasında acil hallerin ve acil sağlık hizmetlerinin
neler olduğuna, hangi yöntem ve ölçütlerle tespit edileceğine ilişkin
hususlar, Sağlık Bakanlığının uygun görüşü üzerine Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM : MALÎ VE ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER
SAĞLIK HİZMETLERİNİN ÖDENECEK BEDELLERİNİN BELİRLENMESİ
Madde 72-
(Deđiţik fýkra:
17/04/2008-5754
S.K./44.
mad)
65 inci madde geređi ödenecek gündelik, yol, yatak ve yemek giderlerinin
Kurumca ödenecek bedellerini belirlemeye Sađlýk Hizmetleri Fiyatlandýrma
Komisyonu yetkilidir. Komisyon, týp eđitimini, hizmet basamađýný, alt
yapý ve kaynak kullanýmý ile maliyet unsurlarýný dikkate alarak sađlýk
hizmeti sunucularýný fiyatlandýrmaya esas olmak üzere ayrý ayrý
sýnýflandýrabilir. Komisyon, 63 üncü madde hükümlerine göre finansmaný
sađlanan sađlýk hizmetlerinin Kurumca ödenecek bedellerini; sađlýk
hizmetinin sunulduđu il ve basamak, Devletin dođrudan veya dolaylý
olarak sađlamýţ olduđu sübvansiyonlar, sađlýk hizmetinin niteliđi
itibarýyla hayati öneme sahip olup olmamasý, kanýta dayalý týp
uygulamalarý, maliyet-etkililik ölçütleri ve genel sađlýk sigortasý
bütçesi dikkate alýnmak suretiyle, her sýnýf için tek tek veya
gruplandýrarak belirlemeye yetkilidir.
(Deđiţik fýkra:
17/04/2008-5754
S.K./44.
mad)
Komisyon; Çalýţma ve Sosyal Güvenlik Bakanlýđýný, Maliye
Bakanlýđýný, Sađlýk Bakanlýđýný, Devlet Planlama Teţkilâtý
Müsteţarlýđýný, Hazine Müsteţarlýđýný temsilen birer üye ve Kurumu
temsilen iki üye olmak üzere toplam yedi üyeden oluţur. Komisyon
kararlarýný salt çođunluk ile alýr, kararlar Resmî Gazetede yayýmlanýr.
Komisyonca gerekli görülen hallerde sađlýk hizmetlerinin türlerine göre
birden fazla alt komisyon kurulabilir. Komisyonun sekreterya iţlemleri
Kurumca yerine getirilir."
Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonuna iştirak edenlere, ayda iki
defadan fazla olmamak üzere katıldıkları her toplantı günü için (3000)
gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpılarak bulunacak tutarı
üzerinden toplantı ücreti ödenir. Komisyon çalışmaları ile ilgili her
türlü giderler Kurumca ödenir.
(Deđiţik fýkra:
17/04/2008-5754
S.K./44.
mad)
Kurum, ilgili kamu kurum ve kuruluţlarý ile dernek, vakýf,
federasyon, konfederasyon ve kamu kurumu niteliđindeki meslek
kuruluţlarýnýn görüţlerini alabilir.
Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonunun çalışmasına, görev ve
yetkileri ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar,
Komisyon üyesi kurumların görüşleri alınarak Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
SAĞLIK HİZMETLERİNİN SAĞLANMA YÖNTEMİ VE SAĞLIK GİDERLERİNİN ÖDENMESİ
Madde 73 -
(Değişik madde:
17/04/2008-5754
S.K./45.
mad)
Bu Kanuna göre sağlık hizmetleri, Kurum ile yurt içindeki veya yurt
dışındaki sağlık hizmeti sunucuları arasında yapılan sözleşmeler yoluyla
ve/veya bu Kanun hükümlerine uygun olarak genel sağlık sigortalısı ve
bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sözleşmesiz sağlık hizmeti
sunucularından satın aldıkları sağlık hizmeti giderlerinin ödenmesi
suretiyle sağlanır.
Kamu idaresi sağlık hizmeti sunucuları dışındaki vakıf üniversiteleri
dahil sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularınca, Sağlık Hizmetleri
Fiyatlandırma Komisyonunca belirlenen sağlık hizmetleri bedeline ek
olarak, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü oldukları
kişilerden sağlık hizmeti sunucularının giderleri ve ürettikleri sağlık
hizmetlerinin maliyetleri, yapılan sübvansiyonlar gibi kriterler dikkate
alınarak bu bedellerin bir katına kadar alınabilecek ilave ücretin
tavanını belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir. Bu tavan dahilinde
alınabilecek ilave ücret oranları Kurumca belirlenir. Ancak kamu idaresi
sağlık hizmeti sunucuları tarafından sevk edilmesi halinde 60 ıncı
maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (4), (6) ve (8) numaralı alt
bentleri kapsamında sayılanlar ile bakmakla yükümlü oldukları kişilerden
ilave ücret alınamaz. Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonunca
belirlenen eşdeğer ilaçların, azami fiyatı ile kişinin talep ettiği
eşdeğer ilacın fiyatı arasında oluşacak fark ve optik için tavan
uygulanmaz ve bu fıkra kapsamında değerlendirilmez.
Kamu idaresi sağlık hizmeti sunucuları ise otelcilik hizmeti ile
dördüncü fıkrada belirtilen istisnai sağlık hizmetleri dışında,
sağladıkları sağlık hizmetleri için genel sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü olduğu kişilerden ilave ücret talep edemez. Aksine bir hüküm
bulunmadığı sürece, kamu idaresi ve vakıf üniversitesi sağlık hizmeti
sunucularında 4/11/1981 tarih ve 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanununda
tanımlanan öğretim üyeleri tarafından sunulan sağlık hizmetleri için bu
fıkra hükmü uygulanmaz, Kurum öğretim üyeleri için alınacak ilave ücret
için bir tavan belirleyebilir.
Sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları, Kurumca belirlenmiş standartların
üstündeki talepleri karşılayan otelcilik hizmetleri ile hayati öneme
sahip olmama ve alternatif tedavilerin bulunması gibi hususlar göz önüne
alınarak Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu tarafından belirlenen
istisnai sağlık hizmetleri için, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü olduğu kişilerden belirlenen hizmet fiyatlarının üç katını
geçmemek üzere ilâve ücret alabilir. Sözleşmeli sağlık hizmeti
sunucuları, Kurumca ödenecek sağlık hizmeti bedellerinin yayımlanmasını
takiben otuz gün içinde ilâve ücret ödemeleri için
belirlenen tavanlar dahilinde belirledikleri sağlık hizmeti fiyatlarını
kuruma bildirmek zorundadır. Sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları fiyat
değişikliklerini 5 iş günü içinde Kuruma bildirirler. Tavanlar dahilinde
de olsa Kurumca belirlenen süreden önce bu fiyatlarını artıramazlar.
Kurum, provizyon işlemlerini yürütmek üzere sağlık hizmeti sunucularının
mahallinde provizyon merkezi açabilir ve personel çalıştırabilir.
Sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları, bu amaçla Kuruma uygun bağımsız
mekân tahsis etmek zorundadır.
Acil haller dışında sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucularından kişilerce
satın alınan sağlık hizmeti bedelleri Kurumca ödenmez.
Sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucularından acil hallerde alınan sağlık
hizmeti bedeli, 72 nci madde gereği sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları
için belirlenen bedeller esas alınarak genel sağlık sigortalısı ve
bakmakla yükümlü olduğu kişilere fatura karşılığı ödenir. Sözleşmeli ve
sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucuları, acil hallerde, sözleşmeli sağlık
hizmetleri sunucuları ise Kurumun belirlediği sağlık hizmetleri için
genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerden veya
Kurumdan herhangi bir ilave ücret talep edemez.
Kurum, bu Kanunun birinci fıkrasında belirtilen yöntemler dışında, kamu
idarelerince verilecek sağlık hizmetlerini götürü bedel üzerinden hizmet
alım sözleşmesiyle de sağlamaya yetkilidir. Kamu idaresi sağlık hizmeti
sunucuları, sözleşmede belirtilen götürü bedel karşılığında genel sağlık
sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilere sözleşme kapsamında
verilmesi gereken her türlü sağlık hizmetini sunmakla yükümlüdür ve
sözleşmede belirtilen götürü bedel dışında Kurumdan veya genel sağlık
sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerden Kanunda belirtilen
ilave ücretler ve katılım payları dışında ayrıca bir bedel talep edemez.
Götürü bedel üzerinden hizmet alım sözleşmesiyle temin edilen hizmetler
için Kuruma ayrıca fatura ve dayanağı belge gönderilmez. Bu fıkranın
uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Sağlık Bakanlığı ile müştereken
belirlenir.
Sağlık hizmeti sunucuları, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü
olduğu kişilerin sağlık hizmetlerinden yararlanmaya müstahak olup
olmadığını, Kurumun elektronik veya diğer ortamlarda sağlayacağı
yöntemlere uygun olarak kontrol etmek ve belgelemek zorundadır.
Sağlık hizmeti satın alma sözleşmelerinin hazırlanması ve akdedilmesi,
sağlık hizmeti giderlerinin ödenmesi ve bu maddenin uygulanmasına
ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
GENEL SAĞLIK SİGORTASI GELİRLERİNİN KULLANIM AMACI, KISA VE UZUN VADELİ
SİGORTA KOLLARI İÇİN YAPILAN SAĞLIK HARCAMALARI
Madde 74-
Genel sağlık sigortası prim gelirleri; yönetim giderleri, genel sağlık
sigortasından sağlanan sağlık hizmetleri ve diğer haklar dışında başka
bir amaçla kullanılamaz.
Uzun ve kısa vadeli sigorta kolları bakımından sürekli iş göremezlik,
malûllük, çalışma gücü kaybı hallerinin tespiti veya bu amaçla yapılan
kontroller nedeniyle oluşan sağlık hizmeti giderleri ile 72 nci maddeye
göre, usûl ve esasları Kurumca belirlenecek gündelik ve yol giderleri,
refakatçı giderleri, kısa ve uzun vadeli sigorta kolları prim
gelirlerinden karşılanır.
DOĞAL AFETLER VEYA SAVAŞ HALİ
Madde 75-
15/5/1959 tarihli ve 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler
Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun
kapsamındaki afetler ile 4/11/1983 tarihli ve 2941 sayılı Seferberlik ve
Savaş Hali Kanunu gereğince ilân edilen savaş halinde genel sağlık
sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlık hizmetleri Kurum
tarafından sağlanmaya devam edilir. Ancak, afet veya savaş hallerine
bağlı nedenlerden dolayı Kurumca yapılan sağlık hizmeti giderleri,
giderlerin ödendiği takvim yılı sonu esas alınarak genel bütçeden Kuruma
bir yıl içinde transfer edilir.
İŞVERENİN, GENEL SAĞLIK SİGORTALISININ VE ÜÇÜNCÜ KİŞİLERİN SORUMLULUĞU
Madde 76-
İşveren, iş kazasına uğrayan veya meslek hastalığına tutulan genel
sağlık sigortalısına sağlık durumunun gerektirdiği sağlık hizmetlerini
derhal sağlamakla yükümlüdür. Bu amaçla işveren tarafından yapılan ve
belgelere dayanan sağlık hizmeti giderleri ve 65 inci madde hükümlerine
göre yapılacak masraflar Kurum tarafından karşılanır.
Birinci fıkrada belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmesindeki
ihmalinden veya gecikmesinden dolayı, genel sağlık sigortalısının tedavi
süresinin uzamasına veya malûl kalmasına veya malûllük derecesinin
artmasına sebep olan işveren, Kurumun bu nedenle yaptığı her türlü
sağlık hizmeti giderini ödemekle yükümlüdür.
(Değişik
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./46.
mad)
İlgili kanunları gereğince sağlık raporu alınması gerektiği halde sağlık
raporuna dayanmaksızın veya alınan raporlarda söz konusu işte çalışması
tıbbî yönden elverişli olmadığı belirtildiği halde genel sağlık
sigortalısını çalıştıran işverenlere, bu nedenle Kurumca yapılan sağlık
hizmeti giderleri tazmin ettirilir. Sağlık kurulu raporu ile belli bir
işte çalışamayacağı belgelenen 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a)
bendi kapsamındaki kişiler bu işte çalıştırılamaz. Bu kişileri
çalıştıran işverenler, genel sağlık sigortalısının aynı hastalık
sebebiyle Kurumca yapılan masraflarını ödemekle yükümlüdür. Tedavinin
sona erdiğine ve çalışılabilir durumda olduğuna dair Kurumca
yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından belge almaksızın başka
işte çalışan genel sağlık sigortalısının aynı hastalığı sebebiyle
yapılan tedavi masrafları ise kendisinden alınır.
İş kazası ile meslek hastalığı, işverenin kastı veya
genel sağlık sigortalısının*
iş sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine
aykırı hareketi sonucu olmuşsa, Kurumca yapılan sağlık hizmeti giderleri
işverene tazmin ettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde
kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır.
(Mülga
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./46.
mad)
(Değişik
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./46.
mad) Genel sağlık
sigortalısına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere kastı veya
suç sayılır bir hareketi veya ilgili kanunlarla verilmiş bir görevi
yapmaması ya da ihmali nedeniyle Kurumun sağlık hizmeti sağlamasına veya
bu kişilerin tedavi süresinin uzamasına sebep olduğu mahkeme kararıyla
tespit edilen üçüncü kişilere, Kurumun yaptığı sağlık hizmeti giderleri
tazmin ettirilir.
SÖZLEŞMELİ SAĞLIK HİZMETİ SUNUCULARININ DUYURULMASI VE SAĞLIK HİZMET
SUNUCUSUNU SEÇME SERBESTİSİ
Madde 77-
Bu Kanun gereğince genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu
kişilerin sağlık hizmetinden yararlanmak için başvuracakları yurt içinde
veya yurt dışındaki sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularının unvan, isim
ve adresleri Kurumca elektronik ortamda veya diğer yöntemlerle
duyurulur.
Genel sağlık sigortalıları ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler, sağlık
hizmeti sunucuları arasından, genel sağlık sigortasıyla ilgili diğer
madde hükümlerine uymak şartıyla istediğini seçme hakkına sahiptir.
SAĞLIK HİZMETİ SUNUCULARININ KAYIT VE BİLDİRİM ZORUNLULUĞU VE KONTROL
YETKİSİ
Madde 78-
Kurum ile sözleşmesi olan*,
sağlık hizmeti sunucuları, sağlık hizmeti sunduğu tüm kişilere
ait sözleşme hükümlerinde yer verilen bilgileri, belirlenen yöntemlere
ve süreye uygun biçimde elektronik ortamda veya yazılı olarak Kuruma
göndermek zorundadır. Bu bilgiler gönderilmeksizin talep edilen sağlık
hizmeti bedelleri, bilgiler gönderilinceye kadar ödenmez.
Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişinin sağlık
bilgilerinin gizliliği esastır. Sağlık bilgilerinin ne şekilde
korunacağı, ulusal güvenlik nedeniyle sağlık bilgisi paylaşıma
açılmayacak kişilerin tespiti ilgili bakanlıkların önerisi üzerine
Bakanlıkça tespit edilir.
(Ek cümle:
17/04/2008-5754
S.K./66.
mad)
Bu kişi ve grupların sağlık bilgilerinin nasıl tutulacağı ilgili
kuruluşların görüşleri alınarak hazırlanacak yönetmelik ile düzenlenir.
Kurum, genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili olarak
işverenler, sağlık hizmeti sunucuları ve diğer gerçek ve tüzel kişiler
nezdindeki defter, belge ve bilgileri inceleyebilir, ibrazını
isteyebilir.
Kurum, bu Kanunda belirtilen görevleriyle ilgili olarak sağlık hizmeti
sunucularının yürüttüğü hizmet ve işlemleri kontrol yetkisine sahiptir.
Kurum, bu yetkisini görevlendirdiği personeli vasıtasıyla veya kamu
kurumları ve özel kurumlardan hizmet satın almak suretiyle kullanabilir.
DÖRDÜNCÜ KISIM : PRİMLERE İLİŞKİN HÜKÜMLER
BİRİNCİ BÖLÜM : PRİM ALINMASI, PRİME ESAS KAZANÇ, PRİM ORANLARI VE
ASGARÎ İŞÇİLİK
PRİM ALINMASI ZORUNLULUĞU
Madde 79-
Kısa ve uzun vadeli sigortalar ile genel sağlık sigortası için, bu
Kanunda öngörülen her türlü ödemeler ile yönetim giderlerini karşılamak
üzere Kurum prim almak, ilgililer de prim ödemek zorundadır.
Kurumca tahsil edilen genel sağlık sigortası primleri, tahsil edilmesini
müteakip doğrudan Kurum bütçesinin genel sağlık sigortası kalemine
aktarılır.
PRİME ESAS KAZANÇLAR
Madde 80 -
(Değişik madde:17/04/2008-5754
S.K./47.
mad)
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların
prime esas kazançları aşağıdaki şekilde belirlenir.
a) Prime esas kazançların hesabında;
1) Hak edilen ücretlerin,
2) Prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaktan o ay içinde
yapılan ödemelerin ve işverenler tarafından sigortalılar için özel
sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen tutarların,
3) İdare veya yargı mercilerince verilen karar gereğince yukarıdaki (1)
ve (2) numaralı alt bentlerde belirtilen kazançlar niteliğinde olmak
üzere sigortalılara o ay içinde yapılan ödemelerin,
brüt toplamı esas alınır.
b) Ayni yardımlar ve ölüm, doğum ve evlenme yardımları, görev
yollukları, seyyar görev tazminatı, kıdem tazminatı, iş sonu tazminatı
veya kıdem tazminatı mahiyetindeki toplu ödeme, keşif ücreti, ihbar ve
kasa tazminatları ile Kurumca tutarları yıllar itibarıyla belirlenecek
yemek, çocuk ve aile zamları, işverenler tarafından sigortalılar için
özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen ve
aylık toplamı asgari ücretin % 30'unu geçmeyen özel sağlık sigortası
primi ve bireysel emeklilik katkı payları tutarları, prime esas kazanca
tabi tutulmaz.
c) (b) bendinde belirtilen istisnalar dışında her ne adla yapılırsa
yapılsın tüm ödemeler ile ayni yardım yerine geçmek üzere yapılan nakdi
ödemeler prime esas kazanca tabi tutulur. Diğer kanunlardaki prime tabi
tutulmaması gerektiğine dair muafiyet ve istisnalar bu Kanunun
uygulanmasında dikkate alınmaz.
d) Ücretler hak edildikleri aya mal edilmek suretiyle prime tabi
tutulur. Diğer ödemeler ise öncelikle ödendiği ayın kazancına dahil
edilir ve ücret dışındaki bu ödemelerin yapıldığı ayda üst sınırın
aşılması nedeniyle prime tabi tutulamayan kısmı, ödemenin yapıldığı ayı
takip eden aydan başlanarak iki ayı geçmemek üzere üst sınırın altında
kalan sonraki ayların prime esas kazançlarına ilâve edilir. Toplu iş
sözleşmelerine tabi işyerleri işverenlerince veya kamu idareleri veya
yargı mercilerince verilen kararlara istinaden, sonradan ödenen ücret
dışındaki ödemelerin hizmet akdinin mevcut olmadığı veya
askıda olduğu bir tarihte ödenmesi durumunda, 82 nci madde hükmü de
nazara alınmak suretiyle prime esas kazancın tabi olduğu en son ayın
kazancına dahil edilir. Bu durumlarda sigorta primlerinin, yukarıda
belirtilen mercilerin kararlarının kesinleşme tarihini izleyen ayın
sonuna kadar ödenmesi halinde, gecikme cezası ve gecikme zammı alınmaz
ve 102 nci madde hükümleri uygulanmaz.
e) Saatlik, günlük, haftalık veya aylık olarak belirli bir ücrete
dayanmış olmayıp da komisyon ücreti ve kâra katılma gibi belirsiz zaman
ve tutar üzerinden ücret alan sigortalıların prim ve ödeneklerinin
hesabında esas tutulacak günlük kazançları, 82 nci madde hükmüne göre
belirlenen alt sınırdır.
f) Bir işverene tabi olarak çalışan sigortalının belirli ücretinin
dışında ayrıca (e) bendi kapsamında ücret alması halinde, prime esas
günlük kazancı bunların toplamından oluşur.
g) Primlerin hesabına esas tutulacak günlük kazanç, sigortalının, bir ay
için prime esas tutulan kazancının otuzda biridir. Ancak günlük kazancın
hesabına esas tutulan ay içindeki bazı günlerde çalışmamış ve
çalışmadığı günler için ücret almamış sigortalının günlük kazancı, o ay
için prime esas tutulan kazancının ücret aldığı gün sayısına bölünmesi
suretiyle hesaplanır.
h) Sigortalıların günlük kazançlarının hesabında esas tutulan gün
sayıları, aynı zamanda, bunların prim ödeme gün sayılarını gösterir.
Ancak, işveren ve sigortalı arasında kısmî süreli hizmet akdinin yazılı
olarak yapılmış olması kaydıyla, ay içerisinde günün bazı saatlerinde
çalışan ve çalıştığı saat karşılığında ücret alan sigortalının ay
içindeki prim ödeme gün sayısı, ay içindeki toplam çalışma saati
süresinin 4857 sayılı İş Kanununa göre belirlenen haftalık çalışma
süresine göre hesaplanan günlük çalışma saatine bölünmesi suretiyle
bulunur. Bu şekildeki hesaplamada gün kesirleri bir gün kabul edilir.
ı) İşveren ve sigortalı arasında çağrı üzerine çalışmaya dayalı yazılı
iş sözleşmesinde taraflar arasında çalışma süresi gün, hafta ve ay
olarak belirlenmemiş ise, sigortalının ay içindeki prim ödeme gün sayısı
haftalık çalışma süresi en az yirmi saat kararlaştırılmış sayılarak (h)
bendi hükmüne göre hesaplanır.
i) 88 inci maddenin dördüncü fıkrasına göre ay içerisinde 30 günden az
prim ödeme gün sayılarına ait eksik günlerin genel sağlık sigortası
primleri, eksik çalışma süreleri dikkate alınmak suretiyle hesaplanır.
j)
(Ek bent:
31/07/2008-5797
S.K./1.mad)
Milli Eğitim Bakanlığına bağlı her
derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında ek ders ücreti
karşılığında ilgili mevzuatı çerçevesinde uzman ve usta öğretici olarak
çalıştırılanların prim ödeme gün sayısı 30 günü aşmamak kaydıyla, bir
takvim ayı içerisinde hak kazandıkları brüt ek ders ücreti toplam
tutarının, prime esas günlük kazanç alt sınırına bölünmesi sonucu
bulunur. Bu şekilde yapılacak hesaplamalarda tam sayıdan sonraki
küsuratlar dikkate alınmaz.
4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki
sigortalıların prime esas kazançları aşağıdaki şekilde belirlenir.
a) Aylık prime esas kazanç, 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas
günlük kazanç alt sınırı ile üst sınırı arasında kalmak şartı ile
kendileri tarafından beyan edilecek günlük kazancın otuz katıdır. Bu
sigortalılar tarafından Kurumca belirlenen sürelerde aylık prime esas
kazanç beyan edilir. Beyanda bulunmayan sigortalıların aylık prime esas
kazancı, prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katı olarak
belirlenir.
b) Sigortalı aynı zamanda işveren ise aylık prime esas kazancı,
çalıştırdığı sigortalıların prime esas günlük kazancının en yükseğinin
otuz katından az olamaz. Aylık prime esas kazancı, çalıştırdığı
sigortalının otuz günlük prime esas kazancından düşük olduğu tespit
edilen sigortalıların aylık prime esas kazançları, tespit edilen kazanç
düzeyine çıkartılarak aradaki farkın primi, 89 uncu madde hükümlerine
göre gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanmak suretiyle tahsil edilir.
c) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı
sayılmayı gerektirecek birden fazla durumun söz konusu olması halinde,
bu fıkranın (a) ve (b) bentlerinde belirtilen esaslara göre tek beyanda
bulunulur.
Bu Kanuna göre ilk defa 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında sigortalı olanların prime esas kazançlarının hesabında;
a) Aylıklarını personel kanunlarına göre alan sigortalılar için;
1) İlgili kanunları uyarınca aylık gösterge ve ek göstergeler üzerinden
ödenen aylık tutarları,
2) Memuriyet taban aylık ve kıdem aylık tutarları,
3) Makam, temsil ve görev tazminatları, 657 sayılı Devlet Memurları
Kanununun 152 nci maddesi uyarınca ödenen tazminatlar (bölge, kurum,
birim, çalışma mahalli, görevin niteliği ve benzeri kriterlere dayalı
olarak asıl tazminatlara ilave, ek veya ayrıca ödenen tazminatlar
hariç), 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel
Kanununun ek 17 nci maddesinin (A) bendinde yer alan cetvelde belirtilen
oranlar üzerinden ödenen hizmet tazminatı (28/2/1982 tarihli ve 2629
sayılı Kanun ile 17/11/1983 tarihli ve 2955 sayılı Kanuna göre tazminat
veya üniversite ödeneği alanların sadece rütbelerinin karşılığı hizmet
tazminatları), 11/10/1983 tarihli ve 2914 sayılı Yükseköğretim Personel
Kanununun 12 nci maddesi uyarınca ödenen üniversite ödeneği, 2802 sayılı
Hakimler ve Savcılar Kanununun 106 ncı maddesinin üçüncü fıkrası
uyarınca ödenen ek ödeme,
b) Kadro karşılığı sözleşmeli olarak görev yapan sigortalılar için işgal
ettikleri kadrolar esas alınmak suretiyle (a) bendinde öngörülen
unsurlar üzerinden hesaplanan tutarı,
c) Açıktan vekil olarak atanan sigortalılar için, (a) bendinde öngörülen
unsurlardan ilgili mevzuatı uyarınca ödenen tutarı,
ç) Başka bir kadro ya da görevin ödeme unsurları esas alınmak ve
kıyaslanmak suretiyle aylık veya ücret ödenen sigortalılar için; emsal
alınan kadro veya görevin prime esas kazanç tutarını geçmemek üzere, bu
kazancın aylık veya ücret ödenmesinde öngörülen oranında hesaplanacak
tutarı,
d) Büyükşehir belediye başkanları için bakanlık genel müdürünün, diğer
belediye başkanları için ise öğrenim durumları itibarıyla 657 sayılı
Kanuna göre yükselebilecekleri dereceyi aşmamak kaydıyla, 657 sayılı
Kanuna ekli (I) sayılı ek gösterge cetvelinin "VIII. Mülki İdare
Amirliği Hizmetleri Sınıfı" bölümünün (d) bendinde belirtilenlerin prime
esas kazançları,
e) 78 sayılı Yükseköğretim Kurumları Öğretim Elemanlarının Kadroları
Hakkında Kanun Hükmünde Kararname eki cetvellerde yer alan yükseköğretim
kurumlarına bağlı konservatuvarlarda 2914 sayılı Yüksek Öğretim Personel
Kanununun 15 inci maddesi uyarınca sözleşme ile istihdam edilen öğretim
elemanlarından sanatçı öğretim elemanı olarak istihdam edilenler için,
anılan Kanunda öğretim görevlisi kadro unvanında istihdam edilenlerin
tahsil ve derecelerine göre belirlenen prime esas kazanç tutarı; kamu
idarelerinde sanatçı, sanatkar ve sanatçı öğretmen olarak sözleşme ile
istihdam edilenler için, tahsil ve dereceleri itibarıyla 657 sayılı
Kanuna tabi olarak teknik hizmetler sınıfında yer alan mühendislerin (a)
bendindeki prime esas kazanç tutarı; yüksek öğretim kurumları ile diğer
kamu idarelerinde sanat uygulatıcısı ve sahne uygulatıcısı olarak
sözleşme ile istihdam edilenlerden en az önlisans mezunu olanlar için
tahsil ve dereceleri itibarıyla 657 sayılı Kanuna tabi olarak teknik
hizmetler sınıfında yer alan teknikerlerin, diğerleri için ise
teknisyenlerin prime esas kazanç tutarları,
f) İlgili kanunlarında emeklilik ya da ek gösterge açısından belirli bir
kadro, unvan veya görevle bağlantı kurulanlar için, bağlantı kurulan
kadro, unvan veya görevin prime esas kazanç tutarı,
g) Bu fıkranın (a) ilâ (f) bentleri kapsamı dışında kalan sigortalılar
için atandıkları görev itibarıyla 657 sayılı Kanuna göre girebilecekleri
sınıflardaki benzer görevlerin aynı kadro, unvan, tahsil ve derecesi
için belirlenen prime esas kazanç tutarları,
esas alınır. Vekalet veya ikinci görev karşılığında ilgili mevzuatı
uyarınca yapılacak ödemeler prime esas kazancın hesabında dikkate
alınmaz.
Yalnızca genel sağlık sigortasına tâbi olanlar bakımından prime esas
aylık kazancın tespitinde; 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (d) ve
(g) bentlerinde sayılan kişiler için 82 nci maddeye göre belirlenen
prime esas günlük kazanç alt sınırının iki katının otuz günlük tutarı,
60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen kişiler için
asgari ücret, 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (e) bendinde
belirtilen kişiler için ise prime esas asgari kazanç tutarı esas alınır.
Ancak, 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt
bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılmak için müracaat etmekle
birlikte, Kurumca belirlenecek test yöntemleri ve veriler kullanılarak
tespit edilen aile içindeki gelirin kişi başına düşen aylık tutarı;
asgari ücretin üçte birinden asgari ücrete kadar olduğu tespit edilen
kişiler için 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt
sınırının otuz günlük tutarının üçte biri, asgari ücretten asgari
ücretin iki katına kadar olduğu tespit edilen kişiler için 82 nci
maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz
günlük tutar, asgari ücretin iki katından fazla olduğu tespit edilen
kişiler için 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt
sınırının otuz günlük tutarının iki katı prime esas asgari kazanç tutarı
olarak esas alınır.
Bu maddenin uygulamasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
PRİM ORANLARI VE DEVLET KATKISI
Madde 81-
Bu Kanun gereğince alınacak sigorta prim oranları aşağıdaki şekildedir:
a) Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim oranı, sigortalının prime
esas kazancının % 20'sidir. Bunun % 9'u sigortalı hissesi, % 11'i
işveren hissesidir.
b)
(Değişik
bend:
17/04/2008-5754
S.K./48.
mad) Bu Kanunda belirtilen
fiilî hizmet süresi zammı uygulanan işlerde 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının;
1) (a) bendi kapsamında çalışan sigortalılar için uygulanacak malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları prim oranı, bu maddenin (a) bendinde
belirtilen % 20 oranına; 40 ıncı maddeye göre 60 fiilî hizmet gün sayısı
eklenecek işlerde 1 puan, 90 fiilî hizmet gün sayısı eklenecek işlerde
1,5 puan, 180 fiilî hizmet gün sayısı eklenecek işlerde 3 puan,
2) (c) bendi kapsamında çalışan sigortalılar için ise uygulanacak
malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim oranı, bu maddenin (a)
bendinde belirtilen % 20 oranına; 40 ıncı maddeye göre 60 fiilî hizmet
gün sayısı eklenecek işlerde 3,33 puan, 90 fiilî hizmet gün sayısı
eklenecek işlerde 5 puan, 180 fiilî hizmet gün sayısı eklenecek işlerde
10 puan,
eklenmesi suretiyle belirlenir ve bu şekilde bulunan oran ile bu
maddenin (a) bendinde belirtilen % 20 oranı arasındaki farka ait primin
tamamı işveren tarafından ödenir.
c) Kısa vadeli sigorta kolları prim oranı, yapılan işin iş kazası ve
meslek hastalığı bakımından gösterdiği tehlikenin ağırlığına göre % 1
ilâ % 6,5 oranları arasında olmak üzere, 83 üncü maddeye göre Kurumca
belirlenir. Bu primin tamamını işveren öder.*
d) 5 inci maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen öğrenciler
ile (e) bendinde belirtilen kursiyerler için prim oranı prime esas
kazançlarının % 1'idir. Kursiyerlerin prime esas günlük kazançlarının
hesaplanmasında prime esas günlük kazanç alt sınırı dikkate alınır. Aday
çırak, çırak ve meslekî eğitim gören öğrencilerin prime esas kazancı
ilgili kanunlarında belirtilen şekilde uygulanır.
(Mülga
bend:
17/04/2008-5754
S.K./48.
mad)
f )
(Değişik
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./48.
mad) Genel
sağlık sigortası primi, kısa ve uzun vadeli sigorta kollarına tâbi
olanlar için 82 nci maddenin birinci fıkrasına göre hesaplanan prime
esas kazancın % 12,5'idir. Bu primin % 5'i sigortalı, % 7,5'i ise
işveren hissesidir. Yalnızca genel sağlık sigortasına tâbi olanlar ile
60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (e) bendi ve bu Kanunun geçici 13
üncü maddesinde belirtilenlerin genel sağlık sigortası primi, prime esas
kazancın % 12'sidir.
g)
(Değişik fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./48.
mad) 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılar (a), (c)
ve (f) bentlerindeki prim oranlarının toplamı üzerinden primlerini
öderler.
h)
(Ek
bend:
17/04/2008-5754
S.K./48.
mad)
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalılara
bağlanan veya bağlanacak vazife malûllüğü aylıkları ile bunların hak
sahiplerine bağlanacak ölüm aylıklarının karşılığı olmak üzere, bu
kapsamdaki sigortalılar için kamu idarelerinin bütçelerinden ayrılan
sosyal güvenlik kurumlarına devlet primi ödeneklerinin % 20'si oranında
ek karşılık primi alınır. Ayrılan ek karşılık priminin tamamı kurum
bütçelerinin yetkili makamlarca onaylanarak yürürlüğe girdiği tarihi
takip eden ay başlarından itibaren altı ay içinde ve aylık eşit
taksitlerle ödenir. Genel bütçe kapsamındaki idarelerin ek karşılık
primleri Maliye Bakanlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanır.
ı)
(Ek bent:
15/05/2008-5763
S.K/24.md.)
Bu Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıları
çalıştıran özel sektör işverenlerinin, bu maddesinin birinci fıkrasının
(a) bendine göre malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden,
işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutar Hazinece
karşılanır. İşveren hissesine ait primlerin Hazinece karşılanabilmesi
için, işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak bu Kanun
uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içerisinde
Sosyal Güvenlik Kurumuna vermeleri, sigortalıların tamamına ait sigorta
primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarı ile Hazinece
karşılanmayan işveren hissesine ait tutarı yasal süresinde ödemeleri,
Sosyal Güvenlik Kurumuna prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin
gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunmaması şarttır. Ancak Kuruma
olan prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve
gecikme zammı borçlarını 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesine göre tecil
ve taksitlendiren işverenler ile
(Değişik ibare:
31/07/2008-5797
S.K./2.mad)29/7/2003
tarihli ve 4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununa ve 22/2/2006
tarihli ve 5458 sayılı Sosyal Güvenlik Prim Alacaklarının Yeniden
Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
ile diğer taksitlendirme ve yapılandırma Kanunlarına göre taksitlendiren
ve yapılandıran işverenler bu tecil, taksitlendirme ve yapılandırmaları
devam ettiği sürece
bu fıkra hükmünden yararlandırılır. Bu fıkra hükümleri Kamu idareleri
işyerleri ile bu Kanuna göre sosyal güvenlik destek primine tabi
çalışanlar ve yurt dışında çalışan sigortalılar hakkında uygulanmaz.
Hazinece karşılanan prim tutarları gelir ve kurumlar vergisi
uygulamalarında gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınmaz. Bu
fıkrayla düzenlenen destek unsurundan diğer ilgili mevzuat uyarınca
ayrıca yararlanmakta olan işverenler aynı dönem için ve mükerrer olarak
bu destek unsurundan yararlanamaz. Bu durumda, işverenlerin tercihleri
dikkate alınmak suretiyle uygulama, destek unsurlarından sadece biriyle
sınırlı olarak yapılır. Bu Kanun gereğince yapılan kontrol ve
denetimlerde çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği tespit
edilen işverenler bir yıl süreyle bu fıkrayla sağlanan destek
unsurlarından yararlanamaz.
(Ek cümle:
31/07/2008-5797
S.K./2.mad)Bu fıkrada
düzenlenen teşvik, kamu idareleri hariç bu Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılara ilişkin matrah,
oran ve esaslar üzerinden 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi
kapsamındaki sandıkların statülerine tabi personel için de uygulanır.
Bu fıkranın
uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığı ile Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı tarafından müştereken
belirlenir.
(Değişik
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./48.
mad) Devlet, Kurumun ay
itibarıyla tahsil ettiği malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile
genel sağlık sigortası priminin dörtte biri oranında Kuruma katkı yapar.
Devlet katkısı olarak hesaplanacak tutar talep edilen tarihi takip eden
15 gün içinde Hazinece Kuruma ödenir.
GÜNLÜK KAZANÇ SINIRLARI
Madde 82-
Bu Kanun gereğince alınacak prim ve verilecek ödeneklerin hesabına esas
tutulan günlük kazancın alt sınırı, asgarî ücretin otuzda biri, üst
sınırı ise günlük kazanç alt sınırının 6,5 katıdır.
Günlük kazançları yukarıdaki fıkrada belirtilen alt sınırın altında olan
sigortalılar ile ücretsiz çalışan sigortalıların günlük kazançları alt
sınır üzerinden, günlük kazançları üst sınırdan fazla olan
sigortalıların günlük kazançları da üst sınır üzerinden hesaplanır.
İkinci fıkraya göre sigortalının kazancı alt sınırın altında ise bu
kazanç ile alt sınır arasındaki farka ait sigorta primleri ile ücretsiz
çalışan sigortalılara ait sigorta primlerinin tümünü işveren öder.
Sigortalıların bu Kanunun 53 üncü maddesine göre belirlenen aynı
sigortalılık haline tâbi olacak şekilde birden fazla işte çalışması
nedeniyle Kuruma ödenen primler toplamı, bu sigortalılık hali için
belirlenen prime esas kazanç üst sınırı üzerinden hesaplanacak miktarı
aşarsa, aşan kısmın tamamı, sigortalının talebi üzerine en geç talep
tarihini takip eden ay içinde hissesi oranında sigortalıya defaten geri
ödenir. Geri verilen primler için ayrıca gecikme cezası ve gecikme zammı
ile faiz ödenmez.
KISA VADELİ SİGORTA KOLLARI PRİM TARİFESİ VE İŞKOLLARININ VE İŞLERİN
TEHLİKE SINIF VE DERECELERİNİN BELİRLENMESİ
Madde 83-
Kısa vadeli sigorta kolları primi, yapılan işin iş kazası ve meslek
hastalığı bakımından gösterdiği tehlikenin ağırlığına göre tespit
edilir. İş kolları tehlikenin ağırlığına göre sınıflara, bu sınıflar da
özel iş şartlarına ve tehlikeyi önlemek için alınmış olan tedbirlere
göre derecelere ayrılır. Hangi iş kollarının hangi tehlike sınıfına
girdiği, tehlike sınıf ve derecesine ait prim oranlarının ve tehlike
derecelerinin belirlenmesinde uygulanacak esaslar, ilgili bakanlıkların
görüşleri de alınarak Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu
kararıyla yürürlüğe konulacak bir tarife ile tespit edilir. Prim
tarifesi gerekli görülürse aynı usûlle değiştirilebilir.
Yapılan işin birinci fıkrada belirtilen tarifeye göre hangi tehlike
sınıf ve derecesine girdiği ve ödenecek kısa vadeli sigorta kolları
primi oranı Kurumca belirlenerek işverene ve 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanlara tebliğ edilir. İş
kazasını ve meslek hastalığını önleyecek tedbirler hakkındaki mevzuat
hükümlerine uygun bulunmadığı tespit edilen işler, Kurumca daha yüksek
primli derecelere konulabilir.
Kurum, işyerinin tespit edilmiş bulunan tehlike sınıf ve derecesini
yaptıracağı incelemelere dayanarak kendiliğinden veya işverenin ya da 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanların
isteği üzerine değiştirebilir. Kurumca yapılacak değişikliklere ilişkin
kararın takvim yılından en az bir ay önce işverene, işveren tarafından
değişiklik isteğinin de takvim yılından en az iki ay önce Kuruma
bildirilmesi şarttır.
Böylece karara bağlanacak değişiklikler, karar veya istekten sonraki
takvim yılı başında yürürlüğe girer.
İşverenler ile 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre
sigortalı sayılanlar, tehlike sınıf ve derecesi ile prim oranı hakkında
Kurumca yapılacak yazılı bildirimi aldıktan sonra bir ay içinde Kuruma
itiraz edebilir. Kurum, bu itirazı inceleyerek en geç üç ay içinde
karara bağlayarak sonucunu itiraz edene bildirir. İlgililer, Kurumun
kararı üzerine, kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde yetkili
mahkemeye başvurabilir. Kuruma itiraz edilmesi veya mahkemeye
başvurulması, primlerin takip ve tahsilini durdurmaz.
İşverenin veya 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre
sigortalı sayılanların itirazı; işyerinin tehlike sınıfı ve derecesi ile
kısa vadeli sigorta kolları prim oranının tebliğine ilişkin yazının
işverence veya 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre
sigortalı sayılanlar tarafından tebellüğünden itibaren bir ay içinde
yapılmış ise, değiştirilen iş kolu kodu ve tehlike sınıfı ile tehlike
derecesinin hatalı uygulandığı tarihten, bir aylık süre dışında yapılmış
ise, itirazın Kurum kayıtlarına intikali tarihini izleyen yılbaşından,
üçüncü fıkrada belirtilen sürelerin aşılması durumunda ise, Kurumca
yapılacak değişikliğe ilişkin kararın tebliğini izleyen takvim yılı
başından geçerli olarak uygulanır.
Bu değişiklik nedeniyle tehlike sınıf ve derecesinin yükselmesi halinde,
kararın işverene veya 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine
göre sigortalı sayılanlara tebliğ edildiği tarih ile yürürlük tarihi
arasındaki süreye ilişkin kısa vadeli sigorta kollarına ait prim
farkının tebliği tarihini takip eden bir ay içerisinde Kuruma ödenmesi
halinde, fark prim için gecikme cezası ve gecikme zammı alınmaz. Aksi
takdirde, fark primi 89 uncu madde uyarınca gecikme cezası ve gecikme
zammı ile birlikte tahsil olunur. Tehlike sınıf ve derecesinin düşmesi
halinde ise, kısa vadeli sigorta kolları sigortası prim farkı, işverenin
varsa borçlarına mahsup edilir, yoksa iade edilir. Bir ay içinde iade
edilmesi halinde faiz ödenmez.
TEHLİKE SINIF VE DERECELERİNİ ETKİLEYEBİLECEK DEĞİŞİKLİKLER
Madde 84-
İşverenler ile 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre
sigortalı sayılanlar, tehlike sınıf ve derecesini etkileyebilecek her
türlü değişikliği bir ay içinde Kuruma bildirmekle yükümlüdür. Bu
bildirim üzerine Kurum, yaptıracağı incelemeler sonunda tehlike sınıf ve
derecesini değiştirebilir. Tehlike sınıf ve derecesini etkileyebilecek
değişiklik bir ay içinde bildirilirse bu konuda Kurumca verilecek karar,
değişikliğin meydana geldiği tarihten sonraki ay başından başlanarak
uygulanır.
Tehlike sınıf ve derecesini etkileyebilecek değişiklik bir ay içinde
bildirilmezse;
a) Tehlike sınıfı yükseliyorsa, değişikliğin meydana geldiği,
b) Tehlike sınıfı düşüyorsa, değişikliğin Kurumca öğrenildiği,
tarihler esas alınmak ve bu tarihlerden sonraki ay başından itibaren
uygulanmak üzere, Kurumca karar alınır ve ilgililere tebliğ olunur.
ASGARİ İŞÇİLİK UYGULAMASI VE UZLAŞMA
Madde 85-
İşverenin, işin emsaline, niteliğine, kapsam ve kapasitesine göre işin
yürütümü açısından gerekli olan sigortalı sayısının, çalışma süresinin
veya prime esas kazanç tutarının altında bildirimde bulunduğunun tespiti
halinde, işin yürütümü açısından gerekli olan asgarî işçilik tutarı;
yapılan işin niteliği, kullanılan teknoloji, işyerinin büyüklüğü, benzer
işletmelerde çalıştırılan sigortalı sayısı, ilgili meslek veya kamu
kuruluşlarının görüşü gibi unsurlar dikkate alınarak tespit edilir. Söz
konusu tespitler, Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş
memurları tarafından yapılır.
Kamu idareleri, döner sermayeli kuruluşlar,
kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar*
ile bankalar tarafından ihale mevzuatına göre yaptırılan
işlerden ve özel nitelikteki inşaat işlerinden dolayı bu işleri yapan
işveren tarafından yeterli işçilik bildirilmiş olup olmadığı Kurumca
araştırılır. Bu araştırma sonucunda yeterli işçiliğin bildirilmemiş
olduğu anlaşılırsa, eksik bildirilen işçilik tutarı üzerinden hesaplanan
prim tutarı, 89 uncu madde gereği hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme
zammı ile birlikte bir ay içinde ödenmek üzere işverene tebliğ edilir.
Tebliğ edilen prim ve gecikme cezası ve gecikme zammının ödendiği veya
ödeneceğinin işveren tarafından yazılı olarak taahhüt edilmesi halinde
borç kesinleşir. Kuruma verilecek taahhütnamede üstlenilen ödeme
yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde, işveren hakkında 88 inci ve
89 uncu maddeler uyarınca işlem yapılır. Tebliğ edilen prim ve gecikme
cezası ve gecikme zammının ödenmemesi, taahhütname verilmemesi veya
Kurumca işyerinin denetlenmesine gerek görülmesi durumunda Kurumca
inceleme yapılır.
Bu maddenin birinci ve ikinci fıkrasında belirtilen usûllerle Kuruma
bildirilmediği tespit edilen asgarî işçilik tutarı üzerinden Kurumca
re'sen tahakkuk ettirilen sigorta primleri, 88 inci ve 89 uncu maddeler
dikkate alınarak işverene tebliğ edilir. İşveren, tebliğ edilen prim
borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde Kuruma itiraz
edebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazın reddi halinde
işveren, kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde yetkili iş
mahkemesine başvurabilir. Mahkemeye başvurulması, prim borcunun takip ve
tahsilini durdurmaz.
Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarınca, Kuruma
asgarî işçilik tutarının bildirilmediği tespit edilen işyerleri hakkında
ayrıca 102 nci maddenin birinci fıkrasının (d) bendi ile (e) bendinin
(4) numaralı alt bendi uyarınca idarî para cezası uygulanır.
Kamu idareleri, döner sermayeli kuruluşlar,
kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar*
ile bankalar, bu maddenin uygulanmasıyla ilgili Kurumca
istenilecek bilgileri ve belgeleri yazılı olarak en geç bir ay içinde
vermeye mecburdur.
Kuruma yeterli işçilik tutarının bildirilmiş olup olmadığının
araştırılmasında, işin yürütümü için gerekli olan asgarî işçilik
tutarının tespitinde dikkate alınacak asgarî işçilik oranlarının
saptanması ve asgarî işçilik oranlarına vaki itirazların incelenerek
karara bağlanması amacıyla Kurum bünyesinde; Kurum teknik elemanlarından
dört üye, Yönetim Kurulunda temsil edilen işçi ve işveren
konfederasyonlarınca görevlendirilecek iki üye, Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliğinden bir üye olmak üzere toplam yedi teknik elemandan
oluşan, Asgarî İşçilik Tespit Komisyonu kurulur.
Kurumca gerek görüldüğünde, aynı esaslara göre birden fazla Asgarî
İşçilik Tespit Komisyonu kurulabilir. Komisyon salt çoğunlukla toplanır
ve kararlar en az dört üyenin aynı yöndeki oyu ile alınır. Kurum
dışındaki üyelerin üst üste üç toplantıya, son altı ay içinde ise beş
toplantıya katılmaması halinde, toplantıya katılmayan üyeyi
görevlendiren konfederasyonların yerine, üye sayısı bakımından en yüksek
bir sonraki konfederasyondan üye davet edilir.
Asgarî İşçilik Tespit Komisyonuna Kurum dışından görevlendirilenlere,
katıldıkları her toplantı günü için (2500) gösterge rakamının memur
aylıklarının hesabında kullanılan katsayı ile çarpılarak bulunacak
tutarı üzerinden huzur hakkı Kurumca ödenir.
Asgarî İşçilik Tespit Komisyonunun çalışma usûl ve esasları, Komisyonda
görev alacak teknik elemanların nitelikleri, asgarî işçilik tespitinde
uygulanacak yöntem, verilerin belirlenmesi, tamamlanmış veya devam
etmekte olan işlerle ilgili yapılacak yerinde tespit kriterleri,
uzlaşma komisyonlarının oluşumu, çalışma usûl
ve esasları* ile bu
maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
(Ek fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./49.
mad) Kurumun
denetim ve kontrolle görevli memurları tarafından devamlı mahiyetteki
işyerlerinde yapılan asgari işçilik incelemesi sonucunda tespiti yapılan
ve sigortalılara maledilemeyen fark sigorta primine esas kazanç matrahı
üzerinden gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte hesaplanacak
sigorta primi ve buna bağlı uygulanacak idari para cezalarında, konuya
ilişkin raporun Kurumun ilgili birimine gönderilmesinden önce işverenle
uzlaşma yapılabilir. Uzlaşmaya varılması halinde, bu durum tutanakla
tespit edilir. Uzlaşılan tutarlar kesin olup, uzlaşma konusu yapılan
tutarlar hakkında işverence dava açılamaz ve hiçbir mercie şikayet ve
itirazda bulunulamaz. Uzlaşılan prim ve idari para cezaları, uzlaşma
tutanağının düzenlendiği tarihten itibaren bir ay içinde ödenir.
İşveren, uzlaşılan idari para cezası tutarı için ayrıca peşin ödeme
indiriminden yararlandırılmaz. Uzlaşılan tutarların, bu sürede tam
olarak ödenmemesi halinde uzlaşma bozulur ve uzlaşılan tutarlar
kazanılmış hak teşkil etmez. Uzlaşmanın temin edilememiş veya uzlaşma
müzakeresinde uzlaşmaya varılamamış olması veya uzlaşmanın bozulması
hallerinde işveren, bu konuya ilişkin daha sonra uzlaşma talep edemez.
(Ek fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./49.
mad) Uzlaşma
neticesinde indirim yapılması nedeniyle tahsil edilmemiş olan sigorta
primlerinin daha sonra Kurum veya mahkeme kararıyla sigortalılara mal
edilmesi halinde, daha önce eksik tahsil olunan sigorta primleri,
sigortalının çalıştığı süre ve sigorta primine esas kazancı dikkate
alınarak gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte tahsil olunur.
İKİNCİ BÖLÜM : PRİM BELGELERİ VE PRİMLERİN ÖDENMESİ
PRİM BELGELERİ VE İŞYERİ KAYITLARI
Madde 86-
İşveren bir ay içinde 4 üncü ve 5 inci maddeye tâbi çalıştırdığı
sigortalıların ve sosyal güvenlik destek primine tâbi sigortalıların;
a) Ad ve soyadlarını, T.C. kimlik numaralarını,
b) 80 inci maddeye göre hesaplanacak prime esas kazançlarını,
c) Prim ödeme gün sayıları ile prim tutarlarını,
gösteren ve örneği Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenen
asıl veya ek aylık prim ve hizmet belgesini,
(Ek
ibare:
17/04/2008-5754
S.K./50.
mad)
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındakiler için en geç
Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar, diğer sigortalılar için ise ait
olduğu ayı takip eden ayda Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar
Kuruma vermekle veya sigortalı çalıştırmadığı takdirde, bu hususu
sigortalı çalıştırmaya son verdiği tarihten itibaren, onbeş gün içinde
Kuruma bildirmekle yükümlüdür.
İşveren, işyeri sahipleri; işyeri defter, kayıt ve belgelerini ilgili
olduğu yılı takip eden yıl başından başlamak üzere on yıl süreyle, kamu
idareleri otuz yıl süreyle, tasfiye ve iflâs idaresi memurları ise
görevleri süresince, saklamak ve Kurumun denetim ve kontrol ile
görevlendirilen memurlarınca istenilmesi halinde onbeş gün içinde ibraz
etmek zorundadır.
İşverenin, sigortalıyı, 4857 sayılı İş Kanununun 7 nci maddesine göre
başka bir işverene iş görme edimini yerine getirmek üzere geçici olarak
devretmesi halinde, sigortalıyı devir alan, geçici iş ilişkisi süresine
ilişkin birinci fıkrada belirtilen belgelerin aynı süre içinde işverene
ait işyerinden Kuruma verilmesinden, işveren ile birlikte müteselsilen
sorumludur.
Ay içinde bazı işgünlerinde çalıştırılmadığı ve ücret ödenmediği beyan
edilen sigortalıların, otuz günden az çalıştıklarını ispatlayan
belgelerin işverence ilgili aya ait aylık prim ve hizmet belgesine
eklenmesi şarttır. Kamu idareleri ile toplu iş sözleşmesi imzalanan
işyerlerinde bu şart aranmaz.
Sigortalıların otuz günden az çalıştığını gösteren bilgi ve belgelerin
aylık prim ve hizmet belgesinin verilmesi gereken süre içinde Kuruma
verilmemesi veya verilen bilgi ve belgelerin Kurumca geçerli sayılmaması
halinde, otuz günden az bildirilen sürelere ait aylık prim ve hizmet
belgesi Kurumca re'sen düzenlenir ve muhteviyatı primler, bu Kanun
hükümlerine göre tahsil olunur.
Sigortalıyı çalıştıran işveren ile alt işveren ve iş görme edimini
yerini getirmek üzere sigortalıyı geçici olarak devralan işveren; aylık
prim ve hizmet belgesinin Kurumca onaylanan bir nüshasını sigortalının
çalıştığı işyerinde, birden ziyade işyeri olması halinde ise
sigortalının çalıştığı her işyerinde ayrı ayrı olmak üzere, Kuruma
verilmesi gereken sürenin son gününü takip eden günden başlanarak,
müteakip belgenin verilmesi gereken sürenin sonuna kadar, sigortalılar
tarafından görülebilecek bir yere asmak zorundadır.
(Değişik
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./50.
mad) Kurumun denetim ve
kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca, fiilen yapılan denetimler
sonucunda veya işyeri kayıtlarından yapılan tespitlerden ya da kamu
idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatı gereğince yapacakları
soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde veya kamu kurum ve
kuruluşları ile bankalar tarafından düzenlenen belge veya alınan
bilgilerden çalıştığı anlaşılan sigortalılara ait olup, bu Kanun
uyarınca Kuruma verilmesi gereken belgelerin yapılan tebligata rağmen
bir ay içinde verilmemesi veya noksan verilmesi halinde, bu belgeler
Kurumca re'sen düzenlenir ve muhteviyatı sigorta primleri Kurumca tespit
edilerek işverene tebliğ edilir. İşveren, bu maddeye göre tebliğ edilen
prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde, ilgili
Kurum ünitesine itiraz edebilir. İtiraz, takibi durdurur. İtirazın reddi
halinde, işveren kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde
yetkili iş mahkemesine başvurabilir. Yetkili mahkemeye başvurulması,
prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz. Mahkemenin Kurum lehine
karar vermesi halinde, 88 inci ve 89 uncu maddelerin prim borcuna
ilişkin hükümleri uygulanır.
(Ek fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./50.
mad) Kurumun denetim ve
kontrolle görevli memurlarınca işyerinde fiilen yapılan tespitlerden ve
kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatı gereğince
yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelerden kayıt ve belgelere
dayanmaksızın çalıştığı belirlendiği halde, hizmetlerinin veya prime
esas kazançlarının Kuruma bildirilmediği anlaşılan veya eksik
bildirildiği tespit edilen sigortalıların geriye yönelik hizmetlerinin
veya prime esas kazançlarının, en fazla tespitin yapıldığı tarihten
geriye yönelik bir yıllık süreye ilişkin kısmı dikkate alınır.
Aylık prim ve hizmet belgesi işveren tarafından verilmeyen veya
çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını
hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde iş
mahkemesine başvurarak, alacakları ilâm ile ispatlayabilirlerse,
bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim
ödeme gün sayıları dikkate alınır.
Sigortalının çalıştığı bir veya birden fazla işte, bu Kanunda yazılı
şartları yerine getirmiş olmasına rağmen, kendisi için verilmesi gereken
aylık prim ve hizmet belgesinin işveren tarafından verilmediği veya
verilen aylık prim ve hizmet belgesinde kazançların veya prim ödeme gün
sayılarının eksik gösterildiği Kurumca tespit edilirse, hastalık ve
analık sigortalarından gerekli ödemeler yapılır.
Bu maddede belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde, 102
nci maddeye göre işlem yapılır.
Kamu idarelerinde işyerinin özelliği nedeniyle prim belgelerinin farklı
sürelerde verilme zamanını belirlemeye, Kurum yetkilidir. Bu maddenin
uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar ile belgelerin içerik ve şekli,
Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
PRİM ÖDEME YÜKÜMLÜSÜ
Madde 87-
Bu Kanunun uygulanmasında kısa ve uzun vadeli sigorta kolları ile genel
sağlık sigortası ve isteğe bağlı sigorta bakımından;
a)
(Değişik
bend:
17/04/2008-5754
S.K./51.
mad) 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerine ve 5 inci maddenin (a)
bendine tabi olanlar için bunların işverenleri,
b) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine tâbi olanlar ile bu
kapsamda sayılan kişilerden sosyal güvenlik destek primine tâbi
olanlar, isteğe bağlı sigortalı olanlar ve 60 ıncı maddenin birinci
fıkrasının (d) ve (g) bentlerinde sayılan kişilerin kendileri,
c) 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde sayılan kişiler için
primi yılı merkezî yönetim bütçesinden karşılanmak üzere ilgili kamu
idareleri,
d)
(Değişik
bend:
17/04/2008-5754
S.K./51.
mad) 60 ıncı
maddenin birinci fıkrasının (e) bendinde sayılan kişiler ile 5 inci
maddenin (e) bendinde belirtilenler için Türkiye İş Kurumu,
e) 5 inci maddenin (b) bendinde belirtilen aday çırak, çırak ve
işletmelerde meslekî eğitim görenler ile meslek liselerinde zorunlu
staja tâbi tutulan öğrenciler için Milli Eğitim Bakanlığı veya bu
öğrencilerin eğitim gördükleri okullar, yüksek öğrenim sırasında zorunlu
staja tâbi tutulan öğrenciler için öğrenim gördükleri yüksek öğretim
kurumu,
f)
(Değişik
bend:
17/04/2008-5754
S.K./51.
mad) 5 inci
maddenin (c) ve (g) bentlerine tabi olanlar için işverenleri veya
kendileri,
prim ödeme yükümlüsüdür.
PRİMLERİN ÖDENMESİ
Madde 88 -
(Değişik madde:
17/04/2008-5754
S.K./52.
mad)
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortalıları
çalıştıran işveren, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalıların primlerine
esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden bu Kanun gereğince
hesaplanacak sigortalı hissesi prim tutarlarını ücretlerinden keserek ve
kendisine ait prim tutarlarını da bu tutara ekleyerek en geç Kurumca
belirlenecek günün sonuna kadar Kuruma öder.
Hak edilen ancak, ödenmemiş olan ücretler üzerinden hesaplanacak primler
hakkında da birinci fıkradaki hüküm uygulanır.
60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (b), (c), (d) ve (g) bentleri gereği
genel sağlık sigortalısı sayılanlar için, her ay otuz tam gün genel
sağlık sigortası primi ödenmesi zorunludur. Şu kadar ki, 60 ıncı
maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında genel sağlık
sigortalısı olanların aynı ay içinde zorunlu sigorta kapsamında prim
ödeme gün sayısı bulunması halinde, ayın kalan günleri için isteğe bağlı
sigorta gün sayısı kadar genel sağlık sigortası primi ödenir.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı
olmakla birlikte, 4857 sayılı Kanunun 13 ve 14 üncü maddelerine göre
kısmi süreli veya çağrı üzerine çalışanlar ile bu Kanuna göre ev
hizmetlerinde ay içerisinde 30 günden az çalışan sigortalılar için eksik
günlerine ait genel sağlık sigortası primlerinin 30 güne tamamlanması
zorunludur. Bu durumda olan sigortalıların eksik günlerine ilişkin genel
sağlık sigortası primleri, 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c)
bendinin (1) numaralı alt bendi veya (g) bendi kapsamında ödenir. Kamu
idaresine ait işyerlerinde çalıştırılan sigortalıların iş sözleşmesinin
askıda kaldığı aylara ait genel sağlık sigortası primi, 82 nci maddeye
göre belirlenen prime esas günlük kazancın alt sınırının 30 günlük
tutarı üzerinden ilgili kamu idaresince ödenir.
60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına girenler için
prim ödeme yükümlülerinin ödeyecekleri genel sağlık sigortası primi;
primin tahakkuk ettirileceği ay itibarıyla anılan bendin (1) ve (2)
numaralı alt bentlerinde sayılan toplam kişi sayısının üçe bölünmesi
suretiyle bulunacak kişi sayısına (3) ilâ (10) numaralı alt bentlerde
sayılan kişi sayısının eklenmesi suretiyle bulunacak toplam kişi sayısı
esas alınarak hesaplanır. Ancak, bu kişilerden aynı zamanda 60 ıncı
maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamı dışındaki bentlerin
kapsamına girerek genel sağlık sigortalısı sayılanlar, bu fıkraya göre
tespit edilecek kişi sayısı hesabına dahil edilmez.
87 nci maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen yükümlüler,
her aya ait primlerini takip eden ayda Kurumca belirlenecek günün sonuna
kadar Kuruma öderler. Bu kişiler primlerini en fazla 360 günle sınırlı
olmak üzere peşin olarak erken ödeyebilir. Erken ödeme halinde erken
ödenen her gün için 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının
Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun ek 1 inci maddesine göre erken ödeme
indirimi hükümleri uygulanır. Ancak yapılan erken ödeme indirimi, prime
esas kazançtan indirilmez. Erken ödemede sigortalılık süresi, sigorta
priminin ait olduğu her ayın ilk gününden itibaren, prim ödeme gün
sayısına dahil edilir. Erken ödeme yapılan ve prim ödeme gün sayısına
dahil edilmeyen sürede isteğe bağlı sigortalılığın sona ermesi halinde,
sigortalılık süresinden sayılmayan günlere ait primler ilgililere iade
edilir.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendine
tabi sigortalılar için, genel sağlık sigortası primi ile kısa ve uzun
vadeli sigorta kolları primlerini ayrı ayrı veya birlikte tahsil
edilecek şekilde prim ödeme tarihlerini veya dönemlerini belirlemeye
Kurum yetkilidir.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı
sayılanların, her ay için otuz tam gün prim ödemesi zorunludur.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen sigortalıları
çalıştıran işverenler, çalıştırdığı sigortalıların primlerine esas
tutulacak kazançlar toplamı üzerinden bu Kanun gereğince hesaplanacak
prim tutarlarını ücretlerinden keserek ve kendisine ait prim tutarlarını
da bu tutara ekleyerek, en geç Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar
Kuruma öderler.
87 nci maddenin birinci fıkrasının (c) ve (d) bentlerinde belirtilen
yükümlüler, her aya ait primleri ilgili ayı takip eden ayın sonuna kadar
Kuruma öderler.
Kuruma fiilen ödenmeyen prim tutarları, gelir vergisi ve kurumlar
vergisi uygulamasında gider yazılamaz.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi
kapsamında sigortalı olarak tescil edilmiş olanların prim borçlarını,
sattıkları tarımsal ürün bedellerinden borç tutarını geçmemek şartıyla %
1 ilâ % 5 oranları arasında olmak üzere kesinti yapılmak suretiyle
tahsil etmeye Kurum yetkilidir.
Prim borçları katma değer vergisi iade alacağından mahsubu suretiyle de
ödenebilir. Bu takdirde katma değer vergisi iade hakkı sahibi
kendisinin, mal veya hizmet satın aldığı veya iştirak veya ortaklık
ilişkisi içinde bulunduğu işverenlerin prim borçları için de mahsup
talep edebilir. Bu işverenlerin mahsup talebinde bulundukları ayda
muaccel olan prim borçlarının birinci fıkrada belirtilen ödeme
sürelerini izleyen onbeş gün içinde mahsup suretiyle ödenmesi halinde,
yasal süresi içinde ödendiği kabul edilir. Ancak prim borçlarının katma
değer vergisi iade alacağından mahsup suretiyle ödenmesi talebinde
bulunulduğu halde, süresinde mahsup edilemeyen veya eksik mahsup edilen
prim borçları için birinci fıkrada belirtilen ödeme sürelerini izleyen
günden başlanarak gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanır. Kurum,
Maliye Bakanlığının uygun görüşü ile bu uygulamadan faydalanacak
işverenleri; iştigal konusu, işletme türü ve işletme büyüklüğü
itibarıyla belirlemeye ve lehine mahsup talebinde bulunulan işverenlerin
prim borcu ödeme süresini otuz günü aşmamak üzere uzatmaya yetkilidir.
Kurum, prim ve her türlü alacaklarını, işverenlere olan borçlarından
mahsup etmek suretiyle tahsil etmeye yetkilidir.
Primlerin özel ödeme şekilleri kullanılmak suretiyle ödenmesi
zorunluluğunu getirmeye ve primlerin yatırılacağı tahsilât kuruluşlarını
belirlemeye Kurum yetkilidir.
Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde,
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun 51 inci,
102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç, diğer maddeleri uygulanır. Kurum,
6183 sayılı Kanunun uygulanmasında Maliye Bakanlığı ile diğer kamu kurum
ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanır.
Kurum, 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen alacakları hariç olmak
üzere her türlü alacağın teminatını teşkil etmek üzere Yeni Türk Lirası
ve/veya yabancı para birimi üzerinden ticari işletme, taşınır ve/veya
taşınmaz rehni dahil olmak üzere her türlü teminat almaya yetkilidir.
Kurumun 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen prim ve diğer
alacakları amme alacağı niteliğinde olup, imtiyazlı alacaktır. Kurumun
taraf olduğu her türlü dava ve icra takiplerinin kısmen veya tamamen
aleyhe neticelenmesi halinde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununda yazılı
tazminat ve cezalar Kurum hakkında uygulanmaz.
Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak
uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer
iş mahkemesi yetkilidir. Yetkili iş mahkemesine başvurulması alacakların
takip ve tahsilini durdurmaz.
Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın
bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk
ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer
işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst
düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı
işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Kurum, kamu idarelerinde işyerinin özelliği nedeniyle primlerin farklı
zamanlarda ödeme süresini belirlemeye yetkilidir. Prim alacaklarının
tahsili için muacceliyet tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde icra
yoluna başvurmayan Kurum yetkili personeli hakkında genel hükümlere göre
kovuşturma yapılır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
PRİM BORÇLARINA HALEF OLMA, GECİKME CEZASI VE GECİKME ZAMMI İLE İADESİ
GEREKEN PRİMLER
Madde 89-
(Değişik
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./53.
mad) Sigortalının
çalıştırıldığı işyeri aktif veya pasifi ile birlikte devralınır veya
intikal ederse ya da başka bir işyerine katılır veya birleşirse eski
işverenin Kuruma olan prim ile gecikme cezası, gecikme zammı ve diğer
ferilerinden oluşan borçlarından, aynı zamanda yeni işveren de
müştereken ve müteselsilen sorumludur. Bu hükme aykırı sözleşme
hükümleri Kuruma karşı geçersizdir. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin
usûl ve esasları belirlemeye Kurum yetkilidir.
Kurumun prim ve diğer alacakları süresi içinde ve tam olarak ödenmezse,
ödenmeyen kısmı sürenin bittiği tarihten itibaren ilk üç aylık sürede
her bir ay için % 3 oranında gecikme cezası uygulanarak artırılır.
Ayrıca, her ay için bulunan tutarlara ödeme süresinin bittiği tarihten
başlamak üzere borç ödeninceye kadar her ay için ayrı ayrı Hazine
Müsteşarlığınca açıklanacak bir önceki aya ait Yeni Türk Lirası
cinsinden iskontolu ihraç edilen Devlet iç borçlanma senetlerinin aylık
ortalama faizi bileşik bazda uygulanarak gecikme zammı hesaplanır.
Ancak, ödemenin yapıldığı ay için gecikme zammı günlük hesaplanır.
Bakanlar Kurulu, ilk üç ay için uygulanan gecikme cezası oranını iki
katına kadar artırmaya veya bu oranı % 1 oranına kadar indirmeye,
yeniden kanunî oranına getirmeye ve uygulama tarihini belirlemeye
yetkilidir. Dava ve icra takibi açılmış olsa bile, prim ve diğer Kurum
alacaklarının ödenmemiş kısmı için gecikme cezası ve gecikme zammı
tahsil edilir.
Yanlış veya yersiz alınmış olduğu tespit edilen primler, alındıkları
tarihten on yıl geçmemiş ise, hisseleri oranında işverenlere,
sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara veya genel sağlık
sigortalılarına veya hak sahiplerine kanunî faizi ile birlikte geri
verilir. Kanunî faiz, primin Kuruma yatırıldığı tarihi takip eden ay
başından, iadenin yapıldığı ayın başına kadar geçen süre için
hesaplanır. Ancak Borçlar Kanununun 65 inci maddesi hükmü saklıdır.
Prim iadesi nedeniyle sigortalıların, isteğe bağlı sigortalıların, genel
sağlık sigortalılarının aylık, gelir, ödenek ve sağlık hizmetlerinden
yararlanma şartlarını yitirmeleri durumunda, bu Kanuna göre ödenen
aylık, gelir ve ödenekler ile sağlanan sağlık hizmetleri durdurulur.
Yanlış veya yersiz yapılan masraflar 96 ncı madde hükümlerine göre
ilgililerden geri alınır.
İLİŞİKSİZLİK BELGESİNİN ARANMASI
Madde 90-
(Değişik
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./54.
mad) Kamu idareleri ile
döner sermayeli kuruluşlar ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamındaki
kuruluşlar, kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar, ihale yolu ile
yaptırdıkları her türlü işleri üstlenenleri ve bunların adreslerini
onbeş gün içinde Kuruma bildirmekle yükümlüdür.
(Değişik
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./54.
mad) İşverenlerin
hakedişleri, Kuruma idari para cezası, prim ve prime ilişkin borçlarının
olmaması kaydıyla ödenir. Kesin teminatları ise ihale konusu işle ilgili
olarak Kuruma borçlarının bulunmadığının tespit edilmesinden sonra iade
edilir. İşverenlerin, kamu idareleri ile döner sermayeli kuruluşlar,
bankalar ve kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar nezdindeki her çeşit
alacak, teminat ve hakedişleri üzerinde işçi ücreti alacakları hariç
olmak üzere yapılacak her türlü devir, temlik ve el değiştirme, Kurum
alacaklarını karşılayacak kısım ayrıldıktan sonra, kalan kısım üzerinde
hüküm ifade eder.
(Değişik
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./54.
mad) Hakedişlerin
mahsubu ve ödenmesi ile teminatların prim ve idari para cezası
borçlarına karşılık tutulmasına ilişkin işlemlerin usûl ve esasları
Bakanlar Kurulunca çıkarılacak yönetmelikle tespit edilir.
(Değişik
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./54.
mad) Valilikler,
belediyeler, il özel idareleri ve ruhsat vermeye yetkili diğer merciler
tarafından, geçici iskân veya yapı kullanma izin belgesi verilmeden önce
yapılan inşaat dolayısıyla, diğer kamu idareleri ile döner sermayeli
kuruluşlar, kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar ve bankaların ise
Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenecek işlemlerinde Kuruma borçlarının
bulunmadığına dair ilgililerden Kurumca düzenlenmiş bir belgenin
istenmesi zorunludur.
Bu maddede belirtilen yükümlülükler yerine getirilmeden hak ediş
ödenmesi, kesin teminatın iade edilmesi veya geçici iskân izin belgesi
ve yapı kullanma izin belgesi verilmesi veya diğer işlemlerin
gerçekleştirilmesi hallerinde, ilgililer hakkında genel hükümlere göre
idarî ve cezaî işlem yapılır.
(Ek fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./54.
mad) Ülke çapında
uygulanan ve özel bir izne veya belgeye dayanmayan genel düzenlemeler
hariç olmak üzere, belirli bölgelere veya sektörlere yönelik ya da kamu
kurum ve kuruluşları tarafından verilen özel belgelere veya izinlere
dayalı olarak kamudan kaynak tahsis edilmesi şeklinde kanun, kararname
ve diğer mevzuatla sağlanan araştırma, geliştirme, üretim, yatırım,
pazarlama ve benzeri tüm aşamalarda uygulanan devlet yardımı, teşvik ve
desteklerin, daha önce başlayıp devam eden nakdi olmayanlar hariç olmak
üzere, verilmesinden önce işverenlerden Kuruma muaccel olmuş prim ve
idari para cezası borçlarının bulunmadığına veya tecil ve
taksitlendirildiğine ya da yapılandırıldığına dair belge ve bilgilerin
istenmesi zorunludur. Tecil ve takside bağlanmış ya da yapılandırılmış
olan borçlara ilişkin yükümlülüklerin yerine getirilmemesinden dolayı
anlaşması bozulanlardan veya bu sebepler dışında söz konusu yardım,
teşvik ve desteklerden yararlanmaması gerektiği sonradan
anlaşılanlardan, yapılan devlet yardımı teşvik ve destek ödemeleri
ilgili mevzuat çerçevesinde müeyyideleri ile birlikte geri alınır. Bu
fıkranın uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Maliye Bakanlığı ile
Hazine Müsteşarlığının görüşleri alınarak Kurumca belirlenir.
AFET DURUMUNDA BELGELERİN VERİLME SÜRESİ VE PRİMLERİN ERTELENMESİ
Madde 91-
İşyerleri yangın, su baskını, yer kayması, deprem gibi afete uğrayan,
tabii afet nedeniyle tarımsal faaliyetinden dolayı zarar gören
işverenler ile 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki
sigortalılar, bu durumu belgelemeleri kaydıyla olayın meydana geldiği
tarihten itibaren üç ay içinde talepte bulunmaları ve prim ödeme aczine
düştüklerinin, yapılacak inceleme sonucu anlaşılması halinde, afet
tarihinden önce ödeme süresi dolmuş mevcut prim borçları ile afetin
meydana geldiği tarihten itibaren tahakkuk edecek üç aylık prim
borçları, olayın meydana geldiği tarihten itibaren bir yıla kadar
Kurumca ertelenebilir.
Birinci fıkrada belirtilen durumlarda, afetin meydana geldiği ayda
verilmesi gereken aylık prim ve hizmet belgeleri, afetin meydana geldiği
ayı takip eden üç ay içinde Kuruma verildiği takdirde, süresinde
verilmiş sayılır.
15/5/1959 tarihli ve 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler
Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun
uyarınca genel hayatı etkilediğine karar verilen afetler nedeniyle, afet
bölgesinde doğrudan veya dolaylı olarak zarar gören işverenlerle
sigortalı ve hak sahiplerinin bu Kanuna göre vermekle yükümlü oldukları
belgelerin verilme süresi ile ödenmesi gereken primlerin ve diğer Kurum
alacaklarının ödeme sürelerini bu Kanundaki sürelere bağlı olmaksızın,
afet bölgesindeki şartları ve gelişmeleri göz önünde tutarak belirlemeye
ve ertelemeye Kurum yetkilidir.
Prim borcunun ertelendiği sürede zamanaşımı işlemez ve ertelenen kısmına
gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanmaz.
BEŞİNCİ KISIM : ORTAK VE ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER
BİRİNCİ BÖLÜM : ORTAK HÜKÜMLER
SİGORTALILIĞIN ZORUNLU OLUŞU, SONA ERMESİ VE SOSYAL GÜVENLİK SİCİL
NUMARASI
Madde 92-
(Değişik
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./55.
mad)
Kısa ve uzun vadeli
sigorta kapsamındaki kişilerin sigortalı ve genel sağlık sigortalısı
olması, genel sağlık sigortası kapsamındaki kişilerin ise genel sağlık
sigortalısı olması zorunludur. Bu Kanunda yer alan sigorta hak ve
yükümlülüklerini ortadan kaldırmak, azaltmak, vazgeçmek veya başkasına
devretmek için sözleşmelere konulan hükümler geçersizdir.
Bu Kanuna göre alınacak sigorta primleri ve idarî para cezalarının
ödenmesi için, Kurumca işverene yapılacak bildirim üzerine prim borçları
ve idarî para cezaları ödenmezse, Kurumca düzenlenen prim borcunu ve
idarî para cezasını gösteren belgeler resmî dairelerin usûlüne göre
düzenledikleri belgeler hükmündedir.
Sigortalılık, bu Kanunda sayılan sigortalı sayılma şartlarının
kaybedilmesi veya ölüm halinde sona erer.
Sigortalılar, isteğe bağlı sigortalılar ile bunların hak sahiplerinin;
genel sağlık sigortalıları ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilerin
tescil ve diğer tüm işlemlerinde sosyal güvenlik sicil numarası olarak
Türk vatandaşları için T.C. kimlik numarası, yabancı uyruklu kişiler
için ise
(Değişik ibare:
17/04/2008-5754
S.K./55.
mad)
İçişleri
Bakanlığınca verilen kimlik
numarası kullanılır.
DEVİR, TEMLİK, HACİZ VE KURUM ALACAKLARINDA ZAMANAŞIMI
Madde 93-
(Değişik
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./56.
mad) Bu Kanun gereğince
sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık
hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması
sonucu Kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir,
aylık ve ödenekler; 88 inci maddeye göre takip ve tahsili gereken
alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez.
(Değişik
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./56.
mad) Kurumun prim ve
diğer alacakları ödeme süresinin dolduğu tarihi takip eden takvim yılı
başından başlayarak on yıllık zamanaşımına tâbidir. Kurumun prim ve
diğer alacakları; mahkeme kararı sonucunda doğmuş ise mahkeme kararının
kesinleşme tarihinden, Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca
yapılan tespitlerden doğmuş ise rapor tarihinden, kamu idarelerinin
denetim elemanlarınca kendi mevzuatı gereğince yapacakları soruşturma,
denetim ve incelemelerden doğmuş ise bu soruşturma, denetim ve inceleme
sonuçlarının Kuruma intikal ettiği tarihten veya bankalar, döner
sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulmuş kurum ve
kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden doğmuş ise bilgi ve belgenin
Kuruma intikal ettiği tarihten itibaren, zamanaşımı on yıl olarak
uygulanır. Bu alacaklar için 89 uncu madde gereğince hesaplanacak
gecikme cezası ve gecikme zammı, 88 inci maddede belirtilen ödeme
süresinin son gününü takip eden günden itibaren uygulanır.
Bu Kanuna dayanılarak Kurumca açılacak tazminat ve rücû davaları, on
yıllık zamanaşımına tâbidir. Zamanaşımı tarihi; rücû konusu gelir ve
aylıklar bakımından Kurum onay tarihinden, masraf ve ödemeler için ise
masraf veya ödeme tarihinden itibaren başlar.
Zamanaşımından sonra yapılan ödemeler kabul edilir. Ancak, 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (b) bendine tâbi sigortalıların zamanaşımı
nedeniyle prim ödenmeyen süreleri, sigortalılık süresinden sayılmaz ve
bu süreye ilişkin sigortalılık hak ve yükümlülükleri düşer.
KONTROL MUAYENESİ
Madde 94-
Kurum yürütülen soruşturma kapsamıyla sınırlı olmak üzere;
a) Sağlık hizmeti alan genel sağlık sigortalısından veya bunların
bakmakla yükümlü olduğu kişilerden, sağlık hizmetinin gerçekten alınıp
alınmadığını,
b) Sigortalının, isteğe bağlı sigortalının veya bunların hak
sahiplerinin malûllük, iş göremezlik raporlarında belirtilen
rahatsızlıklarının mevcut olup olmadığını,
tespit amacıyla kontrol muayenesi ve tetkik yaptırılmasını talep
edebilir.
Malûllük
(Ek ibare:
17/04/2008-5754
S.K./66.
mad)
vazife malűllüđü
aylığı veya sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış sigortalılar,
malûllük durumlarında artma veya başka birinin sürekli bakımına muhtaç
olduğunu ileri sürerek aylık ve gelirlerinde değişiklik yapılmasını
isteyebilecekleri gibi; Kurum da harp
malûllüğü, vazife malûllüğü*, malûllük aylığı veya sürekli iş göremezlik geliri
bağlanmış sigortalılar ile aylık veya gelir bağlanan ve çalışma gücünün
en az % 60'ını yitiren malûl çocukların kontrol muayenesine tâbi
tutulmasını talep edebilir.
Kurumca yaptırılan kontrol muayenesinde veya sigortalının isteği üzerine
ya da işe alıştırma sonunda yapılan muayenesinde yeniden tespit edilecek
malûllük durumuna göre, malûllük aylığı veya sürekli iş göremezlik
geliri, yeni malûllük durumuna esas tutulan raporun tarihini takip eden
ödeme dönemi başından başlanarak artırılır, azaltılır veya kesilir.
Çalışma gücünün en az % 60'ını yitiren malûl çocuklara bağlanmış bulunan
gelir ve aylıklar, kontrol muayenesi sonunda tespit edilecek malûllük
durumuna göre, rapor tarihinden sonraki ödeme dönemi başından itibaren
kesilir.
Kurumun yazılı bildiriminde belirtilen tarihten sonraki ödeme dönemi
başına kadar kabul edilebilir bir özürü olmadığı halde kontrol
muayenesini yaptırmayan sigortalının malûllük aylığı veya sürekli iş
göremezlik geliri ile çalışma gücünün en az % 60'ını yitiren malûl
çocukların kendilerine bağlanmış olan gelir veya aylığı, kontrol
muayenesi için belirtilen tarihten sonraki ödeme dönemi başından
itibaren kesilir.
Ancak, kontrol muayenesini Kurumun yazılı bildiriminde belirtilen
tarihten başlayarak üç ay içinde yaptıran ve malûllük veya sürekli iş
göremezlik halinin devam ettiği tespit edilen sigortalının veya aylık ya
da gelir bağlanmış olan malûl çocuğun kesilen aylık veya geliri,
kesildiği tarihten başlanarak yeniden bağlanır.
Kontrol muayenesini Kurumun yazılı bildiriminde belirtilen tarihten üç
ay geçtikten sonra yaptıran ve malûllük veya sürekli iş göremezlik
halinin devam ettiği tespit edilen sigortalının malûllük aylığı veya
yeni sürekli iş göremezlik derecesine göre hesaplanacak geliri, gelir
veya aylık bağlanan çalışamayacak durumda malûl çocukların ise almakta
oldukları gelir veya aylık, rapor tarihinden sonraki ay başından
başlanarak yeniden bağlanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
SAĞLIK RAPORLARININ USÛL VE ESASLARININ BELİRLENMESİ
Madde 95-
Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma
gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin
raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü
veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının
usûl ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti
sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usûlüne uygun
olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen
sağlık hizmet sunucusuna iade ederek belirlenen bilgileri içerecek
şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir.
Usûlüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile
gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için
yapılacak sevklere,
(Ek ibare:
17/04/2008-5754
S.K./66.
mad)
vazife
malûllük derecesini
iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma
gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin
usûlüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere
istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum
Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.
Bu maddenin uygulamasına ilişkin usûl ve esaslar, Sağlık Bakanlığı ile
Kurumun birlikte çıkaracağı yönetmelikle düzenlenir.
YERSİZ ÖDEMELERİN GERİ ALINMASI
Madde 96-
Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir
veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık
sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya
yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü
ödemeler;
a) Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit
tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu
ödemelerin yapıldığı tarihlerden,
b) Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit
tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler
toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay içinde
yapılacak ödemelerde faizsiz, üç aylık sürenin dolduğu tarihten sonra
yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan,
itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin
Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa
genel hükümlere göre geri alınır.
Alacakların yersiz ödemelere mahsubu, en eski borçtan başlanarak borç
aslına yapılır, kanunî faiz kalan borca uygulanır. Bu hüküm ilgili hak
sahiplerinin muvafakat etmeleri kaydıyla, aynı dosyadan diğer bir hak
sahibine yapılan yersiz ödemelere mahsubunda da uygulanır.
Yersiz ödemenin gelir ve aylıklardan kesilmesinde, kesintinin
başlayacağı ödeme dönemi başı itibarıyla kanunî faizi ile birlikte
hesaplanan borç tutarı, gelir ve aylıktan % 25 oranında kesilmek
suretiyle uygulanır.
Yersiz ödemelerin tespiti ile geri alınmasına ve bu maddenin
uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir.
ZAMANAŞIMI, HAKKIN DÜŞMESİ VE AVANS
Madde 97-
Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazası, meslek hastalığı
vazife malûllüğü*
ve ölüm hallerinde bağlanması gereken gelir ve aylıkların,
hakkın kazanıldığı tarihten itibaren beş yıl içinde istenmeyen kısmı
zamanaşımına uğrar.
(Mülga
cümle:
17/04/2008-5754
S.K./57.
mad)
Kuruma müracaat etmemenin haklı bir sebebe dayandığını genel hükümlere
göre ispat edenler hakkında, yukarıdaki hükümler uygulanmaz.
Kısa vadeli sigorta kollarından ve ölüm sigortasından kazanılan diğer
haklar, hakkın doğduğu tarihten itibaren beş yıl içinde istenmezse
düşer.
Bu Kanuna göre bağlanan gelir ve aylıklarını tahakkuk ettirildiği
tarihlerden itibaren aralıksız altı ay sonuna kadar tahsil etmeyenlerin
gelir ve aylıkları, gelir ve aylık bağlanma şartlarının devam edip
etmediğinin tespiti amacıyla durdurulur.
Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin
alacakları, hakkı doğuran olayın öğrenildiği tarihten itibaren iki yıl
içinde istenmezse zamanaşımına uğrar, hakkı doğuran olay tarihinden
itibaren ise beş yıl sonunda düşer.
Sigortalılar ile bunların hak sahiplerinin, genel sağlık sigortalıları
ile bakmakla yükümlü olduğu kişilerin, bu Kanunun uygulanması bakımından
hak ettikleri alacaklarının süresi içinde ödenememesi halinde, avans
verilmesine Kurum yetkilidir.
(Değişik
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./57.
mad) Sağlık
hizmeti sunucularına, tahakkuk etmiş alacaklarının % 75'i ilâ % 90'ı
arasındaki tutar, faturaların teslim tarihinden itibaren en geç kırkbeş
gün içinde alacaklarından mahsuben avans olarak ödenir. Doksan gün
içinde de fatura ve eki belgelerin incelemesi tamamlanarak geri kalan
tutar ödenir.
(Ek fıkra:
08/05/2008-5754
S.K./57.
mad) 66 ncı
madde gereği sağlanan sağlık hizmetlerinin bedelleri için, yurt dışında
bulunan sağlık hizmet sunucusunun talebi halinde, sağlık hizmetinin
sunumundan önce de avans ödenebilir.
ÜCRETLERDEN KESİNTİ YAPILMAMASI, ÖZEL SİGORTALARA İLİŞKİN HÜKÜMLER VE
SOSYAL GÜVENLİK SÖZLEŞMELERİNİN YÜRÜTÜLMESİ
Madde 98-
İşveren, sosyal sigortalar ve genel sağlık sigortası için kendisine
düşen yükümlülükler nedeniyle, sigortalıların ücretlerinden kesinti
yapamaz. Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde özel sigortalara ilişkin
hükümler, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasında dikkate alınmaz.
Bu Kanun gereğince sağlık hizmetlerinden yararlananların ödemekle
yükümlü oldukları katılım payları, özel sigorta şirketleri tarafından
teminat veya ödeme konusu yapılamaz.
(Ek fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./58.
mad) Yıllık veya daha
uzun süreli tamamlayıcı veya destekleyici özel sağlık sigortalarına
ilişkin usûl ve esaslar Kurumun uygun görüşü alınarak Hazine
Müsteşarlığı tarafından belirlenir.
Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri kapsamında yapılacak her türlü
işlemler ve hesaplaşmalar, Kurum tarafından yürütülür. İlgili
sözleşmelerde irtibat kurumuna yapılan atıflar, Kuruma yapılmış sayılır.
İKİNCİ BÖLÜM : ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER
SOSYAL GÜVENLİKLE İLGİLİ DÜZENLEMELER VE BİLDİRİMLER
Madde 99-
Sosyal güvenlik hak ve yükümlülükleri ile ilgili yapılacak her türlü
kanunî düzenlemeler bu Kanunda yapılır.
Bu Kanun gereğince yapılacak bildirimler hakkında, 11/2/1959 tarihli ve
7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri uygulanır.
BİLGİ VE BELGE İSTEME HAKKI, BİLGİ VE BELGELERİN KURUMA VERİLME USÛLÜ
Madde 100 -
(Değişik
madde:
17/04/2008-5754
S.K./59.
mad)
5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamındaki kuruluşlar, döner sermayeli
kuruluşlar ile diğer gerçek ve tüzel kişiler doğrudan, münferit olarak
bilgi ve belge istenmesi hariç olmak üzere kamu idareleri ile kanunla
kurulan kurum ve kuruluşlar ise Kurumla yapılacak protokoller
çerçevesinde, Devletin güvenliği ve temel dış yararlarına karşı ağır
sonuçlar doğuracak hâller ile özel hayat ve aile hayatının gizliliği ve
savunma hakkına ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla özel kanunlardaki
yasaklayıcı ve sınırlayıcı hükümler dikkate alınmaksızın gizli dahi olsa
Kurum tarafından kişilerin sosyal güvenliğinin sağlanması, 6183 sayılı
Kanuna göre Kurum alacaklarının takip ve tahsili ile bu Kanun kapsamında
verilen diğer görevler ile sınırlı olmak üzere istenecek her türlü bilgi
ve belgeyi sürekli ve/veya belli aralıklarla vermeye, bilgilerin
elektronik ortamda görüntülenmesini sağlamaya, görüntülenen bu
bilgilerin güvenliğini sağlamaya, muhafaza etmek zorunda oldukları her
türlü belge ile vermek zorunda oldukları bilgilere ilişkin mikrofiş,
mikrofilm, manyetik teyp, disket ve benzeri ortamlardaki kayıtlarını ve
bu kayıtlara erişim veya kayıtları okunabilir hale getirmek için gerekli
tüm sistem ve şifreleri incelemek için ibraz etmeye mecburdurlar.
Bu madde kapsamında ilgili kişi, kurum ve kuruluşlar Kurumun
belirleyeceği süre içerisinde söz konusu talebe cevap vermek ve gereken
kolaylığı göstermekle yükümlüdürler.
Kurum, bu Kanun gereği verilecek her türlü belge veya bilginin internet,
elektronik ve benzeri ortamda gönderilmesi hususunda, gerçek ve tüzel
kişileri zorunlu tutmaya, Kuruma verilmesi gereken her türlü belge,
bildirge ve taahhütnameyi diğer kamu idarelerine ait formlarla
birleştirmeye, söz konusu belgeleri kamu idarelerinin internet ve
elektronik bilgi işlem ortamından almaya, bu idarelere yapılacak
bildirimleri Kuruma verilmiş saymaya, bu Kanunun uygulaması ile ilgili
işveren, sigortalı ve diğer kurum, kuruluş ve kişilerin talepleri
üzerine veya re'sen düzenleyeceği her türlü bilgi ve belgeyi bilgi işlem
ortamında oluşturmaya, bu şekilde hazırlanacak olan bilgi ve
belgelerin sadece internet ve benzeri iletişim ortamından ilgili
kişilere verilmesini kararlaştırmaya yetkilidir. Elektronik ortamda
hazırlanacak bilgi ve belgeler adli ve idari makamlar nezdinde resmi
belge olarak geçerlidir.
Belge veya bilgileri internet, elektronik ve benzeri ortamda göndermekle
zorunlu tutulan gerçek ve tüzel kişilerin, Kurumun bilgi işlem
sistemlerinin herhangi bir nedenle hizmet dışı kalması sonucu belge ve
bilgiyi, bu Kanunda öngörülen sürenin son gününde Kuruma gönderememesi
ve muhteviyatı primleri de yasal süresi içinde ödeyememesi halinde,
sorunların ortadan kalktığı tarihi takip eden beşinci işgününün sonuna
kadar belge veya bilgiyi gönderir ve muhteviyatı primleri de aynı sürede
Kuruma öder ise bu yükümlülükleri Kanunda öngörülen sürede yerine
getirmiş kabul edilir.
Bu maddenin uygulanması ile ilgili usûl ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
UYUŞMAZLIKLARIN ÇÖZÜM YERİ
Madde 101-
Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin
uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde
görülür.
ALTINCI KISIM : İDARÎ PARA CEZALARI VE FESİH HÜKÜMLERİ
KURUMCA VERİLECEK İDARÎ PARA CEZALARI
Madde 102 -
(Değişik madde:
17/04/2008-5754
S.K./60.
mad)
Kurumca dayanağı belirtilmek suretiyle diğer kanunlarda aşağıda
belirtilen fiiller için idari para cezası öngörülmüş olsa dahi ayrıca bu
Kanunun;
a) 1) 8 inci maddesinin birinci fıkrası ile 61 inci maddede belirtilen
bildirgeyi, bu Kanunda belirtilen süre içinde ya da Kurumca belirlenen
şekle ve usûle uygun vermeyenler veya Kurumca internet, elektronik veya
benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu hâlde anılan ortamda
göndermeyenler hakkında her bir sigortalı için asgari ücret tutarında
idari para cezası uygulanır.
2) 8 inci maddenin birinci fıkrasında belirtilen bildirgenin
verilmediğinin, mahkeme kararından veya Kurumun denetim ve kontrolle
görevli memurlarınca yapılan tespitlerden ya da diğer kamu idarelerinin
denetim elemanlarının kendi mevzuatları gereğince yapacakları
soruşturma, denetim ve incelemelerden veya bankalar, döner sermayeli
kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan
alınan bilgi ve belgelerden anlaşılması halinde bildirgeyi vermekle
yükümlü olanlar hakkında her bir sigortalı için asgari ücretin iki katı
tutarında idari para cezası uygulanır.
3) İşyeri esas alınmak suretiyle bildirgenin verilmediğine ilişkin;
mahkemenin karar tarihinden, Kurumun denetim ve kontrolle görevli
memurlarının tespit tarihinden, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının
denetim elemanlarının rapor tarihinden, bankalar, döner sermayeli
kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan
alınan bilgi veya belgelerin Kuruma intikal tarihinden itibaren bir yıl
içinde bu bendin (2) numaralı alt bendinde sayılan durumlardan biriyle
tekrar bildirge verilmediğinin anlaşılması halinde, bildirgeyi vermekle
yükümlü olanlar hakkında bu defa her bir sigortalı için asgari ücretin
beş katı tutarında idari para cezası uygulanır.
b) 11 inci maddesinde belirtilen bildirgeyi, Kurumca belirlenen şekle ve
usûle uygun vermeyenler veya Kurumca internet, elektronik veya benzeri
ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde, anılan ortamda
göndermeyenler veya bu Kanunda belirtilen süre içinde Kuruma
vermeyenlere;
1) Kamu idareleri ile bilânço esasına göre defter tutmak zorunda olanlar
için asgari ücretin üç katı tutarında,
2) Diğer defterleri tutmak zorunda olanlar için asgari ücretin iki katı
tutarında,
3) Defter tutmakla yükümlü olmayanlar için bir aylık asgari ücret
tutarında,
idari para cezası uygulanır.
c) 86 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca verilmesi gereken
belgeleri, Kurumca belirlenen şekilde ve usûlde vermeyenler ya da
Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu
tutulduğu halde anılan ortamda göndermeyenler veya belirlenen süre
içinde vermeyenlere her bir fiil için;
1) Belgenin asıl olması halinde aylık asgari ücretin iki katını geçmemek
kaydıyla belgede kayıtlı sigortalı sayısı başına, aylık asgari ücretin
beşte biri tutarında,
2) Belgenin ek olması halinde, aylık asgari ücretin iki katını geçmemek
kaydıyla her bir ek belgede kayıtlı sigortalı sayısı başına, aylık
asgari ücretin sekizde biri tutarında,
3) Ek belgenin 86 ncı maddenin beşinci fıkrasına istinaden Kurumca
re'sen düzenlenmesi durumunda, aylık asgari ücretin iki katını geçmemek
kaydıyla her bir ek belgede kayıtlı sigortalı sayısı başına, aylık
asgari ücretin yarısı tutarında,
4) Belgenin mahkeme kararı, Kurumun denetim ve kontrol ile
görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer kamu
idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince
yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde ya da
bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan
kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden, hizmetleri veya
kazançları Kuruma bildirilmediği veya eksik bildirildiği anlaşılan
sigortalılarla ilgili olması halinde, belgenin asıl veya ek nitelikte
olup olmadığı, işverence düzenlenip düzenlenmediği dikkate alınmaksızın,
aylık asgari ücretin iki katı tutarında,
idari para cezası uygulanır.
d) 59 uncu maddesi uyarınca Kurumun defter ve belge incelemeye yetkili
denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurları tarafından veya 59 uncu
maddesinin beşinci fıkrasında belirtilen serbest muhasebeci malî
müşavirler ile yeminli malî müşavirlerce düzenlenen raporlara istinaden,
Kuruma bildirilmediği tespit edilen eksik işçilik tutarının mal edildiği
her bir ay için, aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para
cezası uygulanır.
e) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrasındaki yükümlülüğü Kurumca yapılan
yazılı ihtara rağmen onbeş gün içinde mücbir sebep olmaksızın tam olarak
yerine getirmeyenlere;
1) Bilânço esasına göre defter tutmakla yükümlü olanlar için, aylık
asgari ücretin oniki katı tutarında,
2) Diğer defterleri tutmakla yükümlü olanlar için, aylık asgari ücretin
altı katı tutarında,
3) Defter tutmakla yükümlü değil iseler, asgari ücretin üç katı
tutarında,
4) Tutmakla yükümlü bulunulan defter ve belgelerin ibraz edilmemesi
nedeniyle verilmesi gereken ceza tutarını aşmamak kaydıyla; defter ve
belgelerin tümünü verilen süre içinde ibraz etmekle birlikte; kanunî
tasdik süresi geçtikten sonra tasdik ettirilmiş olan defterlerin tasdik
tarihinden önceki kısmı, işçilikle ilgili giderlerin işlenmemiş olduğu
tespit edilen defterler, sigorta primleri hesabına esas tutulan
kazançların kesin olarak tespitine imkân vermeyecek şekilde usûlsüz veya
noksan tutulmuş defterler, herhangi bir ay için sigorta primleri
hesabına esas tutulması gereken kazançların ve kazançlarla ilgili
ödemelerin (sigorta primine esas kazancın ödemeye bağlı olduğu durumlar
dahil) o ayın dahil bulunduğu hesap dönemine ait defterlere işlenmemiş
olması halinde, o aya ait defter kayıtları geçerli sayılmaz ve bu
geçersizlik hallerinin gerçekleştiği her bir takvim ayı için, aylık
asgari ücretin yarısı tutarında; kullanılmaya başlanmadan önce tasdik
ettirilmesi zorunlu olduğu halde tasdiksiz tutulmuş olan defterler
geçerli sayılmaz ve tutmakla yükümlü bulunulan defter türü dikkate
alınarak bu bendin (1) ve (2) numaralı alt bentlerine göre; Vergi Usûl
Kanunu gereğince bilanço esasına göre defter tutulması gerekirken
işletme hesabı esasına göre tutulmuş defterler geçerli sayılmaz ve bu
bendin (1) numaralı alt bendine göre,
5) İşverenler tarafından ibraz edilen aylık ücret tediye bordrosunda;
işyerinin sicil numarası, bordronun ilişkin olduğu ay, sigortalının adı,
soyadı, sigortalının sosyal güvenlik sicil numarası, ücret ödenen gün
sayısı, sigortalının ücreti, ödenen ücret tutarı ve ücretin alındığına
dair sigortalının imzasının bulunması zorunludur. Belirtilen unsurlardan
herhangi birini ihtiva etmeyen (imza şartı yönünden makbuz mukabilinde
veya banka kanalıyla yapılan ödemeler hariç) ücret tediye bordroları
geçerli sayılmaz ve her bir geçersiz ücret tediye bordrosu için aylık
asgari ücretin yarısı tutarında,
idari para cezası uygulanır. İbraz süresi geçirildikten sonra incelemeye
sunulan ve tümünün veya bir bölümünün geçersiz olduğu tespit edilen
defter ve belgeler yönünden, ayrıca geçersizlik fiilleri için idari para
cezası uygulanmaz, sadece tutulan defter türü dikkate alınarak bu bendin
(1), (2) ve (3) numaralı alt bentlerine göre idari para cezası
uygulanır.
f) 85 inci maddesinin beşinci fıkrasında ve 86 ncı maddesinin altıncı
fıkrasında belirtilen yükümlülükleri belirtilen sürede yerine
getirmeyenlere, aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para
cezası uygulanır.
g) 8 inci maddesinin üçüncü fıkrasında, 9 uncu maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendinde belirtilenler için aynı maddenin üçüncü
fıkrasında, 47 nci maddesinin üçüncü fıkrasında ve 90 ıncı maddenin
birinci fıkrasında belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyen kurum ve
kuruluşlar ile tüzel kişilere, aylık asgari ücret tutarında idari para
cezası uygulanır. 8 inci maddesinin yedinci fıkrasında belirtilen
yükümlülükleri yerine getirmeyen kamu idareleri ile bankalara sigortalı
başına aylık asgari ücretin onda biri tutarında idari para cezası
uygulanır.
h) 11 inci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen bildirim
yükümlülüğünü yasal süresi içinde yerine getirmeyen ticaret sicili
memurlukları ile aynı maddenin altıncı fıkrasında belirtilen yükümlülüğü
yasal süresi içinde yerine getirmeyen kurum ve kuruluşlara yerine
getirilmeyen her bir bildirim yükümlülüğü için aylık asgari ücret
tutarında idari para cezası uygulanır.
ı) Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarının;
l) Bu Kanunun uygulanmasından doğan inceleme ve soruşturma görevlerini
yerine getirmeleri sırasında işverenler, sigortalılar, işyeri sahipleri
ve bu işle ilgili diğer kişiler görevlerini yapmasına engel olamazlar;
engel olanlar hakkında eylemleri başka bir suç oluştursa dahi, asgari
ücretin beş katı tutarında idari para cezası uygulanır.
2) Görevlerini yapmasını engellemek amacıyla cebir ve tehdit kullanan
işverenler, sigortalılar, işyeri sahipleri ve bu işle ilgili diğer
kişiler fiil daha ağır bir cezayı gerektiren ayrı bir suç teşkil
etmediği takdirde Türk Ceza Kanununun 265 inci maddesinin ikinci
fıkrasına göre cezalandırılır. Bu suçu işleyenler hakkında ayrıca asgari
ücretin on katı tutarında idari para cezası uygulanır.
i) Kurum tarafından bu Kanunun 100 üncü maddesi kapsamında Kurum
tarafından istenen bilgi ve belgeleri belirlenen süre içinde mücbir
sebep olmaksızın vermeyen kamu idareleri, bankalar, döner sermayeli
kuruluşlar, kanunla kurulmuş kurum ve kuruluşlar ile diğer gerçek ve
tüzel kişiler hakkında, aylık asgari ücretin beş katı tutarında, geç
verilmesi halinde ise aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para
cezası uygulanır.
Mahkeme kararına, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş
memurlarınca yapılan tespitler veya diğer kamu idarelerinin denetim
elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma,
denetim ve incelemelere ya da kamu idarelerinden alınan belgelere
istinaden düzenlenenler hariç olmak üzere, bildirgenin yasal süresi
geçtikten sonra ilgililerce kendiliklerinden verilmesi halinde, bu
maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde öngörülen cezalar
üçte ikisi oranında uygulanır.
İdarî para cezası uygulanması 8 inci, 11 inci ve 86 ncı maddelerde
belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi yükümlülüğünü kaldırmaz.
İdarî para cezaları ilgiliye tebliğ ile tahakkuk eder. Tebliğ tarihinden
itibaren onbeş gün içinde Kuruma ya da Kurumun ilgili hesaplarına
yatırılır veya aynı süre içinde Kuruma itiraz edilebilir. İtiraz takibi
durdurur. Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ
tarihinden itibaren otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine
başvurabilirler. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde,
idari para cezası kesinleşir.
İdarî para cezalarının, Kuruma itiraz edilmeden veya yargı yoluna
başvurulmadan önce tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde peşin
ödenmesi halinde, bunun dörtte üçü tahsil edilir. Peşin ödeme idari para
cezasına karşı yargı yoluna başvurma hakkını etkilemez. Ancak Kurumca
veya mahkemece Kurum lehine karar verilmesi halinde, daha önce tahsil
edilmemiş olan dörttebirlik ceza tutarı, 89 uncu maddenin ikinci fıkrası
hükmü de dikkate alınarak tahsil edilir.
Mahkemeye başvurulması idari para cezasının takip ve tahsilini
durdurmaz. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde ödenmeyen idari
para cezaları, 89 uncu madde hükmü gereğince hesaplanacak gecikme cezası
ve gecikme zammı ile birlikte tahsil edilir.
İdarî para cezaları on yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Zamanaşımı
süresi, fiilin işlendiği tarihten itibaren başlar.
İdarî para cezaları hakkında, bu Kanun ve 16/5/2006 tarihli ve 5502
sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanununda hüküm bulunmayan hallerde
30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümleri uygulanır.
İDARÎ YAPTIRIMLAR VE FESİH
Madde 103 -
(Değişik madde:17/04/2008-5754
S.K./61.
mad)
Kurumca yapılan inceleme neticesinde;
a) Sağlık hizmeti sunulmadığı halde sağlık hizmetini fatura ettiği,
b) Faturayı veya faturaya dayanak oluşturan belgeleri, gerçeğe aykırı
olarak düzenlediği,
c) 64 üncü madde gereğince kapsam dışı tutulan sağlık hizmetlerini,
kapsam içinde olan sağlık hizmetleri gibi gösterdiği,
d) Sağlık hizmetlerine hak kazanmayan kişilere, sağlık hizmeti sunarak
Kuruma fatura ettiği,
e) 73 üncü madde gereğince belirlenen tavanın üzerinde ilave ücret
aldığı,
tespit edilen sağlık hizmeti sunucuları hakkında genel hükümlere göre
takip yapılır. Bu fiiller nedeniyle Kurumun yersiz ödediği tutar 96 ncı
maddeye göre geri alınır. Ayrıca bu fiilleri işleyen veya sağlık hizmeti
satınalınmasına ilişkin sözleşmelerde belirtilen hükümlere aykırı
davrandığı tespit edilen sağlık hizmeti sunucularının Kurum ile
yaptıkları sözleşmeleri feshedilebilir ve Kurumca belirlenecek süre
içinde tekrar sözleşme yapılmaz.
71 inci maddede yer alan kimlik tespiti yükümlülüğünü yapmayan ve bu
nedenle bir başka kişiye sağlık hizmeti sunulması nedeniyle Kurumun
zarara uğramasına sebebiyet veren sağlık hizmeti sunucularından
uğranılan zarar geri alınır.
YEDİNCİ KISIM : YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILAN, DEĞİŞTİRİLEN, SON VE GEÇİCİ
HÜKÜMLER
BİRİNCİ BÖLÜM : DEĞİŞTİRİLEN VE YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILAN HÜKÜMLER
DİĞER KANUNLARDAKİ ATIFLAR
Madde 104-
(Değişik
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./62.
mad) Bu Kanunla
yürürlükten kaldırılmayan hükümleri saklı kalmak kaydıyla, 17/7/1964
tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17/10/1983
tarihli ve 2925 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı ve 8/6/1949
tarihli ve 5434 sayılı kanunlara yapılan atıflar ile ilgili mevzuatında
emeklilik, malûllük, vazife malûllüğü ve sosyal sigorta haklarına,
yardımlarına ve yükümlülüklerine, iştirakçiliğe ve sigortalılığa, dul,
yetim ve hak sahipliği şartlarına, emekli ikramiyesine, ek ödemelere,
sağlık hizmetleri veya tedavi bedellerinin ödenmesine ilişkin yapılan
atıflar bu Kanunun ilgili maddelerine yapılmış sayılır.
27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel
Kanununda kadrosuzluk tazminatının ödenmesine ilişkin T.C. Emekli
Sandığına yapılmış olan atıf ile diğer kanunlarda T.C. Emekli Sandığına,
Sosyal Sigortalar Kurumuna, Bağ-Kur'a yapılmış atıflar Kuruma yapılmış
sayılır.
DEĞİŞTİRİLEN, EKLENEN VE UYGULANMAYACAK HÜKÜMLER
Madde 105 -
(Değişik madde:
17/04/2008-5754
S.K./57.
mad)
21/4/2005 tarihli ve 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi, 26/10/1990
tarihli ve 3671 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi ile 10/7/1987 tarihli ve
285 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesinin onbirinci
fıkrası hariç olmak üzere, diğer kanunların bu Kanuna aykırı hükümleri
uygulanmaz.
YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILAN HÜKÜMLER
Madde 106 -
(Değişik madde:
17/04/2008-5754
S.K./64.
mad)
1) 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 142 ve
143 üncü, ek 36 ncı, geçici 20 nci, geçici 81 inci ve geçici 87 nci
maddeleri hariç diğer maddeleri,
2) 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer
Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununun 83, 84, geçici 10
uncu ve ek geçici 6 ncı maddeleri hariç diğer maddeleri,
3) 29/8/1977 tarihli ve 2108 sayılı Muhtar Ödenek ve Sosyal Güvenlik
Yasasının 5 inci maddesi,
4) 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına
Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu,
5) 24/5/1983 tarihli ve 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi
Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun,
6) 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar
Kanununun 1 ilâ 5 inci, 13 ilâ 17 nci, 24 üncü ve 33 üncü maddeleri,
7) 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 107 nci,
209 uncu ve ek 22 nci maddeleri,
8) 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı
Kanununun 12 ilâ 19 uncu maddeleri, 23 üncü maddesi, 30 ilâ 39 uncu
maddeleri, 41 ilâ 55 inci maddeleri, 57 ilâ 59 uncu maddeleri, 61 ilâ 64
üncü maddeleri, 66 ilâ 71 inci maddeleri, 72 nci maddesinin birinci,
ikinci ve üçüncü fıkraları, 73 ilâ 80 inci maddeleri, 82 ilâ 88 inci
maddeleri, 90 ilâ 100 üncü maddeleri, 102 nci maddesi, 104 ilâ 124 üncü
maddeleri, 127 ilâ 129 uncu maddeleri, 131 ilâ 135 inci maddeleri, ek 2
ilâ ek 4 üncü maddeleri, ek 8 ve ek 9 uncu maddeleri, ek 11 inci
maddesi, ek 13 ilâ ek 19 uncu maddeleri, ek 21 ilâ ek 23 üncü maddeleri,
ek 25 ilâ ek 27 nci maddeleri, ek 29 ve ek 30 uncu maddeleri, ek 31 inci
maddesinin (a) ve (b) bentleri, ek 32 ilâ ek 39 uncu maddeleri, ek 46
ila ek 49 uncu maddeleri, ek 56 ve ek 57 nci maddeleri, ek 59 uncu
maddesi, ek 67 ilâ ek 70 inci maddeleri, ek 72 ilâ ek 76 ncı maddeleri,
ek 78 inci maddesi, ek 80 inci maddesi, geçici 8 inci maddesi, geçici 15
inci maddesi, geçici 16 ncı maddesi, geçici 54 üncü, geçici 65 inci,
geçici 85 inci, geçici 86 ncı, geçici 88 inci, geçici 96 ilâ geçici 98
inci, geçici 103 üncü, geçici 104 üncü, geçici 109 ilâ geçici 113 üncü,
geçici 115 ilâ geçici 118 inci, geçici 120 nci, geçici 139 ilâ geçici
140 ıncı, geçici 146 ncı, geçici 147 nci, geçici 150 ilâ geçici 151
inci, geçici 153 üncü, geçici 157 nci, geçici 159 uncu, geçici 161 ilâ
geçici 166 ncı, geçici 170 inci, geçici 171 inci, geçici 173 üncü,
geçici 176 ncı, geçici 180 inci, geçici 182 ilâ geçici 186 ncı, geçici
190 ilâ geçici 192 nci, geçici 195 ilâ geçici 200 üncü, geçici 203 üncü,
geçici 204 üncü, geçici 207 nci ve geçici 208 inci, geçici 210 ilâ
geçici 212 nci, geçici 216 ncı, geçici 218 ilâ geçici 220 nci, ek
geçici 1 inci, ek geçici 2 nci, ek geçici 7 nci, ek geçici 8 inci, ek
geçici 11 inci, ek geçici 19 uncu, ek geçici 20 nci, ek geçici 22 nci ve
ek geçici 23 üncü maddeleri,
9) 1/10/1992 tarihli ve 3841 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi,
24/11/1994 tarihli ve 4049 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi ve
13/6/2001 tarihli ve 4677 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi,
10) 14/1/1988 tarihli ve 311 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri
ile İlgili Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde
Kararnamenin geçici 3 üncü maddesi,
11) 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun 50 nci
maddesinin beşinci fıkrası ile altıncı fıkrasının ikinci cümlesi ve 56
ncı maddesinin (C) fıkrası,
12) 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 186 ilâ 188
inci ve 191 inci maddeleri,
13) 18/1/1972 tarihli ve 1512 sayılı Noterlik Kanununun 201 ilâ 203 üncü
maddeleri,
14) 7/5/1987 tarihli ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun 3
üncü maddesinin (d) bendi ile geçici 3 üncü maddesi,
15) 22/1/1990 tarihli ve 399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Personel
Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı
Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin
32 nci maddesindeki "resmî ve özel sağlık kuruluşlarında ayakta ve
yatarak tedavileri ile" ibaresi,
16) 4/6/1937 tarihli ve 3201 sayılı Emniyet Teşkilâtı Kanununun 89 uncu
maddesi,
17) 1/11/1983 tarihli ve 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve
Milli İstihbarat Teşkilâtı Kanununun 18 inci maddesi,
18) 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 21 inci
maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde yer alan "ve tedavi
ettirilirler" ile (g) bendinde yer alan "ve tedavileri yaptırılır"
ibaresi,
19) 23/4/1981 tarihli ve 2453 sayılı Yurt Dışında Görevli Personele
Nakdi Tazminat Verilmesi ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasında yer alan "ile yaralanan veya sakat
kalanların tedavi giderleri" ibaresi,
20) 15/5/1959 tarihli ve 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler
Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanunun 10
uncu maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkraları,
21) 1/7/1976 tarihli ve 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz
ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanunun 7 nci
maddesi,
22) 24/2/1968 tarihli ve 1005 sayılı İstiklal Madalyası Verilmiş
Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında
Kanunun 2 nci maddesinin ikinci fıkrası,
23) 10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanununun 18 inci
maddesinin (c) bendi ile 20 nci maddesi,
24) 8/5/1985 tarihli ve 3201 sayılı Kanunun 7 nci, 11 inci, geçici 1 ilâ
geçici 4 üncü maddeleri ile aynı Kanunda geçen "döviz" ibareleri,
25) 22/2/2006 tarihli ve 5458 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi,
26) 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 65 inci maddesinin
beşinci fıkrasında yer alan "Kısa çalışma ödeneği aldığı süre içinde
işçinin hastalık ve analık sigortasına ait primler İşsizlik Sigortası
Fonu tarafından 2/3 oranında Sosyal Sigortalar Kurumuna aktarılır. Bu
primler, sigorta primlerinin hesabında esas alınan en alt kazanç sınırı
üzerinden hesaplanır." cümleleri,
27) 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununun geçici 23
üncü maddesi,
yürürlükten kaldırılmıştır.
18/6/1992 tarihli ve 3816 sayılı Kanun bu Kanunun yürürlük tarihinden
itibaren iki yıl sonra, 506 sayılı Kanunun ek 36 ncı ve geçici 20 nci
maddeleri ise bu Kanunun geçici 20 nci maddesinde belirtilen devir
işlemlerinin tamamlanmasından sonra yürürlükten kaldırılmıştır.
YÖNETMELİKLER
Madde 107-
Bu Kanunda bahsi geçen yönetmelikler bu Kanunun yürürlük tarihinden
itibaren bir yıl içerisinde çıkarılır. Kurum, bu Kanunun diğer
maddelerinin uygulanmasına ilişkin usûl ve esasları yönetmelik ile
düzenleme yetkisine sahiptir.
İKİNCİ BÖLÜM : GEÇİCİ VE SON HÜKÜMLER
MALÛLLÜK, YAŞLILIK VE ÖLÜM SİGORTASINA İLİŞKİN BAZI GEÇİŞ HÜKÜMLERİ
Geçici Madde 1 -
(Değişik madde:
17/04/2008-5754
S.K./68.
mad)
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce, 506 sayılı Sosyal Sigortalar
Kanunu ile 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununa tabi
olanlar, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında, 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız
Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu ve bu Kanunla mülga 2926 sayılı
Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa
tabi olanlar, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamında, 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa tabi
olanlar, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında kabul edilir.
17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı,
17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli
ve 2926 sayılı kanunlara göre bağlanan veya hak kazanan; aylık, gelir ve
diğer ödenekler ile 8/2/2006 tarihli ve 5454 sayılı Kanunun 1 inci
maddesine göre ödenmekte olan ek ödemenin verilmesine devam edilir. Bu
gelir ve aylıkların durum değişikliği nedeniyle artırılması,
azaltılması, kesilmesi veya yeniden bağlanmasında, bu Kanunla
yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümleri uygulanır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla 17/7/1964 tarihli ve 506
sayılı ve 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı kanunlara göre ödenmekte olan
sosyal yardım zammı ile telafi edici ödeme tutarları, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihte ödenen tutarlar esas alınarak, ilgililerin
gelir ve aylıklarına ilâve edilerek ödenir. Sosyal yardım zammının
ilavesinde tamamı dağıtılacak şekilde, hak sahiplerinin gelir ve
aylıklardaki hisseleri esas alınır.
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerine
göre sigortalı sayılanlara ve bunların hak sahiplerine bağlanmış olan
aylık ve gelirler, 55 inci maddenin ikinci fıkrasına göre artırılır.
506, 1479, 2925, 2926 ve 5434 sayılı kanunlar kapsamında geçen
sigortalılık süresi fiili hizmet süresi ve prim ödeme gün sayısı, genel
sağlık sigortasının uygulanmasında gerekli olan sigortalılık süresi ve
prim ödeme gün sayılarında dikkate alınır.
BU KANUNDAN ÖNCE YÜRÜRLÜKTE BULUNAN SOSYAL GÜVENLİK KANUNLARINA TÂBİ
GEÇEN ÇALIŞMALAR İÇİN BAĞLANACAK AYLIKLARIN HESABI
Geçici Madde 2 -
(Değişik madde:
17/04/2008-5754
S.K./68.
mad)
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 17/7/1964 tarihli ve 506
sayılı, 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2925
sayılı, bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı kanunlara
tabi olanlara bağlanacak yaşlılık aylıkları aşağıdaki şekilde
hesaplanır:
a) Sigortalının bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen
sürelerdeki prim ödeme gün sayılarına veya fiilî hizmet süresine ait
aylık; bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki kanun hükümlerine
göre, aylık talep tarihindeki toplam prim ödeme gün sayısı veya fiilî
hizmet süresi üzerinden, bu Kanunun yürürlük tarihi itibarıyla
hesaplanacak aylığının bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadarki prim
ödeme gün sayısı veya fiilî hizmet süresi ile orantılı bölümü, aylık
talep tarihine kadar geçen yıllar için, her yıl gerçekleşen güncelleme
katsayısı ile çarpılarak hesaplanır.
b) Sigortalının bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra geçen
sürelerdeki prim ödeme gün sayılarına ait aylığı, aylık talep
tarihindeki toplam prim ödeme gün sayısı üzerinden 29 uncu madde
hükümlerine göre hesaplanacak aylığının, bu Kanunun yürürlük tarihinden
sonraki prim ödeme gün sayısına orantılı bölümü kadardır. Ancak, Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten önce 3600 prim gün sayısını doldurmamış olan
sigortalıların yaşlılık aylığı bağlama oranının hesabında, sigortalının
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra geçen ve Kanunun yürürlük
tarihinden önceki prim gün sayısını 3600 güne tamamlayan hizmet
sürelerinin her 360 günü için % 3 oranı esas alınır.
c) Aylık, (a) ve (b) bentlerine göre hesaplanan kısmî aylıkların
toplamından oluşur. Aylıklar ayrıca 29 uncu maddenin son fıkrasına göre
artırılarak belirlenir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla 17/7/1964 tarihli ve 506
sayılı Kanunun geçici 82 nci maddesinin (a) bendine göre gösterge
sistemi içinde hesaplanacak kısmî aylıklara esas gösterge,
sigortalıların ortalama yıllık kazanç hesabına giren takvim yılı sayısı
esas alınmak suretiyle hazırlanacak olan gösterge ve üst gösterge tespit
tabloları esas alınarak belirlenir.
Bu Kanunun yürürlük tarihine kadar geçen sürelere ilişkin aylığın
hesabında esas alınan asgari aylık tutarı ile 17/7/1964 tarihli ve 506
sayılı Kanunun geçici 82 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre belirlenen
eski tam aylık tutarı, toplam prim ödeme gün sayısı içinde bu Kanunun
yürürlük tarihine kadar geçen prim ödeme gün sayısının oranına tekabül
eden tutar üzerinden esas alınır.
Yurt dışı hizmet borçlanması yapanların aylıkları da yukarıda belirtilen
fıkralara göre hesaplanır.
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri
kapsamında sigortalı sayılanlardan, bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten önce ilgili kanun hükümleri ile bu madde hükümlerine göre
yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra çalışmaya başlaması nedeniyle
aylıkları kesilenlerden, işten ayrılarak yeniden yaşlılık aylığı
bağlanması için yazılı istekte bulunanların yeni aylıkları, bu Kanunun
30 uncu maddesinin üçüncü fıkrasına göre hesaplanır.
Malûllük ve ölüm aylıkları, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılar için yukarıdaki
fıkralarda belirtilen hükümler, (b) bendi kapsamındaki sigortalılar için
ise bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki hükümlere göre esas alınan
süreler dikkate alınarak 27 nci veya 33 üncü madde hükümlerine göre
hesaplanır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sigortalı veya iştirakçi
olup, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra aylık talebinde
bulunanlardan, farklı sosyal güvenlik kurumlarına ya da bu Kanunda
belirtilen sigortalılık hallerinden birden fazlasına tabi olanlara aylık
bağlanmasına esas alınacak kanun, bu Kanunla mülga 2829 sayılı Kanun
hükümlerine göre tespit olunur ve bunlar hakkında, bu Kanunun geçici
maddelerindeki hükümler uygulanır. Ancak, bunlardan bu Kanunun geçici 4
üncü maddesi kapsamına girmeyenlere 5434 sayılı Kanun hükümleri
uygulanmaz. Bu Kanunla mülga 2829 sayılı Kanuna göre 5434 sayılı Kanun
hükümleri uygulanması gerekenlerden, bu Kanunun geçici 4 üncü maddesi
kapsamına girmeyenler için, bu maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b)
bentleri esas alınır. (a) bendi hükümlerinin uygulamasına esas alınacak
kanun, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında geçen süreler hariç, bu Kanunla mülga 2829 sayılı Kanun
hükümlerine göre belirlenir. Bu Kanuna tabi hizmetlerle 506 sayılı
Kanunun geçici 20 nci maddesine tabi sandıklarda geçen hizmetlerin
birleştirilmesinde de bu fıkra hükümleri esas alınmak suretiyle bu
Kanunla mülga 2829 sayılı Kanun hükümleri uygulanır.
ÖNCEKİ MEVZUAT HÜKÜMLERİNİN UYGULANMASI
Geçici Madde 3 -
(Değişik madde:17/04/2008-5754
S.K./68.
mad)
Bu Kanuna göre çıkarılması gereken yönetmelikler ile diğer düzenlemeler
yürürlüğe girinceye kadar, mevcut tüzük ve yönetmelikler ile diğer
düzenlemelerin, bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri uygulanmaya devam
edilir.
5434 SAYILI KANUNA İLİŞKİN GEÇİŞ HÜKÜMLERİ
Geçici Madde 4 -
(Değişik madde:
17/04/2008-5754
S.K./68.
mad)
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla 8/6/1949 tarihli ve 5434
sayılı Kanuna göre; aylık, tazminat, harp malûllüğü zammı, diğer
ödemeler ve yardımlar ile 8/2/2006 tarihli ve 5454 sayılı Kanunun 1 inci
maddesine göre ek ödeme verilmekte olanlara, bu Kanunla yürürlükten
kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanunda kendileri için
belirtilmiş olan şartları haiz oldukları müddetçe bunların ödenmesine
devam olunur. Ancak, 5 ilâ 10 yıl arasında fiili hizmet süresi olan
iştirakçilerden dolayı dul ve yetim aylığı almakta olanların, aylık ve
diğer ödemeleri, bu Kanunun 32 nci, 34 üncü ve 37 nci maddelerindeki
şartları haiz oldukları müddetçe devam edilir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçiliği sona erenlerden
tahsis talebinde bulunacaklar ile bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsis talebinde bulunanlardan
işlemleri devam edenler hakkında, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan
hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır.
5434 sayılı Kanuna göre iştirakçi olup bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten sonra bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendine tabi olarak çalışmaya başlayanlardan vazife malûllüğü kapsamına
girenler hakkında, bu Kanunun 47 nci maddesinin birinci fıkrasına göre
işlem yapılır.
Bu Kanunda aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde; iştirakçi iken, bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına alınanlar, bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olarak çalışmış
olup bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine tabi
olarak yeniden çalışmaya başlayanlar ile bunların dul ve yetimleri
hakkında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434
sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır.
Bu madde kapsamına girenlerin aylıklarının bağlanması, artırılması,
azaltılması, kesilmesi, yeniden bağlanması, toptan ödemeleri, ilgi
devamı, ihya ve borçlanmaları, diğer ödemeler ve yardımlar ile emeklilik
ikramiyeleri hakkında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de
dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır ve bu maddenin
uygulanmasında mülga 2829 sayılı Kanun hükümleri ayrıca dikkate alınır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine
tabi olarak çalışmaya başlamış olup, çalışmaya başlamadan önce ilgili
mevzuatına göre alınmış ve en az % 40 oranında özürlü olduklarını
gösterir sağlık kurulu raporu bulunanlar ile en az % 40 oranında
doğuştan özürlü olduklarını belgeleyenlerden aylık talep tarihinde bu
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında
sigortalı olanlara; en az 5400 gün uzun vadeli sigorta kolları primi
bildirilmiş ya da emekli keseneği ödenmiş olması kaydıyla, istekleri
halinde bu madde hükümleri esas alınarak yaşlılık aylığı bağlanır. Ancak
çalışmaya başladıktan sonra, Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet
sunucularının sağlık kurullarınca usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve
dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, Kurum Sağlık Kurulunca
çalışma gücündeki kayıp oranının;
a) % 50 ilâ % 59 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar, en az 5760,
b) % 40 ilâ % 49 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar, en az 6480,
gün uzun vadeli sigorta kolları primi bildirilmiş olması kaydıyla,
haklarında bu fıkra hükümleri uygulanır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kamu idarelerinde hizmet akdi ile
veya sözleşmeli olarak çalışanlardan; ilgili kanunları gereği 5434
sayılı Kanun ile ilgilendirilenler aynı statüde çalışmaya devam
ettikleri sürece, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendine göre sigortalı sayılırlar ve bunlar hakkında bu madde hükümleri
uygulanır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçi olup, bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına alınanların kesenek ve
karşılıkları, fiili hizmet zammı ve itibari hizmet süresi karşılıkları
ile %100 artış farkları hakkında 5434 sayılı Kanunun bu Kanunun
yürürlüğe girmeden önceki hükümleri uyarınca işlem yapılır.
(Değişik
cümle:
31/07/2008-5797
S.K./3.mad)
Geçici 12 nci maddenin
ikinci fıkrası uyarınca kamu idarelerinin sağlık hizmetlerinin
sağlanmasına ilişkin görevlerinin Kurum tarafından devralındığı tarihten
itibaren, kamu idarelerince bu kapsamdaki sigortalılar için her ay
emekli keseneklerine esas aylıklarının % 12'si oranında ayrıca genel
sağlık sigortası primi ödenir.
Bunlar için Kanunun 81 inci maddesinin (h) fıkrası uyarınca ödenecek ek
karşılıkların hesabında, genel sağlık sigortası primi tutarları dikkate
alınmaz.
5434 sayılı Kanuna göre ödenen aylıklar ile bu madde kapsamında
bağlanacak aylıklar, memur maaş katsayılarındaki artışlara göre
yükseltilir. Ayrıca 5434 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra
barem, teşkilat, kadro ve sair kanunlar ile aynı rütbe, kadro ve sair
kanunlarda yapılacak değişiklikler sonucunda aylık tutarlarında meydana
gelecek yükselmeler, aynı rütbe, kadro unvanı ve dereceden bağlanmış
bulunan emeklilik, malûllük ve vazife malûllüğü aylıkları ile dul ve
yetim aylıkları hakkında da uygulanır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Polis Akademisi ile fakülte ve
yüksek okullarda Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına okuyan veya kendi
hesabına okumakta iken Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına okumaya devam
eden öğrenciler ile Emniyet Hizmetleri Sınıfında 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışmakta olanların, bahse konu
okullarda geçen başarılı eğitim süreleri, istekleri halinde; borçlanma
talep tarihinde ilgisine göre en az aylık alan polis veya komiser
yardımcısının emekli keseneğine esas unsurları üzerinden, bu sürelere
ait sigortalı ve işveren hissesi priminin tamamı borçlandırılmak
suretiyle hizmetten sayılır. Bundan doğacak borç tutarının tamamı borcun
tebliğ edildiği tarihten itibaren iki yıl içinde kendileri tarafından
ödenir. Ayrıca, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce üniversitelerin
çeşitli fakülte, yüksek okul veya meslek yüksek okullarında kendi
hesabına öğrenim yaptıktan sonra muvazzaf astsubay nasbedilenlerin sözü
edilen okullarda geçen başarılı öğrenim süreleri de istekleri halinde;
borçlanma talep tarihinde en az aylık alan astsubay çavuşun emekli
keseneğine ait unsurlar üzerinden, bu fıkradaki esaslar dâhilinde
borçlandırılarak tahsil edilmek suretiyle hizmetten sayılır.
Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce, seçimler neticesinde belediye
başkanı olarak görev yapmış olup, bu Kanunun yürürlük tarihinden önce
5434 sayılı Kanunun bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ek 68 inci
maddesine göre makam tazminatı ve buna bağlı olarak temsil veya görev
tazminatı ödenenler hariç olmak üzere, sosyal güvenlik kanunlarına göre
emeklilik veya yaşlılık aylığı almakta olanlardan; 5434 sayılı Kanunun
bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 39 uncu maddesine göre aylık
bağlanması şartlarını haiz olanlara, bu Kanunun yürürlük tarihinden
itibaren, bu kişilerden bu Kanunun yürürlük tarihi itibarıyla 5434
sayılı Kanunun bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 39 uncu maddesine göre
aylık bağlanması şartlarını haiz olmayanlara ise bu şartları haiz
oldukları tarihten itibaren 5434 sayılı Kanunun bu Kanunla yürürlükten
kaldırılan ek 68 inci maddesinde belirtilen şartlar da dikkate alınarak,
emsali belediye başkanının almakta olduğu makam tazminatı ve buna bağlı
olarak temsil veya görev tazminatı tutarı, almakta oldukları emeklilik
veya yaşlılık aylıklarına ilâve edilmek suretiyle ödenir. Bu Kanunun
yürürlük tarihinden önce seçimler neticesinde belediye başkanı olarak
görev yapmış olup, bu Kanuna göre sigortalı iken yaşlılık aylığı
bağlananlardan; 5434 sayılı Kanunun bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 39
uncu maddesine göre aylık bağlanması şartlarını haiz olanlara bu Kanunun
geçici 2 nci ve geçici 4 üncü maddeleri hükümleri de dikkate alınarak bu
fıkrada belirtilen şartlar dahilinde söz konusu tazminatlar aylıklarına
ilâve edilmek suretiyle ödenir. Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce
seçimler neticesinde belediye başkanı olarak görev yapmış olanlardan
ölenlerin bu Kanunun 32 nci maddesinde belirtilen şartlara sahip
olmaları halinde, 5434 sayılı Kanunun bu Kanunla yürürlükten kaldırılan
ek 68 inci maddesinde belirtilen şartlar da dikkate alınarak, hak
sahiplerine bu Kanunun 34 üncü, geçici 1 inci, geçici 2 nci ve geçici 4
üncü maddeleri hükümlerine göre söz konusu tazminatlar bu Kanunun
yürürlük tarihinden önce ölenler için bu Kanunun yürürlük tarihinden
itibaren, bu Kanunun yürürlük tarihinden sonra ölenler için ise ölüm
tarihinden itibaren ölüm aylıklarına eklenmek suretiyle ödenir. Bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce seçimler neticesinde belediye
başkanı olarak görev yapmış olanlardan; malûllük aylığı almakta olanlar
ile malûllük aylığına hak kazanacaklar 5434 sayılı Kanunun bu Kanunla
yürürlükten kaldırılan 39 uncu maddesinde belirtilen aylık bağlamaya
ilişkin şartlar dikkate alınmaksızın yukarıda belirtilen tazminat
haklarından yararlandırılır. Bu fıkraya göre tazminat tutarları
ödendikçe Hazineden tahsil edilir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönemlere ait 5434 sayılı
Kanundan kaynaklanan alacakların takip ve tahsil işlemleri 5434 sayılı
Kanunun bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili hükümlerine göre
Kurumca sonuçlandırılır. Ancak bunlardan bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten önce Maliye Bakanlığının ilgili birimleri tarafından takip ve
tahsil işlemleri başlatılmış olanların işlemleri bunlar tarafından
sonuçlandırılır.
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki
sigortalıların borçlandığı, ihya ettiği hizmetleri ile birlikte bu
Kanuna göre aylığa hak kazanmaları ve müracaat etmeleri halinde, paranın
ödendiği tarihi takip eden ay başından itibaren kendilerine aylık
bağlanır. Ancak emeklilik ikramiyesi ödenmiş süreler emeklilik
ikramiyesinde nazara alınmaz.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce ölen, ancak bu Kanunla
yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerine göre ölüm aylığının
bağlanabilmesi için yeterli prim ödeme gün sayısı olmayan sigortalının
hak sahiplerinin, prim ödeme gün sayısı bakımından bu Kanun hükümlerine
göre ölüm aylığına hak kazanması halinde, müracaat tarihini takip eden
aybaşından itibaren, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 5434 sayılı Kanun
hükümlerine göre hesaplanacak aylıkları, bu Kanunun 32 nci, 34 üncü ve
37 nci maddelerine göre ödenir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanuna göre
iştirakçi olup bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra bu Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamında sigortalılığı bulunmayanların
borçlandığı, ihya ettiği hizmetleri ile birlikte bu Kanuna göre aylığa
hak kazanmaları ve müracaat etmeleri halinde, bu maddeye göre
borçlandığı ve ihya ettiği hizmetlerine ait paranın ödendiği tarihi
takip eden ay başından itibaren kendilerine bu Kanunla yürürlükten
kaldırılan 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre hesaplanarak aylık
bağlanır. Hak sahipleri hakkında bu fıkra hükmü uygulanmak suretiyle
aylığa hak kazandıklarında hesaplanan aylıkları, bu Kanunun 32 nci, 34
üncü ve 37 nci maddelerine göre ödenir. Ancak bu süreler emeklilik
ikramiyesinde nazara alınmaz.
Kesenek veya toptan ödemeleri zamanaşımına uğramış olması nedeniyle
hizmetleri tasfiye edilmiş olanların, tasfiye edilmiş süreleri bu Kanuna
göre birleştirilecek hizmetlerden kabul edilir.
Personel mevzuatına göre almış oldukları disiplin cezası sonucu
23/4/1999 tarihi ile 14/2/2005 tarihleri arasında memuriyetleri sona
erenlerden, 22/6/2006 tarihli ve 5525 sayılı Kanun uyarınca haklarında
verilmiş disiplin cezaları bütün sonuçları ile ortadan kaldırılanların,
bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren altı ay içerisinde Kuruma
müracaatları halinde, görevlerinden ayrıldıkları tarih ile göreve
başladıkları tarih arasındaki prim veya kesenek ödenmemiş süreleri,
istekleri halinde, görevlerinden ayrıldıkları derece ve kademelerine
prim veya kesenek ödenmemiş veya borçlanmak istedikleri sürenin her üç
yılına bir derece ve her yılına bir kademe verilmek ve öğrenim durumları
itibariyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36 ncı maddesindeki
yükselebilecekleri dereceleri geçmemek üzere tespit edilecek derece,
kademe ve ek göstergeleri ile emekli keseneğine esas aylığın hesabına
ait tüm unsurların toplamının müracaat tarihinde yürürlükte olan katsayı
ile çarpımı sonucu bulunacak tutarlar esas alınarak, yine o tarihteki
kesenek ve karşılık oranları borçlandırılmak suretiyle hizmetten
sayılır. Bundan doğacak borç tutarının tamamı borcun tebliğ edildiği
tarihten itibaren iki yıl içinde kendileri tarafından eşit taksitlerle
veya defaten ödenir.
TOPTAN ÖDEME VE İHYA GEÇİŞ HÜKÜMLERİ
Geçici Madde 5 -
(Değişik madde:
17/04/2008-5754
S.K./68.
mad)
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri
kapsamındaki sigortalılar için bu Kanuna göre yapılacak toptan
ödemelerin, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki hizmet
sürelerine ait bölümü, bu Kanunla bazı maddeleri yürürlükten kaldırılan
ilgili kanun hükümlerine göre bu Kanunun yürürlük tarihi itibarıyla
hesaplanarak, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih ile toptan ödemenin
yapılmasına ilişkin yazılı istek tarihine kadar geçen yıllar için her
yılın güncelleme katsayısı ile çarpılarak bulunan tutar, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten sonraki süreler için bu Kanuna göre
hesaplanan toptan ödeme tutarına ilâve edilerek ödenir.
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri
kapsamındaki sigortalılar için bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önce toptan ödeme yapılarak tasfiye edilen hizmetlerin 31 inci, 36 ncı
ve 41 inci maddelere göre ihyasında veya borçlanılmasında, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu Kanunla bazı maddeleri yürürlükten
kaldırılan ilgili kanun hükümlerine göre hesaplanan tutarı, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarih ile ihya talebine ilişkin yazılı istek tarihi
arasında geçen yıllar için, her yılın güncelleme katsayısı ile
çarpılarak bulunan değeri dikkate alınır.
506 SAYILI KANUNA İLİŞKİN GEÇİŞ HÜKÜMLERİ
Geçici Madde 6-
17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanuna göre 1/4/1981 tarihinden önce
malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescil edilmiş olanlar
hakkında, bu Kanunun 38 inci maddesinin ikinci fıkrasındaki sigortalılık
süresinin 18 yaşın doldurulduğu tarihten başlayacağına ilişkin hükmü
uygulanmaz.
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun mülga ek 24 üncü maddesinde
sayılan kurum ve kuruluşlarca, Kuruma ödenmeyen sosyal yardım zamları,
Hazine tarafından ilgili kurum ve kuruluşlardan tahsil edilmek üzere
Kuruma ödenir.
(Değişik
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./69.
mad)
17/7/1964 tarihli ve
506 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmış olan işyeri tescilleri, bu
Kanun hükümlerine göre yapılmış sayılır.
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun mülga 86 ncı maddesi hükmüne göre
topluluk sigortasına tâbi olanların ödedikleri iş kazası, meslek
hastalığı, hastalık, analık, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları
primleri genel sağlık sigortası dahil bu Kanuna göre ödenmiş sayılır. Bu
süreler yatırıldıkları sigorta kolları bakımından başlangıç süresi ve
prim ödeme gün sayısı olarak kabul edilir.
Bu Kanunun yürürlük tarihi itibarıyla 506 sayılı Sosyal Sigortalar
Kanununun mülga 86 ncı maddesine göre malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları bakımından topluluk sigortasına devam edenler, bu Kanunun 4
üncü maddesi kapsamında durumları değerlendirilerek, durumlarına uyan
bent kapsamında sigortalı sayılırlar. Bunların kendileri veya
işverenleri tarafından verilmesi gereken belgeler en geç üç ay içinde
Kuruma verilmek zorundadır.
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun mülga 96 ncı maddesinin ikinci
fıkrasına göre Sosyal Sigortalar Kurumuna devir olan sandıklardan
23/1/1968 tarihli ve 991 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesine göre
bağlanmış emekli, adi malûllük veya vazife malûllüğü aylıkları ile
23/1/1968 tarihli ve 991 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin birinci
fıkrasına göre Kurumca bağlanan aylıklarla dul ve yetim aylıkları (aylık
alan tek kişi de olsa) toplamı, net asgarî ücretin % 70'inden aşağı
olamaz.
Aylık bağlama şartları bakımından bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılarak aylık bağlanacaklar
için;
a)
(Mülga
bend:
17/04/2008-5754
S.K./69.
mad)
b)
(Değişik fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./69.
mad) 28 inci maddenin
üçüncü fıkrasında belirtilen 5400 günlük süre ilk defa;
1) 30/4/2008 tarihi ile 31/12/2008 tarihleri arasında sigortalı
sayılanlar için 4600 gün olarak,
2) 1/1/2009 tarihinden itibaren sigortalı sayılanlar için ise her takvim
yılı başında 4600 güne 100 gün eklenmek suretiyle 5400 günü geçmemek
üzere,
c)
(Değişik
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./69.
mad) 28 inci
maddenin dördüncü fıkrasında belirtilen 3960 günlük süre ilk defa;
1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih ile 31/12/2008 tarihleri arasında
sigortalı sayılanlar için 3700 gün olarak,
2) 1/1/2009 tarihinden itibaren sigortalı sayılanlar için ise her takvim
yılı başında 3700 güne 100 gün eklenmek suretiyle 3960 günü geçmemek
üzere,
d)
(Değişik fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./69.
mad)
28 inci
maddenin beşinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen 4320 günlük süre ilk
defa;
1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih ile 31/12/2008 tarihleri arasında
sigortalı sayılanlar için 3700 gün olarak,
2) 1/1/2009 tarihinden itibaren sigortalı sayılanlar için ise her takvim
yılı başında 3700 güne 100 gün eklenmek suretiyle 4320 günü geçmemek
üzere,
e)
(Değişik
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./69.
mad) 28 inci
maddenin beşinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen 4680 günlük süre ilk
defa;
1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih ile 31/12/2008 tarihleri arasında
sigortalı sayılanlar için 4100 gün olarak,
2) 1/1/2009 tarihinden itibaren sigortalı sayılanlar için ise her takvim
yılı başında 4100 güne 100 gün eklenmek suretiyle 4680 günü geçmemek
üzere,
uygulanır.
(Ek fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./69.
mad)
Sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerde iş üstlenen
işverenlerce çalıştırılmak üzere bu ülkelere götürülen Türk
işçilerinden, bu Kanunun yürürlük tarihinden önce sadece malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi topluluk sigortasına devam edenler
ile isteğe bağlı sigortalı olarak söz konusu ülkelere götürülmüş olan
sigortalıların, bu Kanunun 5 inci maddesinin (g) bendi kapsamında
sigortalılıkları bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren üç ay
içerisinde işverenlerince sağlanır ve buna ilişkin yükümlülükler yerine
getirilir.
506, 1479, 5434, 2925, 2926 SAYILI KANUNLARA İLİŞKİN ORTAK GEÇİŞ
HÜKÜMLERİ
Geçici Madde 7 -
(Değişik madde:
17/04/2008-5754
S.K./68.
mad)
Bu Kanunun yürürlük tarihine kadar 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı,
2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu
Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı, 8/6/1949 tarihli ve
5434 sayılı kanunlar ile 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici
20 nci maddesine göre sandıklara tabi sigortalılık başlangıçları ile
hizmet süreleri, fiilî hizmet süresi zammı, itibarî hizmet süreleri,
borçlandırılan ve ihya edilen süreler ve sigortalılık süreleri tabi
oldukları kanun hükümlerine göre değerlendirilir.
Kanunun yürürlük tarihinden önce 24/6/1965 tarihli ve 635, 18/3/1986
tarihli ve 3269, 22/7/1965 tarihli ve 644, 1/11/1983 tarihli ve 2937,
25/3/1957 tarihli ve 6940 ve 26/10/1990 tarihli ve 3671 sayılı kanunlar
ile 5434 sayılı Kanunun 32 nci maddesine göre fiili hizmet süresine
müstehak görevlerde çalışanların bu görevlerde geçirdikleri süreler bu
Kanunun 40 ıncı maddesi gereğince aranan 3600 günün doldurulmasında
nazara alınır. 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun ek 5 inci
maddesinde sayılan itibari hizmet süresi kapsamında yer alıp bu Kanunun
40 ıncı maddesinde sayılmayan işlerde bu Kanunun yürürlük tarihinden
önce geçen çalışma sürelerinin bu maddenin birinci fıkrası kapsamında
değerlendirilmesinde 3600 gün prim ödeme şartı aranmaz.
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki
sigortalıların borçlandıkları hizmetleri nedeniyle borçlanma
tutarlarından ödenmeyen kısmı var ise aylıklarından emekli keseneği
oranında tahsil edilmeye devam edilir.
Aylıkların hesabında 41 inci maddeye ve 8/5/1985 tarihli ve 3201 sayılı
Kanuna göre yapılan borçlanmaların bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önceki sürelere ait kazançları, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili
kanun hükümlerine göre değerlendirilir. Ancak, bu Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında bulunan sigortalılar
için bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki dönemlere ait sürelerin bu
Kanunun yürürlük tarihinden sonra borçlanılması halinde de 41 inci madde
ve 8/5/1985 tarihli ve 3201 sayılı Kanun hükümleri uygulanır.
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce birden fazla dosyadan gelir veya
aylık alınması durumunda bu Kanunun yürürlük tarihinden sonra yeni
dosyadan gelir veya aylık alınmasına hak kazanılması durumunda yeni
bağlanacak dosyadaki gelir ve aylık miktarı da dahil olmak üzere
mukayese yapılarak en düşük miktarlı dosya kapsamdan çıkarılır.
Birinci fıkrada belirtilen kanunlar kapsamında zorunlu sigortalı
sayılanlar ile isteğe bağlı sigortalı olup sağlık sigortasından
yararlananların prim ödeme gün sayıları da genel sağlık sigortası prim
ödeme gün sayısı olarak değerlendirilir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (c) bendine göre ilk defa sigortalı olanların sigortalılık
başlangıç tarihinden önceki süreleri, bu Kanunun 41 ve 46 ncı maddeleri,
5434 sayılı Kanunun ek 31 inci maddesi ile 3201 sayılı Kanuna göre
borçlandırılmaları halinde, sigortalılığın başlangıç tarihinin geriye
götürülmesini ve haklarında bu Kanunun geçici maddelerinin uygulanmasını
gerektirmez.
Kanunun yürürlük tarihinden önce 5434 sayılı Kanunun ilgili hükümlerine
göre itibari hizmet süresine müstehak kadro ve görevlerde bulunanlardan
bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında
çalışmaya devam edenlerin itibari hizmet süreleri hakkında, bu Kanunun
yürürlük tarihinden önceki hükümlerinin uygulanmasına devam edilir.
30/4/2008 tarihinden sonra 506, 1479, 5434, 2925 ve 2926 sayılı
kanunlara göre ilk defa sigortalı veya iştirakçi olanlar hakkında bu
Kanunun 28 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrası hükümleri uygulanır.
Geçici 2 nci maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin son cümlesi hükmü
bunlar hakkında uygulanmaz.
1479 SAYILI KANUNA İLİŞKİN GEÇİŞ HÜKÜMLERİ
Geçici Madde 8 -
(Değişik madde:
17/04/2008-5754
S.K./68.
mad)
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4)
numaralı alt bendi hariç diğer alt bentlerine göre sigortalılık niteliği
taşıdıkları halde bu Kanunun yürürlük tarihine kadar kayıt ve
tescillerini yaptırmayanların sigortalılık hak ve yükümlülüğü bu Kanunun
yürürlük tarihinden itibaren başlar. Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendine göre sigortalı
sayılanların hak ve yükümlülüğü ise 7 nci maddenin birinci fıkrasının
(b) bendine göre başlar.
Ancak, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)
ve (3) numaralı alt bentlerine göre sigortalı sayılanlardan bu Kanunun
yürürlük tarihinden itibaren sigortalılıkları başlatılanların, bu
Kanunun yürürlük tarihi ile 4/10/2000 tarihi arasında geçen vergi
mükellefiyet süreleri bulunmak kaydıyla, sigortalının bu Kanunun
yürürlük tarihinden itibaren 6 ay içinde talepte bulunması halinde,
vergi mükellefiyet sürelerinin tamamı için 80 inci maddenin ikinci
fıkrasının (a) bendine göre talep tarihindeki prime esas kazancının %
32'si üzerinden borçlanma tutarı hesaplanır ve sigortalıya tebliğ
edilir. Sigortalının kendisine tebliğ edilen borçlanma tutarının
tamamını tebliğ tarihinden itibaren 6 ay içinde ödemesi halinde, bu
süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir. Sigortalıya tebliğ
edilen borç tutarının bu süre içerisinde tam olarak ödenmemesi halinde
bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve ödenen tutar
bu Kanunun 89 uncu maddesine göre iade edilir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 1479 sayılı Kanunun 53 üncü
maddesi gereğince 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre başlatılmış
olan icra takipleri anılan Kanun hükümlerine göre takip edilerek
sonuçlandırılır.
EMEKLİLİK YAŞINA İLİŞKİN BAZI GEÇİŞ HÜKÜMLERİ
Geçici Madde 9-
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında olup da 8/9/1999
tarihinden 30/4/2008 tarihine
kadar ilk defa sigortalı sayılanlar; kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını
doldurmak ve 7000 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi
ödemiş olmak şartıyla veya kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmak
ve 25 yıldan beri sigortalı bulunmak ve en az 4500 gün malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak şartıyla yaşlılık
aylığından yararlanırlar.
(Değişik
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./70.
mad) 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında olup da 8/9/1999
tarihinden 30/4/2008 tarihine kadar ilk defa sigortalı sayılanlar kadın
ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş ve 25 tam yıl sigorta primi ödemiş
olması veya kadın ise 60, erkek ise 62 yaşını doldurması ve en az 15 tam
yıl malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemesi şartıyla kısmi
yaşlılık aylığından yararlanırlar.
(Ek fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./70.
mad) 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olup da 8/9/1999
tarihinden 30/4/2008 tarihine kadar ilk defa sigortalı sayılanlar kadın
ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş ve 25 tam yıl sigorta primi ödemiş
olması veya 61 yaşını doldurması ve en az 15 tam yıl malûllük, yaşlılık
ve ölüm sigortaları primi ödemesi şartıyla kısmi yaşlılık aylığından
yararlanırlar.
17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olup da
8/9/1999 tarihinden 30/4/2008
tarihine
kadar ilk defa sigortalı sayılanlar; kadın ise 58, erkek ise 60
yaşını doldurmak ve onbeş yıldan beri sigortalı olup 3600 gün malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemek şartıyla yaşlılık aylığından
yararlanırlar.
Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce bazı hükümleri yürürlükten
kaldırılan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa göre sigortalı
sayılanlardan;
a) En az 20 yıldan beri Bakanlıkça tespit edilen maden işyerlerinin
yeraltı işyerlerinde sürekli çalışan ve bu işlerde en az 5000 gün
malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödeyen sigortalılara yazılı
talepleri halinde 28 inci maddenin ikinci fıkrasının (a) bendindeki yaş
şartları aranmaksızın yaşlılık aylığı bağlanır.
b) En az 25 yıldan beri Bakanlıkça tespit edilen maden işyerlerinin
yeraltı işyerlerinde yeraltı münavebeli işlerinde çalışan ve bu işlerde
en az 4000 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödeyen
sigortalılara da 28 inci maddenin ikinci fıkrasının (a) bendindeki yaş
şartları aranmaksızın 8100 gün prim ödemiş sigortalılar gibi yaşlılık
aylığı bağlanır.
c) 50 yaşını dolduran ve malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi
çalışmalarının en az 1800 gününü Bakanlıkça tespit edilen maden
işyerlerinin yeraltı işlerinde geçirmiş olan sigortalılara da birinci
fıkrada belirtilen diğer şartlarla yaşlılık aylığı bağlanır.
(Değişik
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./70.
mad) Bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce beşinci fıkrada belirtilen
işlerde çalışmaya başlayan sigortalıların, bu Kanunun yürürlük
tarihinden önce veya sonra bu işlerde geçen çalışmalarının en az 1800
gün olması halinde bu çalışmalarının dörtte biri toplam prim ödeme gün
sayılarına ilave edilir. Bunlar için malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primi, sigortalının prime esas kazancının % 23'üdür. Bunun %
9'u sigortalı hissesi, % 14'ü de işveren hissesidir. Bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa maden işyerlerinin yeraltı
veya yeraltı münavebeli işlerde çalışmaya başlayanlar hakkında, bu
Kanunun fiili hizmet zammı süresine ait hükümleri uygulanır.
506 SAYILI KANUNUN MALÛLLÜK, SAKATLIK HÜKÜMLERİ İLE SOSYAL GÜVENLİK
DESTEK PRİMİ ÖDEMESİ GEÇİŞ HÜKÜMLERİ
Geçici Madde 10-
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında olup bu Kanunun
yürürlük tarihinden önce ilk defa sigortalı olanlardan, sigortalı olarak
ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce 506 sayılı Sosyal Sigortalar
Kanununun mülga 53 üncü maddesine göre malûl sayılmayı gerektirecek
derecede hastalık veya özürü bulunan ve bu nedenle malûllük aylığından
yararlanamayan sigortalılar, yaşları ne olursa olsun en az onbeş yıldan
beri sigortalı bulunmak ve en az 3600 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primi ödemiş olmak şartıyla yaşlılık aylığından
yararlanırlar.
(Değişik
fıkra:17/04/2008-5754
S.K./71.
mad) Bu Kanunun yürürlük
tarihinden önce sigortalı olup bu Kanunun yürürlük tarihinden önce veya
sonra sakatlığı nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış
durumda olan sigortalılar hakkında, 506 sayılı Sosyal Sigortalar
Kanununun mülga 60 ıncı maddesinin (C) bendinin (b) alt bendi ve geçici
87 nci maddesine göre işlem yapılır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sakatlığı nedeniyle vergi
indiriminden yararlananlardan yaşlılık aylığı bağlananların aylıklarının
kesilmesi ve tekrar bağlanmasında bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki
hükümler geçerlidir.
Birinci ve ikinci fıkraya göre bağlanan aylıkların aylık bağlama oranı,
5400 gün üzerinden hesaplanan orandan az olamaz.
55 inci maddenin dördüncü*
fıkrasındaki malûllük aylığı alt sınırı ile 33 üncü maddesinin ikinci
fıkrasındaki ölüm aylığı alt sınırı 17/10/1983 tarihli ve 2925 ve bu
Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı Kanunlara göre
bağlanacak malûllük ve ölüm aylıklarında, aynı kanunlar gereği bağlanan
yaşlılık aylığı ile kıyaslanarak uygulanır.
(Ek fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./71.
mad) Bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten önce, malûllük durumlarının tespiti için
talepte bulunan ve bu Kanunun yürürlük tarihinden sonra malûl
olduklarına karar verilenler hakkında 506 ve 2925 sayılı kanunlardaki
diğer şartları da taşımaları halinde anılan kanunlara göre malûllük
aylığı bağlanır.
(Ek
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./71.
mad) 1/1/2000 tarihinden
itibaren sigortalı olup, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce
malûllük aylığı bağlanması için tahsis talebinde bulunan sigortalılar
ile ölen sigortalıların hak sahiplerine 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı
Kanunla bağlanan aylıklar, 506 sayılı Kanunun geçici 89 uncu maddesinde
belirtilen alt sınır aylığı esas alınarak aylık başlangıç tarihi
itibariyle yeniden hesaplanır. Oluşacak farklar bu maddenin yürürlük
tarihinden itibaren dört ay içerisinde ilgililere ödenir.
Yukarıdaki fıkrada belirtilen alt sınır aylıklarının hesabında, 506
sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun mülga 92 nci maddesinin ikinci
fıkrasına göre belirlenen yarım aylıklar ile aynı Kanunun mülga 96 ncı
maddesinin beşinci fıkrası hükmüne göre alt sınır aylığı uygulanmayan
aylıklar ile sosyal güvenlik sözleşmeleri gereğince bağlanan kısmî
aylıklar dikkate alınmaz.
(Mülga fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./71.
mad)
SİGORTALI TESCİLİNE, SİGORTA SİCİL NUMARASINA VE DIŞ TEMSİLCİLİKLERDEKİ
GÖREVLİLERE İLİŞKİN GEÇİŞ HÜKÜMLERİ
Geçici Madde 11-
(Değişik
fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./72.
mad) Bu Kanun yürürlüğe
girmeden önce mevcut sosyal güvenlik kurumlarında tescili yapılan
sigortalılar ve ilk defa tescili yapılacak sigortalılar ile bunların hak
sahipleri için ortak bilgi bankası oluşturulur. Bu sigortalılar ile
sisteme yeni katılacak sigortalıların tescilinde, Türkiye Cumhuriyeti
kimlik numaraları sosyal güvenlik sicil numarası olarak esas alınır.
Sigortalıların eski sigorta sicil numaraları, bu Kanuna göre tescil
edilecekleri tarihe kadar kullanılmaya devam edilir.
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(b) bendi kapsamında olan
sigortalıların, bu Kanunun 17 nci maddesine göre hesaplanacak günlük
kazançlarında; bu Kanunun yürürlük tarihinden sonraki sürelere ait prime
esas kazanç hesabında dikkate alınan unsurlar, bu Kanunun yürürlük
tarihinden önceki sürelere ait prime esas kazanç hesabında da dikkate
alınır.
(Ek fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./72.
mad) Hizmet akdiyle
çalışan sigortalılar için Kanunun 17 nci maddesi gereğince tespit
edilecek günlük kazanç hesabına esas üç aylık dönemdeki kazançları
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce olanların son takvim ayı
itibarıyla gelirlerinin hesaplanmasında bu Kanunla yürürlükten
kaldırılan 506 sayılı Kanun hükümleri uygulanır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte dış temsilciliklerde görevli
sigortalı veya genel sağlık sigortalısı personelden, temsilciliğin
bulunduğu ülkede sürekli ikamet iznini veya bu devletin vatandaşlığını
da haiz olanlar, uluslararası sosyal güvenlik sözleşmelerindeki hükümler
saklı kalmak üzere ve Dışişleri Bakanlığının olumlu görüşünün alınması
şartıyla bulunduğu ülkenin sosyal güvenlik kurumları ile
irtibatlandırılabilirler.
(Ek fıkra:
17/04/2008-5754
S.K./72.
mad) Bu Kanun yürürlüğe
girmeden önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre iştirakçi çalıştıran ve
bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra da 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılan kişileri çalıştırmaya
devam eden kamu idareleri 11 inci madde uyarınca işyeri bildirgesini
Kurumca belirlenecek sürede vermek zorundadırlar. İşyeri bildirgesinin
Kurumca belirlenecek süre içinde verilmemesi durumunda, 102 nci maddenin
(b) bendi gereğince idari para cezası uygulanır.
GENEL SAĞLIK SİGORTASI GEÇİŞ HÜKÜMLERİ
Geçici Madde 12 -
(Değişik madde:
17/04/2008-5754
S.K./68.
mad)
Bu Kanunun uygulamasında sağlık hizmeti sunucularının sigortalılık
kontrolü ve diğer provizyon işlemlerini elektronik ortamda yapmaya
başlaması için gerekli altyapının kurulmasına kadar, sağlık bilgilerinin
yazılı olarak tutulmasına başlanır ve sağlık belgesinin veya sağlık
karnesinin Kurumca verilmesine devam edilir.
Kamu idarelerinin sağlık hizmetlerinin sağlanmasına ilişkin
görevleri, yürürlükten kaldırılan kanunlardaki hak ve yükümlülükler
çerçevesinde ilgili kayıt ve işlemler Kurum tarafından devralınan tarihe
kadar devam eder.
(Deđiţik
ibare:
31/07/2008-5797
S.K./11.mad)
Devir süreci üç yýl içinde tamamlanýr.
Kişilerin yürürlükten kaldırılan kanun hükümleri gereğince hak ettikleri
sağlık hizmetleri, bu Kanun hükümleri gereğince kapsama alınmamış ise
tedavi tamamlanıncaya kadar yürürlükten kaldırılan kanun hükümlerine
göre Kurumca sağlanmaya devam edilir. 67 nci madde gereği hesaplanan 30
günün hesabında kişilerin lehine olan durum uygulanır. Genel sağlık
sigortalısının ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten önce başlayan, ancak, bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten sonra faturalandırılan tedavi giderleri Kurum
tarafından karşılanır.
Bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren iki yıl süresince bu Kanunun 60
ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi
uygulanmaz. Bu sürede, 18/6/1992 tarihli ve 3816 sayılı Kanun kapsamında
yeşil kart verilen ve verilecek kişiler durumlarında değişiklik olmaması
kaydıyla başka bir işleme gerek kalmaksızın bu Kanunun 60 ıncı
maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi
kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılır. 3816 sayılı Kanun
kapsamında yeşil kart almak için müracaat etmekle birlikte, 3816 sayılı
Kanun hükümlerine göre tespit edilen aile içindeki kişi başına düşen
gelir payının aylık tutarı; asgari ücretin üçte birinden asgari ücrete
kadar olduğu tespit edilen kişiler için 82 nci maddeye göre belirlenen
prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarının üçte biri,
asgari ücretten asgari ücretin iki katına kadar olduğu tespit edilen
kişiler için 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt
sınırının otuz günlük tutarı; asgari ücretin iki katından fazla
olduğu tespit edilen kişiler için 82 nci maddeye göre belirlenen
prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarının iki katı
prime esas asgari kazanç tutarı olarak esas alınır.
60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (d) ve (g) bentleri gereğince
sigortalı sayılanlar, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en
geç iki yıl içinde bildirimlerini yapmak zorundadır. Bu süre içinde, 60
ıncı maddenin birinci fıkrasının (d) ve (g) bentleri gereğince genel
sağlık sigortalısı sayılanlardan; tescil talebi olmayanların 18 yaşından
küçük çocuklarının sağlık hizmetlerinden yararlandırılması halinde bu
kişilerin tescili çocuklarının sağlık hizmet sunucusuna müracaat tarihi
itibarıyla yapılır. Ancak, aile hekimliği uygulamasına başlanan illerde,
bu kişiler iki yıllık süreye bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı ve
bakmakla yükümlü olduğu kişi olarak kapsama alınır.
Aile hekimleri tarafından başlatılan sevk zincirine uygun olarak alınan
sağlık hizmetlerinde 68 inci maddenin ikinci fıkrasında belirtilen
katılım payları, üç yıl süreyle % 50 oranında azaltılarak uygulanabilir.
70 inci maddenin birinci fıkrası gereği yapılacak belirlemeler, bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç bir yıl içinde
tamamlanır. Bu süre içerisinde 70 inci maddenin ikinci fıkrasının
uygulanmasını il ve ilçe bazında ertelemeye Sağlık Bakanlığı yetkilidir.
İlgili kanunları gereği tedavi yardımları karşılanan kişiler, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihte herhangi bir işleme gerek kalmaksızın, bu
Kanun açısından genel sağlık sigortalısı veya genel sağlık
sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi sayılır. Bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihte ilgili kanunları gereği bakmakla yükümlü
olunan kız çocukları bu Kanun gereğince de bakmakla yükümlü olunan kişi
sayılır. Ancak durumlarında değişiklik olduğunda sağlık hizmetlerinden
yararlanma koşulları bu Kanun hükümlerine göre yeniden belirlenir. Bu
kişilerin sigortalı ve sigortalının bakmakla yükümlü olduğu kişilere
ilişkin bilgileri ilgili kurumlar tarafından bu Kanunun yürürlük
tarihinden itibaren en geç üç ay içinde Kuruma bildirilir.
211 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanununun, bu Kanuna aykırı
hükümleri, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl
süreyle uygulanır.
17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı Kanun kapsamında sigortalılık hali
devam eden sigortalılar ile bunların sağlık yardımına müstehak eş ve
çocukları, genel sağlık sigortası hükümlerine göre sağlanan sağlık
hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlanma hakkına sahiptir.
63 üncü maddede sayılan finansmanı Kurumca sağlanacak sağlık hizmetleri
ile 65 inci madde gereği ödenecek gündelik, yol, yatak ve yemek
giderlerinin 72 nci madde hükümlerine göre Kurumca ödenecek bedelleri
tespit edilip yayımlanıncaya, 73 üncü madde hükümlerine göre sağlık
hizmeti sunucuları ile sözleşmeler yapılıncaya kadar, Kurum tarafından
belirlenmiş olan usûl ve esaslar, sağlık hizmeti bedelleri ile protokol
ve sözleşmeler geçerlidir.
4046 SAYILI KANUNUN UYGULANMASINA İLİŞKİN GEÇİŞ ESASLARI
Geçici Madde 13 -
(Değişik madde:
17/04/2008-5754
S.K./68.
mad)
24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanunun 21 inci maddesi kapsamında iş
kaybı tazminatı alanlar 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında sigortalı ve genel sağlık sigortalısı sayılır, ancak kısa
vadeli sigorta kollarına tâbi değildir.
Sigortalıların sigortalı olduklarını ayrıca Kuruma bildirme
sorumlulukları yoktur.
Türkiye İş Kurumu tarafından ilk iş kaybı tazminatının ödendiği tarihi
takip eden ay sonu itibarıyla, iş kaybı tazminatı alanlara ilişkin
primlerin aktarıldığı anda sigortalı bildirimi ve tescili yapılmış
sayılır.
Bu kapsamdakilerin sigortalılıkları iş kaybı tazminatı ödeme süresinin
bittiği tarihte sona erer. İş kaybı tazminatı sona erenler için bu
Kanunun 9 uncu madde hükümleri uygulanmaz.
İş kaybı tazminatından yararlananlar için Türkiye İş Kurumu prim ödeme
yükümlüsü olmakla birlikte bu Kanun kapsamında işyeri ve işveren
sayılmaz.
SOSYAL GÜVENLİK DESTEK PRİMİNE İLİŞKİN GEÇİŞ HÜKÜMLERİ
Geçici Madde 14 -
(Ek madde:
17/04/2008-5754
S.K./73.
mad)
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçi veya sigortalı
olanlar, vazife malûllüğü, malûllük ve yaşlılık veya emekli aylığı
bağlananlar ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte sosyal güvenlik
destek primi ödeyerek çalışmaya devam edenler hakkında sosyal güvenlik
destek primine tabi olma bakımından bu Kanunla yürürlükten kaldırılan
ilgili kanun hükümlerinin uygulanmasına devam edilir. Ancak;
a) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında
çalışanlar için sosyal güvenlik destek primi oranı 80 inci maddeye göre
tespit edilen prime esas kazançlar üzerinden 81 inci maddenin birinci
fıkrasının (c) bendinde belirtilen prim oranına yüzde 30 oranının
eklenmesi suretiyle bulunan toplamdır. Yüzde 30 oranının dörtte biri
sigortalı, dörtte üçü işveren hissesidir. Bu kapsamda sayılan kişilerden
sosyal güvenlik destek primine tabi olanların prim ödeme yükümlüsü
bunların işverenleridir. Bunlar hakkında sadece iş kazası ve meslek
hastalığı sigortası hükümleri uygulanır.
b) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında
sigortalı sayılanlardan, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarından alınacak
belgelerle doğrulamak kaydıyla faaliyette bulunulmadığına ilişkin
süreler hariç olmak üzere çalışılan süreleri için, sosyal güvenlik
destek primi oranı olarak bu Kanunun 30 uncu maddesinin üçüncü
fıkrasının (b) bendinde belirtilen hükümler uygulanır. Bu oran, bu
maddenin yürürlüğe girdiği yılda % 12 olarak, takip eden her yılın Ocak
ayında bir puan artırılarak uygulanır. Ancak bu oran % 15'i geçemez.
c) Harp malûlleri ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele
Kanunu, 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık
Bağlanması Hakkında Kanuna göre aylıkları hesaplanarak ödenen veya
asayiş ve güvenliğin sağlanması ile ilgili kanunlara göre vazife
malûllüğü aylığı almakta iken; bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih
itibarıyla çalışmaya devam edenler ile sonradan bu Kanuna tabi çalışmaya
başlayacaklar için sosyal güvenlik destek primi uygulanmaksızın bu
Kanunun 5 inci maddesinin (c) bendi hükümleri uygulanır.
d) 5434 sayılı Kanuna göre vazife malûllüğü aylığı almakta iken bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (a) ve (b) bendi kapsamında çalışmaya devam edenler
hakkında, bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren bir ay içinde yazılı
talepleri doğrultusunda bu Kanunun iş kazası ve meslek hastalığı
sigortası hükümleri ve uzun vadeli sigorta kolları veya sosyal güvenlik
destek primine ait hükümler uygulanır. Bunlardan uzun vadeli sigorta
primi ödeyenlerin belirtilen süre içinde yazılı talepte bulunmamaları
halinde ayrıca iş kazası meslek hastalığı hükümleri uygulanır, sosyal
güvenlik destek primi kesilmez. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önce iştirakçi olup, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra 5434
sayılı Kanun hükümlerine göre vazife malûllüğü aylığı bağlananlardan bu
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bendi kapsamında
çalışmaya başlayanlar hakkında da yazılı talepleri doğrultusunda işlem
yapılır. Bu bent kapsamında olanlardan ayrıca genel sağlık sigortası
primi alınmaz. 3713 sayılı Kanuna göre vazife malûllüğü aylığı almakta
olanlar, sınıf veya görev değiştirerek çalışmaya devam eden
iştirakçiler ile aynı Kanun kapsamına giren olaylar sebebiyle vazife
malûllüğü aylığı alan ve bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(c) bendi kapsamında çalışan veya daha sonra çalışmaya başlayan er ve
erbaşların, bu Kanunun yürürlük tarihinden sonra müracaat tarihlerini
takip eden aybaşından itibaren bu Kanunla yürürlükten kaldırılan
hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre görevlerinden
ayrılmasına gerek kalmaksızın alınacak emekliye sevk onayına istinaden
vazife malûllüğü aylıkları bağlanarak ödenir. Bu kapsamda olup da
görevlerinden emekliye ayrılanlar hakkında, bu Kanunla yürürlükten
kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem
yapılır.
PRİME ESAS KAZANCIN BEYANINA İLİŞKİN GEÇİŞ HÜKMÜ
Geçici Madde 15 -
(Ek madde:
17/04/2008-5754
S.K./73.
mad)
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4)
numaralı alt bendi hariç, kendi adına ve hesabına bağımsız çalışan
sigortalılardan, bu Kanunun yürürlük tarihinden önce sigortalı olarak
kaydı ve tescili yapılmış olanların bu Kanunun 80 inci maddesine göre
belirlenen prime esas kazançlarını Kurumca belirlenecek sürede beyan
etmemeleri halinde, ödeyecekleri aylık primler beyanda bulununcaya kadar
daha önce ödemiş oldukları gelir basamaklarına karşılık gelen tutarlar
üzerinden alınır.
Ancak, bu tutarlar 82 nci maddede belirtilen asgari günlük kazanç alt
sınırına göre hesaplanan aylık prime esas kazanç tutarından az olamaz.
KENDİ ADINA VE HESABINA TARIMSAL FAALİYETTE BULUNAN SİGORTALILAR, MİLLİ
EĞİTİM BAKANLIĞI TARAFINDAN DÜZENLENEN KURSLARDA USTA ÖĞRETİCİ OLARAK
ÇALIŞTIRILANLAR İLE ESNAF MUAFLIĞINDAN YARARLANAN KADIN SİGORTALILARA
İLİŞKİN GEÇİŞ HÜKÜMLERİ
Geçici Madde 16 -
(Ek madde:
17/04/2008-5754
S.K./73.
mad)
(Mülga
fıkra:
31/07/2008-5797
S.K./11.mad)
(Ek fıkra:
15/05/2008-5763
S.K/25.md.)
Bu maddenin yürürlüğe
girdiği tarihten önce, 4 üncü maddenin ikinci fıkrasının (f) bendinde
belirtilen Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen kurslarda usta
öğretici olarak çalıştırılanların, bu maddenin yürürlük tarihinden sonra
51 inci maddenin üçüncü fıkrasına göre zorunlu sigortalılıklarına
ilişkin prim ödeme gün sayılarına ilaveten ödeyecekleri isteğe bağlı
sigorta primleri, 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük
kazanç alt sınırının yarısı olarak esas alınır. Bu sigortalıların prime
esas kazanç alt sınırı dışında bir kazanç üzerinden prim ödemeleri
halinde, alt sınırın yarısı ile alt sınırı aşan tutarın toplamı esas
alınır.
(Ek fıkra:
15/05/2008-5763
S.K/25.md.)
Bu maddenin yürürlüğe
girdiği tarihten önce, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi
Kanununun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinde
belirtilen işleri, hizmet akdiyle herhangi bir işverene tabi olmaksızın
sürekli ve kazanç getirici nitelikte yapmakta olanların bu maddenin
yürürlük tarihinden sonra aynı şartlarla bu işleri yaptıkları, Maliye
Bakanlığının görüşü alınarak Kurumca belirlenen usul ve esaslara göre
tespit edilen kadın isteğe bağlı sigortalılar; bu maddenin yürürlüğe
girdiği yıl için 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç
alt sınırının onbeş katı üzerinden başlanılarak, takip eden her yıl için
bir puan arttırılmak suretiyle otuz katını geçmemek üzere malullük,
yaşlılık, ve ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası primi öderler.
KENDİ ADINA VE HESABINA ÇALIŞANLARIN SİGORTALILIKLARININ DURDURULMASINA
İLİŞKİN HÜKÜMLER
Geçici Madde 17 -
(Ek madde:
17/04/2008-5754
S.K./73.
mad)
Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlarla tarımda kendi adına ve
hesabına bağımsız çalışanlardan, 1479 ve 2926 sayılı kanunlara göre
tescilleri yapıldığı halde, bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla beş
yılı aşan süreye ilişkin prim borcu bulunanların, bu sürelere ilişkin
prim borçlarını, prim borçlarının ödenmesine ilişkin Kurumca çıkarılacak
genel tebliğin yayımı tarihini takip eden aybaşından itibaren 6 ay
içerisinde ödememeleri halinde, prim ödemesi bulunan sigortalıların daha
önce ödedikleri primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibarıyla,
prim ödemesi bulunmayan sigortalıların ise tescil tarihi itibarıyla
sigortalılığı durdurulur. Prim borcuna ilişkin süreler sigortalılık
süresi olarak değerlendirilmez ve bu sürelere ilişkin Kurum alacakları
takip edilmeyerek, Kurum alacakları arasında yer verilmez.
Ancak, sigortalı ya da hak sahipleri daha sonra müracaatları tarihindeki
80 inci maddenin ikinci fıkrasına göre belirlenecek prime esas kazanç
tutarı üzerinden hesaplanacak borç tutarının tamamını, borcun tebliğ
tarihinden itibaren üç ay içinde ödedikleri takdirde, bu süreler
sigortalılık süresi olarak değerlendirilir.
Sigortalılıkları önceki kanunlara göre durdurulanlar için de bu maddenin
ikinci fıkrası hükmü uygulanır.
BAZI AYLIK TAZMİNAT VE YARDIMLARA İLİŞKİN GEÇİŞ HÜKÜMLERİ
Geçici Madde 18 -
(Ek madde:
17/04/2008-5754
S.K./73.
mad)
İlgili kanunlarında düzenleme yapılıncaya kadar;
a) 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanunun 56 ncı maddesinin birinci
fıkrasında belirtilenlerden bu Kanunla yürürlükten kaldırılan maddeleri
dahil 5434 sayılı Kanuna göre vazife veya harp malûlü sayılması
gerekenlerin ve Türk Silâhlı Kuvvetleri tarafından görevlendirildiği
tarihte uzun vadeli sigorta kollarına tabi olarak çalışmayanlardan bu
Kanunla yürürlükten kaldırılan maddeleri dahil 5434 sayılı Kanuna göre
harp malûlü sayılması gerekenlerin kendileri ile bunların dul ve
yetimlerine bağlanacak aylıklar hakkında bu Kanunun yürürlük tarihinden
önceki hükümlerin uygulanmasına devam olunur.
b) 5434 sayılı Kanunun ek 77 nci maddesinin birinci fıkrası ile bu
Kanunun 47 nci maddesinin sekizinci fıkrasında sayılanlara ve bunların
haksahiplerine, ilgili kanunları ve bu Kanun çerçevesinde bağlanacak
aylıkları toplamının, emsallerinin 5434 sayılı Kanunun ek 77 nci
maddesine göre yükseltilerek hak kazandıkları aylıklardan düşük olması
halinde, aradaki fark ayrıca ödenir.
c) 18/3/1924 tarihli ve 442 sayılı Kanunun ek 16 ncı maddesi, 24/2/1968
tarihli ve 1005 sayılı Kanun, 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Kanun,
11/10/1983 tarihli ve 2913 sayılı Kanun, 28/5/1986 tarihli ve 3292
sayılı Kanun, 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Kanun ile yılı bütçe
kanunlarına ekli cetveller kapsamına giren kişilere ve diğer kanunlarda
yapılan atıflar sebebiyle 2330 sayılı Kanun esas alınarak ilgililerine
aylık, tazminat ve ek ödeme verilmesi ile yardım işlemleri hakkında, bu
Kanunla yürürlükten kaldırılan maddeleri dahil 5434 sayılı Kanunun
ilgili hükümlerinin uygulanmasına devam edilir.
Bu madde kapsamına girenler için yukarıdaki fıkralar gereğince Kurumun
yükleneceği ilâve giderler, ödeme tarihinden itibaren en geç iki ay
içinde faturası karşılığı Hazineden tahsil edilir.
AYLIK ALANLARDAN KESİLECEK SAĞLIK SİGORTASI PRİMİ
Geçici Madde 19 -
(Ek madde:
17/04/2008-5754
S.K./73.
mad)
1479 ve 2926 sayılı kanunlara göre aylık almakta olanlarla bu Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında çalışmaları
nedeniyle bu Kanunun geçici 2 nci maddesine göre aylık bağlanacaklara
ilgili dosyasından on yıl süreyle sağlık sigortası veya genel sağlık
sigortası primi ödememiş olanlardan, sağlık sigortası ve genel sağlık
sigortası primi kesilmiş olan süreler düşülmek kaydıyla, aylıklarının %
10'u oranında ve 10 yılı tamamlayacak süreyle genel sağlık sigortası
primi kesilir.
506 SAYILI KANUNUN GEÇİCİ 20 NCİ MADDESİ KAPSAMINDAKİ SANDIKLAR VE
İLGİLİ HÜKÜMLER
Geçici Madde 20 -
(Ek madde:
17/04/2008-5754
S.K./73.
mad)
506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi kapsamındaki bankalar, sigorta
ve reasürans şirketleri, ticaret odaları, sanayi odaları, borsalar veya
bunların teşkil ettikleri birlikler personeli için kurulmuş bulunan
sandıkların iştirakçileri ile aylık veya gelir bağlanmış olanlar ile
bunların hak sahipleri herhangi bir işleme gerek kalmaksızın bu maddenin
yayımı tarihinden itibaren üç yıl içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna
devredilerek bu Kanun kapsamına alınır. Üç yıllık süre Bakanlar Kurulu
kararı ile en fazla iki yıl daha uzatılabilir. Devir tarihi itibarıyla
sandık iştirakçileri bu Kanunun 4 üncü maddesinin (a) bendi kapsamında
sigortalı sayılırlar.
Sosyal Güvenlik Kurumu, Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Devlet
Plânlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme
Kurumu, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, her sandık için ayrı ayrı olmak
üzere hesabı yapılan Sandığı temsilen bir ve Sandık iştirakçilerini
istihdam eden kuruluşu temsilen bir üyenin katılımıyla oluşturulacak
komisyonca; her bir sandık için sandıktan ayrılan iştirakçiler de dâhil
olmak üzere, devir tarihi itibarıyla devredilen kişilerle ilgili olarak,
sandıkların bu Kanun kapsamındaki sigorta kolları itibariyle gelir ve
giderleri dikkate alınarak yükümlülüğünün peşin değeri hesaplanır. Peşin
değerin aktüeryal hesabında kullanılacak teknik faiz oranı yüzde 9,8
olarak esas alınır.
Belirlenen peşin değer, onbeş yıldan fazla olmamak üzere, yıllık eşit
taksitlerle her yıl için ayrı ayrı Hazine Müsteşarlığınca açıklanacak
Yeni Türk Lirası cinsinden iskontolu ihraç edilen Devlet iç borçlanma
senetlerinin yıllık ortalama nominal faizi üzerinden sandıklardan ve bu
sandık iştirakçilerini istihdam eden kuruluşlardan müteselsilen Kurumca
bu Kanun hükümlerine göre tahsil edilir.
Devir işlemi tamamlanıncaya kadar, sandık iştirakçileri, sandıktan aylık
ve gelir alanlar ile bunların hak sahiplerinin sağlık ve sosyal sigorta
yardımlarının sağlanması ile primlerinin tahsil edilmesine, ilgili
sandık mevzuat hükümlerine göre sandıklarca ve sandık iştirakçilerini
istihdam eden kuruluşlarca devam edilir.
Devir işlemi tamamlandıktan sonra sandıklarca ödenen aylık ve
gelirlerin, bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki süreler için 506
sayılı Kanun, yürürlük tarihinden sonraki süreler için bu Kanun
hükümleri uygulanmak suretiyle hesaplanacak aylık ve gelirlerin üzerinde
olması halinde söz konusu farklar, peşin değer hesabında dikkate alınır
ve Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ilgililere ödenmeye devam edilir.
Devir tarihinden sonra bu kişilerin gelir ve aylıklarının durum
değişikliği nedeniyle artırılması, azaltılması, kesilmesi ve yeniden
bağlanması işlemleri sırasında vakıf senetlerine göre yapılacak
hesaplamalar ilgili sandıklar veya sandık iştirakçilerini istihdam eden
kuruluşlar tarafından Kurum kontrolünde yapılır.
Devir tarihi itibariyle sandıklarda iştirakçi olanlar ile sandıklardan
ayrılmış olup, aylık veya gelir almayanların sandıklara karşı hak sahibi
olmaları halinde tahsis talep tarihi itibariyle aylıkları, bu Kanunun
geçici 2 nci maddesi hükümlerine göre hesaplanır. Geçici 2 nci maddenin
birinci fıkrasının (a) bendinin uygulanmasında bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten önceki dönem için 506 sayılı Kanun hükümlerine göre
Kurum tarafından ve vakıf senetlerine göre ilgili sandıklar ve sandık
iştirakçilerini istihdam eden kuruluşlar tarafından Kurum kontrolünde
hesaplama yapılır. Geçici 2 nci madde kapsamında hesaplanacak aylıklar
ile sandıkta geçen süreler dikkate alınarak sandık hükümlerine göre
hesaplanacak aylıklar arasında fark olması halinde söz konusu farklar,
peşin değer hesabında dikkate alınır ve Sosyal Güvenlik Kurumu
tarafından ilgililere ödenmeye devam edilir. Bu kişilerin gelir ve
aylıklarının durum değişikliği nedeniyle artırılması,
azaltılması, kesilmesi ve yeniden bağlanması işlemleri sırasında
vakıf senetlerine göre yapılacak hesaplamalar ilgili sandıklar veya
sandık iştirakçilerini istihdam eden kuruluşlar tarafından Kurum
kontrolünde yapılır.
Sandık iştirakçileri ile aylık ve/veya gelir bağlanmış olanlar ve
bunların hak sahiplerinin Sosyal Güvenlik Kurumuna devrinden sonra bu
kişilerin tabi oldukları vakıf senedinde bulunmasına rağmen
karşılanmayan diğer sosyal hakları ve ödemeleri, sandıklar ve sandık
iştirakçilerini istihdam eden kuruluşlarca karşılanmaya devam edilir.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar ile bu maddenin
beşinci ve altıncı fıkralarında belirtilen farklara ilişkin peşin
değerin ilk taksitle birlikte defaten veya taksitler halinde ödenmesi
konusu, Sosyal Güvenlik Kurumu, Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı,
Devlet Plânlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, Sandık iştirakçilerini
istihdam eden kuruluşlar ile sandıkların görüş ve önerileri alınarak
Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenir. Taraflar, Sosyal Güvenlik
Kurumunca belirlenecek tarihe kadar görüş ve önerilerini yazılı olarak
verirler.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin iş ve işlemlerde Türkiye Odalar,
Borsalar ve Birlik Personeli Sigorta ve Emekli Sandığı Vakfı
iştirakçilerini istihdam eden kuruluşları, 18/5/2004 tarihli ve 5174
sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu
ile kurulan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği temsil eder.
Söz konusu sandıklar ve sandık iştirakçilerini istihdam eden kuruluşlar
ile Kurum, bu madde uygulamasına ilişkin tüm işlemler nedeniyle doğacak
her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır.
Bu Kanunun kısa vadeli sigorta kolları ve genel sağlık sigortası hariç
diğer hükümleri bakımından; vakıf senetlerinde bu Kanuna aykırı hükümler
bulunması halinde, bu Kanunun yürürlük tarihi itibariyle bu Kanun
hükümleri uygulanır.
30/4/2008 tarihinden itibaren, sandıklarca bağlanmış/bağlanacak olan
gelir veya aylıklara yapılacak artışlar, 506 sayılı Kanuna göre bağlanan
gelir veya aylıklara yapılan artışlardan fazla olamaz.
Bu maddenin beşinci ve altıncı fıkralarına göre Sosyal Güvenlik Kurumu
tarafından ödenecek olan aylık ve gelirler üzerindeki farklar ve bu
madde çerçevesinde devre ilişkin belirlenecek usûl ve esaslar bu
maddenin yayımından önce 506 sayılı Kanunun ek 36 ncı maddesine göre
devri gerçekleşmiş veya devam eden sandıklar için uygulanmaz.
5411 sayılı Bankacılık Kanununun 58 inci maddesi hükümleri bu madde
kapsamında yapılacak devir ve diğer işlemler hakkında uygulanmaz.
2108 SAYILI YASAYA İLİŞKİN GEÇİŞ HÜKÜMLERİ
Geçici Madde 21 -
(Ek madde:
17/04/2008-5754
S.K./73.
mad)
Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce 2108 sayılı Yasanın 4 üncü maddesine
göre muhtar seçildikleri tarih itibarıyla 1479 sayılı Kanuna göre kayıt
ve tescilleri yapılan köy muhtarlarından; bu Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi hükümlerine göre
sigortalılıklarını devam ettirmek isteyenlerin bu maddenin yürürlük
tarihinden itibaren altı ay içinde yazılı talepte bulunmaları
halinde sigortalılıkları aynen devam ettirilir. Bu süre içerisinde
talepte bulunmayanlar hakkında ise bu Kanun hükümleri uygulanır.
ANONİM ŞİRKET KURUCU ORTAKLARININ SİGORTALILIKLARINA İLİŞKİN GEÇİŞ
HÜKÜMLERİ
Geçici Madde 22 -
(Ek madde:
17/04/2008-5754
S.K./73.
mad)
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (3)
numaralı alt bendinde belirtilen anonim şirketlerin kurucu ortaklarından
daha önce 1479 sayılı Kanunun 24 üncü maddesine tabi olarak sigortalı
olanlardan sigortalılıklarını devam ettirmek isteyenlerin bu maddenin
yürürlük tarihinden itibaren altı ay içinde yazılı talepte bulunmaları
halinde sigortalılıkları aynen devam ettirilir. Bu süre içerisinde
talepte bulunmayanların sigortalılıkları ise bu Kanunun yürürlük tarihi
itibariyle sona erer.
SOSYAL GÜVENLİK PRİM YAPILANDIRILMASI BOZULANLARA İLİŞKİN HÜKÜMLER
Geçici Madde 23 -
(Ek madde:
15/05/2008-5763
S.K/26.md.)
(1) 22/2/2006 tarihli ve 5458 sayılı Sosyal Güvenlik Prim Alacaklarının
Yeniden Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanunun 1 inci ve 2 nci maddeleri kapsamına giren borçları
yeniden yapılandırıldığı halde aynı Kanunun 3 üncü maddesi uyarınca
yeniden yapılandırma haklarını bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi
takip eden ayın sonuna kadar kaybedenlerin, bu maddenin yürürlüğe
girdiği tarihi takip eden iki ay içinde Kuruma yazılı olarak
başvurmaları halinde, bozulmuş olan yeniden yapılandırma anlaşmaları,
5458 sayılı Kanuna göre yapılmış olan başvuru tarihi ve taksitlendirme
süresi dikkate alınmak suretiyle ihya edilir.
(2) Yeniden yapılandırma anlaşmaları ihya edilen borçluların, yeniden
yapılandırma anlaşmalarının bozulduğu tarihten sonra 5458 sayılı Kanun
kapsamına giren borçları için yaptıkları ödemeler, anılan Kanunun 1 inci
maddesi kapsamında olanlar için aynı borç türündeki taksit tutarlarına,
2 nci maddesi kapsamında olanlar için ise anılan Kanunun 10 uncu maddesi
hükmüne göre mahsup edilir.
(3) İhya veya mahsup işlemleri sonucunda bu maddeye göre yapılan başvuru
tarihinden önce vadesinde ödenmediği veya eksik ödendiği anlaşılan
taksit tutarlarının, ödeme tarihine kadar gecikilen her ay için ayrı
ayrı Hazine Müsteşarlığınca açıklanacak bir önceki aya ait Yeni Türk
Lirası (YTL) cinsinden iskontolu ihraç edilen Devlet iç borçlanma
senetlerinin aylık ortalama faiz oranına 1 puan eklenmek suretiyle
bulunacak faiz oranının bileşik bazda uygulanması sonucunda hesaplanacak
faiz miktarıyla birlikte başvuru tarihini takip eden altı ay içinde
ödenmesi halinde, 5458 sayılı Kanunun yeniden yapılandırma hükümlerinden
yararlanılır. Bu fıkrada belirtilen ödeme yükümlülüklerinin söz konusu
altı aylık süre içinde tam olarak yerine getirilmemesi halinde yeniden
yapılandırma hakkı kaybedilir ve yapılandırma işlemleri iptal edilerek,
ödedikleri tutarlar sosyal güvenlik mevzuatının ilgili hükümlerine göre
borçlarına mahsup edilir.
(4) Bu madde hükümlerinden yararlandırılan borçluların, bu maddeye göre
yapılan başvuru tarihinden itibaren vadesi gelecek taksitleri ile cari
ay prim ödeme yükümlülükleri yönünden, 5458 sayılı Kanunun 3 üncü
maddesi hükümleri uygulanır. Şu kadar ki, 5458 sayılı Kanunun 3 üncü
maddesi hükümleri, anılan Kanunun 1 inci maddesi kapsamına giren
borçlular yönünden, bu maddeye göre yapılan başvuru tarihini takip eden
üçüncü ayın sonundan, 2 nci maddesi kapsamına giren borçlular yönünden
ise bu maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen altı aylık sürenin sonundan
itibaren geriye doğru bakılarak uygulanmaya başlanır.
(5) 5458 sayılı Kanunun 1 inci ve 2 nci maddeleri kapsamına giren
borçları yeniden yapılandırılanlardan, aynı Kanunun 3 üncü maddesi
uyarınca yeniden yapılandırma haklarını kaybetmiş olup, kapsama giren bu
borçlarının tamamını sosyal güvenlik mevzuatının ilgili hükümlerine göre
ödemiş olanlar hakkında bu madde hükümleri uygulanmaz. Borçlarını kısmen
ödemiş olup bu maddeden yararlanmak için başvuranlara, daha önce ödemiş
oldukları tutarlar iade edilmez, bu maddenin birinci ve ikinci fıkraları
saklı kalmak kaydıyla mahsup işlemi yapılmaz.
(6) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce 5458 sayılı Kanun
kapsamına giren borçlar nedeniyle, taşınır ve taşınmaz mallara konulan
hacizler ile alınan teminatlar vadesi geçmiş taksitlerin ödenmesinden
sonra yapılan ödemeler nispetinde, üçüncü şahıslar nezdindeki hak ve
alacaklarla ilgili hacizler ise vadesi geçmiş taksitlerin ödenmesinden
sonra tümüyle kaldırılır.
(7) 1479 ve 2926 sayılı Kanunlar kapsamındaki sigortalılar veya bunların
hak sahipleri, ödeme vadesi geçmiş taksitleri ile 1/4/2006 tarihinden
sonraki süreye ilişkin prim borçlarını ödemeleri ve bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihten sonraki taksit ve cari ay primlerine ilişkin
ödeme yükümlülüklerini yerine getirmeleri durumunda sağlık sigortasından
yararlanmaya başlatılır.
(8) Bu maddede belirtilen hükümlerden yararlanmak üzere başvuran
borçluların, kapsama giren borçları nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumuna
yaptıkları itirazlardan ve yargı nezdinde sürdürdükleri davalardan
feragat etmeleri ve ihtilaf yaratmamaları şarttır.
(9) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye
Sosyal Güvenlik Kurumu yetkilidir.
SOSYAL GÜVENLİK ALACAKLARI
Geçici Madde 24 -
(Ek madde:
15/05/2008-5763
S.K/27.md.)
(1) 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa göre
takip edilen 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi
Kanununun geçici 3 üncü maddesi, mülga 7/12/2004 tarihli ve 5272 sayılı
Belediye Kanununun geçici 7 nci maddesi ve 3/7/2005 tarihli ve 5393
sayılı Belediye Kanununun geçici 5 inci maddesine istinaden Uzlaşma
Komisyonunca karara bağlanan ve Bakanlar Kurulunca onaylanarak Resmi
Gazetede yayımlanan borçlar hariç olmak üzere, bu maddeye göre yapılan
başvuru tarihine kadar tahakkuk ettiği halde ödenmemiş olan, 2008/Mart
ve önceki dönemlere ilişkin sigorta primi, işsizlik sigortası primi,
idari para cezası, sosyal yardım zammı ile bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihi takip eden ayın sonuna kadar müracaat edilmiş olması kaydıyla
31/3/2008 tarihine kadar bitirilmiş olan özel bina inşaatı ile ihale
konusu işlerden Sosyal Güvenlik Kurumunca yapılan ön değerlendirme,
araştırma veya tespit sonucunda yeterli işçilik bildiriminde
bulunulmadığı anlaşılanların fark işçiliğe ilişkin borçları, isteğe
bağlı sigortalıların 2003/Mayıs ila 2008/Mart dönemleri arasında isteğe
bağlı sigortalılıklarının devam ettiği süre içindeki prim borçları,
topluluk sigortasına tabi olanların 2008/Mart ve önceki dönemlere
ilişkin malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına ait prim borçları,
2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız
Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu ile 17/10/1983 tarihli ve
2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar
Kanununa göre sigortalı olanların 31/3/2008 tarihine kadar olan prim ve
sosyal güvenlik destek prim borçları, bu maddenin yürürlüğe girdiği
tarihi takip eden iki ay içinde yazılı olarak başvurulması kaydıyla, bu
maddede belirtilen şartlarla peşin veya yirmidört aya kadar eşit
taksitler halinde ödenir.
(2) Peşin ödeme yolunun tercih edilerek borç aslının tamamının ve
başvurunun yapıldığı ayın sonuna kadar sosyal güvenlik mevzuatının
ilgili hükümlerine göre hesaplanan gecikme cezası ve gecikme zammının
yüzde onbeşinin başvuru tarihini takip eden bir ay içinde ödenmesi
halinde, gecikme cezası ve gecikme zammının kalan yüzde seksenbeşi
terkin edilir.
(3) Taksitle ödeme yolunun tercih edilmesi halinde, birinci fıkra
kapsamına giren borç asıllarına başvurunun yapıldığı ayın sonuna kadar
sosyal güvenlik mevzuatının ilgili hükümlerine göre hesaplanan gecikme
cezası ve gecikme zammının; oniki aya kadar taksitlendirmelerde yüzde
ellibeşi, oniki ayı aşan taksitlendirmelerde yüzde otuzu terkin edilir
ve kalan kısmı borç asıllarına ilave edilerek taksitlendirmeye esas borç
hesaplanır. Bulunan bu tutar, taksit süresine bölünmek suretiyle
ödenecek aylık taksit miktarı bulunur. İlk taksitin ödeme yükümlülüğü,
bu maddeye göre başvurunun yapıldığı ayı takip eden ayda başlar.
Başlangıçta taksitle ödeme yolu seçilip daha sonra taksitlendirilen
borcun kalan kısmının peşin ödenmek istenilmesi halinde, başlangıçta
seçilen taksitlendirme süresine bağlı terkin oranı değiştirilmez.
(4) Borçlular, borç türü bazında taksitlendirilmiş borçlarıyla ilgili
ödeme yükümlülüklerini bir takvim yılında üç defadan fazla yerine
getirmemeleri veya eksik yerine getirmeleri ya da bir takvim yılında üç
defaya kadar ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarını en geç son
taksiti izleyen ayın sonuna kadar gecikilen her ay için Hazine
Müsteşarlığınca açıklanacak bir önceki aya ait Yeni Türk Lirası (YTL)
cinsinden iskontolu ihraç edilen Devlet iç borçlanma senetlerinin aylık
ortalama faiz oranına 1 puan eklenmek suretiyle bulunacak faiz oranının
bileşik bazda uygulanması sonucunda hesaplanacak faiz miktarı ile
birlikte ödememeleri halinde, bu maddeye göre taksitlendirme haklarını
kaybederler ve taksitlendirme öncesi duruma dönülerek ödedikleri taksit
tutarları sosyal güvenlik mevzuatının ilgili hükümlerine göre borçlarına
mahsup edilir.
(5) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce tahsil edilmiş gecikme
cezası ve gecikme zammı, yanlış veya yersiz alınan tutarlar hariç iade
ve mahsup edilmez.
(6) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce bu madde kapsamına giren
borçlar nedeniyle, taşınır ve taşınmaz mallara konulan hacizler ile
alınan teminatlar yapılan ödemeler nispetinde, üçüncü şahıslar
nezdindeki hak ve alacaklarla ilgili hacizler ise ilk taksitin
ödenmesinden sonra tümüyle kaldırılır.
(7) Bu madde kapsamına giren borçları ilgili Kanunlar gereğince tecil ve
taksitlendirilmiş veya yapılandırılmış olan borçlularca, tecil ve
taksitlendirme veya yapılandırma işlemlerinin bozularak birinci fıkra
kapsamına giren borçlarının bu maddeye göre peşin ödenmesinin veya
taksitlendirilmesinin başvuru süresi içinde yazılı olarak talep edilmesi
halinde, daha önce yapılmış olan tecil ve taksitlendirme veya
yapılandırma işlemleri bozularak, ödemiş oldukları tutarlar, sosyal
güvenlik mevzuatının ilgili hükümlerine göre mahsup edildikten sonra
birinci fıkra kapsamına giren kalan borçları bu maddeye göre peşin
ödenir veya taksitlendirilir.
(8) 22/2/2006 tarihli ve 5458 sayılı Sosyal Güvenlik Prim Alacaklarının
Yeniden Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanuna göre yapılandırma anlaşmaları devam eden veya ihya
edilen borçluların 5458 sayılı Kanun kapsamı dışında kalan ancak, bu
madde kapsamına giren borçları hakkında, talep etmeleri halinde bu madde
hükümleri uygulanır.
(9) Büyükşehir belediyeleri, belediyeler ve bunlara bağlı kuruluşlar
birinci fıkra kapsamına giren borçlarının taksitlendirilmesini talep
etmeleri halinde, 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi
Kanununun geçici 5 inci maddesi ile 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı
Belediye Kanununun geçici 6 ncı maddesi kapsamına giren borçları için
ilgili kanunlar gereğince yapılan kesinti tutarları bu madde uyarınca
ödenmesi gereken taksit tutarlarına mahsup edilebilir. Kesinti
tutarlarının, aylık taksit tutarlarına mahsup edilmediği durumlarda
aylık taksit tutarlarının tamamı, kesinti tutarlarının, aylık taksit
tutarlarını tam olarak karşılamadığı durumlarda ise bakiye taksit
tutarları borçlularca ödenir.
(10) 1479 ve 2926 sayılı kanunlar kapsamındaki sigortalılar veya
bunların hak sahipleri, bu madde kapsamı dışında borçlarının bulunmaması
veya bu madde kapsamı dışında borçları bulunmakla birlikte bu borçların
özel kanunlara göre yapılandırılmış olup ödeme yükümlülüklerinin de
yerine getiriliyor olması ve birinci fıkraya göre hesaplanan toplam
borçlarının ilk dört taksitini ödemeleri kaydıyla sağlık sigortasından
yararlanmaya başlatılır.
(11) Bu maddede belirtilen hükümlerden yararlanmak üzere başvuran
borçluların, kapsama giren borçları nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumuna
yaptıkları itirazlardan ve yargı nezdinde sürdürdükleri davalardan
feragat etmeleri ve ihtilaf yaratmamaları şarttır.
(12) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye
Sosyal Güvenlik Kurumu yetkilidir.
Geçici Madde 25 -
(Ek madde:
31/07/2008-5797
S.K./4.mad)
5510 sayılı Kanunun geçici 24 üncü maddesi kapsamına giren borçları
anılan madde hükümlerine göre yapılandırılmamış olan işveren ve
sigortalıların, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yirmi
gün içinde yazılı olarak Kuruma başvurmaları kaydıyla, söz konusu madde
kapsamına giren borçları bu maddede belirtilen şartlarla peşin veya
oniki aya kadar taksitler halinde ödenir.
Peşin ödeme yolunun tercih edilerek, başvuru tarihini takip eden ayın
sonuna kadar borç aslının tamamının ve başvurunun yapıldığı ayın sonuna
kadar sosyal güvenlik mevzuatının ilgili hükümlerine göre hesaplanan
gecikme cezası ve gecikme zammının yüzde yirmisinin ödenmesi halinde,
gecikme cezası ve gecikme zammının kalan yüzde sekseni terkin edilir.
Taksitle ödeme yolunun tercih edilerek, borç aslının tamamının ve
başvurunun yapıldığı ayın sonuna kadar sosyal güvenlik mevzuatının
ilgili hükümlerine göre hesaplanan gecikme cezası ve gecikme zammının
yüzde ellisini 12 aya kadar eşit taksitle ödemeleri halinde, gecikme
cezası ve gecikme zammının kalan yüzde ellisi terkin edilir. İlk
taksitin ödeme yükümlülüğü bu maddeye göre başvurunun yapıldığı ayı
takip eden ayda başlar. Başlangıçta taksitle ödeme yolunun seçilip daha
sonra taksitlendirilen borcun kalan kısmının peşin ödenmek istenmesi
halinde, başlangıçta seçilen taksitlendirme süresine bağlı terkin oranı
değiştirilmez.
Geçici 24 üncü maddenin dördüncü, beşinci, altıncı, yedinci, sekizinci,
dokuzuncu, onuncu ve onbirinci fıkraları bu maddeden yararlanmak için
başvuranlar hakkında da uygulanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Sosyal
Güvenlik Kurumu yetkilidir.
Madde 108 -
(Ek madde:
17/04/2008-5754
S.K./75.mad.)
Bu Kanunun;
a) Geçici 20 nci maddesinin son fıkrası 1/1/2008 tarihinde,
b) 72 nci ve 73 üncü maddeleri, geçici 6 ncı maddesinin yedinci
fıkrasının (b) bendi, geçici 7 nci maddesinin son fıkrası, geçici 9 uncu
maddesinin bir ilâ dördüncü fıkraları ile geçici 17 nci maddesi, geçici
20 nci maddesinin onikinci fıkrası 30/4/2008 tarihinde,
c) 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (3) ilâ (8) ve
(10) numaralı alt bentleri ile (f) bendinde sayılanlar için genel sağlık
sigortası hükümlerinin uygulanmasına ilişkin olarak; 3 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (1), (2), (8), (9), (10), (16), (17), (20), (22),
(23), (24), (25), (26) ve (27) numaralı bentleri, 63, 64, 66, 67, 68,
69, 70, 71, 72, 74, 75, 77, 78, 79 uncu maddeleri, 80 inci maddesinin
dördüncü fıkrası, 81 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi ve
ikinci fıkrası, 82 nci maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları,
87 ilâ 89 uncu maddeleri, 97 nci maddesinin son fıkrası, geçici 1 inci
maddesinin son fıkrası, geçici 3 üncü maddesi, geçici 6 ncı maddesinin
dördüncü fıkrası, geçici 11 inci maddesinin ikinci fıkrası, geçici 12
inci maddesi hükümleri 1/7/2008 tarihinde,
d) Diğer hükümleri 2008 yılı Ekim ayı başında,
yürürlüğe girer
YÜRÜTME
Madde 109-
Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
|
31.05.2006 Tarihli 5510 sayılı ilk Yasa Aşağıdadır
5510 DEGİSİKLİK YAPAN KANUN
SOSYAL SİGORTALAR VE
GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU İLE BAZI KANUN VE
KANUN HÜKMÜNDE
KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR KANUN
Kanun No: 5754
Kabul Tarihi: 17/4/2008
MADDE 1 –
31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık
Sigortası Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (7), (10),
(14), (15), (17), (20), (21) ve (29) numaralı bentleri aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki (30) ve (31) numaralı bentler ile
fıkra eklenmiştir.
“7) Hak sahibi:
Sigortalının veya sürekli iş göremezlik geliri ile malûllük, vazife
malûllüğü veya yaşlılık aylığı almakta olanların ölümü halinde, gelir
veya aylık bağlanmasına veya toptan ödeme yapılmasına hak kazanan eş,
çocuk, ana ve babasını,”
“10) Bakmakla yükümlü
olduğu kişi: Bu Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendinin (1) ve (2) numaralı alt bentlerinin dışında kalan genel sağlık
sigortalısının, sigortalı sayılmayan veya isteğe bağlı sigortalı
olmayan, kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış
olan;
a) Eşini,
b) 18 yaşını, lise ve
dengi öğrenim veya 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Meslekî Eğitim
Kanununda belirtilen aday çıraklık ve çıraklık eğitimi ile işletmelerde
meslekî eğitim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim görmesi halinde
25 yaşını doldurmamış ve evli olmayan çocukları ile yaşına bakılmaksızın
bu Kanuna göre malûl olduğu tespit edilen evli olmayan çocuklarını,
c) Geçiminin sigortalı
tarafından sağlandığı Kurumca belirlenen kriterlere göre tespit edilen
ana ve babasını,”
“14) Ay: Ücretleri; her
ayın 15'inde ödenen 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c)
bentleri kapsamındaki sigortalılar için, ayın 15'inden ertesi ayın
15'ine kadar geçen, diğer sigortalılar için ise ayın 1'i ilâ sonu
arasında geçen ve otuz gün olarak değerlendirilen süreyi,
15) Yıl: Ücretleri; her
ayın 15'inde ödenen 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c)
bentleri kapsamındaki sigortalılar için, 15 Ocak tarihinden ertesi yılın
15 Ocak tarihine kadar geçen, diğer sigortalılar için ise 1 Ocak ilâ 31
Aralık tarihleri arasında geçen ve 360 gün olarak değerlendirilen
süreyi,”
“17) Aylık: Malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları ile vazife malûllüğü halinde yapılan
sürekli ödemeyi,”
“20) Kurum Sağlık Kurulu:
Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca
düzenlenecek raporlardaki teşhis ve bu teşhise dayanak teşkil eden
belgeleri incelemek suretiyle, çalışma gücü kaybı ve meslekte kazanma
gücü kaybı oranlarını, erken yaşlanma halini, vazifelerini yapamayacak
şekilde meslekte kazanma gücü kaybını ve malûllük derecelerini
belirlemeye yetkili hekimlerden ve/veya diş hekimlerinden oluşan
kurulları,
21) Kamu idareleri:
10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol
Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen
kamu idareleri ve kamu iktisadi teşebbüsleri ile bunların bağlı idare,
ortaklık, müessese ve işletmeleri ve yukarıda belirtilenlerin ödenmiş
sermayesinin % 50’sinden fazlasına sahip oldukları ortaklık ve
işletmelerden Türk Ticaret Kanununa tabi olmayanlarla özel kanunlarına
göre personel çalıştıran diğer kamu kurumlarını,”
“29) Güncelleme katsayısı:
Her yılın Aralık ayına göre Türkiye İstatistik Kurumu tarafından
açıklanan en son temel yıllı tüketici fiyatları genel indeksindeki
değişim oranının % 100’ü ile sabit fiyatlarla gayri safi yurtiçi hasıla
gelişme hızının % 30’unun toplamına (1) tam sayısının ilâve edilmesi
sonucunda bulunan değeri,
30) Vazife malûllüğü: Bu
Kanunun 47 nci maddesinde tarif edilen vazife ve/veya harp malûllüğü
hallerini,
31) Uluslararası sosyal
güvenlik sözleşmeleri: Ülkemizin taraf olduğu sosyal güvenlik
sözleşmelerini,”
“Bu maddenin (29) numaralı
bendinde belirtilen güncelleme katsayısının hesabında, en son temel
yıllı tüketici fiyatları genel indeksindeki değişim oranı veya sabit
fiyatlarla gayri safi yurtiçi hasıla gelişme hızının eksi olduğu
yıllarda eksi değerler sıfır olarak alınır.”
MADDE 2 –
5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 4 – Bu Kanunun kısa
ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından;
a) Hizmet akdi ile bir
veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar,
b) Köy ve mahalle
muhtarları ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına
bağımsız çalışanlardan ise;
1) Ticarî kazanç veya
serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usûlde gelir vergisi
mükellefi olanlar,
2) Gelir vergisinden muaf
olup, esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı olanlar,
3) Anonim şirketlerin
yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit
şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin
ise tüm ortakları,
4) Tarımsal faaliyette
bulunanlar,
c) Kamu idarelerinde;
1) Bu maddenin birinci
fıkrasının (a) bendine tabi olmayanlardan, kadro ve pozisyonlarda
sürekli olarak çalışıp ilgili kanunlarında (a) bendi kapsamına girenler
gibi sigortalı olması öngörülmemiş olanlar,
2) Bu maddenin birinci
fıkrasının (a) ve (b) bentlerine tabi olmayanlardan, sözleşmeli olarak
çalışıp ilgili kanunlarında (a) bendi kapsamına girenler gibi sigortalı
olması öngörülmemiş olanlar ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 86
ncı maddesi uyarınca açıktan vekil atananlar,
sigortalı sayılırlar.
Birinci fıkranın (a) bendi
gereği sigortalı sayılanlara ilişkin hükümler;
a) İşçi sendikaları ve
konfederasyonları ile sendika şubelerinin başkanlıkları ve yönetim
kurullarına seçilenler,
b) Bir veya birden fazla
işveren tarafından çalıştırılan; film, tiyatro, sahne, gösteri, ses ve
saz sanatçıları ile müzik, resim, heykel, dekoratif ve benzeri diğer
uğraşları içine alan bütün güzel sanat kollarında çalışanlar ile
düşünürler ve yazarlar,
c) Mütekabiliyet esasına
dayalı olarak uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış ülke
uyruğunda olanlar hariç olmak üzere, yabancı uyruklu kişilerden hizmet
akdi ile çalışanlar,
d) 2/7/1941 tarihli ve
4081 sayılı Çiftçi Mallarının Korunması Hakkında Kanuna göre
çalıştırılanlar,
e) 24/4/1930 tarihli ve
1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanununda belirtilen umumî kadınlar,
f) Milli Eğitim Bakanlığı
tarafından düzenlenen kurslarda usta öğretici olarak çalıştırılanlar,
kamu idarelerinde ders ücreti karşılığı görev verilenler ile 657 sayılı
Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin (C) bendi kapsamında
çalıştırılanlar,
hakkında da uygulanır.
Birinci fıkranın (b) bendi
gereği sigortalı sayılanlara ilişkin hükümler; 10/7/1953 tarihli ve 6132
sayılı At Yarışları Hakkında Kanuna tabi jokey ve antrenörler hakkında
da uygulanır.
Birinci fıkranın (c) bendi
gereği sigortalı sayılanlara ilişkin hükümler;
a) Kuruluş ve personel
kanunları veya diğer kanunlar gereğince seçimle veya atama yoluyla kamu
idarelerinde göreve gelenlerden; bu görevleri sebebiyle kendilerine
ilgili kanunlarında Devlet memurları gibi emeklilik hakkı tanınmış
olanlardan hizmet akdi ile çalışmayanlar,
b) Başbakan, bakanlar,
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, belediye başkanları, il
encümeninin seçimle gelen üyeleri,
c) Birinci fıkranın (c)
bendi kapsamında iken, bu kapsamdaki kişilerin kurduğu sendikalar ve
konfederasyonları ile sendika şubelerinin başkanlıkları ve yönetim
kurullarına seçilenlerden aylıksız izne ayrılanlar,
d) Harp okulları ile
fakülte ve yüksek okullarda, Türk Silâhlı Kuvvetleri hesabına okuyan
veya kendi hesabına okumakta iken askerî öğrenci olanlar ile astsubay
meslek yüksek okulları ve astsubay naspedilmek üzere temel askerlik
eğitimine tâbi tutulan adaylar,
e) Polis Akademisi ile
fakülte ve yüksek okullarda, Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına okuyan
veya kendi hesabına okumakta iken Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına
okumaya devam eden öğrenciler,
hakkında da uygulanır.
Dördüncü fıkranın (d) ve
(e) bentlerinde belirtilen okulları tamamlamadan ayrılanlar ile bu
okulları tamamlamalarına rağmen görevlerine başlamadan ayrılanların, bu
okullarda geçen eğitim süreleri sigortalılıklarından sayılmaz.
Bu Kanunun kısa vadeli
sigorta kollarına ilişkin hükümleri bu maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında sigortalı sayılanlara bu kapsamda oldukları sürece
uygulanmaz.
Bu maddenin uygulanmasına
ilişkin usûl ve esaslar Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.”
MADDE 3 –
5510 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) ve (c)
bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, maddeye aşağıdaki (g) bendi
eklenmiş ve (d) ve (f) bentleri yürürlükten kaldırılmıştır.
“b) 5/6/1986 tarihli ve
3308 sayılı Meslekî Eğitim Kanununda belirtilen aday çırak, çırak ve
işletmelerde meslekî eğitim gören öğrenciler hakkında iş kazası ve
meslek hastalığı ile hastalık sigortası; meslek liselerinde okumakta
iken veya yüksek öğrenimleri sırasında zorunlu staja tabi tutulan
öğrenciler hakkında ise iş kazası ve meslek hastalığı sigortası
uygulanır ve bu bentte sayılanlar, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(a) bendi kapsamında sigortalı sayılırlar.
c) Harp malûlleri ile
12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu, 3/11/1980
tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında
Kanuna göre vazife malûllüğü aylığı bağlanmış malûllerden, 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamında sigortalı
olarak çalışmaya başlayanların aylıkları kesilmez. 3713 sayılı Kanuna
göre aylık bağlanmış malûller ile aynı Kanun kapsamına giren olaylar
sebebiyle vazife malûllüğü aylığı alan er ve erbaşların, 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olmaları halinde de
aylıkları kesilmez. Aylıkları kesilmeksizin 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışanlar hakkında uzun vadeli sigorta
kolları, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri
kapsamında çalışanlar hakkında ise iş kazası ve meslek hastalığı
sigortası hükümleri uygulanır. İş kazası ve meslek hastalığı sigortası
hükümleri uygulananların uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmayı
istemeleri halinde, bu isteklerini Kuruma bildirdikleri tarihi takip
eden ay başından itibaren, haklarında uzun vadeli sigorta kolları da
uygulanır. Bu fıkra kapsamına girenlerden ayrıca genel sağlık sigortası
primi alınmaz.”
“g) Ülkemiz ile sosyal
güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt
dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılır
ve bunlar hakkında kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık
sigortası hükümleri uygulanır. Bu sigortalıların uzun vadeli sigorta
kollarına tabi olmak istemeleri halinde, 50 nci maddenin ikinci
fıkrasındaki Türkiye’de yasal olarak ikamet etme şartı ile aynı fıkranın
(a) bendinde belirtilen şartlar aranmaksızın haklarında isteğe bağlı
sigorta hükümleri uygulanır. Bu kapsamda, isteğe bağlı sigorta
hükümlerinden yararlananlardan ayrıca genel sağlık sigortası primi
alınmaz.”
MADDE 4 –
5510 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (c), (h) ve (k)
bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş; (j) bendi yürürlükten
kaldırılmış, (l) bendindeki “kamu düzeninin” ibaresi “ilgili
mevzuatının” şeklinde değiştirilmiştir.
“c) Ev hizmetlerinde
çalışanlar (ücretle ve sürekli olarak çalışanlar hariç),”
“h) 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (b) ve (c) bentleri gereği sigortalı sayılması
gerekenlerden 18 yaşını doldurmamış olanlar,”
“k) Kendi adına ve
hesabına bağımsız çalışanlardan gelir vergisinden muaf olup, esnaf ve
sanatkâr siciline kayıtlı olanlardan, aylık faaliyet gelirlerinden bu
faaliyetine ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarı, prime esas
günlük kazanç alt sınırının otuz katından az olduğunu belgeleyenler,”
MADDE 5 –
5510 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) ve (c)
bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“b) (b) bendi kapsamında
sigortalı sayılanlardan, gelir vergisi mükellefi olanlar ile şahıs
şirketlerinden kolektif, adi komandit şirketlerin komandite ve
komanditer ortakları ve donatma iştiraki ortaklarının vergi
mükellefiyetlerinin başladıkları tarihten; sermaye şirketlerinden
limited şirket ortakları ile sermayesi paylara bölünmüş komandit
şirketlerin komandite ortaklarının, şirketin ticaret sicil
memurluklarınca tescil edildikleri tarihten; anonim şirketlerin yönetim
kurulu üyesi olan ortaklarının yönetim kuruluna seçildikleri tarihten;
gelir vergisinden muaf olanların ise esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı
oldukları tarihten; tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar
için tarımsal faaliyetlerinin kanunla kurulu ilgili meslek
kuruluşlarınca veya kendilerince, bir yıl içinde bildirilmesi halinde
kaydedildiği tarihten, bu süre içinde bildirilmemesi halinde ise
bildirimin Kuruma yapıldığı tarihten; köy ve mahalle muhtarları için
seçildikleri tarihten; 4 üncü maddenin üçüncü fıkrasında belirtilenler
için ise lisans belgesine istinaden fiilen çalışmaya başladıkları
tarihten,
c) (c) bendi kapsamında
sigortalı sayılanlar için, göreve başladıkları veya bu Kanunun 4 üncü
maddesinin dördüncü fıkrasının (d) ve (e) bentleri kapsamındaki
okullarda öğrenime başladıkları tarihten,”
MADDE 6 –
5510 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci, üçüncü ve beşinci
fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş; dördüncü ve altıncı fıkraları
yürürlükten kaldırılmıştır.
“İşverenler, 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılan
kişileri, 7 nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen
sigortalılık başlangıç tarihinden önce, sigortalı işe giriş bildirgesi
ile Kuruma bildirmekle yükümlüdür. Ancak işveren tarafından sigortalı
işe giriş bildirgesi;
a) İnşaat, balıkçılık ve
tarım işyerlerinde işe başlatılacak sigortalılar için, en geç çalışmaya
başlatıldığı gün,
b) Yabancı ülkelere sefer
yapan ulaştırma araçlarına sefer esnasında alınarak çalıştırılanlar ile
Kuruma ilk defa işyeri bildirgesi verilecek işyerlerinde; ilk defa
sigortalı çalıştırmaya başlanılan tarihten itibaren bir ay içinde
çalışmaya başlayan sigortalılar için, çalışmaya başladıkları tarihten
itibaren en geç söz konusu bir aylık sürenin dolduğu tarihe kadar,
c) Kamu idarelerince
istihdam edilen 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununa göre işsizlik
sigortasına tabi olmayan sözleşmeli personel ile kamu idarelerince yurt
dışı görevde çalışmak üzere işe alınanların, çalışmaya başladıkları
tarihten itibaren bir ay içinde,
Kuruma verilmesi halinde,
sigortalılık başlangıcından önce bildirilmiş sayılır.”
“4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendinde bulunanlar hariç olmak
üzere diğer alt bentleri kapsamında sigortalı sayılan kişiler için 7 nci
maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen sigortalılık
başlangıcından; (4) numaralı alt bendi kapsamında sigortalı sayılanlar
için ise kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıt tarihinden itibaren
kendi mevzuatına göre kayıt veya tescili yapan ilgili kurum, kuruluş ve
birlikler, vergi daireleri ve esnaf sicil memurluğu sigortalı işe giriş
bildirgesi düzenleyerek Kuruma vermekle yükümlüdür. 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (b) bendinin (1), (2) ve (3) numaralı alt bentlerinde
sayılanların bildirimleri en geç 15 gün, (4) numaralı alt bendinde
sayılanların bildirimleri ise en geç bir ay içinde yapılır. Ayrıca 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendinde
sayılanların kendileri tarafından da sigortalılık bildirimleri
yapılabilir. 4 üncü maddenin üçüncü fıkrasında belirtilenlerin ise
çalışmaya başladıkları tarihten itibaren en geç bir ay içinde tescil
eden kuruluş tarafından Kuruma bildirilmesi zorunludur. Kurum bu
bildirimlerden itibaren bir ay içinde tescili yapılan kişilere,
sigortalılık hak ve yükümlülüklerinin başladığını bildirir.”
“4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılan kişileri çalıştıracak
işverenler, bu kapsamda ilk defa veya tekrar çalıştırmaya başlattıkları
kişileri, 7 nci maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen
sigortalılık başlangıcından itibaren, onbeş gün içinde sigortalı işe
giriş bildirgesi ile Kuruma bildirmekle yükümlüdürler. Aynı kamu
idaresinin farklı birimleri arasındaki naklen tayin ve
görevlendirmelerde bildirim yapılmaz.”
MADDE 7 –
5510 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin
(2), (3), (8) ve (10) numaralı alt bentleri ile (c) bendinin (1) ve (2)
numaralı alt bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve birinci
fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi yürürlükten
kaldırılmıştır.
“2) Gelir vergisinden muaf
olanlar için, esnaf ve sanatkâr sicili kaydının silindiği veya 6 ncı
maddenin birinci fıkrasının (k) bendi kapsamına girdiği tarihten,
3) 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (3) numaralı alt bendi kapsamına girenlerden, şahıs
şirketlerinden kolektif, adi komandit şirketlerin komandite ve
komanditer ortakları ve donatma iştiraki ortaklarının vergi
mükellefiyetlerinin sona erdiği tarihten, sermayesi paylara bölünmüş
komandit şirketlerin komandite ortaklarının, şirketin ticaret sicil
memurluğundan kaydının silindiği tarihten, limited şirket ortaklarından
hisselerinin tamamını devreden sigortalıların, hisse devrinin
yapılmasına ortaklar kurulunca karar verildiği tarihten, anonim
şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortaklarının yönetim kurulu
üyeliklerinin sona erdiği tarihten, iflas veya tasfiye durumu ile
münfesih duruma düşen şirketler için ortağın talep etmesi halinde,
mahkeme kararı ile iflasın, tasfiyenin açılmasına, ortaklar kurulu
kararı ile tasfiyenin başlamasına veya şirketin münfesih duruma
düşmesine karar verildiği, ortakların talepte bulunmaması halinde,
mahkemece iflasın kapatılmasına karar verildiği, tasfiyesi sonuçlanan
şirketlerin ortaklıklarının ise tasfiye kurulu kararının ticaret sicili
memurluğunca tescil edildiği tarihten,”
“8) (3) numaralı alt bent
kapsamında iflas veya tasfiye durumu ile münfesih duruma düşen
şirketlerin ortaklarından 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında çalışmaya başlayanların, çalışmaya başladıkları tarihten,”
“10) Gelir vergisinden
muaf olan, ancak esnaf ve sanatkârlar sicili kaydına istinaden 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı
sayılanlardan, bu sigortalılıklarının devamı sırasında, hizmet akdi ile
çalışanların çalışmaya başladığı tarihten,”
“1) Ölüm veya aylık
bağlanmasını gerektiren hallerde görev aylıklarının kesildiği tarihi,
8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanunun 40 ıncı maddesinde belirtilen
yaş hadleri ile sıhhi izin sürelerinin doldurulması halinde ise bu süre
ve hadlerin doldurulduğu tarihleri takip eden aybaşından,
2) Diğer hallerde ise
görevden ayrıldıkları tarihten,”
MADDE 8 –
5510 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) ve (d)
bentleri ile ikinci fıkrasının (c) bendinden sonra gelen paragrafı
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, ikinci fıkrasının (c) bendi yürürlükten
kaldırılmıştır.
“b) İşveren tarafından
yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına
bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,”
“d) Bu Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın
sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan
zamanlarda,”
“iş kazası ve meslek
hastalığı bildirgesi ile doğrudan ya da taahhütlü posta ile Kuruma
bildirilmesi zorunludur. Bu fıkranın (a) bendinde belirtilen süre, iş
kazasının işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana gelmesi halinde,
iş kazasının öğrenildiği tarihten itibaren başlar.”
MADDE 9 –
5510 sayılı Kanunun 15 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 15 – 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki
sigortalının, iş kazası ve meslek hastalığı dışında kalan ve iş
göremezliğine neden olan rahatsızlıklar, hastalık halidir.
4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalı kadının veya
sigortalı erkeğin sigortalı olmayan eşinin, kendi çalışmalarından dolayı
gelir veya aylık alan kadının ya da gelir veya aylık alan erkeğin
sigortalı olmayan eşinin gebeliğinin başladığı tarihten itibaren
doğumdan sonraki ilk sekiz haftalık, çoğul gebelik halinde ise ilk on
haftalık süreye kadar olan gebelik ve analık haliyle ilgili rahatsızlık
ve özürlülük halleri analık hali kabul edilir.”
MADDE 10 –
5510 sayılı Kanunun 16 ncı maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“İş kazası, meslek
hastalığı, hastalık ve analık sigortasından sağlanan haklar
MADDE 16 – İş kazası veya
meslek hastalığı sigortasından sağlanan haklar şunlardır:
a) Sigortalıya, geçici iş
göremezlik süresince günlük geçici iş göremezlik ödeneği verilmesi.
b) Sigortalıya sürekli iş
göremezlik geliri bağlanması.
c) İş kazası veya meslek
hastalığı sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine, gelir bağlanması.
d) Gelir bağlanmış olan
kız çocuklarına evlenme ödeneği verilmesi.
e) İş kazası ve meslek
hastalığı sonucu ölen sigortalı için cenaze ödeneği verilmesi.
Hastalık ve analık
sigortasından sigortalıya hastalık veya analık hallerine bağlı olarak
ortaya çıkan iş göremezlik süresince, günlük geçici iş göremezlik
ödeneği verilir.
Analık sigortasından
sigortalı kadına veya sigortalı olmayan karısının doğum yapması
nedeniyle sigortalı erkeğe, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılardan; kendi
çalışmalarından dolayı gelir veya aylık alan kadına ya da gelir veya
aylık alan erkeğin sigortalı olmayan eşine, her çocuk için yaşaması
şartıyla doğum tarihinde geçerli olan ve Kurum Yönetim Kurulunca
belirlenip Bakan tarafından onaylanan tarife üzerinden emzirme ödeneği
verilir.
Sigortalı kadına veya
sigortalı olmayan eşinin doğum yapması nedeniyle sigortalı erkeğe
emzirme ödeneği verilebilmesi için, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının;
a) (a) bendi kapsamında
olanlar için doğumdan önceki bir yıl içinde en az 120 gün kısa vadeli
sigorta kolları primi bildirilmiş olması,
b) (b) bendi kapsamında
olanlar için doğumdan önceki bir yıl içinde en az 120 gün kısa vadeli
sigorta kolları primi yatırılmış ve genel sağlık sigortası primi dahil
prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması,
şarttır.
Emzirme ödeneğine hak
kazanan sigortalılardan 9 uncu maddeye göre sigortalılığı sona
erenlerin, bu tarihten başlamak üzere üçyüz gün içinde çocukları
doğarsa, sigortalı kadın veya eşi analık sigortası haklarından
yararlanacak sigortalı erkek, doğum tarihinden önceki onbeş ay içinde en
az 120 gün prim ödenmiş olması şartıyla emzirme ödeneğinden
yararlandırılır.”
MADDE 11 –
5510 sayılı Kanunun 18 inci maddesinin birinci fıkrasının (b), (c) ve
(d) bentleri ile ikinci ve üçüncü fıkraları aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“b) 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (a) bendi ile 5 inci madde kapsamındaki
sigortalılardan hastalık sigortasına tabi olanların hastalık sebebiyle
iş göremezliğe uğraması halinde, iş göremezliğin başladığı tarihten
önceki bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi
bildirilmiş olması şartıyla geçici iş göremezliğin üçüncü gününden
başlamak üzere her gün için,
c) 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) bendi ile (b) bendinde belirtilen muhtarlar ile aynı
bendin (1), (2) ve (4) numaralı alt bentleri kapsamındaki sigortalı
kadının analığı halinde, doğumdan önceki bir yıl içinde en az doksan gün
kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması şartıyla, doğumdan önceki
ve sonraki sekizer haftalık sürede, çoğul gebelik halinde ise doğumdan
önceki sekiz haftalık süreye iki haftalık süre ilâve edilerek
çalışmadığı her gün için,
d) 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) bendi ile (b) bendinde belirtilen muhtarlar ile aynı
bendin (1), (2) ve (4) numaralı alt bentleri kapsamındaki sigortalı
kadının isteği ve hekimin onayı ile doğuma üç hafta kalıncaya kadar
çalışılması halinde, doğum sonrası istirahat süresine eklenen süreler
için,”
“4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanlara iş kazası veya meslek
hastalığı ya da analık halinde geçici iş göremezlik ödeneği, genel
sağlık sigortası dahil prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının
ödenmiş olması şartıyla yatarak tedavi süresince veya yatarak tedavi
sonrası bu tedavinin gereği olarak istirahat raporu aldıkları sürede
ödenir. Ancak bu maddenin birinci fıkrasının (c) bendine göre doğum
öncesi ve doğum sonrası çalışmadığı sürelerde geçici iş göremezlik
ödeneğinin ödenebilmesi için yatarak tedavi şartı aranmaz.
İş kazası, meslek
hastalığı, hastalık ve sigortalı kadının analığı halinde verilecek
geçici iş göremezlik ödeneği, yatarak tedavilerde 17 nci maddeye göre
hesaplanacak günlük kazancının yarısı, ayaktan tedavilerde ise üçte
ikisidir.”
MADDE 12 –
5510 sayılı Kanunun 19 uncu maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki
şekilde, dördüncü fıkrasındaki “prim ve her türlü borçlarının” ibaresi
“prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının” şeklinde değiştirilmiş,
beşinci ve altıncı fıkraları yürürlükten kaldırılmıştır.
“İş kazası veya meslek
hastalığı sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca
yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından
verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü
en az % 10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalı, sürekli
iş göremezlik gelirine hak kazanır.”
MADDE 13 –
5510 sayılı Kanunun 25 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 25 – Sigortalının
veya işverenin talebi üzerine Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti
sunucularının sağlık kurullarınca usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve
dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar için çalışma
gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma
gücünün en az % 60'ını, (c) bendi kapsamındaki sigortalılar için çalışma
gücünün en az % 60’ını veya vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte
kazanma gücünü kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen
sigortalı, malûl sayılır.
Ancak, sigortalı olarak
ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce sigortalının çalışma gücünün
% 60'ını veya vazifesini yapamayacak derecede meslekte kazanma gücünü
kaybettiği önceden veya sonradan tespit edilirse, sigortalı bu hastalık
veya özrü sebebiyle malûllük aylığından yararlanamaz.
Yedek subay veya er olarak
ya da talim, manevra, seferberlik veya harp dolayısıyla görevleri ile
ilgileri kesilmeksizin silâh altına alındıkları dönemde malûl olup, bu
malûllükleri asıl görevlerini veya işlerini yapmaya mani olmayanlar
hakkında, bu hastalık veya özürleri sebebiyle malûllük sigortasına
ilişkin hükümler uygulanmaz.
4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalıların yazılı talepleri
halinde, haklarında bu madde hükümleri uygulanmaksızın malûllüklerinin
mani olmadığı başka vazife veya sınıflara nakil suretiyle tayinleri
yapılmak üzere istifa etmiş sayılırlar. Bunların, istifa etmiş
sayıldıktan sonra dahi, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasını isteme
hakları mahfuzdur. Ancak, kurumlarında başka vazife ve sınıflara nakli
mümkün olanlardan özel kanunlarına göre yükümlülük süresine tabi
olanlar, bu yükümlülüklerini tamamlamadıkça veya malûliyetlerinin yeni
vazifelerine de mani olduğuna dair usûlüne uygun yeniden rapor almadıkça
bu haklarını kullanamazlar.
4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalılardan, vazifelerini
yapamayacak derecede hastalığa uğrayanlar, hastalıkları kanunlarında
tayin edilen sürelerden fazla devam etmesi halinde, hastalıklarının
mahiyetlerine ve doğuş sebeplerine göre birinci fıkra uyarınca malûl
veya 47 nci madde hükümlerine göre vazife malûlü sayılırlar.
4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalılardan; personel kanunlarına
tabi olmayanların hastalık sebebiyle malûl sayılmalarına esas alınacak
hastalık süresi hakkında kendi özel kanunları yürürlüğe girinceye
kadar 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun hastalık iznine ilişkin
hükümleri uygulanır. Kanunlarındaki yazılı sürelerden önce geçen
hastalığı en çok bir yıl içinde nüksetmesi halinde eski ve yeni hastalık
süreleri birleştirilmek suretiyle işlem yapılır.
Bu maddenin uygulanmasına
ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.”
MADDE 14 –
5510 sayılı Kanunun 26 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi
aşağıdaki şekilde, aynı fıkradaki “prim ve her türlü borçlarının”
ibaresi “prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının” şeklinde
değiştirilmiştir.
“b) En az on yıldan beri
sigortalı bulunup, toplam olarak 1800 gün veya başka birinin sürekli
bakımına muhtaç derecede malûl olan sigortalılar için ise sigortalılık
süresi aranmaksızın 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları
primi bildirilmiş olması,”
MADDE 15 –
5510 sayılı Kanunun 27 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 27 – Malûllük
aylığı; prim gün sayısı 9000 günden az olan sigortalılar için 9000 gün
üzerinden, 9000 gün ve daha fazla olanlar için ise toplam prim ödeme gün
sayısı üzerinden, 29 uncu madde hükümlerine göre hesaplanır. Sigortalı
başka birinin sürekli bakımına muhtaç ise tespit edilen aylık bağlama
oranı 10 puan artırılır. Ancak, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a)
bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için 9000 prim gün sayısı 7200 gün
olarak uygulanır.
Malûllük aylığı, 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki
sigortalılar ile (c) bendi kapsamında sigortalı iken görevinden ayrılmış
ve daha sonra başka bir sigortalılık haline tabi olarak çalışmamış
olanların;
a) Malûl sayılmasına esas
tutulan rapor tarihi yazılı istek tarihinden önce ise yazılı istek
tarihini,
b) Malûl sayılmasına esas
tutulan rapor tarihi yazılı istek tarihinden sonra ise rapor tarihini,
c) 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışmakta olanların ise, malûliyetleri
sebebiyle görevlerinden ayrıldıkları tarihi,
takip eden ay başından
itibaren başlar.
Malûllük aylığı almakta
iken bu Kanuna göre veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya
başlayanların malûllük aylıkları, çalışmaya başladıkları tarihi takip
eden ödeme dönemi başında kesilir ve bu Kanuna tabi olarak çalıştıkları
süre zarfında 80 inci maddeye göre belirlenen prime esas kazançları
üzerinden 81 inci madde gereğince kısa ve uzun vadeli sigorta kolları
ile genel sağlık sigortasına ait prim alınır. Bunlardan işten ayrılarak
yeniden malûllük aylığı bağlanması için yazılı istekte bulunan ya da
emekliye ayrılan veya sevkedilenlere; kontrol muayenesine tabi tutulmak
ve ilk aylığına esas malûllüğünün devam ettiği anlaşılmak kaydıyla, 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışıyorsa
görevinden ayrıldığı tarihi, diğerlerine ise istek tarihlerini takip
eden ödeme döneminden itibaren yeniden malûllük aylığı hesaplanarak
bağlanır.
Bu durumdakilerden ilk
bağlanan malûllük aylığına esas prim ödeme gün sayısı;
a) 9000 günün üzerinde
olanların aylıkları 30 uncu maddenin üçüncü fıkrasının (a) bendi
hükümleri uygulanarak hesaplanır.
b) 9000 günden az
olanların aylıkları ise, eski aylığın kesildiği tarihten sonra aylıklara
yapılan artışlar uygulanmak suretiyle aylığın başlangıç tarihi
itibariyle hesaplanan tutarının emeklilik öncesi ve sonrası prim ödeme
gün sayısı toplamının emeklilik öncesi prim ödeme gün sayısına orantılı
bölümü ile emeklilik sonrası çalışmaya ait kısmi aylığın toplamından
oluşur. Emeklilik sonrası çalışmaya ait kısmi aylık, emeklilik öncesi ve
sonrası prim ödeme gün sayısı toplamı ve emeklilik sonrası
çalışmaya ait prime esas kazançları üzerinden bu maddenin birinci
fıkrasına göre hesaplanan aylığın emeklilik sonrası prim ödeme gün
sayısına orantılı bölümü kadardır. Yeni aylık, eski aylığın kesildiği
tarihten sonra aylıklara yapılan artışlar uygulanmak suretiyle bulunan
tutarın altında olamaz.
Yukarıdaki (a) ve (b)
bentlerinde belirtilen 9000 prim gün sayısı, 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için 7200 gün
olarak uygulanır.”
MADDE 16 – 5510 sayılı Kanunun 28 inci
maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, üçüncü
fıkrasına "yaş hadlerine" ibaresinden sonra gelmek üzere "65 yaşını
geçmemek üzere" ibaresi eklenmiş, yedinci fıkrasındaki "50" ibaresi "55"
şeklinde değiştirilmiş, yedinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki
fıkra eklenmiş, sekizinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş,
dokuzuncu fıkrasındaki "prim ve her türlü borcunun" ibaresi "prim ve
prime ilişkin her türlü borcunun" şeklinde değiştirilmiştir.
"İlk defa bu Kanuna göre sigortalı sayılanlara;
a) Kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş
olmaları ve en az 9000 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi
bildirilmiş olması şartıyla yaşlılık aylığı bağlanır. Ancak, 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar
için prim gün sayısı şartı 7200 gün olarak uygulanır.
b) (a) bendinde belirtilen yaş şartı;
1) 1/1/2036 ilâ 31/12/2037 tarihleri arasında kadın
için 59, erkek için 61,
2) 1/1/2038 ilâ 31/12/2039 tarihleri arasında kadın
için 60, erkek için 62,
3) 1/1/2040 ilâ 31/12/2041 tarihleri arasında kadın
için 61, erkek için 63,
4) 1/1/2042 ilâ 31/12/2043 tarihleri arasında kadın
için 62, erkek için 64,
5) 1/1/2044 ilâ 31/12/2045 tarihleri arasında kadın
için 63, erkek için 65,
6) 1/1/2046 ilâ 31/12/2047 tarihleri arasında kadın
için 64, erkek için 65,
7) 1/1/2048 tarihinden itibaren ise kadın ve erkek
için 65,
olarak uygulanır. Ancak yaş hadlerinin uygulanmasında
(a) bendinde belirtilen prim gün sayısı şartının doldurulduğu tarihte
geçerli olan yaş hadleri esas alınır."
"Emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanması talebinde
bulunan kadın sigortalılardan başka birinin sürekli bakımına muhtaç
derecede malûl çocuğu bulunanların, bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten sonra geçen prim ödeme gün sayılarının dörtte biri, prim ödeme
gün sayıları toplamına eklenir ve eklenen bu süreler emeklilik yaş
hadlerinden de indirilir."
"Yukarıdaki fıkralarda belirtilen yaşlılık
aylıklarından yararlanabilmek için, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(a) bendinde belirtilen sigortalının çalıştığı işten ayrıldıktan, (b)
bendinde belirtilen sigortalının sigortalılığa esas faaliyete son verip
vermeyeceğini beyan ettikten sonra yazılı istekte bulunmaları, 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen sigortalıların ise
istekleri üzerine yetkili makamdan emekliye sevk onayı alındıktan sonra
ilişiklerinin kesilmesi şarttır."
MADDE 17 – 5510 Sayılı Kanunun 29 uncu maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 29 – 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve
(b) bentleri kapsamındaki sigortalılar ile aynı fıkranın (c) bendine
göre bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa sigortalı
olarak çalışmaya başlayanların yaşlılık aylığı, aşağıdaki hükümlere göre
belirlenecek ortalama aylık kazancı ile aylık bağlama oranının çarpımı
sonucunda bulunan tutardır.
Ortalama aylık kazanç, sigortalının her yıla ait
prime esas kazancının, kazancın ait olduğu yıldan itibaren aylık talep
tarihine kadar geçen yıllar için, her yıl gerçekleşen güncelleme
katsayısı ile güncellenerek bulunan kazançlar toplamının, itibarî hizmet
süresi ile fiilî hizmet süresi zammı hariç toplam prim ödeme gün
sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanan ortalama günlük kazancın otuz
katıdır.
Aylık bağlama oranı, sigortalının malûllük, yaşlılık
ve ölüm sigortalarına tâbi geçen toplam prim ödeme gün sayısının her 360
günü için % 2 olarak uygulanır. Bu hesaplamada 360 günden eksik süreler
orantılı olarak dikkate alınır. Ancak aylık bağlama oranı % 90'ı
geçemez.
28 inci maddenin dördüncü ve beşinci fıkralarına göre
aylığa hak kazanan sigortalılar için hesaplanacak aylık bağlama oranı,
prim ödeme gün sayısı 9000 günden az olanlar için çalışma gücü kayıp
oranının 9000 gün prim ödeme gün sayısı ile çarpımı sonucu bulunan
rakamın % 60'a bölünmesi suretiyle hesaplanan gün sayısına göre, % 50'yi
geçmemek üzere üçüncü fıkra uyarınca tespit edilen orandır. Prim ödeme
gün sayısı 9000 günden fazla olanlar için ise toplam prim ödeme gün
sayısına göre aylık bağlama oranı belirlenir. Ancak, 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için bu
fıkrada geçen 9000 prim gün sayısı 7200 gün, % 50 oranı da % 40 olarak
uygulanır.
Yukarıdaki şekilde hesaplanan aylığın başlangıç
tarihinin yılın ilk altı aylık dönemine rastlaması halinde 55 inci
maddenin ikinci fıkrasına göre Ocak ödeme dönemi için gelir ve aylıklara
uygulanan artış oranı kadar artırılarak, yılın ikinci altı aylık
dönemine rastlaması halinde ise öncelikle Ocak ödeme dönemi, daha sonra
Temmuz ödeme dönemi için gelir ve aylıklara uygulanan artış oranları
kadar artırılarak, sigortalının aylık başlangıç tarihindeki aylığı
hesaplanır.”
MADDE 18 –
5510 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) ve (c)
bentleri ile üçüncü ve beşinci fıkraları aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş, dördüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
“b) (c) bendinde
belirtilen sigortalılardan yaşlılık aylığına hak kazananlara, yetkili
makamdan alınan emekliye sevk onayı üzerine görevleriyle ilişiğinin
kesildiği tarihi takip eden,
c) (c) bendinde belirtilen
sigortalılardan her ne şekilde olursa olsun görevinden ayrılmış ve daha
sonra başka bir sigortalılık haline tabi olarak çalışmamış olanlar ile
kontrol muayenesi sonucu aylığı kesilenlerden yaşlılık aylığına hak
kazananlara ise istek tarihini takip eden,”
“Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten sonra ilk defa sigortalı olan kişilerden yaşlılık
aylığı bağlandıktan sonra;
a) 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi hariç olmak üzere bu
Kanuna göre veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya
başlayanların yaşlılık aylıkları, çalışmaya başladıkları tarihi takip
eden ödeme dönemi başında kesilir. Bunlardan bu Kanuna tabi çalıştıkları
süre zarfında 80 inci maddeye göre belirlenen prime esas kazançları
üzerinden 81 inci madde gereğince kısa ve uzun vadeli sigorta kolları
ile genel sağlık sigortasına ait prim alınır. Yaşlılık aylığı
kesilenlerden, işten ayrılarak veya işyerini kapatarak yeniden yaşlılık
aylığı bağlanması için yazılı istekte bulunanlara ya da emekliye ayrılan
veya sevk edilenlere, yazılı istek tarihini veya görevinden ayrıldığı
tarihi takip eden ödeme döneminden itibaren yeniden yaşlılık aylığı
hesaplanarak bağlanır. Yeni aylık, eski aylığın kesildiği tarihten sonra
aylıklara yapılacak artışlar uygulanarak bu fıkrada belirtilen aylık
başlangıç tarihi itibarıyla bulunan tutarı ile emeklilik sonrası
çalışmaya ait kısmi aylığın toplamından oluşur. Emeklilik sonrası
çalışmaya ait kısmı aylık, talep tarihindeki emeklilik öncesi ve sonrası
prim ödeme gün sayısı ve emeklilik sonrası çalışmaya ait prime esas
kazançları üzerinden 29 uncu maddeye göre hesaplanan aylığın emeklilik
sonrası prim ödeme gün sayısına orantılı bölümü kadardır.
b) 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi hariç olmak üzere diğer
alt bentlerine tabi çalışmaya başlayanlardan aylıklarının kesilmemesi
için yazılı istekte bulunanların yaşlılık aylıklarının ödenmesine devam
edilir. Bunlardan, almakta oldukları aylıklarının % 15’i oranında sosyal
güvenlik destek primi kesilir. Ancak kesilecek olan bu tutar, 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (b) bendine tabi sigortalılara ilgili yılın
Ocak ayında ödenen en yüksek yaşlılık aylığından alınabilecek sosyal
güvenlik destek priminden fazla olamaz. Bu sigortalılardan ayrıca kısa
vadeli sigorta kolları primi alınmaz. Sosyal güvenlik destek primine
tabi olanların primleri, aylıklarından kesilmek suretiyle tahsil edilir.
Sosyal güvenlik destek primi ödenmiş veya bildirilmiş süreler bu Kanuna
göre malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim ödeme gün sayısına
ilâve edilmez, 31 inci ve 36 ncı madde hükümlerine göre toptan ödeme
yapılmaz.”
“4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (b) bendine tabi faaliyete başladığı için üçüncü fıkranın (a)
bendine göre yaşlılık aylığı kesilenler, 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılıkları devam ettiği süre
içinde bu maddenin üçüncü fıkrasının (b) bendi hükümlerinin
uygulanmasını; (b) bendi hükümlerine göre sosyal güvenlik destek primine
tabi olanlar ise haklarında üçüncü fıkranın (a) bendi hükümlerinin
uygulanmasını isteyebilirler.”
MADDE 19 –
5510 sayılı Kanunun 31 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 31 – 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının; (a) ve (b) bentleri kapsamındaki
sigortalılar ile bu Kanuna göre ilk defa (c) bendi kapsamında sigortalı
olanlardan, herhangi bir nedenle çalıştığı işten ayrılan veya işyerini
kapatan ve yaşlılık aylığı bağlanması için gerekli yaş şartını
doldurduğu halde malûllük ve yaşlılık aylığı bağlanmasına hak
kazanamayan sigortalıya, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c)
bentleri kapsamında ise kendi adına bildirilen, (b) bendi kapsamında ise
ödediği malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinin her yıla ait
tutarı, primin ait olduğu yıldan itibaren yazılı istek tarihine kadar
geçen yıllar için, her yılın gerçekleşen güncelleme katsayısı ile
güncellenerek toptan ödeme şeklinde verilir.
Bu Kanuna göre toptan
ödeme yapılarak hizmetleri tasfiye edilmiş bulunanlardan, yeniden bu
Kanuna tabi olarak malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi
bildirilmiş olanlar, yazılı olarak müracaat etmeleri halinde, aldıkları
toptan ödemenin ödeme tarihi ile yazılı istek tarihi arasında geçen
yıllar için her yılın gerçekleşen güncelleme katsayısı ile güncellenerek
bulunan tutarın ilgiliye tebliğ tarihini takip eden ayın sonuna kadar
ödemeleri halinde, bu hizmetler ihya edilerek bu Kanunun uygulanmasında
dikkate alınır.”
MADDE 20 –
5510 sayılı Kanunun 32 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendindeki
“eş ve çocuklara” ibaresi “kız çocuklarına” şeklinde, ikinci fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Ölüm aylığı;
a) En az 1800 gün
malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar
için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı
bulunup, toplam 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi
bildirilmiş,
b) 47 nci maddede yazılı
sebeplerle kazaya uğramış, malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık
aylığı almakta iken veya malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığı
bağlanmasına hak kazanmış olup henüz işlemi tamamlanmamış,
c) Bağlanmış bulunan
malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığı, sigortalı olarak
çalışmaya başlamaları sebebiyle kesilmiş,
durumda iken ölen
sigortalının hak sahiplerine, yazılı istekte bulunmaları halinde
bağlanır. Ancak, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre
sigortalı sayılanların hak sahiplerine aylık bağlanabilmesi için ölen
sigortalının genel sağlık sigortası primi dahil kendi sigortalılığından
dolayı prim ve prime ilişkin her türlü borcunun olmaması veya ödenmesi
şarttır.”
MADDE 21 –
5510 sayılı Kanunun 34 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve
(d) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“a) Dul eşine % 50'si;
aylık bağlanmış çocuğu bulunmayan dul eşine ise bu Kanunun 5 inci
maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç bu Kanun
kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaması veya
kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması
halinde % 75'i,
b) Bu Kanunun 5 inci
maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç bu Kanun
kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmayan veya
kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış çocuklardan;
1) 18 yaşını, lise ve
dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde
25 yaşını doldurmayanların veya,
2) Kurum Sağlık Kurulu
kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında yitirip malûl olduğu
anlaşılanların veya,
3) Yaşları ne olursa olsun
evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan
kızlarının,
her birine % 25'i,”
“d) Hak sahibi eş ve
çocuklardan artan hisse bulunması halinde her türlü kazanç ve irattan
elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması
ve diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere
gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması şartıyla ana ve babaya toplam %
25'i oranında; ana ve babanın 65 yaşın üstünde olması halinde ise artan
hisseye bakılmaksızın yukarıdaki şartlarla toplam % 25'i,”
MADDE 22 –
5510 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar ile bu Kanuna
göre ilk defa aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında
sigortalı olanlardan ölen sigortalıların hak sahiplerine ölüm aylığı
bağlanamaması durumunda, ölüm tarihi esas alınmak kaydıyla 31 inci
maddenin birinci fıkrasına göre hesaplanan tutar, 34 üncü madde
hükümleri dikkate alınarak hak sahiplerine toptan ödeme şeklinde
verilir.”
“Bu Kanuna göre toptan
ödeme yapılarak tasfiye edilmiş süreler, borçlanılarak veya yurt dışı
hizmetleri birleştirilerek ya da sonradan hizmet tespiti nedeniyle hak
kazanılan sürelerin eklenmesi suretiyle ölüm sigortasından yararlanmak
için gerekli prim ödeme gün sayısının tamamlanması halinde, hak
sahiplerinin yazılı isteği üzerine 31 inci maddenin ikinci fıkrasına
göre ihya edilir. Yukarıdaki süreler, ihya edilen süreye ilişkin tutar
dahil her türlü borçların ödendiği tarihi takip eden ay başı itibarıyla
bu Kanuna göre aylık bağlanmasında dikkate alınır.”
MADDE 23 –
5510 sayılı Kanunun 37 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 37 – Evlenmeleri
nedeniyle, gelir veya aylıklarının kesilmesi gereken kız çocuklarına
evlenmeleri ve talepte bulunmaları halinde almakta oldukları aylık veya
gelirlerinin iki yıllık tutarı bir defaya mahsus olmak üzere evlenme
ödeneği olarak peşin ödenir. Evlenme ödeneği alan hak sahibinin
aylığının kesildiği tarihten itibaren iki yıl içerisinde yeniden hak
sahibi olması halinde, iki yıllık sürenin sonuna kadar gelir veya aylık
bağlanmaz, bu durumda olanlar 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (f)
bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılır.
Evlenme ödeneği verilmesi
halinde, diğer hak sahiplerinin aylık veya gelirleri evlenme ödeneği
verilen sürenin bitimini takip eden ödeme döneminden itibaren 34 üncü
maddeye göre yeniden belirlenir.
İş kazası veya meslek
hastalığı sonucu veya sürekli iş göremezlik geliri, malûllük, vazife
malûllüğü veya yaşlılık aylığı almakta iken veya kendisi için en az 360
gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortası primi bildirilmiş olup da ölen
sigortalının hak sahiplerine Kurum Yönetim Kurulunca belirlenip Bakan
tarafından onaylanan tarife üzerinden cenaze ödeneği ödenir. Cenaze
ödeneği, sırasıyla sigortalının eşine, yoksa çocuklarına, o da yoksa ana
babasına, o da yoksa kardeşlerine verilir.
Cenaze ödeneğinin üçüncü
fıkrada sayılanlara ödenememesi ve sigortalının cenazesinin gerçek veya
tüzel kişiler tarafından kaldırılması durumunda, üçüncü fıkrada
belirtilen tutarı geçmemek üzere belgelere dayanan masraflar, masrafı
yapan gerçek veya tüzel kişilere ödenir.
4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan ölenlerin hak
sahiplerine kendi kurumları tarafından ilgili mevzuat gereği ölüm
yardımı hariç cenaze gideri, cenaze nakil gideri ödeneği veya bu
mahiyette bir ödemenin yapılması halinde, Kurum tarafından cenaze
ödeneği ödenmez.”
MADDE 24 –
5510 sayılı Kanunun 38 inci maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddenin sonuna aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
“Malûllük, yaşlılık ve
ölüm sigortalarının uygulanmasında dikkate alınacak sigortalılık
süresinin başlangıcı; sigortalının, mülga 2/6/1949 tarihli ve 5417
sayılı İhtiyarlık Sigortası Kanununa, mülga 4/2/1957 tarihli ve 6900
sayılı Malûliyet, İhtiyarlık ve Ölüm Sigortaları Hakkında Kanuna,
17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa, 2/9/1971
tarihli ve 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar
Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununa, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı
Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununa, bu Kanunla mülga 17/10/1983
tarihli ve 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal
Sigortalar Kanununa ve 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye
Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa, 506 sayılı Sosyal Sigortalar
Kanununun geçici 20 nci maddesi kapsamındaki sandıklara veya bu Kanuna
tâbi olarak malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olarak ilk
defa kapsama girdiği tarih olarak kabul edilir. Uluslararası sosyal
güvenlik sözleşmeleri hükümleri saklıdır.”
“Aylık bağlama
işlemlerinde dikkate alınan sigortalılık süreleri, sigortalılığın
başlangıç tarihi ile sigortalının aylık bağlanması için yazılı istekte
bulunduğu, aylık bağlanması için istekte bulunmayan sigortalılar için
ise ölüm tarihi arasında geçen süredir. 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalılar bakımından sigortalılık
süresi; sigortalılığın başlangıç tarihi ile 48 inci maddeye göre yetkili
makamdan emekliye sevk onayının alınarak görevi ile ilişiğinin kesildiği
ayın son günü arasında geçen süredir.”
“Vazife malûllüğü aylığı
almakta iken, çalışmaya başlamaları nedeniyle haklarında uzun vadeli
sigorta hükümleri uygulananlar için malûllük, yaşlılık ve ölüm aylığı
bağlanmasında veya toptan ödeme yapılmasında esas alınacak sigortalılık
süresi, prim ödeme gün sayısı ve prime esas kazancın hesaplanmasında,
vazife malûllüğü aylığı bağlandığı tarihten önceki süreler dikkate
alınmaz.”
MADDE 25 –
5510 sayılı Kanunun 40 ıncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 40 – Aşağıda
belirtilen işyerlerinde ve işlerde 4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(a) ve (c) bentleri kapsamında çalışan sigortalıların prim ödeme gün
sayılarına, bu işyerlerinde ve işlerde geçen çalışma sürelerinin her 360
günü için karşılarında gösterilen gün sayıları, fiilî hizmet süresi
zammı olarak eklenir. 360 günden eksik sürelere ait fiilî hizmet süresi
zammı, 360 gün için eklenen fiilî hizmet süresi ile orantılı olarak
belirlenir. Çalışmanın fiili hizmet süresi zammı kapsamında
değerlendirilebilmesi için, tablonun (13) ve (14) numaralı sıralarında
belirtilen sigortalılar hariç sigortalının kapsamdaki işyerleri ile
birlikte belirtilen işlerde fiilen çalışması ve söz konusu işlerin
risklerine maruz kalması şarttır.
Aşağıdaki bentlerden
birden fazlasına dahil olanlar için, en yüksek olan bentten fiilî hizmet
süresi zammı uygulanır.
Kapsamdaki
Kapsamdaki
Eklenecek
İşler/İşyerleri
Sigortalılar
Gün Sayısı
1) Kurşun ve arsenik
işleri 1) Kurşun üretilen galenit, serüzit, anglezit
gibi
cevherlerin çıkarılmasına ilişkin maden ocağı
işlerinde
çalışanlar.
2)
Kurşunlu madenlerden yahut içinde kurşun
bulunan
kül, maden köpüğü, kurşun fırın kurumu, 60
üstübeç
artığı ve benzeri maddelerden kurşun üretimi
için
yapılan izabe işlerinde çalışanlar.
3)
Antimuan, kalay, bronz ve benzeri maddelerle
yapılan
kurşun alaşımı işlerinde çalışanlar.
4) Kurşun
izabe fırınlarının teksif odalarında biriken 90
kuru
tozları kaldırma işlerinde çalışanlar.
2) Cam fabrika ve
atölyeleri 1) Cam yapımında kullanılan ilkel maddeleri
toz haline
getirme,
eleme, karıştırma ve kurutma işlerinde
(bu işleri
yapmak üzere tam kapalı odalar içinde otomatik
makineli
tesisat veya çalışma ortamındaki tozları
sağlık
için tehlike oluşturmayacak düzeye indiren
havalandırma tesisatı bulunmadığı takdirde) çalışanlar.
2) Eritme
işlerinde (otomatik besleme fırınlarıyla
çalışılmadığı takdirde) çalışanlar.
3)
Ateşçilik işlerinde çalışanlar.
4) Üfleme
işlerinde (tamamen otomatik makinelerle
yapılmadığı takdirde) çalışanlar.
5)
Basınçla yapılan cam işlerinde (cam tazyiki işleri)
çalışanlar.
6) Ayna
camı sanatında potalı cam dökümü işlerinde 60
(potalar
kalıp masasına mekanik araçlarla taşınmadığı
takdirde)
çalışanlar.
7) Camı
fırın başından alma işlerinde çalışanlar.
8) Yayma
fırınlarında düzeltme işlerinde çalışanlar.
9) Traş
işlerinde çalışanlar.
10) Asitle
hak ve cilâlama işlerinde çalışanlar.
11)
Basınçlı havayla kum püskürten cihazlarla yapılan
işlerde
(çalışma ortamındaki tozları sağlık için tehlike
oluşturmayacak düzeye indiren havalandırma tesisatı
bulunmadığı takdirde) çalışanlar.
12) Pota
ve taş odalarında görülen işlerde çalışanlar.
3) Cıva üretimi işleri
sanayii 1) Cıva izabe fırınlarında görülen işlerde
çalışanlar.
2)
Elementer cıva bulunan ocaklarda görülen işlerde
90
çalışanlar.
4) Çimento fabrikaları
1) İlkel maddeleri kırma, ufalama, ezme, eleme
ve
karıştırma
işlerinde çalışanlar.
2)
Otomatik fırınlarda pişirme işlerinde çalışanlar.
3)
Klinkeri öğütme, eleme, torba ve fıçılara koyma
60
işlerinde
(otomatik olarak tozun etrafa yayılmasını
önleyici
bir düzenleme yapılmadığı takdirde) çalışanlar.
5) Kok fabrikalarıyla
1) Ateşçilik, ocak temizliği, jeneratör,
doldurma,
termik
santraller boşaltma ve temizleme
işlerinde çalışanlar.
2)
Kimyasal arıtma işlerinde çalışanlar.
3) Gazın
geçtiği cihaz ve boruların onarılması ve
temizlenmesi işlerinde çalışanlar.
4) Kok
fabrikalarında kömür ve ocak işlerinde
çalışanlar.
5)
Elektrik enerji üretim santrallerinin
kazan 60
dairesindeki ateşçilik, kül ve kömürlerin taşınması
işlerinde
çalışanlar.
6) Termik
santrallerle her çeşit buhar kazanlarının
kazan
dairesindeki ateşçilik, kül ve kömürlerin
taşınması
işlerinde çalışanlar.
6) Alüminyum fabrikaları
1) Alüminyum oksit üretimi işlerinde çalışanlar.
2)
Alüminyum bronzu hazırlama işlerinde çalışanlar.
60
3)
Alüminyum madeni üretimi işlerinde çalışanlar.
7) Demir ve çelik
fabrikaları 1) Demir izabe fabrikalarında cevherin
demire
çevrilmesi
işleriyle boru fabrikalarının fırın ve
döküm
dairelerinde yapılan işlerinde çalışanlar.
2)
Çelikhanelerin çelik yapılan fırınlarıyla bunların
teferruat
ve eklentilerinden olan ikinci derecedeki
fırınlarda
ve konvertörlerde yapılan işlerinde
çalışanlar.
3) Sıvı
haldeki demir ve çeliğin tesisat ve teçhizatla
90
veya
mekanik olarak taşınmasına ilişkin işlerde
çalışanlar.
4) Sıcak
veya sıvı haldeki cürufun taşınması ve
işlenmesi
işlerinde çalışanlar.
5)
Haddehanelerde (soğuk demirle çalışılan
haddehaneler hariç), fırınlarda, hadde serilerinde,
haddehaneyi kızgın veya sıvı çelik yahut demirle
besleyen
tesisat ve araçlarla görülen işlerle kızgın
halde olan
yarı mamul parçaların kesilmesi ve
hazırlanması işlerinde çalışanlar.
8) Döküm
fabrikaları 1) Döküm kalıp ve maçalarının
yapılması ve döküme
hazır
duruma getirilmesi işlerinde çalışanlar.
2) Döküm
şarjının hazırlanması ve her çeşit maden 60
eritme
(izabe) fırınlarının döküme hazır duruma
getirilmesi işlerinde çalışanlar.
3) Maden
eritme ve dökme işlerinde çalışanlar.
9) Asit üretimi
yapan 1) Asit için hammaddelerin hazırlanması
işlerinde
fabrika ve
atölyeler çalışanlar.
2) Asidin
yapılma safhalarındaki işlerinde çalışanlar. 90
3) Baca
gazlarından asit elde edilmesi işlerinde
çalışanlar.
10) Yeraltı
işleri Maden ocakları (elementer
cıva bulunduğu saptanan
cıva maden
ocakları hariç), kanalizasyon ve tünel 180
yapımı
gibi yer altında yapılan işlerde çalışanlar.
11) Radyoaktif
ve Doğal ve yapay radyoaktif,
radyoiyonizan maddeler
radyoiyonizan
maddelerle veya bütün diğer korpüsküler emanasyon
kaynakları 90
yapılan
işler ile yapılan işlerde
çalışanlar.
12) Su altında veya su
altında 1) Su altında basınçlı hava içinde çalışmayı
gerektiren
basınçlı hava içinde
çalışmayı işlerden 20- 35 metreye kadar derinlik veya
gerektiren
işler 2-3,5 kg/cm2 basınçta yapılan
işlerde çalışanlar. 60
2) Su
altında basınçlı hava içinde çalışmayı gerektiren
işlerden
35-40 (40 hariç) m. derinlik veya 3,5-4 90
(3,5
hariç) kg/cm2 basınçta yapılan işlerde çalışanlar.
3)
Dalgıçlık işinde çalışanlar.
13) Türk Silâhlı
Kuvvetlerinde Subay, yedek subay, astsubay, uzman jandarma
ve uzman
erbaşlar.
90
14) Emniyet ve polis
mesleğinde, Asaleti onaylanmış olmak şartıyla adaylıkta
geçirilen
Milli İstihbarat
Teşkilâtında süreler dahil polis, komiser yardımcısı, komiser,
baş
komiser, emniyet amiri, emniyet müdürleri ile
90
bu ve daha
yukarı maaş ve derecelerdeki emniyet
mensupları, Milli İstihbarat Teşkilâtı mensupları.
15) İtfaiye veya
yangın Yangın söndürme işlerinde
çalışanlar. 60
söndürme işleri
Bu maddenin birinci
fıkrası hükmüne göre hesaplanan fiilî hizmet süresi zammı, yukarıdaki
tablonun (13) ve (14) numaralı sırasında yer alan sigortalılar için
sekiz, diğer sigortalılar için beş yılı geçmemek üzere uzun vadeli
sigorta kolları uygulamasında prim ödeme gün sayısına eklenir. Bu
sürelerin, üç yılı geçmemek üzere yarısı emeklilik yaş hadlerinden
indirilir. Tablonun (10) numaralı sırasında yer alan sigortalılar için
bu fıkradaki süre sınırı uygulanmaz.
Yukarıdaki fıkrada
belirtilen yaş haddi indiriminden yararlanabilmek için ölüm ve malûliyet
halleri hariç tablonun (10) numaralı sırasında yer alan sigortalıların
en az 1800 gün, diğer sıralarda yer alan sigortalıların ise en az 3600
gün belirtilen işyeri ve işlerde çalışmış olmaları şarttır.
Bu maddenin uygulanmasına
ilişkin usûl ve esaslar Kurumun önerisi üzerine Bakanlıkça çıkarılacak
yönetmelik ile düzenlenir.”
MADDE 26 –
5510 sayılı Kanunun 46 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 46 – Harp okulları
ile fakülte ve yüksek okullarda silâhlı kuvvetler hesabına okuyanların
ve astsubay meslek yüksek okulu öğrencileri ile astsubay nasbedilmek
üzere temel askerlik eğitimine tabi tutulan adayların öğrenci
harçlıkları ile ilgisine göre en az aylık alan teğmen veya astsubay
çavuşun prime esas kazançları arasındaki farkın primi; polis akademisi
ile fakülte ve yüksek okullarda Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına okuyan
öğrencilerin öğrenci harçlıkları ile komiser yardımcısı veya polis
memuru prime esas kazançları arasındaki farkın primi, öğrenciler adına
kurumlarınca ödenir.
Fakülte veya yüksek
okullarda kendi hesabına okuduktan sonra subay veya astsubaylığa
nasbedilen veya yedek subaylık hizmetini takiben subaylığa geçirilenler
ile fakülte ve yüksekokullarda kendi hesabına okuduktan sonra, komiser
yardımcısı veya polis memuru olarak atananların başarılı öğrenim
süreleri; borçlanmanın yapıldığı tarihte ilgisine göre en az aylık alan
teğmenin, astsubay çavuşun veya polis memuru ya da komiser yardımcısının
prime esas kazancı üzerinden, bu sürelere ait primler kendilerince
ödenerek borçlandırılmak suretiyle hizmetten sayılır. Bu şekilde hesap
edilecek borç, tebliğ tarihinden itibaren iki yıl içinde eşit taksitler
halinde ödenir.
Fakülte veya yüksek
okullarda kendi hesabına okumakta iken Türk Silahlı Kuvvetleri veya
Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına okumaya devam eden öğrencilerin, daha
önce kendi hesabına okudukları normal okul süreleri hakkında, ikinci
fıkra hükümleri uygulanır.
Talim ve manevra için
rütbe ile silâh altına alınan 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında olan sigortalılardan rütbelerinin prime esas
kazançları, vazifelerinin prime esas kazancından fazla olanların prime
esas kazanç farklarına ait primleri vazife gördükleri kurumlarınca ve
seferberlik ve harp için silâh altına alınanlardan vazifelerinin prime
esas kazançları, rütbelerinin prime esas kazancından fazla olanların
prime esas kazançları arasındaki farkın primleri de, rütbelerinin prime
esas kazancını ödeyen kamu idaresince kesilerek Kuruma ödenir.
4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamına giren sigortalıların prime esas
kazançlarının tespitinde 82 nci maddede belirtilen üst sınır aranmaz. 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına giren
sigortalılardan, aylıksız izinli sayılmaksızın ve tabi olduğu personel
kanunu ile ilgisi devam edecek şekilde yurt dışına geçici ya da sürekli
görevle gönderilenlerin prime esas kazancının hesabında; geçici görevle
gönderilenlerin bulundukları kadroya ilişkin prime esas kazancı, yurt
dışı kadrolarına atananların ise yurt dışına atanma tarihi itibarıyla,
atandıkları kadro ile atanmadan önceki yurt içi kadrosuna ilişkin prime
esas kazançtan yüksek olanı esas alınır. Sürekli görevle atananların
yurt dışı kadrolarına ilişkin prime esas kazancın hesabında dikkate
alınacak ödeme unsurlarından, ilgili mevzuatı uyarınca söz konusu
kadroya bağlı olarak belirleme yapılmamış ödeme unsur ve tutarlarını,
kadrosunun bulunduğu kurum personelinin yararlanmakta olduğu ödeme
unsurlarıyla sınırlı olmak ve aynı veya benzer nitelikteki kadroya
ilişkin prime esas kazanca tabi ödemeleri gözönünde bulundurmak
suretiyle belirlemeye ilgili kamu idaresinin görüşü üzerine Kurum ve
Maliye Bakanlığı müştereken yetkilidir.”
MADDE 27 –
5510 sayılı Kanunun 47 nci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“Vazife malûllüğü
MADDE 47 – Bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanlar için aşağıdaki
hallerde vazife malûllüğü hükümleri uygulanır. 25 inci maddede
belirtilen malûllük; sigortalıların vazifelerini yaptıkları sırada veya
vazifeleri dışında idarelerince görevlendirildikleri herhangi bir kamu
idaresine ait başka işleri yaparken bu işlerden veya kurumlarının
menfaatini korumak maksadıyla bir iş yaparken ya da idarelerince
sağlanan bir taşıtla işe gelişi ve işten dönüşü sırasında veya işyerinde
meydana gelen kazadan doğmuş olursa, buna vazife malûllüğü ve bunlara
uğrayanlara da vazife malûlü denir.
Vazife malûllükleri;
a) Keyif verici içki ve
her çeşit maddeler kullanmaktan,
b) Kanun, tüzük ve emir
dışında hareket etmiş olmaktan,
c) Yasak fiilleri
yapmaktan,
d) İntihara teşebbüsten,
e) Her ne suretle olursa
olsun kendisine veya başkalarına menfaat sağlama veya zarar verme
amacından,
doğmuş olursa bunlara
uğrayanlar hakkında vazife malûllüğü hükümleri uygulanmaz.
Kamu idareleri vazife
malûllüğüne sebep olan olayı, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine veya
kendi mevzuatına göre yetkili mercilere derhal, Kuruma da en geç onbeş
iş günü içinde bildirmekle yükümlüdür. Kuruma bildirim, aynı süre
içerisinde sigortalılar veya hak sahiplerince de yapılabilir. Vazife
malûllüğüne sebep olan olaydan kamu idarelerinin yetkili mercilerinin
haberdar edilmemiş olması hali dışında; ilgililerin bildirimi, kamu
idarelerinin bildirim sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.
Kuruma bildirim süresi;
a) Vazife malûllüğüne
sebep olan olayın meydana geldiği tarihten,
b) Hastalıklarının sebep
ve mahiyetleri dolayısıyla haklarında vazife malûllüğü hükümleri
uygulanacaklar için, hastalıklarının tedavisinin imkânsız olduğuna dair
düzenlenen kati raporun onay tarihinden,
c) Esirlik ve gaiplik
hallerinde ise, bu hallerin sona erdiği tarihten,
başlar.
Süresi içerisinde
bildirimde bulunulan vazife malûllüğü aylıkları, sigortalının ölüm ya da
malûliyeti sebebiyle göreviyle ilişiğinin kesildiği tarihi takip eden
aybaşından itibaren bağlanır.
Vazife malûllüğü süresi
içerisinde bildirilmeyen sigortalılara; kamu idareleri ya da
sigortalılar veya hak sahiplerince sonradan yapılacak bildirim üzerine,
vazife malûllüklerinin belgelenmesi ve müstahak olmaları şartıyla, bu
Kanunun zamanaşımı hükümleri dikkate alınmak suretiyle vazife malûllüğü
aylığı bağlanır veya bağlanmış olan aylıklar düzeltilir. Bu durumda
sigortalı veya hak sahiplerine bağlanacak aylık ya da aylık farklarının,
vazife malûllüğünün bildirildiği tarihe kadar olan toplam tutarı Kurumca
ilgili kamu idaresine ödettirilir.
Vazife malûllüğü aylığı,
vazife malûllerinden itibari hizmet süreleri eklenmek suretiyle
bulunacak prim ödeme gün sayısı toplamı;
a) 10800 güne kadar
olanlara 10800 gün üzerinden,
b) 10800 günden fazla
olanlara, toplam prim ödeme gün sayıları üzerinden,
en son prime esas kazancı
esas alınmak suretiyle 29 uncu maddeye göre hesaplanacak aylıklara,
malûllük derecelerine göre aşağıda yazılı oranlarda ayrıca zam yapılmak
suretiyle bağlanır:
Malûllük
Derecesi Zam nispeti
1 % 30
2 % 23
3 % 15
4 % 7
5 % 3
6 % 2
Subay, astsubay, uzman
jandarma, uzman erbaş ile Türk Silâhlı Kuvvetlerince görevlendirilen 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalılardan;
a) Harpte fiilen ateş
altında,
b) Harpte, harp
bölgelerindeki harp harekât ve hizmetleri sırasında, bu harekât ve
hizmetlerin sebep ve etkileriyle,
c) Harpte veya harbe
hazırlık devresinde her çeşit düşman silâhlarının etkisiyle,
d) Askerî harekâtı
gerektiren iç tedip ve sınır hareketleri sırasında, bu hareketlerin
sebep ve etkisiyle,
e) Barışta veya olağanüstü
hallerde, emir veya görev ile uçuş yapan uçucularla hangi meslek ve
sınıftan olursa olsun emirle görevli olarak uçakta bulunanlardan uçuşun
havadaki ve yerdeki sebepleriyle ve yine emir ve görev ile dalış yapan
dalgıçlarla, hangi meslek ve sınıftan olursa olsun emirle görevli olarak
denizaltı gemisinde veya dalgıç kıtasında bulunanlardan denizaltıcılığın
veya dalgıçlığın çeşitli sebep ve etkileriyle,
f) Anayasanın 92 nci
maddesi veya Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler uyarınca
Türk Silâhlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesini gerektiren
durumlarda, birliklerin bulundukları yerlerden hareketlerinden itibaren
yurt içinde, yurt dışında, yabancı ülkelerde veya yurda dönüş sırasında,
vazife malûlü olanlara
harp malûlü denir.
Bunlardan uzman erbaşlara
bulundukları kademenin üç ilerisindeki kademenin, uzman jandarmalara
bulundukları rütbenin bir üst rütbesinin aynı kademesinin; astsubaylarla
yarbay rütbesine kadar (yarbay hariç) bir üst rütbenin aynı kademesinin,
yarbaylara albay, albaylara kıdemli albay, kıdemli albay ile general ve
amirallere bir üst rütbenin, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında bulunan sigortalılara ise bir üst
derecesine veya kademesine karşılık gelen prime esas kazancı üzerinden
aylık bağlanır.
Bulundukları derecenin bir
üst derecesi olmayanlar için o derecenin üç ilerisindeki kademe
göstergesi, üç ilerisindeki kademe göstergesi olmayanlar için de o
derecenin son kademe göstergesinin prime esas kazancı esas alınır.
Harp malûllerinin,
malûllük derecesine göre aşağıdaki yazılı göstergelerin, memur aylık
katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak miktar "Harp malûllüğü zammı"
olarak ayrıca eklenir.
Malûllük Derecesi Göstergeler
1 1100
2 950
3 800
4 600
5 500
6 400
Harp malûlü sayılanlardan
bir harekâtın başarıyla sonuçlanmasını şahsen sağladığı ve örnek
tutulacak cesaret ve fedakârlık gösterdiği sıralarda bu malûllüğe
uğradıkları usûlüne göre sıralı üstlerince saptanan Türk Silâhlı
Kuvvetleri mensupları ile Türk Silâhlı Kuvvetlerince görevlendirilen
sivil görevlilere, Genelkurmay Başkanlığının uygun görmesi ve Millî
Savunma Bakanının onayı ile harp malûllüğü zamları % 25 fazlasıyla
bağlanır.
Bu madde gereğince vazife
malûllüğü aylığı almakta iken veya vazife malûllüğü aylığı bağlanması
gerekirken ölenlerin, hak sahiplerine, müstahak olmaları halinde harp
malûllüğü zammı da dahil olmak üzere prim ödeme gün sayısına
bakılmaksızın ölüm aylığı bağlanır.
Harp malûlü olanlara
verilecek harp malûllüğü zammı tutarının Kurumca belirlenecek peşin
sermaye değeri toplamı en geç bir ay içinde Millî Savunma Bakanlığı veya
İçişleri Bakanlığı tarafından Kurumun göstereceği hesaplara yatırılır.
Süresinde yatırılmayan tutarlar için 89 uncu madde hükümleri uygulanır.
Vazife malûllüğü aylığı
bağlananlardan;
a) 5 inci maddenin (c)
bendi hükmü saklı kalmak kaydıyla vazife malûllüğü aylığı bağlanmış
olanlardan harp malûllüğü zammı hariç Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışmaya başlayanların aylıkları,
çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başından itibaren
kesilir ve bunlar hakkında uzun vadeli sigorta kolları uygulanır.
Bunlardan çalıştıkları süre zarfında 80 inci maddeye göre belirlenen
prime esas kazançları üzerinden 81 inci madde gereğince kısa ve uzun
vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortasına ait prim alınır.
Bunlar ile 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında
çalışmaları nedeniyle istekleri üzerine haklarında uzun vadeli sigorta
kolları uygulananlardan; yeniden aylık bağlanması için yazılı istekte
bulunan ya da emekliye ayrılan veya herhangi bir nedenle görevi sona
erenler hakkında sonraki çalışmaları karşılığında aylığa hak kazanmaları
halinde bu süre için, 29 uncu maddeye göre aylık hesaplanır. Sonradan
geçen çalışmalarından dolayı yaşlılık aylığına hak kazanamayanların
kendilerine toptan ödeme, vefatı halinde ise hak sahiplerine ölüm aylığı
bağlanır veya toptan ödeme yapılır.
b) 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışmaları sırasında malûllük
derecelerinin değişmesi halinde aylığı yeni malûllük derecesi de dikkate
alınarak son prime esas kazancı üzerinden ilk vazife malûllüğü
aylığından az olmamak kaydıyla yeniden hesaplanır.
c) 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (b) bendinin 4 numaralı alt bendi hariç olmak üzere diğer alt
bentlerine tabi çalışmaya başlayanlar hakkında 30 uncu maddenin üçüncü
fıkrasının (b) bendi hükmü uygulanır.
Vazife malûllüğüne bağlı
nedenlerden dolayı ölen sigortalının hak sahiplerine, bu madde gereğince
tespit edilecek aylık, 34 üncü ve 35 inci madde hükümlerine göre
bağlanır. Ayrıca 37 nci madde hükümlerine göre hak sahiplerine cenaze ve
evlenme ödeneği de verilir.
Bu maddeye göre bağlanacak
vazife veya harp malûllüğü aylıkları, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan
maddeleri dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre emsali iştirakçiye
bağlanacak harp veya vazife malûllüğü aylığından az olamaz.
4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalılardan, uluslararası barışı
koruma ve destekleme operasyonlarında Türkiye Cumhuriyetince
görevlendirilenlere, bu görevleri esnasında veya bu görevleri nedeniyle
vazife malûlü aylığı ödendiği sürece harp malûllüğü zammı ayrıca
verilir.
Bu maddenin uygulanmasına
ilişkin usûl ve esaslar Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.”
MADDE 28 –
5510 sayılı Kanunun 48 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında olanların yaşlılık, malûllük veya vazife
malûllüğü işlemleri;
a) Re'sen emekliye sevk
hallerinde, sigortalının çalıştığı göreve atamasındaki usûle göre
atamaya yetkili makamın,
b) İstek üzerine veya yaş
haddi, malûllük veya vazife malûllüğü hallerinde kamu idaresinin en
yüksek amirinin,
c) Türkiye Büyük Millet
Meclisi üyeleri için Meclis Başkanlığının, belediye başkanları için
belediye encümeninin, illerin daimi komisyon üyeleri için il
valiliğinin, çalıştıkları kamu idareleri ile ilişikleri kesilmiş olup da
bir kanunla sigortalılık hakkı devam edenler için daha önce görev
yaptıkları son kamu idaresinin en yüksek amirinin,
d) Kurumların yönetim
kurulu üyelerinin istek, malûliyet ve yaş haddi hallerinde,
atanmalarında atamayı yapan kurumun en yüksek amirinin,
e) Danıştay Başkanının
istek, malûliyet ve yaş haddi hallerinde Başbakanlık, Sayıştay
Başkanının aynı halleri için Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı,
onayı ile tekemmül eder.”
MADDE 29 –
5510 sayılı Kanunun 49 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 49 – İtibarî hizmet
süresi, bu Kanuna göre bağlanacak aylıklar ve yapılacak toptan
ödemelerin hesabında dikkate alınan ancak hiçbir şekilde bu Kanunla
tanınan hakları kazanma bakımından gerekli prim ödeme gün sayısı, yaş ve
emeklilik ikramiyesinin hesabında nazara alınmayan süredir.
Sigortalıların aşağıda yazılı görevlerde geçen zamlar hariç, fiilî
hizmet sürelerinin her yılı için;
a) Subay (yedek subay
dahil), astsubay, uzman jandarma ve uzman erbaşlardan;
1) Harbi doğuran genel ve
kısmî seferberliğe katılanların, harbin ilânından seferberliğin bitim
tarihine,
2) Seferberliği gerektiren
iç tedip hareketlerine fiilen katılan birliklerde görevli olanların,
çarpışmaların başlangıcından seferberliğin sona erdiği tarihe,
3) Harp veya seferberlik
ilân edilmeden, Anayasanın 92 nci maddesi veya Türkiye'nin taraf olduğu
uluslararası sözleşmeler uyarınca, yabancı ülkelere gönderilen Türk
Silâhlı Kuvvetlerinde görev yapanların çarpışma meydana gelmesi halinde,
çarpışma süresince veya çarpışma bitmeden dönenler için Türkiye'ye dönüş
tarihine,
kadar geçen tutsaklık
süreleri dahil fiilî hizmet sürelerinin,
b) 4 üncü madde gereği
sigortalı sayılanlardan bu fıkranın (a) bendinin (1), (2) ve (3)
numaralı alt bentlerinde yazılı hareketlere sivil görevli, er veya erbaş
olarak katılanların, bu durumlarda geçen fiilî hizmet sürelerinin, bu
tarihlerden sonra devam eden tutsaklık sürelerinin,
c) Harp halinde düşmana
tutsak düşen veya düşman tarafından enterne edilen sigortalılardan
kanunları gereğince, aylıkları ödenmek suretiyle, sözleşmeli personel
hariç olmak üzere kurumları ile ilgileri kesilmeyenlerin, bu durumlarda
geçen fiilî hizmet sürelerinin,
her yılı için altı ay
itibarî hizmet süresi olarak eklenir. Bu nedenlerle eklenecek itibarî
hizmet sürelerinin toplamı, üç yıldan fazla olamaz.
Kamu idarelerinde pilot
olan ve olmayan uçucu, denizaltıcı, dalgıç, kurbağa adam ve
paraşütçülerin bu görevlerde geçirdikleri fiilî hizmet sürelerinin her
yılı için üç ay itibarî hizmet süresi eklenir. Bunlardan bu maddenin
birinci fıkrasının (a) bendinin (1) ve (2) numaralı alt bentlerinde
gösterilenler için itibarî hizmet süresi zamları ayrıca eklenir.
Her yıl sonunda,
sigortalının fiilî hizmet süresine bu maddenin birinci fıkrasının (a),
(b) ve (c) bentleri ile ikinci fıkrası hükümleri uyarınca eklenen
itibarî hizmet süresinin her otuz günü için, yılın son ayında sigortalı
adına ödenen malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortasına ait sigortalı ve
işveren prim toplamı kadar ayrıca itibarî hizmet süresi primi işverenden
tahsil edilir. Süresinde yatırılmayan tutarlar için 89 uncu madde
hükümleri uygulanır.”
MADDE 30 –
5510 sayılı Kanunun 50 nci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“İsteğe bağlı sigortalı
olabilmek için Türkiye'de ikamet edenler ile Türkiye’de ikamet etmekte
iken sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerdeki Türk
vatandaşlarından;
a) Bu Kanuna tâbi zorunlu
sigortalı olmayı gerektirecek şekilde çalışmamak veya sigortalı olarak
çalışmakla birlikte ay içerisinde 30 günden az çalışmak ya da tam gün
çalışmamak,
b) Kendi sigortalılığı
nedeniyle aylık bağlanmamış olmak,
c) 18 yaşını doldurmuş
bulunmak,
d) İsteğe bağlı sigorta
talep dilekçesiyle Kuruma başvuruda bulunmak,
şartları aranır.”
MADDE 31 –
5510 sayılı Kanunun 51 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş, maddeye ikinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki
fıkra eklenmiştir.
“İsteğe bağlı
sigortalılık, müracaatın Kurum kayıtlarına intikal ettiği tarihi takip
eden günden itibaren başlar.”
“Ay içerisinde 30 günden
az çalışan veya 80 inci madde uyarınca prim ödeme gün sayısı, ay
içindeki toplam çalışma saatinin 4857 sayılı Kanuna göre belirlenen
günlük normal çalışma saatine bölünmesi suretiyle hesaplanan
sigortalıların aynı ay içerisinde isteğe bağlı sigortaya prim ödemeleri
halinde, primi ödenen süreler zorunlu sigortalılığa ilişkin prim ödeme
gün sayısına otuz günü geçmemek üzere eklenir ve eklenen bu süreler, 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılık
süresi olarak kabul edilir.”
MADDE 32 –
5510 sayılı Kanunun 52 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 52 – İsteğe bağlı
sigorta primi, 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas kazancın alt
sınırı ile üst sınırı arasında, sigortalı tarafından belirlenen prime
esas aylık kazancın % 32'sidir. Bunun % 20'si malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primi, % 12'si genel sağlık sigortası primidir. 51 inci
maddenin üçüncü fıkrasında belirtilenler için 82 nci maddeye göre
belirlenen prime esas kazancın alt sınırı ile üst sınırı arasında olmak
kaydıyla belirlenen günlük kazanç ve gün sayısı üzerinden malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası primi alınır.
İsteğe bağlı sigortalı
olanlar, bakmakla yükümlü olunan kişi olsa dahi, 60 ıncı maddenin
birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılır
ve genel sağlık sigortası primini de ödemekle yükümlüdürler. Yabancı
ülke vatandaşlarından Türkiye’de yerleşik olma hali bir yılı
doldurmadıkça genel sağlık sigortası primi alınmaz ve bu kişiler genel
sağlık sigortalısı sayılmaz.
Ait olduğu aydan itibaren
en geç 12 ay içinde 89 uncu maddenin ikinci fıkrasına göre hesaplanacak
gecikme cezası ve gecikme zammıyla birlikte primi ödenmeyen süreler,
sigortalılık süresinden sayılmaz. Bu 12 aylık süreden sonra ödenen
primler 89 uncu maddenin üçüncü fıkrası hükümlerine göre iade edilir.
İsteğe bağlı
sigortalıların zorunlu sigortalılık nedeniyle prim borcunun bulunması
halinde, isteğe bağlı sigortaya tâbi ödenen primler öncelikle zorunlu
sigortalılık nedeniyle Kuruma olan borçlarına mahsup edilir.”
MADDE 33 –
5510 sayılı Kanunun 53 üncü maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş, birinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar
eklenmiş ve dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Sigortalının, 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan
sigortalılık hallerinden birden fazlasına aynı anda tabi olmasını
gerektirecek şekilde çalışması halinde; öncelikle aynı maddenin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında, (c) bendi kapsamında çalışması yoksa
ilk önce başlayan sigortalılık ilişkisi esas alınarak sigortalı sayılır.
4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamında sayılanlar, kendilerine ait veya ortak
oldukları işyerlerinden dolayı, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a)
bendi kapsamında sigortalı bildirilemezler.
İsteğe bağlı sigortalı
olanların 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri
kapsamına tabi olacak şekilde çalışmaya başlamaları halinde, bu Kanunun
51 inci maddesinin üçüncü fıkrası saklı kalmak kaydıyla isteğe bağlı
sigortalılık hali sona erer.”
“Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren ilk defa sigortalı sayılanlardan 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinden birden
fazlasına tabi olarak çalışmış olanların yaşlılık aylığı bağlanma
taleplerinde, en fazla sigortalılığın geçtiği sigortalılık hali, hizmet
sürelerinin eşit olması ile malûllük ve ölüm halleri ile yaş haddinden
re’sen emekli olma, süresi kanunla belirlenen vazifelere atanma veya
seçilme ve bağlı oldukları sigortalılık halinin kanunla değiştirilmesi
durumunda ise son sigortalılık hali esas alınır.”
MADDE 34 –
5510 sayılı Kanunun 54 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin
(2) numaralı alt bendine “Malûllük” ibaresinden sonra gelmek üzere
“,vazife malûllüğü” ibaresi eklenmiş, (5) numaralı alt bendi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiş ve aynı bende aşağıdaki (6) ve (7) numaralı alt
bentler eklenmiş; (b) bendinin (3) ve (4) numaralı alt bentleri
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı bende aşağıdaki (5) numaralı alt
bent eklenmiş, (c) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“5) Hem eşinden, hem de
ana ve/veya babasından ölüm aylığına hak kazananlara, tercihine göre
eşinden ya da ana ve/veya babasından bağlanacak aylığı,
6) Bu Kanuna göre vazife
malûllüğü aylığı almakta iken, tekrar sigortalı olanlardan hem vazife
malûllüğüne hem de malûllük aylığına hak kazananlara bu aylıklardan
yüksek olanı, aylıkları eşitse yalnızca vazife malûllüğü aylığı,
bunlardan hem vazife malûllüğü hem de yaşlılık aylığına hak kazananlara,
bu aylıkların her ikisi,
7) Evliliğin ölüm
nedeniyle sona ermesi durumunda sonraki eşinden de aylığa hak
kazananlara tercih ettiği aylığı,”
“3) Birden fazla
çocuğundan gelire hak kazanan ana ve babaya, en fazla ödemeye imkân
veren ilk iki dosyadan yüksek olan gelirin tamamı, düşük olan gelirin
yarısı,
4) Hem eşinden, hem de ana
ve/veya babasından ölüm gelirine hak kazananlara, tercihine göre eşinden
ya da ana ve/veya babasından bağlanacak geliri,
5) Evliliğin ölüm
nedeniyle sona ermesi durumunda sonraki eşinden de gelire hak
kazananlara tercih ettiği geliri,”
“c) Malûllük, yaşlılık,
ölüm sigortaları ve vazife malûllüğü ile iş kazası ve meslek hastalığı
sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya
veya hak sahibine bu aylık veya gelirlerden yüksek olanın tamamı, az
olanın yarısı, eşitliği halinde ise iş kazası ve meslek hastalığından
bağlanan gelirin tümü, malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık
aylığının yarısı bağlanır.”
MADDE 35 – 5510 sayılı Kanunun 55 inci
maddesinin madde başlığı "Gelir ve aylıkların düzeltilmesi,
yükseltilmesi, alt sınırı, ödenmesi ve yoklama işlemleri" şeklinde,
ikinci fıkrası ise aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve bu fıkradan sonra
gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
"Bu Kanuna göre bağlanan gelir ve aylıklar, her yılın
Ocak ve Temmuz ödeme tarihlerinden geçerli olmak üzere, bir önceki altı
aylık döneme göre Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan en son
temel yıllı tüketici fiyatları genel indeksindeki değişim oranı kadar
artırılarak belirlenir."
"Bu Kanuna göre sigortalıya bağlanacak aylıklar ile
ölen sigortalının hak sahiplerinin aylıklarının hesabına esas tutar,
çalışma sürelerindeki her yıl için 82 nci maddeye göre tespit edilen
prime esas günlük kazanç alt sınırları dikkate alınarak, talep veya ölüm
yılına ait Ocak ayı itibariyle 29 uncu maddenin ikinci fıkrasına göre
belirlenen ortalama aylık kazancın % 35'inden, sigortalının bakmakla
yükümlü olduğu eşi veya çocuğu varsa % 40'ından az olamaz. Hak sahibi
kimselerin aylıkları; hak sahibi bir kişi ise bu fıkraya göre hesaplanan
alt sınır aylığının % 80'inden, hak sahibi iki kişi ise % 90'ından az
olamaz. Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri gereğince bağlanan
kısmı aylıklar için bu fıkra hükümleri uygulanmaz."
"4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c)
bentleri kapsamındaki sigortalılar için ayrı ayrı olmak üzere, malûllük
sigortasından dosya bazında her yıl bağlanan aylıkların aylık başlangıç
tarihinin ait olduğu yılın Ocak ayı itibarıyla yıl içine ait artışlar
uygulanmaksızın hesaplanacak tutarları, yaşlılık sigortasından bir
önceki yılın son ödeme ayında söz konusu sigortalılar için ayrı ayrı
dosya bazında ödenen en düşük yaşlılık aylığından az olamaz."
"İş kazası veya meslek hastalığı sonucu başka birinin
sürekli bakımına muhtaç duruma gelen sigortalı için bu Kanunun 19 uncu
maddesine göre hesaplanacak sürekli iş göremezlik geliri, 82 nci maddeye
göre tespit edilen prime esas kazanç alt sınırının aylık tutarının
%85'inden az olamaz."
MADDE 36 –
5510 sayılı Kanunun 56 ncı maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Ölen sigortalının hak
sahiplerinden;
a) Kendisinden aylık
bağlanacak sigortalıyı veya gelir ya da aylık bağlanmış olan sigortalıyı
kasten öldürdüğü veya öldürmeye teşebbüs ettiği veya bu Kanun gereğince
sürekli iş göremez hale veya malûl duruma getirdiği,
b) Kendisinden aylık
bağlanacak sigortalıya veya gelir ya da aylık bağlanmamış olan
sigortalıya veya hak sahibine karşı ağır bir suç işlediği veya bunlara
karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine
getirmemesi nedeniyle ölüme bağlı bir tasarrufla mirasçılıktan
çıkarıldıkları,
hususunda kesinleşmiş
yargı kararı bulunan kişilere gelir veya aylık ödenmez. Ödenmiş bulunan
gelir ve aylıklar, 96 ncı madde hükümlerine göre geri alınır.”
MADDE 37 –
5510 sayılı Kanunun 58 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Türk
Tabipleri Birliği,” ibaresinden sonra gelmek üzere “Türkiye Ziraat
Odaları Birliği” ibaresi, ikinci fıkrasının üçüncü cümlesinden sonra
gelmek üzere “Oylarda eşitlik olması halinde başkanın bulunduğu taraf
çoğunluk sayılır.” cümlesi, dördüncü fıkrasına “sigortalılar hakkında”
ibaresinden sonra gelmek üzere “vazife malûllük derecesi,” ibaresi
eklenmiş ve üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Sosyal Sigorta Yüksek
Sağlık Kuruluna iştirak edenlerden; katıldıkları her toplantı günü için
4000 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu
bulunacak miktarda ve ayda sekiz toplantıyı geçmemek üzere huzur hakkı
ödenir. Kurulun çalışmaları ile ilgili her türlü giderler Kurumca
ödenir. Kurul gerek gördüğü hallerde dışarıdan uzman kişilerin görüşüne
başvurabilir. Bu kişilere de aynı miktar ve şartlarda huzur hakkı
ödenir.”
MADDE 38 –
5510 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 60 – İkametgahı
Türkiye'de olan kişilerden;
a) 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının;
1) (a) ve (c) bentleri
gereğince sigortalı sayılan kişiler,
2) (b) bendi gereğince
sigortalı sayılan kişiler,
b) İsteğe bağlı sigortalı
olan kişiler,
c) Yukarıdaki (a) ve (b)
bentlerine göre sigortalı sayılmayanlardan;
1) Harcamaları, taşınır ve
taşınmazları ile bunlardan doğan hakları da dikkate alınarak, Kurumca
belirlenecek test yöntemleri ve veriler kullanılarak tespit edilecek
aile içindeki geliri kişi başına düşen aylık tutarı asgari ücretin üçte
birinden az olan vatandaşlar,
2) Vatansızlar ve
sığınmacılar,
3) 1/7/1976 tarihli ve
2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk
Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık
alan kişiler,
4) 24/2/1968 tarihli ve
1005 sayılı İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet
Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre
şeref aylığı alan kişiler,
5) 28/5/1986 tarihli ve
3292 sayılı Vatani Hizmet Tertibi Aylıklarının Bağlanması Hakkında Kanun
hükümlerine göre aylık alan kişiler,
6) 3/11/1980 tarihli ve
2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun
hükümlerine göre aylık alan kişiler,
7) 24/5/1983 tarihli ve
2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu hükümlerine
göre korunma, bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinden ücretsiz faydalanan
kişiler,
8) Harp malûllüğü aylığı
alanlar ile Terörle Mücadele Kanunu kapsamında aylık alanlar,
9) 18/3/1924 tarihli ve
442 sayılı Köy Kanununun 74 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre
görevlendirilen kişiler ile aynı Kanunun ek 16 ncı maddesine göre aylık
alan kişiler,
10) 11/10/1983 tarihli ve
2913 sayılı Dünya Olimpiyat ve Avrupa Şampiyonluğu Kazanmış Sporculara
ve Bunların Ailelerine Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre
aylık alan kişiler,
d) Mütekabiliyet esası da
dikkate alınmak şartıyla, oturma izni almış yabancı ülke
vatandaşlarından yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında sigortalı olmayan
kişiler,
e) 25/8/1999 tarihli ve
4447 sayılı Kanun gereğince işsizlik ödeneği ve ilgili kanunları
gereğince kısa çalışma ödeneğinden yararlandırılan kişiler,
f) Bu Kanun veya bu
Kanundan önce yürürlükte bulunan sosyal güvenlik kanunlarına göre gelir
veya aylık alan kişiler,
g) Yukarıdaki bentlerin
dışında kalan ve başka bir ülkede sağlık sigortasından yararlanma hakkı
bulunmayan vatandaşlar,
genel sağlık sigortalısı
sayılır.
6 ncı maddenin birinci
fıkrasının (a), (b), (c), (f), (g), (h), (ı) ve (k) bentlerinde
sayılanların öncelikle, genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü
olduğu kişi olup olmadığına bakılır. Genel sağlık sigortalısının
bakmakla yükümlü olduğu kişi ise tescili yapılmaz. Aksi takdirde birinci
fıkra hükümlerinden durumuna uyan bende göre genel sağlık sigortalısı
sayılır. Birinci fıkranın (f) bendi kapsamında gelir alması nedeniyle
genel sağlık sigortalısı sayılanlar, aynı zamanda diğer bentler gereği
de genel sağlık sigortalısı sayılması halinde (f) bendi dışındaki
bentler kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılır.
6 ncı maddenin birinci
fıkrasının (d), (e) ve (l) bentleri kapsamında olanlar, ceza infaz
kurumları ile tutukevleri bünyesinde bulunan hükümlü ve tutuklular,
birinci fıkranın (d) bendi kapsamına girenlerden Türkiye'de bir yıldan
kısa süreyle yerleşik olanlar, (f) bendi kapsamında olup mülga 30/5/1978
tarihli ve 2147 sayılı ve 8/5/1985 tarihli ve 3201 sayılı kanunlara göre
borçlanarak aylık bağlanan kişilerden ise Türkiye’de ikamet etmeyenler
genel sağlık sigortalısı ve genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü
olduğu kişi sayılmazlar.
Birinci fıkranın (d) ve
(g) bentlerinin uygulanmasında evli olanlar için, eşlerden hangisinin bu
maddeye göre genel sağlık sigortalısı, hangisinin bakmakla yükümlü
olunan kişi olacağının tespiti kendi tercihlerine bırakılır. Diğer
bentler gereği eşlerin her ikisinin de genel sağlık sigortalılık
şartlarının oluşması halinde her ikisi de ayrı ayrı genel sağlık
sigortalısı sayılır.
4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan, ilgili
kanunları gereğince bir yıldan fazla aylıksız izin kullanan eşler, genel
sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi sayılır.
Bu maddenin birinci
fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi ile 80 inci maddede
belirtilen aile; aynı hane içerisinde yaşayan eş, evli olmayan çocuk,
büyük ana ve büyük babadan oluşur.”
MADDE 39 –
5510 sayılı Kanunun 61 inci maddesinin birinci fıkrasının (b), (d) ve
(f) bentleri ile ikinci ve üçüncü fıkraları aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“b) (c) bendinde
sayılanlardan; (1) numaralı alt bentte belirtilenler Kurumca tescil
edildiği, (3), (4), (5), (6), (8), (9) ve (10) numaralı alt bentlerde
belirtilenler ise aylığa hak kazandıkları tarihten itibaren genel sağlık
sigortalısı sayılır. Yukarıdaki alt bentler kapsamı dışında kalanlar ise
vatansız ve sığınmacı sayıldıkları, korunma, bakım ve rehabilitasyon
hizmetlerinden ücretsiz yararlanmaya başladıkları tarihten itibaren
genel sağlık sigortalısı sayılır ve ilgili kurumlarca kapsama alındığı
tarihten itibaren bir ay içinde Kuruma bildirilir. (1) numaralı alt
bentte belirtilenlerin taleplerinin Kurumca değerlendirilmesi sonucu
talep tarihi itibariyle müstahak olduğu anlaşılanların talep tarihi;
daha sonra müstahak olanların ise müstahak oldukları tarih, Kurumca
tescil edildikleri tarih olarak kabul edilir.”
“d) (e) bendinde
sayılanlar, işsizlik veya kısa çalışma ödeneğinden yararlanmaya
başladıkları tarihten itibaren genel sağlık sigortalısı sayılır ve
Türkiye İş Kurumu tarafından işsizlik ödeneğinin bağlandığı tarihten
itibaren bir ay içinde Kuruma bildirilir.”
“f) (g) bendinde
sayılanlar; diğer bentlere göre genel sağlık sigortalısı olmadıkları
tarihten itibaren genel sağlık sigortalısı sayılır ve bu tarihten
itibaren bir ay içinde verecekleri genel sağlık sigortası giriş
bildirgesi ile tescil edilirler. Ancak 60 ıncı maddenin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılanların
zorunlu sigortalılıklarının sona erdiği tarihten itibaren 10 gün sonra
bu bent kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılır.”
“60 ıncı madde gereği
genel sağlık sigortalısı sayılanların çocukları, ana ya da babanın
tescil edilmiş olmasına bakılmaksızın ve ayrıca bir işleme gerek
olmaksızın 18 yaşını dolduruncaya kadar genel sağlık sigortalısı veya
genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi olarak sağlık
hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlandırılır. 18 yaşından küçük
çocuğun ana ve babası da yok ise 18 yaşını dolduruncaya kadar 60 ıncı
maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (7) numaralı alt bendi
kapsamında primi Devlet tarafından ödenmek üzere genel sağlık
sigortalısı sayılır.
60 ıncı madde gereği genel
sağlık sigortalısı iken durumunda değişiklik olan kişilerden, aynı
maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendine veya
(g) bendi kapsamına giren kişiler durumlarında değişiklik olduğu
tarihten itibaren en geç bir ay içinde Kuruma başvurmak zorundadır. Bu
kişilerin 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı
alt bendi kapsamına girmediğinin tespit edilmesi halinde, durumlarında
değişiklik olduğu tarihten başlamak üzere (g) bendi kapsamında genel
sağlık sigortalısı sayılırlar.”
MADDE 40 –
5510 sayılı Kanunun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi ile
ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“d) Kişilerin
hastalanmaları halinde ayakta veya yatarak; ağız ve diş muayenesi, diş
hekiminin göreceği lüzum üzerine ağız ve diş hastalıklarının teşhisi
için gereken klinik muayeneler, laboratuvar tetkik ve tahlilleri ile
diğer tanı yöntemleri, konulan teşhise dayalı olarak yapılacak tıbbî
müdahale ve tedaviler, diş çekimi, konservatif diş tedavisi ve kanal
tedavisi, hasta takibi, diş protez uygulamaları, ağız ve diş
hastalıkları ile ilgili acil sağlık hizmetleri, 18 yaşını doldurmamış
kişilerin ortodontik diş tedavilerinin 72 nci maddeye göre belirlenen
tutarı,”
“Kurum, finansmanı
sağlanacak sağlık hizmetlerinin teşhis ve tedavi yöntemleri ile (f)
bendinde belirtilen sağlık hizmetlerinin türlerini, miktarlarını ve
kullanım sürelerini, ödeme usûl ve esaslarını Sağlık Bakanlığının
görüşünü alarak belirlemeye yetkilidir. Kurum, bu amaçla komisyonlar
kurabilir, ulusal ve uluslararası tüzel kişilerle işbirliği yapabilir.
Komisyonların çalışma usûl ve esasları Maliye Bakanlığı ile Sağlık
Bakanlığının görüşü alınarak Kurumca belirlenir.”
MADDE 41 –
5510 sayılı Kanunun 64 üncü maddesinin madde başlığı “Kurumca finansmanı
sağlanmayacak sağlık hizmetleri” şeklinde değiştirilmiş, birinci
fıkrasına “Kurumca” ibaresinden sonra gelmek üzere “finansmanı” ibaresi
ve bu fıkraya aşağıdaki (c) bendi eklenmiştir.
“c) Yabancı ülke
vatandaşlarının; genel sağlık sigortalısı veya genel sağlık
sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi sayıldığı tarihten önce
mevcut olan kronik hastalıkları,”
MADDE 42 –
5510 sayılı Kanunun 67 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 67 – 18 yaşını
doldurmamış olan kişiler, tıbben başkasının bakımına muhtaç olan
kişiler, acil haller, iş kazası ile meslek hastalığı halleri, bildirimi
zorunlu bulaşıcı hastalıklar, 63 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve
(c) bentleri gereğince sağlanan sağlık hizmetleri, 75 inci maddede
sayılan afet ve savaş ile grev ve lokavt hali hariç olmak üzere sağlık
hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlanabilmek için;
a) 60 ıncı maddenin
birinci fıkrasının (c) ve (f) bentleri hariç diğer bentleri gereği genel
sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin, sağlık hizmeti
sunucusuna başvurduğu tarihten önceki son bir yıl içinde toplam 30 gün
genel sağlık sigortası prim ödeme gün sayısının olması,
b) 60 ıncı maddenin
birinci fıkrasının (a) bendinin (2) numaralı alt bendi ile (g) bendine
tabi olan genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin
yukarıdaki bentte sayılan şartla birlikte, sağlık hizmeti sunucusuna
başvurduğu tarihte 60 günden fazla prim ve prime ilişkin her türlü
borcunun bulunmaması,
c) 60 ıncı maddenin
birinci fıkrasının (b) ve (d) bentlerine tabi olan genel sağlık
sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin yukarıdaki bentlerde
sayılan şartla birlikte, sağlık hizmeti sunucusuna başvurduğu tarihte
prim ve prime ilişkin her türlü borcunun bulunmaması,
şarttır.
Ancak, genel sağlık
sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi kapsamından çıkanların genel
sağlık sigortalısı olduğu tarihten itibaren otuz gün içinde sağlık
hizmetlerinden yararlanabilmesi için bu maddenin birinci fıkrasının (a)
bendindeki prim ödeme gün sayısı aranmaz. Ayrıca 60 ıncı madde
kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılanların;
a) Herhangi bir sebeple
silâh altına alınan sigortalının askerlikte geçen hizmet süresi,
b) Hükümlülükle
sonuçlanmayan tutuklulukta geçen süre,
c) İş kazası, meslek
hastalığı, hastalık ve analık sigortalarından geçici iş göremezlik
ödeneği alan sigortalının iş göremediği süre,
d) Sigortalının greve
iştirak etmesi veya işverenin lokavt yapması hallerinde geçen süre,
sağlık hizmeti sunucusuna
başvurduğu tarihten önceki son bir yıl içinde toplam 30 gün genel sağlık
sigortası primi ödeme gün sayısı hesabında dikkate alınmaz.
Ayrıca genel sağlık
sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlık hizmetlerinden
ve diğer haklardan yararlanabilmeleri için sağlık hizmet sunucularına
başvurduklarında acil haller hariç olmak üzere (acil hallerde ise acil
halin sona ermesinden sonra); nüfus cüzdanı, sürücü belgesi, evlenme
cüzdanı, pasaport veya Kurum tarafından verilen resimli sağlık kartı
belgelerinden birinin gösterilmesi zorunludur.
60 ıncı maddenin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılanlar,
zorunlu sigortalıklarının sona erdiği tarihten itibaren on gün süreyle
genel sağlık sigortasından yararlanırlar. Bu kişilerin sigortalılık
niteliğini yitirdikleri tarihten geriye doğru bir yıl içinde 90 günlük
zorunlu sigortalılıkları varsa, sigortalılık niteliğini yitirdikleri
tarihten itibaren 90 gün süreyle zorunlu sigortalılıklarından sonraki
genel sağlık sigortalılıklarından dolayı prim borcu olup olmadığına
bakılmaksızın bakmakla yükümlü olduğu kişiler dahil sağlık
hizmetlerinden yararlandırılırlar.
Bu maddenin uygulanmasına
ilişkin usûl ve esaslar Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.”
MADDE 43 –
5510 sayılı Kanunun 68 inci maddesinin ikinci ve sekizinci fıkraları
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve üçüncü fıkrası yürürlükten
kaldırılmıştır.
“Katılım payı, birinci
fıkranın (a) bendindeki sağlık hizmetleri için 2 Yeni Türk Lirası olarak
uygulanır. Katılım payı, (b) ve (c) bentlerindeki sağlık hizmetleri için
gereksiz kullanımı azaltma, sağlık hizmetlerinin niteliği itibarıyla
hayati öneme sahip olup olmaması, kişilerin prime esas kazançlarının,
gelir ve aylıklarının tutarı ve benzeri ölçütler dikkate alınarak % 10
ilâ % 20 oranları arasında olmak üzere Kurumca belirlenir. Birinci
fıkranın (a) bendindeki sağlık hizmetleri için belirlenen katılım payı
tutarı, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usûl Kanunu uyarınca
belirlenen yeniden değerleme oranı kadar her yıl artırılır. Birinci
fıkranın (a) bendi gereği katılım payını; birinci basamak hizmet
sunucularında yapılan muayenelerinde almamaya ya da daha düşük
tutarlarda belirlemeye veya tekrar birinci fıkranın (a) bendi için
belirlenen tutara getirmeye, ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmet
sunucularında yapılan muayenelerde ise önceki basamaklardan sevkli
olarak başvurulup başvurulmadığı dikkate alınmak suretiyle yarısına
kadar indirmeye veya beş katına kadar artırmaya, gerektiğinde bu
tutarları kanuni tutarlarına getirmeye veya indirmeye Kurum yetkilidir.”
“Katılım paylarının
hesaplanmasında 72 nci maddeye göre tespit edilen sağlık hizmeti
tutarları esas alınır.”
MADDE 44 –
5510 sayılı Kanunun 72 nci maddesinin
birinci, ikinci ve dördüncü fıkraları aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“65 inci madde gereği
ödenecek gündelik, yol, yatak ve yemek giderlerinin Kurumca ödenecek
bedellerini belirlemeye Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu
yetkilidir. Komisyon, tıp eğitimini, hizmet basamağını, alt yapı ve
kaynak kullanımı ile maliyet unsurlarını dikkate alarak sağlık hizmeti
sunucularını fiyatlandırmaya esas olmak üzere ayrı ayrı
sınıflandırabilir. Komisyon, 63 üncü madde hükümlerine göre finansmanı
sağlanan sağlık hizmetlerinin Kurumca ödenecek bedellerini; sağlık
hizmetinin sunulduğu il ve basamak, Devletin doğrudan veya dolaylı
olarak sağlamış olduğu sübvansiyonlar, sağlık hizmetinin niteliği
itibarıyla hayati öneme sahip olup olmaması, kanıta dayalı tıp
uygulamaları, maliyet-etkililik ölçütleri ve genel sağlık sigortası
bütçesi dikkate alınmak suretiyle, her sınıf için tek tek veya
gruplandırarak belirlemeye yetkilidir.
Komisyon; Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığını, Maliye Bakanlığını, Sağlık Bakanlığını,
Devlet Planlama Teşkilâtı Müsteşarlığını, Hazine Müsteşarlığını temsilen
birer üye ve Kurumu temsilen iki üye olmak üzere toplam yedi üyeden
oluşur. Komisyon kararlarını salt çoğunluk ile alır, kararlar Resmî
Gazetede yayımlanır. Komisyonca gerekli görülen hallerde sağlık
hizmetlerinin türlerine göre birden fazla alt komisyon kurulabilir.
Komisyonun sekreterya işlemleri Kurumca yerine getirilir.”
“Kurum, ilgili kamu kurum
ve kuruluşları ile dernek, vakıf, federasyon, konfederasyon ve kamu
kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının görüşlerini alabilir.”
MADDE 45 –
5510 sayılı Kanunun 73 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 73 – Bu Kanuna göre
sağlık hizmetleri, Kurum ile yurt içindeki veya yurt dışındaki sağlık
hizmeti sunucuları arasında yapılan sözleşmeler yoluyla ve/veya bu Kanun
hükümlerine uygun olarak genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü
olduğu kişilerin sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucularından satın
aldıkları sağlık hizmeti giderlerinin ödenmesi suretiyle sağlanır.
Kamu idaresi sağlık hizmeti sunucuları dışındaki
vakıf üniversiteleri dahil sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularınca,
Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonunca belirlenen sağlık
hizmetleri bedeline ek olarak, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü oldukları kişilerden sağlık hizmeti sunucularının giderleri ve
ürettikleri sağlık hizmetlerinin maliyetleri, yapılan sübvansiyonlar
gibi kriterler dikkate alınarak bu bedellerin bir katına kadar
alınabilecek ilave ücretin tavanını belirlemeye Bakanlar Kurulu
yetkilidir. Bu tavan dahilinde alınabilecek ilave ücret oranları Kurumca
belirlenir. Ancak kamu idaresi sağlık hizmeti sunucuları tarafından sevk
edilmesi halinde 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (4),
(6) ve (8) numaralı alt bentleri kapsamında sayılanlar ile bakmakla
yükümlü oldukları kişilerden ilave ücret alınamaz. Sağlık Hizmetleri
Fiyatlandırma Komisyonunca belirlenen eşdeğer ilaçların, azami fiyatı
ile kişinin talep ettiği eşdeğer ilacın fiyatı arasında oluşacak fark ve
optik için tavan uygulanmaz ve bu fıkra kapsamında değerlendirilmez.
Kamu idaresi sağlık hizmeti sunucuları ise otelcilik
hizmeti ile dördüncü fıkrada belirtilen istisnai sağlık hizmetleri
dışında, sağladıkları sağlık hizmetleri için genel sağlık sigortalısı ve
bakmakla yükümlü olduğu kişilerden ilave ücret talep edemez. Aksine bir
hüküm bulunmadığı sürece, kamu idaresi ve vakıf üniversitesi sağlık
hizmeti sunucularında 4/11/1981 tarih ve 2547 sayılı Yüksek Öğretim
Kanununda tanımlanan öğretim üyeleri tarafından sunulan sağlık
hizmetleri için bu fıkra hükmü uygulanmaz, Kurum öğretim üyeleri için
alınacak ilave ücret için bir tavan belirleyebilir.
Sözleşmeli sağlık hizmeti
sunucuları, Kurumca belirlenmiş standartların üstündeki talepleri
karşılayan otelcilik hizmetleri ile hayati öneme sahip olmama ve
alternatif tedavilerin bulunması gibi hususlar göz önüne alınarak Sağlık
Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu tarafından belirlenen istisnai sağlık
hizmetleri için, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu
kişilerden belirlenen hizmet fiyatlarının üç katını geçmemek üzere ilâve
ücret alabilir. Sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları, Kurumca ödenecek
sağlık hizmeti bedellerinin yayımlanmasını takiben otuz gün içinde
ilâve ücret ödemeleri için belirlenen tavanlar dahilinde
belirledikleri sağlık hizmeti fiyatlarını kuruma bildirmek zorundadır.
Sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları fiyat değişikliklerini 5 iş günü
içinde Kuruma bildirirler. Tavanlar dahilinde de olsa Kurumca belirlenen
süreden önce bu fiyatlarını artıramazlar.
Kurum, provizyon
işlemlerini yürütmek üzere sağlık hizmeti sunucularının mahallinde
provizyon merkezi açabilir ve personel çalıştırabilir. Sözleşmeli sağlık
hizmeti sunucuları, bu amaçla Kuruma uygun bağımsız mekân tahsis etmek
zorundadır.
Acil haller dışında
sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucularından kişilerce satın alınan sağlık
hizmeti bedelleri Kurumca ödenmez.
Sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucularından acil
hallerde alınan sağlık hizmeti bedeli, 72 nci madde gereği sözleşmeli
sağlık hizmeti sunucuları için belirlenen bedeller esas alınarak genel
sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilere fatura karşılığı
ödenir. Sözleşmeli ve sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucuları, acil
hallerde, sözleşmeli sağlık hizmetleri sunucuları ise Kurumun
belirlediği sağlık hizmetleri için genel sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü olduğu kişilerden veya Kurumdan herhangi bir ilave ücret talep
edemez.
Kurum, bu Kanunun birinci fıkrasında belirtilen
yöntemler dışında, kamu idarelerince verilecek sağlık hizmetlerini
götürü bedel üzerinden hizmet alım sözleşmesiyle de sağlamaya
yetkilidir. Kamu idaresi sağlık hizmeti sunucuları, sözleşmede
belirtilen götürü bedel karşılığında genel sağlık sigortalısı ve
bakmakla yükümlü olduğu kişilere sözleşme kapsamında verilmesi gereken
her türlü sağlık hizmetini sunmakla yükümlüdür ve sözleşmede belirtilen
götürü bedel dışında Kurumdan veya genel sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü olduğu kişilerden Kanunda belirtilen ilave ücretler ve katılım
payları dışında ayrıca bir bedel talep edemez. Götürü bedel üzerinden
hizmet alım sözleşmesiyle temin edilen hizmetler için Kuruma ayrıca
fatura ve dayanağı belge gönderilmez. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin
usul ve esaslar Sağlık Bakanlığı ile müştereken belirlenir.
Sağlık hizmeti sunucuları,
genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlık
hizmetlerinden yararlanmaya müstahak olup olmadığını, Kurumun elektronik
veya diğer ortamlarda sağlayacağı yöntemlere uygun olarak kontrol etmek
ve belgelemek zorundadır.
Sağlık hizmeti satın alma
sözleşmelerinin hazırlanması ve akdedilmesi, sağlık hizmeti giderlerinin
ödenmesi ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar,
Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.”
MADDE 46 –
5510 sayılı Kanunun 76 ncı maddesinin
dördüncü fıkrasındaki “sigortalının” ibaresi “genel sağlık
sigortalısının” şeklinde, üçüncü ve altıncı fıkraları aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş ve beşinci fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
“İlgili kanunları
gereğince sağlık raporu alınması gerektiği halde sağlık raporuna
dayanmaksızın veya alınan raporlarda söz konusu işte çalışması tıbbî
yönden elverişli olmadığı belirtildiği halde genel sağlık sigortalısını
çalıştıran işverenlere, bu nedenle Kurumca yapılan sağlık hizmeti
giderleri tazmin ettirilir. Sağlık kurulu raporu ile belli bir işte
çalışamayacağı belgelenen 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamındaki kişiler bu işte çalıştırılamaz. Bu kişileri çalıştıran
işverenler, genel sağlık sigortalısının aynı hastalık sebebiyle Kurumca
yapılan masraflarını ödemekle yükümlüdür. Tedavinin sona erdiğine ve
çalışılabilir durumda olduğuna dair Kurumca yetkilendirilen hekim veya
sağlık kurullarından belge almaksızın başka işte çalışan genel sağlık
sigortalısının aynı hastalığı sebebiyle yapılan tedavi masrafları ise
kendisinden alınır.”
“Genel sağlık
sigortalısına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere kastı veya
suç sayılır bir hareketi veya ilgili kanunlarla verilmiş bir görevi
yapmaması ya da ihmali nedeniyle Kurumun sağlık hizmeti sağlamasına veya
bu kişilerin tedavi süresinin uzamasına sebep olduğu mahkeme kararıyla
tespit edilen üçüncü kişilere, Kurumun yaptığı sağlık hizmeti giderleri
tazmin ettirilir.”
MADDE 47 –
5510 sayılı Kanunun 80 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 80 – 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların prime
esas kazançları aşağıdaki şekilde belirlenir.
a) Prime esas kazançların
hesabında;
1) Hak edilen ücretlerin,
2) Prim, ikramiye ve bu
nitelikteki her çeşit istihkaktan o ay içinde yapılan ödemelerin ve
işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve
bireysel emeklilik sistemine ödenen tutarların,
3) İdare veya yargı
mercilerince verilen karar gereğince yukarıdaki (1) ve (2) numaralı alt
bentlerde belirtilen kazançlar niteliğinde olmak üzere sigortalılara o
ay içinde yapılan ödemelerin,
brüt toplamı esas alınır.
b) Ayni yardımlar ve ölüm,
doğum ve evlenme yardımları, görev yollukları, seyyar görev tazminatı,
kıdem tazminatı, iş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı mahiyetindeki
toplu ödeme, keşif ücreti, ihbar ve kasa tazminatları ile Kurumca
tutarları yıllar itibarıyla belirlenecek yemek, çocuk ve aile zamları,
işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve
bireysel emeklilik sistemine ödenen ve aylık toplamı asgari ücretin %
30'unu geçmeyen özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı
payları tutarları, prime esas kazanca tabi tutulmaz.
c) (b) bendinde belirtilen
istisnalar dışında her ne adla yapılırsa yapılsın tüm ödemeler ile ayni
yardım yerine geçmek üzere yapılan nakdi ödemeler prime esas kazanca
tabi tutulur. Diğer kanunlardaki prime tabi tutulmaması gerektiğine dair
muafiyet ve istisnalar bu Kanunun uygulanmasında dikkate alınmaz.
d) Ücretler hak
edildikleri aya mal edilmek suretiyle prime tabi tutulur. Diğer ödemeler
ise öncelikle ödendiği ayın kazancına dahil edilir ve ücret dışındaki bu
ödemelerin yapıldığı ayda üst sınırın aşılması nedeniyle prime tabi
tutulamayan kısmı, ödemenin yapıldığı ayı takip eden aydan başlanarak
iki ayı geçmemek üzere üst sınırın altında kalan sonraki ayların prime
esas kazançlarına ilâve edilir. Toplu iş sözleşmelerine tabi işyerleri
işverenlerince veya kamu idareleri veya yargı mercilerince verilen
kararlara istinaden, sonradan ödenen ücret dışındaki ödemelerin hizmet
akdinin mevcut olmadığı veya askıda olduğu bir tarihte
ödenmesi durumunda, 82 nci madde hükmü de nazara alınmak suretiyle
prime esas kazancın tabi olduğu en son ayın kazancına dahil edilir. Bu
durumlarda sigorta primlerinin, yukarıda belirtilen mercilerin
kararlarının kesinleşme tarihini izleyen ayın sonuna kadar ödenmesi
halinde, gecikme cezası ve gecikme zammı alınmaz ve 102 nci madde
hükümleri uygulanmaz.
e) Saatlik, günlük,
haftalık veya aylık olarak belirli bir ücrete dayanmış olmayıp da
komisyon ücreti ve kâra katılma gibi belirsiz zaman ve tutar üzerinden
ücret alan sigortalıların prim ve ödeneklerinin hesabında esas tutulacak
günlük kazançları, 82 nci madde hükmüne göre belirlenen alt sınırdır.
f) Bir işverene tabi
olarak çalışan sigortalının belirli ücretinin dışında ayrıca (e) bendi
kapsamında ücret alması halinde, prime esas günlük kazancı bunların
toplamından oluşur.
g) Primlerin hesabına esas
tutulacak günlük kazanç, sigortalının, bir ay için prime esas tutulan
kazancının otuzda biridir. Ancak günlük kazancın hesabına esas tutulan
ay içindeki bazı günlerde çalışmamış ve çalışmadığı günler için ücret
almamış sigortalının günlük kazancı, o ay için prime esas tutulan
kazancının ücret aldığı gün sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanır.
h) Sigortalıların günlük
kazançlarının hesabında esas tutulan gün sayıları, aynı zamanda,
bunların prim ödeme gün sayılarını gösterir. Ancak, işveren ve sigortalı
arasında kısmî süreli hizmet akdinin yazılı olarak yapılmış olması
kaydıyla, ay içerisinde günün bazı saatlerinde çalışan ve çalıştığı saat
karşılığında ücret alan sigortalının ay içindeki prim ödeme gün sayısı,
ay içindeki toplam çalışma saati süresinin 4857 sayılı İş Kanununa göre
belirlenen haftalık çalışma süresine göre hesaplanan günlük çalışma
saatine bölünmesi suretiyle bulunur. Bu şekildeki hesaplamada gün
kesirleri bir gün kabul edilir.
ı) İşveren ve sigortalı
arasında çağrı üzerine çalışmaya dayalı yazılı iş sözleşmesinde taraflar
arasında çalışma süresi gün, hafta ve ay olarak belirlenmemiş ise,
sigortalının ay içindeki prim ödeme gün sayısı haftalık çalışma süresi
en az yirmi saat kararlaştırılmış sayılarak (h) bendi hükmüne göre
hesaplanır.
i) 88 inci maddenin
dördüncü fıkrasına göre ay içerisinde 30 günden az prim ödeme gün
sayılarına ait eksik günlerin genel sağlık sigortası primleri, eksik
çalışma süreleri dikkate alınmak suretiyle hesaplanır.
4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalıların prime esas kazançları
aşağıdaki şekilde belirlenir.
a) Aylık prime esas
kazanç, 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt
sınırı ile üst sınırı arasında kalmak şartı ile kendileri tarafından
beyan edilecek günlük kazancın otuz katıdır. Bu sigortalılar tarafından
Kurumca belirlenen sürelerde aylık prime esas kazanç beyan edilir.
Beyanda bulunmayan sigortalıların aylık prime esas kazancı, prime esas
günlük kazanç alt sınırının otuz katı olarak belirlenir.
b) Sigortalı aynı zamanda
işveren ise aylık prime esas kazancı, çalıştırdığı sigortalıların prime
esas günlük kazancının en yükseğinin otuz katından az olamaz. Aylık
prime esas kazancı, çalıştırdığı sigortalının otuz günlük prime esas
kazancından düşük olduğu tespit edilen sigortalıların aylık prime esas
kazançları, tespit edilen kazanç düzeyine çıkartılarak aradaki farkın
primi, 89 uncu madde hükümlerine göre gecikme cezası ve gecikme zammı
uygulanmak suretiyle tahsil edilir.
c) 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılmayı gerektirecek birden
fazla durumun söz konusu olması halinde, bu fıkranın (a) ve (b)
bentlerinde belirtilen esaslara göre tek beyanda bulunulur.
Bu Kanuna göre ilk defa 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı
olanların prime esas kazançlarının hesabında;
a) Aylıklarını personel
kanunlarına göre alan sigortalılar için;
1) İlgili kanunları
uyarınca aylık gösterge ve ek göstergeler üzerinden ödenen aylık
tutarları,
2) Memuriyet taban aylık
ve kıdem aylık tutarları,
3) Makam, temsil ve görev
tazminatları, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 152 nci maddesi
uyarınca ödenen tazminatlar (bölge, kurum, birim, çalışma mahalli,
görevin niteliği ve benzeri kriterlere dayalı olarak asıl tazminatlara
ilave, ek veya ayrıca ödenen tazminatlar hariç), 27/7/1967 tarihli ve
926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun ek 17 nci
maddesinin (A) bendinde yer alan cetvelde belirtilen oranlar üzerinden
ödenen hizmet tazminatı (28/2/1982 tarihli ve 2629 sayılı Kanun ile
17/11/1983 tarihli ve 2955 sayılı Kanuna göre tazminat veya üniversite
ödeneği alanların sadece rütbelerinin karşılığı hizmet tazminatları),
11/10/1983 tarihli ve 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanununun 12
nci maddesi uyarınca ödenen üniversite ödeneği, 2802 sayılı Hakimler ve
Savcılar Kanununun 106 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca ödenen ek
ödeme,
b) Kadro karşılığı
sözleşmeli olarak görev yapan sigortalılar için işgal ettikleri kadrolar
esas alınmak suretiyle (a) bendinde öngörülen unsurlar üzerinden
hesaplanan tutarı,
c) Açıktan vekil olarak
atanan sigortalılar için, (a) bendinde öngörülen unsurlardan ilgili
mevzuatı uyarınca ödenen tutarı,
ç) Başka bir kadro ya da
görevin ödeme unsurları esas alınmak ve kıyaslanmak suretiyle aylık veya
ücret ödenen sigortalılar için; emsal alınan kadro veya görevin prime
esas kazanç tutarını geçmemek üzere, bu kazancın aylık veya ücret
ödenmesinde öngörülen oranında hesaplanacak tutarı,
d) Büyükşehir belediye
başkanları için bakanlık genel müdürünün, diğer belediye başkanları için
ise öğrenim durumları itibarıyla 657 sayılı Kanuna göre
yükselebilecekleri dereceyi aşmamak kaydıyla, 657 sayılı Kanuna ekli (I)
sayılı ek gösterge cetvelinin “VIII. Mülki İdare Amirliği Hizmetleri
Sınıfı” bölümünün (d) bendinde belirtilenlerin prime esas kazançları,
e) 78 sayılı Yükseköğretim
Kurumları Öğretim Elemanlarının Kadroları Hakkında Kanun Hükmünde
Kararname eki cetvellerde yer alan yükseköğretim kurumlarına bağlı
konservatuvarlarda 2914 sayılı Yüksek Öğretim Personel Kanununun 15 inci
maddesi uyarınca sözleşme ile istihdam edilen öğretim elemanlarından
sanatçı öğretim elemanı olarak istihdam edilenler için, anılan Kanunda
öğretim görevlisi kadro unvanında istihdam edilenlerin tahsil ve
derecelerine göre belirlenen prime esas kazanç tutarı; kamu idarelerinde
sanatçı, sanatkar ve sanatçı öğretmen olarak sözleşme ile istihdam
edilenler için, tahsil ve dereceleri itibarıyla 657 sayılı Kanuna tabi
olarak teknik hizmetler sınıfında yer alan mühendislerin (a) bendindeki
prime esas kazanç tutarı; yüksek öğretim kurumları ile diğer kamu
idarelerinde sanat uygulatıcısı ve sahne uygulatıcısı olarak sözleşme
ile istihdam edilenlerden en az önlisans mezunu olanlar için tahsil ve
dereceleri itibarıyla 657 sayılı Kanuna tabi olarak teknik hizmetler
sınıfında yer alan teknikerlerin, diğerleri için ise teknisyenlerin
prime esas kazanç tutarları,
f) İlgili kanunlarında
emeklilik ya da ek gösterge açısından belirli bir kadro, unvan veya
görevle bağlantı kurulanlar için, bağlantı kurulan kadro, unvan veya
görevin prime esas kazanç tutarı,
g) Bu fıkranın (a) ilâ (f)
bentleri kapsamı dışında kalan sigortalılar için atandıkları görev
itibarıyla 657 sayılı Kanuna göre girebilecekleri sınıflardaki benzer
görevlerin aynı kadro, unvan, tahsil ve derecesi için belirlenen prime
esas kazanç tutarları,
esas alınır. Vekalet veya
ikinci görev karşılığında ilgili mevzuatı uyarınca yapılacak ödemeler
prime esas kazancın hesabında dikkate alınmaz.
Yalnızca genel sağlık
sigortasına tâbi olanlar bakımından prime esas aylık kazancın
tespitinde; 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (d) ve (g) bentlerinde
sayılan kişiler için 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük
kazanç alt sınırının iki katının otuz günlük tutarı, 60 ıncı maddenin
birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen kişiler için asgari ücret, 60
ıncı maddenin birinci fıkrasının (e) bendinde belirtilen kişiler için
ise prime esas asgari kazanç tutarı esas alınır. Ancak, 60 ıncı maddenin
birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamında genel
sağlık sigortalısı sayılmak için müracaat etmekle birlikte, Kurumca
belirlenecek test yöntemleri ve veriler kullanılarak tespit edilen aile
içindeki gelirin kişi başına düşen aylık tutarı; asgari ücretin üçte
birinden asgari ücrete kadar olduğu tespit edilen kişiler için 82 nci
maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz
günlük tutarının üçte biri, asgari ücretten asgari ücretin iki katına
kadar olduğu tespit edilen kişiler için 82 nci maddeye göre belirlenen
prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutar, asgari ücretin
iki katından fazla olduğu tespit edilen kişiler için 82 nci maddeye göre
belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarının
iki katı prime esas asgari kazanç tutarı olarak esas alınır.
Bu maddenin uygulamasına
ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.”
MADDE 48 –
5510 sayılı Kanunun 81 inci maddesinin birinci fıkrasının (b), (f) ve
(g) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve fıkraya aşağıdaki (h)
bendi eklenmiş, ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve
birinci fıkranın (e) bendi yürürlükten kaldırılmıştır.
“ b) Bu Kanunda belirtilen
fiilî hizmet süresi zammı uygulanan işlerde 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının;
1) (a) bendi kapsamında
çalışan sigortalılar için uygulanacak malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları prim oranı, bu maddenin (a) bendinde belirtilen % 20
oranına; 40 ıncı maddeye göre 60 fiilî hizmet gün sayısı eklenecek
işlerde 1 puan, 90 fiilî hizmet gün sayısı eklenecek işlerde 1,5 puan,
180 fiilî hizmet gün sayısı eklenecek işlerde 3 puan,
2) (c) bendi kapsamında
çalışan sigortalılar için ise uygulanacak malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları prim oranı, bu maddenin (a) bendinde belirtilen % 20
oranına; 40 ıncı maddeye göre 60 fiilî hizmet gün sayısı eklenecek
işlerde 3,33 puan, 90 fiilî hizmet gün sayısı eklenecek işlerde 5 puan,
180 fiilî hizmet gün sayısı eklenecek işlerde 10 puan,
eklenmesi suretiyle
belirlenir ve bu şekilde bulunan oran ile bu maddenin (a) bendinde
belirtilen % 20 oranı arasındaki farka ait primin tamamı işveren
tarafından ödenir.”
“f ) Genel sağlık
sigortası primi, kısa ve uzun vadeli sigorta kollarına tâbi olanlar için
82 nci maddenin birinci fıkrasına göre hesaplanan prime esas kazancın %
12,5'idir. Bu primin % 5'i sigortalı, % 7,5'i ise işveren hissesidir.
Yalnızca genel sağlık sigortasına tâbi olanlar ile 60 ıncı maddenin
birinci fıkrasının (e) bendi ve bu Kanunun geçici 13 üncü maddesinde
belirtilenlerin genel sağlık sigortası primi, prime esas kazancın %
12'sidir.
g) 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılar (a), (c) ve (f)
bentlerindeki prim oranlarının toplamı üzerinden primlerini öderler.
h) 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalılara bağlanan veya bağlanacak
vazife malûllüğü aylıkları ile bunların hak sahiplerine bağlanacak ölüm
aylıklarının karşılığı olmak üzere, bu kapsamdaki sigortalılar için kamu
idarelerinin bütçelerinden ayrılan sosyal güvenlik kurumlarına devlet
primi ödeneklerinin % 20’si oranında ek karşılık primi alınır. Ayrılan
ek karşılık priminin tamamı kurum bütçelerinin yetkili makamlarca
onaylanarak yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ay başlarından itibaren
altı ay içinde ve aylık eşit taksitlerle ödenir. Genel bütçe
kapsamındaki idarelerin ek karşılık primleri Maliye Bakanlığı bütçesine
konulacak ödenekten karşılanır.”
“Devlet, Kurumun ay
itibarıyla tahsil ettiği malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile
genel sağlık sigortası priminin dörtte biri oranında Kuruma katkı yapar.
Devlet katkısı olarak hesaplanacak tutar talep edilen tarihi takip eden
15 gün içinde Hazinece Kuruma ödenir.”
MADDE 49 –
5510 sayılı Kanunun 85 inci maddesinin başlığı “Asgari işçilik
uygulaması ve uzlaşma” şeklinde değiştirilmiş, ikinci ve beşinci
fıkralarında yer alan “döner sermayeli kuruluşlar,” ibaresinden sonra
gelmek üzere “kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar” ibaresi, dokuzuncu
fıkrasında yer alan “yapılacak yerinde tespit kriterleri,” ibaresinden
sonra gelmek üzere “uzlaşma komisyonlarının oluşumu, çalışma usûl ve
esasları” ibaresi ile sekizinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki
fıkralar eklenmiştir.
“Kurumun denetim ve
kontrolle görevli memurları tarafından devamlı mahiyetteki işyerlerinde
yapılan asgari işçilik incelemesi sonucunda tespiti yapılan ve
sigortalılara maledilemeyen fark sigorta primine esas kazanç matrahı
üzerinden gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte hesaplanacak
sigorta primi ve buna bağlı uygulanacak idari para cezalarında, konuya
ilişkin raporun Kurumun ilgili birimine gönderilmesinden önce işverenle
uzlaşma yapılabilir. Uzlaşmaya varılması halinde, bu durum tutanakla
tespit edilir. Uzlaşılan tutarlar kesin olup, uzlaşma konusu yapılan
tutarlar hakkında işverence dava açılamaz ve hiçbir mercie şikayet ve
itirazda bulunulamaz. Uzlaşılan prim ve idari para cezaları, uzlaşma
tutanağının düzenlendiği tarihten itibaren bir ay içinde ödenir.
İşveren, uzlaşılan idari para cezası tutarı için ayrıca peşin ödeme
indiriminden yararlandırılmaz. Uzlaşılan tutarların, bu sürede tam
olarak ödenmemesi halinde uzlaşma bozulur ve uzlaşılan tutarlar
kazanılmış hak teşkil etmez. Uzlaşmanın temin edilememiş veya uzlaşma
müzakeresinde uzlaşmaya varılamamış olması veya uzlaşmanın bozulması
hallerinde işveren, bu konuya ilişkin daha sonra uzlaşma talep edemez.
Uzlaşma neticesinde
indirim yapılması nedeniyle tahsil edilmemiş olan sigorta primlerinin
daha sonra Kurum veya mahkeme kararıyla sigortalılara mal edilmesi
halinde, daha önce eksik tahsil olunan sigorta primleri, sigortalının
çalıştığı süre ve sigorta primine esas kazancı dikkate alınarak gecikme
cezası ve gecikme zammı ile birlikte tahsil olunur.”
MADDE 50 –
5510 sayılı Kanunun 86 ncı maddesinin birinci fıkrasındaki “ait olduğu
ayı takip eden ayın yirmibeşinci gününün sonuna kadar” ibaresi “4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındakiler için en geç
Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar, diğer sigortalılar için ise ait
olduğu ayı takip eden ayda Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar”
şeklinde; yedinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, bu fıkradan
sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Kurumun denetim ve
kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca, fiilen yapılan denetimler
sonucunda veya işyeri kayıtlarından yapılan tespitlerden ya da kamu
idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatı gereğince yapacakları
soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde veya kamu kurum ve
kuruluşları ile bankalar tarafından düzenlenen belge veya alınan
bilgilerden çalıştığı anlaşılan sigortalılara ait olup, bu Kanun
uyarınca Kuruma verilmesi gereken belgelerin yapılan tebligata rağmen
bir ay içinde verilmemesi veya noksan verilmesi halinde, bu belgeler
Kurumca re'sen düzenlenir ve muhteviyatı sigorta primleri Kurumca tespit
edilerek işverene tebliğ edilir. İşveren, bu maddeye göre tebliğ edilen
prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde, ilgili
Kurum ünitesine itiraz edebilir. İtiraz, takibi durdurur. İtirazın reddi
halinde, işveren kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde
yetkili iş mahkemesine başvurabilir. Yetkili mahkemeye başvurulması,
prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz. Mahkemenin Kurum lehine
karar vermesi halinde, 88 inci ve 89 uncu maddelerin prim borcuna
ilişkin hükümleri uygulanır.
Kurumun denetim ve
kontrolle görevli memurlarınca işyerinde fiilen yapılan tespitlerden ve
kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatı gereğince
yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelerden kayıt ve belgelere
dayanmaksızın çalıştığı belirlendiği halde, hizmetlerinin veya prime
esas kazançlarının Kuruma bildirilmediği anlaşılan veya eksik
bildirildiği tespit edilen sigortalıların geriye yönelik hizmetlerinin
veya prime esas kazançlarının, en fazla tespitin yapıldığı tarihten
geriye yönelik bir yıllık süreye ilişkin kısmı dikkate alınır.”
MADDE 51 –
5510 sayılı Kanunun 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (a), (d) ve (f)
bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“a) 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerine ve 5 inci maddenin (a) bendine
tabi olanlar için bunların işverenleri,”
“d) 60 ıncı maddenin
birinci fıkrasının (e) bendinde sayılan kişiler ile 5 inci maddenin (e)
bendinde belirtilenler için Türkiye İş Kurumu,”
“f) 5 inci maddenin (c) ve
(g) bentlerine tabi olanlar için işverenleri veya kendileri,”
MADDE 52 –
5510 sayılı Kanunun 88 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 88 – 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortalıları
çalıştıran işveren, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalıların primlerine
esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden bu Kanun gereğince
hesaplanacak sigortalı hissesi prim tutarlarını ücretlerinden keserek ve
kendisine ait prim tutarlarını da bu tutara ekleyerek en geç Kurumca
belirlenecek günün sonuna kadar Kuruma öder.
Hak edilen ancak,
ödenmemiş olan ücretler üzerinden hesaplanacak primler hakkında da
birinci fıkradaki hüküm uygulanır.
60 ıncı maddenin birinci
fıkrasının (b), (c), (d) ve (g) bentleri gereği genel sağlık sigortalısı
sayılanlar için, her ay otuz tam gün genel sağlık sigortası primi
ödenmesi zorunludur. Şu kadar ki, 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının
(b) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı olanların aynı ay içinde
zorunlu sigorta kapsamında prim ödeme gün sayısı bulunması halinde, ayın
kalan günleri için isteğe bağlı sigorta gün sayısı kadar genel sağlık
sigortası primi ödenir.
4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı olmakla birlikte, 4857 sayılı
Kanunun 13 ve 14 üncü maddelerine göre kısmi süreli veya çağrı üzerine
çalışanlar ile bu Kanuna göre ev hizmetlerinde ay içerisinde 30 günden
az çalışan sigortalılar için eksik günlerine ait genel sağlık sigortası
primlerinin 30 güne tamamlanması zorunludur. Bu durumda olan
sigortalıların eksik günlerine ilişkin genel sağlık sigortası primleri,
60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi
veya (g) bendi kapsamında ödenir. Kamu idaresine ait işyerlerinde
çalıştırılan sigortalıların iş sözleşmesinin askıda kaldığı aylara ait
genel sağlık sigortası primi, 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas
günlük kazancın alt sınırının 30 günlük tutarı üzerinden ilgili kamu
idaresince ödenir.
60 ıncı maddenin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamına girenler için prim ödeme yükümlülerinin
ödeyecekleri genel sağlık sigortası primi; primin tahakkuk ettirileceği
ay itibarıyla anılan bendin (1) ve (2) numaralı alt bentlerinde sayılan
toplam kişi sayısının üçe bölünmesi suretiyle bulunacak kişi sayısına
(3) ilâ (10) numaralı alt bentlerde sayılan kişi sayısının eklenmesi
suretiyle bulunacak toplam kişi sayısı esas alınarak hesaplanır. Ancak,
bu kişilerden aynı zamanda 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamı dışındaki bentlerin kapsamına girerek genel sağlık sigortalısı
sayılanlar, bu fıkraya göre tespit edilecek kişi sayısı hesabına dahil
edilmez.
87 nci maddenin birinci
fıkrasının (b) bendinde belirtilen yükümlüler, her aya ait primlerini
takip eden ayda Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar Kuruma öderler.
Bu kişiler primlerini en fazla 360 günle sınırlı olmak üzere peşin
olarak erken ödeyebilir. Erken ödeme halinde erken ödenen her gün için
21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü
Hakkında Kanunun ek 1 inci maddesine göre erken ödeme indirimi
hükümleri uygulanır. Ancak yapılan erken ödeme indirimi, prime esas
kazançtan indirilmez. Erken ödemede sigortalılık süresi, sigorta
priminin ait olduğu her ayın ilk gününden itibaren, prim ödeme gün
sayısına dahil edilir. Erken ödeme yapılan ve prim ödeme gün sayısına
dahil edilmeyen sürede isteğe bağlı sigortalılığın sona ermesi halinde,
sigortalılık süresinden sayılmayan günlere ait primler ilgililere iade
edilir.
4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendine tabi sigortalılar için,
genel sağlık sigortası primi ile kısa ve uzun vadeli sigorta kolları
primlerini ayrı ayrı veya birlikte tahsil edilecek şekilde prim ödeme
tarihlerini veya dönemlerini belirlemeye Kurum yetkilidir.
4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılanların, her ay için otuz
tam gün prim ödemesi zorunludur.
4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (c) bendinde belirtilen sigortalıları çalıştıran işverenler,
çalıştırdığı sigortalıların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı
üzerinden bu Kanun gereğince hesaplanacak prim tutarlarını ücretlerinden
keserek ve kendisine ait prim tutarlarını da bu tutara ekleyerek, en geç
Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar Kuruma öderler.
87 nci maddenin birinci
fıkrasının (c) ve (d) bentlerinde belirtilen yükümlüler, her aya ait
primleri ilgili ayı takip eden ayın sonuna kadar Kuruma öderler.
Kuruma fiilen ödenmeyen
prim tutarları, gelir vergisi ve kurumlar vergisi uygulamasında gider
yazılamaz.
4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi kapsamında sigortalı
olarak tescil edilmiş olanların prim borçlarını, sattıkları tarımsal
ürün bedellerinden borç tutarını geçmemek şartıyla % 1 ilâ % 5 oranları
arasında olmak üzere kesinti yapılmak suretiyle tahsil etmeye Kurum
yetkilidir.
Prim borçları katma değer
vergisi iade alacağından mahsubu suretiyle de ödenebilir. Bu takdirde
katma değer vergisi iade hakkı sahibi kendisinin, mal veya hizmet satın
aldığı veya iştirak veya ortaklık ilişkisi içinde bulunduğu işverenlerin
prim borçları için de mahsup talep edebilir. Bu işverenlerin mahsup
talebinde bulundukları ayda muaccel olan prim borçlarının birinci
fıkrada belirtilen ödeme sürelerini izleyen onbeş gün içinde mahsup
suretiyle ödenmesi halinde, yasal süresi içinde ödendiği kabul edilir.
Ancak prim borçlarının katma değer vergisi iade alacağından mahsup
suretiyle ödenmesi talebinde bulunulduğu halde, süresinde mahsup
edilemeyen veya eksik mahsup edilen prim borçları için birinci fıkrada
belirtilen ödeme sürelerini izleyen günden başlanarak gecikme cezası ve
gecikme zammı uygulanır. Kurum, Maliye Bakanlığının uygun görüşü ile bu
uygulamadan faydalanacak işverenleri; iştigal konusu, işletme türü ve
işletme büyüklüğü itibarıyla belirlemeye ve lehine mahsup talebinde
bulunulan işverenlerin prim borcu ödeme süresini otuz günü aşmamak üzere
uzatmaya yetkilidir.
Kurum, prim ve her türlü
alacaklarını, işverenlere olan borçlarından mahsup etmek suretiyle
tahsil etmeye yetkilidir.
Primlerin özel ödeme
şekilleri kullanılmak suretiyle ödenmesi zorunluluğunu getirmeye ve
primlerin yatırılacağı tahsilât kuruluşlarını belirlemeye Kurum
yetkilidir.
Kurumun süresi içinde
ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı
maddeleri hariç, diğer maddeleri uygulanır. Kurum, 6183 sayılı Kanunun
uygulanmasında Maliye Bakanlığı ile diğer kamu kurum ve kuruluşları ve
mercilere verilen yetkileri kullanır.
Kurum, 6183 sayılı Kanun
kapsamında takip edilen alacakları hariç olmak üzere her türlü alacağın
teminatını teşkil etmek üzere Yeni Türk Lirası ve/veya yabancı para
birimi üzerinden ticari işletme, taşınır ve/veya taşınmaz rehni dahil
olmak üzere her türlü teminat almaya yetkilidir.
Kurumun 6183 sayılı Kanun
kapsamında takip edilen prim ve diğer alacakları amme alacağı
niteliğinde olup, imtiyazlı alacaktır. Kurumun taraf olduğu her türlü
dava ve icra takiplerinin kısmen veya tamamen aleyhe neticelenmesi
halinde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununda yazılı tazminat ve cezalar
Kurum hakkında uygulanmaz.
Kurumun prim ve diğer
alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü
Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde
Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesi yetkilidir.
Yetkili iş mahkemesine başvurulması alacakların takip ve tahsilini
durdurmaz.
Kurumun sigorta primleri
ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen
sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli
kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim
kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya
yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile
birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Kurum, kamu idarelerinde
işyerinin özelliği nedeniyle primlerin farklı zamanlarda ödeme süresini
belirlemeye yetkilidir. Prim alacaklarının tahsili için muacceliyet
tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde icra yoluna başvurmayan Kurum
yetkili personeli hakkında genel hükümlere göre kovuşturma yapılır.
Bu maddenin uygulanmasına
ilişkin usûl ve esaslar Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.”
MADDE 53 –
5510 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Sigortalının
çalıştırıldığı işyeri aktif veya pasifi ile birlikte devralınır veya
intikal ederse ya da başka bir işyerine katılır veya birleşirse eski
işverenin Kuruma olan prim ile gecikme cezası, gecikme zammı ve diğer
ferilerinden oluşan borçlarından, aynı zamanda yeni işveren de
müştereken ve müteselsilen sorumludur. Bu hükme aykırı sözleşme
hükümleri Kuruma karşı geçersizdir. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin
usûl ve esasları belirlemeye Kurum yetkilidir.”
MADDE 54 –
5510 sayılı Kanunun 90 ıncı maddesinin madde başlığı “Prim ve idari para
cezası borçlarının hakedişlerden mahsubu, ödenmesi ve ilişiksizlik
belgesinin aranması” şeklinde, birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü
fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, maddeye aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
“Kamu idareleri ile döner
sermayeli kuruluşlar ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamındaki
kuruluşlar, kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar, ihale yolu ile
yaptırdıkları her türlü işleri üstlenenleri ve bunların adreslerini
onbeş gün içinde Kuruma bildirmekle yükümlüdür.
İşverenlerin hakedişleri,
Kuruma idari para cezası, prim ve prime ilişkin borçlarının olmaması
kaydıyla ödenir. Kesin teminatları ise ihale konusu işle ilgili olarak
Kuruma borçlarının bulunmadığının tespit edilmesinden sonra iade edilir.
İşverenlerin, kamu idareleri ile döner sermayeli kuruluşlar, bankalar ve
kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar nezdindeki her çeşit alacak, teminat
ve hakedişleri üzerinde işçi ücreti alacakları hariç olmak üzere
yapılacak her türlü devir, temlik ve el değiştirme, Kurum alacaklarını
karşılayacak kısım ayrıldıktan sonra, kalan kısım üzerinde hüküm ifade
eder.
Hakedişlerin mahsubu ve
ödenmesi ile teminatların prim ve idari para cezası borçlarına karşılık
tutulmasına ilişkin işlemlerin usûl ve esasları Bakanlar Kurulunca
çıkarılacak yönetmelikle tespit edilir.
Valilikler, belediyeler,
il özel idareleri ve ruhsat vermeye yetkili diğer merciler tarafından,
geçici iskân veya yapı kullanma izin belgesi verilmeden önce yapılan
inşaat dolayısıyla, diğer kamu idareleri ile döner sermayeli kuruluşlar,
kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar ve bankaların ise Bakanlar Kurulu
kararı ile belirlenecek işlemlerinde Kuruma borçlarının bulunmadığına
dair ilgililerden Kurumca düzenlenmiş bir belgenin istenmesi
zorunludur.”
“Ülke çapında uygulanan ve
özel bir izne veya belgeye dayanmayan genel düzenlemeler hariç olmak
üzere, belirli bölgelere veya sektörlere yönelik ya da kamu kurum ve
kuruluşları tarafından verilen özel belgelere veya izinlere dayalı
olarak kamudan kaynak tahsis edilmesi şeklinde kanun, kararname ve diğer
mevzuatla sağlanan araştırma, geliştirme, üretim, yatırım, pazarlama ve
benzeri tüm aşamalarda uygulanan devlet yardımı, teşvik ve desteklerin,
daha önce başlayıp devam eden nakdi olmayanlar hariç olmak üzere,
verilmesinden önce işverenlerden Kuruma muaccel olmuş prim ve idari para
cezası borçlarının bulunmadığına veya tecil ve taksitlendirildiğine ya
da yapılandırıldığına dair belge ve bilgilerin istenmesi zorunludur.
Tecil ve takside bağlanmış ya da yapılandırılmış olan borçlara ilişkin
yükümlülüklerin yerine getirilmemesinden dolayı anlaşması bozulanlardan
veya bu sebepler dışında söz konusu yardım, teşvik ve desteklerden
yararlanmaması gerektiği sonradan anlaşılanlardan, yapılan devlet
yardımı teşvik ve destek ödemeleri ilgili mevzuat çerçevesinde
müeyyideleri ile birlikte geri alınır. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin
usûl ve esaslar Maliye Bakanlığı ile Hazine Müsteşarlığının görüşleri
alınarak Kurumca belirlenir.”
MADDE 55 –
5510 sayılı Kanunun 92 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde,
dördüncü fıkrasında yer alan “Kurumca verilecek sosyal güvenlik sicil”
ibaresi “İçişleri Bakanlığınca verilen kimlik” şeklinde
değiştirilmiştir.
“Kısa ve uzun vadeli
sigorta kapsamındaki kişilerin sigortalı ve genel sağlık sigortalısı
olması, genel sağlık sigortası kapsamındaki kişilerin ise genel sağlık
sigortalısı olması zorunludur. Bu Kanunda yer alan sigorta hak ve
yükümlülüklerini ortadan kaldırmak, azaltmak, vazgeçmek veya başkasına
devretmek için sözleşmelere konulan hükümler geçersizdir.”
MADDE 56 –
5510 sayılı Kanunun 93 üncü maddesinin başlığı “Devir, temlik, haciz ve
Kurum alacaklarında zamanaşımı” şeklinde, birinci ve ikinci fıkraları
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Bu Kanun gereğince
sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık
hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması
sonucu Kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir,
aylık ve ödenekler; 88 inci maddeye göre takip ve tahsili gereken
alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez.
Kurumun prim ve diğer
alacakları ödeme süresinin dolduğu tarihi takip eden takvim yılı
başından başlayarak on yıllık zamanaşımına tâbidir. Kurumun prim ve
diğer alacakları; mahkeme kararı sonucunda doğmuş ise mahkeme kararının
kesinleşme tarihinden, Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca
yapılan tespitlerden doğmuş ise rapor tarihinden, kamu idarelerinin
denetim elemanlarınca kendi mevzuatı gereğince yapacakları soruşturma,
denetim ve incelemelerden doğmuş ise bu soruşturma, denetim ve inceleme
sonuçlarının Kuruma intikal ettiği tarihten veya bankalar, döner
sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulmuş kurum ve
kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden doğmuş ise bilgi ve belgenin
Kuruma intikal ettiği tarihten itibaren, zamanaşımı on yıl olarak
uygulanır. Bu alacaklar için 89 uncu madde gereğince hesaplanacak
gecikme cezası ve gecikme zammı, 88 inci maddede belirtilen ödeme
süresinin son gününü takip eden günden itibaren uygulanır.”
MADDE 57 –
5510 sayılı Kanunun 97 nci maddesinin birinci fıkrasındaki “meslek
hastalığı” ibaresinden sonra gelmek üzere “, vazife malûllüğü” ibaresi
eklenmiş, bu fıkranın son cümlesi metinden çıkarılmış; yedinci fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Sağlık hizmeti
sunucularına, tahakkuk etmiş alacaklarının % 75'i ilâ % 90'ı arasındaki
tutar, faturaların teslim tarihinden itibaren en geç kırkbeş gün içinde
alacaklarından mahsuben avans olarak ödenir. Doksan gün içinde de fatura
ve eki belgelerin incelemesi tamamlanarak geri kalan tutar ödenir.”
“66 ncı madde gereği
sağlanan sağlık hizmetlerinin bedelleri için, yurt dışında bulunan
sağlık hizmet sunucusunun talebi halinde, sağlık hizmetinin sunumundan
önce de avans ödenebilir.”
MADDE 58 –
5510 sayılı Kanunun 98 inci maddesine ikinci fıkradan sonra gelmek üzere
aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Yıllık veya daha uzun
süreli tamamlayıcı veya destekleyici özel sağlık sigortalarına ilişkin
usûl ve esaslar Kurumun uygun görüşü alınarak Hazine Müsteşarlığı
tarafından belirlenir.”
MADDE 59 –
5510 sayılı Kanunun 100 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 100 – 5411 sayılı
Bankacılık Kanunu kapsamındaki kuruluşlar, döner sermayeli kuruluşlar
ile diğer gerçek ve tüzel kişiler doğrudan, münferit olarak bilgi ve
belge istenmesi hariç olmak üzere kamu idareleri ile kanunla kurulan
kurum ve kuruluşlar ise Kurumla yapılacak protokoller çerçevesinde,
Devletin güvenliği ve temel dış yararlarına karşı ağır sonuçlar
doğuracak hâller ile özel hayat ve aile hayatının gizliliği ve savunma
hakkına ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla özel kanunlardaki
yasaklayıcı ve sınırlayıcı hükümler dikkate alınmaksızın gizli dahi olsa
Kurum tarafından kişilerin sosyal güvenliğinin sağlanması, 6183 sayılı
Kanuna göre Kurum alacaklarının takip ve tahsili ile bu Kanun kapsamında
verilen diğer görevler ile sınırlı olmak üzere istenecek her türlü bilgi
ve belgeyi sürekli ve/veya belli aralıklarla vermeye, bilgilerin
elektronik ortamda görüntülenmesini sağlamaya, görüntülenen bu
bilgilerin güvenliğini sağlamaya, muhafaza etmek zorunda oldukları her
türlü belge ile vermek zorunda oldukları bilgilere ilişkin mikrofiş,
mikrofilm, manyetik teyp, disket ve benzeri ortamlardaki kayıtlarını ve
bu kayıtlara erişim veya kayıtları okunabilir hale getirmek için gerekli
tüm sistem ve şifreleri incelemek için ibraz etmeye mecburdurlar.
Bu madde kapsamında ilgili
kişi, kurum ve kuruluşlar Kurumun belirleyeceği süre içerisinde söz
konusu talebe cevap vermek ve gereken kolaylığı göstermekle
yükümlüdürler.
Kurum, bu Kanun gereği
verilecek her türlü belge veya bilginin internet, elektronik ve benzeri
ortamda gönderilmesi hususunda, gerçek ve tüzel kişileri zorunlu
tutmaya, Kuruma verilmesi gereken her türlü belge, bildirge ve
taahhütnameyi diğer kamu idarelerine ait formlarla birleştirmeye, söz
konusu belgeleri kamu idarelerinin internet ve elektronik bilgi işlem
ortamından almaya, bu idarelere yapılacak bildirimleri Kuruma verilmiş
saymaya, bu Kanunun uygulaması ile ilgili işveren, sigortalı ve diğer
kurum, kuruluş ve kişilerin talepleri üzerine veya re’sen düzenleyeceği
her türlü bilgi ve belgeyi bilgi işlem ortamında oluşturmaya, bu
şekilde hazırlanacak olan bilgi ve belgelerin sadece internet
ve benzeri iletişim ortamından ilgili kişilere verilmesini
kararlaştırmaya yetkilidir. Elektronik ortamda hazırlanacak bilgi ve
belgeler adli ve idari makamlar nezdinde resmi belge olarak geçerlidir.
Belge veya bilgileri
internet, elektronik ve benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulan
gerçek ve tüzel kişilerin, Kurumun bilgi işlem sistemlerinin herhangi
bir nedenle hizmet dışı kalması sonucu belge ve bilgiyi, bu Kanunda
öngörülen sürenin son gününde Kuruma gönderememesi ve muhteviyatı
primleri de yasal süresi içinde ödeyememesi halinde, sorunların ortadan
kalktığı tarihi takip eden beşinci işgününün sonuna kadar belge veya
bilgiyi gönderir ve muhteviyatı primleri de aynı sürede Kuruma öder ise
bu yükümlülükleri Kanunda öngörülen sürede yerine getirmiş kabul edilir.
Bu maddenin uygulanması
ile ilgili usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.”
MADDE 60 –
5510 sayılı Kanunun 102 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 102 – Kurumca
dayanağı belirtilmek suretiyle diğer kanunlarda aşağıda belirtilen
fiiller için idari para cezası öngörülmüş olsa dahi ayrıca bu Kanunun;
a) 1) 8 inci maddesinin birinci fıkrası ile 61 inci
maddede belirtilen bildirgeyi, bu Kanunda belirtilen süre içinde ya da
Kurumca belirlenen şekle ve usûle uygun vermeyenler veya Kurumca
internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu
hâlde anılan ortamda göndermeyenler hakkında her bir sigortalı için
asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanır.
2) 8 inci maddenin birinci fıkrasında belirtilen
bildirgenin verilmediğinin, mahkeme kararından veya Kurumun denetim ve
kontrolle görevli memurlarınca yapılan tespitlerden ya da diğer kamu
idarelerinin denetim elemanlarının kendi mevzuatları gereğince
yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelerden veya bankalar, döner
sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve
kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden anlaşılması halinde bildirgeyi
vermekle yükümlü olanlar hakkında her bir sigortalı için asgari ücretin
iki katı tutarında idari para cezası uygulanır.
3) İşyeri esas alınmak suretiyle bildirgenin
verilmediğine ilişkin; mahkemenin karar tarihinden, Kurumun denetim ve
kontrolle görevli memurlarının tespit tarihinden, diğer kamu kurum ve
kuruluşlarının denetim elemanlarının rapor tarihinden, bankalar, döner
sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve
kuruluşlardan alınan bilgi veya belgelerin Kuruma intikal tarihinden
itibaren bir yıl içinde bu bendin (2) numaralı alt bendinde sayılan
durumlardan biriyle tekrar bildirge verilmediğinin anlaşılması halinde,
bildirgeyi vermekle yükümlü olanlar hakkında bu defa her bir sigortalı
için asgari ücretin beş katı tutarında idari para cezası uygulanır.
b) 11 inci maddesinde
belirtilen bildirgeyi, Kurumca belirlenen şekle ve usûle uygun
vermeyenler veya Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda
göndermekle zorunlu tutulduğu halde, anılan ortamda göndermeyenler veya
bu Kanunda belirtilen süre içinde Kuruma vermeyenlere;
1) Kamu idareleri ile
bilânço esasına göre defter tutmak zorunda olanlar için asgari ücretin
üç katı tutarında,
2) Diğer defterleri tutmak
zorunda olanlar için asgari ücretin iki katı tutarında,
3) Defter tutmakla yükümlü
olmayanlar için bir aylık asgari ücret tutarında,
idari para cezası
uygulanır.
c) 86 ncı maddesinin
birinci fıkrası uyarınca verilmesi gereken belgeleri, Kurumca belirlenen
şekilde ve usûlde vermeyenler ya da Kurumca internet, elektronik veya
benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde anılan ortamda
göndermeyenler veya belirlenen süre içinde vermeyenlere her bir fiil
için;
1) Belgenin asıl olması
halinde aylık asgari ücretin iki katını geçmemek kaydıyla belgede
kayıtlı sigortalı sayısı başına, aylık asgari ücretin beşte biri
tutarında,
2) Belgenin ek olması
halinde, aylık asgari ücretin iki katını geçmemek kaydıyla her bir ek
belgede kayıtlı sigortalı sayısı başına, aylık asgari ücretin sekizde
biri tutarında,
3) Ek belgenin 86 ncı
maddenin beşinci fıkrasına istinaden Kurumca re'sen düzenlenmesi
durumunda, aylık asgari ücretin iki katını geçmemek kaydıyla her bir ek
belgede kayıtlı sigortalı sayısı başına, aylık asgari ücretin yarısı
tutarında,
4) Belgenin mahkeme
kararı, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca
yapılan tespitler veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca
kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve
incelemeler neticesinde ya da bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu
idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve
belgelerden, hizmetleri veya kazançları Kuruma bildirilmediği veya eksik
bildirildiği anlaşılan sigortalılarla ilgili olması halinde, belgenin
asıl veya ek nitelikte olup olmadığı, işverence düzenlenip
düzenlenmediği dikkate alınmaksızın, aylık asgari ücretin iki katı
tutarında,
idari para cezası
uygulanır.
d) 59 uncu maddesi
uyarınca Kurumun defter ve belge incelemeye yetkili denetim ve kontrolle
görevlendirilmiş memurları tarafından veya 59 uncu maddesinin beşinci
fıkrasında belirtilen serbest muhasebeci malî müşavirler ile yeminli
malî müşavirlerce düzenlenen raporlara istinaden, Kuruma bildirilmediği
tespit edilen eksik işçilik tutarının mal edildiği her bir ay için,
aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır.
e) 86 ncı maddesinin
ikinci fıkrasındaki yükümlülüğü Kurumca yapılan yazılı ihtara rağmen
onbeş gün içinde mücbir sebep olmaksızın tam olarak yerine
getirmeyenlere;
1) Bilânço esasına göre
defter tutmakla yükümlü olanlar için, aylık asgari ücretin oniki katı
tutarında,
2) Diğer defterleri
tutmakla yükümlü olanlar için, aylık asgari ücretin altı katı tutarında,
3) Defter tutmakla yükümlü
değil iseler, asgari ücretin üç katı tutarında,
4) Tutmakla yükümlü
bulunulan defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle verilmesi
gereken ceza tutarını aşmamak kaydıyla; defter ve belgelerin tümünü
verilen süre içinde ibraz etmekle birlikte; kanunî tasdik süresi
geçtikten sonra tasdik ettirilmiş olan defterlerin tasdik tarihinden
önceki kısmı, işçilikle ilgili giderlerin işlenmemiş olduğu tespit
edilen defterler, sigorta primleri hesabına esas tutulan kazançların
kesin olarak tespitine imkân vermeyecek şekilde usûlsüz veya noksan
tutulmuş defterler, herhangi bir ay için sigorta primleri hesabına esas
tutulması gereken kazançların ve kazançlarla ilgili ödemelerin (sigorta
primine esas kazancın ödemeye bağlı olduğu durumlar dahil) o ayın dahil
bulunduğu hesap dönemine ait defterlere işlenmemiş olması halinde, o aya
ait defter kayıtları geçerli sayılmaz ve bu geçersizlik hallerinin
gerçekleştiği her bir takvim ayı için, aylık asgari ücretin yarısı
tutarında; kullanılmaya başlanmadan önce tasdik ettirilmesi zorunlu
olduğu halde tasdiksiz tutulmuş olan defterler geçerli sayılmaz ve
tutmakla yükümlü bulunulan defter türü dikkate alınarak bu bendin (1) ve
(2) numaralı alt bentlerine göre; Vergi Usûl Kanunu gereğince bilanço
esasına göre defter tutulması gerekirken işletme hesabı esasına göre
tutulmuş defterler geçerli sayılmaz ve bu bendin (1) numaralı alt
bendine göre,
5) İşverenler tarafından
ibraz edilen aylık ücret tediye bordrosunda; işyerinin sicil numarası,
bordronun ilişkin olduğu ay, sigortalının adı, soyadı, sigortalının
sosyal güvenlik sicil numarası, ücret ödenen gün sayısı, sigortalının
ücreti, ödenen ücret tutarı ve ücretin alındığına dair sigortalının
imzasının bulunması zorunludur. Belirtilen unsurlardan herhangi birini
ihtiva etmeyen (imza şartı yönünden makbuz mukabilinde veya banka
kanalıyla yapılan ödemeler hariç) ücret tediye bordroları geçerli
sayılmaz ve her bir geçersiz ücret tediye bordrosu için aylık asgari
ücretin yarısı tutarında,
idari para cezası
uygulanır. İbraz süresi geçirildikten sonra incelemeye sunulan ve
tümünün veya bir bölümünün geçersiz olduğu tespit edilen defter ve
belgeler yönünden, ayrıca geçersizlik fiilleri için idari para cezası
uygulanmaz, sadece tutulan defter türü dikkate alınarak bu bendin (1),
(2) ve (3) numaralı alt bentlerine göre idari para cezası uygulanır.
f) 85 inci maddesinin
beşinci fıkrasında ve 86 ncı maddesinin altıncı fıkrasında belirtilen
yükümlülükleri belirtilen sürede yerine getirmeyenlere, aylık asgari
ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır.
g) 8 inci maddesinin
üçüncü fıkrasında, 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde
belirtilenler için aynı maddenin üçüncü fıkrasında, 47 nci maddesinin
üçüncü fıkrasında ve 90 ıncı maddenin birinci fıkrasında belirtilen
yükümlülükleri yerine getirmeyen kurum ve kuruluşlar ile tüzel kişilere,
aylık asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanır. 8 inci
maddesinin yedinci fıkrasında belirtilen yükümlülükleri yerine
getirmeyen kamu idareleri ile bankalara sigortalı başına aylık asgari
ücretin onda biri tutarında idari para cezası uygulanır.
h) 11 inci maddesinin
üçüncü fıkrasında belirtilen bildirim yükümlülüğünü yasal süresi içinde
yerine getirmeyen ticaret sicili memurlukları ile aynı maddenin altıncı
fıkrasında belirtilen yükümlülüğü yasal süresi içinde yerine getirmeyen
kurum ve kuruluşlara yerine getirilmeyen her bir bildirim yükümlülüğü
için aylık asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanır.
ı) Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş
memurlarının;
l) Bu Kanunun uygulanmasından doğan inceleme ve
soruşturma görevlerini yerine getirmeleri sırasında işverenler,
sigortalılar, işyeri sahipleri ve bu işle ilgili diğer kişiler
görevlerini yapmasına engel olamazlar; engel olanlar hakkında eylemleri
başka bir suç oluştursa dahi, asgari ücretin beş katı tutarında idari
para cezası uygulanır.
2) Görevlerini yapmasını engellemek amacıyla cebir ve
tehdit kullanan işverenler, sigortalılar, işyeri sahipleri ve bu işle
ilgili diğer kişiler fiil daha ağır bir cezayı gerektiren ayrı bir suç
teşkil etmediği takdirde Türk Ceza Kanununun 265 inci maddesinin ikinci
fıkrasına göre cezalandırılır. Bu suçu işleyenler hakkında ayrıca asgari
ücretin on katı tutarında idari para cezası uygulanır.
i) Kurum tarafından bu
Kanunun 100 üncü maddesi kapsamında Kurum tarafından istenen bilgi ve
belgeleri belirlenen süre içinde mücbir sebep olmaksızın vermeyen kamu
idareleri, bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulmuş kurum
ve kuruluşlar ile diğer gerçek ve tüzel kişiler hakkında, aylık asgari
ücretin beş katı tutarında, geç verilmesi halinde ise aylık asgari
ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır.
Mahkeme kararına, Kurumun
denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler
veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları
gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelere ya da kamu
idarelerinden alınan belgelere istinaden düzenlenenler hariç olmak
üzere, bildirgenin yasal süresi geçtikten sonra ilgililerce
kendiliklerinden verilmesi halinde, bu maddenin birinci fıkrasının (a)
ve (b) bentlerinde öngörülen cezalar üçte ikisi oranında uygulanır.
İdarî para cezası
uygulanması 8 inci, 11 inci ve 86 ncı maddelerde belirtilen belgelerin
Kuruma verilmesi yükümlülüğünü kaldırmaz.
İdarî para cezaları
ilgiliye tebliğ ile tahakkuk eder. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün
içinde Kuruma ya da Kurumun ilgili hesaplarına yatırılır veya aynı süre
içinde Kuruma itiraz edilebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazı
reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren otuz gün
içinde yetkili idare mahkemesine başvurabilirler. Bu süre içinde
başvurunun yapılmamış olması halinde, idari para cezası kesinleşir.
İdarî para cezalarının,
Kuruma itiraz edilmeden veya yargı yoluna başvurulmadan önce tebliğ
tarihinden itibaren onbeş gün içinde peşin ödenmesi halinde, bunun
dörtte üçü tahsil edilir. Peşin ödeme idari para cezasına karşı yargı
yoluna başvurma hakkını etkilemez. Ancak Kurumca veya mahkemece Kurum
lehine karar verilmesi halinde, daha önce tahsil edilmemiş olan
dörttebirlik ceza tutarı, 89 uncu maddenin ikinci fıkrası hükmü de
dikkate alınarak tahsil edilir.
Mahkemeye başvurulması
idari para cezasının takip ve tahsilini durdurmaz. Tebliğ tarihinden
itibaren onbeş gün içinde ödenmeyen idari para cezaları, 89 uncu madde
hükmü gereğince hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme zammı ile
birlikte tahsil edilir.
İdarî para cezaları on
yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Zamanaşımı süresi, fiilin işlendiği
tarihten itibaren başlar.
İdarî para cezaları
hakkında, bu Kanun ve 16/5/2006 tarihli ve 5502 sayılı Sosyal Güvenlik
Kurumu Kanununda hüküm bulunmayan hallerde 30/3/2005 tarihli ve 5326
sayılı Kabahatler Kanunu hükümleri uygulanır.”
MADDE 61 –
5510 sayılı Kanunun 103 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 103 – Kurumca
yapılan inceleme neticesinde;
a) Sağlık hizmeti
sunulmadığı halde sağlık hizmetini fatura ettiği,
b) Faturayı veya faturaya
dayanak oluşturan belgeleri, gerçeğe aykırı olarak düzenlediği,
c) 64 üncü madde gereğince
kapsam dışı tutulan sağlık hizmetlerini, kapsam içinde olan sağlık
hizmetleri gibi gösterdiği,
d) Sağlık hizmetlerine hak
kazanmayan kişilere, sağlık hizmeti sunarak Kuruma fatura ettiği,
e) 73 üncü madde gereğince
belirlenen tavanın üzerinde ilave ücret aldığı,
tespit edilen sağlık
hizmeti sunucuları hakkında genel hükümlere göre takip yapılır. Bu
fiiller nedeniyle Kurumun yersiz ödediği tutar 96 ncı maddeye göre geri
alınır. Ayrıca bu fiilleri işleyen veya sağlık hizmeti satınalınmasına
ilişkin sözleşmelerde belirtilen hükümlere aykırı davrandığı tespit
edilen sağlık hizmeti sunucularının Kurum ile yaptıkları sözleşmeleri
feshedilebilir ve Kurumca belirlenecek süre içinde tekrar sözleşme
yapılmaz.
71 inci maddede yer alan
kimlik tespiti yükümlülüğünü yapmayan ve bu nedenle bir başka kişiye
sağlık hizmeti sunulması nedeniyle Kurumun zarara uğramasına sebebiyet
veren sağlık hizmeti sunucularından uğranılan zarar geri alınır.”
MADDE 62 –
5510 sayılı Kanunun 104 üncü maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“Bu Kanunla yürürlükten
kaldırılmayan hükümleri saklı kalmak kaydıyla, 17/7/1964 tarihli ve 506
sayılı, 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2925
sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı ve 8/6/1949 tarihli ve 5434
sayılı kanunlara yapılan atıflar ile ilgili mevzuatında emeklilik,
malûllük, vazife malûllüğü ve sosyal sigorta haklarına, yardımlarına ve
yükümlülüklerine, iştirakçiliğe ve sigortalılığa, dul, yetim ve hak
sahipliği şartlarına, emekli ikramiyesine, ek ödemelere, sağlık
hizmetleri veya tedavi bedellerinin ödenmesine ilişkin yapılan atıflar
bu Kanunun ilgili maddelerine yapılmış sayılır.”
MADDE 63 –
5510 sayılı Kanunun 105 inci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“Uygulanmayacak hükümler
MADDE 105 – 21/4/2005
tarihli ve 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi, 26/10/1990 tarihli ve
3671 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi ile 10/7/1987 tarihli ve 285 sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesinin onbirinci fıkrası hariç
olmak üzere, diğer kanunların bu Kanuna aykırı hükümleri uygulanmaz.”
MADDE 64 –
5510 sayılı Kanunun 106 ncı maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 106 – 1) 17/7/1964
tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 142 ve 143 üncü, ek 36
ncı, geçici 20 nci, geçici 81 inci ve geçici 87 nci maddeleri hariç
diğer maddeleri,
2) 2/9/1971 tarihli ve
1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal
Sigortalar Kurumu Kanununun 83, 84, geçici 10 uncu ve ek geçici 6 ncı
maddeleri hariç diğer maddeleri,
3) 29/8/1977 tarihli ve
2108 sayılı Muhtar Ödenek ve Sosyal Güvenlik Yasasının 5 inci maddesi,
4) 17/10/1983 tarihli ve
2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar
Kanunu,
5) 24/5/1983 tarihli ve
2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin
Birleştirilmesi Hakkında Kanun,
6) 17/10/1983 tarihli ve
2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununun 1 ilâ 5 inci, 13
ilâ 17 nci, 24 üncü ve 33 üncü maddeleri,
7) 14/7/1965 tarihli ve
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 107 nci, 209 uncu ve ek 22 nci
maddeleri,
8) 8/6/1949 tarihli ve
5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun 12 ilâ 19 uncu
maddeleri, 23 üncü maddesi, 30 ilâ 39 uncu maddeleri, 41 ilâ 55 inci
maddeleri, 57 ilâ 59 uncu maddeleri, 61 ilâ 64 üncü maddeleri, 66 ilâ 71
inci maddeleri, 72 nci maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları,
73 ilâ 80 inci maddeleri, 82 ilâ 88 inci maddeleri, 90 ilâ 100 üncü
maddeleri, 102 nci maddesi, 104 ilâ 124 üncü maddeleri, 127 ilâ 129 uncu
maddeleri, 131 ilâ 135 inci maddeleri, ek 2 ilâ ek 4 üncü maddeleri, ek
8 ve ek 9 uncu maddeleri, ek 11 inci maddesi, ek 13 ilâ ek 19 uncu
maddeleri, ek 21 ilâ ek 23 üncü maddeleri, ek 25 ilâ ek 27 nci
maddeleri, ek 29 ve ek 30 uncu maddeleri, ek 31 inci maddesinin (a) ve
(b) bentleri, ek 32 ilâ ek 39 uncu maddeleri, ek 46 ila ek 49 uncu
maddeleri, ek 56 ve ek 57 nci maddeleri, ek 59 uncu maddesi, ek 67 ilâ
ek 70 inci maddeleri, ek 72 ilâ ek 76 ncı maddeleri, ek 78 inci maddesi,
ek 80 inci maddesi, geçici 8 inci maddesi, geçici 15 inci maddesi,
geçici 16 ncı maddesi, geçici 54 üncü, geçici 65 inci, geçici 85 inci,
geçici 86 ncı, geçici 88 inci, geçici 96 ilâ geçici 98 inci, geçici 103
üncü, geçici 104 üncü, geçici 109 ilâ geçici 113 üncü, geçici 115 ilâ
geçici 118 inci, geçici 120 nci, geçici 139 ilâ geçici 140 ıncı, geçici
146 ncı, geçici 147 nci, geçici 150 ilâ geçici 151 inci, geçici 153
üncü, geçici 157 nci, geçici 159 uncu, geçici 161 ilâ geçici 166 ncı,
geçici 170 inci, geçici 171 inci, geçici 173 üncü, geçici 176 ncı,
geçici 180 inci, geçici 182 ilâ geçici 186 ncı, geçici 190 ilâ geçici
192 nci, geçici 195 ilâ geçici 200 üncü, geçici 203 üncü, geçici 204
üncü, geçici 207 nci ve geçici 208 inci, geçici 210 ilâ geçici 212 nci,
geçici 216 ncı, geçici 218 ilâ geçici 220 nci, ek geçici 1 inci, ek
geçici 2 nci, ek geçici 7 nci, ek geçici 8 inci, ek geçici 11 inci, ek
geçici 19 uncu, ek geçici 20 nci, ek geçici 22 nci ve ek geçici 23 üncü
maddeleri,
9) 1/10/1992 tarihli ve
3841 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi, 24/11/1994 tarihli ve 4049
sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi ve 13/6/2001 tarihli ve 4677 sayılı
Kanunun geçici 1 inci maddesi,
10) 14/1/1988 tarihli ve
311 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri ile İlgili Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 3 üncü
maddesi,
11) 25/8/1999 tarihli ve
4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun 50 nci maddesinin beşinci
fıkrası ile altıncı fıkrasının ikinci cümlesi ve 56 ncı maddesinin (C)
fıkrası,
12) 19/3/1969 tarihli ve
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 186 ilâ 188 inci ve 191 inci maddeleri,
13) 18/1/1972 tarihli ve
1512 sayılı Noterlik Kanununun 201 ilâ 203 üncü maddeleri,
14) 7/5/1987 tarihli ve
3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun 3 üncü maddesinin (d)
bendi ile geçici 3 üncü maddesi,
15) 22/1/1990 tarihli ve
399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve
233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Yürürlükten
Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin 32 nci maddesindeki
"resmî ve özel sağlık kuruluşlarında ayakta ve yatarak tedavileri ile"
ibaresi,
16) 4/6/1937 tarihli ve
3201 sayılı Emniyet Teşkilâtı Kanununun 89 uncu maddesi,
17) 1/11/1983 tarihli ve
2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilâtı
Kanununun 18 inci maddesi,
18) 12/4/1991 tarihli ve
3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 21 inci maddesinin birinci
fıkrasının (f) bendinde yer alan “ve tedavi ettirilirler” ile (g)
bendinde yer alan "ve tedavileri yaptırılır" ibaresi,
19) 23/4/1981 tarihli ve
2453 sayılı Yurt Dışında Görevli Personele Nakdi Tazminat Verilmesi ve
Aylık Bağlanması Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında
yer alan "ile yaralanan veya sakat kalanların tedavi giderleri" ibaresi,
20) 15/5/1959 tarihli ve
7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak
Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanunun 10 uncu maddesinin üçüncü
ve dördüncü fıkraları,
21) 1/7/1976 tarihli ve
2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk
Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanunun 7 nci maddesi,
22) 24/2/1968 tarihli ve
1005 sayılı İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet
Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin
ikinci fıkrası,
23) 10/2/1954 tarihli ve
6245 sayılı Harcırah Kanununun 18 inci maddesinin (c) bendi ile 20 nci
maddesi,
24) 8/5/1985 tarihli ve
3201 sayılı Kanunun 7 nci, 11 inci, geçici 1 ilâ geçici 4 üncü maddeleri
ile aynı Kanunda geçen "döviz" ibareleri,
25) 22/2/2006 tarihli ve
5458 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi,
26) 22/5/2003 tarihli ve
4857 sayılı İş Kanununun 65 inci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan
“Kısa çalışma ödeneği aldığı süre içinde işçinin hastalık ve analık
sigortasına ait primler İşsizlik Sigortası Fonu tarafından 2/3 oranında
Sosyal Sigortalar Kurumuna aktarılır. Bu primler, sigorta primlerinin
hesabında esas alınan en alt kazanç sınırı üzerinden hesaplanır.”
cümleleri,
27) 19/10/2005 tarihli ve
5411 sayılı Bankacılık Kanununun geçici 23 üncü maddesi,
yürürlükten
kaldırılmıştır.
18/6/1992 tarihli ve 3816
sayılı Kanun bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren iki yıl sonra, 506
sayılı Kanunun ek 36 ncı ve geçici 20 nci maddeleri ise bu Kanunun
geçici 20 nci maddesinde belirtilen devir işlemlerinin tamamlanmasından
sonra yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 65 –
5510 sayılı Kanunun;
a) İkinci Kısım, Üçüncü
Bölümün başlığı “Hizmet Akdiyle veya Kendi Adına ve Hesabına Bağımsız
Çalışan Sigortalıların Tabi Olduğu Kısa Vadeli Sigorta Hükümleri”,
b) 12 nci maddesinin
üçüncü fıkrasındaki “üçüncü” ibaresi “dördüncü”,
c) 14 üncü maddesinin
dördüncü fıkrasının (a) bendindeki “(a) ve (c) bentleri” ibaresi “(a)
bendi”,
ç) 17 nci maddesinin
birinci fıkrasındaki “prim gün sayısına” ibaresi “prim ödeme gün
sayısına”, üçüncü fıkrasındaki “(a) ve (c) bentleri” ibaresi “(a)
bendi”,
d) 20 nci maddesinin
dördüncü fıkrasındaki “prim ve her türlü borçlarının” ibaresi “prim ve
prime ilişkin her türlü borçlarının”,
e) 23 üncü maddesinin
üçüncü fıkrasındaki “dördüncü fıkrasında” ibaresi “üçüncü fıkrasında”,
“hastalık ve analık” ibaresi “analık”,
f) 39 uncu maddesinin
birinci fıkrasındaki “malûl kalan” ibaresi “malûl veya vazife malûlü
olan”,
g) 42 nci maddesinin
başlığı “Bildirim”,
ğ) 45 inci maddesinin
dördüncü fıkrasında yer alan “göreve başlaması için tanınan sürelerde”
ibaresi “göreve başlaması için tanınan süreler ile bir yıl ve daha az
süreyle aylıksız izne ayrılanların aylıksız izin sürelerinde”,
h) 59 uncu maddesinin
yedinci fıkrasındaki “denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurları,”
ibaresi “denetim elemanları”,
ı) 66 ncı maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendindeki “tedavisi mümkün olmadığı” ibaresi
“tedavisinin yapılamadığı”,
i) 69 uncu maddesinin
birinci fıkrasının (e) bendi “94 üncü maddede tanımlanan kontrol
muayeneleri,” (f) bendinde geçen “4 üncü maddenin üçüncü fıkrasının”
ibaresi “4 üncü maddenin dördüncü fıkrasının,”,
j) 70 inci maddesinin
birinci fıkrasındaki “sınıflandırılır” ibaresi “basamaklandırılır”,
k) 71 inci maddenin
birinci fıkrasındaki “ikinci” ibaresi “üçüncü”,
l) 78 inci maddesinin
birinci fıkrasındaki “olup olmadığına bakılmaksızın tüm” ibaresi “olan,”
m) 93 üncü maddesinin
ikinci fıkrasındaki “ayın veya dönemin” ibaresi “ayı takip eden ayın”,
n) 94 üncü maddesinin
ikinci fıkrasındaki “harp malûlleri ve vazife malûlleri hariç,” ibaresi
“harp malûllüğü, vazife malûllüğü”,
şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 66 –
5510 sayılı Kanunun;
a) 12 nci maddesinin
üçüncü fıkrasında yer alan “işçi sendikaları” ibaresinden sonra gelmek
üzere “ve konfederasyonları” ibaresi,
b) 33 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendindeki “29 uncu” ibaresi “30 uncu” şeklinde
değiştirilmiş, (a) bendine “malûllük” ibaresinden sonra gelmek üzere “,
vazife malûllüğü” ibaresi, aynı fıkranın sonuna “Ancak, 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için 9000
prim gün sayısı 7200 gün olarak uygulanır.” cümlesi,
c) 39 uncu maddesinin
ikinci fıkrasına “Malûllük” ibaresinden sonra gelmek üzere “, vazife
malûllüğü” ibaresi,
ç) 45 inci maddesinin
birinci fıkrasına “Prime esas kazançların yarısı üzerinden prim
alınanların prim ödeme gün sayısı bu sürelerin yarısı olarak hesap
edilir.” cümlesi,
d) 66 ncı maddesinin
birinci fıkrasından sonra gelmek üzere “Yurt içinde yapılması mümkün
olmayan tetkiklerin de yurt dışında yapılması sağlanabilir.” fıkrası,
e) 69 uncu maddesinin
birinci fıkrasının (d) bendine “ile organ” ibaresinden sonra gelmek
üzere “, doku ve kök hücre;”, (f) bendine “(c) bendinin (4)” ibaresinden
sonra gelmek üzere “numaralı alt bendinde belirtilen kişiler ile
bunların eşleri” ve bu bendin sonuna “Ayrıca, 3713 sayılı Kanuna göre
aylık bağlanmış malûller ile aynı Kanun kapsamına giren olaylar
sebebiyle vazife malûllüğü aylığı alan er ve erbaşların sağlık kurulu
raporuyla ihtiyaç duydukları her türlü ortez/protez ve diğer
iyileştirici araç/gereçler herhangi bir katılım payı veya fark
alınmaksızın ve kısıtlama getirilmeksizin karşılanır.” cümlesi,
f) 78 inci maddesinin
ikinci fıkrasına “Bu kişi ve grupların sağlık bilgilerinin nasıl
tutulacağı ilgili kuruluşların görüşleri alınarak hazırlanacak
yönetmelik ile düzenlenir.” cümlesi,
g) 94 üncü maddesinin
ikinci fıkrasına “Malûllük” ibaresinden sonra gelmek üzere “, vazife
malûllüğü” ibaresi,
ğ) 95 inci maddesinin
ikinci fıkrasında yer alan “yapılacak sevklere,” ibaresinden sonra
gelmek üzere “vazife malûllük derecesini,” ibaresi,
eklenmiştir.
MADDE 67 –
5510 sayılı Kanunun;
a) 10 uncu maddesinin
ikinci fıkrası,
b) 17 nci maddesinin
birinci fıkrasının son cümlesi,
c) 35 inci maddesinin
üçüncü fıkrasının son cümlesi,
ç) 41 inci maddesinin (a)
bendi “Kanunları gereği verilen ücretsiz doğum ya da analık izni
süreleri ile 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki
sigortalı kadının, iki defaya mahsus olmak üzere doğum tarihinden sonra
iki yıllık süreyi geçmemek kaydıyla hizmet akdine istinaden işyerinde
çalışmaması ve çocuğunun yaşaması şartıyla talepte bulunulan süreleri,”
şeklinde değiştirilmiş; aynı fıkranın (g) bendindeki “ve Kurumca kabul
edilecek sektörel veya genel ekonomik kriz dönemlerinde işvereni
tarafından ücretsiz izinli sayılanların, her yıl için 3 ayı geçmemek
üzere bu süreleri” ibaresi,
d) 42 nci maddesinin son
iki cümlesi,
e) 70 inci maddesinin
üçüncü fıkrası,
f) 71 inci maddesinin
birinci fıkrasının son cümlesi,
yürürlükten
kaldırılmıştır.
MADDE 68 –
5510 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi, geçici 2 nci maddesi, geçici
3 üncü maddesi başlığı ile birlikte, geçici 4 üncü maddesi, geçici 5 nci
maddesi, geçici 7 nci maddesi, geçici 8 inci maddesi, geçici 12 nci
maddesi ile geçici 13 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 1 – Bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce, 506 sayılı Sosyal Sigortalar
Kanunu ile 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununa tabi
olanlar, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında, 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız
Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu ve bu Kanunla mülga 2926 sayılı
Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa
tabi olanlar, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamında, 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa tabi
olanlar, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında kabul edilir.
17/7/1964 tarihli ve 506
sayılı, 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2925
sayılı, bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı kanunlara
göre bağlanan veya hak kazanan; aylık, gelir ve diğer ödenekler ile
8/2/2006 tarihli ve 5454 sayılı Kanunun 1 inci maddesine göre ödenmekte
olan ek ödemenin verilmesine devam edilir. Bu gelir ve aylıkların durum
değişikliği nedeniyle artırılması, azaltılması, kesilmesi veya yeniden
bağlanmasında, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümleri
uygulanır.
Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarih itibarıyla 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı ve 2/9/1971
tarihli ve 1479 sayılı kanunlara göre ödenmekte olan sosyal yardım zammı
ile telafi edici ödeme tutarları, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte
ödenen tutarlar esas alınarak, ilgililerin gelir ve aylıklarına ilâve
edilerek ödenir. Sosyal yardım zammının ilavesinde tamamı dağıtılacak
şekilde, hak sahiplerinin gelir ve aylıklardaki hisseleri esas alınır.
Bu Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerine göre sigortalı
sayılanlara ve bunların hak sahiplerine bağlanmış olan aylık ve
gelirler, 55 inci maddenin ikinci fıkrasına göre artırılır.
506, 1479, 2925, 2926 ve
5434 sayılı kanunlar kapsamında geçen sigortalılık süresi fiili hizmet
süresi ve prim ödeme gün sayısı, genel sağlık sigortasının
uygulanmasında gerekli olan sigortalılık süresi ve prim ödeme gün
sayılarında dikkate alınır.”
“GEÇİCİ MADDE 2 – Bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı,
2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu
Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı kanunlara tabi olanlara
bağlanacak yaşlılık aylıkları aşağıdaki şekilde hesaplanır:
a) Sigortalının bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen sürelerdeki prim ödeme gün
sayılarına veya fiilî hizmet süresine ait aylık; bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten önceki kanun hükümlerine göre, aylık talep tarihindeki
toplam prim ödeme gün sayısı veya fiilî hizmet süresi üzerinden, bu
Kanunun yürürlük tarihi itibarıyla hesaplanacak aylığının bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihe kadarki prim ödeme gün sayısı veya fiilî hizmet
süresi ile orantılı bölümü, aylık talep tarihine kadar geçen yıllar
için, her yıl gerçekleşen güncelleme katsayısı ile çarpılarak
hesaplanır.
b) Sigortalının bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten sonra geçen sürelerdeki prim ödeme gün
sayılarına ait aylığı, aylık talep tarihindeki toplam prim ödeme gün
sayısı üzerinden 29 uncu madde hükümlerine göre hesaplanacak aylığının,
bu Kanunun yürürlük tarihinden sonraki prim ödeme gün sayısına orantılı
bölümü kadardır. Ancak, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 3600
prim gün sayısını doldurmamış olan sigortalıların yaşlılık aylığı
bağlama oranının hesabında, sigortalının Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten sonra geçen ve Kanunun yürürlük tarihinden önceki prim gün
sayısını 3600 güne tamamlayan hizmet sürelerinin her 360 günü için % 3
oranı esas alınır.
c) Aylık, (a) ve (b)
bentlerine göre hesaplanan kısmî aylıkların toplamından oluşur. Aylıklar
ayrıca 29 uncu maddenin son fıkrasına göre artırılarak belirlenir.
Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarih itibarıyla 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici
82 nci maddesinin (a) bendine göre gösterge sistemi içinde hesaplanacak
kısmî aylıklara esas gösterge, sigortalıların ortalama yıllık kazanç
hesabına giren takvim yılı sayısı esas alınmak suretiyle hazırlanacak
olan gösterge ve üst gösterge tespit tabloları esas alınarak belirlenir.
Bu Kanunun yürürlük
tarihine kadar geçen sürelere ilişkin aylığın hesabında esas alınan
asgari aylık tutarı ile 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici
82 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre belirlenen eski tam aylık
tutarı, toplam prim ödeme gün sayısı içinde bu Kanunun yürürlük tarihine
kadar geçen prim ödeme gün sayısının oranına tekabül eden tutar
üzerinden esas alınır.
Yurt dışı hizmet
borçlanması yapanların aylıkları da yukarıda belirtilen fıkralara göre
hesaplanır.
Bu Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamında sigortalı
sayılanlardan, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce ilgili kanun
hükümleri ile bu madde hükümlerine göre yaşlılık aylığı bağlandıktan
sonra çalışmaya başlaması nedeniyle aylıkları kesilenlerden, işten
ayrılarak yeniden yaşlılık aylığı bağlanması için yazılı istekte
bulunanların yeni aylıkları, bu Kanunun 30 uncu maddesinin üçüncü
fıkrasına göre hesaplanır.
Malûllük ve ölüm
aylıkları, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamındaki sigortalılar için yukarıdaki fıkralarda belirtilen
hükümler, (b) bendi kapsamındaki sigortalılar için ise bu Kanunun
yürürlük tarihinden önceki hükümlere göre esas alınan süreler dikkate
alınarak 27 nci veya 33 üncü madde hükümlerine göre hesaplanır.
Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten önce sigortalı veya iştirakçi olup, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten sonra aylık talebinde bulunanlardan, farklı
sosyal güvenlik kurumlarına ya da bu Kanunda belirtilen sigortalılık
hallerinden birden fazlasına tabi olanlara aylık bağlanmasına esas
alınacak kanun, bu Kanunla mülga 2829 sayılı Kanun hükümlerine göre
tespit olunur ve bunlar hakkında, bu Kanunun geçici maddelerindeki
hükümler uygulanır. Ancak, bunlardan bu Kanunun geçici 4 üncü maddesi
kapsamına girmeyenlere 5434 sayılı Kanun hükümleri uygulanmaz. Bu
Kanunla mülga 2829 sayılı Kanuna göre 5434 sayılı Kanun hükümleri
uygulanması gerekenlerden, bu Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamına
girmeyenler için, bu maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri
esas alınır. (a) bendi hükümlerinin uygulamasına esas alınacak kanun, bu
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında geçen
süreler hariç, bu Kanunla mülga 2829 sayılı Kanun hükümlerine göre
belirlenir. Bu Kanuna tabi hizmetlerle 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci
maddesine tabi sandıklarda geçen hizmetlerin birleştirilmesinde de bu
fıkra hükümleri esas alınmak suretiyle bu Kanunla mülga 2829 sayılı
Kanun hükümleri uygulanır.”
“Önceki mevzuat
hükümlerinin uygulanması
GEÇİCİ MADDE 3 – Bu Kanuna
göre çıkarılması gereken yönetmelikler ile diğer düzenlemeler yürürlüğe
girinceye kadar, mevcut tüzük ve yönetmelikler ile diğer düzenlemelerin,
bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri uygulanmaya devam edilir.”
“GEÇİCİ MADDE 4 – Bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla 8/6/1949 tarihli ve 5434
sayılı Kanuna göre; aylık, tazminat, harp malûllüğü zammı, diğer
ödemeler ve yardımlar ile 8/2/2006 tarihli ve 5454 sayılı Kanunun 1 inci
maddesine göre ek ödeme verilmekte olanlara, bu Kanunla yürürlükten
kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanunda kendileri için
belirtilmiş olan şartları haiz oldukları müddetçe bunların ödenmesine
devam olunur. Ancak, 5 ilâ 10 yıl arasında fiili hizmet süresi olan
iştirakçilerden dolayı dul ve yetim aylığı almakta olanların, aylık ve
diğer ödemeleri, bu Kanunun 32 nci, 34 üncü ve 37 nci maddelerindeki
şartları haiz oldukları müddetçe devam edilir.
Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten önce iştirakçiliği sona erenlerden tahsis talebinde
bulunacaklar ile bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı
Kanun hükümlerine göre tahsis talebinde bulunanlardan işlemleri devam
edenler hakkında, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil
5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır.
5434 sayılı Kanuna göre
iştirakçi olup bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra bu Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine tabi olarak çalışmaya
başlayanlardan vazife malûllüğü kapsamına girenler hakkında, bu Kanunun
47 nci maddesinin birinci fıkrasına göre işlem yapılır.
Bu Kanunda aksine bir
hüküm bulunmadığı takdirde; iştirakçi iken, bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarih itibarıyla bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamına alınanlar, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce
5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olarak çalışmış olup bu Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine tabi olarak yeniden
çalışmaya başlayanlar ile bunların dul ve yetimleri hakkında bu Kanunla
yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine
göre işlem yapılır.
Bu madde kapsamına
girenlerin aylıklarının bağlanması, artırılması, azaltılması, kesilmesi,
yeniden bağlanması, toptan ödemeleri, ilgi devamı, ihya ve
borçlanmaları, diğer ödemeler ve yardımlar ile emeklilik ikramiyeleri
hakkında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434
sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır ve bu maddenin
uygulanmasında mülga 2829 sayılı Kanun hükümleri ayrıca dikkate alınır.
Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olarak
çalışmaya başlamış olup, çalışmaya başlamadan önce ilgili mevzuatına
göre alınmış ve en az % 40 oranında özürlü olduklarını gösterir sağlık
kurulu raporu bulunanlar ile en az % 40 oranında doğuştan özürlü
olduklarını belgeleyenlerden aylık talep tarihinde bu Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanlara;
en az 5400 gün uzun vadeli sigorta kolları primi bildirilmiş ya da
emekli keseneği ödenmiş olması kaydıyla, istekleri halinde bu madde
hükümleri esas alınarak yaşlılık aylığı bağlanır. Ancak çalışmaya
başladıktan sonra, Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucularının
sağlık kurullarınca usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı
tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, Kurum Sağlık Kurulunca çalışma
gücündeki kayıp oranının;
a) % 50 ilâ % 59 arasında
olduğu anlaşılan sigortalılar, en az 5760,
b) % 40 ilâ % 49 arasında
olduğu anlaşılan sigortalılar, en az 6480,
gün uzun vadeli sigorta
kolları primi bildirilmiş olması kaydıyla, haklarında bu fıkra hükümleri
uygulanır.
Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihte kamu idarelerinde hizmet akdi ile veya sözleşmeli olarak
çalışanlardan; ilgili kanunları gereği 5434 sayılı Kanun ile
ilgilendirilenler aynı statüde çalışmaya devam ettikleri sürece, bu
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine göre sigortalı
sayılırlar ve bunlar hakkında bu madde hükümleri uygulanır.
Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten önce iştirakçi olup, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih
itibarıyla bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamına alınanların kesenek ve karşılıkları, fiili hizmet zammı ve
itibari hizmet süresi karşılıkları ile %100 artış farkları hakkında 5434
sayılı Kanunun bu Kanunun yürürlüğe girmeden önceki hükümleri uyarınca
işlem yapılır. Kurumlarınca bu kapsamdaki sigortalılar için her ay
emekli keseneklerine esas aylıklarının % 12’si oranında ayrıca
genel sağlık sigortası primi ödenir. Bunlar için Kanunun 81 inci
maddesinin (h) fıkrası uyarınca ödenecek ek karşılıkların hesabında,
genel sağlık sigortası primi tutarları dikkate alınmaz.
5434 sayılı Kanuna göre
ödenen aylıklar ile bu madde kapsamında bağlanacak aylıklar, memur maaş
katsayılarındaki artışlara göre yükseltilir. Ayrıca 5434 sayılı Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten sonra barem, teşkilat, kadro ve sair kanunlar
ile aynı rütbe, kadro ve sair kanunlarda yapılacak değişiklikler
sonucunda aylık tutarlarında meydana gelecek yükselmeler, aynı rütbe,
kadro unvanı ve dereceden bağlanmış bulunan emeklilik, malûllük ve
vazife malûllüğü aylıkları ile dul ve yetim aylıkları hakkında da
uygulanır.
Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihte Polis Akademisi ile fakülte ve yüksek okullarda Emniyet
Genel Müdürlüğü hesabına okuyan veya kendi hesabına okumakta iken
Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına okumaya devam eden öğrenciler ile
Emniyet Hizmetleri Sınıfında 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında çalışmakta olanların, bahse konu okullarda geçen
başarılı eğitim süreleri, istekleri halinde; borçlanma talep tarihinde
ilgisine göre en az aylık alan polis veya komiser yardımcısının emekli
keseneğine esas unsurları üzerinden, bu sürelere ait sigortalı ve
işveren hissesi priminin tamamı borçlandırılmak suretiyle hizmetten
sayılır. Bundan doğacak borç tutarının tamamı borcun tebliğ edildiği
tarihten itibaren iki yıl içinde kendileri tarafından ödenir. Ayrıca, bu
Kanunun yürürlüğe girmesinden önce üniversitelerin çeşitli fakülte,
yüksek okul veya meslek yüksek okullarında kendi hesabına öğrenim
yaptıktan sonra muvazzaf astsubay nasbedilenlerin sözü edilen okullarda
geçen başarılı öğrenim süreleri de istekleri halinde; borçlanma talep
tarihinde en az aylık alan astsubay çavuşun emekli keseneğine ait
unsurlar üzerinden, bu fıkradaki esaslar dâhilinde borçlandırılarak
tahsil edilmek suretiyle hizmetten sayılır.
Bu Kanunun yürürlük
tarihinden önce, seçimler neticesinde belediye başkanı olarak görev
yapmış olup, bu Kanunun yürürlük tarihinden önce 5434 sayılı Kanunun bu
Kanunla yürürlükten kaldırılan ek 68 inci maddesine göre makam tazminatı
ve buna bağlı olarak temsil veya görev tazminatı ödenenler hariç olmak
üzere, sosyal güvenlik kanunlarına göre emeklilik veya yaşlılık aylığı
almakta olanlardan; 5434 sayılı Kanunun bu Kanunla yürürlükten
kaldırılan 39 uncu maddesine göre aylık bağlanması şartlarını haiz
olanlara, bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren, bu kişilerden bu
Kanunun yürürlük tarihi itibarıyla 5434 sayılı Kanunun bu Kanunla
yürürlükten kaldırılan 39 uncu maddesine göre aylık bağlanması
şartlarını haiz olmayanlara ise bu şartları haiz oldukları tarihten
itibaren 5434 sayılı Kanunun bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ek 68
inci maddesinde belirtilen şartlar da dikkate alınarak, emsali belediye
başkanının almakta olduğu makam tazminatı ve buna bağlı olarak temsil
veya görev tazminatı tutarı, almakta oldukları emeklilik veya yaşlılık
aylıklarına ilâve edilmek suretiyle ödenir. Bu Kanunun yürürlük
tarihinden önce seçimler neticesinde belediye başkanı olarak görev
yapmış olup, bu Kanuna göre sigortalı iken yaşlılık aylığı
bağlananlardan; 5434 sayılı Kanunun bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 39
uncu maddesine göre aylık bağlanması şartlarını haiz olanlara bu Kanunun
geçici 2 nci ve geçici 4 üncü maddeleri hükümleri de dikkate alınarak bu
fıkrada belirtilen şartlar dahilinde söz konusu tazminatlar aylıklarına
ilâve edilmek suretiyle ödenir. Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce
seçimler neticesinde belediye başkanı olarak görev yapmış olanlardan
ölenlerin bu Kanunun 32 nci maddesinde belirtilen şartlara sahip
olmaları halinde, 5434 sayılı Kanunun bu Kanunla yürürlükten kaldırılan
ek 68 inci maddesinde belirtilen şartlar da dikkate alınarak, hak
sahiplerine bu Kanunun 34 üncü, geçici 1 inci, geçici 2 nci ve geçici 4
üncü maddeleri hükümlerine göre söz konusu tazminatlar bu Kanunun
yürürlük tarihinden önce ölenler için bu Kanunun yürürlük tarihinden
itibaren, bu Kanunun yürürlük tarihinden sonra ölenler için ise ölüm
tarihinden itibaren ölüm aylıklarına eklenmek suretiyle ödenir. Bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce seçimler neticesinde belediye
başkanı olarak görev yapmış olanlardan; malûllük aylığı almakta olanlar
ile malûllük aylığına hak kazanacaklar 5434 sayılı Kanunun bu Kanunla
yürürlükten kaldırılan 39 uncu maddesinde belirtilen aylık bağlamaya
ilişkin şartlar dikkate alınmaksızın yukarıda belirtilen tazminat
haklarından yararlandırılır. Bu fıkraya göre tazminat tutarları
ödendikçe Hazineden tahsil edilir.
Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten önceki dönemlere ait 5434 sayılı Kanundan kaynaklanan
alacakların takip ve tahsil işlemleri 5434 sayılı Kanunun bu Kanunla
yürürlükten kaldırılan ilgili hükümlerine göre Kurumca sonuçlandırılır.
Ancak bunlardan bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce Maliye
Bakanlığının ilgili birimleri tarafından takip ve tahsil işlemleri
başlatılmış olanların işlemleri bunlar tarafından sonuçlandırılır.
Bu Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalıların
borçlandığı, ihya ettiği hizmetleri ile birlikte bu Kanuna göre aylığa
hak kazanmaları ve müracaat etmeleri halinde, paranın ödendiği tarihi
takip eden ay başından itibaren kendilerine aylık bağlanır. Ancak
emeklilik ikramiyesi ödenmiş süreler emeklilik ikramiyesinde nazara
alınmaz.
Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten önce ölen, ancak bu Kanunla yürürlükten kaldırılan
ilgili kanun hükümlerine göre ölüm aylığının bağlanabilmesi için yeterli
prim ödeme gün sayısı olmayan sigortalının hak sahiplerinin, prim ödeme
gün sayısı bakımından bu Kanun hükümlerine göre ölüm aylığına hak
kazanması halinde, müracaat tarihini takip eden aybaşından itibaren, bu
Kanunla yürürlükten kaldırılan 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre
hesaplanacak aylıkları, bu Kanunun 32 nci, 34 üncü ve 37 nci maddelerine
göre ödenir.
Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanuna göre iştirakçi olup bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten sonra bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrası kapsamında sigortalılığı bulunmayanların borçlandığı, ihya
ettiği hizmetleri ile birlikte bu Kanuna göre aylığa hak kazanmaları ve
müracaat etmeleri halinde, bu maddeye göre borçlandığı ve ihya ettiği
hizmetlerine ait paranın ödendiği tarihi takip eden ay başından itibaren
kendilerine bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 5434 sayılı Kanun
hükümlerine göre hesaplanarak aylık bağlanır. Hak sahipleri hakkında bu
fıkra hükmü uygulanmak suretiyle aylığa hak kazandıklarında hesaplanan
aylıkları, bu Kanunun 32 nci, 34 üncü ve 37 nci maddelerine göre ödenir.
Ancak bu süreler emeklilik ikramiyesinde nazara alınmaz.
Kesenek veya toptan
ödemeleri zamanaşımına uğramış olması nedeniyle hizmetleri tasfiye
edilmiş olanların, tasfiye edilmiş süreleri bu Kanuna göre
birleştirilecek hizmetlerden kabul edilir.
Personel mevzuatına göre
almış oldukları disiplin cezası sonucu 23/4/1999 tarihi ile 14/2/2005
tarihleri arasında memuriyetleri sona erenlerden, 22/6/2006 tarihli ve
5525 sayılı Kanun uyarınca haklarında verilmiş disiplin cezaları bütün
sonuçları ile ortadan kaldırılanların, bu Kanunun yürürlük tarihinden
itibaren altı ay içerisinde Kuruma müracaatları halinde, görevlerinden
ayrıldıkları tarih ile göreve başladıkları tarih arasındaki prim veya
kesenek ödenmemiş süreleri, istekleri halinde, görevlerinden
ayrıldıkları derece ve kademelerine prim veya kesenek ödenmemiş veya
borçlanmak istedikleri sürenin her üç yılına bir derece ve her yılına
bir kademe verilmek ve öğrenim durumları itibariyle 657 sayılı Devlet
Memurları Kanununun 36 ncı maddesindeki yükselebilecekleri dereceleri
geçmemek üzere tespit edilecek derece, kademe ve ek göstergeleri ile
emekli keseneğine esas aylığın hesabına ait tüm unsurların toplamının
müracaat tarihinde yürürlükte olan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak
tutarlar esas alınarak, yine o tarihteki kesenek ve karşılık oranları
borçlandırılmak suretiyle hizmetten sayılır. Bundan doğacak borç
tutarının tamamı borcun tebliğ edildiği tarihten itibaren iki yıl içinde
kendileri tarafından eşit taksitlerle veya defaten ödenir.”
“GEÇİCİ MADDE 5 – Bu
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri
kapsamındaki sigortalılar için bu Kanuna göre yapılacak toptan
ödemelerin, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki hizmet
sürelerine ait bölümü, bu Kanunla bazı maddeleri yürürlükten kaldırılan
ilgili kanun hükümlerine göre bu Kanunun yürürlük tarihi itibarıyla
hesaplanarak, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih ile toptan ödemenin
yapılmasına ilişkin yazılı istek tarihine kadar geçen yıllar için her
yılın güncelleme katsayısı ile çarpılarak bulunan tutar, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten sonraki süreler için bu Kanuna göre
hesaplanan toptan ödeme tutarına ilâve edilerek ödenir.
Bu Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki
sigortalılar için bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce toptan
ödeme yapılarak tasfiye edilen hizmetlerin 31 inci, 36 ncı ve 41 inci
maddelere göre ihyasında veya borçlanılmasında, bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarih itibarıyla bu Kanunla bazı maddeleri yürürlükten
kaldırılan ilgili kanun hükümlerine göre hesaplanan tutarı, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarih ile ihya talebine ilişkin yazılı istek tarihi
arasında geçen yıllar için, her yılın güncelleme katsayısı ile
çarpılarak bulunan değeri dikkate alınır.”
“GEÇİCİ MADDE 7 – Bu
Kanunun yürürlük tarihine kadar 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı,
2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu
Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı, 8/6/1949 tarihli ve
5434 sayılı kanunlar ile 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici
20 nci maddesine göre sandıklara tabi sigortalılık başlangıçları ile
hizmet süreleri, fiilî hizmet süresi zammı, itibarî hizmet süreleri,
borçlandırılan ve ihya edilen süreler ve sigortalılık süreleri tabi
oldukları kanun hükümlerine göre değerlendirilir.
Kanunun yürürlük
tarihinden önce 24/6/1965 tarihli ve 635, 18/3/1986 tarihli ve 3269,
22/7/1965 tarihli ve 644, 1/11/1983 tarihli ve 2937, 25/3/1957 tarihli
ve 6940 ve 26/10/1990 tarihli ve 3671 sayılı kanunlar ile 5434 sayılı
Kanunun 32 nci maddesine göre fiili hizmet süresine müstehak görevlerde
çalışanların bu görevlerde geçirdikleri süreler bu Kanunun 40 ıncı
maddesi gereğince aranan 3600 günün doldurulmasında nazara alınır.
17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun ek 5 inci maddesinde sayılan
itibari hizmet süresi kapsamında yer alıp bu Kanunun 40 ıncı maddesinde
sayılmayan işlerde bu Kanunun yürürlük tarihinden önce geçen çalışma
sürelerinin bu maddenin birinci fıkrası kapsamında değerlendirilmesinde
3600 gün prim ödeme şartı aranmaz.
Bu Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalıların
borçlandıkları hizmetleri nedeniyle borçlanma tutarlarından ödenmeyen
kısmı var ise aylıklarından emekli keseneği oranında tahsil edilmeye
devam edilir.
Aylıkların hesabında 41
inci maddeye ve 8/5/1985 tarihli ve 3201 sayılı Kanuna göre yapılan
borçlanmaların bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki sürelere ait
kazançları, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerine
göre değerlendirilir. Ancak, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında bulunan sigortalılar için bu Kanunun
yürürlük tarihinden önceki dönemlere ait sürelerin bu Kanunun yürürlük
tarihinden sonra borçlanılması halinde de 41 inci madde ve 8/5/1985
tarihli ve 3201 sayılı Kanun hükümleri uygulanır.
Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten önce birden fazla dosyadan gelir veya aylık alınması durumunda
bu Kanunun yürürlük tarihinden sonra yeni dosyadan gelir veya aylık
alınmasına hak kazanılması durumunda yeni bağlanacak dosyadaki gelir ve
aylık miktarı da dahil olmak üzere mukayese yapılarak en düşük miktarlı
dosya kapsamdan çıkarılır.
Birinci fıkrada belirtilen
kanunlar kapsamında zorunlu sigortalı sayılanlar ile isteğe bağlı
sigortalı olup sağlık sigortasından yararlananların prim ödeme gün
sayıları da genel sağlık sigortası prim ödeme gün sayısı olarak
değerlendirilir.
Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten sonra 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendine
göre ilk defa sigortalı olanların sigortalılık başlangıç tarihinden
önceki süreleri, bu Kanunun 41 ve 46 ncı maddeleri, 5434 sayılı Kanunun
ek 31 inci maddesi ile 3201 sayılı Kanuna göre borçlandırılmaları
halinde, sigortalılığın başlangıç tarihinin geriye götürülmesini ve
haklarında bu Kanunun geçici maddelerinin uygulanmasını gerektirmez.
Kanunun yürürlük
tarihinden önce 5434 sayılı Kanunun ilgili hükümlerine göre itibari
hizmet süresine müstehak kadro ve görevlerde bulunanlardan bu Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışmaya devam
edenlerin itibari hizmet süreleri hakkında, bu Kanunun yürürlük
tarihinden önceki hükümlerinin uygulanmasına devam edilir.
30/4/2008 tarihinden sonra
506, 1479, 5434, 2925 ve 2926 sayılı kanunlara göre ilk defa sigortalı
veya iştirakçi olanlar hakkında bu Kanunun 28 inci maddesinin ikinci ve
üçüncü fıkrası hükümleri uygulanır. Geçici 2 nci maddenin birinci
fıkrasının (b) bendinin son cümlesi hükmü bunlar hakkında uygulanmaz.”
“GEÇİCİ MADDE 8 – Bu
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı
alt bendi hariç diğer alt bentlerine göre sigortalılık niteliği
taşıdıkları halde bu Kanunun yürürlük tarihine kadar kayıt ve
tescillerini yaptırmayanların sigortalılık hak ve yükümlülüğü bu Kanunun
yürürlük tarihinden itibaren başlar. Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendine göre sigortalı
sayılanların hak ve yükümlülüğü ise 7 nci maddenin birinci fıkrasının
(b) bendine göre başlar.
Ancak, bu Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) ve (3) numaralı alt
bentlerine göre sigortalı sayılanlardan bu Kanunun yürürlük tarihinden
itibaren sigortalılıkları başlatılanların, bu Kanunun yürürlük tarihi
ile 4/10/2000 tarihi arasında geçen vergi mükellefiyet süreleri bulunmak
kaydıyla, sigortalının bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren 6 ay
içinde talepte bulunması halinde, vergi mükellefiyet sürelerinin tamamı
için 80 inci maddenin ikinci fıkrasının (a) bendine göre talep
tarihindeki prime esas kazancının % 32’si üzerinden borçlanma tutarı
hesaplanır ve sigortalıya tebliğ edilir. Sigortalının kendisine tebliğ
edilen borçlanma tutarının tamamını tebliğ tarihinden itibaren 6 ay
içinde ödemesi halinde, bu süreler sigortalılık süresi olarak
değerlendirilir. Sigortalıya tebliğ edilen borç tutarının bu süre
içerisinde tam olarak ödenmemesi halinde bu süreler sigortalılık süresi
olarak değerlendirilmez ve ödenen tutar bu Kanunun 89 uncu maddesine
göre iade edilir.
Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten önce 1479 sayılı Kanunun 53 üncü maddesi gereğince 2004
sayılı İcra ve İflas Kanununa göre başlatılmış olan icra takipleri
anılan Kanun hükümlerine göre takip edilerek sonuçlandırılır.”
“GEÇİCİ MADDE 12 – Bu
Kanunun uygulamasında sağlık hizmeti sunucularının sigortalılık kontrolü
ve diğer provizyon işlemlerini elektronik ortamda yapmaya başlaması için
gerekli altyapının kurulmasına kadar, sağlık bilgilerinin yazılı olarak
tutulmasına başlanır ve sağlık belgesinin veya sağlık karnesinin Kurumca
verilmesine devam edilir.
Kamu idarelerinin sağlık
hizmetlerinin sağlanmasına ilişkin görevleri, yürürlükten kaldırılan
kanunlardaki hak ve yükümlülükler çerçevesinde ilgili kayıt ve işlemler
Kurum tarafından devralınan tarihe kadar devam eder. Ancak bu süre altı
ayı geçemez.
Kişilerin yürürlükten
kaldırılan kanun hükümleri gereğince hak ettikleri sağlık hizmetleri, bu
Kanun hükümleri gereğince kapsama alınmamış ise tedavi tamamlanıncaya
kadar yürürlükten kaldırılan kanun hükümlerine göre Kurumca sağlanmaya
devam edilir. 67 nci madde gereği hesaplanan 30 günün hesabında
kişilerin lehine olan durum uygulanır. Genel sağlık sigortalısının ve
bakmakla yükümlü olduğu kişilerin, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önce başlayan, ancak, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra
faturalandırılan tedavi giderleri Kurum tarafından karşılanır.
Bu Kanunun yürürlük
tarihinden itibaren iki yıl süresince bu Kanunun 60 ıncı maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi uygulanmaz. Bu
sürede, 18/6/1992 tarihli ve 3816 sayılı Kanun kapsamında yeşil kart
verilen ve verilecek kişiler durumlarında değişiklik olmaması kaydıyla
başka bir işleme gerek kalmaksızın bu Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamında genel sağlık
sigortalısı sayılır. 3816 sayılı Kanun kapsamında yeşil kart almak için
müracaat etmekle birlikte, 3816 sayılı Kanun hükümlerine göre tespit
edilen aile içindeki kişi başına düşen gelir payının aylık tutarı;
asgari ücretin üçte birinden asgari ücrete kadar olduğu tespit edilen
kişiler için 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt
sınırının otuz günlük tutarının üçte biri, asgari ücretten asgari
ücretin iki katına kadar olduğu tespit edilen kişiler için 82 nci
maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz
günlük tutarı; asgari ücretin iki katından fazla olduğu tespit
edilen kişiler için 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas
günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarının iki katı prime esas
asgari kazanç tutarı olarak esas alınır.
60 ıncı maddenin birinci
fıkrasının (d) ve (g) bentleri gereğince sigortalı sayılanlar, bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç iki yıl içinde
bildirimlerini yapmak zorundadır. Bu süre içinde, 60 ıncı maddenin
birinci fıkrasının (d) ve (g) bentleri gereğince genel sağlık
sigortalısı sayılanlardan; tescil talebi olmayanların 18 yaşından küçük
çocuklarının sağlık hizmetlerinden yararlandırılması halinde bu
kişilerin tescili çocuklarının sağlık hizmet sunucusuna müracaat tarihi
itibarıyla yapılır. Ancak, aile hekimliği uygulamasına başlanan illerde,
bu kişiler iki yıllık süreye bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı ve
bakmakla yükümlü olduğu kişi olarak kapsama alınır.
Aile hekimleri tarafından
başlatılan sevk zincirine uygun olarak alınan sağlık hizmetlerinde 68
inci maddenin ikinci fıkrasında belirtilen katılım payları, üç yıl
süreyle % 50 oranında azaltılarak uygulanabilir.
70 inci maddenin birinci
fıkrası gereği yapılacak belirlemeler, bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten itibaren en geç bir yıl içinde tamamlanır. Bu süre içerisinde
70 inci maddenin ikinci fıkrasının uygulanmasını il ve ilçe bazında
ertelemeye Sağlık Bakanlığı yetkilidir.
İlgili kanunları gereği
tedavi yardımları karşılanan kişiler, bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihte herhangi bir işleme gerek kalmaksızın, bu Kanun açısından genel
sağlık sigortalısı veya genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü
olduğu kişi sayılır. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte ilgili
kanunları gereği bakmakla yükümlü olunan kız çocukları bu Kanun
gereğince de bakmakla yükümlü olunan kişi sayılır. Ancak durumlarında
değişiklik olduğunda sağlık hizmetlerinden yararlanma koşulları bu Kanun
hükümlerine göre yeniden belirlenir. Bu kişilerin sigortalı ve
sigortalının bakmakla yükümlü olduğu kişilere ilişkin bilgileri ilgili
kurumlar tarafından bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren en geç üç ay
içinde Kuruma bildirilir.
211 sayılı Türk Silâhlı
Kuvvetleri İç Hizmet Kanununun, bu Kanuna aykırı hükümleri, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl süreyle uygulanır.
17/10/1983 tarihli ve 2925
sayılı Kanun kapsamında sigortalılık hali devam eden sigortalılar ile
bunların sağlık yardımına müstehak eş ve çocukları, genel sağlık
sigortası hükümlerine göre sağlanan sağlık hizmetlerinden ve diğer
haklardan yararlanma hakkına sahiptir.
63 üncü maddede sayılan
finansmanı Kurumca sağlanacak sağlık hizmetleri ile 65 inci madde gereği
ödenecek gündelik, yol, yatak ve yemek giderlerinin 72 nci madde
hükümlerine göre Kurumca ödenecek bedelleri tespit edilip
yayımlanıncaya, 73 üncü madde hükümlerine göre sağlık hizmeti sunucuları
ile sözleşmeler yapılıncaya kadar, Kurum tarafından belirlenmiş olan
usûl ve esaslar, sağlık hizmeti bedelleri ile protokol ve sözleşmeler
geçerlidir.
GEÇİCİ MADDE 13 –
24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanunun 21 inci maddesi kapsamında iş
kaybı tazminatı alanlar 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında sigortalı ve genel sağlık sigortalısı sayılır, ancak kısa
vadeli sigorta kollarına tâbi değildir.
Sigortalıların sigortalı
olduklarını ayrıca Kuruma bildirme sorumlulukları yoktur.
Türkiye İş Kurumu
tarafından ilk iş kaybı tazminatının ödendiği tarihi takip eden ay sonu
itibarıyla, iş kaybı tazminatı alanlara ilişkin primlerin aktarıldığı
anda sigortalı bildirimi ve tescili yapılmış sayılır.
Bu kapsamdakilerin
sigortalılıkları iş kaybı tazminatı ödeme süresinin bittiği tarihte sona
erer. İş kaybı tazminatı sona erenler için bu Kanunun 9 uncu madde
hükümleri uygulanmaz.
İş kaybı tazminatından
yararlananlar için Türkiye İş Kurumu prim ödeme yükümlüsü olmakla
birlikte bu Kanun kapsamında işyeri ve işveren sayılmaz.”
MADDE 69 –
5510 sayılı Kanunun geçici 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiş, yedinci fıkrasının (a) bendi yürürlükten
kaldırılmış, (b), (c), (d) ve (e) bentleri aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“17/7/1964 tarihli ve 506
sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmış olan işyeri tescilleri, bu Kanun
hükümlerine göre yapılmış sayılır.”
“b) 28 inci maddenin
üçüncü fıkrasında belirtilen 5400 günlük süre ilk defa;
1) 30/4/2008 tarihi ile
31/12/2008 tarihleri arasında sigortalı sayılanlar için 4600 gün olarak,
2) 1/1/2009 tarihinden
itibaren sigortalı sayılanlar için ise her takvim yılı başında 4600 güne
100 gün eklenmek suretiyle 5400 günü geçmemek üzere,
c) 28 inci maddenin
dördüncü fıkrasında belirtilen 3960 günlük süre ilk defa;
1) Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarih ile 31/12/2008 tarihleri arasında sigortalı sayılanlar
için 3700 gün olarak,
2) 1/1/2009 tarihinden
itibaren sigortalı sayılanlar için ise her takvim yılı başında 3700 güne
100 gün eklenmek suretiyle 3960 günü geçmemek üzere,
d) 28 inci maddenin
beşinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen 4320 günlük süre ilk defa;
1) Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarih ile 31/12/2008 tarihleri arasında sigortalı sayılanlar
için 3700 gün olarak,
2) 1/1/2009 tarihinden
itibaren sigortalı sayılanlar için ise her takvim yılı başında 3700 güne
100 gün eklenmek suretiyle 4320 günü geçmemek üzere,
e) 28 inci maddenin
beşinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen 4680 günlük süre ilk defa;
1) Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarih ile 31/12/2008 tarihleri arasında sigortalı sayılanlar
için 4100 gün olarak,
2) 1/1/2009 tarihinden
itibaren sigortalı sayılanlar için ise her takvim yılı başında 4100 güne
100 gün eklenmek suretiyle 4680 günü geçmemek üzere,
uygulanır.”
“Sosyal güvenlik
sözleşmesi imzalanmamış ülkelerde iş üstlenen işverenlerce çalıştırılmak
üzere bu ülkelere götürülen Türk işçilerinden, bu Kanunun yürürlük
tarihinden önce sadece malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi
topluluk sigortasına devam edenler ile isteğe bağlı sigortalı olarak söz
konusu ülkelere götürülmüş olan sigortalıların, bu Kanunun 5 inci
maddesinin (g) bendi kapsamında sigortalılıkları bu Kanunun yürürlük
tarihinden itibaren üç ay içerisinde işverenlerince sağlanır ve buna
ilişkin yükümlülükler yerine getirilir.”
MADDE 70 –
5510 sayılı Kanunun geçici 9 uncu maddesinin birinci ve üçüncü
fıkralarında yer alan “bu Kanunun yürürlük” ibareleri “30/4/2008”
olarak, ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, bu fıkradan
sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve beşinci fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamında olup da 8/9/1999 tarihinden 30/4/2008
tarihine kadar ilk defa sigortalı sayılanlar kadın ise 58, erkek ise 60
yaşını doldurmuş ve 25 tam yıl sigorta primi ödemiş olması veya kadın
ise 60, erkek ise 62 yaşını doldurması ve en az 15 tam yıl malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemesi şartıyla kısmi yaşlılık
aylığından yararlanırlar.
4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında olup da 8/9/1999 tarihinden 30/4/2008
tarihine kadar ilk defa sigortalı sayılanlar kadın ise 58, erkek ise 60
yaşını doldurmuş ve 25 tam yıl sigorta primi ödemiş olması veya 61
yaşını doldurması ve en az 15 tam yıl malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primi ödemesi şartıyla kısmi yaşlılık aylığından
yararlanırlar.”
“Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten önce beşinci fıkrada belirtilen işlerde çalışmaya
başlayan sigortalıların, bu Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra
bu işlerde geçen çalışmalarının en az 1800 gün olması halinde bu
çalışmalarının dörtte biri toplam prim ödeme gün sayılarına ilave
edilir. Bunlar için malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi,
sigortalının prime esas kazancının % 23’üdür. Bunun % 9’u sigortalı
hissesi, % 14’ü de işveren hissesidir. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten sonra ilk defa maden işyerlerinin yeraltı veya yeraltı
münavebeli işlerde çalışmaya başlayanlar hakkında, bu Kanunun fiili
hizmet zammı süresine ait hükümleri uygulanır.”
MADDE 71 –
5510 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesinin başlığı “506 sayılı
Kanunun malûllük ve sakatlık hükümlerine ilişkin geçiş hükümleri”
şeklinde, beşinci fıkrasındaki “27 nci maddenin ikinci” ibaresi “55 inci
maddenin dördüncü” şeklinde, ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş; dördüncü ve beşinci fıkralardan sonra gelmek üzere
aşağıdaki fıkralar eklenmiş ve maddenin son fıkrası yürürlükten
kaldırılmıştır.
“Bu Kanunun yürürlük
tarihinden önce sigortalı olup bu Kanunun yürürlük tarihinden önce veya
sonra sakatlığı nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış
durumda olan sigortalılar hakkında, 506 sayılı Sosyal Sigortalar
Kanununun mülga 60 ıncı maddesinin (C) bendinin (b) alt bendi ve geçici
87 nci maddesine göre işlem yapılır.”
“Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten önce, malûllük durumlarının tespiti için talepte
bulunan ve bu Kanunun yürürlük tarihinden sonra malûl olduklarına karar
verilenler hakkında 506 ve 2925 sayılı kanunlardaki diğer şartları da
taşımaları halinde anılan kanunlara göre malûllük aylığı bağlanır.”
“1/1/2000 tarihinden
itibaren sigortalı olup, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce
malûllük aylığı bağlanması için tahsis talebinde bulunan sigortalılar
ile ölen sigortalıların hak sahiplerine 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı
Kanunla bağlanan aylıklar, 506 sayılı Kanunun geçici 89 uncu maddesinde
belirtilen alt sınır aylığı esas alınarak aylık başlangıç tarihi
itibariyle yeniden hesaplanır. Oluşacak farklar bu maddenin yürürlük
tarihinden itibaren dört ay içerisinde ilgililere ödenir.”
MADDE 72 –
5510 sayılı Kanunun geçici 11 inci maddesinin
birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, üçüncü fıkrasında yer
alan “birinci fıkrasının (b) ve (c) bentleri” ibaresi “(b) bendi”
şeklinde değiştirilmiş, üçüncü fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki
fıkra ile maddenin sonuna aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Bu Kanun yürürlüğe
girmeden önce mevcut sosyal güvenlik kurumlarında tescili yapılan
sigortalılar ve ilk defa tescili yapılacak sigortalılar ile bunların hak
sahipleri için ortak bilgi bankası oluşturulur. Bu sigortalılar ile
sisteme yeni katılacak sigortalıların tescilinde, Türkiye Cumhuriyeti
kimlik numaraları sosyal güvenlik sicil numarası olarak esas alınır.”
“Hizmet akdiyle çalışan
sigortalılar için Kanunun 17 nci maddesi gereğince tespit edilecek
günlük kazanç hesabına esas üç aylık dönemdeki kazançları Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten önce olanların son takvim ayı itibarıyla
gelirlerinin hesaplanmasında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 506
sayılı Kanun hükümleri uygulanır.”
“Bu Kanun yürürlüğe
girmeden önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre iştirakçi çalıştıran ve
bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra da 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılan kişileri çalıştırmaya
devam eden kamu idareleri 11 inci madde uyarınca işyeri bildirgesini
Kurumca belirlenecek sürede vermek zorundadırlar. İşyeri bildirgesinin
Kurumca belirlenecek süre içinde verilmemesi durumunda, 102 nci maddenin
(b) bendi gereğince idari para cezası uygulanır.”
MADDE 73 –
5510 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici maddeler
eklenmiştir.
“Sosyal güvenlik destek
primine ilişkin geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE 14 – Bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçi veya sigortalı
olanlar, vazife malûllüğü, malûllük ve yaşlılık veya emekli aylığı
bağlananlar ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte sosyal güvenlik
destek primi ödeyerek çalışmaya devam edenler hakkında sosyal güvenlik
destek primine tabi olma bakımından bu Kanunla yürürlükten kaldırılan
ilgili kanun hükümlerinin uygulanmasına devam edilir. Ancak;
a) Bu Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında çalışanlar için
sosyal güvenlik destek primi oranı 80 inci maddeye göre tespit edilen
prime esas kazançlar üzerinden 81 inci maddenin birinci fıkrasının (c)
bendinde belirtilen prim oranına yüzde 30 oranının eklenmesi suretiyle
bulunan toplamdır. Yüzde 30 oranının dörtte biri sigortalı, dörtte üçü
işveren hissesidir. Bu kapsamda sayılan kişilerden sosyal güvenlik
destek primine tabi olanların prim ödeme yükümlüsü bunların
işverenleridir. Bunlar hakkında sadece iş kazası ve meslek hastalığı
sigortası hükümleri uygulanır.
b) Bu Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı
sayılanlardan, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarından alınacak belgelerle
doğrulamak kaydıyla faaliyette bulunulmadığına ilişkin süreler hariç
olmak üzere çalışılan süreleri için, sosyal güvenlik destek primi oranı
olarak bu Kanunun 30 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendinde
belirtilen hükümler uygulanır. Bu oran, bu maddenin yürürlüğe girdiği
yılda % 12 olarak, takip eden her yılın Ocak ayında bir puan artırılarak
uygulanır. Ancak bu oran % 15’i geçemez.
c) Harp malûlleri ile
12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu, 3/11/1980
tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında
Kanuna göre aylıkları hesaplanarak ödenen veya asayiş ve güvenliğin
sağlanması ile ilgili kanunlara göre vazife malûllüğü aylığı almakta
iken; bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla çalışmaya devam
edenler ile sonradan bu Kanuna tabi çalışmaya başlayacaklar için sosyal
güvenlik destek primi uygulanmaksızın bu Kanunun 5 inci maddesinin (c)
bendi hükümleri uygulanır.
d) 5434 sayılı Kanuna göre
vazife malûllüğü aylığı almakta iken bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih
itibarıyla bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b)
bendi kapsamında çalışmaya devam edenler hakkında, bu Kanunun yürürlük
tarihinden itibaren bir ay içinde yazılı talepleri doğrultusunda bu
Kanunun iş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri ve uzun vadeli
sigorta kolları veya sosyal güvenlik destek primine ait hükümler
uygulanır. Bunlardan uzun vadeli sigorta primi ödeyenlerin belirtilen
süre içinde yazılı talepte bulunmamaları halinde ayrıca iş kazası meslek
hastalığı hükümleri uygulanır, sosyal güvenlik destek primi kesilmez. Bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçi olup, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten sonra 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre
vazife malûllüğü aylığı bağlananlardan bu Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (a) ve (b) bendi kapsamında çalışmaya başlayanlar
hakkında da yazılı talepleri doğrultusunda işlem yapılır. Bu bent
kapsamında olanlardan ayrıca genel sağlık sigortası primi alınmaz. 3713
sayılı Kanuna göre vazife malûllüğü aylığı almakta olanlar, sınıf veya
görev değiştirerek çalışmaya devam eden iştirakçiler ile aynı Kanun
kapsamına giren olaylar sebebiyle vazife malûllüğü aylığı alan ve bu
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında
çalışan veya daha sonra çalışmaya başlayan er ve erbaşların, bu Kanunun
yürürlük tarihinden sonra müracaat tarihlerini takip eden aybaşından
itibaren bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434
sayılı Kanun hükümlerine göre görevlerinden ayrılmasına gerek
kalmaksızın alınacak emekliye sevk onayına istinaden vazife malûllüğü
aylıkları bağlanarak ödenir. Bu kapsamda olup da görevlerinden emekliye
ayrılanlar hakkında, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de
dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır.”
“Prime esas kazancın
beyanına ilişkin geçiş hükmü
GEÇİCİ MADDE 15 – Bu
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı
alt bendi hariç, kendi adına ve hesabına bağımsız çalışan
sigortalılardan, bu Kanunun yürürlük tarihinden önce sigortalı olarak
kaydı ve tescili yapılmış olanların bu Kanunun 80 inci maddesine göre
belirlenen prime esas kazançlarını Kurumca belirlenecek sürede beyan
etmemeleri halinde, ödeyecekleri aylık primler beyanda bulununcaya kadar
daha önce ödemiş oldukları gelir basamaklarına karşılık gelen tutarlar
üzerinden alınır.
Ancak, bu tutarlar 82 nci
maddede belirtilen asgari günlük kazanç alt sınırına göre hesaplanan
aylık prime esas kazanç tutarından az olamaz.”
“Kendi adına ve hesabına
tarımsal faaliyette bulunan sigortalılara ilişkin geçiş hükmü
GEÇİCİ MADDE 16 – Bu
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan köy
muhtarları ile (4) numaralı alt bendinde belirtilenler için 80 inci
maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen “otuz” ibaresi ile
(4) numaralı alt bendinde belirtilenler için, bu Kanunun 6 ncı
maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde belirtilen “otuz” ibaresi, bu
maddenin yürürlüğe girdiği yıl için “onbeş” olarak uygulanır ve prime
esas günlük kazancın otuz katını geçmemek üzere takip eden her yıl için
bir puan artırılır.”
“Kendi adına ve hesabına
çalışanların sigortalılıklarının durdurulmasına ilişkin hükümler
GEÇİCİ MADDE 17 – Kendi
adına ve hesabına bağımsız çalışanlarla tarımda kendi adına ve hesabına
bağımsız çalışanlardan, 1479 ve 2926 sayılı kanunlara göre tescilleri
yapıldığı halde, bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla beş yılı aşan
süreye ilişkin prim borcu bulunanların, bu sürelere ilişkin prim
borçlarını, prim borçlarının ödenmesine ilişkin Kurumca çıkarılacak
genel tebliğin yayımı tarihini takip eden aybaşından itibaren 6 ay
içerisinde ödememeleri halinde, prim ödemesi bulunan sigortalıların daha
önce ödedikleri primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibarıyla,
prim ödemesi bulunmayan sigortalıların ise tescil tarihi itibarıyla
sigortalılığı durdurulur. Prim borcuna ilişkin süreler sigortalılık
süresi olarak değerlendirilmez ve bu sürelere ilişkin Kurum alacakları
takip edilmeyerek, Kurum alacakları arasında yer verilmez.
Ancak, sigortalı ya da hak
sahipleri daha sonra müracaatları tarihindeki 80 inci maddenin ikinci
fıkrasına göre belirlenecek prime esas kazanç tutarı üzerinden
hesaplanacak borç tutarının tamamını, borcun tebliğ tarihinden itibaren
üç ay içinde ödedikleri takdirde, bu süreler sigortalılık süresi olarak
değerlendirilir.
Sigortalılıkları önceki
kanunlara göre durdurulanlar için de bu maddenin ikinci fıkrası hükmü
uygulanır.”
“Bazı aylık tazminat ve
yardımlara ilişkin geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE l8 – İlgili
kanunlarında düzenleme yapılıncaya kadar;
a) 8/6/1949 tarihli ve
5434 sayılı Kanunun 56 ncı maddesinin birinci fıkrasında
belirtilenlerden bu Kanunla yürürlükten kaldırılan maddeleri dahil 5434
sayılı Kanuna göre vazife veya harp malûlü sayılması gerekenlerin ve
Türk Silâhlı Kuvvetleri tarafından görevlendirildiği tarihte uzun vadeli
sigorta kollarına tabi olarak çalışmayanlardan bu Kanunla yürürlükten
kaldırılan maddeleri dahil 5434 sayılı Kanuna göre harp malûlü sayılması
gerekenlerin kendileri ile bunların dul ve yetimlerine bağlanacak
aylıklar hakkında bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki hükümlerin
uygulanmasına devam olunur.
b) 5434 sayılı Kanunun ek
77 nci maddesinin birinci fıkrası ile bu Kanunun 47 nci maddesinin
sekizinci fıkrasında sayılanlara ve bunların haksahiplerine, ilgili
kanunları ve bu Kanun çerçevesinde bağlanacak aylıkları toplamının,
emsallerinin 5434 sayılı Kanunun ek 77 nci maddesine göre yükseltilerek
hak kazandıkları aylıklardan düşük olması halinde, aradaki fark ayrıca
ödenir.
c) 18/3/1924 tarihli ve
442 sayılı Kanunun ek 16 ncı maddesi, 24/2/1968 tarihli ve 1005 sayılı
Kanun, 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Kanun, 11/10/1983 tarihli ve
2913 sayılı Kanun, 28/5/1986 tarihli ve 3292 sayılı Kanun, 12/4/1991
tarihli ve 3713 sayılı Kanun ile yılı bütçe kanunlarına ekli cetveller
kapsamına giren kişilere ve diğer kanunlarda yapılan atıflar sebebiyle
2330 sayılı Kanun esas alınarak ilgililerine aylık, tazminat ve ek ödeme
verilmesi ile yardım işlemleri hakkında, bu Kanunla yürürlükten
kaldırılan maddeleri dahil 5434 sayılı Kanunun ilgili hükümlerinin
uygulanmasına devam edilir.
Bu madde kapsamına
girenler için yukarıdaki fıkralar gereğince Kurumun yükleneceği ilâve
giderler, ödeme tarihinden itibaren en geç iki ay içinde faturası
karşılığı Hazineden tahsil edilir.”
“Aylık alanlardan
kesilecek sağlık sigortası primi
GEÇİCİ MADDE 19 – 1479 ve
2926 sayılı kanunlara göre aylık almakta olanlarla bu Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında çalışmaları nedeniyle
bu Kanunun geçici 2 nci maddesine göre aylık bağlanacaklara ilgili
dosyasından on yıl süreyle sağlık sigortası veya genel sağlık sigortası
primi ödememiş olanlardan, sağlık sigortası ve genel sağlık sigortası
primi kesilmiş olan süreler düşülmek kaydıyla, aylıklarının % 10’u
oranında ve 10 yılı tamamlayacak süreyle genel sağlık sigortası primi
kesilir.”
“506 sayılı Kanunun geçici
20 nci maddesi kapsamındaki sandıklar ve ilgili hükümler
GEÇİCİ MADDE 20 – 506
sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi kapsamındaki bankalar, sigorta ve
reasürans şirketleri, ticaret odaları, sanayi odaları, borsalar veya
bunların teşkil ettikleri birlikler personeli için kurulmuş bulunan
sandıkların iştirakçileri ile aylık veya gelir bağlanmış olanlar ile
bunların hak sahipleri herhangi bir işleme gerek kalmaksızın bu maddenin
yayımı tarihinden itibaren üç yıl içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna
devredilerek bu Kanun kapsamına alınır. Üç yıllık süre Bakanlar Kurulu
kararı ile en fazla iki yıl daha uzatılabilir. Devir tarihi itibarıyla
sandık iştirakçileri bu Kanunun 4 üncü maddesinin (a) bendi kapsamında
sigortalı sayılırlar.
Sosyal Güvenlik Kurumu,
Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Devlet Plânlama Teşkilatı
Müsteşarlığı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Tasarruf
Mevduatı Sigorta Fonu, her sandık için ayrı ayrı olmak üzere hesabı
yapılan Sandığı temsilen bir ve Sandık iştirakçilerini istihdam eden
kuruluşu temsilen bir üyenin katılımıyla oluşturulacak komisyonca; her
bir sandık için sandıktan ayrılan iştirakçiler de dâhil olmak üzere,
devir tarihi itibarıyla devredilen kişilerle ilgili olarak, sandıkların
bu Kanun kapsamındaki sigorta kolları itibariyle gelir ve giderleri
dikkate alınarak yükümlülüğünün peşin değeri hesaplanır. Peşin değerin
aktüeryal hesabında kullanılacak teknik faiz oranı yüzde 9,8 olarak esas
alınır.
Belirlenen peşin değer,
onbeş yıldan fazla olmamak üzere, yıllık eşit taksitlerle her yıl için
ayrı ayrı Hazine Müsteşarlığınca açıklanacak Yeni Türk Lirası cinsinden
iskontolu ihraç edilen Devlet iç borçlanma senetlerinin yıllık ortalama
nominal faizi üzerinden sandıklardan ve bu sandık iştirakçilerini
istihdam eden kuruluşlardan müteselsilen Kurumca bu Kanun hükümlerine
göre tahsil edilir.
Devir işlemi
tamamlanıncaya kadar, sandık iştirakçileri, sandıktan aylık ve gelir
alanlar ile bunların hak sahiplerinin sağlık ve sosyal sigorta
yardımlarının sağlanması ile primlerinin tahsil edilmesine, ilgili
sandık mevzuat hükümlerine göre sandıklarca ve sandık iştirakçilerini
istihdam eden kuruluşlarca devam edilir.
Devir işlemi
tamamlandıktan sonra sandıklarca ödenen aylık ve gelirlerin, bu Kanunun
yürürlük tarihinden önceki süreler için 506 sayılı Kanun, yürürlük
tarihinden sonraki süreler için bu Kanun hükümleri uygulanmak suretiyle
hesaplanacak aylık ve gelirlerin üzerinde olması halinde söz konusu
farklar, peşin değer hesabında dikkate alınır ve Sosyal Güvenlik Kurumu
tarafından ilgililere ödenmeye devam edilir. Devir tarihinden sonra bu
kişilerin gelir ve aylıklarının durum değişikliği nedeniyle artırılması,
azaltılması, kesilmesi ve yeniden bağlanması işlemleri sırasında vakıf
senetlerine göre yapılacak hesaplamalar ilgili sandıklar veya sandık
iştirakçilerini istihdam eden kuruluşlar tarafından Kurum kontrolünde
yapılır.
Devir tarihi itibariyle
sandıklarda iştirakçi olanlar ile sandıklardan ayrılmış olup, aylık veya
gelir almayanların sandıklara karşı hak sahibi olmaları halinde tahsis
talep tarihi itibariyle aylıkları, bu Kanunun geçici 2 nci maddesi
hükümlerine göre hesaplanır. Geçici 2 nci maddenin birinci fıkrasının
(a) bendinin uygulanmasında bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki
dönem için 506 sayılı Kanun hükümlerine göre Kurum tarafından ve vakıf
senetlerine göre ilgili sandıklar ve sandık iştirakçilerini istihdam
eden kuruluşlar tarafından Kurum kontrolünde hesaplama yapılır. Geçici 2
nci madde kapsamında hesaplanacak aylıklar ile sandıkta geçen süreler
dikkate alınarak sandık hükümlerine göre hesaplanacak aylıklar arasında
fark olması halinde söz konusu farklar, peşin değer hesabında dikkate
alınır ve Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ilgililere ödenmeye devam
edilir. Bu kişilerin gelir ve aylıklarının durum değişikliği
nedeniyle artırılması, azaltılması, kesilmesi ve yeniden
bağlanması işlemleri sırasında vakıf senetlerine göre yapılacak
hesaplamalar ilgili sandıklar veya sandık iştirakçilerini istihdam eden
kuruluşlar tarafından Kurum kontrolünde yapılır.
Sandık iştirakçileri ile
aylık ve/veya gelir bağlanmış olanlar ve bunların hak sahiplerinin
Sosyal Güvenlik Kurumuna devrinden sonra bu kişilerin tabi oldukları
vakıf senedinde bulunmasına rağmen karşılanmayan diğer sosyal hakları ve
ödemeleri, sandıklar ve sandık iştirakçilerini istihdam eden
kuruluşlarca karşılanmaya devam edilir.
Bu maddenin uygulanmasına
ilişkin usûl ve esaslar ile bu maddenin beşinci ve altıncı fıkralarında
belirtilen farklara ilişkin peşin değerin ilk taksitle birlikte defaten
veya taksitler halinde ödenmesi konusu, Sosyal Güvenlik Kurumu, Maliye
Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Devlet Plânlama Teşkilatı Müsteşarlığı,
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Tasarruf Mevduatı Sigorta
Fonu, Sandık iştirakçilerini istihdam eden kuruluşlar ile sandıkların
görüş ve önerileri alınarak Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenir.
Taraflar, Sosyal Güvenlik Kurumunca belirlenecek tarihe kadar görüş ve
önerilerini yazılı olarak verirler.
Bu maddenin uygulanmasına
ilişkin iş ve işlemlerde Türkiye Odalar, Borsalar ve Birlik Personeli
Sigorta ve Emekli Sandığı Vakfı iştirakçilerini istihdam eden
kuruluşları, 18/5/2004 tarihli ve 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu ile kurulan Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği temsil eder.
Söz konusu sandıklar ve
sandık iştirakçilerini istihdam eden kuruluşlar ile Kurum, bu madde
uygulamasına ilişkin tüm işlemler nedeniyle doğacak her türlü vergi,
resim ve harçtan muaftır.
Bu Kanunun kısa vadeli
sigorta kolları ve genel sağlık sigortası hariç diğer hükümleri
bakımından; vakıf senetlerinde bu Kanuna aykırı hükümler bulunması
halinde, bu Kanunun yürürlük tarihi itibariyle bu Kanun hükümleri
uygulanır.
30/4/2008 tarihinden itibaren, sandıklarca
bağlanmış/bağlanacak olan gelir veya aylıklara yapılacak artışlar, 506
sayılı Kanuna göre bağlanan gelir veya aylıklara yapılan artışlardan
fazla olamaz.
Bu maddenin beşinci ve
altıncı fıkralarına göre Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ödenecek olan
aylık ve gelirler üzerindeki farklar ve bu madde çerçevesinde devre
ilişkin belirlenecek usûl ve esaslar bu maddenin yayımından önce 506
sayılı Kanunun ek 36 ncı maddesine göre devri gerçekleşmiş veya devam
eden sandıklar için uygulanmaz.
5411 sayılı Bankacılık
Kanununun 58 inci maddesi hükümleri bu madde kapsamında yapılacak devir
ve diğer işlemler hakkında uygulanmaz.”
“2108 sayılı Yasaya
ilişkin geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE 21 – Bu
Kanunun yürürlük tarihinden önce 2108 sayılı Yasanın 4 üncü maddesine
göre muhtar seçildikleri tarih itibarıyla 1479 sayılı Kanuna göre kayıt
ve tescilleri yapılan köy muhtarlarından; bu Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi hükümlerine göre
sigortalılıklarını devam ettirmek isteyenlerin bu maddenin yürürlük
tarihinden itibaren altı ay içinde yazılı talepte bulunmaları
halinde sigortalılıkları aynen devam ettirilir. Bu süre içerisinde
talepte bulunmayanlar hakkında ise bu Kanun hükümleri uygulanır.”
“Anonim şirket kurucu
ortaklarının sigortalılıklarına ilişkin geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE 22 – Bu
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (3) numaralı
alt bendinde belirtilen anonim şirketlerin kurucu ortaklarından daha
önce 1479 sayılı Kanunun 24 üncü maddesine tabi olarak sigortalı
olanlardan sigortalılıklarını devam ettirmek isteyenlerin bu maddenin
yürürlük tarihinden itibaren altı ay içinde yazılı talepte bulunmaları
halinde sigortalılıkları aynen devam ettirilir. Bu süre içerisinde
talepte bulunmayanların sigortalılıkları ise bu Kanunun yürürlük tarihi
itibariyle sona erer.”
MADDE 74 –
5510 sayılı Kanunun 108 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 108 – Bu
Kanunun;
a) Geçici 20 nci maddesinin son fıkrası 1/1/2008
tarihinde,
b) 72 nci ve 73 üncü maddeleri, geçici 6 ncı
maddesinin yedinci fıkrasının (b) bendi, geçici 7 nci maddesinin son
fıkrası, geçici 9 uncu maddesinin bir ilâ dördüncü fıkraları ile geçici
17 nci maddesi, geçici 20 nci maddesinin onikinci fıkrası 30/4/2008
tarihinde,
c) 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin
(3) ilâ (8) ve (10) numaralı alt bentleri ile (f) bendinde sayılanlar
için genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanmasına ilişkin olarak; 3
üncü maddesinin birinci fıkrasının (1), (2), (8), (9), (10), (16), (17),
(20), (22), (23), (24), (25), (26) ve (27) numaralı bentleri, 63, 64,
66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 74, 75, 77, 78, 79 uncu maddeleri, 80 inci
maddesinin dördüncü fıkrası, 81 inci maddesinin birinci fıkrasının (f)
bendi ve ikinci fıkrası, 82 nci maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü
fıkraları, 87 ilâ 89 uncu maddeleri, 97 nci maddesinin son fıkrası,
geçici 1 inci maddesinin son fıkrası, geçici 3 üncü maddesi, geçici 6
ncı maddesinin dördüncü fıkrası, geçici 11 inci maddesinin ikinci
fıkrası, geçici 12 inci maddesi hükümleri 1/7/2008 tarihinde,
d) Diğer hükümleri 2008 yılı Ekim ayı başında,
yürürlüğe girer."
MADDE 75 –
8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı
Kanununun:
1) 72 nci maddesinin son
fıkrasında geçen “Bu Kanunun 64 üncü maddesinin (a, b, c, ç, d ve e)
fıkralarında açıklanan” ibaresi ile ek 77 nci maddesinin birinci
fıkrasında geçen “Bu Kanunun 64 üncü” ibaresi “5510 sayılı Kanunun 47
nci maddesinin sekizinci fıkrasında belirtilen” şeklinde
değiştirilmiştir.
2) 40 ıncı, 65 inci, 72
nci, 103 üncü, ek 31 inci, ek 71 inci, ek 77 nci ilâ ek 79 uncu ve ek 81
inci maddelerinin sonuna “Yukarıdaki hükümler 31/5/2006 tarihli ve 5510
sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamındaki sigortalılar ile hak sahipleri hakkında ilgisine göre
uygulanır.” cümlesi eklenmiştir.
3) Ek 77 nci maddesinin birinci fıkrasının; (b)
bendinde yer alan "Astsubaydan subay olanlar, astsubaylar" ibaresinden
sonra gelmek üzere "birinci derecenin üçüncü kademesine kadar
yükseltilir." ibaresi eklenmiş, "ve uzman" ibaresi "Uzman" şeklinde
değiştirilmiş, (c) bendinde yer alan "yedek subay" ibaresi çıkarılmış ve
maddenin sonuna aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
"Bu maddeye göre yükseltilenlerin dereceleri,
15/7/1950 tarihli ve 5682 sayılı Pasaport Kanununun 14 üncü maddesinin
(A) bendindeki hükümlere göre de ayrıca dikkate alınır.
Birinci fıkranın uygulamasına ilişkin usul ve esaslar
Maliye Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, İçişleri
Bakanlığı, Devlet Personel Başkanlığının görüşü alınarak Sosyal Güvenlik
Kurumu Başkanlığınca çıkarılacak yönetmelik ile düzenlenir.
Bu maddeye göre yapılan ödemeler her türlü vergi,
resim ve harçtan müstesna olup, faturası karşılığında Hazineden tahsil
edilir."
4) Ek 79 uncu maddesinin altıncı fıkrası "Yukarıda
sayılan şehit ve malûllerin çocuklarına; ilköğretim öğrencileri için
(1250), lise öğrencileri için (1875) ve yüksek öğrenim öğrencileri için
(2500) gösterge rakamlarının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu
bulunacak tutar kadar her ay eğitim ve öğretim yardımı yapılır. Bu
yardımlar 1 Eylül-31 Aralık tarihleri arasında yılda bir kez olmak üzere
ve ilgili eğitim öğretim yılında öğrenci olduklarını gösterir belge ile
müracaat edenlere, talepte bulunduğu yılın Eylül ayında geçerli olan
memur aylık katsayısına göre hesap edilerek başvurularını izleyen ay
içinde toptan ödenir.” şeklinde değiştirilmiştir.
5) Ek 81 inci maddesinden
sonra gelmek üzere aşağıdaki ek maddeler eklenmiştir.
“EK MADDE 82 – 1)
31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
sonra ilk defa 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında
sigortalı olarak çalışmaya başlayanlardan;
a) 5510 sayılı Kanun
hükümlerine göre aylık bağlanan ve uzun vadeli sigorta kolları açısından
sigortalı çalışma sürelerinin tamamı 5510 sayılı Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında geçmiş olanlara,
b) 5510 sayılı Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde
belirtilen sigortalılık hallerinin birden fazlasına tabi olarak çalışmış
olmakla birlikte, anılan Kanun hükümlerine göre aylık bağlandığı sırada
son defa uzun vadeli sigorta kolları açısından 5510 sayılı Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışmakta
olanlara,
c) 5510 sayılı Kanun
hükümlerine göre aylık bağlandığı sırada uzun vadeli sigorta kolları
açısından zorunlu olarak sigortalı olunması gereken bir işte
çalışmamakla birlikte, uzun vadeli sigorta kolları açısından son olarak
5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında çalışmış olanlara,
d) Yaşlılık toptan ödemesi
yapılmış olup uzun vadeli sigorta kolları açısından son olarak 5510
sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında
çalışmış olanlara,
e) Uzun vadeli sigorta
kolları açısından 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışmakta iken ölenlerin ölüm aylığı
bağlanan veya ölüm toptan ödemesi yapılan hak sahiplerine,
f) Ölüm tarihi itibariyle
uzun vadeli sigorta kollarına tabi olarak çalışmamakla birlikte, uzun
vadeli sigorta kolları açısından son olarak 5510 sayılı Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışmış olanların
ölüm aylığı bağlanan veya ölüm toptan ödemesi yapılan hak sahiplerine,
Sosyal Güvenlik Kurumu
tarafından, 5510 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(21) numaralı bendinde belirtilen kamu idarelerinde aynı Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamında geçen uzun
vadeli sigorta kolları bakımından sigortalılık süreleri esas alınarak
emekli ikramiyesi; anılan Kanunun geçici 4 üncü maddesine göre aylığa
veya toptan ödemeye hak kazanan sigortalıların emeklilik ikramiyesine
ilişkin azami süre, hesap yöntemi, emekli ikramiyesinin hesabında
kullanılan ödeme unsurları ile bu ödeme unsurlarına hak kazanma
şartlarına ilişkin esas ve usûller, ödeme unsurlarının ikramiye hesabına
esas alınan oran ve/veya miktarları dikkate alınarak ödenir. Ancak, 5510
sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında geçen uzun vadeli sigorta kolları bakımından sigortalılık
süreleri esas alınarak emekli ikramiyesi ödenebilmesi için; iş
kanunlarına tabi olarak çalışmış olanların iş sözleşmelerinin kıdem
tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermiş olması, sözleşmeli
personel statüsünde çalışmış olanların ise hizmet sözleşmelerinin ilgili
mevzuatına göre iş sonu tazminatı veya aynı mahiyette olmakla birlikte
başka bir adla ödenen tazminata hak kazanılmasını gerektirecek şekilde
sona ermiş olması şarttır. Ayrıca, bu kişilerin, her ne suretle olursa
olsun evvelce iş sonu tazminatı veya bu mahiyette olmakla birlikte başka
bir adla tazminat ödenen süreleri ile kıdem tazminatı ya da emekli
ikramiyesi ödenmiş olan süreleri, emekli ikramiyesinin hesabında dikkate
alınmaz.
2) Bu madde kapsamında
emekli ikramiyesi ödenenlerden vazife malûllüğü, kanunlarla belirlenen
bekleme süresi sonunda kadrosuzluk, yaş haddi veya ölüm sebebiyle
haklarında 5510 sayılı Kanunun uzun vadeli sigorta kolları kapsamında
aylık bağlanmış veya toptan ödeme yapılmış olanlara; aylığa veya toptan
ödemeye hak kazandıkları tarihi takip eden üç ay içinde emekli
ikramiyesinin hesabında esas alınan katsayılarda meydana gelecek artış
nedeniyle oluşacak ikramiye farkları ile ilk mali yılın birinci ayında
katsayılar dışındaki diğer unsurlarda meydana gelecek artışa bu tarihte
yürürlükte olan katsayılar uygulanmak suretiyle bulunacak ikramiye
farkları, emekli ikramiyesi ile ilgili hükümlere göre ayrıca ödenir.
Ancak, aylığa veya toptan ödemeye hak kazandıkları tarihi takip eden üç
ay içinde katsayılarda artış yapılmadığı takdirde, müteakiben
katsayılarda altı ay içinde yapılacak ilk artıştan doğan ikramiye
farkları da ayrıca ödenir.
3) Emekli ikramiyesinin
hak sahiplerine ödenecek olması, emekli ikramiyesinin miktarında bir
indirime gidilmesini gerektirmez. Emekli ikramiyesinin ödenecek hak
sahiplerinin toplam sayısının birden fazla olması halinde, bu madde
uyarınca hesaplanacak emekli ikramiyesinin tamamı 5510 sayılı Kanunun 34
üncü maddesinde belirtilen hisseleriyle orantılı olarak hak sahipleri
arasında paylaştırılır.
4) Sosyal Güvenlik Kurumu
tarafından tahakkuk ettirilmiş veya ettirilecek emekli ikramiyelerini
almadan ölen ve ölüm tarihinde hak sahibi bulunmayanların emekli
ikramiyeleri, kanuni mirasçılarına ödenir.
5) 31/5/2006 tarihli ve
5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında sigortalı olarak çalışmakta iken bu şekilde çalışmaları sona
erdikten sonra uzun vadeli sigorta kolları açısından aynı Kanuna göre
zorunlu olarak sigortalı olmayı gerektirecek bir işte çalışmayanlardan,
anılan Kanunun 50 nci maddesine göre isteğe bağlı sigortalı olarak prim
ödemeye devam ederek aylık bağlanan veya toptan ödeme yapılanlara,
isteğe bağlı sigortalı olarak prim ödedikleri süreler hariç 5510 sayılı
Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (21) numaralı bendinde
belirtilen kamu idarelerinde uzun vadeli sigorta kollarına prim
ödedikleri süreler için yukarıdaki fıkralarda belirtilen usûl ve
esaslara göre emekli ikramiyesi ödenir.
6) 28/2/1982 tarihli ve
2629 sayılı Uçuş, Paraşüt, Denizaltı, Dalgıç ve Kurbağa Adam Hizmetleri
Tazminat Kanunu, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile
28/2/1985 tarihli ve 3160 sayılı Emniyet Teşkilatı Uçuş ve Dalış
Hizmetleri Tazminat Kanunu kapsamına giren personelden, uçuş, paraşüt,
denizaltı, dalgıç ve kurbağa adam hizmetlerinin fiilen ifası sırasında;
başka birinin sürekli bakımına muhtaç olacak şekilde malûl olanlar ile
ölenlerin dul ve yetimlerine en yüksek Devlet memuru aylığı üzerinden,
diğer malûllere ise mevcut aylıkları üzerinden yukarıdaki fıkralarda
belirtilen usûl ve esaslar çerçevesinde ve 30 yıl hizmet yapmış gibi
emekli ikramiyesi ödenir.
7) 31/5/2006 tarihli ve
5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında sigortalı olarak çalışmakta iken bu Kanunun ek 71 inci
maddesi gereğince aynı sigortalılık haline göre sigortalılıkları devam
ettirilenlere, 5510 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(21) numaralı bendinde belirtilen kamu idarelerinde uzun vadeli sigorta
kollarına prim ödedikleri süreler için yukarıdaki fıkralarda belirtilen
usûl ve esaslara göre emekli ikramiyesi ödenir. Ancak, 5434 sayılı
Kanunun ek 71 inci madde kapsamına giren kuruluşların sermayelerindeki
kamu payının % 50'nin altına düştüğü tarihten sonra, anonim şirket
statüsünde olmayanların ise satışı veya devri tarihinden sonra 5510
sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında
sigortalı olarak geçtiği kabul edilen süreler için emeklilik ikramiyesi
ödenmez.
8) Bu madde gereğince
ödenen emekli ikramiyesi, emekliye sevk onayı veren kamu idareleri
(Danıştay Başkanları için Danıştay, Sayıştay Başkanları için Sayıştay)
tarafından yazı ile istenilmesi üzerine en fazla iki ay içinde faturası
karşılığında Sosyal Güvenlik Kurumunun göstereceği hesaplara
yatırılır. Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından (6) numaralı fıkra uyarınca
fazladan ödenecek emekli ikramiyesi tutarları ile (7) numaralı fıkra
gereğince
ödenecek emekli ikramiyesi
tutarları ise yazı ile istenilmesi üzerine en fazla iki ay içinde
faturası karşılığında Hazine tarafından Sosyal Güvenlik Kurumunun
göstereceği hesaplara yatırılır.
EK MADDE 83 – Kendi isteği
ile emekliye ayrılan, ancak daha sonra Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı
tarafından hizmet süresinin eksik olduğu veya gerekli yaş şartını henüz
haiz olmadığı tespit olunanlardan; emeklilik veya malûllük aylığı alınan
süresi, eksik hizmet süresinden veya yaş şartının yerine getirilmesi
için tamamlanması gereken süreden fazla olanların emeklilik işlemi
iptal edilmez. Bunların en son aylık ödenen tarihten eksik hizmet
süresi veya yaş şartının yerine getirilmesi için tamamlanması gereken
süre kadar geriye gidilerek, bu dönemde kendilerine ödenen emeklilik
veya yaşlılık aylıkları borç çıkarılır. Çıkarılan borç ve bu borca
ilişkin faiz ile borç çıkarılan süreye ait kesenek ve kurum
karşılıkları, ilgili kurum bütçesinin personel ödeneklerinden Sosyal
Güvenlik Kurumu Başkanlığına ödenir. Bu şekilde ilave olarak kesenek ve
kurum karşılığı ödenen süreler için ilgililere ikramiye farkı ödenmez,
ödenmiş olan ikramiyenin eksik hizmet süresine ilişkin kısmı geri
alınmaz. Borç çıkarılan döneme ilişkin olarak ilgililer adına Sosyal
Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından karşılanmış olan tedavi ve ilaç
bedelleri de kurumları bütçelerinden Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına
ödenir.”
6) Geçici 220 nci
maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 221 – Ek 77
nci madde kapsamına girenlerin aylıkları, maddenin yürürlüğe girdiği
tarihi takip eden ay başından itibaren, anılan maddede belirtilen
esaslara göre yükseltilir. Ancak, bu yükseltmeden dolayı geçmişe yönelik
aylık ve aylık farkı ödenmez.”
MADDE 76 –
17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı Tarım
İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununun;
1) 6 ncı maddesinin
birinci fıkrasının (a) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“a) Primlerini gecikme
cezası ve gecikme zammı ile birlikte ait olduğu yılı takip eden yılın
Şubat ayı sonuna kadar ödemeyenlerin o yılın 1 Ocak gününden itibaren,”
2) 21 inci maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"MADDE 21 – Yaşlılık
aylığı bağlanmasına hak kazanan sigortalıya, Sosyal Sigortalar ve Genel
Sağlık Sigortası Kanununun 29 uncu maddesinde belirtilen esaslara göre
aylık bağlanır."
3) 30 uncu maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"MADDE 30 – Bu Kanunun
gerektirdiği her türlü yardım ve ödemeler için sigortalılardan %
12,5'i genel sağlık sigortası primi olmak üzere % 32,5 oranında prim
alınır."
4) 39 uncu maddesinin (a)
bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"a) Sosyal Sigortalar ve
Genel Sağlık Sigortası Kanununun 13, 14, 19, 20, 21, 22, 25, 26, 27, 28,
31, 33, 34, 35, 36, 54, 55, 57, 58, 59, 60, 61, 63, 64, 65, 66, 67, 68,
69, 70, 71, 72, 73,76, 77,78, 88, 89, 94, 95, 96, 97, 100 ve 101 inci,
geçici 2 nci ve geçici 5 inci maddeleri ile 41 inci maddesinin (b)
bendi,”
MADDE 77 –
29/5/1986 tarihli ve 3294 sayılı Sosyal
Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanununun 2 nci maddesinin ikinci
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Ancak, 5510 sayılı Sosyal
Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 60 ıncı maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendinde sayılan genel sağlık sigortalısı ve
bakmakla yükümlü olduğu kişilerin 5510 sayılı Kanun gereği ödedikleri
katılım payları bu Kanun kapsamındadır. Ancak yıl içinde ödenen
tutarlar, takip eden yılda Hazine tarafından Fona geri ödenir."
MADDE 78 –
10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanununun 18 inci maddesinin
başlığı ve birinci fıkrasının birinci paragrafı aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Ehliyet tespiti, imtihan
ve hava değişimi için başka yere gönderilenler:”
“Memurlar, yardımcı
hizmetler sınıfına dahil personel ve kurumlarda yalnız ödenek mukabili
çalışanlardan, memuriyet mahalli dışına;”
MADDE 79-
8/5/1985 tarihli ve 3201 sayılı Yurtdışında Bulunan Türk Vatandaşlarının
Yurtdışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından
Değerlendirilmesi Hakkında Kanunun:
1) 1 inci maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"MADDE 1 – Türk
vatandaşlarının yurt dışında 18 yaşını doldurduktan sonra, Türk
vatandaşı iken geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu
süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik
süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak geçen süreleri, bu Kanunda
belirtilen sosyal güvenlik kuruluşlarına prim ödenmemiş olması ve
istekleri halinde, bu Kanun hükümlerine göre sosyal güvenlikleri
bakımından değerlendirilir."
2) 2 nci maddesinin (a) ve
(b) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, (d) bendi yürürlükten
kaldırılmıştır.
“a) Sosyal güvenlik
kuruluşları; Sosyal Güvenlik Kurumu ile 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı
Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesine tabi sandıkları,
b) Sosyal güvenlik
kanunları; 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel
Sağlık Sigortası Kanunu, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici
20 nci maddesi ile 24/5/1983 tarihli ve 2829 sayılı Sosyal Güvenlik
Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun
ile bu kanunlara ait ek ve değişiklikleri”
3) 3 üncü maddesi başlığı
ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Başvurulacak kuruluşlar
MADDE 3 – Bu Kanunun 1
inci maddesinde belirtilenler ile yurt dışında çalışmakta iken veya
yurda kesin dönüş yaptıktan sonra ölenlerin Türk vatandaşı olan hak
sahipleri sigortalının Türkiye’de hiçbir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi
çalışması yoksa Sosyal Güvenlik Kurumuna, Türkiye’de çalışması varsa en
son tabi olduğu sosyal güvenlik kuruluşuna müracaat etmek suretiyle bu
Kanunla getirilen haklardan yararlanırlar.
Sosyal güvenlik
sözleşmeleri uygulanmak suretiyle kendilerine veya hak sahiplerine kısmi
aylık bağlanmış olanların borçlanma işlemleri aylık aldıkları sosyal
güvenlik kuruluşunca yapılır.”
4) 4 üncü maddesi başlığı
ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Borçlanma tutarı ve
borçlanma tutarının iadesi
MADDE 4 – Borçlanılacak
her bir gün için tahakkuk ettirilecek borç tutarı, başvuru tarihindeki
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 82 nci
maddesinde belirtilen prime esas asgari ve azamî günlük kazanç arasında
seçilecek günlük kazancın % 32'sidir. Ancak, prime esas asgari günlük
kazancın altında olmamak üzere borçlanma tutarına esas alt sınırı farklı
bir miktarda belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir. Borçlanılan
süreler, yurda kesin dönüş yapılmış olması şartıyla aylık tahsisi için
yazılı talepleri halinde 5510 sayılı Kanunun 41 inci maddesinin son
fıkrası hükümlerine göre değerlendirilir. Tahakkuk ettirilen borç
tutarı, tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay içerisinde ödenir. Ödeme
yapılan gün sayısı prim ödeme gün sayısına ve prime esas kazanca dahil
edilir. Tahakkuk ettirilen prim borcunu tebligat tarihinden itibaren üç
ay içerisinde ödemeyenler için yeniden başvuru şartı aranır.
Borçlanmadan sonradan
vazgeçenler ile yapılan borçlanma sonrasında aylık bağlanması için
gerekli şartları yerine getiremeyenlere ve bunların hak sahiplerine
talepleri üzerine yaptıkları ödemeler, faizsiz olarak iade edilir.
Ancak yurt dışında iken
borçlanma isteğinde bulunacak sigortalı veya hak sahipleri Yeni Türk
Lirası olarak bildirilecek tutarın karşılığını döviz cinsinden,
Türkiye'de ise Yeni Türk Lirası olarak öderler."
5) 5 inci maddesinin
birinci fıkrası "Yurt dışındaki sigortalılık sürelerinin tespitinde,
bunu belirten ve istek sahibinin ibraz edeceği ispatlayıcı belgelerde
kayıtlı bulunan tarihler arasındaki son tarihten geriye doğru olmak
üzere gün sayıları esas alınır, bu tespitte 1 yıl 360 gün, 1 ay 30 gün
hesaplanır." şeklinde değiştirilmiş; aynı maddeye aşağıdaki fıkralar
eklenmiştir.
“Yurtdışı hizmet
borçlanmasına ait süreler 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık
Sigortası Kanununa göre hangi sigortalılık haline göre geçmiş
sayılacağının belirlenmesinde; Türkiye’de sigortalılıkları varsa
borçlanma talep tarihindeki en son sigortalılık haline göre,
sigortalılıkları yoksa aynı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(b) bendi kapsamında geçmiş sigortalılık süresi olarak kabul edilir.
Sosyal güvenlik sözleşmesi
yapılmış ülkelerdeki hizmetlerini, bu Kanuna göre borçlananların,
sözleşme yapılan ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarih, ilk işe
giriş tarihi olarak dikkate alınmaz."
6) 6 ncı maddesinin (A)
fıkrasının son paragrafı "Yukarıdaki şartları yerine getirenlerden
tahsise hak kazananların aylıkları, yazılı istek tarihini takip eden ay
başından itibaren başlatılmak üzere 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve 506 sayılı Kanunun
geçici 20 nci maddesi hükümlerine göre bağlanır" şeklinde değiştirilmiş
ve aynı maddenin (B) fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"B) Kanun hükümlerinden
yararlanmak suretiyle aylık bağlananlardan tekrar yurt dışında yabancı
ülke mevzuatına tabi çalışanlar, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da
sosyal yardım ödeneği alanlar ile Türkiye'de sigortalı çalışmaya
başlayanların aylıkları, tekrar çalışmaya başladıkları veya ikamete
dayalı bir ödenek almaya başladıkları tarihten itibaren kesilir.
31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık
Sigortası Kanununun sosyal güvenlik destek primi hakkındaki hükümleri,
bu Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlar için
uygulanmaz.
Yurt içinde veya yurt
dışında çalışması sona erenlerin veya ikamete dayalı bir ödenek
alanlardan ödenekleri sona erenlerin, aylıklarının tekrar ödenmesi için
yazılı talepte bulunmaları halinde, talep tarihini izleyen ay başından
itibaren aylıkları tekrar ödenmeye başlanır."
7) Geçici 4 üncü
maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki geçici maddeler eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 5 – Bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı
Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa tabi iştirakçi olanların bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce veya sonra yurtdışında geçen
hizmetlerinin borçlandırılmasında, borç tutarı ilgililerin Türkiye’den
ayrılmadan önce Sandığa tabi hizmetlerinden en son bıraktıkları derece
ve kademelerine yurtdışında geçirdikleri ve borçlanmak istedikleri
sürenin her üç yılına bir derece ve her yılına bir kademe verilmek ve
öğrenim durumları itibariyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun
değişik 36 ncı maddesindeki yükselebilecekleri dereceleri geçmemek üzere
tespit edilecek derece, kademe ve ek göstergeleri ile emekli keseneğine
esas aylığın hesabına ait tüm unsurların toplamının müracaat tarihinde
yürürlükte olan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarlar esas
alınarak, yine o tarihteki kesenek ve karşılık oranlarına göre hesap
edilir.
GEÇİCİ MADDE 6 – Sosyal
güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerden 1/1/1989 tarihinden bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar zorunlu göçe tabi tutulan, Türk
vatandaşı olup Türkiye’de ikamet eden ve 1/7/1976 tarihli ve 2022 sayılı
Kanun dahil olmak üzere sosyal güvenlik kuruluşlarından gelir veya aylık
almamak koşulu ile yurt dışında geçen ve belgelendirilen çalışma
süreleri bu Kanuna göre borçlandırılmak suretiyle yaşlılık aylığı
bağlanmasında sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirilir.
GEÇİCİ MADDE 7 – Bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce hizmet borçlanması talebinde
bulunanlardan; borç tahakkuku yapılmış olanların, borç tahakkuku ile
ilgili işlemleri devam edenlerin, tahakkuk ettirilen borçlarını
ödeyenlerin ve borçlandıkları yurtdışı hizmetleri dikkate alınarak aylık
bağlanmış olanların kazanılmış hakları saklıdır.
5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra
ilk defa aynı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başlayanların 5510 sayılı Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten önceki yurtdışı borçlanma süreleri de, aynı
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında
değerlendirilir. Bunların aylıklarının hesabında 5510 sayılı Kanunun
geçici 2 nci maddesi hükümleri uygulanır.
Bu Kanunun uygulamasında 5510 sayılı Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrası, 82 nci maddesi, 106 ncı maddesinin birinci
fıkrasının (24) numaralı bendi ve geçici 7 nci maddesinin dördüncü
fıkrası bu maddenin yayımı tarihinde yürürlüğe girmiş sayılır."
MADDE 80 –
24/2/1983 tarihli ve 2802 sayılı Kanunun
geçici 16 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 16 –
31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce
sigortalı veya iştirakçi olup 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan 103 üncü
maddede unvanları belirtilenlerin emeklilik kesenek ve karşılıkları ile
emekli aylıkları ve ikramiyelerinin hesaplanmasında 29/6/2006 tarihli ve
5536 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki bu hususlara dair
hükümlerin uygulanmasına devam olunur.”
MADDE 81 –
2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı Kanunun ek geçici 6 ncı maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“EK GEÇİCİ MADDE 6 – 5510
sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar T.C. Emekli Sandığı,
Sosyal Sigortalar Kurumu ve 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesinde
belirtilen emekli sandıkları ile kanunla kurulu diğer emekli
sandıklarınca kendilerine yaşlılık, malûllük veya ölüm aylığı
bağlananlar, 1/10/1972 tarihinden itibaren 1479 sayılı Kanun kapsamı
dışında sayılırlar.
Ancak, bu Kanuna tabi
hizmet süreleri, diğer kurum ve sandıklara bildirilmiş ise bu hizmetler
geçerli sayılır.”
MADDE 82 –
22/4/1926 tarihli ve 818 sayılı Borçlar Kanununun 323 üncü maddesinin
birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye birinci
fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“İş sahibi mukavele edilen
yahut adet olan yahut kendisinin bağlı bulunduğu umumi mukavelede tespit
olunan ücreti tediye ile mükelleftir. Çalıştırılan işçilerin ücret,
prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaktan o ay içinde
ödenenlerin özel olarak açılan banka hesabına yatırılmak suretiyle
ödenmesi hususunda; tabi olduğu vergi mükellefiyeti türü, işletme
büyüklüğü, çalıştırdığı işçi sayısı, işyerinin bulunduğu il ve benzeri
gibi unsurları dikkate alarak iş sahiplerini zorunlu tutmaya, banka
hesabına yatırılacak ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit
istihkakın, brüt ya da kanuni kesintiler düşüldükten sonra kalan net
miktar üzerinden olup olmayacağını belirlemeye Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığından sorumlu
Devlet Bakanlığı müştereken yetkilidir. Çalıştırdığı işçilerin ücret,
prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını özel olarak
açılan banka hesapları vasıtasıyla ödeme zorunluluğuna tabi tutulan iş
sahipleri, işçilerinin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit
istihkakını özel olarak açılan banka hesapları dışında ödeyemezler.
İşçilerin ücret, prim,
ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaklarının özel olarak açılan
banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenmesine ilişkin diğer usûl ve
esaslar anılan bakanlıklarca müştereken çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.”
MADDE 83 –
13/6/1952 tarihli ve 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla
Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunun;
1) 14 üncü maddesinin
birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Kararlaştırılan ücret,
her ay peşin olarak ödenir. İlave ücretlerin sigorta primlerinin
ödenmesi mecburidir. Çalıştırılan gazetecinin ücret, prim, ikramiye ve
bu nitelikteki her çeşit istihkakının özel olarak açılan banka hesabına
yatırılmak suretiyle ödenmesi hususunda; tabi olduğu vergi mükellefiyeti
türü, işletme büyüklüğü, çalıştırdığı gazeteci sayısı, işyerinin
bulunduğu il ve benzeri gibi unsurları dikkate alarak işverenleri
zorunlu tutmaya, banka hesabına yatırılacak ücret, prim, ikramiye ve bu
nitelikteki her çeşit istihkakın, brüt ya da kanuni kesintiler
düşüldükten sonra kalan net miktar üzerinden olup olmayacağını
belirlemeye Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve
Hazine Müsteşarlığından sorumlu Devlet Bakanlığı müştereken yetkilidir.
Çalıştırdığı gazetecilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her
çeşit istihkakını özel olarak açılan banka hesapları vasıtasıyla ödeme
zorunluluğuna tabi tutulan işverenler, gazetecilerin ücret, prim,
ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaklarını özel olarak açılan
banka hesapları dışında ödeyemezler. Gazetecinin ücret, prim, ikramiye
ve bu nitelikteki her çeşit istihkaklarının özel olarak açılan banka
hesaplarına yatırılmak suretiyle ödenmesine ilişkin diğer usûl ve
esaslar anılan bakanlıklarca müştereken çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.”
2) 27 nci maddesinin
birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan “zamanında ödemeyen”
ibaresinden sonra gelmek üzere “veya gazetecinin ücret, prim, ikramiye
ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını zorunlu tutulduğu halde özel
olarak açılan banka hesabına yatırılmaksızın ödenmesi durumunda, her bir
gazeteci için,” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 84 –
20/4/1967 tarihli ve 854 sayılı Deniz İş Kanununun;
1) 6 ncı maddesinin
birinci fıkrasının (9) numaralı bendindeki “yeri” ibaresinden sonra
gelmek üzere “ile zorunlu tutulan işverenler için gemiadamının ücret,
prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının ödeneceği banka
özel hesap numarası” ibaresi eklenmiştir.
2) 29 uncu maddesinin
birinci ve ikinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Ücret, prim, ikramiye ve
bu nitelikteki her çeşit istihkak gemiadamına işi karşılığında işveren
veya işveren vekili tarafından ödenen bir meblağdır. Çalıştırılan
gemiadamına ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakın
özel olarak açılan banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenmesi
hususunda; tabi olduğu vergi mükellefiyeti türü, işletme büyüklüğü,
çalıştırdığı gemiadamı sayısı, işyerinin bulunduğu il ve benzeri gibi
unsurları dikkate alarak işverenleri veya işveren vekillerini zorunlu
tutmaya, banka hesabına yatırılacak ücret, prim, ikramiye ve bu
nitelikteki her çeşit istihkakın, brüt ya da kanuni kesintiler
düşüldükten sonra kalan net miktar üzerinden olup olmayacağını
belirlemeye Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve
Hazine Müsteşarlığından sorumlu Devlet Bakanlığı müştereken yetkilidir.
Çalıştırdığı gemiadamlarının ücret, prim, ikramiye ve bu
nitelikteki her çeşit istihkakını özel olarak açılan banka hesapları
vasıtasıyla ödeme zorunluluğuna tabi tutulan işverenler veya işveren
vekilleri, gemiadamlarının ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her
çeşit istihkakını özel olarak açılan banka hesapları dışında
ödeyemezler. Gemiadamlarının ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her
çeşit istihkakının özel olarak açılan banka hesaplarına yatırılmak
suretiyle ödenmesine ilişkin diğer usûl ve esaslar anılan bakanlıklarca
müştereken çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Ücret, prim, ikramiye ve
bu nitelikteki her çeşit istihkakın, gemi adamına hizmet akdinde
gösterilen yer ve devrelerde tam olarak ödenmesi, işverenler ile işveren
vekillerinin birinci fıkra uyarınca zorunlu tutulduğu durumlarda ise
özel olarak açılan banka hesabına yatırılması mecburidir.”
3) 51 inci maddesinin son
fıkrasından önce gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Gemiadamının ücret, prim,
ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını zorunlu tutulduğu halde
özel olarak açılan banka hesabına yatırmayan işveren, işveren vekili
hakkında, bu durumda olan her gemiadamı için bin iki yüz Yeni Türk
Lirası idari para cezası verilir.”
MADDE 85 –
22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun;
1) 32 nci maddesinin
ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve bu fıkradan sonra
gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Ücret, prim, ikramiye ve
bu nitelikteki her çeşit istihkak kural olarak, Türk parası ile
işyerinde veya özel olarak açılan bir banka hesabına ödenir. Ücret,
prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkak, yabancı para olarak
kararlaştırılmış ise ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödeme
yapılabilir. Çalıştırılan işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu
nitelikteki her çeşit istihkakının özel olarak açılan banka hesabına
yatırılmak suretiyle ödenmesi hususunda; tabi olduğu vergi mükellefiyeti
türü, işletme büyüklüğü, çalıştırdığı işçi sayısı, işyerinin bulunduğu
il ve benzeri gibi unsurları dikkate alarak işverenleri veya üçüncü
kişileri zorunlu tutmaya, banka hesabına yatırılacak ücret, prim,
ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının, brüt ya da kanuni
kesintiler düşüldükten sonra kalan net miktar üzerinden olup
olmayacağını belirlemeye Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye
Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığından sorumlu Devlet Bakanlığı müştereken
yetkilidir. Çalıştırdığı işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu
nitelikteki her çeşit istihkakını özel olarak açılan banka hesapları
vasıtasıyla ödeme zorunluluğuna tabi tutulan işverenler veya üçüncü
kişiler, işçilerinin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit
istihkaklarını özel olarak açılan banka hesapları dışında ödeyemezler.
İşçinin ücret, prim,
ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının özel olarak açılan
banka hesaplarına yatırılmak suretiyle ödenmesine ilişkin diğer usûl ve
esaslar anılan bakanlıklarca müştereken çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.”
2) 102 nci maddesinin
birinci fıkrasının (a) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“a. 32 nci maddesinde
belirtilen ücret ile işçinin bu Kanundan veya toplu iş sözleşmesinden
veya iş sözleşmesinden doğan ücret ödemelerini süresi içinde kasden
ödemeyen veya eksik ödeyen, 39 uncu maddesinde belirtilen komisyonun
belirlediği asgari ücreti işçiye ödemeyen veya noksan ödeyen, ücret,
prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını zorunlu tutulduğu
halde özel olarak açılan banka hesabına ödemeyen işveren, işveren vekili
ve üçüncü kişiye bu durumda olan her işçi ve her ay için yüz Yeni Türk
Lirası idari para cezası ,”
MADDE 86 –
19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 73 üncü
maddesinin üçüncü fıkrasının sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“22/4/1926 tarihli ve 818
sayılı Borçlar Kanunu, 13/6/1952 tarihli ve 5953 sayılı Basın Mesleğinde
Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında
Kanun, 20/4/1967 tarihli ve 854 sayılı Deniz İş Kanunu ile 22/5/2003
tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında çalıştırılan işçi, gemiadamı
ve gazetecinin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikte her çeşit istihkak
ödemelerinin özel olarak açılan banka hesabına yapılması halinde, bu
hesaplara ilişkin bilgi ve belgelerin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı ile bunlara bağlı
kurum ve kuruluşlara verilmesi sırrın ifşaı sayılmaz. Bu bilgi ve
belgelerin verilmesine ilişkin usûl ve esaslar Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığından sorumlu
Devlet Bakanlığı ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunca
belirlenir.”
MADDE 87 –
18/6/1992 tarihli ve 3816 sayılı Kanunun;
1) 1 inci maddesindeki
“Genel Sağlık Sigortası uygulamasına geçilinceye kadar” ibaresi metinden
çıkarılmış, 5 inci maddesi ile 3 üncü maddesinin (c) bendi yürürlükten
kaldırılmıştır.
2) 2 nci maddesi aşağıdaki
gibi değiştirilmiştir.
“MADDE 2 – Bu Kanun; 5510
sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında
sigortalı olmakla birlikte, 4857 sayılı Kanunun 13 ve 14 üncü
maddelerine göre kısmi süreli veya çağrı üzerine çalışanlar ile bu
Kanuna göre ev hizmetlerinde ay içerisinde 30 günden az çalışan
sigortalılar hariç hiçbir sosyal güvenlik kurumunun güvencesi altında
bulunmayan ve bu Kanunun öngördüğü usûl ve esaslar çerçevesinde
belirlenecek aile içindeki kişi başına düşen gelir payının aylık tutarı
4857 sayılı İş Kanununa göre belirlenen brüt asgari ücretin 1/3 ünden az
olan ve Türkiye'de ikamet eden Türk vatandaşlarının; 5510 sayılı Kanun
hükümleri çerçevesinde sağlanacak sağlık yardımlarını kapsar.
Yeşil kart almaya hak
kazananlara 18 yaşını doldurmamış çocuklar da dahil başvuru tarihi esas
alınarak yeşil kart düzenlenir. Ancak bu kişilerin yeşil kart veren
birimlere başvuru tarihinden önceki bir tarihte acil haller nedeniyle
sağlık hizmeti sunucusuna başvurması halinde, yeşil kart veren birimlere
başvuru tarihinden önceki doksan günü geçmemesi kaydıyla sağlık hizmet
sunucusuna başvurduğu tarih itibariyle yeşil kart düzenlenir.
Ancak, herhangi bir sağlık
güvencesi altında olanlara bağımlı olarak sağlık hizmetlerinden
yararlanması gerekenler, silah altında bulunanlar bu Kanun kapsamı
dışındadır.
Ayrıca, hane halkı
arasında genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi
kapsamında olmayan birisinin bulunması halinde, bu Kanunun öngördüğü
usûl ve esaslar çerçevesinde belirlenecek aile içindeki kişi başına
düşen gelir payının aylık tutarı dikkate alınarak bu Kanun kapsamında
değerlendirilir.
Birinci fıkradaki miktarı
üç katına kadar artırmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.”
3) 9 uncu maddesi
aşağıdaki gibi değiştirilmiştir.
“MADDE 9 – Primin tahakkuk
ettirileceği ay itibarıyla, yeşil kart verilen kişi sayısının üçe
bölünmesi suretiyle bulunacak kişi sayısının, 5510 sayılı Kanunun 60
ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına girenler için
tespit edilen prim miktarı ile çarpımı sonucu bulunacak olan tutar
Sosyal Güvenlik Kurumu bütçesine ilave edilir.”
MADDE 88 –
16/5/2006 tarihli ve 5502 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesinin (a)
bendinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Yukarıdaki fıkra
kapsamındaki kişi ve kurumlarca, 1/1/2007 tarihinden önce Kuruma
gönderilen faturalardan henüz incelemesi tamamlanmamış olanlar,
yukarıdaki fıkraya göre incelenerek yılı bütçesine gider kaydedilir,
avans verilmiş ise mahsup edilir. Verilen avanslardan iade edilmesi
gereken tutarlar, Kurum tarafından alacak hesaplarına alınır. İnceleme
sonucu tespit edilen hata oranı ile incelemenin bu fıkra hükümlerine
göre yapıldığı ilgili kişi ve kurumlara yazılı olarak bildirilir.
1/1/2007 tarihinden sonra Kuruma incelenmek üzere teslim edilen
faturalar için, örnekleme yapılarak fatura incelemesi yöntemini kabul
etmeyen gerçek veya tüzel kişiler ile kamu idarelerine ait döner
sermayeli işletmeler, bu tercihlerini hizmet vermeye başlamadan önce
ilgili kuruma yazılı olarak bildirir. Bildirimde bulunulmaması halinde
örnekleme yöntemi kabul edilmiş sayılır. Örnekleme yöntemini kabul eden
gerçek veya tüzel kişiler ile kamu idarelerine ait döner sermayeli
işletmelerin sözleşme veya ilgili mevzuatı içinde sonuçlandırılamayan
alacaklarına mahsup edilmek üzere incelemesine başlanmamış alacak
tutarını geçmemek üzere Kurum tarafından uygun görülecek oranda avans
ödemesi yapılır. Örnekleme yoluyla tespit edilen hata oranının tüm
alacaklara teşmili sonucunda kalan tutarın ödenmesi dışında sağlık
hizmeti fatura eden gerçek veya tüzel kişiler ile kamu idarelerine ait
döner sermayeli işletmelere başka bir ödeme yapılmaz.”
MADDE 89 –
29/8/1977 tarihli ve 2108 sayılı Muhtar Ödenek ve Sosyal Güvenlik
Yasasının 4 üncü maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“31/5/2006 tarihli ve 5510
sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü
maddesi kapsamında sigortalı sayılmayı gerektirecek bir çalışması
bulunmayan veya bu kapsamda aylık ve gelir almayan köy ve mahalle
muhtarları, 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamında sigortalı sayılırlar.”
MADDE 90 –
25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun;
1) 46 ncı maddesinin
ikinci ve üçüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş; dördüncü
fıkrasında yer alan “hastalık ve analık sigortası primlerinin Sosyal
Sigortalar Kurumuna veya ilgili sandıklara yatırılmasını sağlamak”
ibaresi yerine “sigorta primlerinin Sosyal Güvenlik Kurumuna
yatırılmasını sağlamak” ibaresi eklenmiştir.
“Bu Kanun, 5510 sayılı
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (a) bendi ile ikinci fıkrası kapsamında olanlardan
bir hizmet akdine dayalı olarak çalışan sigortalıları ve 506 sayılı
Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesinde açıklanan
sandıklara tabi sigortalıları kapsar.
5510 sayılı Kanunun; 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentleri, ikinci fıkrası
kapsamında olanlardan bir hizmet akdine dayalı olarak çalışmayanlar ve
üçüncü fıkrası, 5 inci, 6 ncı ve geçici 13 üncü maddeleri kapsamında
olanlar ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesi
kapsamında olmakla birlikte memur veya 22/1/1990 tarihli ve 399 sayılı
Kanun Hükmünde Kararnameye tabi sözleşmeli statüde bulunanlar ve 657
sayılı Devlet Memurları Kanunu, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri
Personel Kanunu, 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanunu, 3466 sayılı Uzman
Jandarma Kanunu, 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu, 2547 sayılı
Yüksek Öğretim Kanunu, 2914 sayılı Yüksek Öğretim Personel Kanunu, 233
ve 399 sayılı kanun hükmünde kararnameler ile 190 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnameye tabi kamu kurum ve kuruluşlarının teşkilat kanunlarındaki
hükümlerine göre sözleşmeli personel statüsünde çalışanlar ile 657
sayılı Devlet Memurları Kanununa göre geçici personel statüsünde
çalıştırılanlar bu Kanun kapsamına dahil değildir.”
2) 48 inci maddesinin
altıncı fıkrasının (b) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“b) 5510 sayılı Kanun
gereği ödenecek sigorta primleri,”
3) 49 uncu maddesi başlığı
ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“İşsizlik sigortası
primleri ile sosyal güvenlik primlerine ilişkin hükümler
MADDE 49 – İşsizlik
sigortasının gerektirdiği ödemeleri, hizmet ve yönetim giderlerini
karşılamak üzere, bu Kanunun 46 ncı maddesi kapsamına giren tüm
sigortalılar, işverenler ve Devlet, işsizlik sigortası primi öder.
İşsizlik sigortası primi, sigortalının 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve
Genel Sağlık Sigortası Kanununun 80 ve 82 nci maddelerinde belirtilen
prime esas aylık brüt kazançlarından % 1 sigortalı, % 2 işveren ve %1
Devlet payı olarak alınır.
İşverenler, işsizlik
sigortasına ilişkin prim yükümlülükleri nedeniyle sigortalıların
ücretlerinden herhangi bir indirim veya kesinti yapamazlar.
Herhangi bir nedenle
işçinin sigortalılık durumunun sona ermesi halinde, o ana kadar işçiden
ve işverenden kesilen işsizlik sigortası primleri ile Devlet payı iade
edilmez.
İşsizlik sigortasına
işverenlerce ödenen primler kazancın tespitinde gider olarak kabul
edilir, sigortalılarca ödenen primler de gerçek ücretin hesaplanmasında
gelir vergisi matrahından indirilir.
İşsizlik sigortası
primleri ile ilgili olarak; 5510 sayılı Kanunun 80, 82, 86, 88, 89, 90,
91, 93 ve 100 üncü madde hükümleri uygulanır.
İşsizlik sigortası
primlerinin toplanmasından, sigortalı ve işyeri bazında kayıtların
tutulmasından, toplanan primler ile uygulanacak gecikme cezası ile
gecikme zammının Fona aktarılmasından, teminat ve hak edişlerin prim
borcuna karşılık tutulmasından, yersiz olarak alınan primlerin
iadesinden Sosyal Güvenlik Kurumu görevli, yetkili ve sorumludur.
Sosyal Güvenlik Kurumu bir
ay içinde tahsil ettiği primler ile gecikme cezası, gecikme zammı ayrı
ayrı göstermek suretiyle tahsil edildiği ayı izleyen ayın onbeşine kadar
Fona aktarır. Uygulamaya ilişkin hususlar Sosyal Güvenlik Kurumu ve
Kurum arasında düzenlenen bir protokol ile belirlenir.
Kurum, Sosyal Güvenlik
Kurumunun ay itibarıyla Fona intikal ettirdiği işçi ve işveren paylarını
dikkate alarak Devlet payını Hazine Müsteşarlığından talep eder. Hazine
Müsteşarlığı talep edilen miktarı talep tarihini izleyen onbeş gün
içinde Fona aktarır.
İşsizlik sigortası
gelirleri vergiye tabi değildir. Bu gelirlerden hiçbir vergi, resim ve
harç kesintisi yapılamaz.”
4) 53 üncü maddesinin
üçüncü fıkrasının (B) bendinin (b) alt bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“b) 5510 sayılı Kanun
gereği ödenecek sigorta primlerinden,”
MADDE 91 –
16/12/1960 tarihli ve 168 sayılı Yabancı Memleketlerde Türk Asıllı ve
Yabancı Uyruklu Öğretmenlere Sosyal Yardım Yapılması Hakkında Kanunun;
1) 1 inci maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 1 – Yabancı
memleketlerde Türk kültürüne hizmet eden Türk asıllı ve yabancı uyruklu
öğretmen veya din görevlilerine; görevlerinden ayrılışları halinde
kendilerine, vefatları halinde ise dul ve yetimlerine bu Kanun
hükümlerine göre sosyal yardım yapılır.
Sosyal yardımdan
faydalanabilmek için;
a) 25 yıl veya daha fazla
hizmetten sonra görevden ayrılmak veya asgari onbeş yıl hizmeti bulunup
60 yaşını tamamlamış olmak,
b) Özürlü olması veya
tedavisi mümkün olmayan hastalık sebebiyle çalışamaz hale gelindiğinin,
en az üç doktordan oluşan bir sağlık kurulu tarafından düzenlenecek
raporla belgelenmesi ve bu raporda belirtilen sebebin görevini yapmasına
engel teşkil ettiğinin Sağlık Bakanlığının görüşü alınmak suretiyle
Dışişleri Bakanlığınca uygun görülmesi,
c) Durumu yukarıdaki (a)
ve (b) bentlerinde gösterilen haller kapsamına girmemekle birlikte,
Dışişleri Bakanlığı tarafından takdir edilecek sebeplerle görevini
bırakmış olmak,
d) Görevlerini yapmaları
sırasında, şahsiyet ve Türk kültürüne hizmetlerinin sebep ve etkisiyle,
bulundukları ülke makamlarınca görevlerinden men edilmiş olmak,
şartlarından en az
birisini haiz olunması zorunludur.”
2) 2 nci maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 2 – Yapılacak
sosyal yardımın aylık tutarı ile yardımların tahakkuku ve ödenmesine
ilişkin hususlar; ilgililerin hizmet yılları ile tamamlamış oldukları
eğitimin seviyesi ve alanı, pedagojik formasyonlarının bulunup
bulunmadığı, görev unvanları, yerleştikleri ülke ve mahalli geçim
endekslerindeki gelişmeler dikkate alınarak, her yıl Dışişleri, Maliye
ve Milli Eğitim bakanlıkları ile Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı ve
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından müştereken tespit olunur.
Bu Kanun uyarınca sosyal
yardım yapılmakta olanların kendileri ile bunların tedavi yardımı ya da
hastalık sigortası hakkı bulunmayan eşlerinin, Türkiye’de sağlık kurum
ve kuruluşlarındaki tedavilerine ilişkin giderler ile ilaç giderleri;
8/6/1992 tarihli ve 3816 sayılı Ödeme Gücü Olmayan Vatandaşların Tedavi
Giderlerinin Yeşil Kart Verilerek Devlet Tarafından Karşılanması
Hakkında Kanunda düzenlenmiş olan şartlar aranmaksızın, yeşil kart
verilmek suretiyle anılan Kanun hükümlerine göre karşılanır.”
3) 4 üncü maddesinde geçen
“öğretmenlerin” ibaresi “öğretmenler ile din görevlilerinin” şeklinde;
aynı maddede geçen “bunların sicilleri Milli Eğitim Bakanlığınca”
ibaresi de “bunlardan öğretmen olanların sicilleri Milli Eğitim
Bakanlığınca, din görevlisi olanların sicilleri ise Diyanet İşleri
Başkanlığı tarafından” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 92 –
1/7/1976 tarihli ve 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve
Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanunun;
1) 3 üncü maddesinin
ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Bu aylıklar, Sosyal
Güvenlik Kurumu tarafından belirlenecek ödeme gün ve dönemlerinde peşin
olarak ödenir. Aylığa hak kazanma başlangıç tarihi ile ilk aylık
ödemesinin yapıldığı ödeme döneminin ilişkin olduğu aya kadar olan
haklar için ise defaten ödeme yapılır.”
2) Ek 1 inci maddesinin
son fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Bu maddenin birinci
fıkrası hükümlerine göre aylık almaya hak kazanacak şekilde özürlü
olduğunu belgeleyen ve herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan yetim
olarak aylık veya gelir almakta olan çocuklardan bu kurumlardan
aldıkları aylık veya gelir toplamı tutarları bu madde gereğince
durumlarına göre ödenebilecek tutardan daha az olanlara; aradaki fark
ilgili sosyal güvenlik kurumu tarafından (birden fazla sosyal güvenlik
kurumundan aylık veya gelir alanlar için yalnızca tercih edecekleri bir
sosyal güvenlik kurumu tarafından) ödenir ve bu şekilde ödenen tutarlar
Hazineden tahsil edilir.”
3) 2022 sayılı Kanuna
aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 1 – Bu Kanun
kapsamındaki kişilere bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yersiz
ödenen ve geri alınması gereken aylıklar ile bunlardan doğan ceza ve
faizler terkin edilmiştir. İlgililer hakkında herhangi bir idari ve
icrai takibat yapılmaz.”
MADDE 93 – Bu Kanunun;
a) 75 inci maddesinin (4) numaralı bendi 1/9/2007
tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
b) 75 inci maddesinin (4) numaralı bendi hariç diğer
hükümleri, 76 ila 78 inci maddeleri, 80 inci maddesi, 87 nci maddesi, 89
uncu maddesi, 90 ıncı maddesinin (1) ila (4) numaralı bentleri 2008 yılı
Ekim ayı başında,
c) 91 inci maddesi 1/1/2008 tarihinden geçerli olmak
üzere yayımı tarihinde,
ç) Diğer hükümleri yayımı tarihinde,
yürürlüğe girer.
MADDE 94 –
Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
|
SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU
Kanun No. 5510 Kabul Tarihi : 31/5/2006
BİRİNCİ KISIM
Amaç, Kapsam ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1- Bu Kanunun amacı,
sosyal sigortalar ile genel sağlık sigortası bakımından kişileri güvence altına
almak; bu sigortalardan yararlanacak kişileri ve sağlanacak hakları, bu
haklardan yararlanma şartları ile finansman ve karşılanma yöntemlerini
belirlemek; sosyal sigortaların ve genel sağlık sigortasının işleyişi ile ilgili
usûl ve esasları düzenlemektir.
Kapsam
MADDE 2- Bu Kanun; sosyal sigortalar ile genel sağlık
sigortasından yararlanacak kişileri, işverenleri, sağlık hizmeti sunucularını,
bu Kanunun uygulanması bakımından gerçek kişiler ile her türlü kamu ve özel
hukuk tüzel kişilerini ve tüzel kişiliği olmayan diğer kurum ve kuruluşları
kapsar.
Tanımlar
MADDE 3- Bu Kanunun uygulanmasında;
1) Bakanlık: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını,
2) Kurum: Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığını,
3) Sosyal sigortalar: Kısa ve uzun vadeli sigorta kollarını,
4) Kısa vadeli sigorta kolları: İş kazası ve meslek
hastalığı, hastalık ve analık sigortası kollarını,
5) Uzun vadeli sigorta kolları: Malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortası kollarını,
6) Sigortalı: Kısa ve/veya uzun vadeli sigorta kolları
bakımından adına prim ödenmesi gereken veya kendi adına prim ödemesi gereken
kişiyi,
7) Hak sahibi: Sigortalının veya sürekli iş göremezlik geliri
ile malûllük veya yaşlılık aylığı almakta olanların ölümü halinde, gelir veya
aylık bağlanmasına veya toptan ödeme yapılmasına hak kazanan eş, çocuk, ana ve
babasını,
8) Genel sağlık sigortası: Kişilerin öncelikle sağlıklarının
korunmasını, sağlık riskleri ile karşılaşmaları halinde ise oluşan harcamaların
finansmanını sağlayan sigortayı,
9) Genel sağlık sigortalısı: Bu Kanunun 60 ıncı maddesinde
sayılan kişileri,
10) Bakmakla yükümlü olduğu kişi: Genel sağlık
sigortalısının, sigortalı veya isteğe bağlı sigortalı sayılmayan, kendi
sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olan;
a) Eşini,
b) 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim veya 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Meslekî
Eğitim Kanununda belirtilen aday çıraklık ve çıraklık eğitimi ile işletmelerde
meslekî eğitim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim görmesi halinde 25
yaşını doldurmamış ve evli olmayan çocukları ile yaşına bakılmaksızın bu Kanuna
göre malûl olduğu tespit edilen evli olmayan çocuklarını,
c) Geçiminin sigortalı tarafından sağlandığı Kurumca belirlenen kriterlere göre
tespit edilen ana ve babasını,
11) Hizmet akdi: 22/4/1926 tarihli ve 818 sayılı Borçlar
Kanununda tanımlanan hizmet akdini ve iş mevzuatında tanımlanan iş sözleşmesini
veya hizmet akdini,
12) Ücret: 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c)
bendi kapsamında sigortalı sayılanlara saatlik, günlük, haftalık, aylık veya
yıllık olarak para ile ödenen ve süreklilik niteliği taşıyan brüt tutarı,
13) Asgarî ücret: 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu
gereğince 16 yaşından büyük işçiler için belirlenen bir aylık brüt ücreti,
14) Ay: Ücretleri; kamu idarelerinde her ayın 15'inde ödenen
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalılar
için, ayın 15'inden ertesi ayın 15'ine kadar geçen, diğer sigortalılar için ise
ayın 1'i ilâ sonu arasında geçen ve otuz gün olarak değerlendirilen süreyi,
15) Yıl: Ücretleri; kamu idarelerinde her ayın 15'inde ödenen
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalılar
için, 15 Ocak tarihinden ertesi yılın 15 Ocak tarihine kadar geçen, diğer
sigortalılar için ise 1 Ocak ilâ 31 Aralık tarihleri arasında geçen ve 360 gün
olarak değerlendirilen süreyi,
16) Gelir: İş kazası veya meslek hastalığı halinde
sigortalıya veya sigortalının ölümü halinde hak sahiplerine, yapılan sürekli
ödemeyi,
17) Aylık: Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından yapılan
sürekli ödemeyi,
18) Ödeme dönemi: Bu Kanuna göre bağlanan gelir ve
aylıkların, ödeme tarihinden takip eden ödeme tarihine kadar geçen süreyi,
19) Tarımsal faaliyet: Kendi mülkünde, ortaklık veya
kiralamak suretiyle başkalarının mülkünde veya kamuya mahsus mahallerde; ekim,
dikim, bakım, üretme, yetiştirme ve ıslah yoluyla yahut doğrudan doğruya
tabiattan istifade etmek suretiyle bitki, orman, hayvan ve su ürünleri elde
edilmesini ve/veya bu ürünlerin yetiştiricileri tarafından; muhafazasını,
taşınmasını veya pazarlanmasını,
20) Kurum Sağlık Kurulu: Kurumca yetkilendirilen sağlık
hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca düzenlenecek raporlardaki teşhis ve bu
teşhise dayanak teşkil eden belgeleri incelemek suretiyle, çalışma gücü kaybı ve
meslekte kazanma gücü kaybı oranlarını belirlemeye yetkili hekimlerden ve/veya
diş hekimlerinden oluşan kurulları,
21) Kamu idaresi: 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî
Yönetimi ve Kontrol Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde
belirtilen idare ve kurumlar ile bunların ödenmiş sermayesinin % 50'sinden
fazlasına sahip oldukları ortaklıkları veya özel kanunlarına göre personel
çalıştıran diğer kamu kurumlarını,
22) Sağlık hizmeti: Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü olduğu kişilere 63 üncü madde gereği finansmanı sağlanacak tıbbî ürün ve
hizmetleri,
23) Kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmeti: Kişilerin
hastalıktan korunması veya sağlıklı olma halinin sürdürülmesi amacıyla, kişiye
yönelik olarak finansmanı sağlanacak sağlık hizmetlerini,
24) Aile hekimi: Sağlık Bakanlığı tarafından aile hekimi
olarak yetkilendirilen ve Kurum ile sözleşme yapmış hekimleri,
25) Sağlık hizmeti sunucusu: Sağlık hizmetini sunan ve/veya
üreten; gerçek kişiler ile kamu ve özel hukuk tüzel kişilerini ve bunların tüzel
kişiliği olmayan şubelerini,
26) Katılım payı: Sağlık hizmetlerinden yararlanabilmek için,
genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü olduğu kişiler tarafından
ödenecek tutarı,
27) Sığınmacı ve Vatansız: İçişleri Bakanlığı tarafından
sığınmacı veya vatansız olarak kabul edilen kişileri,
28) Peşin sermaye değeri: Kurumca, bu Kanunun ilgili
maddelerinde belirtilen giderlerin yaş, kesilme ihtimali ve Kurumca belirlenecek
iskonto oranı dikkate alınarak hesaplanan tutarı,
29) Güncelleme katsayısı: 4 üncü madde kapsamında sigortalı
sayılanların, her yılın Kasım ayına ait kanunî süresi içinde verilen
belgelerindeki prim tahakkukları üzerinden bulunacak ortalama prime esas günlük
kazancın, bir önceki yılın aynı ayına ait ortalama prime esas günlük kazanca
göre değişim oranı ile her yılın Aralık ayına göre Türkiye İstatistik Kurumu
tarafından açıklanan en son temel yıllı tüketici fiyatları genel indeksindeki
değişim oranının toplamının yarısına (1) tam sayısının ilave edilmesi sonucunda
bulunan değeri, ifade eder.
İKİNCİ KISIM
Sosyal Sigorta Hükümleri
BİRİNCİ BÖLÜM
Sigortalılara İlişkin Hükümler
Sigortalı sayılanlar
MADDE 4- Bu Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları
uygulaması bakımından; a) Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren
tarafından çalıştırılanlar,
b) Köy ve mahalle muhtarları, hizmet akdine bağlı olmaksızın
kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan ise;
1) Ticarî kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek
veya basit usûlde gelir vergisi mükellefi olanlar,
2) Gelir vergisinden muaf olup, esnaf ve sanatkâr sicili ile
birlikte kanunla kurulan meslek odalarına usûlüne uygun olarak kayıtlı olanlar,
3) Anonim şirketlerin kurucu ortakları ve/veya yönetim kurulu
üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite
ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları,
4) Tarımsal faaliyette bulunanlar,
c) Kamu idarelerinde;
1) (a) bendine tâbi olmayanlardan, kadro ve pozisyonlarda
sürekli olarak çalışıp, ilgili kanunlarında (a) bendi kapsamına girenler gibi
sigortalı olması öngörülmemiş olanlar,
2) (a) ve (b) bentlerine tâbi olmayanlardan, sözleşmeli
olarak çalışıp ilgili kanunlarında (a) bendi kapsamına girenler gibi sigortalı
olması öngörülmemiş olanlar ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 86 ncı
maddesi uyarınca açıktan vekil atananlar, sigortalı sayılırlar.
Birinci fıkranın (a) bendi gereği sigortalı sayılanlara
ilişkin hükümler;
a) İşçi sendikalarının yönetim kurullarına seçilenler,
b) Bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılan;
film, tiyatro, sahne, gösteri, ses ve saz sanatçıları ile müzik, resim, heykel,
dekoratif ve benzeri diğer uğraşları içine alan bütün güzel sanat kollarında
çalışanlardan, düşünürlerden ve yazarlardan hizmet akdi ile çalışanlar,
c) Mütekabiliyet esasına dayalı olarak uluslararası sosyal
güvenlik sözleşmesi yapılmış ülke uyruğunda olanlar hariç olmak üzere, yabancı
uyruklu kişilerden hizmet akdi ile çalışanlar,
d) 2/7/1941 tarihli ve 4081 sayılı Çiftçi Mallarının
Korunması Hakkında Kanuna göre çalıştırılanlar,
e) 24/4/1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha
Kanununda belirtilen umumî kadınlar,
f) Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen kurslarda
usta öğretici olarak çalıştırılanlar, kamu idarelerinde ders ücreti karşılığı
görev verilenler ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin (C)
bendi kapsamında çalıştırılanlar, hakkında da uygulanır.
Birinci fıkranın (c) bendi gereği sigortalı sayılanlara
ilişkin hükümler;
a) Kuruluş ve personel kanunları veya diğer kanunlar
gereğince seçimle veya atama yoluyla kamu idarelerinde göreve gelenlerden; bu
görevleri sebebiyle kendilerine ilgili kanunlarında Devlet memurları gibi
emeklilik hakkı tanınmış olanlardan hizmet akdi ile çalışmayanlar,
b) Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlar, Türkiye Büyük Millet
Meclisi üyeleri, belediye başkanları, il daimi komisyonu üyeleri,
c) Birinci fıkranın (c) bendi kapsamında iken, bu kapsamdaki
kişilerin kurduğu sendikaların veya sendika konfederasyonlarının yönetim
kurullarına seçilenler,
d) Harp okulları ile fakülte ve yüksek okullarda, Türk
Silâhlı Kuvvetleri hesabına okuyan veya kendi hesabına okumakta iken askerî
öğrenci olanlar ile astsubay meslek yüksek okulları ve astsubay naspedilmek
üzere temel askerlik eğitimine tâbi tutulan adaylar ile fakültelerde veya meslek
yüksek okullarında kendi hesabına okuduktan sonra veya askerlik hizmetini
müteakip subaylığa veya astsubaylığa geçirilenlerin, okullarda geçen normal
eğitim süreleri,
e) Polis Akademisi ile fakülte ve yüksek okullarda, Emniyet
Genel Müdürlüğü hesabına okuyan veya kendi hesabına okumakta iken Emniyet Genel
Müdürlüğü hesabına okumaya devam eden öğrenciler ile fakültelerde veya meslek
yüksek okullarında kendi hesabına okuduktan sonra komiser yardımcılığına veya
polisliğe geçirilenlerin, okullarda geçen normal eğitim süreleri, hakkında da
uygulanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Kurum
tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Bazı sigorta kollarının uygulanacağı sigortalılar
MADDE 5- Kısa ve uzun vadeli sigorta kolları bakımından
aşağıda sayılan kişiler hakkında uygulanacak sigorta kolları şunlardır:
a) Hizmet akdi ile çalışmamakla birlikte, ceza infaz
kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri
ünitelerde çalıştırılan hükümlü ve tutuklular hakkında, iş kazası ve meslek
hastalığı ile analık sigortası uygulanır ve bunlar, 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılırlar.
b) Hizmet akdi ile çalışmamakla birlikte 5/6/1986 tarihli ve
3308 sayılı Meslekî Eğitim Kanununda belirtilen aday çırak, çırak ve
işletmelerde meslekî eğitim gören öğrenciler hakkında iş kazası, meslek
hastalığı ve hastalık sigortası; meslek liselerinde okumakta iken veya yüksek
öğrenimleri sırasında zorunlu staja tâbi tutulan öğrenciler hakkında ise iş
kazası ve meslek hastalığı sigortası uygulanır ve bu bentte sayılanlar, 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılırlar.
c) Harp malûlleri ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı
Terörle Mücadele Kanunu, 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve
Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna göre aylıkları hesaplanarak ödenen veya asayiş
ve güvenliğin sağlanması ile ilgili kanunlara göre vazife malûllüğü aylığı
bağlanmış olanlardan, bu Kanuna tâbi sigortalı olarak çalışanlar hakkında
aylıkları kesilmeksizin kısa vadeli sigorta kolları uygulanır. Ancak bunlar
hakkında, uzun vadeli sigorta kollarına tâbi olmayı istemeleri halinde, bu
isteklerini Kuruma bildirdikleri tarihi takip eden ay başından itibaren, uzun
vadeli sigorta kolları uygulanır.
d) Sosyal güvenlik destek primine tâbi olanlar hakkında,
sadece iş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri uygulanır.
e) Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen meslek edindirme,
geliştirme ve değiştirme eğitimine katılan kursiyerler, 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılırlar ve bunlar hakkında iş
kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri uygulanır.
f) 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu
gereğince işsizlik ödeneğinden yararlandırılan kişilere, işsizlik ödeneğinin hak
edildiği süre içinde, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında
sigortalı sayılarak uzun vadeli sigorta kolları uygulanır.
Sigortalı sayılmayanlar
MADDE 6- Bu Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları
hükümlerinin uygulanmasında;
a) İşverenin işyerinde ücretsiz çalışan eşi,
b) Aynı konutta birlikte yaşayan ve üçüncü derece dahil bu
dereceye kadar hısımlar arasında ve aralarına dışardan başka kimse
katılmaksızın, yaşadıkları konut içinde yapılan işlerde çalışanlar,
c) Ev hizmetlerinde süreksiz olarak çalışanlar ile ev
hizmetlerinde hizmet akdi ile sürekli çalışmasına rağmen, haftalık çalışma
sürelerinin 4857 sayılı İş Kanununda belirtilen sürelerden az olması nedeniyle,
aylık kazançları prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katından az
olanlar,
d) Askerlik hizmetlerini er ve erbaş olarak yapmakta olanlar
ile yedek subay okulu öğrencileri,
e) Yabancı bir ülkede kurulu herhangi bir kuruluş tarafından
ve o kuruluş adına ve hesabına Türkiye'ye bir iş için gönderilen ve yabancı
ülkede sosyal sigortaya tâbi olduğunu belgeleyen kişiler ile Türkiye'de kendi
adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, yurt dışında ikamet eden ve o ülke
sosyal güvenlik mevzuatına tâbi olanlar, f) Resmî meslek ve sanat okulları ile
yetkili resmî makamların izniyle kurulan meslek veya sanat okullarında ve yüksek
okullarda fiilen normal eğitim süreleri içinde yapılan, tatbikî mahiyetteki
yapım ve üretim işlerinde çalışan öğrenciler,
g) Sağlık hizmet sunucuları tarafından işe alıştırılmakta
olan veya rehabilite edilen, hasta veya malûller,
h) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentleri
gereği sigortalı sayılması gereken işlerde çalışmakla birlikte, 18 yaşını
doldurmamış olanlar,
ı) Kamu idareleri hariç olmak üzere, tarım işlerinde veya
orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz işlerde çalışanlar ile tarımda kendi
adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; tarımsal faaliyette bulunan ve yıllık
tarımsal faaliyet gelirlerinden, bu faaliyete ilişkin masraflar düşüldükten
sonra kalan tutarın aylık ortalamasının, bu Kanunda tanımlanan prime esas günlük
kazanç alt sınırının otuz katından az olduğunu belgeleyenler,
j) Niteliği itibarıyla bir kişinin bir gün içinde
yapabileceği işlerde, yevmiyeli olarak çalışanlar,
k) Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan gelir
vergisinden muaf olup, esnaf ve sanatkâr siciliyle birlikte kanunla kurulu
meslek odalarına usûlüne uygun olarak kayıtlı olanlardan, aylık faaliyet
gelirlerinden bu faaliyetine ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarı,
prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katından az olduğunu belgeleyenler,
l) Kamu idarelerinin dış temsilciliklerinde istihdam edilen
ve temsilciliğin bulunduğu ülkede sürekli ikamet izni veya bu devletin
vatandaşlığını da haiz bulunan Türk uyruklu sözleşmeli personelden, bulunduğu
ülkenin sosyal güvenlik kurumunda sigortalı olduğunu belgeleyenler ile kamu
idarelerinin dış temsilciliklerinde istihdam edilen sözleşmeli personelin
uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri çerçevesinde ve temsilciliğin
bulunduğu ülkenin kamu düzeninin zorunlu kıldığı hallerde, işverenleri
tarafından bulunulan ülkede sosyal sigorta kapsamında sigortalı yapılanlar, 4
üncü ve 5 inci maddelere göre sigortalı sayılmaz.
(h) bendinin uygulanmasıyla ilgili olarak, bir meslek veya
sanat okulunu bitirenlerden, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî
Kanunu hükümlerine göre mahkemece ergin kılınmak suretiyle, öğrenimleriyle
ilgili görevlerde çalışanlar hakkında 18 yaşın bitirilmiş olması şartı aranmaz.
Birinci fıkranın (ı) bendinin uygulanmasında, Türkiye Ziraat
Odaları Birliğinin görüşü alınır.
Bu maddenin uygulamasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum
tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Sigortalılığın başlangıcı
MADDE 7- Sigorta hak ve yükümlülükleri 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının;
a) (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için çalışmaya,
meslekî eğitime veya zorunlu staja başladıkları tarihten,
b) (b) bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan, gelir
vergisi mükellefi olanların gelir vergisi mükellefiyetinin başladığı tarihten;
şirket ortaklarının şirket ortaklıklarının tescil edildiği tarihten; gelir
vergisinden muaf olanların ise esnaf ve sanatkâr sicili ile birlikte kanunla
kurulu meslek kuruluşlarına usûlüne uygun kayıtlı oldukları tarihten; tarımda
kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar için tarımsal faaliyetlerinin
kanunla kurulu ilgili meslek kuruluşlarınca tescil edildiği tarihten; köy ve
mahalle muhtarları için seçildikleri tarihten,
c) (c) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için, göreve
başladıkları veya okullarında eğitime başladıkları tarihten,
itibaren başlar.
Birinci fıkranın (b) bendinin uygulanmasında, gelir
vergisinden muaf olanlar ile tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız
çalışanların kayıt ve tescil işlemleri ile ilgili olarak kanunla kurulmuş ilgili
meslek kuruluşlarının görüşleri alınır.
Sigortalı bildirimi ve tescili
MADDE 8- İşverenler, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(a) bendi kapsamında sigortalı sayılan kişileri, 7 nci maddenin birinci
fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortalılık başlangıcından önce, sigortalı
işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirmekle yükümlüdür. Ancak işveren tarafından
sigortalı işe giriş bildirgesi;
a) İnşaat işyerlerinde işe başlatılacak sigortalılar için, en
geç çalışmaya başlatıldığı gün Kuruma verilmesi halinde,
b)Yabancı ülkelere sefer yapan ulaştırma araçlarına sefer
esnasında alınarak çalıştırılanlar ile Kuruma ilk defa işyeri bildirgesi
verilecek işyerlerinde; ilk defa sigortalı çalıştırmaya başlanılan tarihten
itibaren bir ay içinde çalışmaya başlayan sigortalılar için, çalışmaya
başladıkları tarihten itibaren en geç söz konusu bir aylık sürenin dolduğu
tarihe kadar, Kuruma verilmesi halinde,
c) Kamu idarelerince yurt dışı görevde çalışmak üzere işe
alınanların, işten ayrılmış olsalar dahi, çalışmaya başladıkları tarihten
itibaren üç ay içinde, Kuruma verilmesi halinde, sigortalılık başlangıcından
önce bildirilmiş sayılır.
Sigortalılar, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren en geç
bir ay içinde, sigortalı olarak çalışmaya başladıklarını Kuruma bildirirler.
Ancak, sigortalının kendini bildirmemesi, sigortalı aleyhine delil teşkil etmez.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında
sigortalı sayılan kişiler için; 7 nci maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde
belirtilen sigortalılık başlangıcından itibaren kendi mevzuatlarına göre kayıt
veya tescili yapan ilgili kurum, kuruluş ve birlikler veya vergi daireleri
sigortalı işe giriş bildirgesi düzenleyerek, en geç onbeş gün içinde Kuruma
vermekle yükümlüdür. Kurum bu bildirimden itibaren bir ay içinde tescili yapılan
kişilere, sigortalılık hak ve yükümlülüklerinin başladığını bildirir. 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi gereği sigortalı
sayılanlar ise, sigortalı işe giriş bildirgesini, 7 nci maddenin birinci
fıkrasının (b) bendinde belirtilen sigortalılık başlangıcından itibaren, doksan
gün içinde Kuruma vermekle yükümlüdürler. 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında sigortalı sayılan kişileri çalıştıracak işverenler,
çalıştırmaya başlattıkları kişileri, 7 nci maddenin birinci fıkrasının (c)
bendinde belirtilen sigortalılık başlangıcından itibaren, onbeş gün içinde
sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirmekle yükümlüdürler. 5
inci maddenin (f) bendi kapsamında sigortalı sayılan kişiler için Türkiye İş
Kurumu, işsizlik ödeneğinin fiilen ödenmeye başlandığı tarihten itibaren bir ay
içinde, sigortalı işe giriş bildirgesini Kuruma bildirmekle yükümlüdür.
Kamu idareleri ile bankalar, Kurumca sağlanacak elektronik
altyapıdan yararlanmak suretiyle, Kurumca belirlenecek işlemlerde, işlem yaptığı
kişilerin sigortalılık bakımından tescilli olup olmadığını kontrol etmek ve
sigortasız olduğunu tespit ettiği kişileri, Kuruma bildirmekle yükümlüdürler.
Bu maddenin ikinci ve beşinci fıkraları hariç olmak üzere,
diğer fıkralarında belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyen ilgililer
hakkında, 102 nci madde hükümlerine göre idarî para cezası uygulanır.
Sigortalı işe giriş bildirgesinin şekli ve içeriği,
bildirgenin verilme yöntemleri ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl
ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Sigortalılığın sona ermesi
MADDE 9- Kısa ve uzun vadeli sigorta kolları bakımından
sigortalılık;
a) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki
sigortalıların, hizmet akdinin sona erdiği tarihten,
b) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki
sigortalıların;
1) Gelir vergisi mükellefi olanlar için,
mükellefiyetlerini gerektiren faaliyetlerine son verdikleri tarihten,
2) Gelir vergisinden muaf olanlar için, esnaf ve
sanatkâr sicili ile birlikte kanunla kurulu meslek odalarındaki üye kayıtlarının
silinmesi gereken veya 6 ncı maddenin birinci fıkrasının (k) bendi kapsamına
girdiği tarihten,
3) Şirket ve donatma iştiraki ortağı olanlar için,
tâbi oldukları mevzuata göre şirketle ve donatma iştiraki ile ilgilerinin
kesildiği tarihten,
4) Şirket ortağı olanlar için, şirketin iflâsına veya
tasfiyesine karar verildiği veya münfesih sayıldığı tarihten,
5) Tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar
için, tarımsal faaliyetlerinin sona erdiği veya 6 ncı maddenin birinci
fıkrasının (ı) bendi kapsamına girdiği tarihten,
6) Köy ve mahalle muhtarlarının, muhtarlık
görevlerinin sona erdiği tarihten,
7) Herhangi bir yabancı ülkede ikamet eden ve o ülke
mevzuatı kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başladığı veya ikamet esasına
bağlı olarak, o ülke sosyal güvenlik sistemine dahil olduğu tarihten,
8) İflâsına karar verilmiş olan veya tasfiye halindeki
özel işletmeler ile şirketlerin ortaklarından hizmet akdi ile çalışanların,
çalışmaya başladığı tarihten,
9) Köy ve mahalle muhtarlarından; kendi adına ve
hesabına bağımsız çalışmasından dolayı gelir vergisi mükellefiyeti bulunanlar
hariç, aynı zamanda hizmet akdi ile çalışanların çalışmaya başladığı tarihten,
10) Gelir vergisinden muaf olan, ancak esnaf ve
sanatkârlar sicili ile birlikte kanunla kurulu meslek kuruluşlarındaki kayıtlara
istinaden bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında
sigortalı sayılanlardan, bu sigortalılıklarının devamı sırasında, hizmet akdi
ile çalışanların çalışmaya başladığı tarihten,
c) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında
sigortalı sayılanların;
1) Ölüm halinde veya aylık bağlanmasını gerektiren
hallerde, bu tarihi takip eden ayın ilk gününden,
2) Diğer hallerde ise görevden ayrıldıkları tarihten,
d) 5 inci madde gereği bazı sigorta kollarına tâbi
tutulanların, sigortalı sayılmalarını gerektiren halin sona erdiği tarihten,
e) 6 ncı maddenin birinci fıkrasının (l) bendi kapsamında
olanlardan, çalışmakta iken bulunduğu ülkenin sosyal güvenlik kurumu ile
irtibatlandırılanlar ile uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri çerçevesinde,
seçimini bu yönde kullananlar için sigortalandıkları tarihten, itibaren sona
erer. Ancak, hastalık ve analık hükümlerinin uygulanmasında sigortalılık;
a) İlgili kanunlar gereği sigortalının ücretsiz izinli
olması, greve iştirak etmesi veya işverenin lokavt yapması hallerinde, bu
hallerin sona ermesini,
b) Diğer hallerde ise birinci fıkrada belirtilen tarihleri,
takip eden onuncu günden başlanarak yitirilmiş sayılır. Birinci fıkranın (a),
(c) ve (d) bentlerine göre sigortalılığı sona erenlerin durumları işverenleri
tarafından, (b) bendinde belirtilen şekillerde sona erenlerin durumları ise
kendileri ve sözü edilen bentte belirtilen faaliyetin sona erme halinin
bildirildiği kuruluşlar veya vergi daireleri tarafından, en geç on gün içinde
Kuruma bildirilir. Bu kişilerin meslek kuruluşlarına ya da vergi dairelerine
olan yükümlülüklerini yerine getirmemiş olmaları, sigortalılığın sona ermesine
ilişkin belge ya da bilginin verilmesine engel teşkil etmez.
Birinci fıkranın (e) bendine göre sigortalılığı sona erenler
ile 8 inci maddenin birinci fıkrasının (c) bendine göre bildirimi yapılan
sigortalıların, sigortalılığının sona ermesine ilişkin bildirimleri, üç ay
içinde Kuruma yapılır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum
tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Sigortalıların işleri nedeniyle geçici olarak yurt dışında
bulunmaları
MADDE 10- 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde
sayılan sigortalıların işverenleri tarafından geçici görevle yurt dışına
gönderilmeleri, (c) bendinde sayılan sigortalıların mevzuatlarında belirtilen
usûle uygun olarak yurt dışına gönderilmeleri veya (b) bendinde sayılanların
sigortalılığa esas çalışması nedeniyle yurt dışında bulunmaları halinde, bu
görevleri yaptıkları sürece, sigortalıların ve işverenlerin sosyal sigortaya
ilişkin hak ve yükümlülükleri devam eder.
Sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmayan ülkelerde iş üstlenen
işverenlerce çalıştırılmak üzere bu ülkelere götürülen Türk işçileri de bu
Kanunun uygulanmasında geçici görevle yurt dışına gönderilmiş sayılır.
İKİNCİ BÖLÜM
İşyerleri ve İşverenlere İlişkin Hükümler
İşyeri, işyerinin bildirilmesi, devri, intikali ve nakli
MADDE 11- İşyeri, sigortalı sayılanların maddî olan ve
olmayan unsurlar ile birlikte işlerini yaptıkları yerlerdir. İşyerinde üretilen
mal veya verilen hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim
altında örgütlenen işyerine bağlı yerler, dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku,
yıkanma, muayene ve bakım, beden veya meslek eğitimi yerleri, avlu ve büro gibi
diğer eklentiler ile araçlar da işyerinden sayılır.
İşveren, örneği Kurumca hazırlanacak işyeri bildirgesini en geç sigortalı
çalıştırmaya başladığı tarihte, Kuruma vermekle yükümlüdür. Şirket kuruluşu
aşamasında, çalıştıracağı sigortalı sayısını ve bunların işe başlama tarihini,
ticaret sicili memurluklarına bildiren işverenlerin, bu bildirimleri Kuruma
yapılmış sayılır. Ticaret sicili memurlukları, kendilerine yapılan bu bildirimi
en geç on gün içinde Kuruma bildirmek zorundadır. 29/6/1956 tarihli ve 6762
sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tâbi şirketlerin nevilerinin değişmesi,
birleşmesi veya diğer bir şirkete katılması durumunda, bu hususların ticaret
siciline tesciline ilişkin ilân tarihini; adi şirketlerde şirkete yeni ortak
alınması durumunda ise en geç yeni ortağın alındığı tarihi takip eden on gün
içinde, işyeri bildirgesi ile Kuruma bildirilmek zorundadır. İşyerinin
faaliyette bulunduğu adresten başka bir ildeki adrese nakledilmesi, sigortalı
çalıştırılan bir işin veya işyerinin başka bir işverene devredilmesi veya
intikal etmesi halinde, işyerinin nakledildiği, yeni işverenin işi veya işyerini
devraldığı tarihi takip eden on gün içinde, işyerinin miras yoluyla intikali
halinde ise mirasçıları, ölüm tarihinden itibaren en geç üç ay içinde, işyeri
bildirgesini Kuruma vermekle yükümlüdür. İşyerinin aynı il sınırları içinde
Kurumun diğer bir ünitesinin görev alanına giren başka bir adrese nakledilmesi
halinde, adres değişikliğinin yazı ile bildirilmesi yeterlidir. Bu işlerde
çalışan sigortalıların, sigorta hak ve yükümlülükleri devam eder.
Valilikler, belediyeler ve ruhsat vermeye yetkili diğer kamu
ve özel hukuk tüzel kişileri, yapı ruhsatı ve diğer tüm ruhsat veya ruhsat
niteliği taşıyan işlemlerine ilişkin bilgi ve belgeler ile varsa bunların
verilmesine esas olan istihdama ilişkin bilgileri, verildiği tarihten itibaren
bir ay içinde Kuruma bildirmekle yükümlüdürler. Bu maddede belirtilen
yükümlülükleri yerine getirmeyenler hakkında, 102 nci maddenin birinci
fıkrasının (b) bendi uyarınca idarî para cezası uygulanır. İdarî para cezası
uygulanması, bu yükümlülüklerin yerine getirilmesine engel teşkil etmez.
Alt işveren, asıl işverenin işyerinde çalıştırdığı
sigortalıları, işverenle aralarında yaptıkları sözleşmenin ibrazı kaydıyla,
Kurumdan alacağı özel bir numara ile asıl işverenin kayıtlı olduğu dosyadan
bildirir. İşyeri bildirgesinin verilmemesi veya geç verilmesi, bu Kanunda
belirtilen hak ve yükümlülükleri ortadan kaldırmaz. İşyeri bildirgesinin şekli
ve içeriği ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Kurum
tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
İşveren, işveren vekili, geçici iş ilişkisi kurulan işveren
ve alt işveren
MADDE 12- 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c)
bentlerine göre sigortalı sayılan kişileri çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler
ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar işverendir.
İşveren adına ve hesabına, işin veya görülen hizmetin bütününün yönetim görevini
yapan kimse, işveren vekilidir. Bu Kanunda geçen işveren deyimi, işveren
vekilini de kapsar.
İşveren vekili ve 4857 sayılı İş Kanununda tanımlanan geçici iş ilişkisi kurulan
işveren, bu Kanunda belirtilen yükümlülüklerinden dolayı işveren ile birlikte
müştereken ve müteselsilen sorumludur.
4 üncü maddenin ikinci fıkrasının (a) bendine tâbi olanlar hakkında,
işverenlerin bu Kanunda belirtilen yükümlülükleri, bunları çalıştıran işçi
sendikaları veya işveren tarafından; 4 üncü maddenin üçüncü fıkrasına tâbi
olanlar hakkında, işverenlerin bu Kanunda belirtilen yükümlülükleri, bunları
çalıştıran kamu idareleri veya eğitim gördükleri okullar tarafından yerine
getirilir.
2/7/1941 tarihli ve 4081 sayılı Çiftçi Mallarının Korunması Hakkında Kanuna göre
çalıştırılanlar hakkında, işverenlerin bu Kanunda belirtilen yükümlülükleri,
bunları çalıştırmaya yetkili makam tarafından yerine getirilir.
Ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve
benzeri ünitelerde çalıştırılan hükümlü ve tutukluların işvereni, Ceza İnfaz
Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumu, işveren vekilleri ise Ceza İnfaz
Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumunun sorumlu müdür ve amirleridir.
Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin bir işte
veya bir işin bölüm veya eklentilerinde, iş alan ve bu iş için görevlendirdiği
sigortalıları çalıştıran üçüncü kişiye alt işveren denir. Sigortalılar, üçüncü
bir kişinin aracılığı ile işe girmiş ve bunlarla sözleşme yapmış olsalar dahi,
asıl işveren, bu Kanunun işverene yüklediği yükümlülüklerden dolayı alt işveren
ile birlikte sorumludur.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Kısa Vadeli Sigorta Hükümleri
İş kazasının tanımı, bildirilmesi ve soruşturulması
MADDE 13- İş kazası;
a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
b) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle veya görevi nedeniyle,
sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş veya
çalışma konusu nedeniyle işyeri dışında,
c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında
başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
d) Emziren kadın sigortalının, çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş
gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da
ruhen özüre uğratan olaydır.
İş kazasının 4 üncü maddenin birinci fıkrasının;
a) (a) bendi ile 5 inci madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından bunları
çalıştıran işveren tarafından, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine derhal ve
Kuruma da en geç kazadan sonraki üç işgünü içinde,
b) (b) bendi kapsamında bulunan sigortalı bakımından kendisi tarafından, bir ayı
geçmemek şartıyla rahatsızlığının bildirim yapmaya engel olmadığı günden sonra
üç işgünü içinde,
c) (c) bendi kapsamında bulunan sigortalılar bakımından, bunları çalıştıran
işveren tarafından, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine veya kendi mevzuatlarına
göre yetkili mercilere derhal ve Kuruma da en geç kazadan sonraki üç işgünü
içinde, iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesinin doğrudan ya da taahhütlü
posta ile Kuruma bildirilmesi zorunludur. Bu fıkranın (a) ve (c) bentlerinde
belirtilen süre, iş kazasının işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana
gelmesi halinde, iş kazasının öğrenildiği tarihten itibaren başlar.
Kuruma bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında bir karara
varılabilmesi için gerektiğinde, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen
memurları tarafından veya Bakanlık iş müfettişleri vasıtasıyla soruşturma
yapılabilir. Bu soruşturma sonunda yazılı olarak bildirilen hususların gerçeğe
uymadığı ve olayın iş kazası olmadığı anlaşılırsa,
Kurumca bu olay için yersiz olarak yapılmış bulunan ödemeler, ödemenin yapıldığı
tarihten itibaren gerçeğe aykırı bildirimde bulunanlardan, 96 ncı madde hükmüne
göre tahsil edilir.
İş kazası ve meslek hastalığı bildirgesinin şekli ve içeriği, verilme usûlü ile
bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir.
Meslek hastalığının tanımı, bildirilmesi ve soruşturulması
MADDE 14- Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya
yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm
şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal
özürlülük halleridir.
Sigortalının çalıştığı işten dolayı meslek hastalığına tutulduğunun;
a) Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları tarafından usûlüne uygun
olarak düzenlenen sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi,
b) Kurumca gerekli görüldüğü hallerde, işyerindeki çalışma şartlarını ve buna
bağlı tıbbî sonuçlarını ortaya koyan denetim raporları ve gerekli diğer
belgelerin incelenmesi, sonucu Kurum Sağlık Kurulu tarafından tespit edilmesi
zorunludur.
Meslek hastalığı, işten ayrıldıktan sonra meydana çıkmış ve sigortalı olarak
çalıştığı işten kaynaklanmış ise, sigortalının bu Kanunla sağlanan haklardan
yararlanabilmesi için, eski işinden fiilen ayrılmasıyla hastalığın meydana
çıkması arasında bu hastalık için Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikte
belirtilen süreden daha uzun bir zamanın geçmemiş olması şarttır. Bu durumdaki
kişiler, gerekli belgelerle Kuruma müracaat edebilirler. Herhangi bir meslek
hastalığının klinik ve laboratuvar bulgularıyla belirlendiği ve meslek
hastalığına yol açan etkenin işyerindeki inceleme sonunda tespit edildiği
hallerde, meslek hastalıkları listesindeki yükümlülük süresi aşılmış olsa bile,
söz konusu hastalık Kurumun veya ilgilinin başvurusu üzerine Sosyal Sigorta
Yüksek Sağlık Kurulunun onayı ile meslek hastalığı sayılabilir.
Meslek hastalığının 4 üncü maddenin birinci fıkrasının;
a) (a) ve (c) bentleri ile 5 inci madde kapsamında bulunan
sigortalılar bakımından, sigortalının meslek hastalığına tutulduğunu öğrenen
veya bu durum kendisine bildirilen işveren tarafından,
b) (b) bendi kapsamındaki sigortalı bakımından ise kendisi
tarafından, bu durumun öğrenildiği günden başlayarak üç işgünü içinde, iş kazası
ve meslek hastalığı bildirgesi ile Kuruma bildirilmesi zorunludur. Bu
yükümlülüğü yerine getirmeyen veya yazılı olarak bildirilen hususları kasten
eksik ya da yanlış bildiren işverene veya 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamındaki sigortalıya, Kurumca bu durum için yapılmış bulunan masraflar
ile ödenmişse geçici iş göremezlik ödenekleri rücû edilir.
Meslek hastalığı ile ilgili bildirimler üzerine gerekli
soruşturmalar, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları
tarafından veya Bakanlık iş müfettişleri vasıtasıyla yaptırılabilir.
Hangi hallerin meslek hastalığı sayılacağı, iş kazası ve
meslek hastalığı bildirgesinin şekli ve içeriği, verilme usûlü ile bu maddenin
uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak
yönetmelikte düzenlenir. Yönetmelikte belirlenmiş hastalıklar dışında herhangi
bir hastalığın meslek hastalığı sayılıp sayılmaması hususunda çıkabilecek
uyuşmazlıklar, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.
Hastalık ve analık hali
MADDE 15- Sigortalının, iş kazası ve meslek hastalığı
dışında kalan ve iş göremezliğine neden olan rahatsızlıklar, hastalık halidir.
Sigortalı kadının veya sigortalı erkeğin sigortalı olmayan
eşinin gebeliğinin başladığı tarihten itibaren doğumdan sonraki ilk sekiz
haftalık, çoğul gebelik halinde ise ilk on haftalık süreye kadar olan gebelik ve
analık haliyle ilgili rahatsızlık ve özürlülük halleri analık hali kabul edilir.
İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde
sağlanan haklar
MADDE 16- İş kazası veya meslek hastalığı halleri
nedeniyle sağlanan haklar şunlardır:
a) Sigortalıya; geçici iş göremezlik süresince günlük geçici
iş göremezlik ödeneği verilmesi.
b) Sigortalıya; sürekli iş göremezlik geliri bağlanması.
c) İş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölen sigortalının
hak sahiplerine; gelir bağlanması.
d) Gelir bağlanmış olan eş ve çocuklara; evlenme ödeneği
verilmesi.
e) İş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölen sigortalı için;
cenaze ödeneği verilmesi.
Sigortalıya hastalık veya analık hallerine bağlı olarak
ortaya çıkan iş göremezlik süresince, günlük geçici iş göremezlik ödeneği
verilir.
Sigortalı kadına veya sigortalı olmayan karısının doğum
yapması nedeniyle sigortalı erkeğe, çocuğun yaşaması şartıyla doğumdan sonraki
altı ay süresince her ay, doğum tarihinde geçerli olan asgarî ücretin üçte biri
tutarında emzirme ödeneği verilir.
Emzirme ödeneğine hak kazanan sigortalılardan 9 uncu maddeye
göre sigortalılığı sona erenlerin, bu tarihten başlamak üzere üçyüz gün içinde
çocukları doğarsa, sigortalı kadın veya karısı analık sigortası haklarından
yararlanacak sigortalı erkek, doğum tarihinden önceki onbeş ay içinde en az üç
ay prim ödenmiş olması şartıyla emzirme ödeneğinden yararlandırılır.
Ödenek ve gelirlere esas tutulacak günlük kazanç
MADDE 17- İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık
hallerinde verilecek ödeneklerin veya bağlanacak gelirlerin hesabına esas
tutulacak günlük kazanç; iş kazasının veya doğumun olduğu tarihten, meslek
hastalığı veya hastalık halinde ise iş göremezliğin başladığı tarihten önceki
oniki aydaki son üç ay içinde 80 inci maddeye göre hesaplanacak prime esas
kazançlar toplamının, bu kazançlara esas prim gün sayısına bölünmesi suretiyle
hesaplanır. Bu surette bulunan günlük kazanç; iş göremezliğin başladığı veya
gelirin bağlanacağı tarihten geriye doğru oniki ay ve daha öncesine ait ise
güncelleme katsayısı ile güncellenerek hesaplanır.
Oniki aylık dönemde çalışmamış ve ücret almamış olan sigortalı, çalışmaya
başladığı ay içinde iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle iş göremezliğe
uğrarsa verilecek ödeneklerin veya bağlanacak gelirlerin hesabına esas günlük
kazanç; çalışmaya başladığı tarih ile iş göremezliğinin başladığı tarih
arasındaki sürede elde ettiği prime esas günlük kazanç toplamının, çalıştığı gün
sayısına bölünmesi suretiyle; çalışmaya başladığı gün iş kazasına uğraması
halinde ise aynı veya emsal işte çalışan benzeri bir sigortalının günlük kazancı
esas tutulur.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri gereği sigortalı
sayılanların ödenek veya gelire esas günlük kazançlarının hesabında:
a) Prim, ikramiye ve bu nitelikteki arızi ödemeler dikkate alınmış ise ödenek ve
gelire esas alınacak günlük kazanç, ücret toplamının ücret alınan gün sayısına
bölünmesiyle hesaplanacak günlük kazanca, % 50 oranında bir ekleme yapılarak
bulunan tutardan çok olamaz.
b) İdare veya yargı mercilerince verilen karar gereğince yapılan ücret,
ikramiye, zam, tazminat ve bu mahiyetteki ödemelerden, ödenek ve gelirin
hesabına esas alınan üç aylık dönemden önceki aylara ilişkin olanlar dikkate
alınmaz.
Meslek hastalığı, sigortalının sigortalı olarak çalıştığı son işinden ayrıldığı
tarihten bir yıl geçtikten sonra meydana çıkmış ise, günlük kazancı bu son
işinden ayrıldığı tarih esas alınarak yukarıdaki fıkralara göre hesaplanır. İş
kazası ile meslek hastalığı sigortasından bağlanacak gelirlere esas tutulacak
aylık kazanç, yukarıdaki hükümlere göre hesaplanacak günlük kazancın otuz
katıdır.
Geçici iş göremezlik ödeneği
MADDE 18- Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık
kurullarından istirahat raporu alınmış olması şartıyla;
a) İş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle iş göremezliğe
uğrayan sigortalıya her gün için,
b) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri ile
5 inci madde kapsamındaki sigortalıların hastalık sebebiyle iş göremezliğe
uğraması halinde, iş göremezliğin başladığı tarihten önceki bir yıl içinde en az
doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması şartıyla geçici iş
göremezliğin üçüncü gününden başlamak üzere her gün için,
c) Sigortalı kadının analığı halinde, doğumdan önceki bir yıl
içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması şartıyla,
doğumdan önceki ve sonraki sekizer haftalık sürede, çoğul gebelik halinde ise
doğumdan önceki sekiz haftalık süreye iki haftalık süre ilave edilerek
çalışmadığı her gün için,
d) Sigortalı kadının isteği ve hekimin onayı ile doğuma üç
hafta kalıncaya kadar çalışılması halinde, doğum sonrası istirahat süresine
eklenen süreler için, geçici iş göremezlik ödeneği verilir.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı
sayılanlara hastalıkları halinde geçici iş göremezlik ödeneği, genel sağlık
sigortası dahil prim ve her türlü borçlarının ödenmiş olması şartıyla yatarak
tedavi süresince veya yatarak tedavi sonrası bu tedavinin gereği olarak
istirahat raporu aldıkları sürede ödenir.
İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve sigortalı kadının analığı halinde
verilecek geçici iş göremezlik ödeneği, 17 nci maddeye göre hesaplanacak günlük
kazancının üçte ikisidir. Ancak geçici iş göremezlik ödeneğinin güncellenmemiş
tutarı, sigortalının ödenek hesabına esas alınan döneme ilişkin kazanç üzerinden
vergi, sosyal sigorta, genel sağlık sigortası ve işsizlik sigortası primleri
kesintileri sonrası hesaplanan günlük net kazancını geçemez.
Sigorta prim ve ödeneklerinin hesabına esas tutulacak günlük kazançların alt
sınırında meydana gelecek değişikliklerde, yeniden tespit edilen alt sınırın
altında bir günlük kazanç üzerinden ödenek almakta bulunanların veya almaya hak
kazanmış veya kazanacak olanların bu ödenekleri, günlük kazançlarının alt
sınırındaki değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak değiştirilmiş
günlük kazançların alt sınırına göre ödenir.
Bir sigortalıda iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinden
birkaçı birleşirse, geçici iş göremezlik ödeneklerinden en yükseği verilir.
Geçici iş göremezlik ödenekleri, toplu iş sözleşmesi yapılan işyerleri ile kamu
idarelerinin işverenleri tarafından Kurumca belirlenen usûl ve esaslara göre
Kurum adına sigortalılara ödenerek, daha sonra Kurum ile mahsuplaşmak suretiyle
tahsil edilebilir. Geçici iş göremezlik ödeneklerinin ödeme zamanı ile bu
maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanma, hesaplanması,
başlangıcı ve birden çok
iş kazası ve meslek hastalığı hali
MADDE 19- İş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan
hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti
sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlarda meslekte kazanma
gücü en az % 10 oranında azalmış bulunduğu belirtilen ve Kurum Sağlık Kurulunca
bu durumu onaylanan sigortalı, sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanır.
Sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış olan sigortalının yeniden tedavi
ettirilmesi halinde meslekte kazanma gücünü ne oranda yitirdiği, birinci fıkrada
belirtilen sağlık kurullarından alınacak raporlara göre yeniden tespit olunur.
Sürekli iş göremezlik geliri, sigortalının mesleğinde kazanma gücünün kaybı
oranına göre hesaplanır. Sürekli tam iş göremezlikte sigortalıya, 17 nci maddeye
göre hesaplanan aylık kazancının % 70'i oranında gelir bağlanır. Sürekli kısmî
iş göremezlikte sigortalıya bağlanacak gelir, tam iş göremezlik geliri gibi
hesaplanarak bunun iş göremezlik derecesi oranındaki tutarı kendisine ödenir.
Sigortalı, başka birinin sürekli bakımına muhtaç ise gelir bağlama oranı % 100
olarak uygulanır.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanlara,
sürekli iş göremezlik geliri bağlanabilmesi için, kendi sigortalılığından
dolayı, genel sağlık sigortası dahil prim ve her türlü borçlarının ödenmiş
olması zorunludur.
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında bulunan
sigortalılardan, kurumlarınca sürekli iş göremezlik nedeniyle görevlerine son
verilenlerden;
a) Malûllük veya yaşlılık aylığına hak kazanamayan sigortalılara sürekli tam iş
göremezlik geliri bağlanarak sürekli iş göremezlik derecesine göre hesaplanacak
sürekli iş göremezlik gelir tutarı ile sürekli tam iş göremezlik geliri
arasındaki fark, sigortalının görevine son veren kurum tarafından, Kuruma
ödenir. Bunların bu Kanun kapsamında tekrar çalışması halinde, sürekli
işgöremezlik geliri, sürekli iş göremezlik derecesine göre ödenmeye devam
edilir.
b) Malûllük veya yaşlılık aylığına hak kazanan sigortalılara ise sürekli iş
göremezlik derecesine göre gelir bağlanır.
Başka birinin sürekli bakımına muhtaç olanlar hariç, sürekli iş göremezlik
gelirinin güncellenmemiş aylık tutarı; sigortalının sürekli iş göremezlik geliri
hesabına esas alınan döneme ilişkin kazancı üzerinden vergi, sosyal sigorta,
genel sağlık sigortası ve işsizlik sigortası primleri kesintileri sonrası
hesaplanan aylık net kazancını geçemez.
Yukarıdaki fıkralara göre hesaplanan gelir, günlük kazanç hesabına giren son ay
ile gelir başlangıç tarihi arasında 55 inci maddenin ikinci fıkrası hükmüne göre
artırılarak belirlenir.
Sigortalının sürekli iş göremezlik geliri;
a) Geçici iş göremezlik ödeneğinin sona erdiği tarihi,
b) Geçici iş göremezlik tespit edilemeden sürekli iş göremezlik durumuna
girilmişse, buna ait sağlık kurulu raporu tarihini, takip eden ay başından
başlar.
Sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış sigortalılardan, aynı özürlülük veya
meslek hastalığı nedeniyle istirahat raporu alanlara, yazılı istek tarihinden
itibaren 18 inci maddeye göre hesaplanacak bir günlük geçici iş göremezlik
ödeneği ile aylık sürekli iş göremezlik gelirinin otuzda biri arasındaki fark,
her gün için geçici iş göremezlik ödeneği olarak verilir.
Sigortalının yeniden bir iş kazasına uğraması veya yeni bir meslek hastalığına
tutulması halinde, meydana gelen özürlerin bütünü göz önüne alınarak kendisine,
sürekli iş göremezliğini doğuran son iş kazası veya meslek hastalığı sırasındaki
kazancı üzerinden gelir hesaplanır. Ancak, sigortalının son iş kazası veya
meslek hastalığı sırasındaki günlük kazancına göre bulunacak geliri, hesaplanan
ilk gelirinden az ise sigortalının sürekli iş göremezlik geliri ilk kazanç
üzerinden ödenir.
İş kazası ve meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremezlik hallerinde meslekte
kazanma gücündeki kayıp oranının belirlenmesine ve bu maddenin uygulanmasına
ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
Hak sahiplerine gelir bağlanması, evlenme ve cenaze
ödenekleri
MADDE 20- İş kazası veya meslek hastalığına bağlı
nedenlerden dolayı ölen sigortalının hak sahiplerine, 17 nci madde gereğince
tespit edilecek aylık kazancının % 70'i, 55 inci maddenin ikinci fıkrasına göre
güncellenerek 34 üncü madde hükümlerine göre gelir olarak bağlanır.
İş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü % 50 veya daha
fazla oranda kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış iken
ölenlerin, ölümün iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olup olmadığına
bakılmaksızın birinci fıkraya göre belirlenen tutar, 34 üncü madde hükümlerine
göre hak sahiplerine gelir olarak bağlanır.
İş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü % 50 oranının
altında kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış iken
ölenlerin, ölümün iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olmaması halinde
sigortalının almakta olduğu sürekli iş göremezlik geliri, 34 üncü madde
hükümlerine göre hak sahiplerine gelir olarak bağlanır.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanların hak
sahiplerine gelir bağlanabilmesi için, kendi sigortalılığından dolayı, genel
sağlık sigortası dahil prim ve her türlü borçlarının ödenmiş olması zorunludur.
Gelirin başlangıcı, kesilmesi ve yeniden bağlanmasında 34 üncü ve 35 inci
maddeler uygulanır.
37 nci madde hükümlerine göre hak sahiplerine cenaze ve evlenme ödeneği verilir.
İş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından
işverenin ve üçüncü kişilerin sorumluluğu
MADDE 21- İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı
veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir
hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu
Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan
gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak
sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere,
Kurumca işverene ödettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık
ilkesi dikkate alınır.
İş kazasının, 13 üncü maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sürede
işveren tarafından Kuruma bildirilmemesi halinde, bildirim tarihine kadar geçen
süre için sigortalıya ödenecek geçici iş göremezlik ödeneği, Kurumca işverenden
tahsil edilir.
Çalışma mevzuatında sağlık raporu alınması gerektiği belirtilen işlerde, böyle
bir rapora dayanılmaksızın veya eldeki rapora aykırı olarak bünyece elverişli
olmadığı işte çalıştırılan sigortalının, bu işe girmeden önce var olduğu tespit
edilen veya bünyece elverişli olmadığı işte çalıştırılması sonucu meydana gelen
hastalığı nedeniyle, Kurumca sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödeneği
işverene ödettirilir.
İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle
meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması
gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye
değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa
bunları çalıştıranlara rücû edilir.
İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık; kamu görevlileri, er ve erbaşlar ile
kamu idareleri tarafından görevlendirilen diğer kişilerin vazifelerinin gereği
olarak yaptıkları fiiller sonucu meydana gelmiş ise, bu fiillerden dolayı
haklarında kesinleşmiş mahkûmiyet kararı bulunanlar hariç olmak üzere, sigortalı
veya hak sahiplerine yapılan ödemeler veya bağlanan gelirler için kurumuna veya
ilgililere rücû edilmez. Ayrıca, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu
ölümlerde, bu Kanun uyarınca hak sahiplerine bağlanacak gelir ve verilecek
ödenekler için, iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesinde kusuru
bulunan hak sahiplerine veya iş kazası sonucu ölen kusurlu sigortalının hak
sahiplerine, Kurumca rücû edilmez.
Sigortalının kendisinden kaynaklanan sebeplerle tedavi
süresinin uzaması, iş göremezliğinin artması
MADDE 22- Sigortalının aşağıdaki sayılan nedenlerden
dolayı iş kazasına veya meslek hastalığına uğraması, hastalanması, tedavi
süresinin uzaması veya iş göremezliğinin artması hallerinde geçici iş göremezlik
ödeneği veya sürekli iş göremezlik geliri;
a) Ceza sorumluluğu olmayanlar ile kabul edilebilir bir mazereti olanlar hariç,
sigortalının iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık nedeniyle hekimin
bildirdiği tedbir ve tavsiyelere uymaması sonucu tedavi süresinin uzamasına veya
iş göremezlik oranının artmasına, malûl kalmasına neden olması halinde, uzayan
tedavi süresi veya artan iş göremezlik oranı esas alınarak dörtte birine kadarı
Kurumca eksiltilir.
b) Ceza sorumluluğu olmayanlar hariç, ağır kusuru yüzünden iş kazasına uğrayan,
meslek hastalığına tutulan veya hastalanan sigortalının kusur derecesi esas
alınarak üçte birine kadarı Kurumca eksiltilir.
c) Kasdî bir hareketi yüzünden iş kazasına uğrayan, meslek hastalığına tutulan,
hastalanan veya Kurumun yazılı bildirimine rağmen teklif edilen tedaviyi kabul
etmeyen sigortalıya, yarısı tutarında ödenir.
d) Tedavi gördüğü hekimden, tedavinin sona erdiğine ve çalışabilir olduğuna dair
belge almaksızın çalışan sigortalıya geçici iş göremezlik ödeneği ödenmez,
ödenmiş olanlar da yersiz yapılan ödeme tarihinden itibaren 96 ncı madde
hükümlerine göre geri alınır. 13 üncü maddenin ikinci fıkrasının (b) bendinde
belirtilenler tarafından iş kazasının anılan bentte belirtilen süre içinde
Kuruma bildirilmemesi durumunda, sigortalıya yapılacak iş göremezlik ödenekleri
bildirim tarihinden itibaren ödenir.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir.
Süresinde bildirilmeyen sigortalılıktan doğan sorumluluk
MADDE 23- Sigortalı çalıştırmaya başlandığının süresi
içinde sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirilmemesi halinde,
bildirgenin sonradan verildiği veya sigortalı çalıştırıldığının Kurumca tespit
edildiği tarihten önce meydana gelen iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve
analık halleri sonucu ilgililerin gelir ve ödenekleri Kurumca ödenir.
Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, Kurumca yapılan ve ileride yapılması
gerekli bulunan her türlü masrafların tutarı ile gelir bağlanırsa bu gelirin
başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri tutarı, 21 inci maddenin birinci
fıkrasında yazılı sorumluluk halleri aranmaksızın, işverene ayrıca ödettirilir.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı olduğu halde,
8 inci maddenin dördüncü fıkrasında belirtilen süre içerisinde bildirimde
bulunmayanlara, bildirimde bulunulmayan sürede meydana gelen iş kazası, meslek
hastalığı, hastalık ve analık halleri sonucu ilgililerin gelir ve ödenekleri
Kurumca ödenmez.
Kısa vadeli sigorta kollarında dikkate alınmayan süreler
MADDE 24- Kısa vadeli sigorta kolları bakımından;
a) Herhangi bir sebeple silâh altına alınan sigortalının
askerlikte geçen hizmet süresi,
b) Hükümlülükle sonuçlanmayan tutuklulukta geçen süre,
c) İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık
sigortalarından geçici iş göremezlik ödeneği alan sigortalının iş göremediği
süre,
d) Sigortalının greve iştirak etmesi veya işverenin lokavt
yapması hallerinde geçen süre, 18 inci maddede belirtilen çalışma sürelerine
girmediği gibi, iş göremezliğin başladığı veya hastalığın anlaşıldığı yahut
doğumun olduğu tarihten önceki bir yılın hesabında da dikkate alınmaz.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Uzun Vadeli Sigorta Hükümleri
Malûl sayılma
MADDE 25- Sigortalının veya işverenin talebi üzerine
Kurumca yetkilendirilen sağlık
hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usûlüne uygun
düzenlenecek raporlar ve dayanağı
tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, çalışma gücünün veya iş
kazası veya meslek hastalığı
sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 60'ını kaybettiği
Kurum Sağlık Kurulunca tespit
edilen sigortalı, malûllük sigortası bakımından malûl
sayılır.
Ancak, sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten
önce sigortalının çalışma
gücünün % 60'ını kaybettiği önceden veya sonradan tespit
edilirse, sigortalı bu hastalık veya
özürü sebebiyle malûllük aylığından yararlanamaz.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum
tarafından çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir.
Malûllük sigortasından sağlanan haklar ve yararlanma şartları
MADDE 26- Malûllük sigortasından sigortalılara sağlanan
hak, malûllük aylığı
bağlanmasıdır.
Sigortalıya malûllük aylığı bağlanabilmesi için sigortalının;
a) 25 inci maddeye göre malûl sayılması,
b) En az on yıldan beri sigortalı bulunup, toplam olarak 1800
gün veya başka birinin
sürekli bakımına muhtaç derecede malûl olan sigortalılar için
ise en az beş yıldan beri
sigortalı bulunup toplam 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primi bildirilmiş
olması,
c) Malûliyeti nedeniyle sigortalı olarak çalıştığı işten
ayrıldıktan veya işyerini kapattıktan
veya devrettikten sonra Kurumdan yazılı istekte bulunması,
halinde malûllük aylığı bağlanır. Ancak, 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (b) bendine
göre sigortalı sayılanların kendi sigortalılığı nedeniyle
genel sağlık sigortası primi dahil, prim
ve her türlü borçlarının ödenmiş olması zorunludur.
Malûllük aylığının hesaplanması, başlangıcı, kesilmesi ve
yeniden bağlanması
MADDE 27- Malûllük aylığı; prim ödeme gün sayısı 9000
günden az olan sigortalılar için
9000 gün üzerinden, 9000 gün ve daha fazla olanlar için ise
toplam prim ödeme gün sayısı
üzerinden, 29 uncu madde hükümlerine göre hesaplanır.
Sigortalı başka birinin sürekli
bakımına muhtaç ise tespit edilen aylık bağlama oranı 10 puan
artırılır.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri
kapsamındaki sigortalılar için
ayrı ayrı olmak üzere, malûllük sigortasından dosya bazında
her yıl bağlanan aylıkların aylık
başlangıç tarihinin ait olduğu yılın Ocak ayı itibarıyla yıl
içine ait artışlar uygulanmaksızın
hesaplanacak tutarları, yaşlılık sigortasından bir önceki
yılın son ödeme ayında söz konusu
sigortalılar için ayrı ayrı dosya bazında ödenen en düşük
yaşlılık aylığından az olamaz.
Malûllük aylığı, sigortalının;
a) Malûl sayılmasına esas tutulan rapor tarihi yazılı istek
tarihinden önce ise yazılı istek
tarihini,
b) Malûl sayılmasına esas tutulan rapor tarihi yazılı istek
tarihinden sonra ise rapor
tarihini,
c) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında
bulunanların çalıştıkları
işyerine müracaatları halinde, görevlerinden ayrıldıkları
tarihi,
takip eden ay başından itibaren başlar.
Sigortalı, aylığın başlangıç tarihinde geçici iş göremezlik
ödeneği almakta ise malûllük
aylığı geçici iş göremezlik ödeneği verilme süresinin sona
erdiği tarihten sonraki ay başından
başlar. Ancak, bağlanacak malûllük aylığı, sigortalının
almakta olduğu geçici iş göremezlik
ödeneğinin aylık tutarından fazla ise aradaki fark, bu
maddenin üçüncü fıkrasına göre tespit
edilecek tarihten başlanarak verilir.
Malûllük aylığı almakta iken sigortalı olarak yeniden
çalışmaya başlayanların veya
yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya veya ikamete
dayalı sosyal yardım almaya
başlayanların malûllük aylıkları, çalışmaya başladıkları veya
ikamete dayalı sosyal yardım
almaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başında
kesilir.
Bu Kanuna göre sigortalı olmayı gerektiren bir işte çalışması
nedeniyle malûllük aylıkları
kesilenlerden çalışması sona erip, malûllük aylığı bağlanması
için yazılı istekte bulunanlara,
kontrol muayenesine tâbi tutulmak ve malûllüğünün devam
ettiği anlaşılmak şartıyla eski
malûllük aylığı, yazılı istekte bulunduğu tarihten sonraki ay
başından itibaren ödenmeye
başlanır. Ancak, bu durumdaki sigortalılar için yazılı istek
tarihlerine göre yeniden malûllük
aylığı hesaplanır ve bu aylık önceden bağlanan malûllük
aylığından fazla ise hesaplanan yeni
aylık üzerinden ödeme yapılır.
Yaşlılık sigortasından sağlanan haklar ve yararlanma şartları
MADDE 28- Yaşlılık sigortasından sigortalıya sağlanan
haklar şunlardır:
a) Yaşlılık aylığı bağlanması.
b) Toptan ödeme yapılması.
İlk defa bu Kanuna göre sigortalı sayılanlara;
a) Kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş olmaları ve en
az 9000 gün malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması
şartıyla yaşlılık aylığı bağlanır.
b) (a) bendinde belirtilen yaş şartı;
1) 1/1/2036 ilâ 31/12/2037 tarihleri arasında kadın için 59,
erkek için 61,
2) 1/1/2038 ilâ 31/12/2039 tarihleri arasında kadın için 60,
erkek için 62,
3) 1/1/2040 ilâ 31/12/2041 tarihleri arasında kadın için 61,
erkek için 63,
4) 1/1/2042 ilâ 31/12/2043 tarihleri arasında kadın için 62,
erkek için 64,
5) 1/1/2044 ilâ 31/12/2045 tarihleri arasında kadın için 63,
erkek için 65,
6) 1/1/2046 ilâ 31/12/2047 tarihleri arasında kadın için 64,
erkek için 65,
7) 1/1/2048 tarihinden itibaren ise kadın ve erkek için 65,
olarak uygulanır.
Sigortalılar, ikinci fıkranın (a) ve (b) bentlerinde yer alan
yaş hadlerine üç yıl eklenmek ve
adlarına en az 5400 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primi bildirilmiş olmak şartıyla
da yaşlılık aylığından yararlanabilirler.
Sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce
25 inci maddenin ikinci
fıkrasına göre malûl sayılmayı gerektirecek derecede hastalık
veya özürü bulunan ve bu
nedenle malûllük aylığından yararlanamayan sigortalılara, en
az onbeş yıldan beri sigortalı
bulunmak ve en az 3960 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primi bildirilmiş olmak
şartıyla yaşlılık aylığı bağlanır.
Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucularının sağlık
kurullarınca usûlüne uygun
düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin
incelenmesi sonucu, Kurum Sağlık
Kurulunca çalışma gücündeki kayıp oranının;
a) % 50 ilâ % 59 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar, en
az 16 yıldan beri sigortalı
olmaları ve 4320 gün,
b) % 40 ilâ % 49 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar, en
az 18 yıldan beri sigortalı
olmaları ve 4680 gün,
malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş
olmak şartıyla ikinci fıkranın (a)
bendindeki yaş şartları aranmaksızın yaşlılık aylığına hak
kazanırlar. Bunlar 94 üncü madde
hükümlerine göre kontrol muayenesine tâbi tutulabilirler.
Bakanlıkça tespit edilen maden işyerlerinin yeraltı işlerinde
sürekli veya münavebeli
olarak en az 20 yıldan beri çalışan sigortalılar için ikinci
fıkrada belirtilen yaş şartı 55 olarak
uygulanır.
50 yaşını dolduran ve erken yaşlanmış olduğu tespit edilen
sigortalılar, yaş dışındaki diğer
şartları taşımaları halinde yaşlılık aylığından
yararlanırlar.
Yukarıdaki fıkralarda belirtilen yaşlılık aylıklarından
yararlanabilmek için, 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen
sigortalının çalıştığı işten ayrıldıktan, (b)
bendinde belirtilen sigortalının sigortalılığa esas faaliyete
son verip vermeyeceğini beyan
ettikten, (c) bendinde belirtilen sigortalıların ise Kurumun
aylık bağlanma hakkı olduğuna
dair yazısı üzerine yetkili makamdan emekliye sevk onayı
aldıktan ve ilişiği kesildikten sonra
yazılı istekte bulunması şarttır.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen
sigortalılara yaşlılık aylığı
bağlanabilmesi için ayrıca, yazılı talepte bulunduğu tarih
itibarıyla genel sağlık sigortası primi
dahil kendi sigortalılığı nedeniyle prim ve her türlü
borcunun olmaması zorunludur.
Bu maddenin uygulamasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum
tarafından çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir.
Yaşlılık aylığının hesaplanması
MADDE 29- Yaşlılık aylığına hak kazanan sigortalıların
aylığı, aşağıdaki hükümlere göre
belirlenecek ortalama aylık kazancı ile aylık bağlama
oranının çarpımı sonucunda bulunan
tutardır.
Ortalama aylık kazanç, sigortalının her yıla ait prime esas
kazancının, kazancın ait olduğu
yıldan itibaren aylık talep tarihine kadar geçen yıllar için,
her yıl gerçekleşen güncelleme
katsayısı ile güncellenerek bulunan kazançlar toplamının,
itibarî hizmet süresi ile fiilî hizmet
süresi zammı hariç toplam prim ödeme gün sayısına bölünmesi
suretiyle hesaplanan ortalama
günlük kazancın otuz katıdır.
Aylık bağlama oranı, sigortalının malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortalarına tâbi geçen
toplam prim ödeme gün sayısının her 360 günü için 2015 yılı
sonuna kadar % 2,5; 2016 yılı
başından itibaren ise % 2 olarak uygulanır. Bu hesaplamada
360 günden eksik süreler orantılı
olarak dikkate alınır. Ancak aylık bağlama oranı % 90'ı
geçemez.
28 inci maddenin dördüncü ve beşinci fıkralarına göre aylığa
hak kazanan sigortalılar için
hesaplanacak aylık bağlama oranı, prim ödeme gün sayısı 9000
günden az olanlar için çalışma
gücü kayıp oranının 9000 gün prim ödeme gün sayısı ile
çarpımı sonucu bulunan rakamın %
60'a bölünmesi suretiyle hesaplanan gün sayısına göre, üçüncü
fıkra uyarınca tespit edilen
orandır. Prim ödeme gün sayısı 9000 günden fazla olanlar için
ise toplam prim ödeme gün
sayısına göre aylık bağlama oranı belirlenir.
Yukarıdaki şekilde hesaplanan aylığın başlangıç tarihinin
yılın ilk altı aylık dönemine
rastlaması halinde 55 inci maddenin ikinci fıkrasına göre
Ocak ödeme dönemi için gelir ve
aylıklara uygulanan artış oranı kadar artırılarak, yılın
ikinci altı aylık dönemine rastlaması
halinde ise öncelikle Ocak ödeme dönemi, daha sonra Temmuz
ödeme dönemi için gelir ve
aylıklara uygulanan artış oranları kadar artırılarak,
sigortalının aylık başlangıç tarihindeki
aylığı hesaplanır.
Yaşlılık aylığının başlangıcı, kesilmesi veya sosyal güvenlik
destek primi ödenmesi
MADDE 30- 4 üncü maddenin birinci fıkrasının;
a) (a) ve (b) bentlerinde belirtilen sigortalılardan yaşlılık
aylığına hak kazananlara, yazılı
istek tarihinden sonraki,
b) (c) bendinde belirtilen sigortalılardan yetkili makamdan
emekliye sevk onayı aldıktan
ve görevleriyle ilişiği kesildikten sonra Kuruma
başvuranlara, ilişiğinin kesildiği tarihi takip
eden,
c) (c) bendinde belirtilen sigortalılardan her ne şekilde
olursa olsun sigortalı olmayı
gerektiren görevinden ayrılmış olanlara ise istek tarihini
takip eden,
ay başından itibaren aylık bağlanır.
Aylığın ödenmesine başlanacağı tarihte hastalık sigortasından
geçici iş göremezlik
ödeneği almakta olan sigortalının yaşlılık aylığı, geçici iş
göremezlik ödeneği verilme
süresinin sona erdiği tarihi takip eden ay başından başlar.
Ancak, bağlanacak yaşlılık aylığı
geçici iş göremezlik ödeneğinin aylık tutarından fazla ise,
aradaki fark birinci fıkraya göre
tespit edilecek tarihten başlanarak verilir.
Yaşlılık aylığı almakta iken sigortalı olarak yeniden
çalışmaya başlayanların veya yabancı
bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya veya ikamete dayalı
sosyal yardım almaya
başlayanların yaşlılık aylıkları, çalışmaya başladıkları veya
ikamete dayalı sosyal yardım
almaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başında
kesilir. Yaşlılık aylıkları
kesilenlerden, bu Kanuna tâbi olarak yeniden çalışmaya
başlayanlardan çalıştıkları süre
zarfında 80 inci maddeye göre belirlenen prime esas
kazançları üzerinden 81 inci madde
gereğince kısa ve uzun vadeli sigorta kollarına ait prim
alınır. Çalışmaya başlaması nedeniyle
yaşlılık aylıkları kesilenlerden, işten ayrılarak veya
işyerini kapatarak yeniden yaşlılık aylığı
bağlanması için yazılı istekte bulunan sigortalıya, yazılı
istek tarihini takip eden ay başından
itibaren yeniden yaşlılık aylığı hesaplanarak bağlanır. Bu
durumda olanların yeniden
hesaplanan yaşlılık aylığı, 55 inci maddenin ikinci fıkrasına
göre yeni talep tarihine kadar
yükseltilen eski aylıklarının altında olamaz.
Yaşlılık aylığı almakta iken bu Kanuna tâbi sigortalı olarak
yeniden çalışmaya
başlayanlardan veya 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b)
bendine tâbi faaliyete devam
edeceğini beyan edenlerden aylıklarının kesilmemesi için
yazılı istekte bulunanların yaşlılık
aylıklarının ödenmesine devam edilir. Bunlardan 80 inci
maddeye göre tespit edilen prime
esas kazançlar üzerinden 81 inci maddenin (e) bendi gereğince
sosyal güvenlik destek primi
alınır. Sosyal güvenlik destek primi ödenmiş veya bildirilmiş
süreler bu Kanuna göre
malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim ödeme gün
sayısına ilave edilmez, 31 inci ve 36
ncı madde hükümlerine göre toptan ödeme yapılmaz.
Üçüncü fıkraya göre yaşlılık aylığı kesilenler, bu Kanuna
tâbi olarak yeniden çalıştıkları
süre içinde dördüncü fıkra hükümlerinin uygulanmasını;
dördüncü fıkraya göre yaşlılık aylığı
kesilmeden çalışanlar ise çalıştıkları süre içinde haklarında
üçüncü fıkra hükümlerinin
uygulanmasını isteyebilirler.
Yaşlılık toptan ödemesi ve ihya
MADDE 31- Sigortalı olarak çalıştığı işten ayrılan veya
işyerini kapatan ve yaşlılık aylığı
bağlanması için gerekli yaş şartını doldurduğu halde malûllük
ve yaşlılık aylığı bağlanmasına
hak kazanamayan sigortalıya, bu Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (a) ve (c)
bendi kapsamında ise kendi adına bildirilen, (b) bendi
kapsamında ise ödediği malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinin her yıla ait tutarı,
primin ait olduğu yıldan itibaren
yazılı istek tarihine kadar geçen yıllar için, her yılın
gerçekleşen güncelleme katsayısı ile
güncellenerek toptan ödeme şeklinde verilir.
Bu Kanun veya bu Kanundan önce yürürlükte bulunan sosyal
güvenlik kanunlarına göre
toptan ödeme yapılarak hizmetleri tasfiye edilmiş
bulunanlardan, yeniden bu Kanuna tâbi
olarak yahut bu Kanunla yürürlükten kaldırılmış kanunlara
göre malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primi bildirilmiş olanlar, yazılı olarak müracaat
etmeleri halinde, aldıkları toptan
ödemenin ödeme tarihi ile yazılı istek tarihi arasında geçen
yıllar için her yılın gerçekleşen
güncelleme katsayısı ile güncellenerek bulunan tutarını talep
tarihini takip eden ayın sonuna
kadar ödemeleri halinde, bu hizmetler ihya edilerek bu
Kanunun uygulanmasında dikkate
alınır.
Ölüm sigortasından sağlanan haklar ve yararlanma şartları
MADDE 32 - Ölüm sigortasından sağlanan haklar şunlardır:
a) Ölüm aylığı bağlanması.
b) Ölüm toptan ödemesi yapılması.
c) Aylık almakta olan eş ve çocuklara evlenme ödeneği
verilmesi.
d) Cenaze ödeneği verilmesi.
Ölüm aylığı;
a) En az beş yıldan beri sigortalı bulunup, toplam olarak 900
gün malûllük, yaşlılık ve
ölüm sigortaları primi bildirilmiş,
b) Malûllük veya yaşlılık aylığı almakta iken veya malûllük
veya yaşlılık aylığı
bağlanmasına hak kazanmış olup henüz işlemi tamamlanmamış,
c) Bağlanmış bulunan malûllük veya yaşlılık aylığı, sigortalı
olarak çalışmaya başlamaları
sebebiyle kesilmiş,
durumda iken ölen sigortalının hak sahiplerine, yazılı
istekte bulunmaları halinde bağlanır.
Ancak, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre
sigortalı sayılanların hak
sahiplerine aylık bağlanabilmesi için ölen sigortalının genel
sağlık sigortası primi dahil kendi
sigortalılığından dolayı prim ve her türlü borcunun olmaması
şarttır.
Ölüm sigortasından bağlanacak aylığın hesaplanması
MADDE 33- Sigortalının ölümü halinde hak sahiplerine
bağlanan aylığın
hesaplanmasında;
a) Sigortalının almakta olduğu veya bağlanmasına hak
kazandığı malûllük veya yaşlılık
aylığı,
b) Malûllük veya yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra sigortalı
olarak çalışmaya başlaması
sebebiyle aylığı kesilen sigortalının ölüm tarihi esas
alınarak 27 nci veya 29 uncu maddelere
göre tespit edilecek aylığı,
c) 32 nci maddenin ikinci fıkrasının (a) bendi kapsamında
malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primi ödemiş olan sigortalının prim ödeme gün
sayısı, 9000 günden az ise 9000
gün üzerinden, 9000 gün ve daha fazla ise toplam prim ödeme
gün sayısı üzerinden, 29 uncu
madde hükümlerine göre hesaplanan aylığı,
esas alınır.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri
ile 5 inci madde kapsamındaki
sigortalılar için ayrı ayrı olmak üzere; sigortalıların
ölümleri halinde ölüm sigortasından dosya
bazında her yıl bağlanan aylıkların aylık başlangıç tarihinin
ait olduğu yılın Ocak ayı
itibarıyla yıl içine ait artışlar uygulanmaksızın
hesaplanacak tutarları, yaşlılık sigortasından
bir önceki yılın son ödeme ayında söz konusu sigortalılar
için ayrı ayrı ödenen en düşük
yaşlılık aylığından az olamaz. Sigortalı başka birinin
sürekli bakımına muhtaç durumda malûl
sayılarak aylık bağlanmasına hak kazanmış ise, birinci
fıkranın (a) ve (b) bentlerinin
uygulanmasında bu durum dikkate alınmaz.
Ölüm aylığının hak sahiplerine paylaştırılması
MADDE 34- Ölen sigortalının 33 üncü madde hükümlerine
göre hesaplanacak aylığının;
a) Dul eşine % 50'si; aylık bağlanmış çocuğu bulunmayan dul
eşine ise bu Kanun
kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında
çalışmaması veya kendi çalışmaları
nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması halinde % 75'i,
b) Bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı
kapsamında çalışmayan veya
kendi çalışmaları nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış
çocuklardan;
1) 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20
yaşını, yüksek öğrenim yapması
halinde 25 yaşını doldurmayanların veya,
2) Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60
oranında yitirip malûl
olduğu anlaşılanların veya,
3) Yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber
sonradan boşanan veya dul
kalan kızlarının,
her birine % 25'i,
c) (b) bendinde belirtilen çocuklardan sigortalının ölümü ile
anasız ve babasız kalan veya
sonradan bu duruma düşenlerle, ana ve babaları arasında
evlilik bağı bulunmayan veya
sigortalının ölümü tarihinde evlilik bağı bulunmakla beraber
ana veya babaları sonradan
evlenenler ile kendisinden başka aylık alan hak sahibi
bulunmayanların her birine % 50'si,
d) Hak sahibi eş ve çocuklardan artan hisse bulunması
halinde, ana ve babaya çalışmaması
ve gelir veya aylık bağlanmamış olması halinde % 25'i
oranında; çalışmayan ana ve babanın
65 yaşın üstünde olması, gelir veya aylık bağlanmamış olması
halinde ise artan hisseye
bakılmaksızın % 25'i,
oranında aylık bağlanır.
Sigortalı tarafından evlât edinilmiş, tanınmış veya soy bağı
düzeltilmiş veya babalığı
hükme bağlanmış çocukları ile sigortalının ölümünden sonra
doğan çocukları, bağlanacak
aylıktan yukarıda belirtilen esaslara göre yararlanır.
Hak sahiplerine bağlanacak aylıkların toplamı sigortalıya ait
aylığın tutarını geçemez. Bu
sınırın aşılmaması için gerekirse hak sahiplerinin
aylıklarından orantılı olarak indirimler
yapılır.
Hak sahiplerinin aylıklarının başlangıcı, kesilmesi ve
yeniden bağlanması
MADDE 35- Ölüm sigortasından sigortalının hak sahiplerine
bağlanacak aylıklar;
a) Sigortalının ölüm tarihini,
b) Hak sahibi olma niteliğinin ölüm tarihinden sonra
kazanılması halinde, bu niteliğin
kazanıldığı tarihi,
takip eden ay başından itibaren başlatılır. Hak sahiplerine
bağlanan aylıklar 34 üncü
maddede belirtilen şartların ortadan kalktığı tarihi takip
eden ödeme dönemi başından itibaren
kesilir.
Ancak bu Kanunun 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (d) ve
(e) bentlerinde
belirtilenlerden öğrenci olanların sigortalı sayılmaları,
bağlanan aylıkların kesilmesini
gerektirmez.
Aylığın kesilmesine yol açan sebebin ortadan kalkması
halinde, 34 üncü maddede
belirtilen şartlar saklı kalmak kaydıyla, müracaat tarihini
takip eden ay başından itibaren
yeniden aylık bağlanır. Ancak evliliğin ölüm nedeniyle sona
ermesi durumunda, önceki
aylığın yeniden bağlanması, sonraki eşten dolayı aylık
hakkının doğmaması şartına bağlıdır.
Bu madde gereğince aylığı kesilen çocuklardan, sonradan Kurum
Sağlık Kurulu kararı ile
çalışma gücünü en az % 60 oranında kaybederek malûl olduğu
anlaşılanlara, 34 üncü
maddede belirtilen şartları taşımaları halinde, malûllük
durumlarının tespitine esas teşkil eden
rapor tarihini takip eden ay başından itibaren, 94 üncü madde
hükmü saklı kalmak kaydıyla
aylık bağlanır.
Yeniden bağlanan aylık, aylığın kesildiği tarihten tekrar
bağlandığı tarihe kadar geçen süre
için 55 inci maddenin ikinci fıkrasına göre artırılmak
suretiyle belirlenir.
Ölüme bağlı toptan ödeme ve ihya
MADDE 36- Ölen sigortalının hak sahiplerine ölüm aylığı
bağlanamaması durumunda,
ölüm tarihi esas alınmak kaydıyla 31 inci maddenin birinci
fıkrasına göre hesaplanan tutar, 34
üncü madde hükümleri dikkate alınarak hak sahiplerine toptan
ödeme şeklinde verilir.
Hak sahiplerine yapılacak toptan ödemenin toplamı,
sigortalıya yapılacak toptan ödeme
tutarını geçemez. Bu sınırın aşılmaması için gerekirse hak
sahiplerinin hisselerinden orantılı
olarak indirim yapılır.
Toptan ödeme yapıldıktan sonra artan tutar olursa
sigortalının ölümünden sonra doğan
veya soy bağı düzeltilen veya babalığı hükme bağlanan
çocuklarına da bu madde hükümlerine
göre toptan ödeme yapılır.
Bu Kanun veya bu Kanundan önce yürürlükte bulunan sosyal
güvenlik kanunlarına göre
toptan ödeme yapılarak tasfiye edilmiş süreler, borçlanılarak
veya yurt dışı hizmetleri
birleştirilerek ya da sonradan hizmet tespiti nedeniyle hak
kazanılan sürelerin eklenmesi
suretiyle ölüm sigortasından yararlanmak için gerekli prim
ödeme gün sayısının
tamamlanması halinde, hak sahiplerinin yazılı isteği üzerine
31 inci maddenin ikinci fıkrasına
göre ihya edilebilir. Yukarıdaki süreler, ihya edilen süreye
ilişkin tutar dahil her türlü
borçların ödendiği tarihi takip eden ay başı itibarıyla bu
Kanuna göre aylık bağlanmasında
dikkate alınır.
Evlenme ve cenaze ödeneği
MADDE 37- Evlenmeleri nedeniyle 34 üncü maddeye göre
bağlanan gelir veya aylıkları
kesilmesi gereken eş veya çocukların, evlenmeleri ve talepte
bulunmaları halinde almakta
oldukları aylık veya gelirlerinin bir yıllık tutarı bir
defaya mahsus olmak üzere evlenme
ödeneği olarak peşin ödenir. Evlenme ödeneği alan hak
sahibinin aylığının kesildiği tarihten
itibaren bir yıl içerisinde boşanması halinde, bir yıllık
sürenin sonuna kadar gelir veya aylık
bağlanmaz.
Evlenme ödeneği verilmesi halinde, diğer hak sahiplerinin
aylık veya gelirleri evlenme
ödeneği verilen sürenin bitimini takip eden ödeme döneminden
itibaren 34 üncü maddeye
göre yeniden belirlenir.
İş kazası veya meslek hastalığı sonucu veya sürekli iş
göremezlik geliri, malûllük veya
yaşlılık aylığı almakta iken veya kendisi için en az 360 gün
malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortası primi bildirilmiş olup da ölen sigortalının hak
sahiplerine, asgarî ücretin üç katı
tutarında cenaze ödeneği ödenir. Cenaze ödeneği, sırasıyla
sigortalının eşine, yoksa
çocuklarına, o da yoksa ana babasına, o da yoksa kardeşlerine
verilir.
Cenaze ödeneğinin yukarıdaki fıkraya göre ödenememesi ve
sigortalının cenazesinin
gerçek veya tüzel kişiler tarafından kaldırılması durumunda,
üçüncü fıkrada belirtilen tutarı
geçmemek üzere belgelere dayanan masraflar, masrafı yapan
gerçek veya tüzel kişilere
ödenir.
Uzun vadeli sigorta kolları bakımından sigortalılık süresi
MADDE 38- Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının
uygulanmasında dikkate alınacak
sigortalılık süresinin başlangıcı; sigortalının, mülga
2/6/1949 tarihli ve 5417 sayılı İhtiyarlık
Sigortası Kanununa, mülga 4/2/1957 tarihli ve 6900 sayılı
Malûliyet, İhtiyarlık ve Ölüm
Sigortaları Hakkında Kanuna, 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı
Sosyal Sigortalar Kanununa,
2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer
Bağımsız Çalışanlar Sosyal
Sigortalar Kurumu Kanununa, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı
Tarım İşçileri Sosyal
Sigortalar Kanununa, bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli ve
2926 sayılı Tarımda Kendi
Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa ve
8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı
Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa, 506 sayılı
Sosyal Sigortalar Kanununun
geçici 20 nci maddesi kapsamındaki sandıklara veya bu Kanuna
tâbi olarak ilk defa çalışmaya
başladığı tarih olarak kabul edilir. Uluslararası sosyal
güvenlik sözleşmeleri hükümleri
saklıdır.
Bu Kanunun uygulanmasında 18 yaşından önce malûllük, yaşlılık
ve ölüm sigortalarına
tâbi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları
tarihte başlamış kabul edilir. Bu
tarihten önceki süreler için ödenen malûllük, yaşlılık ve
ölüm sigortaları primleri, prim ödeme
gün sayılarının hesabına dahil edilir.
Aylık ve gelir bağlama işlemlerinde dikkate alınan
sigortalılık süreleri, sigortalılığın
başlangıç tarihi ile sigortalının aylık veya gelir bağlanması
için yazılı istekte bulunduğu, aylık
veya gelir bağlanması için istekte bulunmayan sigortalılar
için ise ölüm tarihi arasında geçen
süredir. 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamındaki sigortalılar bakımından
sigortalılık süresi; sigortalılığın başlangıç tarihi ile 48
inci maddeye göre Kurumun aylık
bağlanma hakkı kazandığına dair yazısı üzerine yetkili
makamdan emekliye sevk onayının
alındığı ve ilişiğinin kesildiği ayın son günüdür. Özel kanun
hükümleri hariç olmak üzere
yetkili makamın emekliye sevk onayı, talep tarihinden
itibaren bir ayı geçemez.
Uzun vadeli sigorta kolları bakımından üçüncü kişinin
sorumluluğu
MADDE 39- Üçüncü bir kişinin kastı nedeniyle malûl kalan
sigortalıya veya ölümü
halinde hak sahiplerine, bu Kanun uyarınca bağlanacak aylığın
başladığı tarihteki ilk peşin
sermaye değerinin yarısı için Kurumca zarara sebep olan
üçüncü kişilere rücû edilir.
Malûllük veya ölüm hali, kamu görevlilerinin veya er ve
erbaşlar ile kamu idareleri
tarafından görevlendirilen diğer kişilerin vazifelerinin
gereği olarak yaptıkları fiiller sonucu
meydana gelmiş ise, bu fiillerden dolayı haklarında
kesinleşmiş mahkûmiyet kararı bulunanlar
hariç olmak üzere, sigortalı veya hak sahiplerine yapılan
ödemeler veya bağlanan aylıklar için
Kurumca, kurumuna veya ilgililere rücû edilmez.
Fiilî hizmet süresi zammı
MADDE 40- Aşağıda belirtilen işyerlerinde ve/veya işlerde
çalışan sigortalıların, hizmet
sürelerine, bu işyerlerinde ve/veya işlerde geçen çalışma
sürelerinin her 360 günü için
karşılarında gösterilen prim gün sayıları, fiilî hizmet
süresi zammı olarak eklenir. 360 günden
eksik sürelere ait fiilî hizmet süresi zammı, 360 gün için
eklenen fiilî hizmet süresi ile orantılı
olarak belirlenir.
Aşağıdaki bentlerden birden fazlasına dahil olanlar için, en
yüksek olan bentten fiilî
hizmet süresi zammı uygulanır.
Kapsamdaki Sigortalılar Kapsamdaki İşyerleri ve/veya İşler
Eklenecek
Gün Sayısı
1) Fabrika, atölye, havuz ve
depolarda, trafo binalarında
çalışanlar.
1) Çelik, demir, pirinç ve tunç döküm
işlerinde.
2) Zehirli, boğucu, yakıcı, öldürücü ve
patlayıcı gaz, asit, boya işleri ile gaz
maskesiyle çalışmayı gerektiren başka işlerde.
3) Patlayıcı maddeler yapılması işlerinde.
4) Lokomotif ve gemi kazanlarının
onarılması ve temizlenmesi işlerinde.
5) Gemilerin sintine, Dabilbotom gibi
kapalı sarnıçlar içindeki raspa ve boya
işlerinde.
6) Oksijen veya elektrik kaynağı, keski,
tabanca ve perçin, takım sertleştirilmesi ve
kum püskürtme suretiyle raspa işlerinde.
90 gün
2) Basım ve gazetecilik
işyerlerinde 4857 sayılı İş
Kanununa göre çalışanlar.
1) Solunum ve cilt yoluyla vücuda geçen
gaz veya diğer zehirleyici maddelerle çalışılan
işyerleri.
2) Fazla gürültülü ve ihtizaz yapıcı makine
ve aletlerle çalışarak iş yapılan işyerleri.
3) Tabii ışığın hiç olmadığı veya
münhasıran suni ışık altında çalışılan işyerleri.
4) Günlük mesainin yarıdan fazlası saat
20.00’den sonra çalışılarak yapılan işyerleri.
5) Doğrudan doğruya yüksek hararete
maruz bulunarak çalışılan işyerleri.
6) Fazla ve devamlı fiziki gayret sarf
edilerek iş yapılan işyerleri.
90 gün
3) Gemi adamları, gemi
ateşçileri, gemi kömürcüleri,
dalgıçlar.
Denizde
90 gün
4) Yeraltı işlerinde sürekli
veya münavebeli çalışanlar. Maden işyerleri 180 gün
5) Mesleği icabı; röntgen,
radyum ve benzeri iyonizan
radyasyonlarında fiilen çalışan
hekim, diş hekimi, teknisyen,
sağlık memuru, radyasyon
fizikçisi ve teknisyeni ve
iyonizan radyasyonla fiilen
çalışan bilumum personel ve
yardımcıları.
Röntgen, radyum ve benzeri iyonizan
radyasyon laboratuvarları işlerinde.
90 gün
6) Havayollarının uçucu
personeli, lokomotif makinistleri
Fiilen uçakta ve lokomotifte
90 gün
7) Subay, yedek subay,
astsubay, uzman jandarma ve
uzman erbaşlar.
Türk Silâhlı Kuvvetlerinde 90 gün
8) Asaleti onaylanmış olmak
şartıyla adaylıkta geçirilen
süreler dahil polis, komiser
yardımcısı, komiser, baş
komiser, emniyet amiri, emniyet
müdürleri ile bu ve daha yukarı
maaş ve derecelerdeki emniyet
mensupları, Milli İstihbarat
Teşkilatı mensupları.
Emniyet ve polis mesleğinde, Milli
İstihbarat Teşkilatında 90 gün
9) 13/6/1952 tarihli ve 5953
sayılı Kanuna tâbi olarak çalışan
sigortalılar ile Basın Kartı
Yönetmeliğine göre basın kartı
sahibi olmak suretiyle
gazetecilik yaparken kamu
kurumlarına giren ve bu
kurumlarda meslekleriyle ilgili
görevde istihdam edilenler.
5953 sayılı Kanun kapsamındaki
işyerlerinde. 90 gün
10) İnfaz koruma
memurları, baş memurları ve
diğer personel
Ceza ve tutukevlerinde fiilen hükümlü ve
tutuklularla irtibat içinde olan görevliler. 90 gün
11) PTT dağıtıcıları Posta dağıtımı işyerlerinde yaya olarak
yapılan işlerde. 90 gün
12) Türkiye Radyo-
Televizyon Kurumunda haber
hizmetini yapan ve haber
hizmetlerinde fiilen çalışan;
Daire Başkanı, Başkan
Yardımcısı, Müdür, Müdür
Yardımcısı, Şef, Muhabir,
Stajyer Muhabir, Başspiker,
Redaktör Spiker, Spiker, Stajyer
Spiker, Masa Şefi,
Başkameraman, Şef
Kameraman, Kameraman,
Kamera Asistanı, Başmontajcı,
Şef Montajcı, Montajcı, Stajyer
Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu
haber hizmetlerinde. 90 gün
Montajcı, Redaktör, Mütercim,
Fotoğrafçı, Işıkçı, Sesçi,
Başteknisyen, Şef Teknisyen,
Teknisyen, Başteleksçi, Şef
Teleksçi, Teleks Operatörü.
13) Tarım Bakanlığı Ziraî
Mücadele ve Karantina Teşkilatı
ile Veteriner Teşkilatında vazife
gören memur ve hizmetliler.
Ziraî mücadele ve ziraî karantina teknik
ve idarî işleri ile salgın, bulaşıcı, paraziter
hayvan hastalıkları ile mücadele işlerinde.
60 gün
14) Devlet Tiyatrosu
sanatkârları, Cumhurbaşkanlığı
Senfoni Orkestrasının şef ve
üyeleri.
Devlet Tiyatroları ile Cumhurbaşkanlığı
Senfoni Orkestrasında 90 gün
Yukarıdaki hükümlere göre hesaplanan fiilî hizmet süresi
zammı sekiz yılı geçmemek
üzere uzun vadeli sigorta kolları uygulamasında prim ödeme
gün sayısına eklenir ve emeklilik
yaş hadlerinden üç yılı geçmemek üzere yarısı indirilir.
Yukarıda yer verilen tablonun (4)
numaralı sırasında yer alan ve 180 gün fiilî hizmet zammı
süresi verilen sigortalılar için sekiz
yıllık süre sınırı uygulanmaz.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Kurumun
önerisi üzerine Bakanlıkça
çıkarılacak yönetmelik ile düzenlenir.
Sigortalıların borçlanabileceği süreler
MADDE 41- Bu Kanuna göre sigortalı sayılanların;
a) Kanunları gereği verilen ücretsiz doğum ya da analık izni
süreleri,
b) Er veya erbaş olarak silâh altında veya yedek subay
okulunda geçen süreleri,
c) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında
olanların, personel mevzuatına
göre aylıksız izin süreleri,
d) Sigortalı olmaksızın doktora öğrenimi veya tıpta uzmanlık
için yurt içinde veya yurt
dışında geçirdikleri normal doktora veya uzmanlık öğrenim
süreleri,
e) Sigortalı olmaksızın avukatlık stajını yapanların normal
staj süreleri,
f) Sigortalı iken herhangi bir suçtan tutuklanan veya
gözaltına alınanlardan bu suçtan
dolayı beraat edenlerin tutuklulukta veya gözaltında geçen
süreleri,
g) Grev ve lokavtta geçen süreleri ve Kurumca kabul edilecek
sektörel veya genel
ekonomik kriz dönemlerinde işvereni tarafından ücretsiz
izinli sayılanların, her yıl için 3 ayı
geçmemek üzere bu süreleri,
h) Hekimlerin fahrî asistanlıkta geçen süreleri,
ı) Seçim kanunları gereğince görevlerinden istifa edenlerin,
istifa ettikleri tarih ile seçimin
yapıldığı tarihi takip eden ay başına kadar açıkta
geçirdikleri süreleri,
kendilerinin veya hak sahiplerinin yazılı talepte bulunmaları
ve talep tarihinde 82 nci
maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt ve üst
sınırları arasında olmak üzere,
kendilerince belirlenecek günlük kazancın % 32'si üzerinden
hesaplanacak primlerini borcun
tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde ödemeleri şartı ile
borçlandırılarak, borçlandırılan
süreleri sigortalılıklarına sayılır.
Bir ay içinde ödenmeyen borçlanmalar için ise yeni başvuru
şartı aranır. Primi ödenmeyen
borçlanma süreleri hizmetten sayılmaz. Borçlanma sürelerinin
ne şekilde belgeleneceğini
belirlemeye Kurum yetkilidir.
Bu Kanuna göre tespit edilen sigortalılığın başlangıç
tarihinden önceki süreler için
borçlandırılma halinde, sigortalılığın başlangıç tarihi,
borçlandırılan gün sayısı kadar geriye
götürülür. Sigortalılık borçlanması ile aylık bağlanmasına
hak kazanılması durumunda,
ilgililere borcun ödendiği tarihi takip eden ay başından
itibaren aylık bağlanır.
Borçlanılan süreler, uzun vadeli sigorta ve genel sağlık
sigortası bakımından;
a) Birinci fıkranın (a), (b), (d), (e), (f), (g) ve (h)
bentleri gereği borçlananlar, borçlandığı
tarihteki 4 üncü maddenin birinci fıkrasının ilgili bendine
göre,
b) Birinci fıkranın (c) ve (ı) bentleri gereği borçlananlar,
4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (c) bendine göre,
sigortalılık süresi olarak değerlendirilir.
Bu Kanunun yürürlük tarihinden sonraki sürelere ait
borçlanmalarda; borçlanılan prime
esas gün sayısı borçlanılan ilgili aylara mal edilir. Seçilen
prime esas kazanç, borcun ödendiği
tarihteki prime esas asgarî kazanca oranlanarak, söz konusu
oran ilgili ayın prime esas asgarî
kazancı ile çarpılır. Bulunan tutar, ilgili ayın prime esas
kazancı kabul edilir. Ancak
hesaplanan prime esas kazanç hiçbir suretle o ayın prime esas
azamî kazancını geçemez.
Bildirim ve itiraz
MADDE 42- Kurum, sigortalıya veya hak sahiplerine
bağlanacak gelir, aylık veya toptan
ödemeleri, gerekli belgelerin ve incelemelerin tamamlandığı
tarihten itibaren en geç üç ay
içinde hesap ve tespit ederek sonuçlarını yazı ile bildirir.
İlgililer, yazıyı aldıkları günden
başlamak üzere iki ay içinde Kuruma veya Kurumca verilen
karar üzerine, yetkili mahkemeye
başvurarak Kurum kararına itirazda bulunabilir. Mahkemeye
itiraz, kararın uygulanmasını
geciktirmez.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Kamu Görevlilerine İlişkin Hükümler
Cumhurbaşkanlığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve
Başbakanlık
görevinde bulunanların aylıkları
MADDE 43- Cumhurbaşkanı iken bu görevinden herhangi bir
nedenle ayrılanlara,
istekleri üzerine, müracaat tarihini takip eden ay başından
itibaren, istek tarihinde
Cumhurbaşkanına ödenmekte olan aylık ödeneğin % 40'ı oranında
yaşlılık aylığı bağlanır.
Ancak, herhangi bir nedenle görevden ayrılan Cumhurbaşkanı,
28 inci maddeye göre
yaşlılık aylığına hak kazanıyorsa, 29 uncu maddeye göre
yaşlılık aylığı ayrıca hesaplanır ve
aylıklardan yüksek olanı yaşlılık aylığı olarak bağlanır. 28
inci maddeye göre aylığa hak
kazanamaması halinde birinci fıkraya göre bağlanan aylığın
tümü, 28 inci maddeye göre
aylığa hak kazanması halinde ve 29 uncu maddeye göre
hesaplanan aylık, birinci fıkraya göre
bağlanan aylıktan düşükse aradaki fark, Hazineden tahsil
edilir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı veya Başbakan iken bu
görevinden herhangi bir
nedenle ayrılanlara, istekleri üzerine, müracaat tarihini
takip eden ay başından itibaren, istek
tarihindeki Cumhurbaşkanına ödenmekte olan aylık ödeneğin %
40'ı esas alınarak
Cumhurbaşkanına bağlanacak yaşlılık aylığının % 75'i oranında
yaşlılık aylığı bağlanır.
Ancak herhangi bir nedenle görevden ayrılan Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanı veya
Başbakan, 28 inci maddeye göre yaşlılık aylığına hak
kazanıyorsa, 29 uncu maddeye göre
yaşlılık aylığı ayrıca hesaplanır ve aylıklardan yüksek olanı
yaşlılık aylığı olarak bağlanır. 28
inci maddeye göre aylığa hak kazanılamıyorsa üçüncü fıkraya
göre bağlanan aylığın tümü, 28
inci maddeye göre aylığa hak kazanılıyor ve 29 uncu maddeye
göre hesaplanan aylık, üçüncü
fıkraya göre bağlanan aylıktan düşükse aradaki fark Hazineden
tahsil edilir.
Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı veya
Başbakan iken veya bu
görevlerden ayrıldıktan sonra ölenlerin hak sahiplerine, bu
maddeye göre hesap edilen aylık
34 üncü madde hükümlerine göre ölüm aylığı olarak bağlanır.
Bu madde kapsamında bağlanan gelir ve aylıklar, 55 inci
maddenin ikinci fıkrası
hükümlerine göre artırılır.
Bazı kamu görevlilerine yaşlılık aylığı bağlanacak haller
MADDE 44- Bu Kanun hükümlerinin uygulanmasında bu Kanunun
4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılan
bazı kamu görevlilerine yaşlılık aylığı
bağlanmasına ilişkin aşağıdaki hükümler uygulanır:
a) 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun
40 ıncı maddesi gereğince
yaş haddinden emekliye ayrılanlara 5400 gün prim ödeme gün
sayısı olması halinde,
b) Özel kanunları gereğince kadrosuzluk nedeniyle emekliye
sevk edilenlere yaş şartı
aranmaksızın, prim ödeme gün sayısı 9000 gün olması halinde,
yaşlılık aylığı bağlanır.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında
olanlardan subay, astsubay,
askerî memurlarla uzman jandarma ve uzman erbaşlar ahlâk
noktasından hükümle veya
yetersizlik ya da disiplin sebeplerinden dolayı sicilleri
üzerine veyahut askerî mahkemelerce
verilecek kararlar üzerine kurumlarınca re'sen, bunlar
dışında kalanlar ise ahlâk ve yetersizlik
sebeplerinden dolayı yönetmeliğine göre sicilleri üzerine
kurumlarınca re'sen emekliye sevk
edilenlere ise, 28 inci maddenin ikinci ve üçüncü fıkrasında
belirtilen yaş ve prim ödeme gün
sayısını tamamlamaları halinde yaşlılık aylığı bağlanır.
Birinci fıkranın (a) ve (b) bentleri gereğince bağlanan
yaşlılık aylıkları, 28 inci maddenin
ikinci ve üçüncü fıkrasında aranan yaş ve prim ödeme gün
sayısı tamamlanıncaya kadar
bunları çalıştıran kamu idarelerinden tahsil edilir.
Kanunları gereğince görevden uzaklaştırılanlar, tutuklananlar
veya görevine son
verilenlerin sigortalılıkları ve primleri
MADDE 45- Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(c) bendi kapsamında olan
sigortalılardan görevden uzaklaştırılan, görevi ile ilgili
olsun veya olmasın herhangi bir suçtan
tutuklanan veya gözaltına alınanlardan, kanunları gereğince
eksik aylığa müstahak
bulunanların prime esas kazançlarının yarısı; kanunlarına
göre bu müddetler için sonradan
görevlerine iade edilerek tam aylığa hak kazananların ise
prime esas kazançlarının tamamı
üzerinden prim alınır.
Görevine son verilenlerden yargı kararı ile görevlerine iade
edilenlerin primleri, göreve
son verildiği tarihten görevine başladığı tarihe kadar kendi
kadrosunun veya emsali kadronun
prime esas kazancına göre hesaplanır. Bu durumdakilerin
primlerine ait sigortalı ve işveren
hisselerinin gecikme cezası ve gecikme zamları kurumlarınca
ödenir ve bu süreler sigortalılık
süresinden sayılır.
Birinci ve ikinci fıkraya göre sigortalılık durumu değişenler
için ek bildirge düzenlenerek
Kuruma verilir ve bu durumda 102 nci madde hükümleri
uygulanmaz.
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında sigortalı
sayılanlardan, ilgili kanunları gereğince kullandıkları
aylıksız izin sürelerinin bitiminden
sonra göreve başlayanlar ile göreve başlaması için tanınan
sürelerde bu Kanunun 67 nci
maddesinde aranan 30 günlük prim ödeme şartı aranmaz.
Bazı kamu görevlilerinin prime esas kazançları ve prime esas
kazanç üst sınırı
MADDE 46- Harp okulları ile fakülte ve yüksek okullarda
silâhlı kuvvetler hesabına
okuyanların ve astsubay meslek yüksek okulu öğrencilerinin
öğrenci harçlıkları ile ilgisine
göre en az aylık alan teğmen veya astsubay çavuşun prime esas
kazançları arasındaki farkın
primi; polis akademisi ile fakülte ve yüksek okullarda
Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına
okuyan veya kendi hesabına okumakta iken Emniyet Genel
Müdürlüğü hesabına okumaya
devam eden öğrencilerin öğrenci harçlıkları ile komiser
yardımcısı veya polis memuru prime
esas kazançları arasındaki farkın primi, öğrenciler adına
kurumlarınca ödenir.
Fakülte veya yüksek okullarda kendi hesabına okuduktan sonra
subay naspedilen veya
yedek subaylık hizmetini takiben subaylığa geçirilenler ile
fakülte ve yüksekokullarda kendi
hesabına okuduktan sonra, komiser yardımcısı veya polis
memuru olarak atananların yüksek
öğrenim süresinin fiilî hizmetten sayılması nedeni ile
doğacak borçlanma bedeli, ilgisine göre
talep tarihindeki en az aylık alan teğmenin veya komiser
yardımcısının prime esas kazancı
üzerinden, sigortalı prim hissesi kendilerince, işveren prim
hissesi de kurumlarınca verilmek
suretiyle borcun tebliğ tarihinden itibaren iki yıl içinde
eşit taksitler halinde ödenir.
Talim ve manevra için rütbe ile silâh altına alınan 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında olan sigortalılardan rütbelerinin prime esas
kazançları, vazifelerinin prime
esas kazancından fazla olanların prime esas kazanç farklarına
ait primleri vazife gördükleri
kurumlarınca ve seferberlik ve harp için silâh altına
alınanlardan vazifelerinin prime esas
kazançları, rütbelerinin prime esas kazancından fazla
olanların prime esas kazançları
arasındaki farkın primleri de, rütbelerinin prime esas
kazancını ödeyen kamu idaresince
kesilerek Kuruma ödenir.
Kamu görevlilerinin kısa ve uzun vadeli sigorta kollarının
uygulaması bakımından prime
esas kazançlarının tespitinde 82 nci maddede belirtilen üst
sınır aranmaz. Ancak yurt dışında
geçici ya da sürekli göreve gönderilen kamu görevlilerinin
prime esas kazancı olarak,
Türkiye'deki emsali kadrodaki sigortalının prime esas kazancı
ile yurt dışında görevlendirme
öncesindeki görevlerinin prime esas kazancından yüksek olanı
esas alınır.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında
bulunanlara geçici iş göremezlik
ödeneği verildiği sürece, bunların uzun vadeli sigorta
kolları primleri ile genel sağlık sigortası
primleri işverenlerince ödenmeye devam edilir.
Vazife malûllüğü, harp malûllüğü ile harp malûllerine
verilecek malûllük zammı ve
vazife malûllerine verilecek sürekli iş göremezlik geliri
karşılığı
MADDE 47- 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamındaki kamu görevlileri
için 13 üncü maddede yazılı iş kazası; vazifelerini
yaptıkları sırada vazifelerinden veya
vazifeleri dışında kurumların verdiği herhangi bir kuruma ait
başka işleri yaparken bu işlerden
veya kurumların menfaatini korumak maksadıyla bir iş yaparken
ya da görevleriyle ilgili
olarak işe gelişi ve işten dönüşü sırasında doğmuş olursa,
buna vazife malûllüğü ve bunlara
uğrayanlara da vazife malûlü denir. Bunların sürekli iş
göremezlik gelirleri, 19 uncu madde
hükümlerine göre hesaplanır.
Subay (yedek subay dahil), astsubay, uzman jandarma, uzman
erbaş ile Türk Silâhlı
Kuvvetlerince görevlendirilen ve bu Kanun kapsamında bulunan
sigortalılardan;
a) Harpte fiilen ateş altında,
b) Harpte, harp bölgelerindeki harp harekât ve hizmetleri
sırasında, bu harekât ve
hizmetlerin sebep ve etkileriyle,
c) Harpte veya harbe hazırlık devresinde her çeşit düşman
silâhlarının etkisiyle,
d) Askerî harekâtı gerektiren iç tedip ve sınır hareketleri
sırasında, bu hareketlerin sebep
ve etkisiyle,
e) Barışta veya olağanüstü hallerde, emir veya görev ile uçuş
yapan uçucularla hangi
meslek ve sınıftan olursa olsun emirle görevli olarak uçakta
bulunanlardan uçuşun havadaki
ve yerdeki sebepleriyle ve yine emir ve görev ile dalış yapan
dalgıçlarla, hangi meslek ve
sınıftan olursa olsun emirle görevli olarak denizaltı
gemisinde veya dalgıç kıtasında
bulunanlardan denizaltıcılığın veya dalgıçlığın çeşitli sebep
ve tesirleriyle,
f) Anayasanın 92 nci maddesi veya Türkiye'nin taraf olduğu
uluslararası sözleşmeler
uyarınca yabancı ülkelere Türk Silâhlı Kuvvetleri
gönderilmesini gerektiren durumlarda,
birliklerin bulundukları yerlerden hareketlerinden itibaren
yurt içinde, yurt dışında, yabancı
ülkelerde veya yurda dönüş sırasında,
bu Kanunun 19 uncu maddesinde belirtildiği şekilde sürekli iş
göremezlik gelirine esas
olacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybeden veya bu
Kanunun 25 inci maddesine göre
malûl sayılmayı gerektirecek derecede malûl olanlara, harp
malûlü denir.
Bunlardan uzman erbaşlara bulundukları kademenin üç
ilerisindeki kademenin, uzman
jandarmalara bulundukları rütbenin bir üst rütbesinin aynı
kademesinin; astsubaylarla yarbay
rütbesine kadar (yarbay hariç) bir üst rütbenin aynı
kademesinin, yarbaylara albay, albaylara
kıdemli albay, kıdemli albay ile general ve amirallere bir
üst rütbenin, bu Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında bulunan
sigortalılara ise bir üst derecesine
veya kademesine karşılık gelen prime esas kazancı üzerinden
sürekli iş göremezlik geliri
bağlanır.
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b)
bentleri kapsamında bulunan
sigortalılardan, Türk Silâhlı Kuvvetlerince
görevlendirilenlere, öğrenim durumlarına göre
14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36
ncı maddesinde tespit edilen
giriş derece ve kademesinin bir üst derecesindeki aynı
kademesine karşılık gelen prime esas
kazanç üzerinden; bunlardan öğrenim görmemiş olanlara aynı iş
göremezlik derecesinden
sürekli iş göremezlik geliri alan ve Devlet Memurları
Kanununa ekli gösterge tablosundaki
ilkokulu bitiren sigortalıya bağlanması icap eden derece ve
kademesinin bir üst derecesindeki
aynı kademesine karşılık gelen prime esas kazanç üzerinden
sürekli iş göremezlik geliri
bağlanır. Bulundukları derecenin bir üst derecesi olmayanlar
için o derecenin üç ilerisindeki
kademe göstergesi, üç ilerisindeki kademe göstergesi
olmayanlar için de o derecenin son
kademe göstergesi esas alınır.
Sigortalılardan harp malûlü olanlara bağlanacak sürekli iş
göremezlik geliri, harp malûlü
erlere bağlanacak sürekli iş göremezlik gelirinden az olamaz.
Harp malûllerinin, malûllük derecesine göre aşağıdaki yazılı
göstergelerin, memur aylık
katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak miktar "Harp malûllüğü
zammı" olarak sürekli
işgöremezlik gelirlerine ayrıca eklenir.
İş Göremezlik Derecesi Göstergeler
% 81 ve üzeri 1100
% 67 ilâ 80 1000
% 51 ilâ 66 900
% 41 ilâ 50 800
% 31 ilâ 40 700
% 21 ilâ 30 600
% 10 ilâ 20 450
Harp malûlü sayılanlardan bir harekâtın başarıyla
sonuçlanmasını şahsen sağladığı ve
örnek tutulacak cesaret ve fedakârlık gösterdiği sıralarda bu
malûllüğe uğradıkları usûlüne
göre sıralı üstlerince saptanan Türk Silâhlı Kuvvetleri
mensupları ile Türk Silâhlı
Kuvvetlerince görevlendirilen sivil görevlilere, Genelkurmay
Başkanlığının uygun görmesi ve
Millî Savunma Bakanının onayı ile harp malûllüğü zamları % 25
fazlasıyla bağlanır.
5434 sayılı Kanunun harp malûllüğü hükümlerine ilişkin diğer
kanunlarda yapılan atıflar
bu maddeye yapılmış sayılır.
Bu madde gereğince sürekli iş göremezlik geliri almakta iken
veya bağlanması gerekirken
ölenlerin hak sahiplerine harp malûllüğü zammı da dahil olmak
üzere prim ödeme gün
sayısına bakılmaksızın ölüm aylığı bağlanır.
Harp malûlü olanlara verilecek her türlü malûllük zammı
tutarının Kurumca belirlenecek
peşin sermaye değeri toplamı en geç bir ay içinde Millî
Savunma Bakanlığı veya İçişleri
Bakanlığı tarafından Kurumun göstereceği hesaplara yatırılır.
Süresinde yatırılmayan tutarlar
için 89 uncu madde hükümleri uygulanır.
Bu madde gereğince kendilerine sürekli iş göremezlik geliri
bağlananların, sigortalı olarak
çalışmaya başlamaları halinde bu gelirleri kesilmez.
Harp malûllerinin hak sahiplerine bağlanacak ölüm gelirinin
tutarı, harp malûllüğü zammı
da ayrıca dikkate alınarak hesap edilir.
Harp malûlleri, vazife malûlleri ve malûl olanlar istekleri
halinde, bu Kanun hükümleri
uygulanmaksızın malûllüklerinin engel olmadığı başka vazife
veya sınıflara nakil suretiyle
tayinleri yapılmak üzere, istifa etmiş sayılırlar. Bunların,
istifa etmiş sayılmalarından sonra
dahi, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasını isteme hakları
saklıdır. Ancak, kurumlarında
başka vazife veya sınıflara nakli mümkün olanlardan, özel
kanunlarına göre yükümlülük
süresine tâbi olanlar, bu yükümlülüklerini tamamlamadıkça
veya malûliyetlerinin yeni
vazifelerine de mani olduğuna dair bu Kanun hükümlerine göre
yeniden rapor almadıkça bu
haklarını kullanamazlar.
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında sigortalı sayılan
Türk Silâhlı Kuvvetleri personelinin harp malûllüğü, iş
kazası, meslek hastalığı ve malûllük
sonucu çalışma gücü kaybı ve iş göremezlik derecelerinin
tespiti, Türk Silâhlı Kuvvetleri
Sağlık Yeteneği Yönetmeliği hükümleri esas alınarak Kurum
tarafından belirlenir.
Kamu görevlilerinin emekliye sevk onayları
MADDE 48- 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında olanların yaşlılık
veya malûllük aylığı almak üzere görevleriyle ilişiklerinin
kesilmesi;
a) Re'sen emekliye sevk hallerinde, sigortalının çalıştığı
göreve atamasındaki usûle göre
atamaya yetkili makamın,
b) İstek üzerine veya yaş haddi veya malûllük hallerinde
atamaya yetkili makamın,
c) Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, belediye başkanları,
belediye meclisi ve il genel
meclisi üyelerinin yaşlılık aylığı taleplerinde, malûliyet ve
yaş haddi hallerinde adlarına prim
kesilmiş en son kurumun en yüksek amirinin, bunlardan bu
görevlerinden önce herhangi bir
kamu kurumuna tâbi olarak çalışmayanların son defa görev
yaptıkları yer başkanının,
d) Kurumların yönetim kurulu üyelerinin istek, malûliyet ve
yaş haddi hallerinde,
atanmalarında atamayı yapan kurumun en yüksek amirinin,
e) Danıştay Başkanının istek, malûliyet ve yaş haddi
hallerinde Başbakanlık, Sayıştay
Başkanının aynı halleri için Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı,
onayı ile tekemmül eder.
Özel kanun hükümleri hariç olmak üzere yetkili makamın
emekliye sevk onayı, talep
tarihinden itibaren bir ayı geçemez. Bakanlar Kurulu kararı
veya müşterek kararname ile
atananların görevleriyle ilişiklerinin kesilmesi ilgili
bakanın onayı ile tekemmül eder.
Özelleştirilmeleri sonucu sermayesindeki kamu payı % 50'nin
altına düşen kuruluşlar ile
satış veya devri yapılmış olan kuruluşlarda çalışmakta iken
emekliye ayrılanlar için emekliye
sevk onayı aranmaz. Birinci fıkranın (b) bendine göre
emekliye ayrılmak isteyenler için her
durumda, istek tarihinden itibaren bir aylık süre sonunda
ilişikleri kesilmiş sayılır.
İtibarî hizmet süreleri ve itibarî hizmet süresi primi
MADDE 49- İtibarî hizmet süresi, bu Kanuna göre
bağlanacak aylıklar ve yapılacak
toptan ödemelerin hesabında fiilen çalışılmak suretiyle geçen
hizmet sürelerine eklenen
süredir. Sigortalıların aşağıda yazılı görevlerde geçen
zamlar hariç, fiilî hizmet sürelerinin her
yılı için;
a) Subay (yedek subay dahil), astsubay, uzman jandarma ve
uzman erbaşlardan;
1) Harbi doğuran genel ve kısmî seferberliğe katılanların,
harbin ilânından seferberliğin
bitim tarihine,
2) Seferberliği gerektiren iç tedip hareketlerine fiilen
katılan birliklerde görevli olanların,
çarpışmaların başlangıcından seferberliğin sona erdiği
tarihe,
3) Harp veya seferberlik ilân edilmeden, Anayasanın 92 nci
maddesi veya Türkiye'nin
taraf olduğu uluslararası sözleşmeler uyarınca, yabancı
ülkelere gönderilen Türk Silâhlı
Kuvvetlerinde görev yapanların, yabancı ülkeye gönderildiği
tarihten Türkiye'ye dönüş
tarihine,
kadar geçen tutsaklık süreleri dahil fiilî hizmet
sürelerinin,
b) 4 üncü madde gereği sigortalı sayılanlardan birinci
fıkranın (a) bendinin (1), (2) ve (3)
numaralı alt bentlerinde yazılı hareketlere sivil görevli, er
veya erbaş olarak katılanların, bu
durumlarda geçen fiilî hizmet sürelerinin, bu tarihlerden
sonra devam eden tutsaklık
sürelerinin,
c) Harp halinde düşmana tutsak düşen veya düşman tarafından
enterne edilen
sigortalılardan kanunları gereğince, aylıkları ödenmek
suretiyle, sözleşmeli personel hariç
olmak üzere kurumları ile ilgileri kesilmeyenlerin, bu
durumlarda geçen fiilî hizmet
sürelerinin,
bir katı, itibarî hizmet süresi olarak eklenir. Bu nedenlerle
eklenecek itibarî hizmet
sürelerinin toplamı, beş yıldan fazla olamaz.
Türk Silâhlı Kuvvetleri, Milli İstihbarat Teşkilâtı
Müsteşarlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü
ve Orman Genel Müdürlüğünde pilot olan ve olmayan uçucu,
denizaltıcı, dalgıç, kurbağa
adam ve paraşütçülerin bu görevlerinde geçirdikleri fiilî
hizmet sürelerinin her yılı için altı ay
itibarî hizmet süresi eklenir. Bunlardan bu maddenin birinci
fıkrasının (a) bendinin (1) ve (2)
numaralı alt bentlerinde gösterilenler için itibarî hizmet
süresi zamları ayrıca eklenir. Bu
fıkradaki nedenlere bağlı olarak eklenecek itibarî hizmet
sürelerinin hesabında, beş yıllık sınır
uygulanmaz.
İtibarî hizmet süreleri, aylık bağlama oranının hesabında
prim ödeme gün sayısına eklenir.
Bu süreler malûllük, yaşlılık ve ölüm aylığı bağlanması için
gerekli prim gün sayısı, yaş ve
emekli ikramiyesi hesabında nazara alınmaz.
Her yıl sonunda, sigortalının fiilî hizmet süresine bu
maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve
(c) bentleri ile ikinci fıkrası hükümleri uyarınca eklenen
itibarî hizmet süresinin her otuz günü
için, yılın son ayında sigortalı adına ödenen sigortalı ve
işveren prim toplamı kadar ayrıca
itibarî hizmet süresi primi işverenden tahsil edilir.
Süresinde yatırılmayan tutarlar için 89 uncu
madde hükümleri uygulanır.
ALTINCI BÖLÜM
İsteğe Bağlı Sigorta Hükümleri
İsteğe bağlı sigorta ve şartları
MADDE 50- İsteğe bağlı sigorta; kişilerin isteğe bağlı
olarak prim ödemek suretiyle uzun
vadeli sigorta kollarına ve genel sağlık sigortasına tâbi
olmalarını sağlayan sigortadır.
İsteğe bağlı sigortalı olabilmek için Türkiye'de yasal olarak
ikamet edenlerde;
a) Bu Kanuna tâbi zorunlu sigortalı olmayı gerektirecek
şekilde çalışmamak veya sigortalı
olarak çalışmakla birlikte, ay içerisinde 30 günden az
çalışmak veya son bir yıl içinde 360
günden az çalışmak ya da tam gün çalışmamak,
b) Kendi sigortalılığı nedeniyle aylık bağlanmamış olmak,
c) 18 yaşını doldurmuş bulunmak,
d) İsteğe bağlı sigorta talep dilekçesiyle Kuruma başvuruda
bulunmak,
şartları aranır.
İsteğe bağlı sigorta başlangıcı ve sona ermesi
MADDE 51- İsteğe bağlı sigortalılık, müracaatın Kurum
kayıtlarına intikal ettiği tarihi
takip eden günden itibaren başlar.
İsteğe bağlı sigortalı olarak prim ödenen tarihlerde, 4 üncü
maddeye göre sigortalı olmayı
gerektirecek çalışması bulunduğu tespit edilenlerin, zorunlu
sigortalılıkla çakışan isteğe bağlı
prim ödenen süreleri iptal edilerek, bu süreye ilişkin
ödedikleri primler ilgililere iade edilir.
İsteğe bağlı sigortalılık;
a) İsteğe bağlı sigortalılığını sona erdirme talebinde
bulunanların, primi ödenmiş son günü
takip eden günden,
b) Aylık talebinde bulunanların, aylığa hak kazanmış olmak
şartıyla talep tarihinden,
c) Ölen sigortalının ölüm tarihinden,
itibaren sona erer.
İsteğe bağlı sigorta primi ödenmiş süreler, malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel
sağlık sigortası hükümlerinin uygulamasında dikkate alınır ve
bu süreler 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılık süresi
olarak kabul edilir.
İsteğe bağlı sigorta primleri ve ödenmesi
MADDE 52- İsteğe bağlı sigorta primi, 82 nci maddeye göre
belirlenen prime esas
kazancın alt sınırı ile üst sınırı arasında, sigortalı
tarafından belirlenen günlük kazanç ve prim
ödeme gün sayısı üzerinden bulunacak kazancın % 32'sidir.
Bunun % 20'si malûllük, yaşlılık
ve ölüm sigortaları primi, % 12'si genel sağlık sigortası
primidir.
İsteğe bağlı sigortalı olanlar, bakmakla yükümlü olunan kişi
olsa dahi, 60 ıncı maddenin
birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında genel sağlık
sigortalısı sayılır ve genel sağlık sigortası
primini de ödemekle yükümlüdürler.
Ait olduğu aydan itibaren en geç 12 ay içinde 89 uncu
maddenin ikinci fıkrasına göre
hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme zammıyla birlikte
ödenmeyen süreler, sigortalılık
süresinden sayılmaz. Bu 12 aylık süreden sonra ödenen primler
89 uncu maddenin üçüncü
fıkrası hükümlerine göre iade edilir.
İsteğe bağlı sigortalıların zorunlu sigortalılık nedeniyle
prim borcunun bulunması halinde,
isteğe bağlı sigortaya tâbi ödenen primler öncelikle zorunlu
sigortalılık nedeniyle Kuruma
olan borçlarına mahsup edilir.
YEDİNCİ BÖLÜM
Kısa ve Uzun Vadeli Sigorta Kollarına
İlişkin Ortak Hükümler
Sigortalılık hallerinin birleşmesi
MADDE 53- Sigortalının, 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde
yer alan sigortalılık nedenlerinden birden fazlasına aynı
anda tâbi olmasını gerektirecek
şekilde çalışması halinde; öncelikle (c) bendi kapsamında,
(c) bendi kapsamında çalışması
yoksa ilk önce başlayan sigortalılık ilişkisi esas alınarak
sigortalı sayılır.
Sigortalının, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve
(c) bentlerinde yer alan
sigortalılık halleri ile 5 inci maddenin (a) ve (e)
bentlerine tâbi sigortalılık hallerinin
çakışması halinde, 4 üncü madde kapsamında sigortalı sayılır
ve birinci fıkra hükmü
uygulanır.
Sigortalının, bu madde hükmüne göre sigortalı sayılması
gereken sigortalılık halinden
başka bir sigortalılık hali için prim ödemiş olması
durumunda, ödenen primler birinci fıkraya
göre esas alınan sigortalılık hali için ödenmiş ve esas
alınan sigortalılık halinde geçmiş kabul
edilir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren ilk defa
sigortalı sayılanlardan 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinden
birden fazlasına tâbi olarak çalışmış
olanların aylık bağlanma taleplerinde, en son sigortalı
sayıldığı tarihten geriye doğru en fazla
sigortalılığın geçtiği sigortalılık hali esas alınır.
Aylık ve gelirlerin birleşmesi
MADDE 54- Bu Kanuna göre bağlanacak aylık ve gelirlerin
birleşmesi durumunda;
a) Uzun vadeli sigorta kollarından;
1) Hem malûllük hem de yaşlılık aylığına hak kazanan
sigortalıya, bu aylıklardan yüksek
olanı, aylıklar eşitse yalnız yaşlılık aylığı,
2) Malûllük veya yaşlılık aylığı ile birlikte, ölen eşinden
dolayı da aylığa hak kazanan
sigortalıya her iki aylığı,
3) Ana ve babasından ayrı ayrı aylığa hak kazanan çocuklara,
yüksek olan aylığın tamamı,
az olan aylığın yarısı,
4) Birden fazla çocuğundan aylığa hak kazanan ana ve babaya
en fazla ödemeye imkân
veren ilk iki dosyadan yüksek olan aylığın tamamı, düşük olan
aylığın yarısı,
5) Kız çocuklarının hem eşinden, hem de ana ve babasından
ölüm aylığına hak kazanması
halinde, tercih ettiği aylığı,
bağlanır.
b) Kısa vadeli sigorta kollarından;
1) Sürekli iş göremezlik geliriyle birlikte ölen eşinden
dolayı da gelire hak kazanan eşe her
iki geliri,
2) Ana ve babadan ayrı ayrı gelire hak kazananlara, yüksek
olan gelirin tamamı, az olanın
yarısı,
3) Birden fazla çocuğundan gelire hak kazanan ana ve babaya,
en fazla ödemeye imkân
veren ilk iki dosyadan yüksek olan aylığın tamamı, düşük olan
aylığın yarısı,
4) Kız çocuklarının hem eşinden, hem de ana ve babasından
ölüm gelirine hak kazanması
halinde tercih ettiği geliri,
bağlanır.
c) Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile iş kazası ve
meslek hastalığı sigortasından hak
kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak
sahibine bu aylık veya gelirlerden
yüksek olanın tamamı, az olanın yarısı, eşitliği halinde ise
iş kazası ve meslek hastalığından
bağlanan gelirin tümü, malûllük ve yaşlılık aylığının yarısı
bağlanır.
Birinci fıkradaki sıralamaya göre yapılacak değerlendirmeler
sonucunda, bir kişide ikiden
fazla gelir veya aylık birleştiği takdirde, bu gelir ve
aylıklardan en fazla ödemeye imkân veren
iki dosya üzerinden gelir veya aylık bağlanır, diğer dosya
veya dosyalardaki gelir ve aylık
hakları durum değişikliği veya diğer bir dosyadan gelir veya
aylığa hak kazanıldığı tarihe
kadar düşer.
Gelir ve aylıkların düzeltilmesi, yükseltilmesi, ödenmesi ve
yoklama işlemleri
MADDE 55- Bu Kanuna göre gelir veya aylık bağlanan
sigortalı ile hak sahibi kişilerin
durumlarının, kendilerine veya başka hak sahiplerine
bağlanmış bulunan gelir veya aylık
tutarının düzeltilmesini gerektirir bir şekilde değişmesi
halinde gelir veya aylık tutarları,
değişikliğin meydana geldiği tarihten sonraki ödeme dönemi
başından başlanarak yeni
duruma göre düzeltilir.
Bu Kanuna göre bağlanan gelir ve aylıklar, her yılın Ocak ve
Temmuz ödeme
tarihlerinden geçerli olmak üzere, bir önceki altı aylık
döneme göre Türkiye İstatistik Kurumu
tarafından açıklanan en son temel yıllı tüketici fiyatları
genel indeksindeki değişim oranı
kadar artırılarak belirlenir.
Sigortalıya veya hak sahiplerine bağlanan gelir veya
aylıklar, her ay peşin olarak ödenir.
Gelir ve aylıkların ödeme dönemleri, ödeme tarihleri, ödeme
şekli ve ödeme merkezleri
Kurumca belirlenir.
Gelir ve aylık alma şartlarının devam edip etmediğine yönelik
yoklama işlemlerine ilişkin
usûl ve esaslar ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer
usûl ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelik ile düzenlenir.
Gelir ve aylık bağlanmayacak haller
MADDE 56- Ölen sigortalının hak sahiplerinden;
a) Kesinleşmiş yargı kararı üzerine, kendisinden aylık
bağlanacak sigortalıyı veya gelir ya
da aylık bağlanmış olan sigortalıyı, kasten öldüren veya
öldürmeye teşebbüs edenlere veya bu
Kanun gereğince sürekli iş göremez hale veya malûl duruma
getirenlere,
b) Kesinleşmiş yargı kararı üzerine, kendisinden aylık
bağlanacak sigortalıya veya gelir ya
da aylık bağlanmamış olan sigortalıya veya hak sahibine karşı
ağır bir suç işlemesi veya
bunlara karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli
ölçüde yerine getirmemesi
nedeniyle ölüme bağlı bir tasarrufla mirasçılıktan
çıkarılanlara,
c) Sonraki eşinden dolayı bu Kanuna göre gelir veya aylığa
hak kazanan dul eşe, önceki
eşinden,
gelir veya aylık ödenmez. Ödenmiş bulunan gelir ve aylıklar,
96 ncı madde hükümlerine
göre geri alınır.
Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte
yaşadığı belirlenen eş ve
çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu
kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96 ncı
madde hükümlerine göre geri alınır.
Yaş
MADDE 57- İş kazasıyla meslek hastalığı halinde, hak
sahiplerine bağlanacak gelirlerin
hesabında, iş kazasının olduğu veya meslek hastalığının hekim
veya sağlık kurulu raporu ile
ilk defa tespit edildiği tarihte nüfus kütüğünde kayıtlı
bulunan doğum tarihleri esas alınır.
Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına ilişkin yaş ile
ilgili hükümlerin uygulanmasında,
sigortalıların ve hak sahibi çocuklarının, mülga 2/6/1949
tarihli ve 5417 sayılı Kanun ve
mülga 4/2/1957 tarihli ve 6900 sayılı Kanun ile 17/7/1964
tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971
tarihli ve 1479 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu
Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli
ve 2926 sayılı ve 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı kanunlara,
17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı
Kanunun geçici 20 nci maddesine tâbi sandıklara veya bu
Kanuna göre ilk defa malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi olduğu tarihte, nüfus
kütüğünde kayıtlı bulunan doğum
tarihleri, sigortalının bu Kanuna göre ilk defa çalışmaya
başladığı tarihten sonra doğan
çocuklarının ise nüfus kütüğüne ilk olarak yazılan doğum
tarihleri esas alınır.
İş kazası, meslek hastalığı, malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortalarından gelir ve aylık
tahsisleri ile sermaye değerinin hesabında, iş kazasının
olduğu veya meslek hastalığının
hekim raporuyla ilk defa tespit edildiği veya sigortalıların
bu Kanuna ve bu Kanunla
yürürlükten kaldırılmış kanunlara tâbi olarak ilk defa
çalışmaya başladığı tarihten sonraki yaş
düzeltmeleri dikkate alınmaz.
Nüfus kayıtlarında doğum ay ve günleri yazılı olmayanlar 1
Temmuz’da, doğum ayı yazılı
olup da günü yazılı olmayanlar o ayın birinde doğmuş sayılır.
Türk Silâhlı Kuvvetleri mensuplarının 5434 sayılı Türkiye
Cumhuriyeti Emekli Sandığı
Kanununun 40 ıncı maddesinde belirlenen yaş hadleri sebebiyle
emeklilik işlemleri, doğum
tarihlerinde ay ve gün yazılı olmayanlar ile doğum günleri 1
Eylülden önce olanlar için 1
Eylül, doğum günleri 1 Eylül ve daha sonra olanlar için
müteakip yılın 1 Eylül tarihinde
yapılır.
Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu
MADDE 58- Bu Kanunda yazılı olan görevleri yerine
getirmek üzere branşları Kurum
tarafından belirlenecek uzman hekimlerden oluşan Sosyal
Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu
kurulur. Kurul; Millî Savunma Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı, Yüksek Öğretim Kurulu, en fazla üyeye sahip
işveren, işçi ve kamu çalışanlarını
temsil eden konfederasyonlar, Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği, Türkiye Esnaf ve
Sanatkârları Konfederasyonu, Türk Tabipleri Birliği ile Kurum
tarafından görevlendirilecek
birer uzman hekimden oluşur. Aynı usûlle birden fazla Kurul
oluşturmaya Bakanlık yetkilidir.
Kurula, kendi aralarından seçecekleri üye başkanlık eder.
Başkan, yokluğunda yerine
bakacak üyeyi belirler. Kurul, haftada en az bir kez ve en az
yedi üye ile toplanır, kararlar salt
çoğunlukla alınır. Kurulda görevlendirilecek olan hekimlerin
hizmet süreleri üç yıl olup, üç
yıl sonunda yeniden görevlendirilebilirler. Bir takvim yılı
içerisinde mazeretsiz olarak
birbirini izleyen beş veya toplam on toplantıya katılmayan
üyelerin üyelikleri kendiliğinden
sona erer. Bu şekilde üyeliği sona eren üyenin yerine bir
başka kişi, aynı usûlle
görevlendirilir.
Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kuruluna iştirak edenlerden;
katıldıkları her toplantı günü
için uhdesinde kamu görevi bulunanlara (2000), uhdesinde kamu
görevi bulunmayanlara ise
(3000) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı
sonucu bulunacak miktarda ve
ayda dört toplantıyı geçmemek üzere huzur hakkı ödenir.
Kurulun çalışmaları ile ilgili her
türlü giderler Kurumca ödenir. Kurul gerek gördüğü hallerde
dışarıdan uzman kişilerin
görüşüne başvurabilir.
Kurul, sigortalılar hakkında iş kazası ve meslek hastalığı
sonucu sürekli iş göremezlik
derecesi tespiti ile çalışma gücünün malûliyeti gerektirecek
derecede kaybına ilişkin Kurumca
verilen kararlardan itiraza konu olanları inceleyerek karara
bağlar. Kurul, sigortalı veya hak
sahiplerinin talebi üzerine görevlendirdiği uzman bir hekimi
dinlemek zorundadır.
Kurul, bu Kanunda yazılı görevlerle sınırlı olmak kaydıyla,
mahkemelerden intikal eden
ve bilirkişi sıfatıyla rapor düzenlenmesi talep edilen dava
dosyaları hakkında, gerekli
incelemeleri yaparak görüş bildirir. Mahkemeler, bahse konu
dosyalar için belirlediği bilirkişi
ücretini kurul üyelerine iletilmek üzere Kuruma gönderir.
Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun hizmetlerini ifa
etmesi için gerekli sekretarya
işlemleri Kurumca yerine getirilir. Sosyal Sigorta Yüksek
Sağlık Kurulunun görev, yetki,
çalışma usûl ve esasları ile bu maddenin uygulanmasına
ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum
tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Kurumun denetleme ve kontrol yetkisi
MADDE 59- Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin işlemlerin
denetimi, Kurumun denetim
ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları eliyle yürütülür.
Askerî işyerlerine ait sigorta
işlemlerinin denetim ve kontrolü, askerî iş müfettişleri
tarafından da yapılabilir.
Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının
görevleri sırasında tespit
ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin
işlemler, yemin hariç her türlü
delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen
tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar
geçerlidir. İşverenler ve sigortalılar ile işyeri sahipleri,
tasfiye ve iflâs idaresinin memurları,
işle ilgili gerçek ve tüzel kişiler, Kurumun denetim ve
kontrol ile görevlendirilmiş
memurlarına bilgi verilmek üzere çağrıldıkları zaman gelmek,
gerekli olan defter, belge ve
delilleri getirip göstermek ve vermek, görevlerini yapmak
için her türlü kolaylığı sağlamak ve
bu yoldaki isteklerini geciktirmeksizin yerine getirmekle
yükümlüdürler. Kurumun denetim
ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları görevlerini
yaparken, tüm kamu görevlileri gerekli
kolaylığı gösterir ve yardımcı olurlar.
Bu Kanunun uygulanması bakımından, Kurumun denetim ve kontrol
ile görevlendirilmiş
memurları, 4857 sayılı İş Kanununda belirtilen denetim,
teftiş ve kontrol yetkisini de haizdir.
İhaleli işler ile özel bina inşaatı işyerleri işverenlerine,
Kuruma prim borçlarının
bulunmadığını gösteren ilişiksizlik belgesinin verilmesinde,
1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı
Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Malî Müşavirlik ve
Yeminli Malî Müşavirlik
Kanununa göre yetki verilmiş serbest muhasebeci malî
müşavirler ile yeminli malî müşavirler
tarafından işyeri kayıtlarının incelenmesi sonucunda Kuruma
bildirildiği tespit edilen işçilik
tutarlarının uygunluğu, Kurumun denetim yetkisi saklı kalmak
kaydıyla, esas alınabilir.
Usûl ve esasları Kurumca belirlenmiş hesaplama yöntemine
uygun olarak serbest
muhasebeci malî müşavirler ile yeminli malî müşavirlerce
düzenlenen rapor ile Kuruma
yeterli işçilik bildirilmediği anlaşılan işyeri ve
işverenlerinin, tespit edilen fark işçilik tutarı
üzerinden hesaplanacak prim, gecikme cezası ve gecikme zammı
tutarını 102 nci maddenin
birinci fıkrasının (d) bendi ile (e) bendinin (4) numaralı
alt bendi uyarınca verilecek idarî para
cezaları ile birlikte ödemeleri kaydıyla ilişiksizlik belgesi
verilebilir.
Kurumca belirlenen usûl ve esaslara aykırı hareket ederek
Kurum zararına sebebiyet
verdiği anlaşılan serbest muhasebeci malî müşavirler ile
yeminli malî müşavirler tarafından
düzenlenen raporlar dikkate alınmaz ve bunların daha sonra
düzenleyecekleri raporlar
Kurumca işleme konulmaz. Gerçeğe aykırı rapor düzenleyen
serbest muhasebeci malî
müşavirler ile yeminli malî müşavirler, Kurumun bu nedenle
uğradığı zarardan işverenle
birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olup, bunlar
hakkında, genel hükümlere göre
Kurumun takip hakkı saklıdır. Meslek mensupları, işverenlerin
devamlı işyerlerinin
sigortalıları ile yaptıkları işler ile Kurumda tescil
edilmemiş veya tescil edilmiş olmakla
birlikte işçilik bildiriminde bulunulmamış olan yukarıdaki
işler hakkında inceleme
yapamazlar.
Kamu idarelerinin denetim ve kontrolle görevlendirilmiş
memurları, kendi mevzuatı
gereğince işyerlerinde yapacakları soruşturma, denetim ve
incelemeler sırasında,
çalıştırılanların sigortalı olup olmadığını da tespit ederek,
sigortasız çalıştırılanları Kuruma
bildirmek zorundadır. Bu kurumlar ayrıca kendi mevzuatları
gereğince yaptıkları inceleme ve
tespitler sırasında bu Kanuna göre sigortalı sayılanların
prime esas kazançlarının veya
sigortalı gün sayılarının eksik bildirilmesi sonucunu doğuran
tespitlerini de en geç bir ay
içinde Kuruma bildirirler. Kurum bu bildirimleri esas almak
üzere gerekli yasal işlemi yapar.
İlgililerin itiraz hakları saklıdır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum
tarafından çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir.
ÜÇÜNCÜ KISIM
Genel Sağlık Sigortası Hükümleri
BİRİNCİ BÖLÜM
Kapsamdaki Kişiler ve Tescili
Genel sağlık sigortalısı sayılanlar
MADDE 60- Yerleşim yeri Türkiye'de olan kişilerden;
a) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının;
1) (a) ve (c) bentleri gereğince sigortalı sayılan kişiler,
2) (b) bendi gereğince sigortalı sayılan kişiler,
b) İsteğe bağlı sigortalı olan kişiler,
c) Yukarıdaki (a) ve (b) bentlerine göre sigortalı
sayılmayanlardan;
1) 18/6/1992 tarihli ve 3816 sayılı Ödeme Gücü Olmayan
Vatandaşların Tedavi
Giderlerinin Yeşil Kart Verilerek Devlet Tarafından
Karşılanması Hakkında Kanun
kapsamında yeşil kart verilen kişiler,
2) Vatansızlar ve sığınmacılar,
3) 1/7/1976 tarihli ve 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş
Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk
Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine
göre aylık alan kişiler,
4) 24/2/1968 tarihli ve 1005 sayılı İstiklal Madalyası
Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet
Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanun
hükümlerine göre şeref aylığı alan
kişiler,
5) 28/5/1986 tarihli ve 3292 sayılı Vatani Hizmet Tertibi
Aylıklarının Bağlanması
Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alan kişiler,
6) 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık
Bağlanması Hakkında Kanun
hükümlerine göre aylık alan kişiler,
7) 24/5/1983 tarihli ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk
Esirgeme Kurumu Kanunu
hükümlerine göre korunma, bakım ve rehabilitasyon
hizmetlerinden ücretsiz faydalanan
kişiler,
8) Harp malûllüğü aylığı alanlar ile Terörle Mücadele Kanunu
kapsamında aylık alanlar,
9) 18/3/1924 tarihli ve 442 sayılı Köy Kanununun 74 üncü
maddesinin ikinci fıkrasına
göre görevlendirilen kişiler,
d) Oturma izni almış yabancı ülke vatandaşlarından yabancı
bir ülke mevzuatı kapsamında
sigortalı olmayan kişiler,
e) 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu
gereğince işsizlik
ödeneğinden yararlandırılan kişiler,
f) Bu Kanun veya bu Kanundan önce yürürlükte bulunan sosyal
güvenlik kanunlarına göre
gelir veya aylık bağlanmış olan kişiler,
g) Yukarıdaki bentlerin dışında kalan ve başka bir ülkede
sağlık sigortasından yararlanma
hakkı bulunmayan kişiler,
genel sağlık sigortalısı sayılır.
6 ncı maddenin birinci fıkrasının (a), (b), (c), (f), (g),
(h), (ı), (j) ve (k) bentlerinde
sayılanların öncelikle, genel sağlık sigortalısının bakmakla
yükümlü olduğu kişi olup
olmadığına bakılır. Genel sağlık sigortalısının bakmakla
yükümlü olduğu kişi ise tescili
yapılmaz. Aksi takdirde birinci fıkra hükümlerinden durumuna
uyan bende göre genel sağlık
sigortalısı sayılır. Birinci fıkranın (f) bendi kapsamında
gelir alması nedeniyle genel sağlık
sigortalısı sayılanlar, aynı zamanda diğer bentler gereği de
genel sağlık sigortalısı sayılması
halinde (f) bendi dışındaki bentler kapsamında genel sağlık
sigortalısı sayılır.
6 ncı maddenin birinci fıkrasının (d), (e) ve (l) bentleri
kapsamında olanlar, ceza infaz
kurumları ile tutukevleri bünyesinde bulunan hükümlü ve
tutuklular, kamu idarelerinin dış
temsilciliklerinde istihdam edilen ve temsilciliğin bulunduğu
ülkede sürekli ikamet izni veya
bu devletin vatandaşlığını da haiz bulunan Türk uyruklu
sözleşmeli personelden, bulunduğu
ülkenin sosyal güvenlik kurumunda sigortalı olduğunu
belgeleyenler ile kamu idarelerinin dış
temsilciliklerinde istihdam edilen sözleşmeli personelin
uluslararası sosyal güvenlik
sözleşmeleri çerçevesinde ve temsilciliğin bulunduğu ülkenin
kamu düzeninin zorunlu kıldığı
hallerde, bulunulan ülkede sosyal sigorta kapsamında
sigortalı olanlar, birinci fıkranın (d)
bendi kapsamına girenler Türkiye'de bir yıldan kısa süreyle
yerleşik olması halinde genel
sağlık sigortalısı ve genel sağlık sigortalısının bakmakla
yükümlü olduğu kişi sayılmazlar.
Birinci fıkranın (d) ve (g) bentlerinin uygulanmasında evli
olanlar için, eşlerden hangisinin
bu maddeye göre genel sağlık sigortalısı, hangisinin bakmakla
yükümlü olunan kişi
olacağının tespiti kendi tercihlerine bırakılır. Diğer
bentler gereği eşlerin her ikisinin de genel
sağlık sigortalılık şartlarının oluşması halinde her ikisi de
ayrı ayrı genel sağlık sigortalısı
sayılır.
Genel sağlık sigortalılığının başlangıcı, bildirimi ve
tescili
MADDE 61- Genel sağlık sigortalılığı başlangıcının
tespiti ve tescil işlemleri aşağıdaki
hükümlere göre yürütülür. 60 ıncı maddenin birinci
fıkrasının;
a) (a) ve (b) bentlerinde sayılanlar; sigortalı veya isteğe
bağlı sigortalı olarak tescil
edildikleri tarihten itibaren genel sağlık sigortalısı
sayılır ve ayrıca bir bildirime gerek
olmaksızın tescil edilmiş sayılır.
b) (c) bendinde sayılanlar; ilgili mevzuatları gereği yeşil
kart aldıkları, aylığa hak
kazandıkları, vatansız ve sığınmacı sayıldıkları, korunma,
bakım ve rehabilitasyon
hizmetlerinden ücretsiz yararlanmaya başladıkları tarihten
itibaren genel sağlık sigortalısı
sayılır ve ilgili kurumların kapsama alınan tarihten itibaren
bir ay içinde verecekleri genel
sağlık sigortası giriş bildirgesi ile tescil edilirler.
c) (d) bendinde sayılanlar; Türkiye'deki yerleşim süresinin
bir yılı geçtiği tarihten itibaren
genel sağlık sigortalısı sayılır ve bu tarihten itibaren bir
ay içinde verecekleri genel sağlık
sigortası giriş bildirgesi ile tescil edilirler.
d) (e) bendinde sayılanlar, işsizlik ödeneğinden yararlanmaya
başladıkları tarihten itibaren
genel sağlık sigortalısı sayılır ve Türkiye İş Kurumu
tarafından işsizlik ödeneğinin bağlandığı
tarihten itibaren bir ay içinde vereceği genel sağlık
sigortası giriş bildirgesi ile tescil edilirler.
e) (f) bendinde sayılanlar; gelir veya aylıktan yararlanmaya
başladıkları tarihten itibaren
genel sağlık sigortalısı sayılır ve ayrıca bir bildirime
gerek olmaksızın tescil edilmiş sayılır.
f) (g) bendinde sayılanlar; diğer bentlere göre genel sağlık
sigortalısı olmadıkları tarihten
itibaren genel sağlık sigortalısı sayılır ve bu tarihten
itibaren bir ay içinde verecekleri genel
sağlık sigortası giriş bildirgesi ile tescil edilirler.
60 ıncı madde gereği genel sağlık sigortalısı sayılanların
çocukları, ana ya da babanın
tescil edilmiş olmasına bakılmaksızın ve ayrıca bir işleme
gerek olmaksızın 18 yaşına kadar
genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi
olarak sağlık hizmetlerinden ve
diğer haklardan yararlandırılır. 18 yaşından küçük çocuğun
ana ve babası da yok ise 18 yaşına
kadar 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (7)
numaralı alt bendi kapsamında
primi Devlet tarafından ödenmek üzere genel sağlık
sigortalısı sayılır.
60 ıncı madde gereği genel sağlık sigortalısı iken durumunda
değişiklik olan kişilerden,
aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı
alt bendine veya (g) bendi
kapsamına giren kişiler durumlarında değişiklik olduğu
tarihten itibaren en geç bir ay içinde
18/6/1992 tarihli ve 3816 sayılı Kanun gereği yeşil kart
veren kuruma başvurmak zorundadır.
Bu kişilere yeşil kart verilmemesi halinde değişiklik olduğu
tarihten başlamak üzere (g) bendi
kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılırlar.
Genel sağlık sigortalılığı, yerleşim yerinin Türkiye olmadığı
veya 60 ıncı maddenin
üçüncü fıkrası gereği genel sağlık sigortası kapsamı dışına
çıkılan tarihten itibaren sona erer.
Bu maddede belirtilen genel sağlık sigortası giriş
bildirgesini süresi içinde vermeyenler
hakkında 102 nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendine göre
idarî para cezası uygulanır.
Genel sağlık sigortası giriş bildirgesinin içerik ve şekli
ile bu maddenin uygulanmasına
ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir.
Sağlık hizmetleri ve diğer haklar ile bunlardan yararlanma
MADDE 62- Bu Kanun gereğince genel sağlık sigortasından
sağlanacak sağlık
hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlanmak, genel sağlık
sigortalısı ve bakmakla yükümlü
olduğu kişiler için bir hak, Kurum için ise bu hizmet ve
hakların finansmanını sağlamak bir
yükümlülüktür.
Sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan genel sağlık
sigortalısı ile bakmakla yükümlü
olduğu kişiler yararlandırılır.
Bu Kanun kapsamındaki kişilere sağlanacak sağlık hizmetleri
ve diğer haklar ile kişilerden
alınan primlerin tutarı arasında ilişki kurulamaz.
İKİNCİ BÖLÜM
Sağlanan Sağlık Hizmetleri ve Diğer Haklar
Finansmanı sağlanan sağlık hizmetleri ve süresi
MADDE 63- Genel sağlık sigortalısının ve bakmakla yükümlü
olduğu kişilerin sağlıklı
kalmalarını; hastalanmaları halinde sağlıklarını
kazanmalarını; iş kazası ile meslek hastalığı,
hastalık ve analık sonucu tıbben gerekli görülen sağlık
hizmetlerinin karşılanmasını, iş
göremezlik hallerinin ortadan kaldırılmasını veya
azaltılmasını temin etmek amacıyla
Kurumca finansmanı sağlanacak sağlık hizmetleri şunlardır:
a) Kişilerin hastalanmalarına bakılmaksızın kişiye yönelik
koruyucu sağlık hizmetleri ile
insan sağlığına zararlı madde bağımlılığını önlemeye yönelik
koruyucu sağlık hizmetleri.
b) Kişilerin hastalanmaları halinde ayakta veya yatarak;
hekim tarafından yapılacak
muayene, hekimin göreceği lüzum üzerine teşhis için gereken
klinik muayeneler, laboratuvar
tetkik ve tahlilleri ile diğer tanı yöntemleri, konulan
teşhise dayalı olarak yapılacak tıbbî
müdahale ve tedaviler, hasta takibi ve rehabilitasyon
hizmetleri, organ, doku ve kök hücre
nakline ve hücre tedavilerine yönelik sağlık hizmetleri, acil
sağlık hizmetleri, ilgili kanunları
gereğince sağlık meslek mensubu sayılanların hekimlerin
kararı üzerine yapacakları tıbbî
bakım ve tedaviler.
c) Analık sebebiyle ayakta veya yatarak; hekim tarafından
yapılacak muayene, hekimin
göreceği lüzum üzerine teşhis için gereken klinik muayeneler,
doğum, laboratuvar tetkik ve
tahlilleri ile diğer tanı yöntemleri, konulan teşhise dayalı
olarak yapılacak tıbbî müdahale ve
tedaviler, hasta takibi, rahim tahliyesi, tıbbî sterilizasyon
ve acil sağlık hizmetleri, ilgili
kanunları gereğince sağlık meslek mensubu sayılanların
hekimlerin kararı üzerine yapacakları
tıbbî bakım ve tedaviler.
d) Kişilerin hastalanmaları halinde ayakta veya yatarak; ağız
ve diş muayenesi, diş
hekiminin göreceği lüzum üzerine ağız ve diş hastalıklarının
teşhisi için gereken klinik
muayeneler, laboratuvar tetkik ve tahlilleri ile diğer tanı
yöntemleri, konulan teşhise dayalı
olarak yapılacak tıbbî müdahale ve tedaviler, diş çekimi,
konservatif diş tedavisi ve kanal
tedavisi, hasta takibi, travmaya ve onkolojik tedaviye bağlı
protez uygulamaları, ağız ve diş
hastalıkları ile ilgili acil sağlık hizmetleri, 18 yaşını
doldurmamış kişilerin ortodontik diş
tedavileri ile 18 yaşını doldurmamış veya 45 yaşından gün
almış kişilerin diş protezlerinin 72
nci maddeye göre belirlenen tutarının % 50'si.
e) Evli olmakla birlikte çocuk sahibi olmayan genel sağlık
sigortalısı kadın ise kendisinin,
erkek ise karısının;
1) Yapılan tıbbî tedavileri sonrasında normal tıbbî
yöntemlerle çocuk sahibi olamadığının
ve ancak yardımcı üreme yöntemi ile çocuk sahibi
olabileceğinin Kurumca yetkilendirilen
sağlık hizmet sunucuları sağlık kurulları tarafından tıbben
mümkün görülmesi,
2) 23 yaşından büyük, 39 yaşından küçük olması,
3) Son üç yıl içinde diğer tedavi yöntemlerinden sonuç
alınamamış olduğunun Kurumca
yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları sağlık kurulları
tarafından belgelenmesi,
4) Uygulamanın yapıldığı tıbbî merkezin Kurum ile sözleşme
yapmış olması,
5) En az beş yıldır genel sağlık sigortalısı veya bakmakla
yükümlü olunan kişi olup, 900
gün genel sağlık sigortası prim gün sayısının olması,
şartlarının birlikte gerçekleşmesi halinde en fazla iki
deneme ile sınırlı olmak üzere
yardımcı üreme yöntemi tedavileri ile bir hastalığın
tedavisinin başka tıbbî bir yöntemle
mümkün olmaması ve Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet
sunucuları sağlık kurulları
tarafından tıbben zorunlu görülmesi halinde yardımcı üreme
yöntemi tedavileri.
f) Yukarıdaki bentler gereğince sağlanacak sağlık
hizmetleriyle ilgili teşhis ve tedavileri
için gerekli olabilecek kan ve kan ürünleri, kemik iliği,
aşı, ilaç, ortez, protez, tıbbî araç ve
gereç, kişi kullanımına mahsus tıbbî cihaz, tıbbî sarf,
iyileştirici nitelikteki tıbbî sarf
malzemelerinin sağlanması, takılması, garanti süresi sonrası
bakımı, onarılması ve
yenilenmesi hizmetleri.
Kurum, finansmanı sağlanacak sağlık hizmetlerinin teşhis ve
tedavi yöntemleri ile (f)
bendinde belirtilen sağlık hizmetlerinin türlerini,
miktarlarını ve kullanım sürelerini Sağlık
Bakanlığının görüşünü alarak belirlemeye yetkilidir. Kurum,
bu amaçla bilimsel komisyonlar
kurar, ulusal ve uluslararası tüzel kişilerle işbirliği
yapabilir.
60 ıncı maddede sayılan genel sağlık sigortalısı sayılma
şartlarının yitirilmesi halinde,
devam etmekte olan tedavi nedeniyle sağlanacak sağlık
hizmetleri kişinin iyileşmesine kadar
sürer.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Sağlık
Bakanlığının görüşü üzerine
Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Kurumca sağlanmayacak sağlık hizmetleri
MADDE 64- Kurumca sağlanmayacak sağlık hizmetleri
şunlardır:
a) Vücut bütünlüğünü sağlamak amacıyla yapılan ve iş kazası
ile meslek hastalığına,
kazaya, hastalıklara veya konjenital nedenlere bağlı olarak
ortaya çıkan durumlarda yapılacak
sağlık hizmetleri dışında estetik amaçlı yapılan her türlü
sağlık hizmeti ile estetik amaçlı
ortodontik diş tedavileri.
b) Sağlık Bakanlığınca izin veya ruhsat verilmeyen sağlık
hizmetleri ile Sağlık
Bakanlığınca tıbben sağlık hizmeti olduğu kabul edilmeyen
sağlık hizmetleri.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Sağlık
Bakanlığının uygun görüşü
alınarak, Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Yol gideri, gündelik ve refakatçi giderleri
MADDE 65- Hekimin veya diş hekiminin muayene veya tedavi
sonrası tıbben göreceği
lüzum üzerine genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü
olduğu kişilerin sağlık
hizmetinden yararlanmaları için muayene ve tedavi edildikleri
yerleşim yeri dışına yapılan
sevkinde, ayakta tedavilerde kendisinin ve bir kişi ile
sınırlı olmak üzere refakatçisinin gidiş
ve dönüş yol gideri ve gündelikleri; yatarak tedavilerde ise
gidiş ve dönüş tarihleri için
gündelikleri ile yol gideri Kurumca karşılanır.
Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin
yatarak tedavileri sırasında,
hekimin veya diş hekiminin tıbben göreceği lüzum üzerine
yanında kalan refakatçinin yatak
ve yemek giderleri bir kişi ile sınırlı olmak üzere Kurumca
karşılanır.
Yurt içinde veya yurt dışına yapılan sevkler nedeniyle
ödenecek gündelik, yol, yatak ve
yemek giderlerinin tutarı 72 nci maddede belirtilen Sağlık
Hizmetleri Fiyatlandırma
Komisyonu tarafından belirlenir.
Sürekli iş göremezlik veya malûllük durumlarının tespiti,
kontrolü veya periyodik sağlık
muayenesi amacıyla yapılan sağlık hizmeti giderleri ile yol
ve gündelik giderleri de bu madde
hükümlerine göre ödenir.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Kurum
tarafından çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir.
Yurt dışında tedavi
MADDE 66- 63 üncü maddede sayılan sağlık hizmetlerinin
yurt içindeki sağlık hizmet
sunucularından sağlanması esastır. Ancak;
a) 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin (1)
numaralı alt bendinde sayılan genel
sağlık sigortalılarından; işverenleri tarafından Kurumca
belirlenen usûle uygun olarak veya
kamu idareleri için özel mevzuatlarında belirtilen usûle
uygun olarak geçici görevle yurt
dışına gönderilenlere, acil hallerde,
b) 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin (1)
numaralı alt bendinde sayılan genel
sağlık sigortalılarından; işverenleri tarafından Kurumca
belirlenen usûle uygun olarak veya
kamu idareleri için özel mevzuatlarında belirtilen usûle
uygun olarak sürekli görevle yurt
dışına gönderilenler ile bunların yurt dışında birlikte
yaşadıkları bakmakla yükümlü olduğu
kişilere,
c) Sağlık Bakanlığının uygun görüşü üzerine yurt içinde
tedavisi mümkün olmadığı tespit
edilen kişilerin,
sağlık hizmetleri yurt dışında sağlanır.
Ancak, yukarıdaki fıkranın (a) ve (b) bentleri gereği yurt
dışında sağlanan sağlık
hizmetlerinin Kurumca karşılanacak bedelleri, yurt içinde
sözleşmeli sağlık hizmet
sunucularına ödenen tutarı geçemez. Bu tutarı aşan kısım
işverenler tarafından ödenir.
Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri hükümleri saklıdır.
Bakanlar Kurulu kararı ile birlik halinde ya da kamu
idarelerinin yetkili makamlarınca
yurt dışına askerî veya güvenlik amaçlı görevlendirilenlerin,
bu Kanun kapsamına giren sağlık
hizmetlerinin sağlanması ile bu hizmetlere ilişkin giderlerin
yurt içindeki sözleşmeli sağlık
hizmeti sunucularına ödenen tutarı aşan kısmı, kurumlarınca
karşılanır.
Kurum, birinci fıkranın (a) ve (b) bentleri kapsamındaki
kişilerin sağlık hizmetlerini, bu
kişilerin geçici veya sürekli görev süresince genel sağlık
sigortası için Kuruma ödenen prim
tutarını geçmemek kaydıyla, ilgili ülkede sağlık sigortası
yaptırmak suretiyle de sağlayabilir.
Birinci fıkranın (c) bendi gereğince yurt dışına sevk edilen
kişilerin sağlık hizmeti
bedelinin tümü ödenir. Ancak bu tutar varsa Kurumun yurt
dışında sevke konu tedaviye
ilişkin sözleşmeli olduğu sağlık hizmet sunucularına ödenen
tutarı geçemez. Bu kişilerin 65
inci madde hükümlerine göre yapılacak giderleri ayrıca
karşılanır.
Yukarıdaki haller dışında, yurt dışında sağlık hizmetlerine
ilişkin giderler Kurumca
ödenmez.
Bu maddenin uygulanmasında 4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(c) bendi kapsamında
sigortalı olması nedeniyle genel sağlık sigortalısı
sayılanların daimi olarak altı aydan fazla
süreyle yurt dışında görevlendirilmeleri durumu, sürekli
görevle yurt dışına gönderilme
sayılır.
Kamu idarelerinde çalışan sigortalılar dışında 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamındaki sigortalıların geçici veya sürekli
görevlendirilmesine ilişkin usûller ve süreler
ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar,
ilgili Bakanlıkların görüşü
alınarak Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Sağlık Hizmetlerinden Yararlanma Şartları ve Katılım Payı
Sağlık hizmetlerinden yararlanma şartları
MADDE 67- 18 yaşını doldurmamış olan kişiler, tıbben
başkasının bakımına muhtaç olan
kişiler, acil haller, iş kazası ile meslek hastalığı halleri,
bildirimi zorunlu bulaşıcı hastalıklar,
63 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri
gereğince sağlanan sağlık hizmetleri,
75 inci maddede sayılan afet ve savaş ile grev ve lokavt hali
hariç olmak üzere sağlık
hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlanabilmek için;
a) 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (f) bendi hariç diğer
bentleri gereği genel sağlık
sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin, sağlık
hizmeti sunucusuna başvurduğu
tarihten önceki son bir yıl içinde toplam 30 gün genel sağlık
sigortası prim ödeme gün
sayısının olması,
b) 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin (2)
numaralı alt bendi ile (b), (d) ve (g)
bentlerine tâbi olan genel sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü olduğu kişilerin yukarıdaki
bentte sayılan şartla birlikte, sağlık hizmeti sunucusuna
başvurduğu tarihte kısa ve uzun vadeli
sigorta primleri dahil genel sağlık sigortası prim borcunun
bulunmaması,
şarttır.
Ayrıca genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu
kişilerin sağlık
hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlanabilmeleri için
sağlık hizmet sunucularına
başvurduklarında acil haller hariç olmak üzere (acil hallerde
ise acil halin sona ermesinden
sonra); nüfus cüzdanı, sürücü belgesi, evlenme cüzdanı,
pasaport veya Kurum tarafından
verilen resimli sağlık kartı belgelerinden birinin
gösterilmesi zorunludur.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Kurum
tarafından çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir.
Katılım payı alınması
MADDE 68- 63 üncü maddede sayılan sağlık hizmetlerinden
katılım payı alınacak olanlar
şunlardır:
a) Ayakta tedavide hekim ve diş hekimi muayenesi.
b) Ortez, protez, iyileştirme araç ve gereçleri.
c) Ayakta tedavide sağlanan ilaçlar.
Katılım payı, birinci fıkranın (a) bendindeki sağlık
hizmetleri için 2 Yeni Türk Lirası
olarak uygulanır. Katılım payı, (b) ve (c) bendindeki sağlık
hizmetleri için gereksiz kullanımı
azaltma, sağlık hizmetlerinin niteliği itibarıyla hayati
öneme sahip olup olmaması, kişilerin
prime esas kazançlarının, gelir ve aylıklarının tutarı ve
benzeri ölçütler dikkate alınarak % 10
ilâ % 20 oranları arasında olmak üzere Kurumca belirlenir.
Birinci fıkranın (a) bendindeki
sağlık hizmetleri için belirlenen katılım payı tutarı,
4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul
Kanunu uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranı kadar her
yıl artırılır. Birinci fıkranın (a)
bendi gereği belirlenen katılım payını, birinci basamak
sağlık hizmet sunucularında yapılan
muayenelerde almamaya ya da daha düşük tutarlarda belirlemeye
Kurum yetkilidir.
İkinci fıkrada belirtilen katılım payı tutarı ve oranları,
genel sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü olduğu kişilerin sevk zincirine uymadan, diğer
basamaktaki sağlık hizmet
sunucularına doğrudan müracaatları halinde % 50 oranında
artırılarak uygulanır.
Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin
birinci fıkranın (b) bendi
gereği ödeyecekleri katılım payının tutarı, sağlık hizmetinin
alındığı tarihteki asgarî ücretin %
75'ini geçemez.
63 üncü maddenin birinci fıkrasının (e) bendi gereğince
sağlanan ve bir hastalığın
tedavisinin başka tıbbî bir yöntemle mümkün olmaması
nedeniyle yapılacak yardımcı üreme
yöntemi tedavisi dışındaki, yardımcı üreme yöntemi
tedavisinde katılım payı ilk denemede %
30, ikinci denemede % 25 oranında uygulanır. Ancak katılım
payında dördüncü fıkra gereği
uygulanan üst limit dikkate alınmaz.
60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1), (2) ve
(3) numaralı alt bentleri gereği
genel sağlık sigortalısı sayılanlar ile bunların bakmakla
yükümlü olduğu kişilerin ödemiş
oldukları katılım payları, talepleri halinde, 29/5/1986
tarihli ve 3294 sayılı Sosyal
Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu hükümlerine göre
kendilerine geri ödenir.
Katılım paylarını, gelir veya aylık alan kişilerin gelir veya
aylıklarından, çalışanların ücret
veya maaşlarından mahsup edilmek suretiyle tahsile ve katılım
paylarının ödenme usûlünü
belirlemeye Kurum yetkilidir. Sözleşmeli sağlık hizmeti
sunucularına, tahsil ettikleri katılım
payı düşüldükten sonra kalan tutar ödenir.
Katılım paylarının hesaplanmasında 72 nci maddeye göre tespit
edilen sağlık hizmeti
tutarları esas alınır. Kurumca belirlenen katılım paylarını
tahsil etmeyen sağlık hizmet
sunucularına 102 nci maddenin (j) bendi gereğince idarî para
cezası uygulanır.
Katılım paylarının ödenme usûlleri ile bu maddenin
uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve
esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
Katılım payı alınmayacak haller, sağlık hizmetleri ve kişiler
MADDE 69- 68 inci maddede sayılan sağlık hizmetlerinden
katılım payı alınmayacak
haller, sağlık hizmetleri ve kişiler şunlardır:
a) İş kazası ile meslek hastalığı halleri ile askerî tatbikat
ve manevralarda sağlanan sağlık
hizmetleri.
b) 75 inci maddede yer alan afet ve savaş hali nedeniyle
sağlanan sağlık hizmetleri.
c) Aile hekimi muayeneleri ve kişiye yönelik koruyucu sağlık
hizmetleri.
d) Sağlık kurulu raporu ile belgelendirilmek şartıyla;
Kurumca belirlenen kronik
hastalıklar ve hayati önemi haiz 68 inci maddenin birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamındaki
sağlık hizmetleri ile organ nakli.
e) Kontrol muayeneleri.
f) 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c ) bendinin (4),
(5), (6), (7) ve (8) numaralı alt
bentleri kapsamında sayılanlar, vazife malûlleri ile 4 üncü
maddenin üçüncü fıkrasının (d) ve
(e) bentlerinde sayılanlar.
Bu madde gereğince katılım payı alınmayacak sağlık
hizmetlerini tek tek veya
gruplandırarak tespite Kurum yetkilidir.
Hizmet basamakları ve sevk zinciri
MADDE 70- Bu Kanunun uygulanması bakımından sağlık
hizmeti sunucuları birinci,
ikinci ve üçüncü basamak olarak Sağlık Bakanlığı tarafından
sınıflandırılır. Bu basamaklar ve
sağlık hizmet sunucuları arasında sevk zinciri; tanı, ön
tanı, hekimlerin ve diş hekimlerinin
uzmanlıkları dikkate alınmak suretiyle tüm yurtta veya il ya
da ilçe bazında Sağlık
Bakanlığının görüşü alınarak Kurum tarafından belirlenir.
Aile hekimleri birinci basamak
hizmet sunucuları içinde yer alır.
Kurumca sağlık hizmetlerinin sağlanabilmesi için, genel
sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü olduğu kişiler sevk zinciri kurallarına uygun hareket
etmek zorundadır.
İş kazası ile meslek hastalığı, afet ve savaş hali ile acil
haller dışında, sevk zincirine
uyulmadan genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu
kişiler tarafından sözleşmeli
sağlık hizmeti sunucularına yapılan başvurular sonucu alınan
sağlık hizmetlerinin 72 nci
madde gereği belirlenen tutarının % 70'i Kurumca ödenir.
Aradaki fark, genel sağlık
sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler tarafından
ödenir.
Kimlik tespiti ve acil haller
MADDE 71- Sağlık hizmeti sunucuları, genel sağlık
sigortalısı ve bakmakla yükümlü
olduğu kişilere sağlık hizmeti sunumu aşamasında (acil
hallerde ise acil halin sona
ermesinden sonra), 67 nci maddenin ikinci fıkrasında sayılan
belgeleri ve bu belgelerin
başvuran kişiye ait olup olmadığını kontrol etmek zorundadır.
Bu zorunluluğu yerine
getirmeyen sağlık hizmet sunucuları hakkında 102 nci maddenin
birinci fıkrasının (ı) bendi
gereği idarî para cezası uygulanır.
Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin
kendi adına bir başkasının
sağlık hizmeti almasını veya Kurumdan haksız bir menfaat
temin etmesini sağlaması yasaktır.
Bu fiilleri işleyenlerden Kurumun uğradığı zararın iki katı
kanunî faiziyle birlikte müştereken
ve müteselsilen tahsil edilir ve ilgililer hakkında 26/9/2004
tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza
Kanunu hükümleri uygulanır.
Bu Kanunun uygulamasında acil hallerin ve acil sağlık
hizmetlerinin neler olduğuna,
hangi yöntem ve ölçütlerle tespit edileceğine ilişkin
hususlar, Sağlık Bakanlığının uygun
görüşü üzerine Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Malî ve Çeşitli Hükümler
Sağlık hizmetlerinin ödenecek bedellerinin belirlenmesi
MADDE 72- 63 üncü madde hükümlerine göre sağlanan sağlık
hizmetlerinin ve 65 inci
madde gereği ödenecek gündelik, yol, yatak ve yemek
giderlerinin Kurumca ödenecek
bedellerini; sağlık hizmetinin sunulduğu il ve basamak,
sağlık hizmetlerinin maliyeti,
Devletin doğrudan veya dolaylı olarak sağlamış olduğu
sübvansiyonlar, sağlık hizmetinin
niteliği itibariyle hayati öneme sahip olup olmaması, kanıta
dayalı tıp uygulamaları, teşhis ve
tedavi maliyetini esas alan maliyet-etkililik ölçütleri ve
genel sağlık sigortası bütçesi dikkate
alınmak suretiyle, her bir sağlık hizmeti için belirlemeye
Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma
Komisyonu yetkilidir.
Komisyon; Maliye Bakanlığını, Sağlık Bakanlığını, Devlet
Planlama Teşkilatı
Müsteşarlığını, Hazine Müsteşarlığını ve Kurumu temsilen
toplam beş üyeden oluşur.
Komisyon kararlarını yılı merkezî yönetim bütçesi yönünden
Maliye Bakanlığının görüşünü
almak suretiyle salt çoğunluk ile alır; kararlar Resmî
Gazetede yayımlanır. Komisyonca
gerekli görülen hallerde sağlık hizmetlerinin türlerine göre
birden fazla alt komisyon
kurulabilir. Komisyonun sekretarya işlemleri Kurumca yerine
getirilir.
Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonuna iştirak edenlere,
ayda iki defadan fazla
olmamak üzere katıldıkları her toplantı günü için (3000)
gösterge rakamının memur aylık
katsayısı ile çarpılarak bulunacak tutarı üzerinden toplantı
ücreti ödenir. Komisyon
çalışmaları ile ilgili her türlü giderler Kurumca ödenir.
Kurum, Komisyon adına çalışmalarına başlamadan önce Yüksek
Öğretim Kurulunun,
Türk Tabipleri Birliğinin, Türk Diş Hekimleri Birliğinin,
Türk Eczacıları Birliğinin, Türkiye
Odalar ve Borsalar Birliğinin, Türkiye Sigorta ve Reasürans
Şirketleri Birliğinin, Türkiye
İşveren Sendikaları Konfederasyonunun, en fazla üyeye sahip
ilk üç işçi ve kamu çalışanları
konfederasyonunun, en fazla üyeye sahip Optisyenlik
Derneğinin, Türkiye Esnaf ve
Sanatkârları Konfederasyonunun, en fazla üyeye sahip özel
sağlık kurum ve kuruluşları
dernekleri veya federasyonlarının, en fazla üyeye sahip özel
polikliniklerin dernek veya
federasyonlarının, en fazla üyeye sahip özel tıbbî malzeme
üretici veya ithalatçıları dernekleri
veya federasyonlarının, en fazla üyeye sahip tıp uzmanlık
derneklerinin ve Komisyonca
uygun görülecek diğer kurum ve kuruluşların görüşlerini alır.
İlgili kurumlar bir ay içinde
görüşlerini göndermek zorundadır. Komisyon çalışmalarının
başlangıcında, bu kurumların
temsilcilerinin katılımı ile oluşturulacak toplantıda
görüşlerini sözlü olarak da dinler.
Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonunun çalışmasına,
görev ve yetkileri ile bu
maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar,
Komisyon üyesi kurumların görüşleri
alınarak Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
Sağlık hizmetlerinin sağlanma yöntemi ve sağlık giderlerinin
ödenmesi
MADDE 73- Bu Kanuna göre sağlık hizmetleri, Kurum ile
yurt içindeki veya yurt
dışındaki sağlık hizmeti sunucuları arasında yapılan
sözleşmeler yoluyla ve/veya bu Kanun
hükümlerine uygun olarak genel sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü olduğu kişilerin
sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucularından satın aldıkları
sağlık hizmeti giderlerinin ödenmesi
suretiyle sağlanır.
Kurum, sağlık hizmet sunucularının sözleşme başvurularının
değerlendirilmesinde,
sonuçlandırılmasında ve uygulanmasında sağlık hizmeti
sunucuları arasında; sözleşmesiz
sağlık hizmeti sunucularından satın aldıkları sağlık hizmeti
giderlerinin ödenmesi aşamasında
ise genel sağlık sigortalıları ve bakmakla yükümlü olduğu
kişiler arasında tarafsızlık,
hakkaniyet ve açıklık ilkelerine uymak ve bunun
uygulandığının izlenebileceği bir sistem
kurmak ve tıbbî etik ve deontoloji kurallarına uygunluğu
aramak zorundadır.
Kurum, provizyon işlemlerini yürütmek üzere sağlık hizmeti
sunucularının mahallinde
provizyon merkezi açabilir ve personel çalıştırabilir.
Sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları, bu
amaçla Kuruma uygun bağımsız mekân tahsis etmek zorundadır.
Sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları, genel sağlık
sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu
kişilerden sözleşmeli olduğu sağlık hizmetleri için otelcilik
hizmetleri ile öğretim üyesi
tarafından sağlanan sağlık hizmetleri dışında, herhangi bir
fark ödemesi talep edemez.
Otelcilik hizmeti ile öğretim üyesi tarafından sağlanan
sağlık hizmetleri için genel sağlık
sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerden
alınabilecek fark ödemesi, 72 nci maddeye
göre belirlenen tutarın iki katını geçemez. Bu farkın
alınabilmesi için, kişilerin fark ödemeyi
kabul ettiğinin yazılı olarak belgelenmesi zorunludur.
Otelcilik hizmeti ile öğretim üyesi
tarafından sağlanan sağlık hizmetleri dışında veya belirlenen
tavanın üzerinde fark alınması
halinde, sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularının sözleşmeleri
bir yıl süreyle feshedilir.
Sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucularından acil hallerde
alınan sağlık hizmeti bedeli, 72
nci madde gereği sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları için
belirlenen bedeller esas alınarak
genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilere
fatura karşılığı ödenir.
Sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucuları, acil hallerde genel
sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü olduğu kişilerden veya Kurumdan herhangi bir fark
talep edemez.
70 inci maddedeki hükümlere uyulmak şartıyla, sözleşmesiz
sağlık hizmeti sunucularından
sağlık hizmeti almayı tercih eden genel sağlık sigortalısı ve
bakmakla yükümlü olduğu
kişilere, 72 nci madde gereği sözleşmeli sağlık hizmeti
sunucuları için belirlenen bedellerin %
70'i fatura karşılığı ödenir. 70 inci madde hükümlerine
uymaksızın sözleşmesiz sağlık hizmeti
sunucularından sağlık hizmeti almayı tercih eden genel sağlık
sigortalısı ve bakmakla
yükümlü olduğu kişilere, 72 nci madde gereği sözleşmeli
sağlık hizmeti sunucuları için
belirlenen bedellerin % 50'si fatura karşılığı ödenir.
Sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucularından satın alınan sağlık
hizmeti bedelinin bu
maddenin dördüncü ve beşinci fıkralarına göre Kurumca
ödenebilmesi için; Sağlık Bakanlığı
veya ilgili kamu idareleri tarafından ödenecek sağlık
hizmetine ilişkin sağlık hizmeti
sunucularına ruhsat veya izin verme uygulamasının olması
halinde ruhsat veya izin alınmış
olması, ayrıca Kurumca sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucusunun
şartlarının sözleşmeli sağlık
hizmeti sunucusunda aranan şartlara uygun olduğunun kabul
edilmesi şarttır.
Sağlık hizmeti sunucuları, genel sağlık sigortalısı ve
bakmakla yükümlü olduğu kişilerin
sağlık hizmetlerinden yararlanmaya müstahak olup olmadığını,
Kurumun elektronik veya
diğer ortamlarda sağlayacağı yöntemlere uygun olarak kontrol
etmek ve belgelemek
zorundadır.
Sağlık hizmeti satın alma sözleşmelerinin hazırlanması ve
akdedilmesi, sağlık hizmeti
giderlerinin ödenmesi ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin
diğer usûl ve esaslar, Kurum
tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Genel sağlık sigortası gelirlerinin kullanım amacı, kısa ve
uzun vadeli sigorta kolları
için yapılan sağlık harcamaları
MADDE 74- Genel sağlık sigortası prim gelirleri; yönetim
giderleri, genel sağlık
sigortasından sağlanan sağlık hizmetleri ve diğer haklar
dışında başka bir amaçla
kullanılamaz.
Uzun ve kısa vadeli sigorta kolları bakımından sürekli iş
göremezlik, malûllük, çalışma
gücü kaybı hallerinin tespiti veya bu amaçla yapılan
kontroller nedeniyle oluşan sağlık
hizmeti giderleri ile 72 nci maddeye göre, usûl ve esasları
Kurumca belirlenecek gündelik ve
yol giderleri, refakatçı giderleri, kısa ve uzun vadeli
sigorta kolları prim gelirlerinden
karşılanır.
Doğal afetler veya savaş hali
MADDE 75- 15/5/1959 tarihli ve 7269 sayılı Umumi Hayata
Müessir Afetler Dolayısiyle
Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun
kapsamındaki afetler ile 4/11/1983
tarihli ve 2941 sayılı Seferberlik ve Savaş Hali Kanunu
gereğince ilân edilen savaş halinde
genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin
sağlık hizmetleri Kurum
tarafından sağlanmaya devam edilir. Ancak, afet veya savaş
hallerine bağlı nedenlerden
dolayı Kurumca yapılan sağlık hizmeti giderleri, giderlerin
ödendiği takvim yılı sonu esas
alınarak genel bütçeden Kuruma bir yıl içinde transfer
edilir.
İşverenin, genel sağlık sigortalısının ve üçüncü kişilerin
sorumluluğu
MADDE 76- İşveren, iş kazasına uğrayan veya meslek
hastalığına tutulan genel sağlık
sigortalısına sağlık durumunun gerektirdiği sağlık
hizmetlerini derhal sağlamakla
yükümlüdür. Bu amaçla işveren tarafından yapılan ve belgelere
dayanan sağlık hizmeti
giderleri ve 65 inci madde hükümlerine göre yapılacak
masraflar Kurum tarafından karşılanır.
Birinci fıkrada belirtilen yükümlülüklerin yerine
getirilmesindeki ihmalinden veya
gecikmesinden dolayı, genel sağlık sigortalısının tedavi
süresinin uzamasına veya malûl
kalmasına veya malûllük derecesinin artmasına sebep olan
işveren, Kurumun bu nedenle
yaptığı her türlü sağlık hizmeti giderini ödemekle
yükümlüdür.
İlgili kanunları gereğince sağlık raporu alınması gerektiği
halde sağlık raporuna
dayanmaksızın veya alınan raporlarda söz konusu işte
çalışması tıbbî yönden elverişli
olmadığı belirtildiği halde genel sağlık sigortalısını
çalıştıran işverenlere, bu nedenle
Kurumca yapılan sağlık hizmeti giderleri tazmin ettirilir.
İş kazası ile meslek hastalığı, işverenin kastı veya
sigortalının iş sağlığını koruma ve iş
güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi
sonucu olmuşsa, Kurumca yapılan
sağlık hizmeti giderleri işverene tazmin ettirilir. İşverenin
sorumluluğunun tespitinde
kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır.
Hekim veya diş hekimi sağlık raporu ile belli bir işte
çalışamayacağı belgelenen 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamındaki
kişiler bu işte çalıştırılamaz. Bu
kişileri çalıştıran işverenler, genel sağlık sigortalısının
aynı hastalık sebebiyle Kurumca
yapılan masraflarını ödemekle yükümlüdür. Bu kişiler, bir
başka işverene ait işyerinde
çalışmış ise, bu durumu bilerek çalıştıran işveren ile genel
sağlık sigortalısı, doğacak
masraflardan Kuruma karşı müştereken ve müteselsilen
sorumludur.
Genel sağlık sigortalısına ve bunların bakmakla yükümlü
olduğu kişiler için Kurumun
sağlık hizmeti sağlamasına veya bu kişilerin tedavi süresinin
uzamasına, kastı veya kusurlu
bir hareketi veya ilgili kanunlarla verilmiş bir görevi
yapmaması veya savsaması nedeniyle
sebep olduğu mahkeme kararıyla tespit edilen üçüncü kişilere,
Kurumun yaptığı sağlık
hizmeti giderleri tazmin ettirilir.
Sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularının duyurulması ve sağlık
hizmet sunucusunu
seçme serbestisi
MADDE 77- Bu Kanun gereğince genel sağlık sigortalısı ve
bakmakla yükümlü olduğu
kişilerin sağlık hizmetinden yararlanmak için başvuracakları
yurt içinde veya yurt dışındaki
sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularının unvan, isim ve
adresleri Kurumca elektronik ortamda
veya diğer yöntemlerle duyurulur.
Genel sağlık sigortalıları ve bakmakla yükümlü olduğu
kişiler, sağlık hizmeti sunucuları
arasından, genel sağlık sigortasıyla ilgili diğer madde
hükümlerine uymak şartıyla istediğini
seçme hakkına sahiptir.
Sağlık hizmeti sunucularının kayıt ve bildirim zorunluluğu ve
kontrol yetkisi
MADDE 78- Kurum ile sözleşmesi olup olmadığına
bakılmaksızın tüm sağlık hizmeti
sunucuları, sağlık hizmeti sunduğu tüm kişilere ait sözleşme
hükümlerinde yer verilen
bilgileri, belirlenen yöntemlere ve süreye uygun biçimde
elektronik ortamda veya yazılı
olarak Kuruma göndermek zorundadır. Bu bilgiler
gönderilmeksizin talep edilen sağlık
hizmeti bedelleri, bilgiler gönderilinceye kadar ödenmez.
Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişinin
sağlık bilgilerinin gizliliği
esastır. Sağlık bilgilerinin ne şekilde korunacağı, ulusal
güvenlik nedeniyle sağlık bilgisi
paylaşıma açılmayacak kişilerin tespiti ilgili bakanlıkların
önerisi üzerine Bakanlıkça tespit
edilir.
Kurum, genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanmasıyla
ilgili olarak işverenler, sağlık
hizmeti sunucuları ve diğer gerçek ve tüzel kişiler
nezdindeki defter, belge ve bilgileri
inceleyebilir, ibrazını isteyebilir.
Kurum, bu Kanunda belirtilen görevleriyle ilgili olarak
sağlık hizmeti sunucularının
yürüttüğü hizmet ve işlemleri kontrol yetkisine sahiptir.
Kurum, bu yetkisini görevlendirdiği
personeli vasıtasıyla veya kamu kurumları ve özel kurumlardan
hizmet satın almak suretiyle
kullanabilir.
DÖRDÜNCÜ KISIM
Primlere İlişkin Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Prim Alınması, Prime Esas Kazanç, Prim Oranları ve Asgarî
İşçilik
Prim alınması zorunluluğu
MADDE 79- Kısa ve uzun vadeli sigortalar ile genel sağlık
sigortası için, bu Kanunda
öngörülen her türlü ödemeler ile yönetim giderlerini
karşılamak üzere Kurum prim almak,
ilgililer de prim ödemek zorundadır.
Kurumca tahsil edilen genel sağlık sigortası primleri, tahsil
edilmesini müteakip doğrudan
Kurum bütçesinin genel sağlık sigortası kalemine aktarılır.
Prime esas kazançlar
MADDE 80- 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c)
bentleri kapsamındaki
sigortalıların prime esas kazançlarının hesabında;
a) Hak edilen ücretler ile prim, ikramiye ve bu nitelikteki
her çeşit istihkaktan o ay için
yapılan ödemelerin brüt toplamı esas alınır.
b) Ölüm, doğum ve evlenme yardımları, görev yollukları, kıdem
tazminatı, iş sonu
tazminatı veya kıdem tazminatı mahiyetindeki toplu ödeme,
keşif ücreti, ihbar ve kasa
tazminatları, emekli ikramiyesi ile Bakanlıkça tutarları
yıllar itibarıyla belirlenecek yemek,
çocuk ve aile zamları, özel sağlık sigortalarına ve bireysel
emeklilik sistemine ödenen ve
aylık toplamı asgarî ücretin % 30'unu geçmeyen özel sağlık
sigortası primi ve bireysel
emeklilik katkı payları tutarları, görevin yerine getirilmesi
için zorunlu olarak yapılan aynî
yardımlar ile Bakanlıkça belirlenecek diğer aynî yardımların
asgarî ücretin % 30'unu
geçmeyen kısmı, prime esas kazanca tâbi tutulmaz.
c) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendine tâbi sigortalılara ödenen
döner sermaye katkı payları ve döner sermayelerden başka adla
yapılan bu nitelikteki her türlü
ödemeler ile ikramiyeler ve benzeri ödemelerden en yüksek
Devlet memuru aylığının %
200'ünü aşan kısmı prime esas kazanca tâbi tutulmaz.
Yukarıdaki fıkranın (b) ve (c) bentlerinde belirtilen
istisnalar dışında her ne adla yapılırsa
yapılsın tüm ödemeler prime esas kazanca tâbi tutulur. Diğer
kanunlardaki prime tâbi
tutulmaması gerektiğine dair muafiyet ve istisnalar bu
Kanunun uygulanmasında dikkate
alınmaz.
Ücretler hak edildikleri aya mal edilmek suretiyle prime tâbi
tutulur. Diğer ödemeler ise
öncelikle ödendiği ayın kazancına dahil edilir ve ücret
dışındaki bu ödemelerin üst sınırı aşan
kısmı, ödemenin yapıldığı ayı takip eden aydan başlanarak
oniki ayı geçmemek üzere üst
sınırın altında kalan sonraki ayların prime esas kazançlarına
ilave edilir. Toplu iş
sözleşmelerine tâbi işyerleri işverenlerince veya kamu
idareleri veya yargı mercilerince
verilen kararlara istinaden, sonradan ödenen ücret dışındaki
ödemelerin hizmet akdinin
mevcut olmadığı veya askıda olduğu bir tarihte ödenmesi
durumunda, 82 nci madde hükmü
de nazara alınmak suretiyle prime esas kazancın tâbi olduğu
en son ayın kazancına dahil
edilir. Bu durumlarda sigorta primlerinin, yukarıda
belirtilen mercilerin kararlarının
kesinleşme tarihini izleyen ayın sonuna kadar ödenmesi
halinde, gecikme cezası ve gecikme
zammı alınmaz ve 102 nci madde hükümleri uygulanmaz.
Saatlik, günlük, haftalık veya aylık olarak belirli bir
ücrete dayanmış olmayıp da
komisyon ücreti ve kâra katılma gibi belirsiz zaman ve tutar
üzerinden ücret alan sigortalıların
prim ve ödeneklerinin hesabında esas tutulacak günlük
kazançları, 82 nci madde hükmüne
göre belirlenen alt sınırdır.
Bir işverene tâbi olarak çalışan sigortalının belirli
ücretinin dışında ayrıca yukarıdaki fıkra
kapsamında ücret alması halinde, prime esas günlük kazancı
bunların toplamından oluşur.
Bu Kanun gereğince primlerin hesabına esas tutulacak günlük
kazanç, sigortalının, bir ay
için prime esas tutulan kazancının otuzda biridir. Ancak
günlük kazancın hesabına esas
tutulan ay içindeki bazı günlerde çalışmamış ve çalışmadığı
günler için ücret almamış
sigortalının günlük kazancı, o ay için prime esas tutulan
kazancının ücret aldığı gün sayısına
bölünmesi suretiyle hesaplanır.
Sigortalıların günlük kazançlarının hesabında esas tutulan
gün sayıları, aynı zamanda,
bunların prim ödeme gün sayılarını gösterir. Ancak, işveren
ve sigortalı arasında kısmî süreli
hizmet akdinin yazılı olarak yapılmış olması kaydıyla, ay
içerisinde günün bazı saatlerinde
çalışan ve çalıştığı saat karşılığında ücret alan
sigortalının ay içindeki prim ödeme gün sayısı,
ay içindeki toplam çalışma saati süresinin 4857 sayılı İş
Kanununa göre belirlenen haftalık
çalışma süresine göre hesaplanan günlük çalışma saatine
bölünmesi suretiyle bulunur. Bu
şekildeki hesaplamada gün kesirleri bir gün kabul edilir.
İşveren ve sigortalı arasında çağrı üzerine çalışmaya dayalı
yazılı iş sözleşmesinde taraflar
arasında çalışma süresi gün, hafta ve ay olarak belirlenmemiş
ise, sigortalının ay içindeki prim
ödeme gün sayısı yukarıdaki fıkra hükmüne göre hesaplanır.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki
sigortalıların aylık prime esas
kazançları, 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük
kazanç alt sınırı ile üst sınırı
arasında kalmak şartı ile kendileri tarafından beyan edilecek
günlük kazancın otuz katıdır. Bu
sigortalılar tarafından Kurumca belirlenen sürelerde aylık
prime esas kazanç beyan edilir.
Ancak beyan edilen kazançta bir değişiklik olması durumunda,
sigortalının yeniden beyan
ettiği kazanç üzerinden hesaplanan prim tahsil edilir.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında
sigortalı sayılan kişi, aynı
zamanda işveren ise beyan edeceği aylık kazancı, çalıştırdığı
sigortalıların kazancının en
yükseğinden az olamaz. Beyanda bulunmayan sigortalının
primleri, prime esas asgarî aylık
kazanç üzerinden hesap ve tahsil edilir. Beyanda bulunmayan
veya beyan ettiği kazancın
düşük olduğu tespit edilen sigortalıların prime esas
kazançları, tespit edilen kazanç düzeyine
çıkartılarak beyan edilen kazançla arasındaki farkın primi 89
uncu madde hükümlerine göre
gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanmak suretiyle tahsil
edilir.
Sigortalı olmayı gerektiren şekilde birden fazla işte
çalışılması halinde, bu Kanun
gereğince alınacak primlerine esas tutulacak aylık ve günlük
kazancının tespitinde, yalnızca
bu Kanunun 53 üncü maddesine göre belirlenen 4 üncü maddenin
ilgili bendi kapsamındaki
işlerden elde ettiği aylık ve günlük kazanç tutarı ayrı ayrı
dikkate alınır ve primler buna göre
hesaplanır.
Yalnızca genel sağlık sigortasına tâbi olanlar bakımından
prime esas aylık kazancın
tespitinde; 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (d) ve (g)
bentlerinde sayılan kişiler için 82 nci
maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt
sınırının iki katının otuz günlük tutarı,
60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen
kişiler için asgarî ücret, 60 ıncı
maddenin birinci fıkrasının (e) bendi ile 5 inci maddenin (f)
bendinde belirtilen kişiler için ise
prime esas asgarî kazanç tutarı esas alınır.
Bu maddenin uygulamasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum
tarafından çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir.
Prim oranları ve Devlet katkısı
MADDE 81- Bu Kanun gereğince alınacak sigorta prim
oranları aşağıdaki şekildedir:
a) Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim oranı,
sigortalının prime esas kazancının %
20'sidir. Bunun % 9'u sigortalı hissesi, % 11'i işveren
hissesidir.
b) Bu Kanunda belirtilen fiilî hizmet zammı uygulanan işlerde
çalışan sigortalılar için
uygulanacak malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim
oranı, (a) bendinde belirtilen % 20
oranının, her yıl için 40 ıncı maddeye göre eklenen fiilî
hizmet gün sayısının 360'a bölümü
sonucu bulunacak oranda artırılması suretiyle belirlenir. Bu
şekilde bulunan oran ile (a)
bendinde belirtilen % 20 oranı arasındaki farka ait primin
tamamı işveren tarafından ödenir.
c) Kısa vadeli sigorta kolları prim oranı, yapılan işin iş
kazası ve meslek hastalığı
bakımından gösterdiği tehlikenin ağırlığına göre % 1 ilâ %
6,5 oranları arasında olmak üzere,
83 üncü maddeye göre Kurumca belirlenir. Bu primin tamamını
işveren öder.
d) 5 inci maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen
öğrenciler ile (e) bendinde
belirtilen kursiyerler için prim oranı prime esas
kazançlarının % 1'idir. Kursiyerlerin prime
esas günlük kazançlarının hesaplanmasında prime esas günlük
kazanç alt sınırı dikkate alınır.
Aday çırak, çırak ve meslekî eğitim gören öğrencilerin prime
esas kazancı ilgili kanunlarında
belirtilen şekilde uygulanır.
e) Yaşlılık aylığı almakta iken bu Kanuna tâbi bir işte
çalışanlara uygulanacak sosyal
güvenlik destek primi oranı (a), (c) ve (f) bentlerinde
belirtilen prim oranlarının toplamı
kadardır. Sigortalı ve işveren hissesi bu bentlerde
belirtilen oranlardadır.
f) Genel sağlık sigortası primi, kısa ve uzun vadeli sigorta
kollarına tâbi olanlar için 82 nci
maddenin birinci fıkrasına göre hesaplanan prime esas
kazancın % 12,5'idir. Bu primin % 5'i
sigortalı, % 7,5'i ise işveren hissesidir. Yalnızca genel
sağlık sigortasına tâbi olanların genel
sağlık sigortası primi, prime esas kazancın % 12'sidir.
g) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki
sigortalılar (a), (c) ve (f)
bentlerindeki prim oranlarının toplamı üzerinden, şayet
sosyal güvenlik destek primi ödemek
suretiyle çalışıyorlar ise (e) bendinde belirtilen prim
oranlarının toplamı üzerinden primlerini
öderler.
Devlet, sigortalının prime esas kazancı esas alınarak;
malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları
için % 5 oranında; genel sağlık sigortası için ise % 3
oranında katkı yapar. Devlet katkısı,
Kurumun ay itibarıyla tahsil ettiği malûllük, yaşlılık ve
ölüm sigortaları ile genel sağlık
sigortası priminin dörtte biri olarak hesaplanır. Devlet
katkısının ödenmesine ilişkin usûl ve
esaslar, Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenir.
Günlük kazanç sınırları
MADDE 82- Bu Kanun gereğince alınacak prim ve verilecek
ödeneklerin hesabına esas
tutulan günlük kazancın alt sınırı, asgarî ücretin otuzda
biri, üst sınırı ise günlük kazanç alt
sınırının 6,5 katıdır.
Günlük kazançları yukarıdaki fıkrada belirtilen alt sınırın
altında olan sigortalılar ile
ücretsiz çalışan sigortalıların günlük kazançları alt sınır
üzerinden, günlük kazançları üst
sınırdan fazla olan sigortalıların günlük kazançları da üst
sınır üzerinden hesaplanır.
İkinci fıkraya göre sigortalının kazancı alt sınırın altında
ise bu kazanç ile alt sınır
arasındaki farka ait sigorta primleri ile ücretsiz çalışan
sigortalılara ait sigorta primlerinin
tümünü işveren öder.
Sigortalıların bu Kanunun 53 üncü maddesine göre belirlenen
aynı sigortalılık haline tâbi
olacak şekilde birden fazla işte çalışması nedeniyle Kuruma
ödenen primler toplamı, bu
sigortalılık hali için belirlenen prime esas kazanç üst
sınırı üzerinden hesaplanacak miktarı
aşarsa, aşan kısmın tamamı, sigortalının talebi üzerine en
geç talep tarihini takip eden ay
içinde hissesi oranında sigortalıya defaten geri ödenir. Geri
verilen primler için ayrıca
gecikme cezası ve gecikme zammı ile faiz ödenmez.
Kısa vadeli sigorta kolları prim tarifesi ve işkollarının ve
işlerin tehlike sınıf ve
derecelerinin belirlenmesi
MADDE 83- Kısa vadeli sigorta kolları primi, yapılan işin
iş kazası ve meslek hastalığı
bakımından gösterdiği tehlikenin ağırlığına göre tespit
edilir. İş kolları tehlikenin ağırlığına
göre sınıflara, bu sınıflar da özel iş şartlarına ve
tehlikeyi önlemek için alınmış olan tedbirlere
göre derecelere ayrılır. Hangi iş kollarının hangi tehlike
sınıfına girdiği, tehlike sınıf ve
derecesine ait prim oranlarının ve tehlike derecelerinin
belirlenmesinde uygulanacak esaslar,
ilgili bakanlıkların görüşleri de alınarak Bakanlığın teklifi
üzerine Bakanlar Kurulu kararıyla
yürürlüğe konulacak bir tarife ile tespit edilir. Prim
tarifesi gerekli görülürse aynı usûlle
değiştirilebilir.
Yapılan işin birinci fıkrada belirtilen tarifeye göre hangi
tehlike sınıf ve derecesine girdiği
ve ödenecek kısa vadeli sigorta kolları primi oranı Kurumca
belirlenerek işverene ve 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı
sayılanlara tebliğ edilir. İş kazasını ve
meslek hastalığını önleyecek tedbirler hakkındaki mevzuat
hükümlerine uygun bulunmadığı
tespit edilen işler, Kurumca daha yüksek primli derecelere
konulabilir.
Kurum, işyerinin tespit edilmiş bulunan tehlike sınıf ve
derecesini yaptıracağı
incelemelere dayanarak kendiliğinden veya işverenin ya da 4
üncü maddenin birinci fıkrasının
(b) bendine göre sigortalı sayılanların isteği üzerine
değiştirebilir. Kurumca yapılacak
değişikliklere ilişkin kararın takvim yılından en az bir ay
önce işverene, işveren tarafından
değişiklik isteğinin de takvim yılından en az iki ay önce
Kuruma bildirilmesi şarttır.
Böylece karara bağlanacak değişiklikler, karar veya istekten
sonraki takvim yılı başında
yürürlüğe girer.
İşverenler ile 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine
göre sigortalı sayılanlar,
tehlike sınıf ve derecesi ile prim oranı hakkında Kurumca
yapılacak yazılı bildirimi aldıktan
sonra bir ay içinde Kuruma itiraz edebilir. Kurum, bu itirazı
inceleyerek en geç üç ay içinde
karara bağlayarak sonucunu itiraz edene bildirir. İlgililer,
Kurumun kararı üzerine, kararın
tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde yetkili mahkemeye
başvurabilir. Kuruma itiraz edilmesi
veya mahkemeye başvurulması, primlerin takip ve tahsilini
durdurmaz.
İşverenin veya 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine
göre sigortalı sayılanların
itirazı; işyerinin tehlike sınıfı ve derecesi ile kısa vadeli
sigorta kolları prim oranının tebliğine
ilişkin yazının işverence veya 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (b) bendine göre sigortalı
sayılanlar tarafından tebellüğünden itibaren bir ay içinde
yapılmış ise, değiştirilen iş kolu
kodu ve tehlike sınıfı ile tehlike derecesinin hatalı
uygulandığı tarihten, bir aylık süre dışında
yapılmış ise, itirazın Kurum kayıtlarına intikali tarihini
izleyen yılbaşından, üçüncü fıkrada
belirtilen sürelerin aşılması durumunda ise, Kurumca
yapılacak değişikliğe ilişkin kararın
tebliğini izleyen takvim yılı başından geçerli olarak
uygulanır.
Bu değişiklik nedeniyle tehlike sınıf ve derecesinin
yükselmesi halinde, kararın işverene
veya 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre
sigortalı sayılanlara tebliğ edildiği
tarih ile yürürlük tarihi arasındaki süreye ilişkin kısa
vadeli sigorta kollarına ait prim farkının
tebliği tarihini takip eden bir ay içerisinde Kuruma ödenmesi
halinde, fark prim için gecikme
cezası ve gecikme zammı alınmaz. Aksi takdirde, fark primi 89
uncu madde uyarınca gecikme
cezası ve gecikme zammı ile birlikte tahsil olunur. Tehlike
sınıf ve derecesinin düşmesi
halinde ise, kısa vadeli sigorta kolları sigortası prim
farkı, işverenin varsa borçlarına mahsup
edilir, yoksa iade edilir. Bir ay içinde iade edilmesi
halinde faiz ödenmez.
Tehlike sınıf ve derecelerini etkileyebilecek değişiklikler
MADDE 84- İşverenler ile 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (b) bendine göre sigortalı
sayılanlar, tehlike sınıf ve derecesini etkileyebilecek her
türlü değişikliği bir ay içinde
Kuruma bildirmekle yükümlüdür. Bu bildirim üzerine Kurum,
yaptıracağı incelemeler
sonunda tehlike sınıf ve derecesini değiştirebilir. Tehlike
sınıf ve derecesini etkileyebilecek
değişiklik bir ay içinde bildirilirse bu konuda Kurumca
verilecek karar, değişikliğin meydana
geldiği tarihten sonraki ay başından başlanarak uygulanır.
Tehlike sınıf ve derecesini etkileyebilecek değişiklik bir ay
içinde bildirilmezse;
a) Tehlike sınıfı yükseliyorsa, değişikliğin meydana geldiği,
b) Tehlike sınıfı düşüyorsa, değişikliğin Kurumca
öğrenildiği,
tarihler esas alınmak ve bu tarihlerden sonraki ay başından
itibaren uygulanmak üzere,
Kurumca karar alınır ve ilgililere tebliğ olunur.
Asgarî işçilik uygulaması
MADDE 85- İşverenin, işin emsaline, niteliğine, kapsam ve
kapasitesine göre işin
yürütümü açısından gerekli olan sigortalı sayısının, çalışma
süresinin veya prime esas kazanç
tutarının altında bildirimde bulunduğunun tespiti halinde,
işin yürütümü açısından gerekli olan
asgarî işçilik tutarı; yapılan işin niteliği, kullanılan
teknoloji, işyerinin büyüklüğü, benzer
işletmelerde çalıştırılan sigortalı sayısı, ilgili meslek
veya kamu kuruluşlarının görüşü gibi
unsurlar dikkate alınarak tespit edilir. Söz konusu
tespitler, Kurumun denetim ve kontrolle
görevlendirilmiş memurları tarafından yapılır.
Kamu idareleri, döner sermayeli kuruluşlar ile bankalar
tarafından ihale mevzuatına göre
yaptırılan işlerden ve özel nitelikteki inşaat işlerinden
dolayı bu işleri yapan işveren tarafından
yeterli işçilik bildirilmiş olup olmadığı Kurumca
araştırılır. Bu araştırma sonucunda yeterli
işçiliğin bildirilmemiş olduğu anlaşılırsa, eksik bildirilen
işçilik tutarı üzerinden hesaplanan
prim tutarı, 89 uncu madde gereği hesaplanacak gecikme cezası
ve gecikme zammı ile birlikte
bir ay içinde ödenmek üzere işverene tebliğ edilir. Tebliğ
edilen prim ve gecikme cezası ve
gecikme zammının ödendiği veya ödeneceğinin işveren
tarafından yazılı olarak taahhüt
edilmesi halinde borç kesinleşir. Kuruma verilecek
taahhütnamede üstlenilen ödeme
yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde, işveren hakkında
88 inci ve 89 uncu maddeler
uyarınca işlem yapılır. Tebliğ edilen prim ve gecikme cezası
ve gecikme zammının
ödenmemesi, taahhütname verilmemesi veya Kurumca işyerinin
denetlenmesine gerek
görülmesi durumunda Kurumca inceleme yapılır.
Bu maddenin birinci ve ikinci fıkrasında belirtilen usûllerle
Kuruma bildirilmediği tespit
edilen asgarî işçilik tutarı üzerinden Kurumca re'sen
tahakkuk ettirilen sigorta primleri, 88
inci ve 89 uncu maddeler dikkate alınarak işverene tebliğ
edilir. İşveren, tebliğ edilen prim
borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde Kuruma
itiraz edebilir. İtiraz takibi
durdurur. Kurumca itirazın reddi halinde işveren, kararın
tebliğ tarihinden itibaren bir ay
içinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir. Mahkemeye
başvurulması, prim borcunun takip
ve tahsilini durdurmaz.
Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarınca,
Kuruma asgarî işçilik
tutarının bildirilmediği tespit edilen işyerleri hakkında
ayrıca 102 nci maddenin birinci
fıkrasının (d) bendi ile (e) bendinin (4) numaralı alt bendi
uyarınca idarî para cezası uygulanır.
Kamu idareleri, döner sermayeli kuruluşlar ile bankalar, bu
maddenin uygulanmasıyla
ilgili Kurumca istenilecek bilgileri ve belgeleri yazılı
olarak en geç bir ay içinde vermeye
mecburdur.
Kuruma yeterli işçilik tutarının bildirilmiş olup olmadığının
araştırılmasında, işin
yürütümü için gerekli olan asgarî işçilik tutarının
tespitinde dikkate alınacak asgarî işçilik
oranlarının saptanması ve asgarî işçilik oranlarına vaki
itirazların incelenerek karara
bağlanması amacıyla Kurum bünyesinde; Kurum teknik
elemanlarından dört üye, Yönetim
Kurulunda temsil edilen işçi ve işveren konfederasyonlarınca
görevlendirilecek iki üye,
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinden bir üye olmak üzere
toplam yedi teknik elemandan
oluşan, Asgarî İşçilik Tespit Komisyonu kurulur.
Kurumca gerek görüldüğünde, aynı esaslara göre birden fazla
Asgarî İşçilik Tespit
Komisyonu kurulabilir. Komisyon salt çoğunlukla toplanır ve
kararlar en az dört üyenin aynı
yöndeki oyu ile alınır. Kurum dışındaki üyelerin üst üste üç
toplantıya, son altı ay içinde ise
beş toplantıya katılmaması halinde, toplantıya katılmayan
üyeyi görevlendiren
konfederasyonların yerine, üye sayısı bakımından en yüksek
bir sonraki konfederasyondan
üye davet edilir.
Asgarî İşçilik Tespit Komisyonuna Kurum dışından
görevlendirilenlere, katıldıkları her
toplantı günü için (2500) gösterge rakamının memur
aylıklarının hesabında kullanılan katsayı
ile çarpılarak bulunacak tutarı üzerinden huzur hakkı Kurumca
ödenir.
Asgarî İşçilik Tespit Komisyonunun çalışma usûl ve esasları,
Komisyonda görev alacak
teknik elemanların nitelikleri, asgarî işçilik tespitinde
uygulanacak yöntem, verilerin
belirlenmesi, tamamlanmış veya devam etmekte olan işlerle
ilgili yapılacak yerinde tespit
kriterleri ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl
ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
İKİNCİ BÖLÜM
Prim Belgeleri ve Primlerin Ödenmesi
Prim belgeleri ve işyeri kayıtları
MADDE 86- İşveren bir ay içinde 4 üncü ve 5 inci maddeye
tâbi çalıştırdığı sigortalıların
ve sosyal güvenlik destek primine tâbi sigortalıların;
a) Ad ve soyadlarını, T.C. kimlik numaralarını,
b) 80 inci maddeye göre hesaplanacak prime esas kazançlarını,
c) Prim ödeme gün sayıları ile prim tutarlarını,
gösteren ve örneği Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle
belirlenen asıl veya ek aylık
prim ve hizmet belgesini, ait olduğu ayı takip eden ayın
yirmibeşinci gününün sonuna kadar
Kuruma vermekle veya sigortalı çalıştırmadığı takdirde, bu
hususu sigortalı çalıştırmaya son
verdiği tarihten itibaren, onbeş gün içinde Kuruma
bildirmekle yükümlüdür.
İşveren, işyeri sahipleri; işyeri defter, kayıt ve
belgelerini ilgili olduğu yılı takip eden yıl
başından başlamak üzere on yıl süreyle, kamu idareleri otuz
yıl süreyle, tasfiye ve iflâs idaresi
memurları ise görevleri süresince, saklamak ve Kurumun
denetim ve kontrol ile
görevlendirilen memurlarınca istenilmesi halinde onbeş gün
içinde ibraz etmek zorundadır.
İşverenin, sigortalıyı, 4857 sayılı İş Kanununun 7 nci
maddesine göre başka bir işverene iş
görme edimini yerine getirmek üzere geçici olarak devretmesi
halinde, sigortalıyı devir alan,
geçici iş ilişkisi süresine ilişkin birinci fıkrada
belirtilen belgelerin aynı süre içinde işverene
ait işyerinden Kuruma verilmesinden, işveren ile birlikte
müteselsilen sorumludur.
Ay içinde bazı işgünlerinde çalıştırılmadığı ve ücret
ödenmediği beyan edilen
sigortalıların, otuz günden az çalıştıklarını ispatlayan
belgelerin işverence ilgili aya ait aylık
prim ve hizmet belgesine eklenmesi şarttır. Kamu idareleri
ile toplu iş sözleşmesi imzalanan
işyerlerinde bu şart aranmaz.
Sigortalıların otuz günden az çalıştığını gösteren bilgi ve
belgelerin aylık prim ve hizmet
belgesinin verilmesi gereken süre içinde Kuruma verilmemesi
veya verilen bilgi ve belgelerin
Kurumca geçerli sayılmaması halinde, otuz günden az
bildirilen sürelere ait aylık prim ve
hizmet belgesi Kurumca re'sen düzenlenir ve muhteviyatı
primler, bu Kanun hükümlerine
göre tahsil olunur.
Sigortalıyı çalıştıran işveren ile alt işveren ve iş görme
edimini yerini getirmek üzere
sigortalıyı geçici olarak devralan işveren; aylık prim ve
hizmet belgesinin Kurumca onaylanan
bir nüshasını sigortalının çalıştığı işyerinde, birden ziyade
işyeri olması halinde ise
sigortalının çalıştığı her işyerinde ayrı ayrı olmak üzere,
Kuruma verilmesi gereken sürenin
son gününü takip eden günden başlanarak, müteakip belgenin
verilmesi gereken sürenin
sonuna kadar, sigortalılar tarafından görülebilecek bir yere
asmak zorundadır.
Fiilen veya işyeri kayıtlarından tespit edilecek her türlü
bilgiden veya kamu kurum ve
kuruluşları tarafından düzenlenen belge veya alınan
bilgilerden çalıştığı anlaşılan sigortalılara
ait olup, bu Kanun uyarınca Kuruma verilmesi gereken
belgelerin yapılan tebligata rağmen bir
ay içinde verilmemesi veya noksan verilmesi halinde, bu
belgeler Kurumca re'sen düzenlenir
ve muhteviyatı sigorta primleri Kurumca tespit edilerek
işverene tebliğ edilir. İşveren, bu
maddeye göre tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ
tarihinden itibaren bir ay içinde, ilgili
Kurum ünitesine itiraz edebilir. İtiraz, takibi durdurur.
İtirazın reddi halinde, işveren kararın
tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde yetkili iş
mahkemesine başvurabilir. Yetkili
mahkemeye başvurulması, prim borcunun takip ve tahsilini
durdurmaz. Mahkemenin Kurum
lehine karar vermesi halinde, 88 inci ve 89 uncu maddelerin
prim borcuna ilişkin hükümleri
uygulanır.
Aylık prim ve hizmet belgesi işveren tarafından verilmeyen
veya çalıştıkları Kurumca
tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin
geçtiği yılın sonundan başlayarak
beş yıl içerisinde iş mahkemesine başvurarak, alacakları ilâm
ile ispatlayabilirlerse, bunların
mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim
ödeme gün sayıları dikkate
alınır.
Sigortalının çalıştığı bir veya birden fazla işte, bu Kanunda
yazılı şartları yerine getirmiş
olmasına rağmen, kendisi için verilmesi gereken aylık prim ve
hizmet belgesinin işveren
tarafından verilmediği veya verilen aylık prim ve hizmet
belgesinde kazançların veya prim
ödeme gün sayılarının eksik gösterildiği Kurumca tespit
edilirse, hastalık ve analık
sigortalarından gerekli ödemeler yapılır.
Bu maddede belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi
halinde, 102 nci maddeye
göre işlem yapılır.
Kamu idarelerinde işyerinin özelliği nedeniyle prim
belgelerinin farklı sürelerde verilme
zamanını belirlemeye, Kurum yetkilidir. Bu maddenin
uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar
ile belgelerin içerik ve şekli, Kurum tarafından çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir.
Prim ödeme yükümlüsü
MADDE 87- Bu Kanunun uygulanmasında kısa ve uzun vadeli
sigorta kolları ile genel
sağlık sigortası ve isteğe bağlı sigorta bakımından;
a) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerine
ve 5 inci maddenin birinci
fıkrasının (a) bendine tâbi olanlar ile bu kapsamda sayılan
kişilerden sosyal güvenlik destek
primine tâbi olanlar için bunların işverenleri,
b) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine tâbi
olanlar ile bu kapsamda sayılan
kişilerden sosyal güvenlik destek primine tâbi olanlar,
isteğe bağlı sigortalı olanlar ve 60 ıncı
maddenin birinci fıkrasının (d) ve (g) bentlerinde sayılan
kişilerin kendileri,
c) 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde sayılan
kişiler için primi yılı merkezî
yönetim bütçesinden karşılanmak üzere ilgili kamu idareleri,
d) 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (e) bendinde sayılan
kişiler ile 5 inci maddenin (e)
ve (f) bentlerinde belirtilenler için Türkiye İş Kurumu,
e) 5 inci maddenin (b) bendinde belirtilen aday çırak, çırak
ve işletmelerde meslekî eğitim
görenler ile meslek liselerinde zorunlu staja tâbi tutulan
öğrenciler için Milli Eğitim Bakanlığı
veya bu öğrencilerin eğitim gördükleri okullar, yüksek
öğrenim sırasında zorunlu staja tâbi
tutulan öğrenciler için öğrenim gördükleri yüksek öğretim
kurumu,
f) 5 inci maddenin (c) bendine tâbi olanlar için işverenleri
veya kendileri,
prim ödeme yükümlüsüdür.
Primlerin ödenmesi
MADDE 88- 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde
belirtilen sigortalıları
çalıştıran işveren, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalıların
primlerine esas tutulacak kazançlar
toplamı üzerinden bu Kanun gereğince hesaplanacak sigortalı
hissesi prim tutarlarını
ücretlerinden keserek ve kendisine ait prim tutarlarını da bu
tutara ekleyerek en geç ertesi ayın
sonuna kadar Kuruma öder.
Hak edilen ancak, ödenmemiş olan ücretler üzerinden
hesaplanacak primler hakkında da
birinci fıkradaki hüküm uygulanır.
60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (b), (c), (d) ve (g)
bentleri gereği genel sağlık
sigortalısı sayılanlar için, her ay otuz tam gün genel sağlık
sigortası primi ödenmesi
zorunludur.
87 nci maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen
yükümlüler, her aya ait
primlerini takip eden ayın sonuna kadar Kuruma öderler.
Bunlardan sosyal güvenlik destek
primine tâbi olanların primleri, aylıklarından kesilmek
suretiyle tahsil edilir. Bu kişiler
primlerini en fazla 360 günle sınırlı olmak üzere peşin
olarak erken ödeyebilir. Erken ödeme
halinde erken ödenen her gün için 21/7/1953 tarihli ve 6183
sayılı Amme Alacaklarının Tahsil
Usulü Hakkında Kanunun Ek 1 inci maddesine göre erken ödeme
indirimi hükümleri
uygulanır. Ancak yapılan erken ödeme indirimi, prime esas
kazançtan indirilmez. Erken
ödemede sigortalılık süresi, sigorta priminin ait olduğu her
ayın ilk gününden itibaren, prim
ödeme gün sayısına dahil edilir. Erken ödeme yapılan ve prim
ödeme gün sayısına dahil
edilmeyen sürede isteğe bağlı sigortalılığın sona ermesi
halinde, sigortalılık süresine
sayılmayan günlere ait primler, ilgililere iade edilir.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında
sigortalı sayılanların, her ay için
otuz tam gün prim ödemesi zorunludur. Bu kapsamdaki
sigortalılardan, bu Kanuna göre
tescilleri yapıldığı halde, beş yılı aşan süreye ilişkin prim
borcu bulunanların, bu sürelere
ilişkin prim borçlarının Kurumca yapılacak bildirimde
belirtilen süre içerisinde ödenmemesi
halinde, daha önce prim ödemesi bulunan sigortalının ödediği
primlerin tam olarak karşıladığı
ayın sonu itibariyle, prim ödemesi bulunmayan sigortalının
ise tescil tarihi itibariyle
sigortalılığı durdurulur. Prim borcunun ait olduğu süreler
sigortalılık süresi olarak
değerlendirilmez ve bu sürelere ilişkin Kurum alacakları
takip edilmeyerek, Kurum alacakları
arasında yer verilmez. Ancak, sigortalı ya da hak sahipleri
daha sonra müracaatları tarihindeki
80 inci maddenin dokuzuncu fıkrasına göre belirlenecek prime
esas kazanç tutarı üzerinden
hesaplanacak borç tutarını, tebliğ tarihinden itibaren üç ay
içinde ödedikleri takdirde, bu
süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen
sigortalıları çalıştıran işverenler,
çalıştırdığı sigortalıların primlerine esas tutulacak
kazançlar toplamı üzerinden bu Kanun
gereğince hesaplanacak prim tutarlarını ücretlerinden keserek
ve kendisine ait prim tutarlarını
da bu tutara ekleyerek, en geç ödemenin yapıldığı tarihi
takip eden onbeş gün içinde Kuruma
öderler.
87 nci maddenin birinci fıkrasının (c) ve (d) bentlerinde
belirtilen yükümlüler, her aya ait
primleri ilgili ayı takip eden ayın sonuna kadar Kuruma
öderler.
Kuruma fiilen ödenmeyen prim tutarları, gelir vergisi ve
kurumlar vergisi uygulamasında
gider yazılamaz.
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamında sigortalı
sayılanların prim borçları, sattıkları tarımsal ürün
bedellerinden borç tutarını geçmemek
şartıyla % 1 ilâ % 3 oranları arasında olmak üzere kesinti
yapılmak suretiyle tahsil etmeye
Kurum yetkilidir.
Prim borçları katma değer vergisi iade alacağından mahsubu
suretiyle de ödenebilir. Bu
takdirde katma değer vergisi iade hakkı sahibi kendisinin,
mal veya hizmet satın aldığı veya
iştirak veya ortaklık ilişkisi içinde bulunduğu işverenlerin
prim borçları için de mahsup talep
edebilir. Bu işverenlerin mahsup talebinde bulundukları ayda
muaccel olan prim borçlarının
birinci fıkrada belirtilen ödeme sürelerini izleyen onbeş gün
içinde mahsup suretiyle ödenmesi
halinde, yasal süresi içinde ödendiği kabul edilir. Ancak
prim borçlarının katma değer vergisi
iade alacağından mahsup suretiyle ödenmesi talebinde
bulunulduğu halde, süresinde mahsup
edilemeyen veya eksik mahsup edilen prim borçları için
birinci fıkrada belirtilen ödeme
sürelerini izleyen günden başlanarak gecikme cezası ve
gecikme zammı uygulanır. Kurum,
Maliye Bakanlığının uygun görüşü ile bu uygulamadan
faydalanacak işverenleri; iştigal
konusu, işletme türü ve işletme büyüklüğü itibariyle
belirlemeye ve lehine mahsup talebinde
bulunulan işverenlerin prim borcu ödeme süresini otuz günü
aşmamak üzere uzatmaya
yetkilidir.
Kurum, prim ve her türlü alacaklarını, işverenlere olan
borçlarından mahsup etmek
suretiyle tahsil etmeye yetkilidir.
Primlerin özel ödeme şekilleri kullanılmak suretiyle ödenmesi
zorunluluğunu getirmeye
ve primlerin yatırılacağı tahsilât kuruluşlarını belirlemeye
Kurum yetkilidir.
Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının
tahsilinde, Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci
ve 106 ncı maddeleri hariç,
diğer maddeleri uygulanır. Kurum, Amme Alacaklarının Tahsil
Usûlü Hakkında Kanunun
uygulanmasında Maliye Bakanlığı ile diğer kamu kurum ve
kuruluşları ve mercilere verilen
yetkileri kullanır.
Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü
Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların
çözümlenmesinde Kurumun
alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesi yetkilidir.
Yetkili iş mahkemesine
başvurulması alacakların takip ve tahsilini durdurmaz.
Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep
olmaksızın bu Kanunda
belirtilen sürelerde ödenmez ise, kamu idarelerinin tahakkuk
ve tediye ile görevli kamu
görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin üst
düzeydeki yönetici veya yetkilileri,
görevleri ile ilgili olarak Kuruma karşı işverenleri ile
birlikte müştereken ve müteselsilen
sorumludur.
Kurum, kamu idarelerinde işyerinin özelliği nedeniyle
primlerin farklı zamanlarda ödeme
süresini belirlemeye yetkilidir. Prim alacaklarının tahsili
için en geç bir yıl içinde icra yoluna
başvurmayan Kurum yetkili personeli hakkında genel hükümlere
göre kovuşturma yapılır.
Miktarı Kurum Yönetim Kurulunca belirlenen tutarı geçen ve
yurt dışına çıkış yasağı
konulacağına dair ihtar tebliğ edilmesine rağmen, borcunu
ödemeyen işverenlerin kendileri
veya kanunî temsilcileri hakkında Kurumun talebi üzerine,
5682 sayılı Pasaport Kanununun
22 nci maddesi hükümleri uygulanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar ile haklı
sebebin neler olduğu, Kurum
tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Prim borçlarına halef olma, gecikme cezası ve gecikme zammı
ile iadesi gereken
primler
MADDE 89- Sigortalıların çalıştırıldığı işyeri aktif ve
pasif değerleri ile birlikte başka bir
işyeri ile birleşir, devredilir veya intikal ederse, eski
işverenin Kuruma olan sigorta primi ile
gecikme cezası ve gecikme zammı ve faiz dahil tüm
borçlarından, aynı zamanda yeni işveren
de müştereken ve müteselsilen sorumludur. Bu hükme aykırı
sözleşme hükümleri Kuruma
karşı geçersizdir.
Kurumun prim ve diğer alacakları süresi içinde ve tam olarak
ödenmezse, ödenmeyen
kısmı sürenin bittiği tarihten itibaren ilk üç aylık sürede
her bir ay için % 3 oranında gecikme
cezası uygulanarak artırılır. Ayrıca, her ay için bulunan
tutarlara ödeme süresinin bittiği
tarihten başlamak üzere borç ödeninceye kadar her ay için
ayrı ayrı Hazine Müsteşarlığınca
açıklanacak bir önceki aya ait Yeni Türk Lirası cinsinden
iskontolu ihraç edilen Devlet iç
borçlanma senetlerinin aylık ortalama faizi bileşik bazda
uygulanarak gecikme zammı
hesaplanır. Ancak, ödemenin yapıldığı ay için gecikme zammı
günlük hesaplanır. Bakanlar
Kurulu, ilk üç ay için uygulanan gecikme cezası oranını iki
katına kadar artırmaya veya bu
oranı % 1 oranına kadar indirmeye, yeniden kanunî oranına
getirmeye ve uygulama tarihini
belirlemeye yetkilidir. Dava ve icra takibi açılmış olsa
bile, prim ve diğer Kurum
alacaklarının ödenmemiş kısmı için gecikme cezası ve gecikme
zammı tahsil edilir.
Yanlış veya yersiz alınmış olduğu tespit edilen primler,
alındıkları tarihten on yıl
geçmemiş ise, hisseleri oranında işverenlere, sigortalılara,
isteğe bağlı sigortalılara veya genel
sağlık sigortalılarına veya hak sahiplerine kanunî faizi ile
birlikte geri verilir. Kanunî faiz,
primin Kuruma yatırıldığı tarihi takip eden ay başından,
iadenin yapıldığı ayın başına kadar
geçen süre için hesaplanır. Ancak Borçlar Kanununun 65 inci
maddesi hükmü saklıdır.
Prim iadesi nedeniyle sigortalıların, isteğe bağlı
sigortalıların, genel sağlık sigortalılarının
aylık, gelir, ödenek ve sağlık hizmetlerinden yararlanma
şartlarını yitirmeleri durumunda, bu
Kanuna göre ödenen aylık, gelir ve ödenekler ile sağlanan
sağlık hizmetleri durdurulur.
Yanlış veya yersiz yapılan masraflar 96 ncı madde hükümlerine
göre ilgililerden geri alınır.
İlişiksizlik belgesinin aranması
MADDE 90- Kamu idareleri ile döner sermayeli kuruluşlar
ve bankalar, ihale yolu ile
yaptırılan her türlü işleri üzerine alanları ve bunların
adreslerini onbeş gün içinde Kuruma
bildirmekle yükümlüdür.
İşverenlerin hak edişlerinin, Kuruma ihale konusu işin
yapıldığı süreye ilişkin prim ve her
türlü borçlarının olmaması kaydıyla ödenmesi, kesin
teminatlarının ise ihale konusu işle ilgili
olarak Kuruma borçlarının bulunmadığının tespit edilmesinden
sonra iadesi esastır.
Hak edişlerin ödenmesi ve prim borçlarının teminata karşılık
tutulmasına ilişkin işlemlerin
usûl ve esasları, Bakanlar Kurulunca çıkarılacak yönetmelikle
tespit edilir.
Valilikler, belediyeler, il özel idareleri ve ruhsat vermeye
yetkili diğer merciler tarafından,
geçici iskân veya yapı kullanma izin belgesi verilmeden önce
ilgililerden yapılan inşaat
dolayısıyla; diğer kamu idareleri ile döner sermayeli
kuruluşlar ve bankaların, Bakanlar
Kurulu kararı ile belirlenecek işlemlerinde Kuruma
borçlarının bulunmadığına dair Kurumca
düzenlenmiş bir belgenin istenmesi zorunludur.
Bu maddede belirtilen yükümlülükler yerine getirilmeden hak
ediş ödenmesi, kesin
teminatın iade edilmesi veya geçici iskân izin belgesi ve
yapı kullanma izin belgesi verilmesi
veya diğer işlemlerin gerçekleştirilmesi hallerinde,
ilgililer hakkında genel hükümlere göre
idarî ve cezaî işlem yapılır.
Afet durumunda belgelerin verilme süresi ve primlerin
ertelenmesi
MADDE 91- İşyerleri yangın, su baskını, yer kayması,
deprem gibi afete uğrayan, tabii
afet nedeniyle tarımsal faaliyetinden dolayı zarar gören
işverenler ile 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılar, bu durumu
belgelemeleri kaydıyla olayın
meydana geldiği tarihten itibaren üç ay içinde talepte
bulunmaları ve prim ödeme aczine
düştüklerinin, yapılacak inceleme sonucu anlaşılması halinde,
afet tarihinden önce ödeme
süresi dolmuş mevcut prim borçları ile afetin meydana geldiği
tarihten itibaren tahakkuk
edecek üç aylık prim borçları, olayın meydana geldiği
tarihten itibaren bir yıla kadar Kurumca
ertelenebilir.
Birinci fıkrada belirtilen durumlarda, afetin meydana geldiği
ayda verilmesi gereken aylık
prim ve hizmet belgeleri, afetin meydana geldiği ayı takip
eden üç ay içinde Kuruma verildiği
takdirde, süresinde verilmiş sayılır.
15/5/1959 tarihli ve 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler
Dolayısiyle Alınacak
Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun uyarınca genel
hayatı etkilediğine karar verilen
afetler nedeniyle, afet bölgesinde doğrudan veya dolaylı
olarak zarar gören işverenlerle
sigortalı ve hak sahiplerinin bu Kanuna göre vermekle yükümlü
oldukları belgelerin verilme
süresi ile ödenmesi gereken primlerin ve diğer Kurum
alacaklarının ödeme sürelerini bu
Kanundaki sürelere bağlı olmaksızın, afet bölgesindeki
şartları ve gelişmeleri göz önünde
tutarak belirlemeye ve ertelemeye Kurum yetkilidir.
Prim borcunun ertelendiği sürede zamanaşımı işlemez ve
ertelenen kısmına gecikme
cezası ve gecikme zammı uygulanmaz.
BEŞİNCİ KISIM
Ortak ve Çeşitli Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Ortak Hükümler
Sigortalılığın zorunlu oluşu, sona ermesi ve sosyal güvenlik
sicil numarası
MADDE 92- Kısa ve uzun vadeli sigortalar ile genel sağlık
sigortası kapsamındaki
kişilerin sigortalı olması zorunludur. Bu Kanunda yer alan
sigorta hak ve yükümlülüklerini
ortadan kaldırmak, azaltmak veya başkasına devretmek için
sözleşmelere konulan hükümler
geçersizdir.
Bu Kanuna göre alınacak sigorta primleri ve idarî para
cezalarının ödenmesi için,
Kurumca işverene yapılacak bildirim üzerine prim borçları ve
idarî para cezaları ödenmezse,
Kurumca düzenlenen prim borcunu ve idarî para cezasını
gösteren belgeler resmî dairelerin
usûlüne göre düzenledikleri belgeler hükmündedir.
Sigortalılık, bu Kanunda sayılan sigortalı sayılma
şartlarının kaybedilmesi veya ölüm
halinde sona erer.
Sigortalılar, isteğe bağlı sigortalılar ile bunların hak
sahiplerinin; genel sağlık sigortalıları
ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilerin tescil ve diğer
tüm işlemlerinde sosyal
güvenlik sicil numarası olarak Türk vatandaşları için T.C.
kimlik numarası, yabancı uyruklu
kişiler için ise Kurumca verilecek sosyal güvenlik sicil
numarası kullanılır.
Devir, temlik ve Kurum alacaklarında zamanaşımı
MADDE 93- Bu Kanun gereğince sigortalılar ve hak
sahiplerinin gelir, aylık ve
ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularını
|