İMO:"İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNE ŞAŞI BAKILIYOR"

-İnşaat Mühendisleri Odası’nın hazırladığı İş Sağlığı ve Güvenliği Raporu’nda, "Çalışma yaşamının üvey evladı muamelesi gören iş sağlığı ve güvenliği konusu, hem kanun yapıcılar hem de işverenler tarafından görmezden geliniyor. İş sağlığı ve güvenliğine şaşı bakılıyor" değerlendirmesi yapıldı. ANKARA (ANKA)- İnşaat Mühendisleri Odası’nın (İMO) hazırladığı İş Sağlığı ve Güvenliği Raporu’nda, "Çalışma yaşamının üvey evladı muamelesi gören iş sağlığı ve güvenliği konusu, hem kanun yapıcılar hem de işverenler tarafından görmezden geliniyor. İş sağlığı ve güvenliğine şaşı bakılıyor" değerlendirmesi yapıldı.
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO), Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyi’nin hazırladığı ve 2009-2013 yıllarını kapsayan "Politika Belgesi 2" taslağı ile ilgili görüşlerini "İş Sağlığı ve Güvenliği Raporu" raporu ile kamuoyuyla paylaştı.
"Politika Belgesi 2" taslak metni, iş kazaları ve meslek hastalıkları konusunda, henüz belirlenme aşamasında başlayan zafiyeti göstermesi açısından çarpıcı bir metin olma özelliğini taşıyor. İMO hazırladığı raporda, taslak metninin iç zaafları ile iş sağlığı ve güvenliği konusundaki yaklaşımı masaya yatırarak, çözüm önerilerini rapora yansıttı.
İnşaat Mühendisleri Odası’nın hazırladığı "İş Sağlığı ve Güvenliği Raporu"nda, Ulusal İş Sağlığı ve İş Güvenliği Konseyi tarafından hazırlanan ve 2009-2013 dönemini kapsayan Politika Belgesi’nde, taslak metnin amaçlarından birinin "iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili istatistiki bir değerlendirme yapmak" olduğunun belirtildiği kaydedilerek, "Fakat taslakta ne istatistikler doğru ne de çözüm önerileri gerçekçi görünüyor. Bu belgeyle birlikte Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın, konuyu ne kadar ciddiye aldığı ve alandaki sorunları çözmede ne kadar istekli olduğu açığa çıkıyor" denildi.

-İŞ KAZALARI-

Rapora göre, Taslakta "Türkiye’de İş Sağlığı ve Güvenliği" başlığı altında yer alan veriler, toplandığı kaynaklar dışındaki diğer kaynaklarca doğrulanmıyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın Taslakta yer alan verilerine göre 2007 yılı içinde 80 bin 602 iş kazası meydana geldi. Bakanlık, Türkiye’deki çalışan sayısını 8 milyon 505 bin 390 olarak hesapladı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’in İşgücü İstatistikleri’ne göre, 2007 yılında çalışanların sayısı 23 milyon 523 bin. Bu iki veri seti arasında yaklaşık 2.75 kat fark bulunuyor. Bu oran, Bakanlığın verdiği sayılara uygulandığında, 80 bin 602 olan iş kazası sayısının 221 bin 675’e yükseldiği görülüyor.

-MESLEK HASTALIKLARI-

Taslak metinde yer alan verilerde dikkat çeken başka bir nokta ise meslek hastalıklarındaki düşük sayı ve oranın bulunması. Taslakta; meslek hastalığı vaka sayısı 2007 yılı için bin 208 olarak verilmiş. Türkiye’de bulunan yalnızca üç meslek hastalıkları hastanesinden İMO’nun aldığı veriler, bin 208 olarak belirlenen meslek hastalıkları vaka sayısının sağlıklı olmadığını gösteriyor. Bunlar Zonguldak Uzun Mehmet Göğüs ve Meslek Hastalıkları Hastanesi, Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesi ve İstanbul Meslek Hastalıkları Hastanesi’dir. Yine hastanelerden alınan bilgilerde, kesin olarak meslek hastalığı tanısı konmayan çoğu hastada, meslek hastalığı şüphesi veya meslek hastalığı belirtilerinin kuvvetli şekilde görüldüğü belirtildi.
Türkiye’deki iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin yetersizliği ortadayken, meslek hastalıkları hastanelerinin yalnızca üç tane oluşu, konuya yeterince önem verilmediğini gösterdi. Meslek hastalıkları hastanesinin bulunmadığı yerlerde bu tür şikayetlerin diğer hastanelerde değerlendirildiği göz önüne alınacak olursa, ortaya çıkacak manzara ürkütücü boyutlara varacak. İMO’nun konunun üzerinde durarak yaptığı bir araştırma ile kurumlar arası bilgi alışverişinin işlemediği ve ortak bir veritabanının oluşturulması gerekliliği açığa çıkmış durumda bulunuyor.

-RAKAMLAR BİRBİRİNİ TUTMUYOR-

Rapora göre, Taslakta, çalışan nüfusun yüzde 4’ü ila 12’si arasında bir oranda sıklıkla görüldüğü kaydedilen meslek hastalıkları sayısının Türkiye için 30 bin-100 bin arasında olması gerektiği de ifade edildi. Burada da dikkat edilmesi gereken nokta, bu sayı aralığının yaklaşık 8.5 milyon çalışan için hesaplandığı. TÜİK verilerine tekrar başvurulduğunda, yaklaşık 23.5 milyon olan çalışan sayısı için, meslek hastalığının görülme sıklığına ilişkin tahmin 95 bin-375 bin arasında olmalıdır.
Kayıt dışılığı da değinilen Raporda, "İstihdamın büyük oranının kayıt dışı olduğu göz önüne alındığında, iş kazaları ve meslek hastalıklarındaki sayının gerçekte daha da çok olduğunu tahmin etmek zor olmayacaktır. Bakanlığın kabul ettiği veriler içinde tüm ücretli çalışanların bulunmaması da bu konudaki veri çarpıklığını ortaya çıkaran nedenlerden biridir" denildi.

-ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER-

Raporda İMO’nun, konuyla ilgili çözüm önerileri şöyle sıralandı:
"-Türkiye’de, emekçileri ilgilendiren iş sağlığı ve güvenliği kavramı, çalışma hayatının düzenlenmesi sırasında sürekli olarak gündem maddelerinin sonuna atılmakta.
-Konuyla ilgili ulusal politikaların oluşturulması sürecinde Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne bağlı ilgili meslek odaları, Türk Tabipler Birliği, Türkiye Barolar Birliği ve sendikaların katılımı sağlanmalı, çalışmalar düzenleme metinlerine yansıtılmalı.
-İş Sağlığı ve Güvenliği Kurullarının kurulması 50’den daha az işçi çalıştıran iş yerlerinde yasalarla güvence altına alınmalı.
-İş sağlığı ve güvenliği hizmetleri bütün iş yerlerini ve tüm çalışanları kapsamalı.
-İş yerlerinde kurulan İş Sağlığı ve Güvenliği Birimleri, demokratik olarak düzenlenmeli ve yaptırım gücüne sahip olmalı.
-"İş Güvenliği Mühendisleri’ özlük hakları yönünden işverene bağlı olmamalı, bağımsız bir kurum olarak örgütlenmeli ve düzenlenmesi, Bakanlık ve TMMOB’ye bağlı ilgili meslek odasıyla birlikte yapılmalı.
-İş yerlerinde iş güvenliği konusunda mesleki yeterliliği TMMOB’ye bağlı ilgili oda tarafından onaylanmış ve sertifikalandırılmış mühendisler çalıştırılmalı.
-İş kazaları ve meslek hastalıklarının önüne geçilebilmesi için tüm süreçlerde öncelik iş sağlığı ve güvenliği olmalı, çalışan odaklı bir çalışma hayatı oluşturulmalı.
-Güvencesiz çalıştırmanın tüm biçimleri ortadan kaldırılmalı.
-İş kazası araştırmaları ciddiyetle ve TMMOB, TTB ve sendikaların içinde yer alacağı kurullarca yapılmalı ve kamuoyuyla paylaşılmalı." (ANKA)
(NUR/NB/BÜN)